Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CMYB
C M Y B
GÜNDEM MUSTAFA BALBAY
Baştarafı 1. Sayfada
mış bir haksızlık olarak değerlendiriyor!
Biz de bu sütunlarda, İsrail’in orantısız güç kul-
lanımından çocukların ölümüne neden olan
saldırılarına kadar sürdürmekte olduğu ope-
rasyonu kıyasıya eleştirdik. Ancak Erdoğan’ın ba-
kışı başka...
Başbakan’a göre bu olay; Türkiye’nin eko-
nomik krizden ne kadar etkileneceği sorusun-
dan da, Irak’taki gelişmelerin terörle mücade-
lemize nasıl yansıyacağı sorusundan da önem-
li!
Bütün dünya dikkati çeken bir siniklikle yak-
laşırken, Erdoğan, yemedi içmedi, zaten ken-
disini hiç ilgilendirmeyen yılbaşıydı demedi;
önce Ürdün ve Suriye’ye gitti. Dün de Mısır ge-
zisine çıktı.
Yapılan açıklamalar, ilk turdan bir şey çık-
madığını gösteriyor. İkinci turun da sonuç ver-
mesi beklenmiyor.
Napolyon’un şu sözünü bu köşede yeri gel-
dikçe konu ettik:
“Coğrafya, ülkelerin kaderini belirler.”
2009’un da bu sözün gölgesinde geçeceği-
ni dikkate alarak, Ortadoğu’nun dengelerine ba-
kalım...
Olmayan şeye bakılır mı, diyebilirsiniz ama, ba-
kılır. Zira Ortadoğu’da en büyük denge denge-
sizlik üzerine kurulu, desek abartmış olmayız.
Ortadoğu’da görünen dengelerle, görünme-
yen dengeler arasında bazen 180 derecelik zıt-
lıklar olabiliyor.
Türkiye, coğrafyasının da gereği bu bölgey-
le doğrudan ilgili. Ancak, Türkiye bu bölgede-
ki dengelerin bir parçası değil, olmamalı. Gele-
neksel dış politikamız da bu yönde gelişti. An-
kara, Ortadoğu’daki bütün başkentlerle karşı-
lıklı güven içinde görüşebilen çok az ülkeden bi-
ri... idi.
Başbakan’ın, İsrail’in orantısız güç kullanımı-
na karşılık orantısız tepkide bulunmasının Tür-
kiye’ye etkileri orantısız olabilir!
Tümce çok orantısız oldu, biraz açalım:
Daha Filistin kendi içinde barışamamış iken...
Abbas’la Hamas, birbirine karşı İsrail’e besle-
dikleri kinden bile daha fazla kin besler iken...
Türkiye attığı adımların nasıl sonuçlar vereceğini
iyi hesaplamalı!
Arap ülkeleri Hamas’a sa-kin bakarken, kimin
hangi hesap içinde olduğunu iyi irdelemeli.
Acaba “Hamas bizim rejimimiz için de tehlike-
li, ne olursa olsun Hamas bitirilmeli” diyen Arap
ülkesi sayısı kaçtır, sorusunu yanıtlamalı...
Soru:
Erdoğan, Ortadoğu’da kendi siyasi çizgisine
paralel başka bir “Sünni denge” arayışında
mı?
Başbakan’ın Hamas liderlerinden Halid Me-
şal’e, meşale olmaya girişmesi hâlâ bellekler-
de!
Bu denge, Büyük Ortadoğu Projesi (BOP) için-
de “alt taslaklardan” biriydi. BOP’un çöktüğü-
nü, projeyi çizenler de kabul ediyor, en azından
başka bir “adla”, başka “piyonlarla” yürümesi ge-
rektiğini dillendiriyor.
Eğer Erdoğan, Ortadoğu’ya barış getireceğim
hamas-etini dozunda tutmazsa, öteki Arap ül-
keleriyle deve sırtı düzlüğünde devam eden iliş-
kilerimiz de bundan olumsuz etkilenebilir.
Ortadoğu, savaşın barıştan daha kolay oldu-
ğu bir bölge...
Ortadoğu, savaşın getirisinin barıştan daha çok
olduğuna inanan yönetimlerin etkisinde...
Bu tablonun ortasında bir “Sünni denge”
aramak...
Suni olur!
GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK
Baştarafı 1. Sayfada
Demokrasinin basit, yazısız kurallarını hiçe sa-
yan AKP, pek çok kesimde adı söylendiği zaman
yüzlerin asılmasına neden olan Gökçek’i bir kez
daha aday göstererek önce parti, sonra kamuo-
yu kuralına sadık kaldıklarını kanıtladı.
Genel merkezden sızan haberlere göre, RTE’nin
Gökçek’i dışlamaya yönelik çabaları yararlı ol-
mamış. Gökçek tarafı ağır basmış.
AKP, başkent halkını beş yıl daha -tabii seçile-
bilirse- Gökçek’e mahkûm etti.
Yüzü, gülüşü, sözleri, saldırgan üslubuyla gü-
ven vermeyen Gökçek’e!
Beri yandan gerçek, gerçektir:
Pek çok konuda yumruğu masaya vurarak di-
lediği gibi hareket etmekle ünlü RTE; Gökçek’ten
kurtulmayı başaramadı!
Merkez yönetimindeki üyelerin direnişlerini kı-
ramayarak dilediği yönde karar alamayışını, kuş-
ku yok, ilk fırsatta parti içi demokrasinin işlediği-
ne bir kanıt olarak gösterecektir.
Yadsıyacaktır elbette; oysa Gökçek’i istemi-
yordu. İsteseydi bu adamın adaylığını on, on beş
gün önce ilan edebilir, Ankara adaylığını soruna
dönüştürmezdi.
Gökçek yerine bir başkasını aday göstermek için
denemediği yöntem kalmadı.
Anketler, nabız yoklamaları yaptı. Fakat Gök-
çek’in gerçekleştirdiği siyaset dışı yararlar öyle-
sine kökleşmiş ve parti yönetimine, hatta -söy-
lentiye göre- elliden fazla AKP milletvekiline ka-
dar öylesine uzanmış ki, ne yapsa yarar sağlamadı.
Fakat yolsuzluk bataklığını kurutacağını progra-
mında baş tacı ederek vazgeçilmez ilkeye dö-nüş-
türen AKP, halkı soyduğu artık bir iddia olmaktan
da çıkmış, somut sonuçları ortada bir olayın so-
rumlusunu yine başkent belediye başkanlığında tut-
maya karar veriyor, yine aday gösterebiliyor!
Üstelik bu parti demokrasiyi sindirdiğini iddia
eden bir parti.
Bu parti bir kişiye en çok üç kez milletvekili se-
çilme hakkı tanır; ama neresinde mavi boncuk bu-
luyorsa Ankara’daki belediye başkanına dördün-
cü kez seçilme şansını bahşeder!
Kemal Kılıçdaroğlu, Gökçek’in yalanlamaları-
na karşın doğalgaz sayaçlarını fazla fiyatla başkent
halkına sattığını kanıtlar...
Söylemleri, belgeli açıklamaları sözde kalmaz
ve… şimdi doğalgaz sayacı kullanan 2 bin 275
aboneye Gökçek’in kafadan bir kararla fazla al-
dığı 123’er dolar geri ödenmeye başlanır.
Ama bu adamı AKP yine bağrına basar, aday ya-
par.
Bir başka ülkede, bırakın İngiltere, Fransa, Al-
manya gibi demokrasinin tıkır tıkır işlediği ülkele-
ri bir yana, küçücük, haritalarda görünmeyen Lich-
tenstein’da bile bu türden bir uygulamaya girişen,
halkı soyduğu kanıtlanan böyle bir yönetici bir kez
daha yönetici olamaz.
Bizde olduğu gibi halkın gözü içine bakarak halk-
la alay edercesine bu kişi yeniden aday yapılmaz.
Gökçek’in adaylığı bir yarar sağlamadı mı?
Sağladı!
CHP adayı Murat Karayalçın’ın kazanma şan-
sını önemli ölçüde yükseltti.
AKP’nin, Gökçek dışında göstereceği bir baş-
ka aday Karayalçın’ı zorlardı.
Gökçek’i aday göstererek Karayalçın’a üç ay kul-
lanacağı kozlar verdi.
Fakat olayın bir başka yüzü var. Gökçek-Kara-
yalçın üçüncü kez karşılaşıyorlar. Bu, son raund!
29 Mart, her iki aday için de sonun başlangıcı!
Kazanan kazanacak, kaybeden siyasetten yitecek!
Tabii bu, demokrasi gereği, demokrasiyi sindi-
ren insanlara özgü bir sonuç.
Üç, dört kez seçim yitirmesine karşın koltuğunda
oturanların revaçta olduğu ülkemizde bu kural ge-
çerli değil.
Şarkının dediği gibi, “Bir başkadır benim mem-
leketim”…
Evet, bir başkadır memleketimin insanlarının de-
mokrasi anlayışı!
ankcum@cumhuriyet.com.tr
SAYFA 2 OCAK 2009 CUMACUMHURİYET
16 HABERLERİN DEVAMI
İstanbul Y 7
Edirne K 1
Kocaeli K 6
Çanakkale Y 8
İzmir Y 11
Manisa Y 9
Aydın Y 11
Denizli B 8
Zonguldak B 6
Sinop B 7
Samsun B 5
Trabzon B 7
Giresun B 5
Ankara B - 1
Eskişehir B 0
Konya B - 3
Sıvas B - 4
Antalya PB 12
Adana PB 11
Mersin PB 14
Diyarbakır B 2
Şanlıurfa B 4
Mardin B - 1
Siirt B - 1
Hakkâri B - 2
Van B - 4
Kars S - 9
Oslo PB - 5
Helsinki PB - 5
Stockholm PB - 4
Londra PB 4
Amsterdam PB 3
Brüksel PB 0
Paris PB 0
Bonn K - 2
Münih Y 9
Berlin K 1
Budapeşte B 0
Madrid Y 12
Viyana Y - 1
Belgrad B 0
Soyfa Y 4
Roma Y 14
Atina Y 17
Zürih B 2
Moskova PB - 9
Aşkabat Y 7
Astana K - 4
Taşkent Y 14
Bakû PB 5
Bişkek Y 12
Tiflis PB 2
Kahire Y 15
Şam B 12
Yurt geneli parçalı ve
çok bulutlu, Marmara,
Kuzey ve İç Ege, Aydın,
Eskişehir çevreleri ile ak-
şam saatlerinden sonra
Göller Yöresi, Bolu, Düz-
ce, Zonguldak, Ankara,
Konya, Muğla ve Deniz-
li çevreleri yağışlı geçe-
cek. Yağışlar kıyılarda
yağmur, iç kesimlerde
karla karışık yağmur ve
kar şeklinde olacak.
Tekstil ‘kepenk kapattı’
AYŞE SAYIN
ANKARA - Başbakan Tayyip
Erdoğan’õn “teğet geçti, psiko-
lojik” açõklamalarõna karşõn Sa-
nayi ve Ticaret Bakanlõğõ’nõn son
verileri, reel sektörün ekonomik
krizde büyük ölçüde “kepenk
kapattığını” ortaya koydu. Eko-
nomik krizden en fazla etkilenen
sektör olan tekstil alanõnda 2008
Ocak-Ekim aylarõ arasõnda sade-
ce 195 yeni şirket kurulurken
598 işyeri “kepenk kapattı.”
CHP Denizli Milletvekili Ali
Rıza Ertemur’un Başbakan Tay-
yip Erdoğan’õn yanõtlamasõ iste-
miyle verdiği soru önergesine, Sa-
nayi ve Ticaret Bakanõ Zafer
Çağlayan’õn verdiği yanõtlar,
tekstil sektöründeki çöküşü göz-
ler önüne serdi. Sanayi Bakanõ
Çağlayan’õn verdiği bilgiye göre
tekstil sektöründe, 2002 yõlõn-
dan bu yana ortalama 2 bin 500
civarõnda yeni firma kurulurken
700-750 civarõnda firma kapan-
dõ. Bu çerçevede örneğin 2003 yõ-
lõnda 3 bin 147 yeni firma sektö-
re katõlõrken aynõ yõl 516 firma ke-
penk kapattõ. 2006’da 2 bin 353
yeni firma kurulurken 679’u ka-
pandõ, 2007’de ise 2 bin 338 fir-
ma kurulurken 757 firma kapõsõ-
na kilit vurdu.Ancak 2008’in ilk
10 aylõk rakamlarõ, tekstil sektö-
rünün içinde bulunduğu derin
krizi de gösterdi. Ocak-Ekim
2008 döneminde sadece 195 ye-
ni firma kurulurken 598 işyeri ka-
pandõ. Böylece son yõllarda ilk
kez kapanan firma sayõsõ, açõlan
firma sayõsõnõ 3’e katlamõş oldu.
Rakamlar netleşmemesine karşõn
ekonomik krizin daha da derin-
leştiği kasõm ve aralõk aylarõnda
ise kapanan işyeri sayõsõnõn daha
da arttõğõ tahmin ediliyor.
Açõlan ve kapanan işyeri sayõ-
sõna iller bazõnda bakõldõğõnda ise
tekstil sektörünün “lokomotif gü-
cü” olarak nitelenen iller arasõn-
da yer alan İstanbul ve Denizli’de
kapanan işyeri sayõsõnõn ürkütücü
boyutlara ulaştõğõ görülüyor. Bu-
na göre 2008 yõlõnda İstanbul’da
58 yeni firma kurulmasõna karşõn
tam 340 tekstil firmasõ kapõsõna ki-
lit vurmak zorunda kaldõ. Deniz-
li’de de kapanan işyeri sayõsõ açõ-
lanlarõ ikiye katladõ. Buna göre De-
nizli’de 17 yeni şirket kurulurken
31’i kapandõ. Bursa’da 20 yeni fir-
ma kurulurken 19 firma sektörden
çekildi. 2008 yõlõnda Adõyaman,
Amasya, Artvin, Elazõğ, Çankõrõ,
Erzincan, Eskişehir, Kastamonu,
Mersin, Kütahya, Ordu, Rize, Sa-
karya, Sinop, Sõvas, Karabük, Ki-
lis, Osmaniye’nin de aralarõnda
bulunduğu 23 ilde hiç yeni firma
kurulmazken buradaki mevcut
fabrikalardan en az 2’si kapandõ.
Başkent Ankara’da 20 firma açõl-
masõna karşõn 59 firma kapandõ.
İhracata da yansıdı
Tekstil sektöründeki kriz, ih-
racat miktarlarõna da yansõdõ. Bu-
na göre örneğin Denizli’de eko-
nomik krizin hissedilmeye baş-
landõğõ ekim ayõnda ihracat yüz-
de 5.7’lik gerilemeyle 111 milyon
949 bin dolara düştü. Geçen yõl
aynõ dönemde ise bu rakam 118
milyon 678 dolar seviyesindeydi.
Türkiye genelinde zorunlu si-
gortalõ sayõsõ Kasõm 2007 itiba-
rõyla 8 milyon 569 bin 136 olarak
görünürken, Eylül 2008 itibarõy-
la bu rakam 9 milyon 117 bine
yükseldi. Ancak tekstil sektö-
ründe 2007’nin aynõ döneminde
814 bin 235 olan sigortalõ sayõsõ,
2008’in aynõ döneminde 779 bin
885’e geriledi.
Alevi köylerine zorla cami
MEHMET MENEKŞE
AMASYA - AKP’nin Alevi
açõlõmõ tartõşõlõrken Amasya’da
camisiz Alevi köyü kalmadõ.
Köy muhtarlarõ, sadece bay-
ramdan bayrama birkaç kişinin
camiye gittiğini belirterek “Bu
camiler niçin yapıldı, bilmi-
yoruz” dediler
AKP, yerel seçimler öncesin-
de Alevi açõlõmõnõ gündeme ge-
tirirken Alevilerin zorunlu din
derslerinin kaldõrõlmasõ, Alevi
köylerine zorla cami yapõlma-
masõ, Madõmak Oteli’nin müze
yapõlmasõ, Diyanet İşleri Baş-
kanlõğõ’nõn kaldõrõlmasõ ve ce-
mevlerinin ibadethane olarak
tanõnmasõ gibi talepleri halen
karşõlanmadõ. Hatta Alevi köy-
lerine cami yapõlmaya ve imam
atanmaya devam edildi.
Amasya’da camisiz Alevi kö-
yü kalmadõ, bazõ mezralara bile
imam atandõ. Bazõ köylerde ca-
milerin yanõ sõra Kuran kurslarõ
da açõldõ. Köy muhtarlarõ ve
yurttaşlar ise köylerine cami ya-
põlmasõ gibi bir taleplerinin ol-
madõğõnõ, yapõlan camilere kim-
senin gitmediğini belirttiler.
Bayat köyü muhtarõ Bayram
Sel, “Köyümüzde cami de
imam da var. Bayramdan bay-
rama camiye gidiliyor. Bazı
yaşlılar cuma namazlarına gi-
diyor. Biz ibadetimizi ceme-
vinde yapıyoruz” derken, Beke
köyü muhtarõ İbrahim Esen,
“Şu an camiye giden kimse
yok. Niçin yapıldı bilmiyo-
rum” diye konuştu.
Hasabdal köyü muhtarõ Yük-
sel Armut, köylerinde cami ol-
mamasõna karşõn imam atandõ-
ğõnõ ifade ederek “Yıllar önce
köylü kendi imkânı ile cemevi
yapmıştı. Ben de cemevine
hoparlör taktırdım, imam beş
vakit cemevinden ezan oku-
yor” dedi. Karsan köyü muhtarõ
Mehmet Çoban da yalnõzca
birkaç yaşlõnõn cuma namazõna
gittiğini belirtti. Yeşilöz köyü
muhtarõ Ali Haydar Öz ise
köy muhtarlarõnõn cami yapõl-
masõ konusunda ikna edildiğini
ileri sürdü. Öz, “Köy muhtar-
larını çağırıp ikna ediyorlar.
Para veriyorlar, fazla malze-
me veriyorlar” dedi.
ÇAĞLAYAN, KÜRESEL KRİZE SIĞINDI
Sanayi Bakanõ Çağlayan, CHP’li Ertemur’un tekstil sektöründe-
ki şirket iflaslarõ, işsizlik, yolsuzluk gibi olumsuzluklarõn neden
tõrmanõşa geçtiği sorusuna, “küresel ekonomik krizi” gerekçe
gösterdi. Çağlayan, “Sektörün içinde bulunduğu sõkõntõlar, dün-
yadaki kriz ortamõndan kaynaklanmakta olup, hükümetin po-
litikalarõndan kaynaklanmamaktadõr” yanõtõnõ verdi. Çağlayan
2002-2008 döneminde tekstil sektöründe yurtdõşõna giden fir-
ma sayõsõna ilişkin istatistiki bilgi bulunmadõğõnõ belirtirken yur-
tiçinde yerleşik kişilerin tekstil sektöründe yurtdõşõnda yaptõk-
larõ doğrudan yatõrõm tutarõna ilişkin bilgilere yer verdi.
‘AMAÇ ALEVİLERİ
ASİMİLE ETMEK’
Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Tokat
Şubesi Başkanõ Muharrem Erkan da Al-
evi köylerine cami yaptõrõlmasõ için muh-
tarlarõn baskõ altõna alõndõğõnõ ileri sürerek
“Mülki idare amirleri ‘Köyünüze bir
şartla hizmet götürürüz, köyünüze cami
yaptõrõrsanõz, yolunuzu asfaltlarõz’ di-
yor. Köylü yol, su, sağlõk, altyapõ hizme-
ti alabilmek adõna köyüne cami yapõp
imam istiyor. Müftülüklerde Alevi köyle-
rinde imamlarõn nasõl davranacağõ ko-
nusunda kurslarõn düzenlenip eğitim ve-
rildiğini duyuyorum. Bunlarõn Aleviliği
asimile etmek, yok etmek, ortadan kal-
dõrmak gibi bir amaçlarõnõn olduğu bili-
nen bir gerçektir.”
Cemevi Yaptõrma Derneği Genel Baş-
kanõ Ali Yõldõrõm ise Diyanet İşleri Baş-
kanlõğõ’nõn Alevilere yönelik sistemli bir
asimilasyon politikasõ izlediğini belirtti.
Öncelikli hedef olarak ‘2009’un ilk saatlerinde ateşkesin sağlanmasõnõ’ belirlemişti
Erdoğan istediği sonucu alamadı
BAHADIR SELİM DİLEK
ANKARA - Başbakan Recep Tayyip Er-
doğan’õn İsrail’in Gazze Şeridi’ne yapõlan
operasyonu durdurmasõ için başlattõğõ mekik
diplomasisinin ilk ayağõ olan Şam ve Am-
man’daki temaslarõndan önce, “2009’un ilk
saatlerinde ateşkesin sağlanması” hedefi-
ni belirlediği ancak her iki başkentteki te-
maslarõndan bu yönde bir sonuç alamadõğõ öğ-
renildi. Erdoğan, İsrail’in operasyonunu dur-
durmasõ için Hamas’õn roket ateşini kesme-
si yönünde ikna edilmesini istedi.
Ancak Şam yönetimi bunun için İsrail
operasyonunun durdurulmasõnõ önkoşul
olarak getirdi. Suriye Devlet Başkanõ Beş-
şar Esad, Şam’da ikamet eden Hamas’õn si-
yasi büro şefi Halit Meşal’e baskõ yapma-
yacağõ sinyali verdi. Esad’õn bu yöndeki tav-
rõ üzerine, sonuç alõnamayacağõ belli oldu-
ğu için Erdoğan Meşal ile görüşmedi. Ye-
rine Meşal ile Dõş Politika Başdanõşmanõ
Ahmet Davutoğlu bir araya geldi.
Edinilen bilgilere göre, Erdoğan Ortado-
ğu’daki diplomasi turuna çõkmadan önce
Dõşişleri Bakanlõğõ’nda yapõlan değerlen-
dirmelerde, öncelikli hedef olarak, “2009’un
ilk saatlerinde ateşkes sağlanmasını” be-
lirledi. Öncelikli olarak Hamas’õn ikna edil-
mesi görüşü öne çõktõ. Bu nedenle de ilk du-
rak olarak, Hamas’õn siyasi büro şefi Halit
Meşal’in de ikamet etiği Şam belirlendi. An-
kara’da, Hamas’õn ikna edilmesinin sonra-
sõnda İsrail’in de operasyonunu en azõndan
belli bir süre durdurabileceği ve 2009’un ilk
saatlerinden itibaren fiili bir ateşkesin sağ-
lanabileceği hesaplandõ.
Hatta, aynõ saatlerde BM Güvenlik Konseyi
Geçici Üyeliği’nin de başlayacak olmasõnõn,
Türkiye’nin bölgedeki etkinliğinin önemli bir
göstergesi olacağõ görüşü öne çõktõ. Ankara,
ABD Dõşişleri Bakanõ Condolezza Rice’õn
Ortadoğu turu öncesinde bu temaslarõndan so-
nuç alõp, Türkiye’nin 2009’da Ortadoğu ko-
nusunda ön planda olmasõnõ amaçladõ.
Erdoğan da bu yöndeki kanaatle birlikte dip-
lomasi turunun ilk ayağõna çõktõ. Ancak
Şam’da yapõlan görüşmelerden, Erdoğan is-
tediği sonucu alamadõ.
Esad: Önce İsrail durdurmalı
Başbakan Erdoğan’õn, “Halit Meşal’i,
Hamas’ın roket saldırılarını durdurması
için ikna edin. Hamas saldırıları durdu-
runca, İsrail de operasyonu durdurur.
Ateşkes sağlanır” yönündeki isteğine,
Esad’õn “önce İsrail operasyonu durdur-
malı. Hamas, Filistin halkını savunuyor”
karşõlõğõnõ verdi. Esad, İran’õn da bu konuda
Suriye gibi düşündüğünü iletti. Edinilen bil-
gilere göre, Esad bu konuda yeşil õşõk yak-
saydõ, Erdoğan bütün olasõ eleştirileri göze
alõp, Şam’da Meşal ile bir araya gelecekti. An-
cak Esad’õn kesin tutumu üzerine Erdoğan ye-
rine başdanõşmanõ Ahmet Davutoğlu, Halit
Meşal ile bir araya geldi.
2008’de sektörde 598 işyeri kapanõrken sadece 195 yeni şirket kuruldu
Amasya’da camisiz Alevi köyü kalmadõ, bazõ mezralara bile imam atandõ
ERDOĞAN’DAN MESAJLAR
Kürtçe’deyeni
açõlõm sinyali
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Başba-
kan Tayyip Erdoğan, TRT 6’da Kürtçe yayõ-
na başlanmasõnõn farklõ adõmlarõn atõlmasõna
vesile olacağõnõ belirterek “Bu işlerde devlet
adım atmadıktan sonra özel sektör bu işle-
rin içerisine girmez. Ama her şey yavaş ya-
vaş, zaman içerisinde olacaktır. Biraz sa-
bırlı olacağız” dedi. Erdoğan’õn bu açõklama-
sõ, Kürtçe yayõn yapacak özel televizyon me-
sajõ olarak yorumlandõ.
Erdoğan, önceki gece Suriye ve Ürdün ziya-
retleri dönüşünde Esenboğa Havaalanõ’nda dü-
zenlediği basõn toplantõsõnda, Kürtçe yayõna
başlayan TRT 6 ile ilgili sorularõ yanõtladõ. Er-
doğan, “TRT 6’nın yayına başlamasıyla ilgi-
li Kürtçe ‘hayõrlõ olsun’ dediğiniz bazı gaze-
telerde ve televizyonlarda çıktı. Bugün bir-
çok gazetede de doğru kullanılmadığı tartı-
şıldı. Siz bu ifadeyi kullandınız mı, ne şekil-
de kullandınız?” sorusu üzerine, “Arkadaş-
lar ben dersime iyi çalıştım. ‘TRT 6 hayõrlõ
olsun’ dedim. Bunun Kürtçesini bir daha
söyleleyeyim isterseniz” diyerek kullandõğõ
ifadeyi Kürtçe olarak yineledi. Erdoğan,
“Eğer buna ‘yanlõş’ diyen varsa gelsin. Ga-
zeteler dersini iyi çalışmamış” dedi.
DANIŞTAY KARARI KALDIRDI
AkgünveSakhakkõnda
soruşturmaaçõlabilecek
ANKARA/İSTANBUL (Cumhuriyet) - Danõş-
tay 1. Dairesi, İstanbul Büyükçekmece Beledi-
ye Başkanõ Hasan Akgün ile Belediye İmar
Müdürü Nuraydın Sak hakkõnda, “bazı harç
ve ücretleri gerçek değerlerinin altında he-
saplandığı, eksik kısımların ilgililerce payla-
şıldığı” iddialarõyla ilgili İçişleri Bakanõ Beşir
Atalay’õn soruşturma izni vermemesine ilişkin
kararõ kaldõrdõ.
ANAP’tan belediye başkanõ olarak seçilen
ve daha sonra CHP’ye katõlan İstanbul Büyük-
çekmece Belediye Başkanõ Hasan Akgün ile
İmar Müdürü Nuraydõn Sak hakkõnda, “2003-
2005 yıllarında, İmar ve Fen İşleri Müdür-
lüğü’nce alınan bazı harç ve ücretleri ger-
çek değerlerinin altında hesaplamak, eksik
hesaplanan kısımları aralarında paylaşmak,
bazı harç ve ücretlerin tahsilatını yapma-
mak” iddialarõyla ilgili soruşturma açõlmasõ is-
tenmişti. Akgün, Danõştay 1’inci Dairesi’nin
soruşturma kararõyla ilgili gazetemize yaptõğõ
açõklamada, “Bizim ve belediyemizin tered-
düt yaratacak hiçbir işi yoktur. Bu karar 4
yıldır hükümet ve siyasi kadrolarca üzeri-
mizde sürdürülen operasyonların bir parça-
sıdır. 3 yılda ise 80 tane müfettiş tarafından
denetlendim. Bu yerel seçimler öncesi bir
yıpratma çalışmasıdır” dedi.