22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B SAYFA CUMHURİYET 20 OCAK 2009 SALI 6 HABERLER SALI ORHAN BURSALI ABD ve Obama Obama bugün başkanlığı devralıyor. Dünya büyük umut bağlamış yeni Başkan’ın “değişim” sloganına. Her şeyden önce, ekonomik kriz ve savaş politikası- nın yıkımları arasında sıkışmış, zayıflamış, yoksullaş- mış ve vicdanen de yaralı Amerikalılar, Obama ile bir çıkış yolu arıyor. Temel iki soru, içeriğini henüz bil- mediğimiz iktidar söyleminin, ABD ve dünya için ne- yi nasıl değiştireceğidir. Birinci sorun, ekonomik krizdir. ABD, yerküre olanaklarını tüketmeye ve sınırsız bü- yüme gibi bir illüzyona dayalı ekonomi politikasını na- sıl değiştirecek? Finansal ahlaksızlıklarla örülü eko- nomik çöküşü nasıl “tamir” edecek? Büyük para en- jeksiyonlarıyla, Amerikan ekonomisini ne derece ayağa kaldırabilecek? İnsanlara otomobil almaları için otomobil parası vermek gibi komik uygulamalarla bu enkazdan çıkılabileceğini sanma hayali yayılıyor! Di- yelim ki İstanbul’da büyük bir deprem oldu, yapıların 10 bini çöktü, 100 bin ölü, yollar altyapılar dağılmış... Amerikan ekonomisi, böylesine deprem yemiş bir İs- tanbul ve Türkiye enkazı. Obama’nın dünya iklimini korumak için Kyoto Protokolü’nü uygulamaya sokması, Amerikan eko- nomisine zarar ve yük getirir... Amerikan ekonomisi, teknolojik üretimde üstün- lüğü Çin, Hindistan, Güney Kore ve daha birçok ül- keye kaptırdı. Bu, küresel pazarda Amerika’nın derin sorunudur! ABD, bu üstünlüğü yeniden nasıl ele ge- çirecek? Amerikalı şirketler, küresel pazarda rekabetçi ola- bilmek için, üretimlerini ücretlerin düşük olduğu ülkelere kaydırdı. Bedeli: Yüz binlerce işyeri kaybı ve ABD’de ücretler üzerinde yoğun baskı! Hindistan’ın 50 milyar dolarlık yazılım teknolojileri kazancının kaynağı, ABD pazarına ucuz iş üretimidir! Obama, benzer sorunları ABD ekonomisi lehine na- sıl çözecek? Çin’in yüz milyarlarca ihracat fazlalığının ana kay- nağı, ABD pazarına yönelik ucuz ve kaliteli yeni tek- nolojik mal satışıdır! Vb... Yani, ABD ekonomide rekabetçiliğini yitiriyor! Ba- zı “hayranlar”, ABD ekonomisinin yaratıcılığına öy- le güveniyor ki, kapitalist ekonominin yasalarını bile unutuyor! Her zaman, arkadan gelen birileri öndeki- leri geçer! Tepede hiç kimse sürekli kalamaz! Küre- sel ekonomi, pek çok akıllı ülkeye bu fırsatı yarattı! ABD’de “baba” ekonomistler, “küreselleşmenin” ABD’nin zararına işlediğini bağırıyor. Büyük kriz, Obama’yı “koruma” önlemleri almaya itebilir! (Fran- sız Rokfor peynirine ithalat sınırlaması!..) Bu önlem- ler, küresel ticaret yasalarına isterse aykırı olsun! İkincisi ise dünya düzeni. Burada tartışılan Ame- rikan hegemonyasıdır. Ekonomisi zayıflayan bir ülkenin siyasal ve askeri gücü de temelden büyük yara alır!.. ABD’yi, ekonomik açıdan zayıflatan diğer önemli nokta, dünya gücü olması ve dünyada düzenini ayak- ta tutmak ve kendi yararına biçimlendirmek için zo- runlu büyük askeri harcamalardır. (2008 bütçesi 460 milyar dolar, 2009: 550 milyar dolar) Salt Irak Sava- şı’nın maliyeti 800 milyar doları aşmış. ABD’nin cari açığının Bush dönemi sonunda 2 trilyon liraya varması, dünya düzeni liderliğinin Amerika’ya maliyetinin bo- yutlarını göstermekte. Sivil-ekonomik değer yaratmayan böylesine bir dün- ya savaş gücü, uzun süre ayakta kalamaz, kendisi- ni besleyen kaynakları eninde sonunda kurutur! 11 Ey- lül “2001’den bu yana terorizme karşı mücadele programları ve denizaşırı savaşlar için bugüne kadar 864 milyar dolarlık bütçe” onayladı! Yeni silah prog- ramları, sistemleri ne olacak? Obama hegemonik güç olmaktan ABD’yi çıka- racak mı? O istese bile AB ve bir dizi ülke bunu istemez! Çün- kü, onlara da dünya düzeni için bir jandarma gerek... Perşembeye devam... Not: Hrant Dink’i saygıyla anıyorum. Salt bu cinayetin bile dört dörtlük çözülmesi, Mumcu ve diğer cinayet- lerin niteliklerini ortaya sermeye yetecektir! Yurttaşlar, CHP Seçmen Kaydõ Sorgulama Sistemi’yle hanelerine kayõtlõ seçmen listesine ulaşabilecek CHP sahteseçmenpeşindeİstanbul Haber Servisi - CHP İs- tanbul İl Başkanlõğõ, “CHP Seçmen Kaydı Sorgulama Sistemi”yle sah- te seçmenlerin peşine düştü. CHP İs- tanbul İl Başkanlõğõ’nõn başarõlõ pro- jesi ile her yurttaş internetten ya da te- lefonla, adreslerine kayõtlõ kaç seçmen olduğunu öğrenebilecek; sahte seçmen itirazõ için dilekçe oluşturabilecek. CHP İstanbul İl Başkanõ Gürsel Te- kin, dün CHP İl Başkanlõğõ’nda dü- zenlediği toplantõyla, “Seçmen Kay- dı Sorgulama Sistemi”ni tanõttõ. Yurttaşlar, CHP İstanbul İl Başkanlõ- ğõ’nõn www.chpistanbul.org.tr web adresinden ya da “0 212 276 31 11” numaralõ sesli yanõt sistemiyle, sade- ce TC vatandaşlõk numarasõ ve doğum yõlõ bilgilerini kullanarak hanesinde- ki seçmenlerin sayõsõnõ ve kimlikleri- ni öğrenebilecek. Hanelerinde fazla seçmen görü- nenler, yine internet üzerinden di- lekçelerini oluşturabilecek ya da CHP il örgütüne sahte seçmen ihbarõnda bu- lunabilecek. CHP il örgütü, Kadõ- köy, Beşiktaş ve Bakõrköy ilçelerinde bulunan mobil araçlarla da isteyen yurttaşlarõn seçmen sorgulama iş- lemlerini gerçekleştirecek. CHP İstanbul İl Başkanõ Gürsel Te- kin, sistemin İstanbul’daki birçok sahte seçmeni ortaya çõkaracağõnõ söyledi. Seçmen Kaydõ Sorgulama Sistemi taramalarõyla hangi sandõkta ne kadar “şüpheli” seçmenin olduğu bilgisine de ulaşõlacağõnõ belirten Te- kin, 29 Mart’ta bu sandõklarõ daha dik- katli koruyacaklarõnõ söyledi. Sistemi kullanarak kendi adresinde ikamet edenlerden başka seçmen ol- duğunu tespit eden yurttaşlarõn, sis- temdeki itiraz dilekçesini oluşturarak ilçe seçim kuruluna vermesi gerekti- ğini belirten Tekin, “İtiraz edilen seç- menler seçmen listelerinden silin- meseler dahi, seçimi etkilemek için oluşturulan bu ‘hileli seçmen kitle- si’ne oy kullandırmayacağız” dedi. ‘Sadece İstanbul için’ Bu sistemin sadece İstanbul için ha- zõrlandõğõnõ kaydeden Tekin şöyle konuştu: “Sistem sayesinde, bilgisayar ba- şından nerede oy kullanabileceği- nizi, oturduğunuz hanenizde sahte seçmen var mı, yok mu onu göre- bileceksiniz. Sahte seçmen çok. Sahte seçmen deyip geçmeyeceğiz. O sahte seçmen, bir gün de kapınıza herhangi bir haciz memuru da ge- tirebilir. Temel amaç, sahte seç- menleri tespit etmek. İstanbul hal- kı, oy kullanırken daha dikkatli ola- cak. Ayrıca ileride başlarına gele- bilecek hukuksal sorunların en- gellenmesi sağlanacak.” Beylikdüzü ilçesinde 2007 yõlõn- daki seçmen sayõsõnõn yaklaşõk yüz- de 50 artmasõnõn yarattõğõ kuşkuy- la sistemi oluşturduklarõnõ belirten Beylikdüzü Belediye Başkan aday adayõ avukat Osman Gürcan Çe- likkol ise uygulamanõn yurttaşlarõn hukuki haklarõnõ da koruma altõna alacağõnõ söyledi. Yurttaşlar, ‘Seçmen Kaydõ Sorgulama Sistemi’yle CHP İstanbul İl Başkanlõğõ’nõn www.chpistanbul.org.tr web adresinden ya da ‘0 212 276 31 11’ numaralõ sesli yanõt sistemiyle, sadece TC vatandaşlõk numarasõ ve doğum yõlõ bilgilerini kullanarak hanesindeki seçmenlerin sayõsõnõ ve kimliklerini öğrenebilecek. Belediye Başkanõ Ateş Ünal Erzen, ‘Bakõrköylüler bir torba kömürün peşinde koşmazlar’ dedi ‘Bakırköy’de rahat kazanırız’İstanbul Haber Servisi - CHP’den Ba- kõrköy Belediye Başkanlõğõ aday adaylõğõ- nõ açõklayan Bakõrköy Belediye Başkanõ Ateş Ünal Erzen, AKP’nin Bakõrköy’de seçim kazanmasõnõn mümkün olmadõğõnõ belirterek, “Bakırköylüler bir torba kö- mürün peşinde koşmazlar” dedi. Bakõr- köy için CHP’den aday adayõ olan işadamõ Ali Fatinoğlu da “Bakırköy’ü kültür ve sağlık merkezi yapacağız” dedi. Bakõrköy Belediye Başkanõ Erzen, AKP’nin Bakõrköy için eski Türki- ye İhracatçõlar Meclisi Başkanõ Oğuz Satıcı’yõ aday göstermesinin sonu- cu değiştirmeyeceğini belirtti. Erzen, “Bakır- köy Belediye Başkanlığı koltuğuna bir CHP’li oturacaktır. Bakırköy- lüler, laik Cumhuriyet’e, Atatürk dev- rimlerine ve demokrasiye inanırlar, ka- ranlıkta yaşamak istemezler” diye ko- nuştu. Bakõrköy’de “kaçak” inşaat yapõmõ- na izin vermediğini vurgulayan Erzen, “Ruhsatına ve planına aykırı bir tane bi- na bulurlarsa aday olmayacağım. İstan- bul’daki 31 ilçe belediye başkanı acaba bunu söyleyebilir mi?” diye konuştu. CHP’den Bakõrköy be- lediye başkan aday adayõ olan işadamõ Ali Fati- noğlu, Bakõrköy’ün yal- nõzca alõşveriş merkezle- riyle anõlan bir ilçeye dönüştüğünü belirterek, “Amacımız Bakırköy’ü kültür ve sağlık merke- ziyle anılan bir ilçe hali- ne getirmek” dedi. Ba- kõrköy’ün İstanbul’un nüfus yoğunluğu en fazla olan ilçelerinden biri olduğunu anõm- satarak, ilçenin en önemli sorununun oto- park alanõ yetersizliği olduğunu kaydeden Fatinoğlu, “Bakırköy, Atatürk Havaalanı bölgesinde yer alması nedeniyle transit ulaşım merkezi özelliğine sahip. Ancak Bakırköy’ün sağlık ve eğitim alanlarında ciddi eksiklikler var” dedi. Seçim yatõrõmõ can alõyordu MEHMET CELEN ÇANAKKALE - AKP’nin, üst üste 4 dö- nemdir sosyal demokrat başkanlar tarafõn- dan yönetilen Çanakkale’yi CHP’nin elin- den almak için kamuda başlattõğõ ‘yatırım seferberliği’ bir yurttaşõn yaşamõna mal oluyordu. Çanakkale Belediyesi’nin yaz se- zonunda tamamladõğõ altyapõ yatõrõmlarõ sõ- rasõnda yapõlan çağrõlara, ödenek yokluğunu gerekçe göstererek katõlmayan TEDAŞ, yaklaşan yerel seçimler öncesi Bankalar Caddesi’ne yeraltõ kablolarõ döşemeye baş- ladõ. Cadde üzerinde kalp krizi geçiren bir yurttaş ise hafriyat çalõşmasõ nedeniyle uzun süre ambulans beklemek zorunda kaldõ. Köstebek yuvasõna dönen yoldaki hafriyat- larõn üzerinden geçerek hastaya ulaşan sağ- lõk ekibi, ilk müdahaleyi yaptõ. Sağlõk ekibinin müdahalesine tanõk olan Çanakkaleliler yaşanan insanlõk dramõna is- yan ettiler. TEDAŞ’õn onarõm ihalesini alan taşeron firmanõn çalõşanlarõ “Bize ne tali- mat verildiyse onu yapıyoruz” dediler.İ.S’nin yaşamını kurtaran sağlık görevlileri, ‘Her zaman bu kadar şanslı olunmaz’ dediler. TERÖR VE TOPLUM / MEHMET FARAÇ mfarac@cumhuriyet.com.tr - www.mehmetfarac.com Devletin Kürtçe televizyon yayınları üze- rinden Güneydoğu’ya yönelik açılımı nasıl bir sonuç verecek?.. “TRT’a Kurdî 6” yayınla- rı siyasilerin popülist yaklaşımlarına mı hiz- met edecek?.. AKP bu kanalı yerel seçim- ler öncesi politik bir yatırım olarak mı gün- deme getirdi?.. Peki, bölge insanının kültürel zenginliğini dışa vurmayı da hedefleyen bu yayınlar PKK’yi niçin rahatsız ediyor?.. Te- rör gerçeği hangi “kanal”ları zorluyor? 12 Eylül sonrası Güneydoğu’nun tüm kentlerinde güvenlik güçlerini adeta kırmı- zı görmüş boğaya dönüştüren iki unsur var- dı. Başında puşıyla dolaşanlar ve araçları ya da evlerinde Kürtçe kaset bulunduranlar!.. Bölge insanı Ayşe Şan’ın, Aram’ın, Şi- van’ın ya da yöresel sanatçıların gizlice kay- dettiği Kürtçe ezgilerle dolu kasetle- ri adeta uyuşturucu gibi el altından çoğaltıp gizlice dağıtırdı! Aslında bü- yük bölümü politik olmayan, destansı ağıtlarla süslenmiş bu kasetler dev- letin bekası açısından bir tehdit de içermiyordu! Tehlike sinyali için tür- külerin Kürtçe olması yetiyordu! O dönemde “Loooo... Looooo...” diye uzun nakaratlarla süslenmiş bu kasetlerle yaka- lananlar için kullanılan tek bir cümle vardı: “Vay haline!..” Köprülerin altından çok sular geçti... Öz- gürlükler yasakların getirdiği çekiciliği bir sü- re sonra yok etti. Önce Kürtçe gazete ve der- giler önemsizleşti, sonra da kasetler... Hat- ta Güneydoğu’nun çeşitli kentlerinde açılan Kürtçe dil kursları bile ilgisizliğe ancak 6 ay dayanabildi!.. Aslında pratikte bile ciddi erozyon yaşayan yöresel bir dili teorik açı- dan yaygınlaştıracak ya da zenginleştirecek çabalar çok dikkat çekmiyordu!.. Üstelik geçmişte Ortadoğu coğrafyasında kimi devletlerin bölgesel politik çıkarlar uğruna devreye soktuğu benzer girişimler de olum- lu sonuçlar vermemişti. Yani Kürtçe sanal âleme pek uyum sağlayamıyordu! PKK’nin yayın organlarından ANF’nin Kürtçe radyo ve televizyon yayıncılığının tarihi üzerinde yaptığı derlemedeki şu bilgiler de TRT 6’yı önemsizleştirmeyi hedefliyordu: Sovyetler’den Filistin’e.. “19 Temmuz 1923’te Sovyetler Birliği’ne bağlı özerk Kurdistana Sor (Kızıl Kürdistan) yönetimi ilan edildi. İlk Kürtçe radyo yayını da başkent Laçin’de, merkezi Sovyet radyosu istasyonu aracılığı ile 1924-1929 yılları arasında yapıldı. 1920’lerde İngilizlerin etkisi ile kurulan Mu- sul vilayetinin Irak’ta kalması koşullarından biri olarak ilk Kürtçe yayın Bağdat radyosu bünyesinde 1939’da başladı. İkinci Dünya Savaşı sırasında Nazi karşıtı bir Kürtçe rad- yo da Filistin’de (Hayfa) kuruldu. Sovyetler Birliği ise kendi toprakları içerisinde Kürtçe radyo yayınına 1 Ocak 1955’te ikinci kez izin verdi. Ermenistan’ın başkenti Erivan’da ku- rulan radyo sınırlı yayın yapıyordu. Mısır’da Cemal Abdulnasır zamanında 1957 yılında Kürtçe radyo yayını yapıldı. İran’daki ilk Kürtçe Radyo ise 1958’de Kırmanşah’ta ku- ruldu. Irak’ta Kürdistan’ın Sesi radyosu 1963’te peşmergelerin denetiminde yayına başladı. Irak merkezi hükümetinin 1968’de Kerkük’te kurduğu ilk Kürtçe televizyon ise ilgi görmedi.” Türkiye’de ilk Kürtçe televizyon kanalı dev- letin terörle mücadelede geliştirdiği yeni kon- sept gereği mi, yoksa iktidarın politik çıkarları uğruna mı kuruldu? Doğrusu bu girişimde iki seçeneğin de ciddi payı bulunuyor. Kürt- çe televizyon yayınlarıyla bir yandan PKK’nin elindeki propaganda kozlarının bertaraf edilmesi planlandı. Diğer yandan iktidar bu girişimle örgütün DTP merkezli legal si- yasetini etkisizleştirmeyi hedefleyen ani bir manevra yaptı! Oysa PKK’nin devlete şid- det yoluyla dayatmaya çalıştığı politika içinde Kürtçe televizyon diye bir hedefi yoktu. Çünkü İran, Irak ve Avrupa ülkele- rinden yayın yapan Roj TV, Zagros TV, Tişk TV, MMC, Kürdsat, Kürdistan TV, Newroz TV ve Kurd 1 gibi kanallar hem örgütün bek- lentilerini karşılıyor hem de kültürel renkli- liği yaşamak isteyen çevrelerin gönlünü okşuyor. Taviz ve tepki!.. Kürtçe’nin ve Kürt kimliğinin anayasaya girmesi gibi büyük hedefleri olan örgüt, ön- celeri “TRT Şeş” üzerinden yapılan açılımı kendisine verilmiş bir “taviz” diye yorumla- maya başladı. PKK yöneticilerinden Cemil Bayık bu düşünceyle Welat ve Yeni Özgür Politika gazetelerinde “Devletin Kürtleri” başlıklı bir makale yazdı ve “AKP’nin bir ta- kıyyesi de olsa, TRT 6’nın kendisi bile, Apo ve mücadelesinin ortaya çıkardığı bir so- nuçtur” diyebildi! Daha sonraları ise TRT’nin Kürtçe yayınla- rı PKK’yi müthiş biçimde huzursuz etmeye başladı. Örgüt başta ROJ TV olmak üzere 10 kadar kanal üzerinden yürütülen terör propagandasının darbe ala- cağından kaygı duymaya başladı. TRT 6 bu yüzden “Aksanı bozuk te- levizyon” diye tanımlandı, yayınlar ise “Kürtlere yönelik tuzak” ve “asimi- lasyon projesi” diye yorumlandı!.. Kandil Dağı’nı üs tutan örgüt yöneticilerinden Murat Karayı- lan, 25 Aralık’ta örgütün yayın or- ganlarına yaptığı açıklamada, “TRT Kürtçe, çiğ bir projedir” dedi ve AKP’nin bu kanalı yerel seçimleri kazanmak için kurduğunu öne sürdü. İmralı’da yatan Abdullah Öcalan bir yan- dan “hışırtı yüzünden” 4 aydır radyo dinle- yemediğinden yakındı, diğer taraftan, “Dev- let kendi Kürdünü yaratıyor” diyerek TRT 6’ya karşı çıktı. Öcalan, 4 Ocak’ta görüştüğü avu- katlarına, “Televizyon kurulması için anaya- sal ve yasal düzenleme gerekiyor. Yasası, ka- nunu olmadan sen nasıl kanal kurabiliyorsun? Türkiye’de kanunsuz işler yapılıyor” diye tu- haf açıklamalar yaptı! ‘Beyaz Kürtler’e tehdit!.. Örgütün yayın organları ise Kürtçe kanalda program yapanlar üzerinde psikolojik bas- kı kurmak için son günlerde her yola baş- vuruyor. Örneğin PKK’nin web sitelerinde, TRT 6’nın koordinatörü Sinan İlhan’dan “Ur- fa’da MHP’lilerle birlikte devrimcilerin kanı- na giren tetikçi” diye söz edildi. Örgüt, TRT 6’da boy gösteren gazeteciler ve sa- natçıları “Beyaz Kürtler” diye adlandırdı. Ce- mil Bayık ise onları, “Oturun oturduğunuz yerde ve haddinizi bilin, yaptıkları- nızdan bir an önce vazgeçin” diye tehdit etti. Anlaşılıyor ki devlet, uzun süredir tüm çabalarına karşı susturumadı- ğı başta Roj TV olmak üzere PKK yanlısı televizyonlarla kendi sila- hıyla mücadele edecek! AKP bu ka- nalı yerel seçimlerde politik çıkar uğ- runa kullanmaktan kaçınmayacak. Güneydoğu’daki sıradan yurttaş ise TRT 6’yı devletin gülen yüzü ola- rak görecek!.. Peki ya PKK?.. Örgüt bir yandan “taviz” olarak yorumladığı bu kanalı bölge insanı- nın uzaktan kumanda aletinden silmek için çırpınıyor, diğer yandan gerçek hedefinde ilerlemek için yeni kanallar kazmaya çalışı- yor!.. Güneydoğu kentlerinde “Kürtçe’ye anayasal güvence” yürüyüşleri işte bu yüz- den yapılıyor! Taviz Güzergâhında Kanal Kazmak!.. Abdullah Öcalan. DÜZELTME 19 Ocak Pazar günü gazetemizin 6. sayfasõnda yayõmlanan ‘Mardin adayõ Güvenç’ başlõklõ haberde, Günay Sevinç’in adõ yanlõşlõkla Günay Güvenç olarak yazõlmõştõr. Düzeltir, özür dileriz. obursali@cumhuriyet.com.tr İSKİ, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne 65 dava açtõ İmar planlarına iptal İstanbul Haber Servisi - Su havzalarõnda ekelojik dengeyi boz- duğu ve kaçak yapõlaşmaya neden olduğu gerekçesiyle İSKİ, bağlõ bu- lunduğu İBB’ye “imar planı iptali istemiyle” 65 dava açtõ. Konuya ilişkin dün CHP İstanbul İl Başkanlõğõ’nda basõn toplantõsõ düzenleyen CHP İBB Meclisi üye- si Hüseyin Sağ, İstanbul Su ve Ka- nalizasyon İdaresi Genel Müdür- lüğü’nün (İSKİ), İBB’nin 24 plan değişikliğine itiraz ettiğini söyledi. Sağ, İSKİ Su Havzalarõnõ Koruma Yönetmeliği’ni hazõrlayan İBB Başkanõ Kadir Topbaş’õn, kendi hazõrladõğõ yönetmeliğe aykõrõ ha- reket ettiğini belirtti. İSKİ Genel Müdürlüğü’nun su havzalarõnda 4 buçuk yõlda tespit edilen kaçak yapõ tutanağõnõn da 5 bin 315 olduğunu belirten Sağ, kooperatifler tarafõndan yapõlan villa ve binalar için tek tutanak tu- tulmasõyla bu sayõya ulaşõldõğõna dikkat çekti. İSKİ Genel Müdür- lüğü’nün kaçak olmasõna karşõn ka- çak yapõlara ruhsat verildiğini be- lirten Sağ, “Su havzalarındaki kaçak yapılara izin veren bele- diyelerin tümü AKP’lidir” dedi. 27’si Avrupa, 38’i ise Anadolu yakasõnda olmak üzere toplam 65 adet imar planõ iptal davasõ açõldõ- ğõnõ belirten Sağ, şöyle konuştu: “Avrupa yakasında 12 plan tadilatı iptal edilmiş, 7’sinin yü- rütmesi durdurulmuş, 8 dava ise sürüyor. Anadolu yakasında ise 18 plan tadilatı iptal edilmiş, 4’ünün yürütmesi durdurulmuş, 16’sı devam ediyor. İptal edilen planların çoğu mahkeme karar- ları yok sayılarak İBB tarafından yeniden yapılmaktadır.” Ateş Ünal Erzen. Ali Fatinoğlu.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle