04 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B 24 AĞUSTOS 2008 PAZAR CUMHURİYET SAYFA MÜZİK [email protected] Saka’nõn albümünde Faroz’da kolbastõ oynayõp yaylalarda horon tepiyoruz, dünyaya yelken açõp memlekete dönüyoruz ‘RomantikBalõkçõ’nõnsevdasõ HATİCE TUNCER Y alnõzca Karadeniz değil, tüm müzikseverlere güzel bir haberimiz var. Fuat Sa- ka, yeni Lazutlar’õnõ iki yõllõk bir çalõşma sonunda tamamladõ ve Ka- lan Müzik tarafõndan yayõmlandõ. Fuat Saka “Lazutlar 2008”de Kara- deniz ve Batõlõ müzikal tarzlarõ 40 yõllõk müzikal deneyimiyle dolu bir potada eritiyor. Lazutlar 2008’in he- men havasõna çekiyor insanõ. Saka, yeni Lazutlar’õ “Batı’nın armonisi- ni, bölgenin kıvrak melodisini, rit- mini ve dörtlüklerini bir potada eritmeye çalıştım. Diğerlerine göre biraz daha sert bir sound diyebili- riz” diye anlatõyor. Faroz’da bir kolbastõ oynayõp, ba- lõkçõlarõn sevdasõna tanõklõk edip, yaylalarda horon tepiyoruz, dünyaya yelken açõyoruz ve memlekete geri dönüyoruz... Fuat Saka, çok küçük yaşlarda enstrümana olan ilgisini fark eden babasõnõn önce ağõz mõzõ- kasõ, sonra melodika ve daha sonra da akordeon hediye etmesiyle başla- dõğõ müzik serüvenine bateri çalarak devam etmiş. Bu arada bağlamaya da ilgi duymuş, aynõ zamanda gitar da öğrenmeye başlamõş. 1960’lõ yõllarda Batõ’nõn ünlü gruplarõnõ yoğun bir şekilde dinler- ken 70’lerin başõnda saza ve halk müziğine yoğun ilgisinde Ruhi Su’nun büyük etkisi olmuş. İlk bes- tesini 1970 yõlõnda Ahmet Arif’in “Akşam Erken İner Mapushane- ye” şiirine yapmõş ve bestelerin ar- kasõ gelmiş: “12 Eylül ve 20 yıl son- ra ancak geriye dönebilecek oldu- ğum sürgün yılları, Türk vatan- daşlığımın elimden alınması... Bü- tün bu yaşadıklarım, müziğimde tabii ki rol oynadı.” MÜZİSYEN FUAT SAKA Fuat Saka, 1997’de çõkardõğõ ilk “Lazutlar” ile Karadeniz müziğine getirdiği yeni yorumla büyük ilgi çekti ve Lazutlar 2, 3, Lazutlar Li- vera ile devam ederek “Karadenizli müzisyen” olarak anõlmaya başladõ: “Şu ana kadar yaptığım 21 çalış- manın sadece 4’ü ‘Lazutlar’ı oluş- turuyor. Bana ‘müzisyen Fuat Sa- ka’ denilmesi daha doğru olur.” DENİZ VE BALIKÇI Saka’nõn deniz ve balõkçõ konularõ- nõ işlediği kendi yazdõğõ üç şarkõ, La- zutlar 2008 albümünü diğerlerinden ayõrõyor. “Romantik Balıkçı” melo- disi güçlü, duygulu bir şarkõ. “Dok- torun Seferi”nde Saka, 5 dakikadan uzun süren romantik melodiden bir örgüyle balõkçõnõn Eleni’ye sev- dasõnõ anlatõyor. “Yoroz’da Bir Akşamüstü”ne nefeslilerin ya- rattõğõ duygulu atmosferle giri- yoruz. Bu yoğun duygu boşuna değil. Saka, vedalarõn hüznünü müziğiyle anlatõyor bu enstrü- mantal parçada: “Yoroz, Trab- zon’un batısında bir burun. Şe- hirden o burundan ötesini göre- mezsiniz. Hem karadan hem de- nizden gurbete gidenler o burnun arkasında kaybolurlar gözden. De- niz ve balıkçı üzerine yazılan Ka- radeniz türküleri birkaç taneyi geçmez. Ben deniz kenarında bü- yüdüm. Denize ve balıkçılara dair gördüklerimi duyduklarımı yaşa- dıklarımı ifade etmeye çalıştım.” S aka, “Kolbastõ-Dal Dal” parçasõnõ Trabzon’un Faroz Ma- hallesi’ne özgü, günümüz genç- liğinin çok sevdiği oyun havasõ formunda yazmõş. Bağlamayla, ritimlerle kendi mahallesi Sotka- lõlar gibi sur dõşõndaki Farozlu- larõ oynatacak bir kolbastõ hava- sõ yapmõş Saka, ama “Deniz doldi denizi dolduran kimdi” di- ye sormaktan da geri kalmõyor. K emençelerle hõzlõ ritimleriyle tam bir Karadeniz havasõndaki “Bu- run” Trabzonlu “Baba Salim” olarak bilinen Salim Öğütçen’in espri yüklü bir taşlamasõ. Saka “Kendisiyle en çok dal- ga geçen insanlarız. Karadenizlilerin uzun burunları çok güzel ifade ediliyor bu sözlerde” diyor. UZUNGÖL HAVALARI Geleneksel bir seferberlik türküsü olan “Trabzon’dan Çıktım” klarnet sololarõ, ri- timleri ve arka vokalleriyle müzikseverlerin çok ilgisini çekecek hoş bir çalõşma. Uzungöllü müzisyen İhsan Eş’in kaynak- lõk ettiği “Düz”, Uzungöl yöresinden ano- nim bir türkü. Parça, Rumca esprilerle horo- na çağrõlar ve tulumun içli sesiyle başlayõp ritimler, gitar ve vokallerle ilerliyor. Bağla- malarõnõ İhsan Eş’in çaldõğõ “Espina” da Uzungöl’e özgü Rumca bir horon türküsü. Sert elektrogitarlarla hõzlõ bir giriş yapõlan “Şalvar Destanı” cüretkâr bir erotik hikâye: “Bu bir gelenek ama müzisyenler kayıt- larda erotik dörtlükleri kullanmaz. Ho- ronda, kemençe sohbetlerinde söylenirler, kayıtlarda neden geçmesin ki?” Vurmalõ çalgõlar, 12 telli, akustik ve bas gitar ile bağlamalarõ çalan Saka’ya albümde de yõllardõr birlikte çalõştõğõ Gürcü müzis- yenler Zurab Gagnidze bas gitarda, Zaka Miminoshwili akustik ve elekrogitar- da, Alman müzisyen Herbert Koshmeider flütlerde eşlik ediyor. Serkan Çağrı, klar- netiyle albümün müzikal etkisine büyük katkõda bulunmuş. Kemençeleri Cemal Berber ve İlyas Parlak’tan, tulumlarõ Volkan Aslan ve Mah- mut Turan’dan dinliyo- ruz. Zafer Karayazgan klavye, Ertan Bülbül da- vul, Murat Toraman kaval ve Musa Görsel Aynacı vokalde albüme renk katõyor. Kavşak Suyu-Bisiklet türküsü Amasra yöresinden halk ozanı Selahattin Çilsü- leymanoğlu’nun hareketli eseri. Saka’nın gazel tadında davudi sesli okumaları, klarnet yoğunluğuy- la dikkati çekiyor: “Karadeniz kıyısı doğudan batıya oldukça uzundur. Yalnızca yöresinde tanınan Kavşak Suyu’nu başkala- rına dinletmek hem benim sevdiğim bir iş, hem de görevim.” “Hey Gidi Tulumcu-Yaşa Tulumcu” parça- sına tabii ki tulumla giriliyor, ritimler dev- ralıyor, arkada elektronik seslerle, çe- şitli efektlerle parça Karadeniz’den dünyaya doğru gezinip yeni- den Karadeniz’e dönüyor: “Tulumun melodileri otan- tik ve horona çalınır. Tu- luma eşlik eden gitarlar hafiften caz tınılarını içerir. Tulumun coş- kulu melodisine ken- di dünyasının sırla- rını katar gitar. Bu düzenlemelerin 40 yıllık bir geçmişi var bende.” Fuat Saka, İstanbul’dan yo- rulmuş ve dört yõldõr Datça’da yaşõyor. Albümün kapak fotoğra- fõndaõ kendisi gibi Datça’ya yer- leşen, ünlü bir sigara markasõnõn reklam fotoğraflarõnõ çeken Joac- him Lichtenberg’in imzasõ var. Saka, Lazutlar 2008’de öncelikle kendisinin dinleyebileceği bir ha- va yaratmak istemiş. Kendisiyle dalga geçebilenler HRANT DİNK’E AĞIT Saka, Hrant Dink’in ardõndan hüzün yüklü bir “Ağõt” yakmõş, ama albüm kapağõna not düşmemiş. “Biraz da dinleyici sorgulasõn” istemiş. Zaten “O koca yürek şimdi/Toprağõnda yatayi/Beyaz güvercinleri/Gökyüzünde uçayõ” mõsralarõ üzerine başka bir söze gerek yok: “Trabzonlu bir katil. Katil her yerde oluyor, tetikçi bunlar sonuçta. Trabzonlu bir sanatçõnõn sözleri bir özür değil aslõnda. Trabzonlu biri Trabzon melodisiyle bir ağõt yakõyor. Geride kalanlara, ailesine, topluluğuna biraz sevgi ve saygõ göstermeyi ifade ediyor.” Başkalarõna dinletmek
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle