Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CMYB
C M Y B
SAYFA CUMHURİYET 20 EYLÜL 2008 CUMARTESİ
20 SPOR
GÖRÜŞ / HALİT DERİNGÖR
Carlos F.Bahçe’de Eğleniyor
Fenerbahçe, Şampiyonlar Ligi gruplarının ilk maçında Por-
to’ya 3-1 yenildi. Sürpriz değil, eğer yenseydi sürpriz olurdu.
Çünkü baştan beri umut vermiyor. Porto gibi bir takıma düş-
mesi şanssızlık. Peki şimdi ne yapalım? Tam zamanı; elbirliği
ile F.Bahçe’nin üzerine gidip daha da ambele edelim! Adetimizdir;
kazandığımız zaman göklere çıkartırız, kaybedince de yerin di-
bine sokarız!.. Kısa bir süre önce “Avrupalı F.Bahçe” diye na-
ralar atıp yeri göğü inletiyorduk. Şimdi ne değişti ki...
Biz futboldan geldik, 70 yıldır da içindeyiz. Hiç çıkmadık. Ne-
redeyse doğuştan Fenerbahçeliyiz. Ama ben yalnız Fener-
bahçe’nin değil, diğer takımların da kazandıkları ve kaybettik-
lerinde nedenini-niçinini sorgularım. Şartlanmış, satılmış veya
amigo değiliz. Bu nedenle de olaylara objektif olarak yaklaşı-
rız. Bu durumumuz fanatiklere pek de hoş gelmez. Hatta ve hat-
ta Fenerbahçeliliğimizden şüphe eden angutlar bile olur. Mev-
sim başından beri dilimde tüy bitti, adeta yazmaktan usandım.
Okuyucularımı sıkmaktan da korkarım. Okuyanlarınız iyi bilir; ba-
şından beri Carlos’u hep eleştiririm. Onun dünyada önemli bir
futbolcu olduğunu düşünürüm. Ama artık futbolunun bittiğini,
Türkiye’ye tatlı bir hayat geçirmek için geldiğini söyler dururum.
Karun kadar zengin olmuş, heyecanı azalmış... En önemlisi de
ayaklarında kuvvet kalmamış. Serbest atışlarda eskisi gibi ba-
şarılı değil. Sahada sol ayağına pozisyon yaratmak için yerini
kaybediyor. Onun tarafı yol geçen hanı gibi; herkes gelip ge-
çiyor. Anadolu takımlarının futbolcuları bile... Takıma yararı ye-
rine zararı oluyor. Ne antrenör ne de yöneticiler, bu durum kar-
şısında onu yedek kulübesine alma cesaretini gösteremiyorlar.
Sanki bizim devlet büyüklerimiz gibi dokunulmazlığı var. Por-
tekizli ünlü futbolcu Figo beyaz perdeye geçiyor. Carlos da böy-
le bir yola başvursa iyi olur.
Bir başka fenomen de Lugano... O da büyük marka, Car-
los gibi... Ama o da futbol oynamıyor. Arzulu, hırslı, futbolda po-
tansiyel bir kasap. Rakiplerine kural dışı hareketler yapıyor. Ağa-
ca tırmanır gibi üstlerine tırmanıyor! Eğer F.Bahçe’de oynamasa
her üç maçta da kırmızı kart görür... Bunları hep söyledik. As-
lında “Ben söylememiş miydim” demeye çok kızarım. Ama sa-
hada hepimiz bu futbolcuyu izliyoruz. Fikr-i sabitimiz yok. Bun-
lar gerçek. İleride kendini düzeltirse bizim de fikrimiz değişir.
Carlos da Lugano da evrensel futbolcular. Ama evrensel bir
karşılaşma olan Porto maçında her ikisinin hatalarıyla iki gol yi-
yoruz. Ne ilginç... Güiza ve Aragones için “Dünyanın en bü-
yükleri” deniliyordu. Siz böyle bir şey görebiliyor musunuz?
Biz hiç çenemizi yormayalım. Eğer futboldan anlamayan
parababaları milyon Avrolar ödüyorlarsa, spor medyasın-
da topa ayağını sürmemiş kişiler ‘profesör’ oluyorlarsa Türk
futbolu bundan öteye gitmez ve gidemez.
G Ö R Ü Ş / A D N A N D İ N Ç E R
Galatasaray, Fenerbahçe, Beşiktaş, Kayseris-
por ve ulusal takımlarımız bir hafta içinde 10 gol
yediler ve karşılığında 7 gol attılar. İki galibiyet,
iki yenilgi ve bir beraberliğimiz var. Oynadığımız
takımların içinde Fenerbahçe ve Kayserispor
önemli ekiplerle karşılaştılar. Belçika dahil Ukrayna
ve İsviçre takımlarını süper futbol tanımı içine al-
mamız olanaksız. Yatırımlarımıza bakarsak bu ta-
kımların altında kalmayız. Yani endüstriyel futbol
pazarının içinde etkili olmak ve ses getirmek zo-
rundayız. Şampiyonlar Ligi’nde Fenerbahçe dı-
şında takımımız yok . UEFA elemelerinden ken-
dimize teselli kupası arayacak bir mücadelede-
yiz. Şükrü Saracoğlu’nda oynanacak finalde iki
takımımızın karşılaşması gönlümüzden geçen bir
düş..! Aslında olmayacak bir beklenti değil. Ne var
ki biz hâlâ işin önemine uygun bir yola gireme-
mişiz. Geçen sezonu özlettiren Fenerbahçe suç-
lu arıyor! Sonuçta birkaç hafta daha beklenti ol-
mazsa fatura Dede(!)’ye kesilecek. Malum yaş ve
baş hastasıyızdır! Bizim şu sıralar kavgamız da-
ha da ilginç! Avrupa karşılaşmaları yapan bir fut-
bol ülkesi olarak inanılmaz kavgalar veriyoruz saç-
ma sapan. Suni çimde futbol oynamayı çim ho-
keyi ile karıştırmak boyutundayız şu sıralar! Hiç o
zeminde koşmamış, topa vurmamış ve hatta yü-
rümemiş insanların tescili ile göze hoş görülen bir
aldatmacanın futbola verdiği zararı yutmak ayıp
olmuyor mu? Bir kerecik o zeminde koşun, topa
vurun ve kayarak müdahale yapın. Sonra otura-
lım konuşalım. Futbolun aynı zamanda bir doğa
sporu olduğunu unutturmak isteyenlerin ısrarları
nedendir acaba? Doğal çim neyimize yetmiyor ki?
Bir de son haftalarda futbolun sahnesine dü-
şen Hacivat - Karagöz misali kavgalara gülme-
mek elde değil. Süreli sanal çatışmalar arasında
kaybedilen sağlıklı iletişimi körelten çirkinliklerden
kimse utanmıyor. İşin ilginç yanı, terbiye ve dü-
rüstlük savunanların üstüne gidebilenlerin per-
vasızlığı artık canımıza yetti. Skibbe’nin, gol at-
mak isterken hangara dönen Galatasaray de-
fansına çare bulmak için verdiği reçetenin bu
kez de golsüzlüğe neden olan inceliği çöze-
memesine sabır gösterebiliyoruz. Aragones’e
ve taraftara el kol kaldıran, tepki veren, ha-
kemlere saldıran futbolculara tahammül eden
alışkanlığımız gelişiyor! İyi, güzel ve doğruyu ar-
tık göremiyor gözlerimiz.
Sonuçta böyle bir çalkantıda yabancıların ko-
valandığı dünyanın altüst edildiği ve herkesin ta-
kımlarımıza forma giydirmek istediği ortamda
birkaç güzel ve kalite gerçeği de görmek ve mut-
luluğunu yaşamaktan yoksun kalıyoruz. Bunu
da futbol diye yutup gidiyoruz. Oysa eloğlu, bi-
zi şaşırtan çabukluk, tempo ve nefis gollerle fut-
bol işgali için yeni nesiller yetiştirecek yatırım-
lar peşinde iken biz sadece alalım hastalığının,
devası olmayan müzmin bir kaderciliğin pen-
çesinde kendimizi avutuyoruz.
G.Saray’ın eski başkan ve yöneticileri 4-3’lük skora karşın futbolu eleştirdi
‘UEFA’da final düş’NEVZAT DİNDAR
Galatasaray nereye koşuyor? Sarõ-Kõrmõzõ renklere
gönül verenler en çok da bu sorunun cevabõnõ merak
ediyor. Oysa sezon başõnda transferde çok büyük
hamleler yaparak Kewell, Meira, Da Sanctis ve
Baros gibi üst düzey futbolcularõ kadrosuna katan
G.Saray’dan beklentiler büyüktü. Ancak ilk büyük kaybõ
Şampiyonlar Ligi’ne kalamayarak yaşadõ Sarõ-Kõrmõzõlõlar.
Bunun faturasõ yaklaşõk 15 milyon Avro’ydu. Taraftar huzursuz,
yönetim ise elenişin şaşkõnlõğõ içindeydi. Hemen yeni bir hedef
belirlendi... ‘Kadıköy’de final’. Divan toplantõsõnda da başkan
Adnan Polat bunu üyelerle paylaştõ. UEFA maratonundaki ilk
adõm Bellinzona’ydõ. 10 takõmlõ İsviçe liginde 9. sõrada yer alan
Bellinzona’yõ deplasmanda 4-3 deviren G.Saray’õn özellikle
savunma ve orta alanda yaşadõğõ problemler gelecek adõna hiç de
iyi sinyaller vermedi.Ortak görüş bu haliyle G.Saray’õn
UEFA’da final oynamasõnõn olanaksõz olduğu şeklinde...
FARUK SÜREN (Eski başkan): Bellinzona gibi bir takõmdan 3
gol yemek düşündürücü. Üstelik son yarõm saati 10 kişi oynadõlar.
Sadece G.Saray’da değil, Türk futbolunda yavaş oynamak gibi bir
sorun var. Avrupa’yla kõyasladõğõmõz zaman arada önemli bir
tempo farkõ var. Oysa bireysel yetenek bakõmõndan aynõ
seviyedeyiz. Burada tempoyu kazandõracak olan teknik direktördür.
Yönetimsel bir sorun mu var, bilemiyorum. G.Saray’õn mevcut
kadrosu UEFA Kupasõ’nõ alabilir ama bu şekliyle değil. Böyle
devam ederse sonuç hüsran olur.
MEHMET CANSUN (Eski başkan): Bir kere futbolda
mücadele etmeyen takõma ekmek yok. Belki kadro olarak elimizde
iyi bir malzeme var ama ruh yok. O ruh olmayõnca da başarõ
gelmiyor. Teknik direktörün bir takõma katkõsõ en fazla yüzde
20’dir. Ben yüzde 80’lik kõsõmla ilgileniyorum. Bu nedenle
Skibbe’nin tek sorumlu olarak gösterilmesine doğru değil. Topu
kaptõran adam peşinden koşmuyor. Lincoln, Baros, Meira bu tarz
oyuncular. İçlerinden bir tek Kewell mücadele ediyor. Geçen sezon
G.Saray’õ başarõya götüren Türk futbolcular bize önemli dersler
vermişlerdi. Kadõköy’deki final õşõğõnõ ise takõmõn şu haliyle
görmüyorum . Kanaatime göre 1 ay beklemek gerek.
FATİH GÖKŞEN (Eski yönetici): Bu yönetim takõmõn ahengini
bozdu. En başta Florya’da soyunma odasõnõn düzenini bozdular.
Mustafa Turgun’u Özhan Canaydın’a yakõn bir isim olduğu için
gönderdiler. Necati ve Tomas’õ sevmedikleri için bu takõmdan
yolladõlar. Hakan Şükür’ü bir gurur meselesi yüzünden dõşladõlar.
Menajeriyle aralarõ iyi olmadõklarõ için Song’un biletini kestiler.
Meira ondan iyi futbolcu mu? Aldõklarõ futbolcular ortada.
Baros’un Özgürcan’dan bir farkõ var mõ? Takõmõ emanet ettikleri
adam Michael Skibbe. Sorun Skibbe’de değil onu takõmõn başõna
getirende. Bir tek Kewell’da isabet sağladõlar. Teker kõrõlõnca yol
gösteren çok olur ama aylardõr takõm için gerekli olan transferleri
söylüyoruz. Sadece Şampiyonlar Ligi’ne kalamadõğõ için bu
takõmõn uğradõğõ zarar 15 milyon Avro. Ümit Davala bir zamanlar
ezeli rakip için ‘Bu takımdan bir cacık olmaz’ demişti. Bende
kendi takõmõm için aynõsõnõ söylüyorum. Kadõköy’de final
oynamayõ bõrakõn UEFA’da gruplarõ bile geçemeyiz.
Lincoln ve Baros
attıkları gollerle
G.Saray’ı Bellinzona
karşısında
galibiyete taşıdı.
G
.Saray’daki kötü gidiş sonunda
yönetimi de harekete geçirdi.
Bellinzona karşõsõnda sergilenen
kötü futbolun ardõndan Başkan Adnan Polat
ve yöneticiler, teknik direktör Michael
Skibbe’nin uyarõlmasõnõ kararlaştõrdõlar.
Skibbe’ye hesap soracak olan yöneticilerin,
savunmadaki zaaflarõn giderilmesi için
çalõşmalarõn hõzlandõrõlmasõnõ isteyecekleri
öğrenildi. Bu arada futbol şube sorumlusu
Haldun Üstünel, Bellinzona karşõlaşmasõ
sonrasõ bir takõm tedbirler alõnacağõnõn
mesajinõ verdi. Bu arada İsviçre
basõnõ, Bellinzona’nõn Galatasaray
karşõsõnda iyi mücadele ettiği ancak
şanssõz olduğu görüşünde birleşirken
ülkenin en yüksek tirajlõ gazetesi
Blick, Bellinzona’nõn Galatasaray
karşõsõnda şanssõz biçimde
kaybettiğini, son dakikalarda girilen
‘türbülansõn’ İsviçre ekibine pahalõya
mal olduğunu yazdõ. Blick,
Ticino’nun gördüğü kõrmõzõ kartõn,
Bellinzona’nõn defans kurgusunu
bozduğunu da ifade etti. 24 Heures
gazetesi de Bellinzona’nõn
Galatasaray karşõsõnda aldõğõ 4-3’lük
mağlubiyete karşõn formasõnõn
hakkõnõ verdiğini yorumunda bulundu.
Galatasaray dün öğle saatlerinde İstanbul’a
döndü. Harry Kewell, Atatürk
Havalimanõ’nda basõn mensuplarõnõn maçla
ilgili sorusu üzerine, zor karşõlaşmada bir
kendilerinin bir rakiplerinin öne geçtiğini,
sonunda kazanan tarafõn kendileri olduğunu
kaydetti. Kewell, takõm olarak maçõn ikinci
yarõsõnda daha iyi bir performans
gösterdiklerini belirterek, kendisinin de çok
iyi bir oyun çõkardõğõnõ, ancak önemli
olanõn takõmõn gösterdiği başarõ olduğunu
söyledi. Milan Baros da, galibiyet için çok
çalõştõklarõnõ belirterek, galip gelerek
bundan sonraki maçlar için moral
kazandõklarõnõ söyledi. Baros, kendi
performanslarõndan ve oynadõklarõ alandan
çok, takõmõn performansõnõn önem
taşõdõğõnõ vurguladõ.
SKIBBE’YE KÖTÜ
FUTBOL UYARISI
MICHAEL SKIBBE
Delgado’nun
taraftar aşkõ
B E Ş İ K T A Ş
Spor Servisi - Beşiktaş Kaptanõ
Matias Emilio Delgado, BJK İnönü
Stadõ’nda taraftarlarõn
tezahüratlarõyla kendisini ulusal
takõmda oynuyormuş gibi hissettiğini
söyledi. Delgado, BJK TV’de yer
alan röportajõnda, İnönü Stadõ’ndaki
atmosferin anlatõlmaz olduğunu
belirterek “Ben bunu her zaman
dile getiriyorum. İnönü Stadı’na
çıktığım ve taraftarlar bağırdığı
zaman kendimi milli takımda
oynuyormuş gibi hissediyorum”
dedi. UEFA Kupasõ’nda Metalist
Kharkiv karşõsõnda aldõklarõ 1-0’lõk
sonucun kendilerine tur için yetip
yetmeyeceği sorusunu yanõtlayan
Arjantinli oyuncu, “Kazanmak
güzeldir. Her zaman bizi mutlu
ediyor. Ukrayna’nın güçlü
takımlarından, sert takımlarından
biriyle oynadık. 1-0 çok iyi bir skor
olarak görünmeyebilir, ama biz bu
sonuçtan memnunuz” diye konuştu.
Siyah - Beyazlõ takõmõn kaptanõ,
UEFA Kupasõ’ndaki hedef
konusunda ise, “Biz de taraftarların
beklediği başarıyı istiyoruz.
Olabildiğince ileri gitmeyi
amaçlıyoruz. Finale kadar gitmek
istiyorsak ilk önce Ukrayna
temsilcisini geçmemiz gerekiyor”
ifadelerini kullandõ. Turkcell Süper
Lig’de sezonun zor geçeceğini
kaydeden Siyah - Beyazlõ oyuncu,
“Bunun farkındayız, ama lige
başladığımızdan bu yana iki
galibiyet ve özellikle kendi evinde
çok güçlü olan Trabzonspor gibi
iyi bir takıma karşı bir puan
aldık. diye konuştu.
Sarõ-Lacivertliler’de yönetim ‘astırmam’ diyor, taraftar ise direniyor
F.Bahçe’de pankart savaşı
HİLMİ TÜRKAY
F.Bahçe - G.Birliği maçõ Sarõ -
Lacivertli futbolcular açõsõndan
sanõrõm hiç de rahat geçmeyecek.
Son maçlarda alõnan başarõsõz
sonuçlarõn ardõndan tribünlerde
yerini alacak taraftarlarõn bir bölümünün
futbolculara karşõ ‘tepki’ tezahüratõ
yapacaklarõ duyumunu aldõm. Yönetim de
aynõ duyumu aldõğõndan, kapõlarda önlemleri
artõrarak olumsuz hiç bir pankartõ stada
sokmayacak. Eleştiriler şu günlerde daha çok
Aziz Yıldırım üzerinde yoğunlaşmakta.
Taraftarlar başkana yönelik “Tribünlerle
uğraşacağına takıma müdahale etmeliydi”
diyorlar. Yõldõrõm susma hakkõnõ kullanõyor,
konuşmamayõ tercih ediyor. Dün
SamandõraTesisleri’nde yapõlan sabah
idmanõnda hiç bir yöneticinin olmamasõ
dikkat çekti. Bu kadar kötü futbolun bir
nedeni olsa gerek. Ya Aragones taktiksel
anlamda etkili olamõyor ya da futbolcular
İspanyol çalõştõrõcõnõn söylediklerini yerine
getirmiyor. Yönetimin bazõ durumlarda
seyirci kalmasõ da düşündürücü. Bir
bakõyorsunuz, Kazım yedek soyundu diye
Aragones’i eleştiriyor, diğer yan da Uğur
Boral oyundan alõndõğõnda taraftara el kol
hareketleri yapõyor, Aragones’in yüzüne
bakmadan yanõndan geçiyor. Başka bir ilginç
durum ise Deniz Barış da yaşanõyor. Hoca
soruyor: “Sakatlığın ne durumda?”
Verdiği yanõta bakarmõsõnõz: “Bana niye
soruyorsun, doktora sorsana” İspanyol
kõzõyor, sonuç 25 kişilik UEFA listesinde
Deniz’in ismi yok. F.Bahçe böyle olmamalõ.
Bu kadar başõ bozukluk olurmu hiç. İki
kulvarda başarõsõz başlangõç yapan bu takõm
bir an önce toparlanmak zorundadõr. Bugün
futbolcular için belki de en zor günlerden
biri olacaktõr. Tribünlerden alkõş gelse de bu
alkõşlar protesto niteliğini taşõyacaktõr. İşte
bu nedenle de futbolcular seyircisiyle
barõşmak zorundadõr; buna en iyi cevap
kazanmakla, üç puanla verilir. Bugün
yapõlacak en ufak bir hataya bile tepki
olacaktõr, futbolcular her şeye hazõrlõklõ
olmalõdõr. G.Birliği de yabana atõlacak bir
ekip değil. Mesut Bakkal da iddialõ
açõklamalarda bulunuyor. G.Birliği elbette ki
F.Bahçe’nin kötü durumundan yararlanmak
isteyecektir, bu çok doğal. Ama F.Bahçe,
Saracoğlu’nda seyircisi önünde kazanmak
zorunda. Belki kazansa da yine taraftarõnõ
mutlu edemeyecek çünkü G.Antep,
Hacettepe, Porto yenilgileri hâlâ belleklerde.
Edu, Semih, Josico sakatlõklarõ nedeniyle
bugün yine oynamayacaklar. Vederson,
Tümer, Deivid, Selçuk sakat, henüz
düzelemedi. Sakatlarõn iyileşmeleri niye bu
kadar zaman alõyor. Sağlõk kurulunun bir
hafta sonra oynar dediği futbolcu
bakõyorsunuz ki sezonu kapatõyor.
Fenerbahçe’nin halini her yönüyle anlamak
doğrusu şu günlerde oldukça zor...
Spor Servisi - F.Bahçe Kaptanõ Alex,
Turkcell Süper Lig’in ilk 3 haftasõnda
kaybettikleri puanlarõn çok fazla olduğunu
belirterek, “Zorlu bir lig için bu kadar hata
fazla” dedi. Brezilyalõ yõldõz, Hacettepe
karşõsõnda aldõklarõ yenilgi sonrasõ kendisine
ait internet sitesi ‘www.alex10.com.br’de
yaptõğõ değerlendirmede, “Turkcell Süper Lig’in üçüncü
haftasında ikinci mağlubiyetimizi yaşadık. Zorlu bir lig
için bu kadar hata fazla. Bundan sonra hata
yapmamalıyız” ifadelerini kullandõ. Bu arada UEFA’nõn
Avrupa’daki 52 ulusal takõm teknik direktörü ile yapacağõ
toplantõya Aragones’in de davet edildiği belirtildi.
ALEX’TEN İTİRAF
Art arda alınan
kötü sonuçlar
F.Bahçe’de
sıkıntı yarattı.
İşte Futbol!
e-posta:adnandincer hotmail.com SÜPER LİG’DE
RAKİP G.BİRLİĞİ
Spor Servisi - Turkcell Süper
Lig’de F.Bahçe bu akşam
sahasõnda Gençlerbirliği’ni konuk
edecek. Şükrü Saracoğlu Stadõ’nda
saat 21.00’de başlayacak mücadeleyi
hakem Fırat Aydınıs yönetecek.
Turkcell Süper Lig ve Avrupa
Şampiyonlar Ligi’nde üst üste yaptõğõ son
iki maçta da yenilen Sarõ - Lacivertliler,
Gençlerbirliği karşõsõnda kazanarak,
moral bulmak istiyor. Lige Gaziantepspor
yenilgisiyle başlayan, 2. haftada
sahasõnda İstanbul Belediyespor’u 2-0
mağlup eden Sarõ - Lacivertliler, geçen
hafta da Hacettepe deplasmanõnda 2-1
yenilmekten kurtulamadõ.