25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B SAYFA CUMHURİYET 27 KASIM 2009 CUMA 16 KÜLTÜR kultur@cumhuriyet.com.tr Türkiyeli kadının konumu Kültür Servisi - 2010 Ruhr Avrupa Başkenti projesi kapsamõnda düzenlenen “Türkiyeli Kadõnõn Türkiye ve Almanya’daki Konumu” başlõklõ sempozyum bugün Gelsenkirchen kentinde başlõyor. Açõlõş konuşmasõnõ yazarõmõz Zeynep Oral’õn yapacağõ etkinlikte ‘Her iki Ülkede Türk Kadõnõ için Fõrsatlar’ başlõklõ bir açõk oturum ve ‘Multi-Kultimo’ Tiyatrosu’nun oynadõğõ ‘Temizlikçi Kadõn’ adlõ kabare de yer alacak. Yarõn sona erecek sempozyuma Belediye Başkanõ Frank Baranowski, Münster Başkonsolosumuz Gürsel Evren, Gelsenkirchen Uyum Sorumlusu Mehmet Ayas, Gaby Schafer, Prof. Dr. Neşe Özgen, Prof. Dr. Ursula Boos-Nünning, Prof. Dr. Birgit Rommelspacher, Rana Birden Çorbacõoğlu, Halime Güner, Dr. Nihal Akca, Prof. Dr. Zehra İpşiroğlu, Aygen Sibel Çelik, Deniz Sert, Tülay Polat, Hatice Işõk katõlõyor. Çizgilerle Madam Bovary Kültür Servisi - Fransõz yazar Gustave Flaubert’in dünya edebiyatõnõn klasiklerinden biri sayõlan ünlü romanõ “Madam Bovary”nin çizgi romanõ NTV Yayõnlarõ tarafõndan yayõmlandõ. “Macbeth”, “Dava”, “Frankenstein” ve “Suç ve Ceza’nõn ardõndan Çizgi Roman Dünya Klasikleri serisinin beşinci kitabõ olarak piyasaya sürülen ve ilk çağdaş realist roman olarak tanõmlanan eser, sõradan bir doktor olan Charles Bovary’nin yüksek idealleri olan romantik karõsõ Emma Bovary’nin yaşamõnõ, ilişkilerini ve hayallerini konu alõyor. Victor Jara cinayeti gündemde Santiago (AA) - Şili’deki 1973 darbesinde devrilen Devlet Başkanõ Salvador Allende yandaşõ 5 bin kişiyle birlikte gözaltõna alõp öldürülen, şarkõcõ Victor Jara’nõn ölümünden 36 yõl sonra, tetiği kimin ya da kimlerin çektiğinin bulunmasõna çalõşõlõyor. Victor Jara Vakfõ, tamamlanan adli tõp raporunun ellerinde bulunduğunu, bu konuda basõn toplantõsõ düzenlemeyi planladõklarõnõ açõkladõ. Jara’nõn eşi Joan Jara’nõn kurtulanlarõ ifade vermeye ve mahkemeye kanõt sunmaya ikna etmesiyle Victor Jara davasõ geçen yõl ivme kazanmõştõ. Yaratma Özgürlüğü ödülü İran’a Kültür Servisi - Singapur kökenli yatõrõm grubu Orient Global tarafõndan bu yõl ikincisi verilen ‘Freedom to Create Prize’ (Yaratma Özgürlüğü) ödülünü, bu yõl İranlõ yönetmen Muhsin Makmalbaf kazandõ. Sinemayõ bir propaganda aracõ olarak kullanan ve “Şah Gerillasõ karşõtõ” oluşumun bir üyesi olan Makmalbaf, ödülünü İran’õn önde gelen muhalif dini lideri Hüseyin Ali Muntazari ve muhalefet hareketine ithaf etti. Ş air, senarist, oyuncu, ekran-sah- ne insanõ ve yönetmen (ayrõca sõ- kõ bir Karakartal taraftarõ) Yıl- maz Erdoğan’õn yazõp yönettiği, geniş seyirci kitlesine ulaşmõş “Vizontele”, “Vizontele Tuuba”, “Organize İşler” gibi, gişesi de parlak BKM filmlerinin şimdilik sonuncusu olan “Neşeli Hayat”, bizi Delgado’lu Beşiktaş’õn geçen yõl İnö- nü Stadyumu’nda oynadõğõ bir lig maçõ öncesine götürüp saha içine ve soyunma odasõ koridorlarõna da sokarak, şenlikli şamatalõ bir futbol atmosferi içinde baş- lõyor. Çünkü ne iş olsa yapan, geçim derdin- deki borçlu aile babasõ kahramanõmõz Rõza (yüzüne oturttuğu ağlak, ezik, tedirgin ama etkileyici bir ifadeyle sanki dünyanõn tüm sorunlarõnõ omuzlamõşçasõna oy- nuyor Yõlmaz Erdoğan baştan sona), 3- 5 kuruş uğruna, içine girdiği reklam mal- zemesi kõlõğõnda, sahada bir çeşit pal- yaçoluk yapmakta. Kenar mahallenin hep kaybetmeye mahkûm, aşçõlõkta dikiş tutturamamõş, kahvede okey oynamaktan evine ek- mek götürmeye fõrsat bulamayan, hep di- ken üstündeki kaygõlõ vatandaş Rõza’sõ, kendi derdi yetmezmişçesine ayrõca bir de (onu köyden kente getirtmesine kar- şõn yok sayan, aksi ağabeyinin -Rıza Akın- sürekli öfkesini çeken) zoraki ko- nuk olarak eve postu sermiş, avantacõ ka- yõnçosu Lokman’õ (Ersin Korkut) çekmek zorunda. Çocuk doğurmayõ ve kocasõnõn cami- ye gidip Cuma hutbelerini kaçõrmamasõnõ da isteyen karõsõnõn (Büşra Pekin) altõn- larõnõ dahi, gezgin satõcõsõyken kurbanõ ol- duğu Neşeli Hayat adlõ, üçkâğõtçõ bir şirke- te kaptõran (üstelik Sinan Bengier, Celal Tak, İbrahim Büyükak gibi mahalle arkadaş- larõnõn da Neşeli Hayat mağduru olmasõna yol açan) gariban Rõza’nõn yüzü, “tam da krismıs zamanı”nda Noel Baba kõlõğõnda, İstinyepark alõşveriş merkezindeki bir oyuncakçõ dükkânõnda gün boyu dikilme işi bulmasõyla güler gibi olur derken... Kimliği ve kavramõndan bihaber olduğu No- el babalõğõnõ karõsõndan ve yakõn çevresinden uta- nõp gizleyen ama evlere de Noel Baba servisi yap- maktan geri durmayan Rõza’nõn uyanõk kayõn- çosunu, tecavüz ettiği Güneydoğulu Şermin kõzla (Burcu Gönder) sonunda başgöz etmeyi başardõğõ film kakara kikiri içinde seyrediliyor. Yõlmaz Erdoğan’õn çok kahramanlõ, kalabalõk ilk üç filminin tersine bu kez vatandaş Rõza’ya odaklandõğõ, yaklaşõk iki saate yayõlmõş dördüncü filmi, dramla komediyi kaynaştõrõp Şermin’in tö- releri esneten babasõ (Cezmi Baskın aşõrõ kari- katürize ettiği bu rolde döktürüyor beylik deyişle) ya da ürkütücü iki ağabeyi (Metin Keçeci, Hamdi Kahraman) gibi yan karakterlerle, yer yer hedefini bulan göndermelerle, akõcõ diya- loglarla renklendirilmiş, dokunaklõ-sosyal içerikli sosuna ihanet etmeyen, klişe ifadeyle eli yüzü düzgün kotarõlmõş, gõrgõrõ şamatasõ yerinde, uzaktan uzağa Frank Capra tadõnda seyreden, sevimli bir eğlencelik. BKM oyuncularõnõn da boy gösterdiği “Neşeli Hayat”, Erdoğan’õn “Organize İşler”de de bir- likte çalõştõğõ kameraman Uğur İçbak’õn özeni ve ustalõğõyla görsel düzeyini epeyce yükseltti- ği, bu kõsõr haftanõn en görülesi filmi kuşkusuz. Yõlmaz Erdoğan’õn yazõp yöneterek oynadõğõ son filmi ‘Neşeli Hayat’ bugünden başlayarak sinemalarda KöylüNoelBabamasalõ TÜRKLER ÇILDIRMIŞ OLMALI D ünya turundaki zengin Türk işadamõyla ka- rõsõ ve kõzõ (Levent Özdilek, Oya Ay- doğan ve Tuğba Ünsal), Güney Afrika kõyõlarõnda Somalili korsanlarca kaçõrõlõp yüklü bir fidye istenince TC hükümeti tarafõndan, şartlõ tah- liye bekleyen bir grup hükümlüden oluşturulan özel bir kurtarõcõ tim (Peker Açıkalın, Ruhi Sarı, Ön- der Açıkbaş, Erdem Akakçe, Erdal Tosun, Ti- mur Acar, Burhan Öçal) harekete geçer. “Mas- keli Beşler” serisinden 3 komedisiyle tanõnan Murat Aslan’õn yazõp yönettiği film, yüksek büt- çeli, kalabalõk bir oyuncu kadrosuna sahip, Hollywood üstün yapõmlarõyla aşõk atan, gişede ve güldürmekte iddialõ, yeni bir yerli komedi eğ- lenceliği. GİZEMLİ YOLCULUK B ugün son anda gösterime giren “Gizem- li Yolculuk”, bir çeşit ‘köklerine dönme’ hikâyesi üstüne gelişen, Roberto An- do’nun yönettiği, Valeria Sollalino’yla Alessio Bo- ni’nin oynadõğõ, 2006 yapõmõ bir İtalyan filmi. VLADİMİR NABOKOV’UN SON ROMANI Kültür Servisi - ‘Lolita’, ‘Rua, Dam, Vale’ ve ‘İnfaza Çağrı’ gibi romanlarõyla dünya çapõnda büyük bir üne kavuşan Rus asõllõ ABD’li yazar Vladimir Nabokov’un ölmeden önce ya- kõlmasõnõ vasiyet ettiği kitabõ ‘Original of Laura’ (Laura’nın Aslı) Penguin yayõnlarõndan çõk- tõ. Vladimir Nabokov’un oğlu Di- mitri Nabokov’un editörlüğün- de hazõrlanan ve basõlmadan ön- ce Nabokov’un birbirinin deva- mõ olmayan, 138 farklõ karton kâ- ğõda alõnmõş kurşunka- lem notlarõndan oluşan kitabõn yayõmlanmasõ- nõn ardõndan, edebiyat çevrelerinde kitabõn ya- zarõn vasiyetine rağmen basõlmasõnõn doğru olup olmadõğõyla ilgili bir tartõşma başladõ. Bir grup yayõncõ ve edebi- yatçõ “Şayet yazarların bu taleplerine uyul- ması savunuluyorsa dünya edebiyatı Kaf- ka’dan mahrum kalırdı” derken, kita- bõn yayõmlanmasõna karşõ olan kesim ise kitabõn editörlüğünün bizzat Nabokov ta- rafõndan yapõlmamasõndan dolayõ kimi ana eksiklikler olduğunu ve bunun Nabokov gibi bir edebi dehanõn adõna yakõşmadõğõnõ sa- vunuyor. ‘The Original of Lau- ra’, ülkemizde önümüzdeki aylarda Fa- tih Özgüven’in Türkçesiyle İletişim Yayõnlarõ’ndan basõlacak. Yakılmadı,basıldı... Kitabın basılması, Nabokov’un eşi Vera’nın (sağda) ölümüne dek gündeme bile gelmemişti. GizemliYolculuk YAŞAR KEMAL, GÜZİN DİNO, GÖKŞİN SİPAHİOĞLU PARİS (AA) - Türk edebiyatõnõn en önemli isimlerinden Yaşar Kemal, dil- bilimci, öğretim üyesi, çevirmen ve ya- zar Güzin Dino ve foto muhabirliğin ya- şayan en başarõlõ isimlerinden Gökşin Si- pahioğlu Paris’te buluştu. Türkiye’nin UNESCO nezdindeki Büyükelçisi Gür- can Türkoğlu’nun, Fransa’da devam eden ‘Türkiye Mevsimi’ etkinlikleri dolayõsõyla konferans vermek üzere Pa- ris’e gelen Yaşar Kemal onuruna verdi- ği resepsiyonda bir araya gelen ünlü ya- zar, Dino ve Sipahioğlu, uzun bir süre sohbet ederek hasret giderdi. Öte yandan, Paris’teki Bibliotheque Nationale Fran- ce’ta (Fransa Ulusal Kütüphanesi) 1982’de Cino-del Duca Ödülü’ne değer görülmüş olan Yaşar Kemal onuruna bu- gün özel bir gece düzenlenecek. ‘Yaşar Kemal Buluşması’ başlõklõ toplantõya Fransa’nõn eski Kültür Bakanõ Jack Lang ve Fransõz gazeteci, romancõ ve diplomat Daniel Rondeau’nun yanõ sõ- ra antropolog Prof. Altan Gökalp ve ga- zeteci, yazar Ragıp Duran da katõlacak. Haftanın iki yeni filmi... Yaşar Kemal, Gökşin Sipahioğlu ve Güzin Dino. Paris’tebuluştular... HİÇ KİMSE “OYUN”SUZ KALMASIN! HERKESİN MUTLAKA DRAMA YAŞANTISI OLSUN! (2009 BİLDİRGESİ ÇAĞDAŞ DRAMA DERNEĞİ ONURSAL BAŞKANI PROF. DR. İNCİ SAN TARAFINDAN YAZILMIŞTIR.) 27 KASIM DÜNYA DRAMA GÜNÜ KUTLU OLSUN! (Bu gün, İnsan Hakları Beyannamesinin 27. maddesine gönderme yapmak üzere ve aynı zamanda Çocuk Hakları Günü’nün de bu ay içinde bulunması dolayısıyla uluslararası düzeyde kabul edilmiştir. Beyannamenin 27. maddesi aşa- ğıdaki gibidir). “… 1. Herkes toplumun kültürel yaşamına serbestçe katılma, güzel sanatlardan yararlanma, bilimsel gelişmeye katıl- ma ve bundan yararlanma hakkına sahiptir. 2. Herkesin yaratıcısı olduğu bilim, edebiyat ve sanat ürünlerinden doğan maddi ve manevi çıkarlarının korunma- sına hakkı vardır…” IDEA – Drama, tiyatro, müzik, görsel sanatlar ve dans eğitmenlerince 90 ülkenin üye olduğu Dünya Sanatlar Eğitimi Birliği’nin seçtiği bu güzel günde Çağdaş Drama Derneği Onursal Başkanı olarak kaleme aldığım bu Bildirgede, tüm sa- nat alanlarının ve bu alanları ustaca potasında bütünleştirebilen yaratıcı drama disiplininin önem ve gerekliliğini vurgu- lamayı deneyeceğim. Toplumlardaki değişik düzlemlerde oluşan değişim ve dönüşümleri, başkalaşma ve yabancılaşmaya düşülmeden, ileriye dönük evrilmelere götürmesi gereken eğitim dizgeleri, kuşkusuz bu beklenen ilerici gelişmeyi zaman zaman ger- çekleştirememektedir. Böyle özlenen olumlu eğitimsel gelişmelerde bilimin açıklayıcı rolü kadar sanatların da kişisel ak- lı ve toplumsal ortak aklı ivmelendirici bir role sahip olduğu artık anlaşılmalıdır. Bu yolda ilerlemeler kaydedilirken, bir sa- natsal, estetik ve kültürel eğitim süreci oluşturan yaratıcı dramanın, gerek bir öğretim yöntemi gerekse başlı başına bir disiplin olarak örgün ve yaygın eğitimde çok ciddiye alınması gereken bir yeri olduğu kabul edilmelidir. Ülkemizde okul öncesi aşaması ile yüksek öğrenim aşamasında 1982’de başlayan yaratıcı çağdaş drama hareketi, eğitimcilerce beklenen ve özlenen bir olgu olarak karşılanmıştır. Hedef kitle hızla eğitim-öğretimin diğer aşamalarını da kapsamıştır. Yaratıcı drama 1997 öğretim programlarında, tüm ülkede, öğretmen yetiştiren eğitim fakültelerinde (bugünkü sayısı 67’dir), özellikle Okul Öncesi, Sınıf Öğretmenliği, 2007’den sonra da Sosyal Bilgiler Öğretmenliği, Türkçe Öğret- menliği, Beden Eğitimi Öğretmenliği, Yabancı Diller Öğretmenliği Anabilim Dalları’nda zorunlu ders; kız meslek lisele- rindeki çocuk gelişimi bölümlerinde gene zorunlu ders ve sanat dalları öğretmenleri ile sanatçı yetiştiren yüksek okul ve fakültelerde zorunlu/seçmeli ders olarak yer almıştır. 1990’da kurulan Çağdaş Drama Derneği, Milli Eğitim Bakanlığı’nca onaylı sertifika veren kurslarıyla, son durumda al- tı aşamalı bir eğitimle (320 saat), dramayı bir öğretim yöntemi olarak kullanabilecek binin üzerinde eğitimciyi ve 400 do- layında drama derslerini yürütebilecek yetiklikte (kapasitede) drama liderini yetiştirmiştir. Gelecekte daha da donanımlı liderler yetişmesi açısından derneğin yanı sıra iki eğitim bilimleri enstitüsünde ve bir ti- yatro bölümünde açılmış bulunan tezli ve tezsiz yüksek lisans programlarında daha çok sayıda müzik, yazın, görsel sa- natlar, dans, tiyatro ve pedagoji dersleri ile felsefe, psikoloji, sosyoloji, kültür –, düşünce – ve sanatlar tarihi gibi yan ders- lerin yer alması üzerinde durulmaktadır. Böylece yaratıcı drama disiplini ülkemizde, disiplinlerarası ve disiplinler geçişli bir yarı bilimsel alan olarak zenginleşip yaratıcı, sanatsal, kültürel ve estetik bir eğitim vermeyi sürdürecektir. Fazlasıyla ezbere dayalı olan eğitim dizgemizdeki kimi boşlukların doldurulacağı; duygusal zekâ, çok yönlü zekâ ve sol-sağ beyin yarı küreleri kuramlarında vurgulanan bilişsel ve duyuşsal öğrenme alanlarının birlikte bir bütün olarak ele alınacağı bir eğitimin, çeşitli yenileştirmelere karşın hâlâ tam yerleşmediği gözlemlenmektedir. Yaratıcı drama zengin bir sanatlar eğitimi kapsamında algılanıp eğitimde ne denli yaygın olarak kullanılırsa, o ölçüde toplumumuzun kültürel kal- kınmasına, demokrasi ve barış kültürünün gelişmesine de hizmet etmiş olacaktır. Yeni gelişmeler inancıyla Dünya Dra- ma Günü’nü kutluyorum. Prof. Dr. İnci San Sanatbilimci-SEDER (Sanat Eğitimcileri Derneği) Başkanı Ankara Genel Merkez: www.yaraticidrama.org Paris Cad. 6/2 Kavaklıdere Ankara, Tel: 0 312 425 00 89 İstanbul Şube: www.istanbuldrama.org.tr Aziz Mahmut Hüdayi Mah. Halk Cad. Türbe Kapısı Sok. Üsküdar - İstanbul Tel: 0216 391 21 17 İzmir Şube www.izmirdrama.org 1399 Sokak No: 11/5 Alsancak / İzmir Tel: 0232 463 09 44 Eskişehir Şube: www.eskisehirdrama.org Bahçelievler Mahallesi, Şimşek Sokak No: 80/1 26170 Eskişehir Tel: 0506 509 09 05 Derneğimizin Adana, Antalya, Bursa, Çanakkale, Denizli, Hatay, Kocaeli, Muğla, Şanlıurfa ve Trabzon’da temsilcilikleri bulunmaktadır.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle