23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B GÜNDEM MUSTAFA BALBAY Baştarafı 1. Sayfada İnsanların bir araya gelmesini, ortak duygula- rın paylaşılmasını sağlayan her şey iyidir. Ancak AKP hükümetinin kişiliğine bağlı olarak son yıllarda iftarların da giderek siyasi söylemin bir parçası haline geldiğini görüyoruz. Din, siyasete alet edilmesin derken, siyaset adım adım dinin bir parçası haline geliyor. Din, iktidarı perçinleme ve icraat olumsuzluklarını giz- leme aracına dönüştürülmeye doğru gidiyor. Başbakan ramazan ayının başından beri hemen hemen hiçbir iftarı boş geçirmiyor. Her birinde orucunu açtıktan sonra ağzını açıyor, kapatmak bilmiyor. Başbakan’ın iftarı siyasi konuşma ze- mini haline getireceği için katılımcılardan gaze- tecilere kadar herkes hazırlığını da ona göre ya- pıyor. Özünde kardeşliği, ortak paydaları ve fayda- ları öne çıkarması gereken iftar yemekleri Baş- bakan’ın şansında siyasi miting alanına dönü- şüyor... Başbakan ramazanın başlamasından hemen sonra 2 Eylül günü Ankara Büyükşehir Beledi- yesi’nin iftar yemeğine katıldı. Burada ne konu- şulur? Tabii ki yerel yönetimler... Erdoğan, belediye seçimlerinin başlangıcını bu iftarla yaptı desek yeridir. 2 Eylül’de yerel takılan Başbakan 4 Eylül’de if- tarı Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad’la ulus- lararası hale getirdi. 8 Eylül iftarı için Gaziantep’i seçti. Belediyede meydana gelen kimi olumsuzlukların haber ya- pılması üzerine, oruçluk ağzını açan Erdoğan, AKP’li Gaziantep Belediyesi’nin her türlü takdi- rin üzerinde olduğunu söyleyip, eleştirenleri payladı. 9 Eylül’de bir fabrikanın açılışına katıldıktan son- ra iftarı da burada yapan Erdoğan, 10 Eylül’de partisinin Kadıköy İlçe Örgütü’nün The Green Park Otel’deki iftarına katılıp içkiden söz etti! Moda is- kelesinde yasağı protesto edenler için, “Bunlar hayatı şişenin dibinden görenler” deyip, içki içenlerin içmeyenleri baskı altına aldığını söyle- di. Tam iftara uygun bir ayrımcılık... Erdoğan, 12 Eylül’de İstanbul Büyükşehir Be- lediyesi’nin iftarına katılıp, ikram edilen mikrofonu afiyetle aldı ve şu tümceleri dile getirdi: “Sürekli gerilim ve kavgadan beslenenler... Siyaseti çatışma alanına çekerek milletin birikimini çalıp çırpanlar... Güneşe çamur atanlar...” Bir “iftar edebiyatı” yarışması yapılsa, bu söz- ler birinciliği kimseye bırakmaz! Yeterince iç konulu iftar geçirdiğini düşünen Başbakan, 15 Eylül günü iftarı İspanya Başba- kanı Jose Luis Rodriguez Zapatero ile açtı. Er- doğan, Zapatero’ya dünyada İslamofobiyi suç saymayanlar olduğunu söyleyip, “bu adı üstün- de patolojik bir ruh halidir” dedi... Başbakan hazır Avrupalıları iftara alıştırmışken deyip, onların yanına öteki ülkelerin temsilcileri- ni de kattı, 16 Eylül’de AKP Genel Merkezi’nde iftar verdi. Erdoğan, AB’ye de güzel bir iftar fır- çası attı: “Biz sizden iane istemiyoruz. Bizden öncekile- re hangi hakkı tanıdıysanız bize de tanıyın...” Erdoğan’ın önceki akşamki durağı AKP Ankara il Örgütü iftarıydı. Buradaki konuşmasında da if- tiharla şunu önerdi: Deniz Feneri’ni yazan medyayı boykot edin! Ne diyelim? Hoş geldin ya siyaseti ramazan! GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK Baştarafı 1. Sayfada katlığını üstlendiği Deniz Feneri’ni. “Bizim Çalık” derken ne ki bütünüyle yeşil ser- mayeyi. Ergenekon savcılarını. Vergi borcunu karşılayacak miktarda BOTAŞ’a bor- cu olan Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek’i. Yoldaşı Zahit “Ak”man ile içlidışlı akraba Zekeri- ya “Kara”man olaylarını... “Yerin kulağı vardır” diyerek medyadaki işine ya- rar özel kimi konuşmaları jurnal edenleri. Diyabet hastalığından kaynaklanan hiddet, şiddet ve abartılı davranışlarını siyasal bir gereklilik sayan herkesi. İnanmadığı, sindiremediği halde sürekli yineledi- ği Atatürkçü geçinen sözlerini ciddiye alanları. Dinci ve yandaş medyası dışında kalan görsel ve yazılı basını eleştirenleri… savunuyor. Sıra savunmada güçlük çekeceği soruna, Erge- nekon ve Deniz Feneri tartışmalarıyla üstünü örttü- ğü, unutturmaya çalıştığı, Kıbrıs gibi ulusal sorunla ilgili gelişmelerde, hükümetin, KKTC’deki maşası MA Talat’la birlikte oynadığı oyunlara geliyor. ABD’nin ve AB’nin istedikleri yönde başladığı için destekledikleri ikili görüşmeler tarafların vazge- çemeyecekleri ilkelerin açıklanmasıyla açıldı. Tarafların müzakere edecekleri temel ilke şuydu: Tek devlet ve tek egemenlik! Türkiye’nin ve KKTC’nin kabul etmesi olanaksız bu ilkeye önce Talat’ın ve Ankara’nın sesi çıkmadı. Kamuoyundaki sert eleştiriler üzerine RTE (ve Ta- lat) tek devlet ve egemenliği kabul etmeyeceklerini açıklamak zorunda kaldı. Ne var ki, Rum tarafı Hristofyas ile Yunanistan, - Ankara ve Talat gibi- bu ilkenin görüşmelerde temel ilke olarak ele alınmayacağını açıklamadılar. Demek ki, tek devlet ve egemenlik koşulu gündem dışı değildi. Hristofyas, üstelik 1960 Anlaşmalarıyla uluslararası statü kazanan Türkiye’nin garantörlüğünü reddedi- yor, Kıbrıslı Türklerin güvenliğini sağlayan Türk as- kerinin adadan çıkmasını istiyor. Yanıt bekleyen sorular: RTE, TBMM’de AKP ile CHP’nin birlikte imzalayıp kabul ettikleri karar met- nindeki temel ilkeleri askıya mı alıyor? TBMM’ye bil- gi vermeden, ulusal bir davada partilerin, askerin mu- tabakatını almadan TBMM’de kabul eden ilkeleri by- pass mı ediyor? TBMM’de kabul edilen temel ilkeler nedir: “(1) - Çö- züm, tarafların eşit statüsü ve eşitliğine dayanacak. (2) - Türkiye’nin 1960 anlaşmalarından kaynaklanan garantörlük hakları sürdürülecek. (3) - Kıbrıs’ta, Tür- kiye ile Yunanistan arasında kurulmuş bulunan den- ge zedelenmeyecek. (4) - İki kesimlilik muhafaza edi- lecek.” Gelişmeler gösteriyor ki; Ankara ve Talat, bu ilke- lere sıkı sıkıya sarılan politika izlemiyorlar. Kıbrıs’taki gelişmeleri yakından izleyen CHP Ge- nel Başkan Yardımcısı Onur Öymen; Kıbrıs soru- nundaki hükümet ve Talat aymazlığını, bu ikiliden kay- naklanan başına buyruk kabul edilemez ve savuna- mayacakları gelişmeleri, her türlü yasama olanağı- nı kullanarak 1 Ekim’de çalışmalara başlayacak olan TBMM’ye getireceklerini söylüyor. Biri ve birileri Ankara ve maşa Talat eliyle Kıbrıs’ın satışına karşı çıkmalı. Yoksa? Gitti gider! ankcum@cumhuriyet.com.tr SAYFA 20 EYLÜL 2008 CUMARTESİCUMHURİYET 8 HABERLERİN DEVAMI İstanbul PB 24 Edirne Y 22 Kocaeli PB 24 Çanakkale Y 24 İzmir Y 28 Manisa B 29 Aydın Y 29 Denizli Y 31 Zonguldak B 20 Sinop PB 23 Samsun B 24 Trabzon Y 27 Giresun Y 25 Ankara Y 21 Eskişehir Y 20 Konya Y 23 Sıvas B 25 Antalya Y 26 Adana B 30 Mersin B 28 Diyarbakır B 29 Şanlıurfa B 31 Mardin B 28 Siirt B 31 Hakkâri PB 23 Van PB 22 Kars PB 25 Oslo PB 15 Helsinki PB 14 Stockholm PB 17 Londra B 19 Amsterdam PB 18 Brüksel B 16 Paris B 18 Bonn PB 17 Münih PB 17 Berlin PB 17 Budapeşte Y 15 Madrid PB 32 Viyana Y 13 Belgrad Y 12 Soyfa PB 16 Roma PB 23 Atina Y 21 Zürih B 17 Moskova PB 11 Aşkabat Y 29 Astana PB 12 Taşkent Y 28 Bakû Y 26 Bişkek Y 22 Tiflis Y 21 Kahire B 29 Şam B 30 Yurdun kuzey iç ve batı kesimleri parçalı ve çok bulutlu; Mar- mara’nın batısı, Kıyı Ege, Batı ve Orta Ka- radniz’in iç kesimleri, Doğu Karadeniz, İç Anadolu’nun batısı ile Afyon, sağanak ve gökgürültülü sağanak yağışlı, diğer yerler parçalı az bulutlu ge- çecek. Söz Gazetesi Genel Yayõn Yönetmeni Ömer Büyüktimur hakkõndaki açõklamalar gerçek dõşõdõr. Müvek- kilin Hizbullah ile ya- kõndan uzaktan bir ala- kasõ bulunmamaktadõr: 1) Cumhuriyet Gaze- tesi’nin 7.6.2008 tarih ve 30194 sayõlõ nüshasõnda 11. sayfada Mehmet Fa- raç tarafõndan kaleme alõnan “Hedefteki Dib- yarbakõr” (4) yazõ dizi- sinde yer alan “DİGİ- AD’dan Uzakdoğu Ge- zisi” başlõğõ ile verilen haber yorumda “... Bu- lunduğu heyette, adı bir dönem Hizbul- lah’la anılan, Diyar- bakır Söz Gazetesi Ge- nel Yayın Yönetmeni Ömer Büyüktimur da bulunuyordu” başlõklõ yazõ ile müvekkil Ömer Büyüktimur hakkõnda gerçeklere ve hukuka aykõrõ bir şekilde kişisel ve ticari değerlerine yö- nelik tecavüzde bulu- nulmuştur. 2) Müvekkil hakkõnda hakaret, iftira, gerçekle- re ve hukuka aykõrõlõklar içeren ve Ceza Hukuku açõsõndan suç teşkil eden açõklamayõ şiddetle red- dediyor ve yargõ merci- leri önünde sözkonusu cümlelerin hesabõnõn so- rulacağõnõ ifade ediyoruz. 3) Müvekkilin yazõda belirtilen şekilde hiçbir terör örgütü ile bağlan- tõsõ mevzubahis değildir. Bu şekilde tamamen hu- kuka aykõrõ, gerçeklere ve basõn etiğine de ay- kõrõlõk teşkil eden ve “çamur at iz kalsõn” mantõğõ ile gerçekleşti- rilen bu saldõrõ ile ilgili her türlü hukuki ve cezai yollara başvurulacaktõr. Ayrõca yapõlan saldõrõnõn bir basõn üyesi tarafõn- dan başka bir basõn men- subuna yönelik yapõl- masõnõ da dikkate değer buluyoruz. 4) Müvekkil, toplum- da sevilen-sayõlan bir kişilik olduğu için; ken- disinin kişilik değerleri- ne ve ticari itibarõna yö- nelik süreklilik arz eden yayõnlar haklõ mücade- lesini ve çalõşma azmi- ni etkilemeyecektir. 7.7.2008. Saygõlarõmõzla, Söz Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ömer Büyüktimur Vekili Av. Zeynep Şükran Canoruç Cevap ve Düzeltme Ergenekon’da ek gözaltı süresi Sorgu ve işlemleri için ek gözal- tõ süresi alõndõğõ belirtilen şüphe- lilerden bazõlarõnõn avukatlarõ, emniyet müdürlüğünün Vatan Caddesi’ndeki yerleşkesine gele- rek müvekkilleriyle görüştü. Te- rörle Mücadele Şube Müdürlü- ğü’nde tutulan müvekkili avukat Levent Temiz ile görüşen avukat Mehmet Işık, çõkõşta basõn men- suplarõnõn sorularõnõ yanõtladõ. Işõk, “terör örgütü üyesi ol- mak” suçundan Bakõrköy’deki evinden gözaltõna alõnan Temiz’in sağlõk durumunun iyi olduğunu belirterek müvekkilinin evindeki aramada bir dizüstü bilgisayar ile çeşitli dergi ve kitaplara el ko- nulduğunu söyledi. Temiz’in gözaltõna alõnmasõnda, “öldürülen gazeteci Hrant Dink’e ilişkin daha önce yap- tığı açıklamalarının bir etki- si olup olmadığı’’ da sorulan avukat Işõk, “Müvekkilim bu konuda Şişli Adliyesi’nde yar- gılandı ve beraat etti. Gözal- tına alınmasının bununla ilgisi olduğunu düşünmüyorum’’ dedi. Temiz için ek gözaltõ sü- resi alõndõğõnõ da bildiren avu- kat Işõk, müvekkilinin avukat ol- masõ nedeniyle ifadesinin Cum- huriyet Savcõsõ tarafõndan alõ- nacağõnõ düşündüğünü ifade et- ti. Ergenekon davasõ çerçevesinde şu anda aralarõnda emekli Tuğ- general Veli Küçük ile İşçi Par- tisi (İP) Genel Başkanõ Doğu Pe- rinçek’in de olduğu 46 kişi tu- tuklu bulunuyor. Devam eden soruşturma kapsamõnda ise Ata- türkçü Düşünce Derneği (ADD) Genel Başkanõ emekli Orgeneral Şener Eruygur ve emekli Orge- neral Hurşit Tolon’un aralarõnda yer aldõğõ 10 kişinin tutukluluğu da sürüyor. Soruşturma ya da dava çerçevesinde tutuklanan ve aralarõnda Ankara Ticaret Odasõ (ATO) Başkanõ Sinan Aygün ile İP Genel Başkan Yardõmcõsõ ve Ulusal Kanal Genel Yayõn Yö- netmeni Ferit İlsever’in de ol- duğu bazõ kişiler de çeşitli ne- denlerle cezaevinden tahliye edil- mişti. Canımız, Dağımız... Yedi yıldır kanayan yaramıza, Yedi aydır merhem olmaya çalışıyor minik Kar Dağ. O içten sımsıcak gülücükleriyle, ben de Dağ'ım dercesine... Melahat - Kor - Giovanna Özay Baştarafı 1. Sayfada Yurt Haberleri Servisi - Şõrnak’õn İdil ilçesinde park halinde olan içerisinde 2 subayõn bulunduğu sivil ara- ca, hareket halinde olan bir araçtan tabanca ile ateş açõl- dõ. Saldõrõda can ve mal kaybõ olmazken, olayla ilgili 3 kişi gözaltõna alõndõ. Güçlükonak ve Iğdõr’da da mayõn patlamalarõ sonucu 4 asker hafif yaralandõ, Şõrnak’õn Güç- lükonak ilçesi kõrsalõnda da güvenlik güçleri mayõnlõ saldõrõnõn hedefi oldu. Patlamada bir güvenlik görevli- si hafif yaralandõ. Iğdõr’õn Aralõk ilçesine bağlõ Adetli köyü Hõdõrlõ mez- rasõnda bir olayla ilgili inceleme yapan Cumhuriyet Baş- savcõlõğõ heyetinin dönüşü sõrasõnda köprüye döşenen mayõn patladõ. Patlamayla birlikte heyeti koruma gör- evi yapan araçtaki 3 asker hafif yaralandõ. Van’da Em- niyet Müdürlüğü Terörle Mücadele ekiplerinin yaptõk- larõ çalõşmalar sonucunda PKK’nin yurtdõşõndaki kamp- larõna militan ve maddi destek sağladõklarõ iddia edilen H.A., R.Ç., L.H.F., M.D., A.K. ve M.D. düzenlenen operasyon sonucu gözaltõna alõndõ. Emniyet Müdürlü- ğü’ndeki sorgularõnõn tamamlanmasõnõn ardõndan 6 ki- şi adliyeye sevk edildi. Avrupa Sosyal Forumu: ABD üsleri kapatılsın Dış Haberler Servisi - İsveç’in Malmö kentinde devam eden Av- rupa Sosyal Forumu, önceki gün yapõlan açõlõş konuşmalarõndan sonra, ÖDP Genel Başkanõ ve İs- tanbul Milletvekili Ufuk Uras, DTP Milletvekili Sabahat Tun- cel ile Küresel Barõş ve Adalet Koalisyonu Yürütme Kurulu Üye- si Kerem Kabadayı’nõn da ka- tõldõğõ toplantõlar ve panellerle sürüyor. Beşincisi düzenlenen Avrupa Sosyal Forumu’nun açõlõşõnõ ya- pan çevre eylemcisi ve yazar Vandana Shiva, gündemin, top- lantõda ele alõnan konularõn ve ey- lemlerin şimdiye dek hiçbir fo- rumda bu kadar güncel olmadõğõnõ söyledi. Amerikan Lehman Brot- hers yatõrõm bankasõnõn iflasõnõn, ekonomilerin gerçek bir yeniden yapõlanmaya ihtiyaç duyduğunu gösterdiğini belirten Shiva, bunun ayrõca, “zenginliğin meyveleri- nin daha adil paylaşılmasının zamanının geldiğine” işaret et- tiğini söyledi. “Emin olduğu- muz şey, krizin daha derin ol- ması. İklim krizi belirginleşti, mali kriz göze çarpıyor” diyen Shiva, iklim krizinin hareket için hem tehdit hem de bir olanak ol- duğunu, iklim değişikliğinin ma- li krizi çözmek için bir fõrsat teş- kil ettiğini vurguladõ. Shiva, tarõm yöntemlerinin da- ha ekolojik olanlarla değiştirilmesi ve yerel gõda ekonomilerinin ye- niden yapõlandõrõlmasõnõn bazõ sorunlarõn bir bölümünü çözebi- leceğini kaydetti. Forumun za- yõfladõğõnõ belirten Shiva, “ha- reketteki zayıflığın bir ara ver- me, düşünme belirtisi” diye ko- nuştu. Forumun ilk gününde, Küresel Barõş ve Adalet Koalisyonu’nun (Küresel BAK) düzenleyicileri arasõnda olduğu “Üsler Kapatıl- sın” toplantõsõ düzenlendi. Mo- deratörlüğünü Küresel BAK üye- si Nilüfer Uğur Dalay’õn yaptõ- ğõ toplantõya, Mor ve Ötesi gru- bu üyesi ve Küresel BAK Yürüt- me Kurulu üyesi Kerem Kaba- dayõ, İtalyan işçi sendikasõ CO- BAS temsilcisi Pierro Berocchi, Yunanistan ve Danimarka’dan savaş karşõtõ örgütlerin temsilci- leri katõldõlar. Danimarka Savaşa Hayõr Koalisyonu temsilcisi Lee Junker, Kafkaslar’daki sõcak ge- lişmelerden ve ABD ile Rus- ya’nõn bölgedeki savaşõndan söz ederken, “Gürcistan’ın uzun yıllardır ABD başta olmak üze- re İsrail ve Türkiye gibi müt- tefikleri aracılığıyla silahlan- dırılıp, boş yere yüreklendiril- diğini” kaydetti. Junker, “Her- kesin öncelikli muhalefet oda- ğının, kendi ülkesinin egemen- lerine ve Ortadoğu ve Kafkas- lar’ı savaşa sürükleyen güç odaklarına karşı olması gerek- tiğini” vurguladõ. Küresel BAK Yürütme Kuru- lu üyesi Kerem Kabadayõ da, “Türkiye’nin Kafkaslar’daki çatışma ortamına yıllardır olumsuz katkıda bulunduğu- nu, NATO ile ittifak kapsa- mında Gürcistan’a 100 milyon doların üstünde askeri hibe ak- tarıldığını, bölgede barışa değil, savaş ortamının oluşmasına se- bep olunduğunu” dile getirdi. Aralarõnda Diyarbakõr, Ankara, Şener Eruygur’un tedavisi sürüyor KOCAELİ/İSTANBUL (Cumhuriyet) - Emekli Orgeneral Şener Eruygur’un sağ- lõk durumunda önceki güne göre bir deği- şiklik olmadõğõ, tansiyon, kan şekeri ve kalp değerlerinin normal olduğu, ancak ciddi- yetini koruduğu bildirildi. Kocaeli Üniversitesi (KOÜ) Tõp Fakül- tesi Araştõrma ve Uygulama Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Nazım Mutlu, Eruy- gur’un yoğun bakõm ünitesinde uyutuldu- ğunu ve yaşamsal değerlerinin sürekli ta- kip edildiğini belirtti. Böyle durumlarda ilk 3 günün çok önem- li olduğunun altõnõ çizen Mutlu, “48 saati geçtik. Şimdi uyandırma denemeleri ya- pacağız, ancak tam olarak ne zaman uyandıracağımıza henüz karar vermedik. Tansiyon, kan şekeri ve kalp değerleri normal, ancak durumu ciddiyetle devam ediyor” dedi. Mutlu, Eruygur’un başka bir hastaneye sevk edilmesinin de sağlõğõ açõsõndan teh- likeli olacağõnõ ifade etti. Dün ise Eruy- gur’un tomografisi çekildi. Hastanenin birinci katõndaki Yoğun Bakõm Ünitesi’nden jandarma ekipleri ve hasta bakõcõlarõn kontrolünde sedyeyle çõ- karõlan Eruygur, asansörle giriş katõndaki tomografi ünitesine taşõndõ. Jandarma ekip- leri bu sõrada çevrede güvenlik önlemi al- dõ. Eruygur’un sedyesinin kenarlarõna da pa- ravan yerleştirildi. Yaklaşõk 20 dakika sü- ren tomografi çekiminin ardõndan Eruygur, aynõ şekilde yoğun bakõm ünitesine götü- rüldü. Tomografi çekimi sõrasõnda hasta- nenin acil servisi giriş çõkõşlara kapatõldõ. Öte yandan İşçi Partisi (İP) Genel Baş- kanõ Doğu Perinçek dün tutuklu bulunduğu Tekirdağ F tipi Cezaevi’nden, Ergenekon operasyonu kapsamõnda tutuklanan Orge- neral Şener Eruygur’un beyin kanamasõ geçirmesine ilişkin basõn açõklamasõ yap- tõ. Perinçek, “Eğer Türkiye’de hukuk dev- leti olsaydı, eğer Türkiye’de Cumhuri- yet’in savcıları olsaydı, eğer Türkiye’de bağımsız yargı olsaydı, eğer Türkiye’de haksızlığa boyun eğmeyen yeterli güç ol- saydı, Orgeneral Şener Eruygur tutuk- lanamaz ve F tipi cezaevinin duvarları- nın arasına atılamazdı. Daha acısını söyleyeyim: Eğer Türk ordusu, Süley- maniye’de başına geçirilen çuvalı çı- karsaydı, Kemalist devrimi yıkma ope- rasyonu böyle pervasız uygulanamaz, şu Ergenekon tertibi böyle dizginsiz tez- gâhlanamazdı” ifadelerine yer verdi. Güneydoğu’da saldırılar Konya, Muş, İzmir, Batman, Ada- na’nõn da olduğu 10’a yakõn askeri üs hakkõnda bilgi veren Kabada- yõ, “Anayasanın 92. maddesinin ihlali anlamına gelen İncirlik kararnamesinin, her oylama döneminde ABD Temsilciler Meclisi’ne sunulan sözde Er- meni soykırımının tanınmasına dair teklife karşılık pazarlık nesnesi” haline getirildiğini kay- detti. Toplantõ, NATO’ya karşõ Avrupa çapõnda düzenlenecek kampanyanõn ortak çağrõsõyla son buldu. Forumun birinci gününün önemli toplantõlarõndan “Em- peryalizm ve Ortadoğu” oturu- munda konuşan Ufuk Uras ise gü- nümüzde emperyalizmin Orta- doğu politikalarõnõ kavramak için dinamik bir çerçeve içinde, bölge üstündeki çõkar çatõşmalarõna da- ir fikirlerin güncellenmesi ge- rektiğine dikkat çekti. Aynõ otu- rumda konuşan Sabahat Tuncel de, Türkiye’nin iç barõşõnõn böl- ge için öneminden ve komşu halklarla dostane ilişkilerin ge- liştirilmesinin tüm bölgeye sağ- layacağõ yararlardan söz etti. Avrupa Sosyal Forumu’na ka- tõlan Avrupa Feminist Kadõn İni- siyatifi’nin İsveç temsilcisi Ma- ria Hagberg, kadõn haklarõ ko- nusunda örnek olduğu bilinen İs- veç de dahil olmak üzere Avru- pa’da bu alanda gerilemeler ol- duğunu kaydetti. Gül’ün 30’un üzerinde görüşmesi var ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - BM Genel Kurulu’nun 63. birleşimi, Türkiye için Güvenlik Konseyi geçici üyeliğine kulis zemini oluşturdu. 2009-2010 dönemi Güvenlik Konseyi geçici üyelerini belirlemek üzere 7 Ekim’de yapõlmasõ beklenen oylama öncesi Cumhurbaşkanõ Abdullah Gül için BM Genel Kurulu marjõnda 30’un üzerinde ikili görüşmenin programlandõğõ öğrenildi. Dõşişleri Bakanõ Ali Babacan da New York’taki mesaisinin büyük bölümünü Güvenlik Konseyi geçici üyeliği için kulis çalõşmalarõna ayõracak. BM Güvenlik Konseyi 2009-2010 geçici üyeliği için yoğun temaslarõnõ sürdüren Türkiye, seçimlerde grubunda en avantajlõ ülke konumunda bulunuyor. “Batı Avrupa ve diğer devletler grubunda” Avusturya ve İzlanda ile yarõşacak olan Türkiye’nin genel kurulda üçte iki çoğunluk olan 128 sayõsõna ulaşmasõ gerekiyor. Türkiye’nin, 21 Temmuz 2003 tarihinde açõkladõğõ adaylõğõ için yürüttüğü kampanyalar sonrasõnda, BM üyesi ülkelerden aldõğõ çoğu yazõlõ destek taahhütleri, seçimler için gerekli oy sayõsõnõn oldukça üzerinde bir rakama ulaşõyor. Tanõtõm kampanyasõ çerçevesinde lobi faaliyetleri ve yõllõk eylem planõ düzenleyen Türkiye şimdiye kadar pek çok ülkeye de özel temsilci gönderdi. Türkiye ayrõca uluslararasõ kuruluşlarda görünürlüğünü artõrmak hedefiyle uluslararasõ toplantõlara üst düzey katõlõm ve ev sahipliği yapma stratejisi uyguladõ. Çeşitli dillerde tanõtõm broşürleri bastõran Türkiye, adaylõğõ için bir de “www.turkeyforunsc.org” adõnda web sitesi hazõrladõ. Hatta dünyanõn en fakir ülkeleri için İstanbul’da bir zirve bile düzenlenirken, Afrika ve Karayip ülkelerinin temsilcileri de davet edilerek ağõrlandõ. GEÇİCİ GÜVENLİK KONSEYİ OYLAMASI 7 EKİM’DE
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle