03 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B SAYFA CUMHURİYET 7 EYLÜL 2008 PAZAR 4 HABERLER BODRUM - Sevgili, Birkaç gündür, Bod- rum’da Hebil koyunda, dost- larım Leyla ve Tevfik Uran’ın lacivert denize te- peden bakan, manzarası nefes kesen villalarındayım. Küçük bahçenin denize doğru fırlamak isteyen kö- şesinde bir masa, hemen ötesinde, üzerinde üç meyvesini ta- şıyan nar ağacı ile görüntüsü çok et- kileyici. Okulların açılması ve ramazan ile birlikte Bodrum tenhalaşmış. Bu da gürültü kirliliğinin azalmasına yol aç- mış. Bodrum betonlaşmış yamaçlarına, gürültüsüne karşın, hâlâ bir cennet köşesi olma niteliğini koruyor. Son yıllarda, yeni yollar yapılmış, eskileri onarılmış, baktığın zaman Cote d’Azure’den pek farkı yok. Cote d’Azure’e çeşitli gidişlerim- de duvarları süsleyen eski resimle- re bakarken, oranın da hızla beton- laştığını, yağmadan nasibini aldığı- nı fark etmiştim. Yani rant her yerde güzellikleri kemiriyor, yalnız bizde de- ğil. Bodrum’da yarımadanın kuzey bölümü, güneyine oranla hem daha güzel, daha yeşil, hem de daha se- rin. Su burada en önemli sorun, her şey taşıma suyla dönüyor. Ama ba- zıları yeni tesisler kurarak, sorunu de- niz suyunu arıtarak çözmüşler. Suyun nedreti göz önünde bu- lundurulunca, hem akıllı, hem de ile- risi için ucuz bir yöntem olduğu söylenebilir. Suyun azlığına karşın, yolların te- mizliği çok iyi. Ama, kimsenin bilek- lerini bükemediği balık çiftliği ağaları denizi kirletmeyi sürdürüyorlar, da- ha da sürdürecekler... Ordunun ülkedeki gücünün de- mokrasiyi zedelediğini ileri sürenler, bir de çevre talancılarının, dört bir ya- nın canına okuyan karşı durulmaz güçlerine baksınlar! Bulunduğumuz, Hebil koyunun denizi tertemiz, ama ne zamana ka- dar?.. Hemen bitişiğimizdeki Türkbü- kü’nde yapılan araştırmalar, deniz kir- liliği tehlikesinin hızla büyümekte olduğunu gösteriyor. Deniztemiz Derneği (Turmepa) Başkanı Levent Ballar, geçen haf- ta Türkbükü’nde dalış yapmış. Göl- türkbükü Koruma Derneği’nin çağ- rısı üzerine koyda dalış yapan Bal- lar’a göre, denizin dibi atılan çöplerle kirlenmiş olan kıyınınkinden çok da- ha vahim. Bak ne diyor Levent Bal- lar: “Koyda 7-8 metreye kadar indik, ancak 3-4 metreden sonra kirlilikten göz gözü görmüyor. Denizin dibi bataklık gibi olmuş. Lastik parçaları atılmış, sandalye var, tuvalet atılmış. Demir parçaları, çöpler, bunlardan birçoğunun kaybolması mümkün değil. Böyle giderse Türkbükü bütün cazibesini kaybeder.” Bölgenin arıtma tesisi olduğunu ama yetersiz kaldığını belirten Bal- lar, teknelerin de atıklarıyla koyu kirlettiklerini belirtiyor ve - Türkbükü tam bir vahşi batıya dönmüş diyor. Neyse yine de belirli bir bi- linçlenmenin olması, Deniz- temiz Derneği’nin diğer sivil toplum kuruluşlarıyla işbirli- ğine girerek, atık alım tek- nesi bulundurmak, etkin bir arıtma tesisi kurmak gibi önlemlerin gündeme ciddi biçimde gelmiş olması ilerisi için ümit verici gelişmeler. Ama burada devreye insan öğe- si giriyor, sayıları az olan sivil toplum gönüllülerinin yanı sıra, halkın büyük kesiminin de tehlikenin farkına var- ması ve davranış biçimini değiştir- mesi gerekiyor. Buraya İzmir ve Didim üzerinden, arabayla geldim. Son 20 yıl önce gördüğüm Didim’i tanıyamadım. Çok gelişmiş, bu gelişme her zaman da olumlu yönde olmamış. Ama ciddi, çalışkan, halktan yana tavır ko- yan, çevre sorunlarına duyarlı bir be- lediyesi var. Orada arıtma tesisi so- runu çözülmüş. Gel gör ki, tüm or- manlar, kıyılar, yol kenarları naylon torba atıklarıyla dolu. Belediye, plaj- ları, kentin caddelerini, alanlarını temizliyor, ama kilometrelerce uza- nan yol boyunca atılmış naylon po- şetlere ne yapsın! Bunu çözmek halkın sorunu! Ço- ğunluk ise sorunun hiç de farkında görünmüyor. Halkın katkısını sağla- madan çevre temizliği ise mümkün değil. Böyle giderse, cennet kıyıla- rını pislik cehennemine çevirip yiti- receğiz. Oysa bütün bu yerler bizim. Şairin dediği gibi, orada bir bük var uzakta, gitmesek de, kalmasak da o bük bizim bükümüz. [email protected] DÜNYADA BUGÜN ALİ SİRMEN Orada Bir Türkbükü Var Uzakta... Eğitim-İş raporunda Talim Terbiye Kurulu’ndaki çarpõklõklar sergilendi ‘Partizanlığın önüne geçilmeli’ MAHMUT LICALI ANKARA - Eğitim-İş, yeni eğitim-öğretim yõ- lõnda öğrenci ve öğret- menlere dağõtõlacak mil- yonlarca kitabõ onayla- yan Milli Eğitim Bakan- lõğõ Talim ve Terbiye Ku- rulu’nun (TTK) rant kav- gasõ kõskacõnda kaldõğõna dikkat çekti. Eğitim-İş Sendikasõ’nõn raporunda, TTK’nin yap- tõğõ görev nedeniyle cid- di bir ekonomik pazarla da ilgili olduğu ve rant kavgasõnõn içinde kaldõğõ vurgulandõ. Rant kõskacõ nedeniyle hem nitelikli kitap üretilemediğine, hem de hata yapõldõğõna dikkat çekilen raporda, TTK’nin hükümetlerin si- yasi politikalarõ doğrultu- sunda atama yaptõklarõ ve bakan emirlerinin itirazsõz uygulandõğõ bir kurum ol- maktan çõkarõlmasõ ge- rektiği belirtildi. Raporda, TTK’nin özerk bir yapõya kavuşmasõnõn önemine işaret edildi. Kurulun ka- rarlarõ hiçbir kurum ya da kuruluşun baskõsõ al- tõnda kalmadan almasõ gerektiği anlatõlan rapor- da, “Bu kararları alır- ken kişi çıkarları değil ülke yararı ve ülke ge- leceği düşünülmelidir. Bu bakımdan partizan- lığın da önüne geçilme- lidir” denildi. Eğitim-İş Sendikasõ, hazõrladõğõ raporla, öğrencilerin derslerde okuyacağõ kitaplarõ belirleyen Milli Eğitim Bakanlõğõ Talim Terbiye Kurulu’nu mercek altõna aldõ.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle