Katalog

CMYB C M Y B SAYFA CUMHURİYET 15 KASIM 2009 PAZAR 6 HABERLER BİLİM ve SİYASET ORHAN BURSALI İnönü Üniversitesi’nde Neler Oluyor? Dün Başbakan, İnönü Üniversitesi’nde bazı binaların açılışını yaptı. Bunların büyük çoğunluğu, kendisi şimdi hastanede olan Ergenekon “sanığı” Prof. Dr. Fatih Hilmioğlu döneminde planlanmış, inşaatlarına başlanmış ve dahası bir kısmı tamamlanmış binalardı! Bu iktidarın rektörü açılış töreninde Hilmioğlu’nu saygıyla andı mı, teşekkür etti mi, yoksa bu binaları “kendi eseri” gibi mi gösterdi? Acaba Başbakan, rektöre bunları sen mi yaptın, diye sordu mu? 8 yıllık rektörlük döneminde İnönü Ünivertsitesi’ne güzel yerleşkesiyle, bilimsel etkinlikleriyle ve araştırma kapasitesiyle evrensel bir üniversite kimliği kazandıran Hilmioğlu, onlarca bina için şimdiki rektör gibi siyasilere “şov” yapma olanağı sunmamıştı! Bu arada, İnönü Üniversitesi’nde başka ilginç olaylar da oluyor! Geçen hafta Cumhuriyet’te yayımlanan bir haber: İnönü Üniversitesi Rektörlüğü, 10 Kasım’da Anıtkabir’i ziyaret etmek isteyen bir grup öğrenciye “güvenliği sağlayamayız” gerekçesiyle izin vermedi! Üniversitenin fakültelerinde de, dünkü tören öncesinde, öğretim üyeleri arasında bugüne kadar görülmemiş bir uygulamaya başvuruldu ve öğretim üyeleri arasında “törene katılacaklar- katılmayacaklar” listesi dolaştırıldı! Öğretim üyeleri arasında adeta bir fişleme yapıldı! Örneğin Eğitim, Tıp ve Fen fakültelerinde dolaştırılan kâğıtta şöyle deniyordu: “Sayın Başbakanımız Recep Tayyip ERDOĞAN’ın 14.11.2009 Cumartesi günü üniversitemizdeki bazı birimlerin açılışını yapmak üzere bir tören düzenlenecektir. Üniversitemizin web sayfasında duyurulan tören programına katılmak isteyen öğretim elemanlarımızın planlama ve güvenlik gerekçeleri ile Dekan Sekreterini 4160 No’lu telefondan arayarak 10.11.2009 Salı günü saat 12.00’ye kadar adlarını yazdırmaları gerekmektedir. Bilgilerinizi rica ederim… Eğitim Fakültesi Dekanlığı.” Dekanlıklar aracılığı ile gönderilen bu yazılara ekli olarak bir de imza çizelgesi bulunuyordu ve Başbakan’ın katılacağı törene katılacağım/katılmayacağım hanelerinin işaretlenmesi isteniyordu! Konuştuğum öğretim üyeleri “Törene katılacağını bildirmemiş olanlar ise, daha sonra istese de bu toplantıya gidemeyeceklerdi” diyor ve ekliyorlar: “Bugüne kadar Kenan Evren’den Denktaş’a kadar tüm Cumhurbaşkanlarını ağırlamış bir üniversitede Başbakan’ın yapacağı ziyarette üniversitenin öğretim üyelerinden korkuyorlar.” Sadece korkuyorlar mı? Yoksa herkesi katılmaya mecbur mu ediyorlar ve böylece bir tür fişleme mekanizmasını mı devreye sokuyorlar? Eğer, gerçekten güvenlik gerekçesiyle katılımı tam denetlemek gayretiyle böyle bir uygulama yapıldıysa, “korku dağları sarmış” yorumunu yapacağız… Ne ayıp! Başbakan’ın açılışını yaptığı binalara bakalım: ? Devlet Konservatuvarı daha önceden üniversitede hizmete girmişti. Şimdi üstüne üstlük ilahiyatçı öğretim üyesi bile var! Projesi yeniden çizilerek “hizmete sokuldu!” ? Diş Hekimliği, “Hilmioğlu döneminde kurulmuş bir fakülte. Ancak hizmet vermeye başlayamamıştı. Şimdi Tıp Fakültesi’nin Kadın ve Çocuk Hastalıkları Binası Diş Hekimliği olarak tahsis edildi ve o binanın açılışı yapıldı. Bu bina da 2005’ten beri inşa ediliyordu”. ? Tıp Fakültesi derslikleri amfiler olarak Hilmioğlu’nca temeli atılmıştı. ? Tacan Kampusu, Hilmioğlu’nun 2. Ordu’dan üniversiteye kazandırdığı ikinci bir kampus alanıdır. O alanda yer alan askeri binalar Hilmioğlu döneminden itibaren restore edildi. ? Petrol Analiz Laboratuvarı Hilmioğlu döneminde üniversiteye kazandırıldı. (EPDK ile sözleşme yapılarak) Meslek Yüksek Okulu Makine Laboratuvarı da Dünya Bankası ve Avrupa Birliği fonlarından destekli bir Hilmioğlu projesi. Bu laboratuvarın cihazları büyük oranda FIRAT KOZOK ANKARA - RTÜK’ün yeni yasa taslağõ, kurul üyelerini ömür boyu “garantiye alacak” düzenlemeler içeriyor. Taslak yasalaşõrsa, en faz- la 6 yõl görev yapacak üyeler en yük- sek devlet memuru maaşõ olan Baş- bakanlõk müsteşarõ maaşõ alacak. Üyeler, emeklilik ve diğer bakõm- lardan da Başbakanlõk müsteşarõ ile aynõ haklara sahip olacak. Cumhuriyet tarafõndan kamuo- yuna duyurulan RTÜK yasa tasla- ğõnda, skandal düzenlemeler yer alõyor. Taslak, aldõklarõ 4 bin TL’lik lojman yardõmlarõ, kendilerine tah- sis edilen makam araçlarõyla gün- deme gelen kurul üyelerinin bunlarla “yetinmediğini” ortaya koyuyor. Taslağõn “Üst kurul üyelerinin te- minatı, mali ve sosyal hakları” baş- lõklõ 25. maddesine göre, üst kurul üyelerine Başbakanlõk müsteşarõ için belirlenen her türlü ödemeler da- hil mali ve sosyal haklar tutarõnda aylõk ücret ödenecek. Başbakanlõk müsteşarõna ödenenlerden, vergi ve diğer yasal kesintilere tabi olma- yanlar bu yasaya göre de vergi ve di- ğer kesintilere bağlõ olmayacak. Emeklilik sefası sürecekler! Kamu görevlileri, Üst Kurul üyeliğine seçildikleri görev süre- since kurumlarõndan ücretsiz izin- li sayõlacak ve bu görevde geçecek süre mesleklerinde geçmiş ve ter- fi etmiş sayõlacak. Üyeler, seçil- dikleri görev süresince kuruldaki görevlerinden ve seçilerek geldik- leri görevlerinden alõnamayacak. Görev süreleri 6 yõl olan ancak, 3’te 1’i iki yõlda bir yenilenen RTÜK üyeleri için emekliliğin de ayrõ bir “tadı” olacak. Emeklilik ve diğer bakõmlardan Üst Kurul üyelerine Başbakanlõk müsteşarõ için tespit edilen ek gös- terge ve makam tazminatõ uygula- nacak. Bu görevlerde geçirilen sü- reler, idari, mali ve hukuki yönden müsteşarlõk görevinde geçmiş sa- yõlacak. Taslağa eklenen geçici madde uyarõnca, yasanõn yürürlü- ğe girdiği tarihten önce Üst Kurul üyeliğine seçilen ve halen görev- de olanlardan Emekli Sandõğõ dõ- şõndaki sosyal güvenlik kurumla- rõna tabi olarak prim ödeyen üye- ler, göreve başladõklarõ tarihi izle- yen ay başõndan itibaren Emekli Sandõğõ ile ilişkilendirilecek. Bu sü- reye ait emekli kesenek ve karşõ- lõklarõ genel esaslara göre Emekli Sandõğõ’na Üst Kurul’ca ödenecek. Bu süreler, diğer sosyal güvenlik kuruluşlarõna pirim ödeyerek geçen süreler ile birleştirilerek emeklilik aylõğõ bağlanacak. MURAT KIŞLALI ANKARA - Hõzlõ Tren Proje- si’nin denetimini üstlenen firmanõn, önceki gün Ankara-Eskişehir se- ferini yapan Yüksek Hõzlõ Tren’in iki vagonunun makas değiştirir- ken raydan çõktõğõ Hasanbey mev- kii ile ilgili, Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryollarõ’nõ (TCDD) “Hasanbey bölgesinde taş dolgu yapılmadığı” şeklinde uyardõğõ ortaya çõktõ. Bu durumun müteah- hit ile denetçi arasõnda düzenlenen “Saha Tespit Tutanağı”nda da be- lirlendiği anlaşõldõ. Hõzlõ tren hattõnõn denetimini üstlenen Mescioğlu Mühendislik firmasõ projenin yüklenicisi ile TCDD’ye gönderdiği 1 Nisan 2008 tarihli yazõda “Ankara (Esenkent)-Eskişehir Hızlı Tren Projesi kapsamında, Hasanbey bölgesinde Km: 325+000 ile 322+154 arasında taş dolgu ya- pılmadığı ekli tutanakla tespit edilmiştir” denildi. Cumhuriyet’in 13 Mart 2009 ta- rihli ve “Raylar Kaliteli Değil” başlõklõ haberinde Hõzlõ Tren Pro- jesi’nde raylardaki bozukluklarõ gidermede kullanõlan talaşlarõn uluslararasõ normlardan daha kalõn olduğunun anlaşõldõğõ belirtilerek bu durumun kazaya yol açabileceği ve raylarõn korunmasõ için “taşlama” yapan Alman firmasõnõn TCDD’den “önlem almasını” is- tediği ifade edilmişti. Gazetemizin 23 Mart 2009 tarihli “Yeterince kontrol edilmemiş” başlõklõ ha- berinde ise TCDD içinde, Hõzlõ Tren Projesi’nin denetimini üstle- nen birimin “problemleri çözme ve yapım safhalarının gözlem- lenmesi konusunda titizlik ve gayret içinde bulunmadıkları ve yapılan imalatları yeterince kont- rol etmedikleri için” kurum yö- netimince görevden alõndõğõ ortaya çõkarõlmõştõ. Sürücü inisiyatif almış Öte yandan, TCDD’den kazaya ilişkin yapõlan açõklamada “sürü- cünün treni bilgisayarlı otomatik sistemden/tam denetim modun- dan çıkararak, kendi inisiyatifiyle kullandığının tespit edildiği” be- lirtilerek “Tren, 30 kilometre hız- la girmesi gereken makasa, sü- rücünün belirlediği 105 kilomet- re hızla girdiği için olay meyda- na gelmiştir” denildi. Açõklamada, tam denetim mo- dundayken trenin livre hõzõnõ aş- masõnõn teknik olarak mümkün ol- madõğõ belirtildi. RTÜK’ün yeni taslağõnda üyelere en yüksek devlet memuru maaşõ öngörülüyor Bu taslak çok tartışılır Denetçi firma hõzlõ Tren’in raydan çõktõğõ Hasanbey için uyarõda bulunmuş Kazageliyorumdemiş Ankara-Es- kişehir sefe- rini yapan Yüksek Hızlı Tren önceki gün raydan çık- mıştı. (AA) Metrobüse yüzde 33 zam İstanbul Haber Servisi - Met- robüs ücretlerine yarõndan itiba- ren geçerli olmak üzere yüzde 33 zam yapõldõ. Tam bilet 1.5 liradan 2 liraya, indirimli bilet 0.85’ten 1 liraya yük- seltildi. Beşi Bir Yer- de (ELBİL) ücreti de 7.5 liradan 10 liraya çõkarõldõ. Ulaşõm Koordi- nasyon Merke- zi’nin (UKOME) aldõğõ karar uyarõn- ca metrobüs hattõnda yarõndan itibaren geçerli olacak tarife kapsamõnda İETT ve özel halk otobüslerinde ELBİL ile metrobüs ücretlerine zam ya- põldõ. Tek geçişlik elektronik biletin ücreti 2 lira olarak belirlendi. Yapõlan yeni düzenleme kapsa- mõnda metrobüs hatlarõnda “ak- tarma almaz-aktarma verir” uy- gulamasõ aynõ şekilde devam ede- cek. Aylõk Mavi AKBİL’deki biniş sõnõrõ 200’den 160’a indirilecek. Metrobüs hatlarõnda Ma- vi AKBİL de her bi- nişte 2 biniş eksilti- lecek. Metrobüs hattõ dõşõndaki toplu ulaşõmlar- da eski tarife uy- gulanacak. Tüke- ticiler Birliği Ge- nel Başkanõ Nazõm Kaya, zammõ yargõya taşõyacaklarõnõ bildirdi. Kaya, “İnsanlara ‘özel araçlarõ- nõzõ kullanmayõn, toplu taşõma araçlarõyla işinize gidin’ deni- yordu. Zamla birlikte insanlar artõk ‘özel araçla mõ toplu taşõma araçlarõyla mõ gitsem’ diye dü- şünmeye başladõ” dedi. NEVŞEHİR (Cumhuriyet) - Doğumunun 800. yõlõnda Hacı Bektaş Veli, Nevşehir’in Hacõ- bektaş ilçesinde düzenlenen tö- renlerle anõldõ. Etkinliklere katõlan Kültür ve Turizm Bakanõ Ertuğrul Günay, “Biz diyoruz ki, bu ül- kede eşit yurttaşlık sorunu var. Aleviler ezildi, dışlandı, kötü- lendi, karalandı. Kürtler yok denildi, inkâr edildi. Böyle bir köken, böyle bir dil yok denildi, böyle bir inanç yok denildi. Bun- ları kaldıralım” dedi. Etkinlikler kapsamõnda Hacõ- bektaş’ta Alevilerin sorunlarõ ve çözüm önerilerinin ele alõndõğõ bir kurultay da düzenlendi. Burada ko- nuşan Alevi Bektaşi Federasyonu (ABF) Genel Başkanõ Ali Balkız, hükümet tarafõndan organize edilen Alevi çalõştayõnõ eleştirdi. Balkõz, bugüne kadar hükümet yetkilileri- ne ilettikleri taleplerinin çalõştayda sulandõrõldõğõnõ, balans ayarlarõ ya- põldõğõnõ savunarak, “Bazı taleple- rimizin hayata geçirilmesi için ça- lıştaylara gerek yoktur. Mahke- me kararlarının uygulanması ye- terlidir. Böylece zorunlu din ders- leri ve cemevlerinin yasal statüye kavuşturulması ile ilgili sorunlar giderilir” diye konuştu. Balkõz, CHP Genel Başkan Yar- dõmcõsõ Onur Öymen’in Dersim is- yanõyla ilgili sözlerine tepki göste- rerek, “Onur Bey’in açıklaması sapla samanı birbirine karıştır- mak gibi bir şey oldu” dedi. Cum- hurbaşkanõ Abdullah Gül’ün Tun- celi ziyaretiyle ilgili olarak da Bal- kõz, “Cumhurbaşkanı Sayın Ab- dullah Gül’ün Tunceli’ye yaptığı ziyaret basında çok abartıldı, bü- yük bir hadise imiş gibi gösteril- di. Bu durumun aslında Tunce- li’nin uzun yıllar görmezden ge- linmiş, dışlanmış, dikkate alın- mamış bir il olduğunun kanıtı gi- bi olduğunu düşünüyoruz. Unut- mamamız gerekir ki, sayın Cum- hurbaşkanı’nın ziyaret ettiği o ce- mevleri yasal değildir” N E V Ş E H İ R Hacı Bektaş Veli anıldı Hilmioğlu’nun son döneminde üniversiteye gelmişti. ? Yeni rektörlük döneminin belki tek “eseri”, hastanede ek üniteler olarak kurulan inme merkezi, kemik iliği merkezi ve engelli çocuklar merkezidir, diyor öğretim üyeleri. Yeni yönetim, Hilmioğlu’nun eserlerini sahiplenirken, üniversitede henüz bilimsel ve liyakate dayalı atama kriterlerini belirlemiş değil, ama üniversite kadrolarına 1.5 yılda 300 kadar atama yapıldı! Yani tam bir siyasi kadrolaşma politikası! Bu 300 atamanın bilimsel liyakatlarını nasıl ölçtü yönetim? Bu arada Hilmioğlu döneminde ise üniversiteye kadro verilmediği ve öğretim üyesi sayısının 400’de kaldığı da biliniyor! Malatya Üniversitesi’ne kazandırılan bilimsel niteliklerde ise hızla gerileme var! Ama açılışlar, sahiplenmeler, siyaset şovu ve siyasi, dinci ve ideolojik sürüyor! [email protected]