Katalog

SporServisi-F.Bahçe,ŞampiyonlarLigi’ndegalibiyet arõyor...Sarõ-LacivertlilerDevlerLigiGGrubu’ndabugün Ukrayna’nõnDinamoKievtakõmõnõkonukediyor.Şükrü SaracoğluStadõ’ndasaat21.45’debaşlayacakkarşõlaşmayõ AvusturyalõhakemThomasEinwalleryönetecek. MücadeleyiStarTVnaklenyayõmlayacak.TurkcellSüper Lig’eveŞampiyonlarLigi’nekötübirbaşlangõçyapan F.Bahçe’detümhesaplar3puanüzerineyapõlõyor. KarşõlaşmaöncesiözellikleteknikdirektörAragonesve futbolcularüzerindekibaskõoldukçayüksek.Bugün alõnacakolasõbiryenilgiylecamiadabüyükbirkrizin yaşanacağõsporçevrelerincekonuşuluyor.Özellikle ligdealõnan yenilgilerde savunmanõnyaptõğõ büyükhatalar üzerindeduran İspanyolteknikadam Aragones,oyuncularõnõ bukonudauyardõ.Sarõ- Lacivertlicamiada meraklabeklenenbir diğerkonuisetaraftarlarõn bugünkümaçtabaşkan AzizYıldırım’akarşõ nasõlbirtavõrtakõnacağõ... Şampiyonlar Ligi’nde bu sezon grupta kendi sahasõndaki ilk maçõna çõkacak olan Sarõ - Lacivertlilerde, Dinamo Kiev karşõsõnda sakatlõğõ bulunan Semih ile Josico forma giyemeyecek. Bangoura uyarısı Sõvasspor Teknik Direktörü Bülent Uygun’dan F.Bahçe’ye İsmael Bangoura uyarõsõ geldi. Kiev karşõsõnda Sarõ - Lacivertliler’in bu oyuncuya çok dikkat etmesi gerektiğini kaydeden Uygun, “Kendisini Fransa’nın Le Mans takımında oynarken almak istemiş ancak fiyatı fazla gelince başaramamıştık. Kesinlikle bu oyuncuya önlem alınmalı. Çok tehlikeli ve dikkat edilmesi gereken bir futbolcu” dedi. Bangoura, Dinamo Kiev formasõyla çõktõğõ 20 maçta 15 gole imza attõ. HİLMİ TÜRKAY Fenerbahçe için bugün çok önemli... Ya kazanõp çifte bayram yapacak tüm Sarõ - Lacivertli aile, ya kaybedip bilinmeyene koşacak... Kuşkusuz en iyi bayram hediyesi kazanmak. Hem böylelikle sezon başõndan bu yana yaşanan krizlere de sünger çekilebilir... Üstelik Fenerbahçe, ‘tarihsel’ avantajõnõ da elinde bulunduruyor bu maç öncesi. Aylar, yõllar var ki Kadõköy’de Avrupa mücadelesi kaybetmemiş. Önüne geleni yenmiş. Çeyrek finale nasõl geldiğinizi, Saracoğlu’nda kaybetmediğinizi, karşõnõza kim çõkarsa çõksõn yendiğinizi, futbolu futbol gibi oynadõğõnõzõ düşünün. İşte o zaman kazanõrsõnõz. Herkes biliyor ki bugüne kadar ligde son derece başarõsõz Sarõ - Lacivertliler. 20 yõl sonra tarihinin en çok yenilgisi de aldõlar. Porto’ya kaybedip grup maçlarõna da iyi başlamadõlar. Futbol oynamayõ unutanlar oldu, bazõlarõ işin ciddiyetinden uzaklaştõlar. Aragones şablonda hiç değişikliğe gitmedi, gördüklerinde o da hep õsrar etti, sakatlar işi zorlaştõrdõ. Aurelio, Tuncay aranan ikili oldular, yerleri dolmadõ, dolmasõ da artõk mümkün değil. Yönetim zaman geldi takõmdan uzak kaldõ, taraftarla başkan Aziz Yıldırım’õn girdiği diyalog yeri geldi kulübe zarar verdi, tribünler boş kaldõ. Geride kalan 5 hafta içinde hep kötü günler geçti, ama bugün, bu gece yeniden her şey eskisi gibi olabilir. Kenardan oyunu yöneten teknik direktörün her zaman maça katkõsõ azdõr. Bu nedenle futbolculara yine büyük işler düşüyor. Daha önce Avrupa maçlarõnõ nasõl oynadõysanõz o seyirci sizleri nasõl ayakta alkõşladõysa aynõsõnõ yeniden yaşatõn. Rakip belki çok güçlü, ama geçen yõl da buraya ne kadar güçlü takõmlar geldi, hepsini bir bir dize getirdiniz. O günler kolay unutulur mu? Haydi bugün Türkiye’yi sokaklara dökün, o milyonlarca taraftarõnõzla hem barõşmõş hem de bayramlaşmõş olursunuz. Bundan güzel hediye olmaz. Kaybetmeyi aklõnõzõn ucundan dahi geçirmeyin, zaten böyle düşünce içerisinde olursanõz kazanamazsõnõz, oyunda konsantrasyon eksikliği yaşarsõnõz. Hep iyiyi düşünün, kenetlenin, kazanmak için şartlanõn. İnanõyorum ki taraftar yine kaşkolunu, şapkasõnõ, bayrağõnõ alõp tribünlere koşacaktõr. Her ne kadar futbolcularla aralarõ kötü olsa da desteklerini esirgemeyeceklerdir. Evet, kötü maçlardan sonra Fenerbahçe için zor bir gece olacak. Bundan herkes emin olmalõ. Dinamo Kiev güçlü bir ekip, maça ortak. Ancak unutulmamalõ ki daha önce zorluklar hep aşõlmõştõ. Kaleyi Volkan Demirel koruyacak, zaman geliyor iyi işler yapõyor zaman geliyor takõmõnõ kalecisiz bõrakõyor, çok iş düşecek kendisine, önündeki savunmayla sürekli konuşmalõ. Yasin ve Can varken nelerin yaşandõğõnõ ne durumlara düşüldüğünü çok net gördük. Yasin-Can yok ama yine de dikkat. Orta sahaya gelince burada yavaş ve yan top oynayanlar bir arada. Güiza ile orta alan arasõnda çok uzun bir alan var, böyle olunca İspanyol futbolcu hiçbir varlõk gösteremiyor, Semih’in oynamayacağõnõ düşünürsek iş yine Alex’le Güiza’ya kalõyor. Başka da sonucu değiştirecek oyuncu yok zaten. Kulübe iyiden iyiye çöktü. Burak’tan umutluydum ama şu ana kadar yanõlttõ. Kazım gününde olursa sağ tarafta hareketlilik yaşanabilir, ancak yaptõğõ işin ciddiyetinde değil. Bugün ne konuşulsa artõk boş. Saracoğlu’nda ya sevinç ya da hüsran yaşanacak. Bizim gecemiz olsun, biz sevinelim. Aksi durumda her şey olabilir. Yani Fenerbahçe karõşõr. CMYB C M Y B SAYFA CUMHURİYET 30 EYLÜL 2008 SALI 18 SPOR Ligde tarihinin en kötü başlangõcõnõ yapan F.Bahçe, kazanarak taraftarõyla barõşmak istiyor Sarõ - Lacivertliler grubundaki ikinci maçõnda Şükrü Saracoğlu’nda Dinamo Kiev’i konuk ediyor Fenerbahçe’nin zor gecesi Bir gazete manşeti. Dede Aragones, “Fenerbahçe’yi kur- taracağım” diyor. Sekiz sütuna manşet. Ciddiye alınmış. Böy- le saçma sapan demeçler ne yazık ki ülkemizde prim yapı- yor. Yıllar yılı yabancı ülkelere gittik, geldik. Sayfalarda bu bo- yutta saçma sapan demeçler okumadık. Okuyan varsa söy- lesin. Aragones sanki antrenör değil de cankurtaran simidi!.. “Fenerbahçe’yi kurtaracağım” diyor. Fenerbahçe batıyor mu ki kurtaracak? Eğer şimdi su alıyorsa buna neden kendisi de- ğil mi? Densizliğin aile boyu... Oysa bu takım geçen sene iyi takımdı. Sanıyorum lig başında da iki yenilgi aldığı görül- memiştir. Bence Aragones takımı değil de kendisini kurta- racak. Böyle palavralar yapan birçok yabancı antrenör gördük. Hepsi de takımlarımızı kurtarmak için geldiler. So- nuçta Asiye’nin kurtarıldığı gibi kurtardılar. Milyon Avro’ları da ceplerine koyup ülkelerine döndüler. Biz ülke olarak biraz safız galiba!.. Hep dolduruşa geliyoruz. Dünya bizi döne döne kandırıyor. Ama biz bir türlü bunun ayır- dına varamadık. Varamıyoruz da... Dede Aragones, “Takım iyi başlangıç yapmadı” diyor. Ki- mi, kime şikâyet ediyor?.. İyi başlangıç yapmak, takımı iyi oy- natmak senin görevin değil mi? Sakatlıklardan yakınıyor. Sadece senin takımında mı sa- katlıklar var?. Eğer mevsim başında beş altı sakatın varsa bu biraz da senin hatandan kaynaklanmıyor mu? Eğer sakat- ların varsa yedek kulübesinde sekiz on tane de futbolcun var. Hepsi de aynı ayarda, milyon Avro’luk futbolcular. Başarı- sızlığa bunlar hiçbir zaman ‘kılıf’ olmamalı. Ben bunları yazmakla Aragones’in iyi bir çalıştırıcı olma- dığını söylüyor değilim. Ama ‘ayinesi iştir kişinin, lafa bakıl- maz.’ Geldiği günden bu yana takıma değişik bir taktik uy- gulayamadı. Eski tas, eski hamam... Takım tertibinde de pek tutarlı görünmüyor. Zaman zaman basının ve de yönetimin etkisi altında takım yapıyor. Sonuç olarak; büyük olsun, küçük olsun bütün çalıştırıcılar takımlarına kişilik vermez. Takım ona kişilik verir. Büyük ve- ya küçük antrenör yapar. Büyüklük ve küçüklük soyut kav- ramlardır. Aragones, İspanya’da büyüktü. Ulusal takımını şam- piyon yaptı. Ama onu büyük yapan İspanyol takımının oyuncularıydı. Futbolda her ülkede okka 400 dirhem değil- dir. Türkiye’de Aragones’ten İspanya’daki başarısını bekle- mek bir hayaldir. Biz de bu hayale kapıldık gidiyoruz. Asiye Nasıl Kurtulur? GÖRÜŞ / HALİT DERİNGÖR Spor Servisi -Şampiyonlar Ligi G Grubu’nda bu akşam Dinamo Kiev’i konuk edecek olan Fenerbahçe’de, teknik direktör Aragones Dinamo Kiev maçõ öncesi umut dolu mesajlar verdi. Alex ve kaleci Volkan Babacan’la basõnõn karşõsõna çõkan teknik adam, oyuncularõnõn bireysel performansõyla ilgili bir soru üzerine, “Ben öncelikle oyuncularım hakkında bireysel yorum yapmak istemiyorum. Her zaman için benim tek derdim, kendi takımımın sahada göstereceği mücadele ve oyundur. Rakip hakkında söylemek istediğim ise kontraatağa çok hızlı çıkıyorlar. Presi nerde, ne zaman yapacağımızı iyi ayarlamamız lazım. Bu, bizim için belirleyici bir etken olacak. Sakatlarımızdan Edu ve Deivid yavaş yavaş topla ve takımla antrenmanlara başladı. Semih ise antrenmanda talihsiz biçimde sakatlandı ve Kiev maçı için aramızda değil maalesef. Kim oynamayacak, kim oynayacak konusunda burada bir yorum yapmayacağım. Bunu öncelikle bilmesi gerekenler benim oyuncularımdır” diye konuştu. Aragones, daha sonra “Lig ya da Şampiyonlar Ligi maçları, bizim kazanma ritmimiz açısından bir fark taşımıor. Ama Şampiyonlar Ligi’nin motivasyonu her zaman farklı. Saygı duyduğumuz takımlar var, onlarda bize saygı duyuyor. Yarın (bugün) da seyircimizin önünde, elimizden geleni yapıp, en avantajlı skoru alarak maçı tamamlamak istiyoruz” diyerekkonuşmasõnõ tamamladõ. Toplantõda söz alan Alex ise, “Bizim için Kiev maçı zor olacak. İlk maçta aldığımız olumsuz skor vardı. Bunu telafi etmek adına yarın (bugün)oynayacağımız maç ayrıca önem kazandı. Sakatlığım yok. Kendimi çok iyi hissediyorum. Sahada hocamızın verdiği görevleri takım arkadaşlarımla beraber en iyi şekilde yapmaya çalışacağım. Bizler futbolun içerisinde uzun süredir olan insanlarız. Bu yüzden çok olumsuz etkilenme üzerimizde yok. Şampiyonlar Ligi’nde önümüzde 5 maç ve alınacak 15 puan var. Adım adım gideceğiz. Bu maçı aldıktan sonra diğerlerini de konuşuruz” dedi. Trabzonspor tarihyazacak Spor Servisi - Trabzonspor’un golcü oyuncusu Gökhan Ünal, Trabzonspor’u 24 sezon sonra şampiyon yapmanõn unutulmazlar arasõnda girecek bir başarõ olacağõnõ söyledi. Gökhan Ünal, Tam Saha Dergisi’ndeki röportajõnda, Kayserispor’dan ayrõldõktan sonra Galatasaray’õn da kendisini istediğini belirterek, “Beni gerçekten isteyen bir takım aldı. Eğer bir takım, bir futbolcuyla ciddi anlamda ilgiliyse, gerekli bonservis bedeli neyse onu öder ve oyuncuyu alır. Trabzonspor, bunu yaptı. Galatasaray ile de görüşmem oldu. Beni kadrolarında görmek istediklerini belirttiler. Ben de (Alırsanız seve seve gelirim) dedim ama iş orada kaldı. Trabzonspor’a transferim üç gün gibi kısa bir sürede gerçekleşti” dedi. Gökhan, 6,5 milyon avroluk bonservis bedeli karşõsõnda kendisini nasõl hissettiği yönündeki bir soruya ilişkin olarak ise “6.5 milyon avro bana çok abartılı bir rakam gibi geliyor. Açıkçası Trabzonspor’un ne kadar ödediğini ben de tam olarak bilmiyorum, ama bence bu kadar yüksek değil. Baskı meselesine gelirsek, açıkçası Trabzon’da ve Trabzonspor’da çok güzel bir ortam buldum. Hiç yabancılık çekmedim. Yüksek bonservis bedeliyle gelen bir oyuncunun sıkıntılarına baktığımızda, Güiza örneğine eğilelim. O yabancı bir futbolcu ve Türkiye’ye alışması için belli bir zaman gerekecektir. Oysa benim böyle bir ihtiyacım yok. Bonservisimin yüksek olması da beni strese sokan bir konu değil” diye konuştu. ‘ŞAMPİYONLAR LİGİ FARKLI’ G Ö K H A N Ü N A L : Beşiktaş Teknik Direktörü Ertuğrul Sağlam, şimdi de kendini yalanladõ ‘Özür’ polemiği sürüyorSpor Servisi - Beşiktaş’õn deplasmanda İstanbul Büyükşehir Belediye ile oynadõğõ maçta verdiği kararlarla Siyah - Beyazlõlarõn tepkisini çeken Bülent Yıldırım’õn karşõlaşma sonunda Ertuğrul Sağlam’dan ‘özür diledi-dilemedi’ tartõşmasõ devam ediyor. Önceki gün Türkiye Futbol Federasyonu ve Merkez Hakem Kurulu tarafõndan gelen yalanlamanõn ardõndan Beşiktaş Teknik Direktörü Ertuğrul Sağlam, Lig TV muhabiri Ömer Güvenç’i telefonla arayarak “Böyle bir açıklama yapmadım. Bülent Yıldırım’ın benden özür dilemesi gibi bir durum yaşanmadı” demesi kafalarõ karõştõrdõ. Ancak Sağlam, İstanbul Büyükşehir Belediye mücadelesinin hemen ardõndan düzenlediği basõn toplantõsõnda “Hakem ‘Kusura bakmayın’ dedi. Ama biz bunlara alıştık” ifadelerini kullanmõş ve bu haber devletin resmi haber servisi Anadolu Ajansõ tarafõndan da abonelerine duyurulmuştu. Siyah - Beyazlõlarõn genç teknik adamõnõn kendi sözlerini yalanlamasõ ise “Beşiktaş hakemlerden daha fazla polemiğe girmek istemiyor. Özellikle de böyle bir olayla anılmak niyetinde değiller. Ertuğrul Sağlam’ın sıcağı sıcağına yaptığı açıklamalardan sonra Merkez Hakem Kurulu’yla ters düştüler. Bunu düzeltmeye çalıştılar” şeklinde yorumlandõ. ‘Beşiktaş renklerini değiştirsin’ 105 yõldõr formasõnda siyah-beyaz renkleri kullanan Beşiktaş Kulübüne, renk uzmanõndan ‘enerji gücünü artırması’ için renk değişimi önerisi geldi. Yurt içi ve yurt dõşõnda uzun yõllar araştõrmalar yapan Renk Center Psikolojik Danõşmanlõk Eğitim Merkezi’nin sahibi renk bilimci Metin Yahya Üster, Beşiktaş‘õn simgesi haline gelen siyah ve beyazõn aslõnda birer renk olmadõğõnõ öne sürdü. Üster, siyahta ölümü getiren, matemle iç içe olan, olumsuzluğu salgõlayan bir enerji olduğunu savunarak şöyle konuştu: “Bir futbol takımının futbolcularının ten temaslı giydiği forma renklerinin sahada futbolculara enerji vereceğini düşünürsek, bunu yasal doping olarak kabul edebiliriz. Renkler bir kulübün sahip olduğu enerji potansiyelleridir. Logo renklerinden tutun kulüpteki bütün renk görünümünün veya renksizliğin, o kulübü olumlu ve olumsuz yönde etkileyeceğinden kimsenin şüphesi olmasın.” Beşiktaş gibi siyah-beyaz formayla mücadele eden Juventus’un başarõlarõnda ise ekonomik durumunun ön plana çõktõğõnõ kaydeden Üster, Beşiktaş‘õn “Kırmızı-turkuaz, turuncu-mavi, sarı-mor, yeşil-koyu pembe” renk gruplarõndan birini kullanmasõnõ önerdi. Ya çifte bayram ya da... Almanya’da gündemMesut KICKER’A KAPAK OLDU Spor Servisi - Almanya’nõn önde gelen spor dergilerinden “Kicker”, birinci ligde (Bundesliga) oynanan Werder Bremen- TSG 1899 Hoffenheim karşõlaşmasõnda 2 gol atarak Bremen’in sahadan 5-4 galip ayrõlmasõnõ sağlayan Mesut Özil’i kapak konusu yaptõ. “Gol fabrikası Werder” başlõğõyla birinci sayfadan verilen haberde, Mesut’un maç sõrasõnda çekilmiş bir fotoğrafõ da yer aldõ. Derginin iç sayfalarõnda “Varıldı! Ancak henüz hedefe ulaşılmadı” başlõğõyla verilen haberde de kavgalõ bir şekilde FC Schalke 04’ten ayrõlarak Werder Bremen’e geçen Mesut’un, şimdi sergilediği güçlü oyunla takõmõnõn odak noktasõnda bulunduğu görüşüne yer verildi. FC Schalke 04 takõmõ yöneticilerinin Mesut’u “para hırsı fazla” olmakla eleştirdikleri hatõrlatõlan haberde, Mesut’un ise bu konuda yaptõğõ açõklamada, “O zamanlar yaşadıklarım çok acı verdi, çünkü ben para hırsı fazla olan biri değilim. Benim için önemli olan tek şey futbol. Kariyerimin en zor dönemiydi, çünkü Schalke benim kulübümdü” dediği yazõldõ.