Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
26 EKİM 2009 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA
KÜLTÜR 15kultur@cumhuriyet.com.tr
CMYB
C M Y B
Kültür Servisi - Sa-
nat eleştirmeni
Kaya Özsezgin’in
“Yorum ve An-
lam” adlõ kitabõ
Çekirdek Sanat
Yayõnlarõ tarafõn-
dan yayõmlandõ.
Kitapta, Özsez-
gin’in, sanatõn te-
mel sorunlarõ üs-
tüne incelemeleri-
nin yanõ sõra Hoca
Ali Rıza, Asım İş-
ler, Bedri Baykam, Nuri İyem gibi res-
samlarõmõz üzerine yorumlarõ da yer alõyor.
Felsefe ve estetik alanõndaki kitaplarõ ve in-
celemeleriyle ünlü Prof. Dr. İsmail Tuna-
lı, kitabõn başõndaki yazõsõnda, “Türk sanat
eleştirisine bakarsak, eleştirmen olarak
yirmi beş yıldır başı çeken Prof. Kaya Öz-
sezgin’i görmekteyiz” diyor. “Özsezgin, il-
kin özellikle Türk resim sanatı üstüne yaz-
dığı kitap ve yazılarıyla kariyer sahibi de-
ğerli bir sanat tarihçisi, bu anlamda bir bi-
lim adamıdır. Ama bunun yanı sıra, yine
yirmi beş yıl önce içinde birlikte jüri
üyesi olarak bulunduğumuz resim yarış-
malarında, beğenisiyle, bir yapıtın estetik
değerlendirmesinde daima üstün bir de-
ğerlendirme performansı göstermiştir.”
A
nkara’da “Kerbela”yõ çalõşõrken,
1950’lerde sevgili hocam Muh-
sin Ertuğrul’un ileri görüşlü-
lüğüyle alõnan arazi üzerine kurulmuş İr-
fan Şahinbaş Deneme Sahnesi’nin misa-
firhanesinde kalõyordum. Prova dönüşle-
rinde misafirhanede kalan dostlarla, mes-
lektaşlarla sohbet etme olanağõ da bulu-
yorduk. Bu sohbetlerden birinde, Ankara
Devlet Tiyatrosu dramaturglarõndan, oyun
yazarõ, tiyatro adamõ Özcan Özer başõn-
dan geçen ilginç bir olayõ anlattõ.
RICHARD HARRIS
Özcan Londra’da bulunduğu bir dö-
nemde, başrolü Richard Harris’in oyna-
dõğõ “VIII. Henry” oyununu izlemek is-
ter. Oyunun prömiyeri kendisinin Türki-
ye’ye dönüşünden bir gün önce yapõla-
caktõr. Ama yer yoktur. Defalarca tiyatro
gişesine gider Özcan, ama rezervasyonu-
nu iptal eden kimse çõkmaz. Prömiyer sa-
bahõ saat 10’da şansõnõ bir daha deneme-
ye karar verir. Gide gele ahbap olduğu gi-
şedeki kõz, “İsterseniz Richard Har-
ris’le bir konuşalım, onun 4 davetiyesi
vardı, 2’sini kullandı, 2’si duruyor”
der. Prömiyer sabahõ 10’da Harris gibi bir
aktörün tiyatroda olduğunu -biraz da şa-
şõrarak- öğrenen Özcan, “Lütfen soralım”
yanõtõnõ verir ve beklemeye başlar. Bir
müddet sonra kõz, yanõnda Richard Har-
ris’le çõkagelir. Ünlü aktör gelir Özcan’õn
yanõna oturur, davetiyesini kimin istediğini
merak etmiştir. Özcan da kendini tanõtõr,
ertesi gün geri dönmesi gerektiğini, ama bu
oyunu görmeden gitmek istemediğini an-
latõr. Richard Harris, “Peki, sana daveti-
yemi veririm, ama bir koşulla” der.
“Nedir?” diye sorar Özcan. “Oyundan
sonra kalıp, bana neler düşündüğünü
anlatacaksın.” Böylece, Özcan Özer Lon-
dra’da “VIII. Henry” oyununu başaktör
Richard Harris’in davetiyesiyle izler.
“Muhteşem bir oyundu” diyor sözün bu-
rasõnda Özcan, “O çam yarması gibi
adam da inanılmaz bir VIII. Henry oy-
nuyordu.” Temsilden sonra, Harris’e
verdiği sözü tutmak isteyen Özcan verilen
kokteyle katõlõr: “Richard Harris bara
yaslanmış duruyordu, karşısında orta
yaşın biraz üzerinde bir adam vardı.
Aralarında usul usul konuşuyorlardı.
Konuklar etraflarında arada saygılı
bir mesafe bırakan bir çember oluş-
turmuşlardı. Harris bir ara etrafına ba-
kındı, kalabalığın arasında beni gördü,
o sırada baston kullandığım için her-
halde tanıması da kolay oldu. Kalktı ba-
na doğru yürüdü, kalabalık iki yana açıl-
dı, Harris koluma girdi, beni bara doğ-
ru götürdü. Şimdi üçümüz yan yanay-
dık.
GABRIEL GARCIA MARQUEZ
Harris ‘Tanõyor musun?’ diye sordu.
‘Gabriel Garcia Marquez’i tanõmamak
mümkün mü?’ dedim. Harris oyunu na-
sıl bulduğumu sordu. Gördüklerimi, dü-
şündüklerimi dilimin döndüğünce an-
lattım. ‘Senin, dõşarõdan gelmiş bir tiyat-
ro adamõnõn ne düşündüğü benim için
önemliydi, belki bizim göremediğimiz
şeyler olabilir, onun için düşüncelerini öğ-
renmek istemiştim, teşekkür ederim’ de-
di. Sonra Marquez’e benim Türki-
ye’den geldiğimi, devlet tiyatrosunda ça-
lıştığımı, vb. anlattı. Marquez, “Kitap-
larõm Türkiye’de bulunuyor mu?” diye sor-
du. Çevrilenleri saydım, hepsini oku-
duğumu söyledim. ‘Peki, benim hak-
kõmda ne düşünüyorsunuz?’ diye sordu.
‘Yazar olarak mõ, yoksa insan olarak
mõ?’ diye yanıtladım. Biraz şaşırsa da,
tebessüm ederek ‘Her ikisi de’ dedi. Bir
yazar olarak kendisine hayran oldu-
ğumu, edebiyatta gerçek anlamda bir
yenilik yarattığını söyledim, kitapla-
rından örnekler verdim, memnun oldu.
‘Peki, insan olarak?’ dedi. ‘Bence yaptõ-
ğõnõz etik olarak hiç doğru değil’ dedim.
Afalladı, ‘Neymiş o?’ diye sordu. ‘No-
bel edebiyat ödülünü aldõğõnõzda, Time
dergisi sizi kapak yapmõştõ. Orada bir cüm-
leniz de yer alõyordu. Artõk benden son-
ra ustam Borges’e de Nobel verilmesi la-
zõm demiştiniz. Ama ödül belli olmadan
önceki hiçbir konuşmanõzda bunun sözünü
bile etmemiştiniz. Siz Borges için nasõl
olur da ‘benden sonra’ ifadesini kulla-
nabilirsiniz? O hepinizden önce bu ödü-
lü almalõydõ.’ Bir an durdu, sonra Har-
ris’e, ‘Doğru söylüyor’ dedi. ‘Nobel et-
rafõndaki ilişkiler apayrõ bir dünya, yok-
sa tabii ki Borges benden önce bu ödülü
almalõydõ, ama bunu söyleseydim ödülü
asla bana vermezlerdi, halbuki benim de
Nobel ödülünü almam gerekiyordu. Ben
de ödülü aldõktan sonra konuştum.’ Son-
ra dostça vedalaştık.”
Özcan’õn anlattõklarõ, yõllar önce Ulus-
lararasõ Akdeniz Tiyatro Enstitüsü’nün ku-
ruluş toplantõlarõndan birinde yaşadõklarõ-
mõ hatõrlattõ bana. Heiner Müller’in bir
oyunu (“Persephone”) yazarõn da hazõr
bulunduğu bir gösterimde yarõ-enstalasyon,
yarõ-doğaçlama biçiminde sergilenmiş,
sonra oyun hakkõnda tartõşõlõrken izleyiciler
arasõnda bulunan Armand Gatty bağõra
çağõra eleştirmişti Müller’i. Müller hiç tep-
ki vermeden onu sabõrla dinlemiş, kendi
görüşlerini söylemiş, ama toplantõ dağõl-
dõktan sonra ikisi bir masaya oturup uzun
uzun tartõşmõşlardõ.
Tepkileri, eleştirileri karşõlama tarzla-
rõ hakkõnda da düşündürücü bu iki örnek-
olayõn, farklõ ve ne yazõk ki bizde eksik
olan bir tartõşma düzeyine işaret ediyor.
Karşõsõndakini onun tarif ettiği biçimde,
önyargõsõz kabul edebilmek, eleştiriyi ki-
şisel bir saldõrõ değil, bireye ait bir hak ola-
rak algõlayabilmek kendine güvenin ol-
duğu kadar köklü bir kültürün de göster-
geleri bence.
aemelmesci@yahoo.fr
Ankara Devlet Tiyatrosu
dramaturglarından, tiyatro
adamı Özcan Özer, Londra’da bir
tiyatroda Richard Harris (altta) ve
Gabriel Garcia Marquez’le (üstte)
sohbet fırsatı bulmuştu.
ÇEKİRDEK SANAT YAYINLARI
‘KENT VE SANAT’ PANELİ
Ekinci: ‘Ordu
cesur bir kent’
ORDU (Cumhuriyet) - Ordu Belediye-
si’nin düzenlediği ‘Kent ve Sanat’ konulu
panelde konuşan Ordu Belediye Başkanõ
Seyit Torun, Ordu’yu sanat şehri yapmak
istediklerini söyledi. Torun, “Birçok kent
meyve festivalleri düzenlerken, biz,
uluslararası olmasını planladığımız bir
şiir etkinliği düzenliyoruz” derken, ga-
zetemiz yazarõ Oktay Ekinci, “Burası, 45
yıldır perdelerini açan Ordu Belediye-
si Karadeniz Tiyatrosu’na sahip, bele-
diye konservatuvarında 700’e yakın
öğrencisi olan, kent ve şiir temalı et-
kinlikler düzenleyen; bu cesarete sahip
olan bir kenttir. Bu kente kültür ve sa-
natı konuşmak çok yakışıyor” diye ko-
nuştu ve Ordu için dünyada gelişen ‘ya-
vaş kent’ hareketini örnek gösterdi. Et-
kinliğe katõlan Ahmet Telli, Azer Ya-
ren’in şiirinde kõrsal etkilerin izini süren
bir koşma yaparken, Şaban Abak da
‘Şiir ve Şehir’ konulu bildiri sundu. Ak-
şam saatlerinde düzenlenen şiir okuma et-
kinliğine Ordulu şiirseverlerin katõlõmõ
yüksekti. Tüm katõlõmcõ şairlerin şiirleri-
ni okuduğu gecenin sonunda, şairlere be-
lediye tarafõndan plaket verildi.
Kaya Özsezgin’den
‘Yorum ve Anlam’
Cehennemde üç kişi...
Kültür Servisi - İstan-
bul Büyükşehir Belediye-
si Şehir Tiyatrolarõ’nõn
yeni oyunlarõndan ‘Gizli
Oturum’un galasõ, bugün
saat 20.00’de Kadõköy
Haldun Taner Sahnesi’nde
yapõlõyor.
Ergün Işıldar’õn yö-
netmenliğini yaptõğõ oyun-
da Ece Okay Işıldar, Elif
Özge Öngel, Emre Nar-
cı, Ergün Işõldar, Osman
Gidişoğlu rol alõyorlar.
Oyunun üç kahramanõ
Garcõn, Estelle ve Inea,
cehennemde aynõ odaya
düşerler. Bu üç kişi ölü-
mün döngüsü içindeyken,
hayatlarõnda olan biten
her şeyi önce eksik bir
biçimde, sonrasõnda ise
içtenlikle birbirleriyle pay-
laşõrlar; aslõnda geçmişte-
ki hatalarõnõ ve geçmiş
kişiliklerini ortaya koyu-
yorlardõr. Oyun, 1 Ka-
sõm’a dek İstanbul Bü-
yükşehir Belediyesi Hal-
dun Taner Sahnesi’nde
izlenebilir.
(0 216 349 04 63)
Kültür Servisi - Erzu-
rum’da bu yõl Uluslararasõ
Dadaş Film Festivali’nin
dördüncüsü düzenleniyor.
‘Çevre ve insan gerçeği’
temasõnõn işlendiği festi-
valde 60’a yakõn yerli ve
yabancõ film üç ayrõ sine-
mada ücretsiz olarak gös-
terime girdi. 23 Ekim’de
Çifte Minareli Medrese’nin
önünden Havuzbaşõ’ndaki
Atatürk Anõtõ’nõn önüne
kadar süren kortej eşliğin-
deki yürüyüşle başlayan
festivalin onur ödülleri ise
etkinliğin ilk gününde Ediz
Hun, Ayla Algan ve Ke-
nan Ormanlar’a verildi.
Festival başkanõ Nil Gür-
pınar, çevreyle ilgili film
gösterimlerinin ağõrlõkta
olacağõnõ ancak Alman-
ya’daki sessiz sinema dö-
nemini de perdeye taşõya-
caklarõnõ bildirdi. Yabancõ
konuklarõn da katõldõğõ fes-
tival boyunca, Çifte Mina-
reli Medrese’de Ediz
Hun’un film afişlerinin yer
aldõğõ arşiv de sergileniyor.
27 Ekim’e dek devam eden
festivalin yarõşma filmleri
ise; ‘Kız kardeşim Mom-
mo’, ‘Hayat Var’, ‘Aşk
Tutulması’, ‘Acı’, ‘Son-
suz’, ‘Devrim Arabala-
rı’, ‘Başka Semtin Ço-
cukları’ ve ‘Başka Dilde
Aşk’.
Karşõsõndakini onun tarif ettiği biçimde, önyargõsõz kabul edebilmek ve eleştiriyi kişisel bir
saldõrõ değil, bireye ait bir hak olarak algõlayabilmek köklü bir kültürün göstergeleridir
Harris, Marquez ve Nobel
Dadaş Film Festivali’nde
çevre ve insan
Sartre’ın kaleme
aldığı ‘Gizli
Oturum’ adlı
oyunun galası
bugün.
Yunus Nadi Armağanı Yarışması, 1946’da ku-
ruldu;hemgeçmişehemgeleceğedönükolananlamõ,
gazetemizin kurucusu Yunus Nadi’ye saygõ ve sev-
giden kaynaklanõyor. Yalnõz Cumhuriyet gazetesi-
nin değil, Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunda bü-
yük emeği bulunan Yunus Nadi’nin anõsõnõ her yõl ta-
zelemek bizim için bir görev. Devrimci ve demokrat
Cumhuriyet’in Ulusal Bağõmsõzlõk Savaşõmõzla ve
Türkiye Cumhuriyeti’yle zamandaş ve eşanlamlõ bir
kuruluş tarihçesi var. Yunus Nadi, gazetemizin te-
mel taşlarõnõ bu doğrultuda koydu. Yunus Nadi’nin
ölüm yõldönümünü geçmişe dönük bir acõ olarak de-
ğil, geleceğe yönelik bir kültür olayõna dönüştürmek
amacõyla bu yarõşma düzenlendi.
Yarõşmanõn ilk düzenlendiği yõllarda Türkiye’de
sanat alanõnda hiçbir özel ödül yoktu; tek parti dö-
nemiydi ve yalnõz CHP’nin koyduğu bir şiir ödü-
lü vardõ. Aynõ dönemde bütün dünyada sanat, bilim
ve edebiyat ödülleri ün yapmõşlardõ. İsveç’te Nobel,
ABD’de Pulitzer, Sovyetler’de Lenin, Fransa’da
Goncourt ödüllerinin sonuçlarõ Türkiye’de de iz-
leniyordu; ama ülkemiz bu alanda da geç kalmõş-
tõ. Cumhuriyet gazetesi bu öncülüğü üstlendi, alt-
mõş yõl önce düzenlenen Yunus Nadi Armağanõ’yla
sanat ve kültür yaşamõmõzda bir yarõşma coşkusu
oluşturdu. Daha sonraki yõllarda Türkiye’de de ya-
rõşmalarõn ve ödüllerin sayõsõ çoğaldõ, yirmiyi aş-
tõ. Bugün belki ödül enflasyonundan söz açõlabilir;
eleştirel bir yaklaşõmla sakõncalarõ gündeme geti-
rilebilir, ama yine de kültür, bilim ve sanat konu-
larõnda yapõlan yatõrõmlarõn çok yararlõ olduğu ra-
hatlõkla söylenebilir. Zamanla ödüller arasõnda ay-
rõmlar ortaya çõkar; bir yarõşma kurumsallaştõkça,
amacõ, nitelikleri, karakteri belirginleşir. Bu arada
kimi holdinglerin kendi amaçlarõna yönelik yarõş-
malar düzenlemeleri ve ödüller dağõtmalarõ da bu
alanda kaçõnõlmaz çoğulculuğu yansõtõyor. Kimi ban-
kalarõn, şirketlerin, ticari tekellerin reklam amacõyla
düzenledikleri yarõşmalarõn ödülleri, parasal açõ-
dan ne kadar büyük olursa olsun; özü, maddi çer-
çevenin dõşõndaki anlamda odaklaşõyor. Ödüller, Yu-
nus Nadi Armağanı Yarışması adõyla aralõksõz ola-
rak kõrk yõlõ aşkõn bir sürede düzenli olarak ger-
çekleştirildi, kültür ve sanat hayatõmõza amaçlanan
katkõlarõ yaptõ ve etkilerini duyurdu. Daha önce bir
dalda yapõlan ödüllendirmenin kapsamõ 1990 yõ-
lõndan itibaren genişletildi ve Yunus Nadi Ödülleri
adõyla sürmeye başladõ. Ülkemizin kültür ve sanat
yaşamõ bütün baltalanmalara ve olumsuz yatõrõm-
lara karşõn sürekli gelişiyor ve yaygõnlaşõyor. Fikir
ve sanat özgürlükleri Türkiye’de tam değil; siyasal
iktidarõnbaskõlarõhâlâsürüyorveçağdaşdemokratik
ortamdan henüz yoksun sayõlõyoruz. Buna karşõn fi-
kir, sanat, bilim, kültürde çabalar sürüyor. Tarih-
sel gelişim sürecinde elbette ‘aydınlanma’nõn önü-
ne hiçbir güç geçemez. Cumhuriyet, çağdaş uy-
garlõğa giden yolun fikir, sanat, kültür, bilim yolu
olduğunu kuruluşundan beri savunan bir gazete. Bu
yoldaki çabalarõ desteklemek ve özendirmekte Yu-
nusNadiÖdülleri’ninişlevisürecek.2009YunusNa-
di Ödülleri Edebiyat Ana Dalı’nda öykü, roman, şi-
ir; Görsel Sanatlar Ana Dalı’nda karikatür, fo-
toğraf; Bilimsel Araştırma Ana Dalı’nda Sosyal Bi-
limler Araştõrmasõ olarak sürüyor.
Adaylara başarılar diliyoruz.
Ö Y K Ü
Ödüle 1 Nisan 2009 ile 1 Şubat 2010 tarihleri arasõnda ya-
yõmlanmõş bir kitap ya da yayõna hazõr bir ‘kitap dosya-
sõ’yla aday olunabilir. Yayõmlanmamõş yapõtlarõn, beyaz
dosya kâğõdõna makine yazõsõ ile çift aralõklõ yazõlmõş ol-
masõ gereklidir. Adaylar yapõtlarõnõ altõ adet olarak gön-
dereceklerdir. Ödül bir yapõta verilir. Seçici Kurul, ödü-
lü, kitap ve kitap dosyasõ arasõnda paylaştõrabilir. Seçici
Kurul: Hikmet Altõnkaynak, Metin Celâl, Cemil Kavuk-
çu, Osman Şahin, Celâl Üster.
R O M A N
Ödüle 1 Nisan 2009 ile 1 Şubat 2010 tarihleri arasõnda ya-
yõmlanmõş bir kitap ya da yayõna hazõr bir ‘kitap dosya-
sõ’yla aday olunabilir. Yayõmlanmamõş yapõtlarõn, beyaz
dosya kâğõdõna makine yazõsõyla çift aralõklõ yazõlmõş ol-
masõ gereklidir. Adaylar yapõtlarõnõ altõ adet olarak gön-
dereceklerdir. Seçici Kurul, ödülü, kitap ve kitap dosya-
sõ arasõnda paylaştõrabilir. Seçici Kurul: Adnan Binyazar,
Ahmet Cemal, Mehmet Eroğlu, Konur Ertop, Prof. Dr.
Tahsin Yücel.
Ş İ İ R
Ödüle 1 Nisan 2009 ile 1 Şubat 2010 tarihleri arasõnda
yayõmlanmõş bir kitap ya da yayõna hazõr bir ‘kitap dos-
yasõ’ ile aday olunabilir. Yayõmlanmamõş yapõtlarõn be-
yaz dosya kâğõdõna makine yazõsõ ile çift aralõklõ yazõlmõş
olmasõ gereklidir. Adaylar yapõtlarõnõ altõ adet olarak gön-
dereceklerdir. Ödül bir yapõta verilir. Seçici Kurul, ödü-
lü, kitap ve kitap dosyasõ arasõnda paylaştõrabilir. Seçici
Kurul: Ataol Behramoğlu, Prof. Dr. Cevat Çapan, Re-
fik Durbaş, Muzaffer İlhan Erdost, Doğan Hõzlan.
S O S Y A L B İ L İ M L E R
A R A Ş T I R M A S I
Ödüle 1 Nisan 2009 ile 1 Şubat 2010 tarihleri arasõnda
yayõmlanmõş bilimsel araştõrmalarla yayõma hazõrlan-
mõş en az 25 sayfa olarak beyaz dosya kâğõdõna maki-
ne yazõsõyla çift aralõklõ yazõlmõş bilimsel araştõrmalar ka-
tõlabilir. Adaylar yapõtlarõnõ sekiz adet olarak göndere-
ceklerdir. Ödül bir yapõta verilir. Seçici Kurul ödülü ki-
tap ve kitap dosyasõ arasõnda paylaştõrabilir. Seçici
Kurul: Erdal Atabek, Prof. Dr. Rona Aybay, Dr. Alev
Coşkun, Prof. Dr. Emre Kongar, Prof. Dr. İoanna Ku-
çuradi, Prof. Dr. Ahmet Mumcu.
K A R İ K A T Ü R
Karikatürlerin boyutu 30X40 cm.’yi geçmemelidir. Her
türlü teknik serbesttir. Yarõşmaya en fazla 5 karikatür-
le katõlabilinir. Seçici Kurul: Behiç Ak, Musa Kart, Kâ-
mil Masaracõ, Turhan Selçuk, Tonguç Yaşar.
F O T O Ğ R A F
Ödüle en çok 4 adet siyah-beyaz fotoğraf ile aday olu-
nabilinir. Gönderilecek fotoğraflarõn en az 18x24 cm. bo-
yutlarõnda ve daha önce başka yerde ödül almamõş ol-
masõ gerekmektedir. Seçici Kurul: Şakir Eczacõbaşõ, İsa
Çelik,Ara Güler, Paul Mcmillen, İbrahim Yõldõz.
H E R D A L İ Ç İ N G E Ç E R L İ
G E N E L K O Ş U L L A R
Ödüller, her dalda amatör- profesyonel herkese açõktõr.
(Cumhuriyet mensuplarõ hiçbir dalda ödüle aday ola-
mazlar.) Adaylar gerçek ad ve adreslerini ve telefon nu-
maralarõnõ belirtmek zorundadõrlar. Ancak adaylar ad ve
adreslerinin saklõ tutulmasõnõ isteyebilirler. Ödül ko-
şullarõna uymayan yapõtlarõ yarõşma dõşõnda tutmak
zorundayõz. Adaylarõn yapõtlarõyla birlikte adlarõnõ ve so-
yadlarõnõ arkasõna yazacaklarõ iki fotoğrağlarõnõ, açõk ad-
reslerinin de yer aldõğõ katõlma belgesini ve yaşam öy-
külerini 15 Şubat 2010 Salı günü saat 17.00’ye kadar
‘Cumhuriyet Gazetesi Yunus Nadi Ödülleri Prof. Dr. Nu-
rettin Mazhar Öktel Sok. No: 2 - 34381 Şişli / İstanbul
adresine iadeli taahhütlü olarak postayla ulaştõrmalarõ ya
da elden teslim etmeleri gerekmektedir. Yayõmlanmõş ya-
põtlarõn daha önce herhangi bir ödül almamõş olmasõ şar-
tõ geçerlidir. Zarfõn ya da paketin üzerine hangi dal ile
ilgili olduğunun (şiir, roman, öykü vb.) yazõlmasõ zo-
runludur. Ödül dallarõnda konu sõnõrlamasõ yoktur. Ya-
pıtlar hiçbir şekilde iade edilmez. Ödül alan ya da her-
hangi bir şekilde ön elemeden geçirilen yapõtlar, genel
yayõn ilkelerimiz doğrultusunda gazetemizde yayõmla-
nabilir. Ödül sonuçlarõ gazetemizin kuruluş yõldönümü
olan 7 Mayõs 2010 Cumartesi günü açõklanacaktõr.
Ö D Ü L
Her dal için: 2.000 YTL.
64. YIL
YUNUS NADİ
ÖDÜLLERİ
2010
K A T I L M A B E L G E S İ
ADIM, SOYADIM: ......................................................
ADRESİM:.............................................................................
..............................................................................................................
TELEFONUM:.................................................................
KATILDIĞIM DAL:..................................................