Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CMYB
C M Y B
GÜNDEM MUSTAFA BALBAY
Baştarafı 1. Sayfada
İnsanların bir araya gelmesini, ortak duygula-
rın paylaşılmasını sağlayan her şey iyidir.
Ancak AKP hükümetinin kişiliğine bağlı olarak
son yıllarda iftarların da giderek siyasi söylemin
bir parçası haline geldiğini görüyoruz.
Din, siyasete alet edilmesin derken, siyaset
adım adım dinin bir parçası haline geliyor. Din,
iktidarı perçinleme ve icraat olumsuzluklarını giz-
leme aracına dönüştürülmeye doğru gidiyor.
Başbakan ramazan ayının başından beri hemen
hemen hiçbir iftarı boş geçirmiyor. Her birinde
orucunu açtıktan sonra ağzını açıyor, kapatmak
bilmiyor. Başbakan’ın iftarı siyasi konuşma ze-
mini haline getireceği için katılımcılardan gaze-
tecilere kadar herkes hazırlığını da ona göre ya-
pıyor.
Özünde kardeşliği, ortak paydaları ve fayda-
ları öne çıkarması gereken iftar yemekleri Baş-
bakan’ın şansında siyasi miting alanına dönü-
şüyor...
Başbakan ramazanın başlamasından hemen
sonra 2 Eylül günü Ankara Büyükşehir Beledi-
yesi’nin iftar yemeğine katıldı. Burada ne konu-
şulur?
Tabii ki yerel yönetimler...
Erdoğan, belediye seçimlerinin başlangıcını bu
iftarla yaptı desek yeridir.
2 Eylül’de yerel takılan Başbakan 4 Eylül’de if-
tarı Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad’la ulus-
lararası hale getirdi.
8 Eylül iftarı için Gaziantep’i seçti. Belediyede
meydana gelen kimi olumsuzlukların haber ya-
pılması üzerine, oruçluk ağzını açan Erdoğan,
AKP’li Gaziantep Belediyesi’nin her türlü takdi-
rin üzerinde olduğunu söyleyip, eleştirenleri
payladı.
9 Eylül’de bir fabrikanın açılışına katıldıktan son-
ra iftarı da burada yapan Erdoğan, 10 Eylül’de
partisinin Kadıköy İlçe Örgütü’nün The Green Park
Otel’deki iftarına katılıp içkiden söz etti! Moda is-
kelesinde yasağı protesto edenler için, “Bunlar
hayatı şişenin dibinden görenler” deyip, içki
içenlerin içmeyenleri baskı altına aldığını söyle-
di.
Tam iftara uygun bir ayrımcılık...
Erdoğan, 12 Eylül’de İstanbul Büyükşehir Be-
lediyesi’nin iftarına katılıp, ikram edilen mikrofonu
afiyetle aldı ve şu tümceleri dile getirdi:
“Sürekli gerilim ve kavgadan beslenenler...
Siyaseti çatışma alanına çekerek milletin birikimini
çalıp çırpanlar... Güneşe çamur atanlar...”
Bir “iftar edebiyatı” yarışması yapılsa, bu söz-
ler birinciliği kimseye bırakmaz!
Yeterince iç konulu iftar geçirdiğini düşünen
Başbakan, 15 Eylül günü iftarı İspanya Başba-
kanı Jose Luis Rodriguez Zapatero ile açtı. Er-
doğan, Zapatero’ya dünyada İslamofobiyi suç
saymayanlar olduğunu söyleyip, “bu adı üstün-
de patolojik bir ruh halidir” dedi...
Başbakan hazır Avrupalıları iftara alıştırmışken
deyip, onların yanına öteki ülkelerin temsilcileri-
ni de kattı, 16 Eylül’de AKP Genel Merkezi’nde
iftar verdi. Erdoğan, AB’ye de güzel bir iftar fır-
çası attı:
“Biz sizden iane istemiyoruz. Bizden öncekile-
re hangi hakkı tanıdıysanız bize de tanıyın...”
Erdoğan’ın önceki akşamki durağı AKP Ankara
il Örgütü iftarıydı. Buradaki konuşmasında da if-
tiharla şunu önerdi:
Deniz Feneri’ni yazan medyayı boykot edin!
Ne diyelim?
Hoş geldin ya siyaseti ramazan!
GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK
Baştarafı 1. Sayfada
katlığını üstlendiği Deniz Feneri’ni.
“Bizim Çalık” derken ne ki bütünüyle yeşil ser-
mayeyi.
Ergenekon savcılarını.
Vergi borcunu karşılayacak miktarda BOTAŞ’a bor-
cu olan Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih
Gökçek’i.
Yoldaşı Zahit “Ak”man ile içlidışlı akraba Zekeri-
ya “Kara”man olaylarını...
“Yerin kulağı vardır” diyerek medyadaki işine ya-
rar özel kimi konuşmaları jurnal edenleri.
Diyabet hastalığından kaynaklanan hiddet, şiddet
ve abartılı davranışlarını siyasal bir gereklilik sayan
herkesi.
İnanmadığı, sindiremediği halde sürekli yineledi-
ği Atatürkçü geçinen sözlerini ciddiye alanları.
Dinci ve yandaş medyası dışında kalan görsel ve
yazılı basını eleştirenleri… savunuyor.
Sıra savunmada güçlük çekeceği soruna, Erge-
nekon ve Deniz Feneri tartışmalarıyla üstünü örttü-
ğü, unutturmaya çalıştığı, Kıbrıs gibi ulusal sorunla
ilgili gelişmelerde, hükümetin, KKTC’deki maşası MA
Talat’la birlikte oynadığı oyunlara geliyor.
ABD’nin ve AB’nin istedikleri yönde başladığı
için destekledikleri ikili görüşmeler tarafların vazge-
çemeyecekleri ilkelerin açıklanmasıyla açıldı.
Tarafların müzakere edecekleri temel ilke şuydu:
Tek devlet ve tek egemenlik!
Türkiye’nin ve KKTC’nin kabul etmesi olanaksız bu
ilkeye önce Talat’ın ve Ankara’nın sesi çıkmadı.
Kamuoyundaki sert eleştiriler üzerine RTE (ve Ta-
lat) tek devlet ve egemenliği kabul etmeyeceklerini
açıklamak zorunda kaldı.
Ne var ki, Rum tarafı Hristofyas ile Yunanistan, -
Ankara ve Talat gibi- bu ilkenin görüşmelerde temel
ilke olarak ele alınmayacağını açıklamadılar.
Demek ki, tek devlet ve egemenlik koşulu gündem
dışı değildi.
Hristofyas, üstelik 1960 Anlaşmalarıyla uluslararası
statü kazanan Türkiye’nin garantörlüğünü reddedi-
yor, Kıbrıslı Türklerin güvenliğini sağlayan Türk as-
kerinin adadan çıkmasını istiyor.
Yanıt bekleyen sorular: RTE, TBMM’de AKP ile
CHP’nin birlikte imzalayıp kabul ettikleri karar met-
nindeki temel ilkeleri askıya mı alıyor? TBMM’ye bil-
gi vermeden, ulusal bir davada partilerin, askerin mu-
tabakatını almadan TBMM’de kabul eden ilkeleri by-
pass mı ediyor?
TBMM’de kabul edilen temel ilkeler nedir: “(1) - Çö-
züm, tarafların eşit statüsü ve eşitliğine dayanacak.
(2) - Türkiye’nin 1960 anlaşmalarından kaynaklanan
garantörlük hakları sürdürülecek. (3) - Kıbrıs’ta, Tür-
kiye ile Yunanistan arasında kurulmuş bulunan den-
ge zedelenmeyecek. (4) - İki kesimlilik muhafaza edi-
lecek.”
Gelişmeler gösteriyor ki; Ankara ve Talat, bu ilke-
lere sıkı sıkıya sarılan politika izlemiyorlar.
Kıbrıs’taki gelişmeleri yakından izleyen CHP Ge-
nel Başkan Yardımcısı Onur Öymen; Kıbrıs soru-
nundaki hükümet ve Talat aymazlığını, bu ikiliden kay-
naklanan başına buyruk kabul edilemez ve savuna-
mayacakları gelişmeleri, her türlü yasama olanağı-
nı kullanarak 1 Ekim’de çalışmalara başlayacak
olan TBMM’ye getireceklerini söylüyor.
Biri ve birileri Ankara ve maşa Talat eliyle Kıbrıs’ın
satışına karşı çıkmalı.
Yoksa? Gitti gider!
ankcum@cumhuriyet.com.tr
SAYFA 20 EYLÜL 2008 CUMARTESİCUMHURİYET
8 HABERLERİN DEVAMI
İstanbul PB 24
Edirne Y 22
Kocaeli PB 24
Çanakkale Y 24
İzmir Y 28
Manisa B 29
Aydın Y 29
Denizli Y 31
Zonguldak B 20
Sinop PB 23
Samsun B 24
Trabzon Y 27
Giresun Y 25
Ankara Y 21
Eskişehir Y 20
Konya Y 23
Sıvas B 25
Antalya Y 26
Adana B 30
Mersin B 28
Diyarbakır B 29
Şanlıurfa B 31
Mardin B 28
Siirt B 31
Hakkâri PB 23
Van PB 22
Kars PB 25
Oslo PB 15
Helsinki PB 14
Stockholm PB 17
Londra B 19
Amsterdam PB 18
Brüksel B 16
Paris B 18
Bonn PB 17
Münih PB 17
Berlin PB 17
Budapeşte Y 15
Madrid PB 32
Viyana Y 13
Belgrad Y 12
Soyfa PB 16
Roma PB 23
Atina Y 21
Zürih B 17
Moskova PB 11
Aşkabat Y 29
Astana PB 12
Taşkent Y 28
Bakû Y 26
Bişkek Y 22
Tiflis Y 21
Kahire B 29
Şam B 30
Yurdun kuzey iç ve
batı kesimleri parçalı
ve çok bulutlu; Mar-
mara’nın batısı, Kıyı
Ege, Batı ve Orta Ka-
radniz’in iç kesimleri,
Doğu Karadeniz, İç
Anadolu’nun batısı ile
Afyon, sağanak ve
gökgürültülü sağanak
yağışlı, diğer yerler
parçalı az bulutlu ge-
çecek.
Söz Gazetesi Genel
Yayõn Yönetmeni
Ömer Büyüktimur
hakkõndaki açõklamalar
gerçek dõşõdõr. Müvek-
kilin Hizbullah ile ya-
kõndan uzaktan bir ala-
kasõ bulunmamaktadõr:
1) Cumhuriyet Gaze-
tesi’nin 7.6.2008 tarih ve
30194 sayõlõ nüshasõnda
11. sayfada Mehmet Fa-
raç tarafõndan kaleme
alõnan “Hedefteki Dib-
yarbakõr” (4) yazõ dizi-
sinde yer alan “DİGİ-
AD’dan Uzakdoğu Ge-
zisi” başlõğõ ile verilen
haber yorumda “... Bu-
lunduğu heyette, adı
bir dönem Hizbul-
lah’la anılan, Diyar-
bakır Söz Gazetesi Ge-
nel Yayın Yönetmeni
Ömer Büyüktimur da
bulunuyordu” başlõklõ
yazõ ile müvekkil Ömer
Büyüktimur hakkõnda
gerçeklere ve hukuka
aykõrõ bir şekilde kişisel
ve ticari değerlerine yö-
nelik tecavüzde bulu-
nulmuştur.
2) Müvekkil hakkõnda
hakaret, iftira, gerçekle-
re ve hukuka aykõrõlõklar
içeren ve Ceza Hukuku
açõsõndan suç teşkil eden
açõklamayõ şiddetle red-
dediyor ve yargõ merci-
leri önünde sözkonusu
cümlelerin hesabõnõn so-
rulacağõnõ ifade ediyoruz.
3) Müvekkilin yazõda
belirtilen şekilde hiçbir
terör örgütü ile bağlan-
tõsõ mevzubahis değildir.
Bu şekilde tamamen hu-
kuka aykõrõ, gerçeklere
ve basõn etiğine de ay-
kõrõlõk teşkil eden ve
“çamur at iz kalsõn”
mantõğõ ile gerçekleşti-
rilen bu saldõrõ ile ilgili
her türlü hukuki ve cezai
yollara başvurulacaktõr.
Ayrõca yapõlan saldõrõnõn
bir basõn üyesi tarafõn-
dan başka bir basõn men-
subuna yönelik yapõl-
masõnõ da dikkate değer
buluyoruz.
4) Müvekkil, toplum-
da sevilen-sayõlan bir
kişilik olduğu için; ken-
disinin kişilik değerleri-
ne ve ticari itibarõna yö-
nelik süreklilik arz eden
yayõnlar haklõ mücade-
lesini ve çalõşma azmi-
ni etkilemeyecektir.
7.7.2008.
Saygõlarõmõzla,
Söz Gazetesi Genel
Yayın Yönetmeni
Ömer Büyüktimur
Vekili
Av. Zeynep Şükran
Canoruç
Cevap ve Düzeltme
Ergenekon’da ek gözaltı süresi
Sorgu ve işlemleri için ek gözal-
tõ süresi alõndõğõ belirtilen şüphe-
lilerden bazõlarõnõn avukatlarõ,
emniyet müdürlüğünün Vatan
Caddesi’ndeki yerleşkesine gele-
rek müvekkilleriyle görüştü. Te-
rörle Mücadele Şube Müdürlü-
ğü’nde tutulan müvekkili avukat
Levent Temiz ile görüşen avukat
Mehmet Işık, çõkõşta basõn men-
suplarõnõn sorularõnõ yanõtladõ.
Işõk, “terör örgütü üyesi ol-
mak” suçundan Bakõrköy’deki
evinden gözaltõna alõnan Temiz’in
sağlõk durumunun iyi olduğunu
belirterek müvekkilinin evindeki
aramada bir dizüstü bilgisayar
ile çeşitli dergi ve kitaplara el ko-
nulduğunu söyledi.
Temiz’in gözaltõna alõnmasõnda,
“öldürülen gazeteci Hrant
Dink’e ilişkin daha önce yap-
tığı açıklamalarının bir etki-
si olup olmadığı’’ da sorulan
avukat Işõk, “Müvekkilim bu
konuda Şişli Adliyesi’nde yar-
gılandı ve beraat etti. Gözal-
tına alınmasının bununla ilgisi
olduğunu düşünmüyorum’’
dedi. Temiz için ek gözaltõ sü-
resi alõndõğõnõ da bildiren avu-
kat Işõk, müvekkilinin avukat ol-
masõ nedeniyle ifadesinin Cum-
huriyet Savcõsõ tarafõndan alõ-
nacağõnõ düşündüğünü ifade et-
ti.
Ergenekon davasõ çerçevesinde
şu anda aralarõnda emekli Tuğ-
general Veli Küçük ile İşçi Par-
tisi (İP) Genel Başkanõ Doğu Pe-
rinçek’in de olduğu 46 kişi tu-
tuklu bulunuyor. Devam eden
soruşturma kapsamõnda ise Ata-
türkçü Düşünce Derneği (ADD)
Genel Başkanõ emekli Orgeneral
Şener Eruygur ve emekli Orge-
neral Hurşit Tolon’un aralarõnda
yer aldõğõ 10 kişinin tutukluluğu
da sürüyor. Soruşturma ya da
dava çerçevesinde tutuklanan ve
aralarõnda Ankara Ticaret Odasõ
(ATO) Başkanõ Sinan Aygün
ile İP Genel Başkan Yardõmcõsõ ve
Ulusal Kanal Genel Yayõn Yö-
netmeni Ferit İlsever’in de ol-
duğu bazõ kişiler de çeşitli ne-
denlerle cezaevinden tahliye edil-
mişti.
Canımız, Dağımız...
Yedi yıldır kanayan yaramıza,
Yedi aydır merhem olmaya çalışıyor
minik Kar Dağ.
O içten sımsıcak gülücükleriyle,
ben de Dağ'ım dercesine...
Melahat - Kor - Giovanna Özay
Baştarafı 1. Sayfada
Yurt Haberleri Servisi - Şõrnak’õn İdil ilçesinde park
halinde olan içerisinde 2 subayõn bulunduğu sivil ara-
ca, hareket halinde olan bir araçtan tabanca ile ateş açõl-
dõ. Saldõrõda can ve mal kaybõ olmazken, olayla ilgili 3
kişi gözaltõna alõndõ. Güçlükonak ve Iğdõr’da da mayõn
patlamalarõ sonucu 4 asker hafif yaralandõ, Şõrnak’õn Güç-
lükonak ilçesi kõrsalõnda da güvenlik güçleri mayõnlõ
saldõrõnõn hedefi oldu. Patlamada bir güvenlik görevli-
si hafif yaralandõ.
Iğdõr’õn Aralõk ilçesine bağlõ Adetli köyü Hõdõrlõ mez-
rasõnda bir olayla ilgili inceleme yapan Cumhuriyet Baş-
savcõlõğõ heyetinin dönüşü sõrasõnda köprüye döşenen
mayõn patladõ. Patlamayla birlikte heyeti koruma gör-
evi yapan araçtaki 3 asker hafif yaralandõ. Van’da Em-
niyet Müdürlüğü Terörle Mücadele ekiplerinin yaptõk-
larõ çalõşmalar sonucunda PKK’nin yurtdõşõndaki kamp-
larõna militan ve maddi destek sağladõklarõ iddia edilen
H.A., R.Ç., L.H.F., M.D., A.K. ve M.D. düzenlenen
operasyon sonucu gözaltõna alõndõ. Emniyet Müdürlü-
ğü’ndeki sorgularõnõn tamamlanmasõnõn ardõndan 6 ki-
şi adliyeye sevk edildi.
Avrupa Sosyal Forumu: ABD üsleri kapatılsın
Dış Haberler Servisi - İsveç’in
Malmö kentinde devam eden Av-
rupa Sosyal Forumu, önceki gün
yapõlan açõlõş konuşmalarõndan
sonra, ÖDP Genel Başkanõ ve İs-
tanbul Milletvekili Ufuk Uras,
DTP Milletvekili Sabahat Tun-
cel ile Küresel Barõş ve Adalet
Koalisyonu Yürütme Kurulu Üye-
si Kerem Kabadayı’nõn da ka-
tõldõğõ toplantõlar ve panellerle
sürüyor.
Beşincisi düzenlenen Avrupa
Sosyal Forumu’nun açõlõşõnõ ya-
pan çevre eylemcisi ve yazar
Vandana Shiva, gündemin, top-
lantõda ele alõnan konularõn ve ey-
lemlerin şimdiye dek hiçbir fo-
rumda bu kadar güncel olmadõğõnõ
söyledi. Amerikan Lehman Brot-
hers yatõrõm bankasõnõn iflasõnõn,
ekonomilerin gerçek bir yeniden
yapõlanmaya ihtiyaç duyduğunu
gösterdiğini belirten Shiva, bunun
ayrõca, “zenginliğin meyveleri-
nin daha adil paylaşılmasının
zamanının geldiğine” işaret et-
tiğini söyledi. “Emin olduğu-
muz şey, krizin daha derin ol-
ması. İklim krizi belirginleşti,
mali kriz göze çarpıyor” diyen
Shiva, iklim krizinin hareket için
hem tehdit hem de bir olanak ol-
duğunu, iklim değişikliğinin ma-
li krizi çözmek için bir fõrsat teş-
kil ettiğini vurguladõ.
Shiva, tarõm yöntemlerinin da-
ha ekolojik olanlarla değiştirilmesi
ve yerel gõda ekonomilerinin ye-
niden yapõlandõrõlmasõnõn bazõ
sorunlarõn bir bölümünü çözebi-
leceğini kaydetti. Forumun za-
yõfladõğõnõ belirten Shiva, “ha-
reketteki zayıflığın bir ara ver-
me, düşünme belirtisi” diye ko-
nuştu.
Forumun ilk gününde, Küresel
Barõş ve Adalet Koalisyonu’nun
(Küresel BAK) düzenleyicileri
arasõnda olduğu “Üsler Kapatıl-
sın” toplantõsõ düzenlendi. Mo-
deratörlüğünü Küresel BAK üye-
si Nilüfer Uğur Dalay’õn yaptõ-
ğõ toplantõya, Mor ve Ötesi gru-
bu üyesi ve Küresel BAK Yürüt-
me Kurulu üyesi Kerem Kaba-
dayõ, İtalyan işçi sendikasõ CO-
BAS temsilcisi Pierro Berocchi,
Yunanistan ve Danimarka’dan
savaş karşõtõ örgütlerin temsilci-
leri katõldõlar. Danimarka Savaşa
Hayõr Koalisyonu temsilcisi Lee
Junker, Kafkaslar’daki sõcak ge-
lişmelerden ve ABD ile Rus-
ya’nõn bölgedeki savaşõndan söz
ederken, “Gürcistan’ın uzun
yıllardır ABD başta olmak üze-
re İsrail ve Türkiye gibi müt-
tefikleri aracılığıyla silahlan-
dırılıp, boş yere yüreklendiril-
diğini” kaydetti. Junker, “Her-
kesin öncelikli muhalefet oda-
ğının, kendi ülkesinin egemen-
lerine ve Ortadoğu ve Kafkas-
lar’ı savaşa sürükleyen güç
odaklarına karşı olması gerek-
tiğini” vurguladõ.
Küresel BAK Yürütme Kuru-
lu üyesi Kerem Kabadayõ da,
“Türkiye’nin Kafkaslar’daki
çatışma ortamına yıllardır
olumsuz katkıda bulunduğu-
nu, NATO ile ittifak kapsa-
mında Gürcistan’a 100 milyon
doların üstünde askeri hibe ak-
tarıldığını, bölgede barışa değil,
savaş ortamının oluşmasına se-
bep olunduğunu” dile getirdi.
Aralarõnda Diyarbakõr, Ankara,
Şener Eruygur’un tedavisi sürüyor
KOCAELİ/İSTANBUL (Cumhuriyet)
- Emekli Orgeneral Şener Eruygur’un sağ-
lõk durumunda önceki güne göre bir deği-
şiklik olmadõğõ, tansiyon, kan şekeri ve kalp
değerlerinin normal olduğu, ancak ciddi-
yetini koruduğu bildirildi.
Kocaeli Üniversitesi (KOÜ) Tõp Fakül-
tesi Araştõrma ve Uygulama Hastanesi
Başhekimi Prof. Dr. Nazım Mutlu, Eruy-
gur’un yoğun bakõm ünitesinde uyutuldu-
ğunu ve yaşamsal değerlerinin sürekli ta-
kip edildiğini belirtti.
Böyle durumlarda ilk 3 günün çok önem-
li olduğunun altõnõ çizen Mutlu, “48 saati
geçtik. Şimdi uyandırma denemeleri ya-
pacağız, ancak tam olarak ne zaman
uyandıracağımıza henüz karar vermedik.
Tansiyon, kan şekeri ve kalp değerleri
normal, ancak durumu ciddiyetle devam
ediyor” dedi.
Mutlu, Eruygur’un başka bir hastaneye
sevk edilmesinin de sağlõğõ açõsõndan teh-
likeli olacağõnõ ifade etti. Dün ise Eruy-
gur’un tomografisi çekildi.
Hastanenin birinci katõndaki Yoğun
Bakõm Ünitesi’nden jandarma ekipleri ve
hasta bakõcõlarõn kontrolünde sedyeyle çõ-
karõlan Eruygur, asansörle giriş katõndaki
tomografi ünitesine taşõndõ. Jandarma ekip-
leri bu sõrada çevrede güvenlik önlemi al-
dõ. Eruygur’un sedyesinin kenarlarõna da pa-
ravan yerleştirildi. Yaklaşõk 20 dakika sü-
ren tomografi çekiminin ardõndan Eruygur,
aynõ şekilde yoğun bakõm ünitesine götü-
rüldü. Tomografi çekimi sõrasõnda hasta-
nenin acil servisi giriş çõkõşlara kapatõldõ.
Öte yandan İşçi Partisi (İP) Genel Baş-
kanõ Doğu Perinçek dün tutuklu bulunduğu
Tekirdağ F tipi Cezaevi’nden, Ergenekon
operasyonu kapsamõnda tutuklanan Orge-
neral Şener Eruygur’un beyin kanamasõ
geçirmesine ilişkin basõn açõklamasõ yap-
tõ. Perinçek, “Eğer Türkiye’de hukuk dev-
leti olsaydı, eğer Türkiye’de Cumhuri-
yet’in savcıları olsaydı, eğer Türkiye’de
bağımsız yargı olsaydı, eğer Türkiye’de
haksızlığa boyun eğmeyen yeterli güç ol-
saydı, Orgeneral Şener Eruygur tutuk-
lanamaz ve F tipi cezaevinin duvarları-
nın arasına atılamazdı. Daha acısını
söyleyeyim: Eğer Türk ordusu, Süley-
maniye’de başına geçirilen çuvalı çı-
karsaydı, Kemalist devrimi yıkma ope-
rasyonu böyle pervasız uygulanamaz, şu
Ergenekon tertibi böyle dizginsiz tez-
gâhlanamazdı” ifadelerine yer verdi.
Güneydoğu’da saldırılar
Konya, Muş, İzmir, Batman, Ada-
na’nõn da olduğu 10’a yakõn askeri
üs hakkõnda bilgi veren Kabada-
yõ, “Anayasanın 92. maddesinin
ihlali anlamına gelen İncirlik
kararnamesinin, her oylama
döneminde ABD Temsilciler
Meclisi’ne sunulan sözde Er-
meni soykırımının tanınmasına
dair teklife karşılık pazarlık
nesnesi” haline getirildiğini kay-
detti. Toplantõ, NATO’ya karşõ
Avrupa çapõnda düzenlenecek
kampanyanõn ortak çağrõsõyla son
buldu. Forumun birinci gününün
önemli toplantõlarõndan “Em-
peryalizm ve Ortadoğu” oturu-
munda konuşan Ufuk Uras ise gü-
nümüzde emperyalizmin Orta-
doğu politikalarõnõ kavramak için
dinamik bir çerçeve içinde, bölge
üstündeki çõkar çatõşmalarõna da-
ir fikirlerin güncellenmesi ge-
rektiğine dikkat çekti. Aynõ otu-
rumda konuşan Sabahat Tuncel
de, Türkiye’nin iç barõşõnõn böl-
ge için öneminden ve komşu
halklarla dostane ilişkilerin ge-
liştirilmesinin tüm bölgeye sağ-
layacağõ yararlardan söz etti.
Avrupa Sosyal Forumu’na ka-
tõlan Avrupa Feminist Kadõn İni-
siyatifi’nin İsveç temsilcisi Ma-
ria Hagberg, kadõn haklarõ ko-
nusunda örnek olduğu bilinen İs-
veç de dahil olmak üzere Avru-
pa’da bu alanda gerilemeler ol-
duğunu kaydetti.
Gül’ün 30’un üzerinde görüşmesi var
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - BM
Genel Kurulu’nun 63. birleşimi, Türkiye
için Güvenlik Konseyi geçici üyeliğine
kulis zemini oluşturdu. 2009-2010 dönemi
Güvenlik Konseyi geçici üyelerini
belirlemek üzere 7 Ekim’de yapõlmasõ
beklenen oylama öncesi Cumhurbaşkanõ
Abdullah Gül için BM Genel Kurulu
marjõnda 30’un üzerinde ikili görüşmenin
programlandõğõ öğrenildi. Dõşişleri Bakanõ
Ali Babacan da New York’taki mesaisinin
büyük bölümünü Güvenlik Konseyi geçici
üyeliği için kulis çalõşmalarõna ayõracak.
BM Güvenlik Konseyi 2009-2010 geçici
üyeliği için yoğun temaslarõnõ sürdüren
Türkiye, seçimlerde grubunda en avantajlõ
ülke konumunda bulunuyor. “Batı Avrupa
ve diğer devletler grubunda” Avusturya
ve İzlanda ile yarõşacak olan Türkiye’nin
genel kurulda üçte iki çoğunluk olan 128
sayõsõna ulaşmasõ gerekiyor. Türkiye’nin,
21 Temmuz 2003 tarihinde açõkladõğõ
adaylõğõ için yürüttüğü kampanyalar
sonrasõnda, BM üyesi ülkelerden aldõğõ
çoğu yazõlõ destek taahhütleri, seçimler için
gerekli oy sayõsõnõn oldukça üzerinde bir
rakama ulaşõyor. Tanõtõm kampanyasõ
çerçevesinde lobi faaliyetleri ve yõllõk
eylem planõ düzenleyen Türkiye şimdiye
kadar pek çok ülkeye de özel temsilci
gönderdi. Türkiye ayrõca uluslararasõ
kuruluşlarda görünürlüğünü artõrmak
hedefiyle uluslararasõ toplantõlara üst düzey
katõlõm ve ev sahipliği yapma stratejisi
uyguladõ. Çeşitli dillerde tanõtõm broşürleri
bastõran Türkiye, adaylõğõ için bir de
“www.turkeyforunsc.org” adõnda web
sitesi hazõrladõ. Hatta dünyanõn en fakir
ülkeleri için İstanbul’da bir zirve bile
düzenlenirken, Afrika ve Karayip
ülkelerinin temsilcileri de davet edilerek
ağõrlandõ.
GEÇİCİ GÜVENLİK KONSEYİ OYLAMASI 7 EKİM’DE