28 Nisan 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B 21 EYLÜL 2008 PAZAR CUMHURİYET SAYFA HABERLER 3 B azen sivil toplum örgütlerinden ‘boykot’ çağrıları gelir: ‘Şu gazeteyi okumayın, evinize sokmayın’ diye… Ya da: ‘Şu kanalı seyretmeyin, tele- vizyonunuzu kapatın’ diye. Bunlar bile yadırganır. Elbette sivil vatandaşların bu hakkı vardır. Kendi aralarında istedikleri biçimde dayanışma gösterebilirler. Ama, sivil toplum örgütleri de olsalar, meslek, vatandaş grupları da olsalar, basına boykot, medyaya ambargo çağrıları, demokratik toplumlarda hoş karşılanmaz. Çünkü insanlığın gelişim yönü, özgürlükçülüğe, çoksesliliğe doğrudur. Bu gelişime aykırı tavır ve tutumlara sıcak bakılmaz. Yazılı ve görsel medya, sivil toplumun da sesidir. Kaldı ki, boykot, ambargo çağrılarını resmi makamlar, hükümetler yapsın… Türkiye’de bu da oldu. Hem de tarihte ilk kez. İçerde ve dışarda, ‘Avrupa Bir- liği’nin, Kopenhag kriterlerinin şampiyonu’ ilan edilen bir hükümetin Başbakanı tarafından… Basının bir bölümü için ‘Almayın, evlerinize sok- mayın’ çağrısı yaptı. Yüz elli yıla yaklaşan Türk basın tarihinde, basına baskı hep olmuş a- ma böyle bir çağrı olmamıştı. Demokrasi, ifade özgürlüğü, basın özgürlüğü, Avrupa Birliği üyeliği bakımından vahim bir durum… Tarihe dönüp baktığınızda, bası- na baskıya karşı çıkan gazeteci- lerin uyarılarıyla karşılaşırsınız. Ab- dülhamit döneminde de, İkinci Meşrutiyet döneminde de, Cumhuriyet döneminde de sayısız örnekleri vardır. Hele hele, basının, sinek gibi ezilmek istendiği Demokrat Parti döneminde… Hatta o dönemde, gazetecilikte elli yılını aşmış gazete- cilerin uyarıları, hâlâ tarihsel metinler olarak akıllardadır. Çünkü her zaman geçerli olan uyarılardır. İktidarların baskısına uğrasalar da, o ‘bilge gazeteciler’ haklı çıktılar Şimdi, yine aynı durumla karşı karşıyayız. Resmi ağızlardan yapılan basına boykot çağrıları hak ettiği tep- kiyi çekmekte gecikmedi. Yurtiçi ve yurtdışından, bu gir- işimin basın özgürlüğüne bir darbe olduğu yolundaki açıklamalar yağıyor. Ülkenin her köşesinden, gazeteciler, basın meslek örgütleri, bu görülmemiş girişime karşı bildiriler yayımlıyorlar. Biz, i- ki meslek büyüğünün, gör- müş-geçirmiş iki gazetecinin, sık kullanılan deyimiyle ‘iki duayen’in sözlerini tekrar ederek tarihe not düşmekle yetinelim: Orhan Erinç (Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Başkanı): ‘…Boykot çağrısını demokrasi ve hukukla bağ- daştırma olanağı yoktur. Benzer çağrıların geçmişte askeri yönetim- ler döneminde yapılmış olması, te- dirginliğimizi daha da arttırmaktadır. Gerçek, çok partili dönemde ve Türkiye Büyük Millet Meclisi açıkken yapılmış, bugüne kadar benzeri ol- mayan bir basın düşmanlığıdır.’ Oktay Ekşi (Basın Konseyi Başkanı): ‘Başbakan’ın bu çağrısının demokratik hiçbir toplumda örneği- ni göstermek mümkün değildir. ...Eşi az bulunur bir antidemokratik zihniyet örneğidir. Bu örneği, Başbakan Er- doğan’ın ülkemizde demokrasiyi genişletmeye çalıştığını ileri süren iç ve dış destekçilerinin görmesini is- teriz.’ [email protected] GENİŞ AÇI HİKMET BİLA Ustaların Uyarıları İstanbul Haber Servisi - Halk müziğinin yeni- likçi ozanõ Ruhi Su ölümünün 23. yõlõnda Zincir- likuyu’daki mezarõ başõnda anõldõ. Ruhi Su Kültür ve Sanat Vakfõ’nca dün düzenlenen anma törenine Ruhi Su’nun oğlu Ilgın Su, gelini Çiğ- dem Su, Ruhi Su Dostlar Korosu Üyeleri, Ruhi Su Vakfõ temsilcilerinin yanõ sõra çok sayõda Su’nun se- venleri katõldõ. Bir dakikalõk saygõ duruşuyla baş- layan anma töreninde bir konuşma yapan 68’liler Bir- liği Vakfõ Başkanõ Sönmez Targan, Ruhi Su’nun sanatçõ kişiliğinin yanõ sõra bilimsel, sosyalist hareketi oluşturan önemli isimlerden biri olduğunu ifade ede- rek, “Ruhi Su 12 Eylül faşizm günlerinde bile has- ta yatağında savaşını sürdürmüştü” dedi. 20 Ekim 2006’da yitirdiğimiz eşi Sıdıka Su’nun da anõldõ- ğõ törende konuşan Ruhi Su Kültür ve Sanat Vak- fõ Mütevelli Heyeti üyesi Karabey Aydoğan da Ru- hi Su’nun sazõ ile her şeyi başardõğõnõ vurgulayarak “Ruhi Su konserlerinde o türkülerini söylerken ses çıkmazdı ta ki konser sona erene kadar” de- di. Sanatçõ Sadık Gürbüz de Su’nun dürüst, doğ- ru, sanatçõ ve siyasetçi kişiliğinden bahsetti. Ruhi Su ölümünün 23. yılında mezarı başında anıldı Depreminfaturasıağırolacak Kaçaklarõ, Sahil Güvenlik kurtardõ İzmir’in Dikili ilçesi açıklarında delinmiş ve batmak üzere bir lastik botta bulunan 3’ü çocuk, 5’i kadın yabancı uyruklu 36 kaçak göçmen sahil güvenlik ekibi tarafından kurtarıldı. Bademli köyünün yaklaşık 4 mil açığında devriye gezen Sahil Güvenlik Bölge Komutanlığı ekibi tarafından kur- tarılan kaçak göçmenler lastik botla Yuna- nistan’a gitmeye çalıştıklarını ve Midilli Adası açıklarında kendilerini yakalayan Yunan sahil güvenlik ekibi görevlilerinin botlarındaki motoru söktüğünü ve lastik botu delerek Türk karasularına bıraktığı- nı söyledi. Yabancı uyruklu kaçakların, iş- lemleri tamamlandıktan sonra sınır dışı edilecekleri öğrenildi. (Fotoğraf: AA) Diyarbakır’da 21 tutuklama DİYARBAKIR (Cumhuriyet) - Diyarbakõr’da, askeri ihalelerde haksõz kazanç elde ettikleri ge- rekçesiyle gözaltõna alõnan, aralarõnda subay ve astsubaylarõn da bulunduğu 21 kişi tutuklandõ. Askeri savcõlõğa sevk edilen zanlõlar, sorgularõ- nõn ardõndan tutuklanarak cezaevine gönderildi. Diyarbakõr Cumhuriyet Başsavcõlõğõ’nca yürütü- len soruşturma, zanlõlarõn askeri personel olmasõ nedeniyle askeri savcõlõğa devredilmişti. Batan gemideki kayıplar bulunamadı BANDIRMA (Cumhuriyet) - Bandõrma Liman Başkanõ Kubilay Yazan, 6 gündür yapõlan tüm çalõşmalara karşõn, Ro-Ro gemisinin batmasõyla yaşanan kazada kaybolan kamyon sürücüleri Ne- cati Kalõn, Şevki Gönüllü, Murat Karaca ve Yahya Özoğlu’na ulaşõlamadõğõnõ söyledi. “Ha- yat N” adlõ Ro-Ro gemisinin Bandõrma Lima- nõ’ndan ayrõldõktan kõsa bir süre sonra yan yata- rak sulara gömülmesiyle ilgili araştõrmalar sürer- ken, kaybolan 4 kişiye ulaşõlamadõ. Arama çalõş- malarõnda verilen 48 saatlik ek süre sona erdi. ‘Nükleer enerji öldürür’ İstanbul Haber Servisi - Küresel Eylem Grubu, 24 Eylül’de teklif süreci sona erecek nükleer enerji santralõ ihalesini protesto etti. Galatasaray Lisesi önünde toplanan grup üyeleri, yüzlerine radyasyon tehlikesini simgeleyen makyaj yapõp, “Nükleer enerji öldürür”, “Nükleer santrallara hayõr’’ ve “Nükleer ihaleyi durdurun” yazõlõ dö- vizler taşõdõlar. Tünel’e kadar yürüyen grup adõ- na yapõlan açõklamada, “Temiz ve yenilenebilir enerji kaynaklarõ, enerji verimliliği ve tasarrufu, nükleer santral kurmak yerine enerji ihtiyacõnõ çözmenin gerçekçi alternatifleridir” denildi. Uçak havada yırtıldı: 11 yaralı Dış Haberler Servisi - Endonezya’nõn turistik kenti Bali’ye giden Çin Havayollarõ’na ait Bo- eing 747-400 tipi uçak inişte türbülansa yakala- nõnca gövdesinde yõrtõk oluştu. Uçağõn gövdesin- deki yõrtõk görenleri şaşõrtõrken, yolculardan 11 kişinin ağõr yaralandõğõ bildirildi. Yolculardan 3’ünün boynunda kõrõklar oluştuğu kaydedildi. İstanbul Haber Servisi - Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İstanbul il teşkilatõnca düzenlenen “İs- tanbul Depremini Beklerken: Sorunlar ve Çözümler” sempozyumunda konuşan Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştõrma Enstitüsü öğretim üyesi Doç. Dr. Eser Durukal, İstanbul’daki deprem senaryola- rõna göre, 7.5 büyüklüğünde beklenen depremde 45 bin binanõn çok ağõr, 70 bin binanõn ağõr, 200 bin binanõn orta hasar göreceğini, böyle bir dep- remin olasõ maliyetinin ise 40 milyar ABD Dola- rõ olacağõnõ söyledi. CHP tarafõndan Akatlar’daki Mustafa Kemal Merkezi’nde düzenlenen sempozyuma, deprem alanõnda uzman 14 bilim insanõ katõldõ. Sempoz- yumda konuşan Durukal, “2004 yılından itiba- ren 7 ve daha büyük bir deprem için önümüz- deki otuz yıl içerisinde oluşma olasılığı en az yüzde 26, en fazla ise yüzde 66 oranında ola- caktır” dedi. Durukal, “İstanbul’da tsunami tehlikesinin de bulunduğunu’’ savundu. TMMOB İnşaat Mühendisleri Odasõ İstanbul Şubesi Başkanõ Cemal Gökçe, yapõlarõn uzun ömürlü olmasõ gerektiğini belirterek, özellikle kamu yapõlarõnda denetimin yapõlmasõ gerektiği- ni ifade etti. Gökçek, İstanbul’da güçlendirme çalõşmasõ yapõlmasõ gereken 1738 okuldan 114’ünde, 55 öğrenci yurdundan da sadece 5 blokta güçlendirme çalõşmalarõ yapõldõğõnõ belirt- ti. Deprem Gerçeği ve Kentsel Dönüşüm çalõş- malarõnõn değerlendirmesini yapan Mimarlar Odasõ İstanbul Şubesi Başkanõ Eyüp Muhçu da kentsel dönüşümün yenilikçi hatta ilerici bir özellikte olmasõna rağmen ülkemizde kabul edi- len şekli ile sömürgecilik ve gericilik gibi amaç- lara hizmet eden bir araç olduğunu söyledi. Prof. Dr. Eser Durukal, İstanbul’da 7.5 büyüklüğündeki olasõ bir depremde 300 bini aşkõn binada hasar oluşacağõna dikkat çekti
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle