Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CMYB
C M Y B
SAYFA CUMHURİYET 25 EKİM 2009 PAZAR
6 HABERLER
BİLİM ve SİYASET
ORHAN BURSALI
‘İlhan Abi Nasıl?’
Evet nerede bir okurla karşılaşsam, toplantıda
bulunsam, telefonla konuşsam, neredeyse hepsi
“Merhaba, nasılsın iyi misin”den sonra soruyorlar
“İlhan Abi nasıl?”.. Yani neredeyse lafın gelişi
bana nasılsın diye soruyor, sözü hemen İlhan
Abi’ye getirmek ve sağlığı konusunda “gazetenin
içinden-ilk elden” bilgi almak için!..
Gözümün içine bakıyorlar; bazıları şöyle
gözlerini kısıyor, beş duyusu yüzümde odaklı,
acaba doğruyu mu yoksa baştan savmak için
biraz yalan mı söyleyeceğim, anlamak için...
İlhan Selçuk’u 15 gün kadar önce Özlem
Yüzak ile birlikte hastanede ziyaret etmiştik.
Akşamdı, günün yorgunluğu üzerindeydi, yanında
5 dakika kaldık, yavaş konuşuyordu, dinlenmesi
gerekiyordu, dikkatimi düşünme sistematiğine
yoğunlaştırdım, akıl yürütme ve anımsama
berraktı.
Bir yerde “Cumhuriyet Bilim ve Teknik”
dedikten sonra da hemen düzeltmişti “Bilim ve
Teknoloji...” 20 yıl süren Bilim ve Teknik adının
verdiği alışkanlığı ben bile yer yer sürdürüyordum.
Bazen düzeltiyordum, bazen de değil. Dedim ki
kendime, “ikimizin de ağzından Bilim ve Teknik
çıkıyor ve düzeltiyorsak, ya ikimiz de bunadık ya
da her şey yerli yerinde!”
4 gün önce Orhan Erinç ile birlikte bu defa
öğle üzeri odasındaydık, sohbet için çağırmıştı ve
bizi bekliyordu.
Yatağının kenarında bir koltuğa oturmuştu...
Giyimi albenili, müthiş bir sadelikte ve o derece
de güzel.
Ayağında çok rahat, siyah “pantofel”ler.
Dizlerinin üzerinde kremsi bir örtü.
Üzerinde kısa kollu, tabii ki yakasız, önü
boyundan yarım açık, şüphesiz ki siyah mı siyah,
son derece şık, gidip de hemen bir yerlerden
bulup satın alamayacağınız kalın bir “tişört” mü
desem...
Yüzü dolgun, pembe; gözleri ışıl ışıl, iki kolu
koltuğun üzerinde.
Bizi sağ eliyle karşıdaki divana buyur etti.
Bir an öyle ayakta durdum ve anlattığım bu
görüntüyü belleğime aldım.
Beğenmiştim.
İyi bir el (Ülfet Hanım’ın eli gözü) üzerindeydi,
belli ki.
Manzara etkileyiciydi!
Umut vericiydi..
Sevindiriciydi.
Kadınlar da hayran kalırdı!
İlk ziyaretimdeki İlhan Selçuk’tan eser yoktu
karşımda!
Görüntü iyiydi de bakalım “içerik” nasıldı!!!
Sözü o açtı. Kısa bir “tahlil” yaptı. İktidarın
durumunu ana çizgileriyle dile getirdi. Aşağıya
doğru indiklerine işaret etti. Gazetenin iyi bir sınav
verdiğini söyledi, sonra yatağın üzerinde koltuğa
yakın çapraz duran Cumhuriyet’i eliyle tuttu,
Cumhuriyet gibi bir gazete yok, yalnızız dedi.
Arkadaşlarımız o gün gerçekten kapağı pırıldayan
dolgun bir gazete üretmişlerdi!
Doğan Medya’nın durumundan bahsettik biraz.
Yaşadığımız “ileri”, “uygar vb.” zaman dilimiyle
kıyaslandığında, Türkiye Cumhuriyeti tarihinde
belki de hiç görülmemiş bir baskının gazete-
medya üzerinde uygulandığını konuştuk. Medya
üzerindeki baskılara sonuna kadar karşı çıkmak
gerekiyordu...
Daha pek çok olayı konuştuk, Türkiye’ye ve
hayata ilişkin.
İlhan Selçuk, TV’leri seyrediyordu, dizilere
bakıyordu; dedi ki “Herkesin seyrettiği dizilere
giremiyor dinci söylem. Girseler, diziler ilgi
çekmeyecek... Bu umut vericidir toplum için.
Kadın erkek, aşk meşk, hayata ilişkin konular
etrafında akıp gidiyor filmler. Laik topluma fazla
nüfuz edemediler...”
Arap ülkeleri de bizim dizileri seyrediyor,
dedim... İslam dünyasında halk arasında ana
akım, özgürlükten yanaydı, boyunduruktan
değil...
Bizdeki bazı tarikat-cemaat TV’leri karabasan
gibi diziye benzer filmlerle-programlarla köktenci-
öbür dünyacı azınlık bir kesimin kafasını
yıkayabiliyor, onları doyurabiliyor sadece. Ablam
ki namazında niyazında, hacca ve umrelere gidip
gelmiş, bunların bir tek TV ve programına baktığı
yok...
İlhan Selçuk, gazete yazılarını çokça
izleyemiyor. Ben de, “Ağabey, sizin yokluğunuzda
hazır bir boşluk yakalamışken neler yazıyoruz
neler” dedim. “Yapma yahu” diye yanıt verdi...
Beyin, düşünce, mantık, izleme-gözlem çok iyi.
Espriler yerinde. Kara mizah mükemmel sürüyor!
Kendisine ve bizlere yönelik... Gözümün önünde,
kalp ameliyatından önce son yazdığı ve ödül
verilen o müthiş yazı belirdi!
Fiziksel olarak yorgunluğu yenecek zamana
ihtiyacı var biraz. Fizik tedavileri, yapması
gereken hareketler yoruyor. Dolayısıyla bu
zorluklardan kaçmak istiyor! Beyni ile bedenini
yönetmesi gerek!
Öğlen fizik tedavisi için hemşire girdi odaya,
beş dakika kadar daha zamanımız olduğunu
söyledi. İlhan Selçuk “İşte geldi” dedi. O hemşire
bilimi temsil ediyor, dedim, talimatlarına uymak
zorundayız... Ukalalığıma güldü!
Kaldığımız hastane odasından, özgürce
yürüyüp çıkmak...
Biraz bunları konuştuk... Yazmak isteyip de
henüz yazamamak: Hayatı yazmakla geçmiş bir
beyin için zor bir durum.. Zekânın bedene isyanı!
Bütün hastalıkların şu veya bu şekilde, az veya
çok, hepimizin üzerinde birtakım kalıcı izleri
vardır. Sadece hastalıkların mı! Hayatın, doğanın,
“olduğu”, “doğduğu” gibi bıraktığı ne var şu
yerkürede!
Hayat, doğum bir mucize. Bu mucizeyi akıl
başta olduğu sürece “dışa vurmak”.. Her nasılsa,
her biçim ve içerikte...
Önemli olan, düşünsel ve fiziksel, yapabilir,
üretebilir olabilmek bir an önce, şöyle ya da
böyle...
“Gelirim tepenize yeniden görürsünüz
gününüzü..” dedi.
İlhan Selçuk, şaşırtıcı, güldürücü, isyankâr...
İyi ki çağırmış, gitmişiz..
Yanından mutlu ve umutlu ayrıldık.
obursali@cumhuriyet.com.tr
Elazığ’da
tehlikeli
tırmanış
ELAZIĞ (Cumhuriyet) - Elazõğ’da 34
PKK’linin dönüşüyle ilgili basõn açõklamasõ yap-
mak isteyen DTP’li bir grup ile ülkücüler ara-
sõnda arbede çõktõ. Polis olaylarõ güçlükle ya-
tõştõrdõ. DTP’liler il binalarõ önünde basõn açõk-
lamasõ yaptõğõ sõrada 15-20 kişilik ülkücü
grup, Hürriyet Caddesi üzerinde DTP il bina-
sõ önüne doğru, “Bu ülkeyi böldürtmeyiz” slo-
ganlarõ eşliğinde Türk bayraklarõ açarak yü-
rüyüşe geçti. Çevik kuvvet ekipleri bu grubu
DTP il binasõ önünde yaklaştõrmazken, DTP’li-
ler de ülkücü gruba sloganlarla karşõlõk verin-
ce gerginlik yaşandõ. Bu sõrada polisin çemberini
yaran ülkücü grup içinden birkaç kişi DTP’li-
lerin bulunduğu tarafa geçerek saldõrdõ. DTP’li-
ler de yollarda bulunan demir trafik levhalarõnõ
sökerek karşõlõk verdi. Kõsa süren arbedeyi ara-
ya giren polis güçlükle önledi. Bu arada
DTP’liler kavganõn ardõndan basõn açõklama-
sõnõ tekrarlamak istedi. Ancak, polis buna izin
vermedi. DTP’ye tepki gösteren grup slogan-
lar atarak öğretmenevine kadar yürüdü.
İngiltere’ninyeniAnkaraBüyükelçisiReddaway,PKK’lilerinteslimolmasürecinideğerlendirdi:
‘Sabõrvehassasiyetgerekli’ANKARA (Cumhuriyet Büro-
su) - İngiltere’nin yeni Ankara Bü-
yükelçisi David Reddaway,
PKK’lilerin Türkiye’ye gelişlerini
değerlendirirken sürecin “büyük
bir sabır ve hassasiyet” gerektir-
diğini söyledi. Türkiye’nin şu andaki
durumu ile Kuzey İrlanda’da yaşa-
nanlarõn birbirinde çok farklõ ko-
nular olduğunu belirten Reddaway,
teröristlerin halk desteğinin kesil-
mesinin önemine dikkat çekti.
7 Eylül’de Cumhurbaşkanõ Ab-
dullah Gül’e güven mektubunu
sunarak göreve başlayan Büyükel-
çi David Reddaway, bazõ gazetele-
rin Ankara temsilcileri ile bir araya
geldi. Daha önce İran’da, Afganis-
tan’da ve İrlanda’da görev yapan
Reddaway, Türkiye’deki günde-
mini 4 başlõkta şöyle özetledi: 1-
Türkiye-AB ilişkileri, 2- Kõbrõs so-
runu, 3- Bölgesel konularda işbirliği,
4- Yatõrõm ortaklõklarõnõn arttõrõl-
masõ. Reddaway, PKK ile ilgili so-
rular üzerine, PKK’nin İngiltere’de
terör örgütü konumunda bulundu-
ğunu ve yasaklõ olduğunu anõmsat-
tõ. İngiltere’nin de IRA deneyimi ol-
duğunu belirten Reddeway, Türki-
ye’de hükümetin “sıkıntılı proble-
me” çözüm bulma çabalarõnõ des-
teklediklerini bildirdi. Reddaway, te-
rorizmle mücadelede teröristleri
kamu desteğinden, halk desteğinden
yoksun bõrakmanõn önemine dikkat
çekti. Reddaway, politik amaçlarõn
politik arenada anlatõlmasõ gerekti-
ğini, İngiltere’nin IRA konusunda
benzer bir yol izlediğini söyledi.
Türkiye’de teröristlerin ulusal hayata
katõlmayõ kabul etmesinin olumlu
olduğunu anlatan Reddaway an-
cak sürece “sabırla” yaklaşõlmasõ
gerektiğini söyledi. Reddaway, sü-
recin “büyük bir sabır ve hassa-
siyet gerektirdiğe” vurgu yaptõ.
Reddaway, sürecin zorlaştõrõlma-
masõnõn önemine de dikkat çekti. İn-
giltere’deki sürecin 30 yõl sürdüğünü
dile getiren Reddaway, şu an bile
aşõrõ uçlarõn eylem yapabildiklerini
söyledi. Reddaway, süreçte her iki
tarafõn da çok büyük ödünler ver-
diğini belirtti. IRA’nõn silah bõrak-
ma sürecinde çok sayõda adõm atõl-
dõğõnõ anlatan Reddaway, bu süreçte
siyasi ortam sunabilmenin önemli
olduğunu, kendilerinin de bunu
yaptõğõnõ dile getirdi. Türkiye’deki
şu andaki durum ile Kuzey İrlan-
da’da yaşananlarõn birbirinden çok
farklõ olduğunun da altõnõ çizen
Reddaway, koşullarõn da aynõ ol-
madõğõnõ vurguladõ. Reddaway,
IRA’nõn silah bõrakma süreci hak-
kõnda bilgiler verirken örgütün so-
nunda İngiltere’yi yenemeyeceğini
anladõğõnõ, Sinn Fein’in de siyasi sü-
rece dahil olduğunu söyledi.
AVRUPA’DAN GELECEK PKK’LİLER
Gösteri
uluslararası
basın önünde
ÇİMEN TURUNÇ
BATURALP
BRÜKSEL - Başba-
kan Recep Tayyip Er-
doğan’õn açõklamala-
rõndan sonra Türki-
ye’ye dönüşüne izin
verilmediği anlaşõlan
15 kişilik PKK grubu-
nun daha önce Brük-
sel’de yapmayõ planla-
dõklarõ basõn toplantõ-
sõnõ ertelemeyecekleri
açõklandõ.
“Avrupa Barış Gru-
bu” adõ altõnda topla-
nan grup, uluslararasõ
düzeyde dikkat çekmek
için 27 Ekim’de Brük-
sel’de bir basõn toplan-
tõsõ düzenliyor. Grup
basõn toplantõsõnõ dün
İngilizce yazõlmõş,
açõklamalõ bir daveti-
yeyle Brüksel’deki ya-
bancõ basõn mensupla-
rõna duyurmuştu. Dave-
tiyede, “Barış grubu,
Kürtler ve Türk or-
dusu arasında tekrar
tırmanabilecek topye-
kûn bir çatışma tehli-
kesine yol açan geri-
limleri azaltmak için
önemli bir fırsat sun-
maktadır” ifadelerine
yer veriliyor. Davetiye-
de ayrõca barõş grubu-
nun, eylül ayõnda Türk
yetkililere barõş için bir
“yol haritası” ileten te-
rör örgütü lideri Ab-
dullah Öcalan’õn çağ-
rõsõ üzerine harekete
geçtiği belirtiliyor.
Öcalan’õn hazõrladõğõ
160 sayfalõk yol harita-
sõnõn ayrõntõlarõnõn ka-
muoyuna açõklanmadõ-
ğõ ifade ediliyor. “Kürt
Barış Grubu”nun
amaçlarõnõ açõklayacak-
larõ belirtiliyor. Daveti-
yede ara başlõk olarak
“Türkiye’nin içindeki
çözümsüzlüğü kırmak
için cesur ve yaratıcı
bir teklif” ifadesi kul-
lanõlõyor. Grup adõna
konuşan bir yetkili, 27
Ekim’de düzenlenen
basõn toplantõsõnda yol-
culuğun amacõnõ ve ip-
tal edilme nedenlerini
yabancõ basõna açõkla-
yacaklarõnõ söyledi.
Grup adõna Roj TV’de
konuşan KCK yürütme
konseyi üyesi Zübeyir
Aydar ise Başbakan
Recep Tayyip Erdo-
ğan’õn açõklamalarõn-
dan sonra barõşçõ ve de-
mokratik kapõlarõn ka-
pandõğõnõ ve o kapõlarõ
kendilerinin zorla aça-
mayacağõnõ ifade etti.
34 KİŞİYE KIRMIZI KİMLİK ÇIKARTILDI
Teslim olanlara
‘geçici vize’
İLHAN TAŞCI
ANKARA - Abdullah Öcalan’õn
çağrõsõyla Habur Sõnõr Kapõsõ’ndan gi-
riş yapan örgüt üyesi 34 kişiye “geçici
dolaşım ve oturum izin belgesi” ve-
rildiği ortaya çõktõ. Kimlikleri olmayan,
çocuklar bakõmõndan nüfus kayõtlarõ
bulunmayan kişilere kõrmõzõ renkli, A4
kâğõdõnõn yarõsõ şeklinde düzenlenen
belge ile eve dönenler 3 ay süreli oturum
izni almõş oldular. Belgenin süresi için
bu kişilerin nüfus cüzdanlarõnõ ve resmi
işlemlerini tamamlamalarõ gerekiyor.
Hafta başõnda Kandil ve Mahmur’dan
Türkiye’ye araçlarla gelen 8’i Kan-
dil’den 26’sõ Mahmur’dan toplam 34 ki-
şi, Habur Sõnõr Kapõsõ’ndan giriş yapa-
rak jandarmaya teslim olmuştu. Teslim
olan 4 çocuk dõşõndaki 30 kişi sorgula-
rõnõn ardõndan serbest bõrakõlmõştõ. Kan-
dil ve Mahmur’dan gelen kişilerle ilgi-
li o gün kimlik sorunu ortaya çõktõ. Eve
dönenlerden kimilerinin vatandaşlõğõ
var ancak nüfus cüzdanõ, çocuklarõn
nüfus kaydõ yoktu. Teslim olanlardan ba-
zõlarõ ise vatandaşlõğõnõ tanõmlayacak bel-
gesi olmakla birlikte nüfus cüz-
danõ ibraz edemedi. He-
men nüfus cüzdanlarõ
çõkartõlamayacağõ için
ara bir formül gelişti-
rildi. Buna göre 34 ki-
şiye bir A4’ün yarõsõndan
oluşan kõrmõzõ renkli bir “geçici
dolaşım ve oturum belgesi”
düzenlendi. Gelenlere verilen
bu belgenin süresi ise 3 ay ola-
rak belirlendi. Böylece teslim
olanlarõn nüfus cüzdanlarõ-
nõ çõkartacaklarõ süreye ka-
dar oluşabilecek herhangi bir
olay ya da kimlik kontro-
lünde sorun yaşamalarõnõn
önüne geçilmiş oldu. Emniyet müdür-
lüklerince verilebilen geçici oturum
belgesinin süresi değişebiliyor. Belge en
fazla 6 ay süreyle verilebiliyor. Belirle-
nen süre içerisinde kişi ülkede serbest-
çe dolaşabiliyor. Teslim olanlarõn nüfus
cüzdanõ ve vatandaşlõk numaralarõnõ
alabilmeleri için geçmiş yõllarda tapu
kaydõ, evlilik cüzdanõ gibi resmi bir bel-
gede kayõtlarõnõn bulunmasõ gerekiyor.
Bu şekilde bir resmi belgede kaydõ
olanlar nüfus cüzdanlarõnõ alabilecekler.
Resmi hiçbir kaydõ olmayanlarõn ise
mahkemelere başvurarak Türkiye Cu-
muhuriyeti vatandaşlõğõnõ tescil ettir-
mesi gerekecek. Tescilin ardõndan nü-
fus cüzdanlarõnõ alabilecekler. Hiçbir
nüfus kaydõ olmayan çocuklar yönün-
den ise önce velilerinin kaydõ yapõla-
cak. Anne ve babalarõn nüfus işlemle-
rinin tamamlanmasõyla birlikte ço-
cuklar nüfusa kaydedilebilecek.
“Avrupa Barõş Grubu” adõ altõnda
Düseldorf’tan yola çõkacak grup, 27 Ekim’de
Brüksel’de düzenleyeceği basõn toplantõsõnõ
iptal etmedi. Basõn toplantõsõ İngilizce
yazõlmõş, açõklamalõ bir davetiye ile duyuruldu.
1977 yõlõnda İngiltere’nin Tah-
ran Büyükelçiliği’ne üçüncü kâtip
olarak atanan ve İran’daki rejim
değişikliği sõrasõnda bu ülkede gö-
rev yapan Reddaway, daha sonra
başka ülkelerde görevler aldõ. Red-
daway, İngiltere ile İran arasõndaki
diplomatik ilişkilerin düzelmesi üzerine 1990 yõlõn-
da İngiltere’nin Tahran Büyükelçiliği’ni yeniden aç-
mak üzere İran’a gönderildi ve müzlahatgüzar ola-
rak 3 yõl görev yaptõ. 2002 yõlõnda büyükelçi mua-
dili sõfatõyla İngiltere’nin Afganistan
Özel Temsilcisi görevine atandõ. 2006 ile
2009 yõllarõ arasõnda ise İngiltere’nin İr-
landa Büyükelçisi olarak çalõştõ. Bu ara-
da Reddaway, 1981 yõlõnda Roshan Fi-
rouz Reddaway ile evlendi. Bayan Red-
daway ilk ve orta eğitimini İran’da ta-
mamlarken, üniversite diplomasõnõ ABD’den aldõ, En-
glish Gardening Okul’da da eğitim gördü. Bayan
Reddaway, Kürt ve Türkmen atlarõnõn korunmasõ ala-
nõnda çalõşmalar yürütüyor.
İran, Afganistan
ve İrlanda’da
görev yaptõ
Aksu herkesi eleştirdi
ANKARA (Cumhuriyet Büro-
su) - AKP Genel Başkan Yar-
dõmcõsõ Abdülkadir Aksu,
PKK’lilerin teslim olmasõyla ilgi-
li olarak DTP’yi kõşkõrtõcõ, MHP
ve CHP’yi de fevri olmakla suç-
ladõ. Açõlõm sürecini tüm engelle-
melere karşõn sürdüreceklerini
kaydeden Aksu, PKK militanlarõ
için “Dağlarda boşu boşuna he-
der olan insanlar gelip adalete sõ-
ğõnacak, ailelerin yanõnda huzur
içinde yaşayacaklardõr” dedi.
‘Başbakan taşeron gibi’
ESKİŞEHİR (Cumhuriyet) -
CHP Grup Başkanvekili Kemal
Kõlõçdaroğlu, demokratik açõlõm
konusunda Başbakan Recep Tay-
yip Erdoğan’õn ipleri elinden ka-
çõrdõğõnõ belirterek, “Başbakan
taşeron olmuş, olaylarõ denetle-
yemiyor. Böyle bir iktidarõ de-
mokratik yollardan alaşağõ etmek
bizim namus borcumuzdur” dedi.
Sosyal Demokrasi Derneği Eski-
şehir Şubesi’nin düzenlediği
“Toplumun sesi niçin çõkmõyor?”
konulu konferansa katõlan Kõlõç-
daroğlu, “Başbakan ve dar bir
çevrenin dõşõnda olanlarõ ve ola-
caklarõ hiç kimse bilmiyor” dedi.
Bahçeli’den davet
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - MHP lideri Devlet Bah-
çeli, partisinin 8 Kasõm günü
Ankara’da “Sonsuza Kadar Var
Ol Türkiye” temasõyla toplana-
cak 9. Olağan Büyük Kurultayõ
için davet mesajõ yayõmladõ.
PKK’lilerin karşõlanmasõ ve
sonrasõnda yapõlan kutlamalarõn
hükümetin açõlõm politikasõna
yönelik tepkileri arttõrdõğõ bir
dönemde, vatandaşlarõ kurulta-
ya davet eden Bahçeli, kongre
sonrasõnda da ülke genelinde
“Bin Yõllõk Kardeşliği Yaşa ve
Yaşat” temasõyla açõk hava top-
lantõlarõ yapõlacağõnõ kaydetti.
Rice, Barzani ile görüştü
ERBİL (AA) - ABD’nin BM
Daimi Temsilcisi Büyükelçi Su-
san Rice, Irak’õn kuzeyinde bölge-
sel yönetimin başkanõ Mesud Bar-
zani ile görüştü. Görüşmede siyasi
meseleler, seçimler ve bölgesel
yönetimle ABD arasõndaki ilişki-
lerin ele alõndõğõ bildirildi. Rice,
Bağdat’ta Irak Dõşişleri Bakanõ
Hoşyar Zebari ile görüşmüştü.
Aliya İzzetbegoviç anıldı
İstanbul Haber Servisi - Eski
Bosna-Hersek Cumhurbaşkanõ
Aliya İzzetbegoviç, ölümünün
6’ncõ yõldönümünde İstanbul’da
düzenlenen etkinlikle anõldõ. İs-
tanbul Dil ve Edebiyat Derne-
ği’nce düzenlenen etkinlikte ko-
nuşan eski AKP İstanbul Millet-
vekili Hüseyin Kansu, Aliya İz-
zetbegoviç’in, ideal siyaset ve
devlet adamlõğõnõ şahsõnda birleş-
tiren ender insanlardan biri oldu-
ğunu söyledi. Anma etkinliği
kapsamõnda dernek bahçesinde
açõlan “Anõlarla Bilge Kral Aliya
İzzetbegoviç” adlõ fotoğraf sergi-
si, yarõna kadar gezilebilecek.
SAYISAL LOTO ÇEKİLDİ
1, 3, 9, 10, 22, 48