03 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B SAYFA CUMHURİYET 7 EYLÜL 2008 PAZAR 20 SPOR E L E Ş T İ R İ ARİF KIZILYALIN Alkõşõ Hak Ettiler ERİVAN - Bir yanda diplomasinin ağır yü- kü… Öte tarafta tarihsel ‘gerginlik’.. Kağıt üzerinde 2010 Dünya Kupası Elemele- ri’ne kazanan taraf olarak girme telaşı… Sa- hada da fırtına sınırındaki rüzgâr… Çık çıkabilirsen işin içinden. Gerçekten zor bir maçtı. Aslında maçın da ötesinde bir şeydi dün akşamki oyun. “Herkesin bir ucundan yakaladığı, kendine yorduğu bir 90 dakikaydı” tanımlaması sa- nırım en kısa özetidir Hrazdan Stadı’nda- ki Ermenistan -Türkiye maçının… Son düdük çaldığında kenardaki Fatih Terim’den kaledeki Volkan’a, savunmadaki Servet’ten ilerideki Semih’e herkesin üze- rinden ağır bir yük kalkıyordu. Hatta bizler bile derin bir oh çekiyorduk… Çünkü bir ilkin yaşandığı Erivan’daki futbol gecesinde yenilmek gerçekten çok yıkıcı olurdu Türkiye için…. Her açıdan… Ama korkulan gelmedi başımıza… Çıktık, mücadele ettik, rüzgâra karşı di- rendik ve kazandık… Daha doğrusu Avrupa üçüncüsü apoletiyle bıraktığımız yerden Dünya Kupası finalinin aday adayı olarak yolumuza devam ettik… İyi mi oynadık? Hayır.. Öncelikle yukarıdaki psikolojik baskı ve bu rüzgârda bırakın top oynamayı sahada duramaz insan… Ama öyle ya da böyle ka- zanılacaktı dünkü maç, kazanıldı da… Ayrıntılara gelirsek; 90 dakikaya ilk dam- gasını vuran rüzgâr oldu. İşin kötüsü do- ğanın azizliği topu daha çok kullanma amacındaki ulusal takımımızın hesabını bozuyordu. Böyle olunca da futbolcuları- mız olgun ataklar geliştirmektense mesa- fe tanımaksızın şut seçimleri ve Volkan’ın uzun degajlarını izleyen Semih - Mevlüt iki- lisiyle ön bölgede gözüktüler... Bu anlayış, etkili bölgede kazanılan bir frikikle bir kez Mevlüt bir kez de Semih’i pozisyona sok- tu ama top rüzgâr nedeniyle yön şaşıra- caktı. Arda’nın yorgun Gökhan Gönül’ün isteksiz oyunu da rüzgârla birlikte tempo- nun yükselmemesindeki etkenlerdendi. Ermenistan ise Manucharyan, Pachaj- yan ve Mkhitaryan’ı yer değişitirip oyna- tarak savunmamızın dengesini bozmayı he- defledi. Ama rüzgâr onlar için de handikaptı. Üstelik kadro kaliteleri de maçı başa baş götürmeye yeterli değildi. Golsüz geçilen ilk yarının ardından bu kez rüzgâra karşı oynamaya başlayan ancak to- pu daha rahat kontrol eden ulusal takımı- mız, Mevlüt - Kâzım değişikliğiyle de da- ha etkin gözüktü. Arda’nın da toparlanması ve peşi sıra ba- rajlara takılan frikikler golün sinyalini ver- mişti ki Kazım’ın ısrarcılığıyla Tuncay’ın doğru zamanda doğru yerde oluşu Erme- nistan savunmasını çözüverdi. Tam za- manında gelmişti gol. Terim’in doğru tanı- sı ve değişikliği hemen skora yansımıştı özetle... Ayhan’ın katılımıyla geçilen 5’li or- ta saha topa daha çok hakim oldu, ölü top- tan Semih’in iş bitirici golü de galibiyeti per- çinledi… Gecenin sorusu ise golü atan iki oyun- cunun da peşi sıra oyundan alınmasıydı ama dedik ya Terim’in bir bildiği var ki iş- ler tıkırında gidiyor… Evet, rakip ne kadar zayıf olursa olsun dünkü galibiyet çok önemli. Çünkü gördük ki ufak taşlar elemelerde çok baş yarıyor. Kafayı gözü yarmadan istediğimizi alıp Türkiye’ye dönmek bence çok önemli… Bravo ulusal takım, bravo Fatih Terim… Ermenistan’ı deplasmanda iki golle yenerek Dünya Kupası elemelerine iyi başladı Ulusallar bõraktõğõ yerdenERİVAN (Cumhuriyet) - Futbol yõllarca bir ‘uyutma’ aracõ gibi lanse edildi entellektüeller tarafõndan... Ancak ‘birleştirici’ unsurunu unutmuşlardõ galiba. Zira hafta içinde bu güzel oyunun ne kadar kuvvetli olduğu bir kez daha kanõtlandõ. Dünya Kupasõ Elemeleri’ndeki ilk rakibimiz Ermenistan’la belki de ‘olumlu’ ilişkilerin ilk adõmõ dün gece atõldõ. Ancak bizim işimiz politika değil, futbol... Ve futbolda rakibimizden üstün olduğumuz da bir gerçek. Yine de maç öncesi yorumlar karşõlaşmanõn kõran kõran geçeceği yönündeydi. Adeta bizim asõl rakibimiz, grup birinciliğinin en büyük adayõ İspanya değilmiş gibi... Ama Ay - Yõldõzlõlar, karşõlaşma öncesi yapõlan yorumlardan etkilenmiş olacaklar ki tutuk başladõlar tarihimizdeki ilk Ermenistan mücadelesine. İlk yarõ sanõrõz kimseyi heyecanlandõrmamõştõr. Biz, gruptaki herhangi iki rakibimizin maçõnõ mõ izliyoruz yoksa Avrupa Şampiyonasõ’nda destan yazan Ay - Yõldõzlõlarõ mõ seyrediyoruz; anlamakta güçlük çektik. Ne oyunu rakip alana yõkabildik, ne de olgun bir atak geliştirebildik. Orta sahamõzõn dinamolarõndan Mehmet Aurelio daha çok defansif bir düşünce içindeydi. Emre Belözoğlu ise zaman zaman etkili olmasõna karşõn uzaktan attõğõ birkaç şut dõşõnda ortalarda görünmedi. Elbette bu sõkõcõ ilk bölümde kötü zemin başroldeydi. Ancak Ay - Yõldõzlõlar kalitesinde bir takõmõn böyle bahanelerin arkasõna sõğõnamaz. Rakip Ermenistan ise daha çok gol yememek için çõkmõş sahaya... Geri dörtlüleri asla orta alanõ geçmedi. Atağa kalktõğõmõzda da ‘tatlı-sert’ müdahelelerle oyunu durdurmaya çalõşõrken kalemizde neredeyse hiç görünmediler. İlk bölümde akõllarda kalan tek pozisyon sağ çaprazdan Emre’nin kullandõğõ serbest vuruştu. O da üstten auta gidince ilk yarõdan gol sesi çõkmadõ. Oyun içindeki etkinliğimizi artõrarak mücadeleye ağõrlõğõmõzõ koyacağõmõz ümidiyle izlemeye koyulduğumuz ikinci yarõnõn ilk bölümünde ne yazõk ki hiçbir şeyin değişmediğini gördük. Bitime yarõm saat kalana kadar kayda değer bir pozisyon dahi üretemeyen ulusal takõmõmõzda teknik direktör Fatih Terim, Ermenistan sol kanadõnda oluşan boşluğu fark ederek Kâzım’õ sahaya sürdü. Bu anlarda kazandõğmõz kritik duran toplarõ Süper Lig’de bir kere bile serbest vuruş kullandõğõnõ görmediğimiz Semih’le değerlendirmeye çalõşmamõz düşündürücüydü. Ne var ki Terim’in Kâzõm hamlesi çok geçmeden meyvesini verdi; tutumu sürekli eleştirilen ulusal futbolcumuzun fizik üstünlüğü sayesinde çevirdiği topu Tuncay ağlara göndererek tüm Türkiye’ye rahat bir nefes aldõrdõ. Ardõndan 77. dakikada kornerden gelen topu ön direkte Aurelio sektirdi arkada Semih fõrsatçõlõğõnõ konuşturarak farkõ ikiye çõkaran golü attõ. Son düdük çaldõğõnda ‘zorlu’ geçeceği ezberletilen maçõ iyi olan taraf kazandõ. ERMENİSTAN: 0 - TÜRKİYE: 2 STAT: Hrazdan HAKEMLER: Tom Henning Ovrebo (6), Geir Age Holen (6), Jan Peter Randen (6) (Norveç) ERMENİSTAN: Berezovsky (4), Arzumanyan (4)(dk. 35 Khachatryan), Voskanyan (3), Mkrtchyan (5), Hovsepyan (4), Pachajyan (5), Tadevosyan (4), Arakelyan (4), Karamyan (5), Manucharyan (5) (dk. 76 Arman Karamyan), Mkhitaryan (5)(dk. 66 Zebelyan) TÜRKİYE: Volkan (6), Gökhan Gönül (7), Gökhan Zan (6), Servet (7), Hakan Balta (6), Emre (6), Mehmet Aurelio (7), Arda (7), Tuncay (8) (dk. 66 Ayhan 6), Semih (8) (dk. 82 Gökhan Ünal), Mevlüt (6) (dk.55 Kâzõm 7) GOLLER: Dk.59 Tuncay , dk.77 Semih SARI KARTLAR: Mkhitaryan (Ermenistan); Gökhan Zan (Türkiye) E R M E N İ S T A N - T Ü R K İ Y E M A Ç I N D A N N O T L A R Hem ıslık hem pankartERİVAN (Cumhuriyet) - Ermenistan’õn sözde soykõrõm iddialarõ dünkü maçta da gündeme getirildi. Aşõrõ milliyetçi Taşnak Partisi, siyasi pankart yasağõnõ delerek stada gizlice soktuğu ‘Tanıyın - Toprak ve Tazminat’ dövizini açtõ. 1915 olaylarõyla ilgili pankartlar dikkat çekerken, gecenin diğer bir çirkinliği ise ulusal marşõmõzõn õslõklanmasõydõ. Ulusal takõm futbolcularõ ve Türk taraftarlar bu õslõklara alkõşlarla karşõlõk verdi. Erivan’daki Hrazdan Stadõ, tarihi bir güne ev sahipliği yaptõ. Ulusal Futbol Takõmõmõz Ermenistan’õn konuğu olurken 52 bin kişilik Hrazdan Stadõ’nda özellikle kale arkalarõnda boşluklar vardõ. TFF’nin herhangi bir talepte bulunmamasõna karşõn karşõlaşmayõ izlemek üzere gelen yurttaşlarõmõza kolaylõk gösteren Ermeni yetkililer özel bir tribün ayarladõ. Kendilerine ayrõlan yerde 100 kişilik Türk grubu maçõ takip ederken dostluk içerikli pankartlar açtõ. Ayrõca politik yazarlar, konuklar, korumalar, gazeteciler, Ermeni asõllõ yurttaşlarõmõzõn oluşturduğu Şişli ve Taksimspor heyetleri hesaplandõğõnda Türklerin sayõsõ 500’e ulaştõ. Gürcistan üzerinden karayoluyla maça gelen Türkler ise ‘bilet krizi’ yaşadõ. Stat içinde ve çevresinde yoğun güvenlik önlemleri alõndõ. 3 ayrõ noktada aramalar yapõlõrken, Erivan’da 2 metre aralõklarla polislerin kurduğu barikatlar dikkat çekti. Görev alanõna gelmeye çalõşan Türk gazeteciler stada uzak bir noktada arandõ. Daha sonra araçlarõndan indirilip polis otosuna alõnarak stada getirildi. TV kanallarõnõn yayõn yaptõğõ noktalarda incelemelerde de bulunuldu. Güvenlik nedeniyle maç saatinde stattaki cep telefonlarõnõn hatlarõ kesildi. Yaklaşõk 7 bin güvenlik görevlisinin hazõr bulunduğu karşõlaşmada tribünlerin saha kenarlarõ ve merdiven boşluklarõnõn tamamõna güvenlik güçleri yerleştirildi. Bu arada ulusallar zemin kontrolü için sahaya adõm attõğõnda õslõklandõ. Maç öncesi Türk basõn mensuplarõ adeta akreditasyon çilesi çekti. Türk spor yazarlarõ, Futbol Federasyonu’nca kendilerine verilen maç giriş kartlarõna karşõn Ermenistan Dõşişleri Bakanlõğõ tarafõndan ikinci bir medya akreditasyonu yaptõrmak zorunda olduklarõnõ öğrendi. Futbol Federasyonu tarafõndan FIFA’ya gönderilen akreditasyon listesini Ermenistan Dõşişleri Bakanlõğõ’na sunarak uyaran FIFA yetkilisi, sorunun çözülmesini sağladõ. Bu arada UEFA Başkanõ Michel Platini, mesaj göndererek maça gelemediği için üzgün olduğunu belirterek, “Türkiye’de oynanacak Türkiye - Ermenistan karşılaşmasını mutlaka izleyeceğim” dedi. Maçõ UEFA İletişim Direktörü William Gaillard, tribünden izledi. Karşõlaşmayõ 100’ü yabancõ olmak üzere 160’ya yakõn akredite basõn mensubu izledi. Ermenistan ve Türk gazetecilerinin dõşõnda diğer ülkelerin medya mensuplarõ da maça ilgi gösterdi. Ayrõca karşõlaşma öncesi Ermenistan Futbol Federasyonu, Futbol Federasyonu yetkililerine bir yemek verdi. Terim’den yerinde değişiklik Ulusal Takõmlar Teknik Direktörü Fatih Terim, Ermenistan deplasmanõnda hücum ağõrlõklõ bir kadro sahaya sürdü. Terim, sakatlõğõ nedeniyle antrenmanlarõn çoğuna katõlamayan Mehmet Aurelio ve Emre’yi 11’e aldõ. Mevlüt, Semih, Arda ve Tuncay gibi hücum yönü güçlü oyuncularõn bir arada olmasõ dikkat çekti. Maçõn ilk yarõsõnda istenen futbol yoktu. Ancak Fatih Terim, Kâzõm Kâzõm’õ oyuna alarak maçõn yazgõsõnõ değiştirdi. Bu arada maç saatinde statta rüzgâr yoğun şekilde etkisini hissettirdi. GÜL’DEN ZİYARET C umhurbaşkanõ Abdullah Gül, Ulusal Futbol Takõmõ’nõ dünkü maç öncesi ziyaret etti. Cumhurbaşkanõ Gül, Erivan’a indikten sonra ilk olarak Ay - Yõldõzlõlarõn kaldõğõ Golden Palace Oteli’ne geçti. Kafileyi ziyaret eden ve Ermenistan karşõsõnda başarõlar dileyen Gül’ün ziyareti yaklaşõk 40 dakika sürdü. Gül, “Spora siyaseti karıştırmak gerçekten hoş değil. Ancak bazen spor güzel şeylere de vesile oluyor. Erivan’a gelirken ABD’yle Küba’nın 61 yıl sonra ilk kez bir futbol maçı oynadığını öğrendim. Hepinize bu karşılaşmada başarılar dilerim, başarılarınızı alkışlamak istiyoruz” dedi. Gül’ün ziyareti sõrasõnda TFF Onursal Başkanõ ve UEFA Başkanvekili Şenes Erzik, TFF Başkanõ Mahmut Özgener ve yönetim kurulu üyeleri de hazõr bulundu. Başkan Özgener, Gül’e tüm teknik heyeti ve oyuncular tarafõndan imzalanmõş bir forma hediye etti. Bu arada Cumhurbaşkanõ Gül’ün konvoyunun geçtiği güzergahta toplanan bazõ Ermeni vatandaşlar, çeşitli pankartlar açarak protestoda bulundu. Özgürlük ve Dayanõşma Partisi Genel Başkanõ Ufuk Uras da maçõ izledi. İki takım futbolcularının maç sonrası forma değiştirmeme- si dikkatlerden kaçmadı
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle