Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CMYB
C M Y B
GÜNDEM MUSTAFA BALBAY
Baştarafı 1. Sayfada
Ağırlıklı olarak gazetenin iç dinamikleri, biraz da
benim çabam hedefe ulaşmayı 7 yıl öne çekti.
Cumhuriyet’in Ankara Temsilciliği görevini üst-
lenmenin verdiği önemli güç ve sorumluluğa ya-
zarlık da eklenince, doğal olarak çevre de geniş-
ledi. Süreç ayda birkaç konferansı da beraberin-
de getirdi...
Yazarlığımın ilk aylarıydı, Amasya’dan çağır-
mışlardı. Prof. Şahin Yenişehirlioğlu ve Prof. Ün-
sal Yavuz’la birlikte gitmiştik. Onlar kendilerini ön
isimleriyle tanıtınca ben de “Cumhuriyet’ten Mus-
tafa” dedim. Karşılayanlar “Hoşgeldiniz Mustafa
Bey” dedikten sonra sordular:
“Sayın Balbay nerede?”
Hem yüzümü tanımıyorlardı, hem de beni biraz
genç bulmuşlardı...
Televizyon programlarıyla birlikte, Cumhuriyet
çevresiyle yüz yüze de gelmiş olduk...
Buna radyo da eklenince kulak kulağa da ver-
dik...
Özellikle kitap fuarlarında, Cumhuriyet ailesiyle
buluşmak, hemen herkesle tanış gibi konuşmak ay-
rıca hoşuma gider. Bana güç, enerji, sorumluluk
ve daha çok şey yapma duygusu verir.
Ergenekon operasyonunun dalgaları bize de çar-
pınca, yıllardır usul usul genişleyen doğal çevre-
de, olağanüstü bir farklılık oluştu.
Bir kişi selam verdiğinde, onun az çok mesleğini
tahmin eder, bize yakınlık derecesini bilirdim. Ar-
tık kestiremiyorum. Yürekten inandığım ve yapmaya
çalıştığım şey şuydu:
Kendimi öne çıkarmak için zorlamamak.
Gazetecinin kendisi haber olmamalı, yaptığı
haberler öne çıkmalı, onlar gündemde yer etme-
li.
Ama yaşam tersini getirdi...
“Yeni çevre”, karşılaşma sırasında kısa bir ikir-
ciklenmeden sonra soruyor:
“Siz gazetecisiniz, değil mi?”
Bu soruyla sık karşılaşınca, içeriği hoşuma git-
ti...
Evet, ben gazeteciyim.
AKP medyasının oluşturduğu havadan etkilenen
kesimler elbette vardır. Ancak, sokaktaki insanın
“Siz gazetecisiniz, değil mi?” sorusu, benim ken-
dimce yerleştirmeye çalıştığım bir kimlikti.
Evet, ben gazeteciyim.
Kimsenin gazetecisi de değilim. Türkiye’nin, top-
lumun, sokaktaki insanın gazetecisiyim...
AKP’nin y-azılı ve g-örsel, sayısı azımsanma-
yacak yayın organları da dahil olmak üzere, Er-
genekon iddianamesiyle ilgili haberleri, akıl süz-
gecinden geçirerek okuyan bir kişinin ilk söyle-
yeceği sözlerden bir şudur:
“Ben bu işin içinden çıkamadım!”
Barolardan birinin, ciddi bir komisyon kurup id-
dianameyi teknik anlamda irdelemesini, kamuo-
yunu bilgilendirmesini bekledim ama sanıyorum
üstlenen olmayacak.
Cumhuriyet’e bu sorumluluk da düşüyor.
Avukatımız Akın Atalay’ın bir sözü var:
“Biz bu davada haklıyız... Ama haklı olmak kadar
haklı kalmak da önemli!”
Bu sağduyulu bakışın gereği olarak biz de ka-
muoyunu bilgilendirme sorumluluğunu, iddiana-
menin bütün süreçlerinin tamamlanmasıyla birlikte
yerine getirmeyi uygun gördük...
Bir bakıma önümüzdeki dönemde iki işi birden
yapmaya çalışacağız:
Gerçekleri ve kendimizi anlatmak!
Cumhuriyet okuru ve çevresinin bize ilişkin hiç-
bir kuşkusu yok. Bunu biliyoruz. Ama kendimizi tüm
Türkiye’ye anlatma ve bu bağlamda gücümüzü art-
tırma sorumluluğumuz var.
Nice dalgaları atlatan Cumhuriyet, bunu da
başaracak...
Biz gazeteciyiz...
Ve Cumhuriyet her gün sadece gazete veriyor!
GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK
Baştarafı 1. Sayfada
lı silahsız istediği ülkeye müdahale edebiliyor, dayat-
malarını kabul ettiriyor. Bir çeşit astığı astık kestiği kes-
tik dünya kabadayısı rolü oynuyor.
Bu durum yavaş yavaş değişiyor. Henüz ABD ölçe-
ğinde süper devlet kimliğine kavuşmadı ama geçen yüz-
yılın son on yılındaki suskun, içine kapanık Rusya’sı, bu-
gün artık ABD’ye karşı sesini yükseltiyor.
Gürcistan savaşıyla birlikte ortaya çıkan kimi sonuçlar
bu saptamanın somut örnekleri... Moskova, Batı’ya faz-
la bel bağlayarak savaş davulları çalan Gürci lider Saa-
kaşvili’nin hatasından her açıdan yararlandı.
ABD, ne yapabildi: Diplomatik yollardan önce ateş-
kes, sonra Rus askerinin Gürcü topraklarından çekil-
mesini sağlamaya çalıştı.
NATO ne yaptı: Yayımladığı bildiride, “Rusya ile iliş-
kilerini hiçbir şey olmamış gibi sürdüremeyeceğini” açık-
ladı.
Rusya’nın karşılığı ne oldu: Bir yandan ABD’nin baş-
ta Polonya’ya yerleştireceği kalkanlara gereken karşı-
lığı mutlaka vereceğini sert bir dille ilan etti. Bir yandan
da NATO Genel Sekreteri Scheffer’in “ittifakın Rusya
ile temasları kesmeyeceği” sözünü, “NATO ile ilişkile-
rini dondurduğunu” açıklayarak yanıtladı.
İç sorunlarını çözmeye çalışan, eski yılların etliye süt-
lüye fazla karışmayan Rusya’sı gitti; yerini ABD’ye, Av-
rupa’ya karşı sesini yükselten, ulusal yararlar -tabii si-
lah kullanmak dahil- ne gerektiriyorsa ona göre hare-
ket edebilen bir Rusya aldı.
Rusya’nın ne ölçüde değiştiğini anlayabilmek için Dev-
let Başkanı Dimitriy Medvedev’in Gürcistan savaşının
orta yerinde yaptığı bir açıklamaya dikkat etmek gerek.
Medvedev; “…Rus ordusu 1990’lı yıllarda içinde bu-
lunduğu kriz halini aştı. Ordu (tabii barışı korumak için
koşulunu da ekleyerek) artık her türlü operasyonu yü-
rütebilecek muharebe hazırlığına sahip” diyor.
Soğuk Savaş’ın sürdüğü yıllardı. Görevle gittiğim İs-
rail’de Kudüs’teki Dışişleri Bakanlığı’nda görüşmeler ya-
parken bir odaya aldılar. Karşıdaki beyaz perdede ha-
vadan günü gününe çekilmiş, bir limanı gösteren bir film
izlettiler.
Limanda büyük binalar vardı. Savaş gemileri giriyor,
kimileri limandan ayrılıyordu.
Suriye’nin Laskiye limanıydı gösterdikleri liman ve Sov-
yetler’in ABD’nin Akdeniz’deki 6. filosuna karşılık Sov-
yet donanmasına bağlı savaş gemilerinin ikmal, bakım
merkeziydi Laskiye.
Sovyetler Boğazlardan geçirip Akdeniz’e önemli öl-
çüde deniz gücü indirmişti. Suriye’de o sırada Ameri-
ka karşıtı, Sovyet müttefiki tek egemen kişi Başkan
Esad’dı.
Bu anıyı şu nedenle tazeledim: Geçen günlerde oğ-
lu Beşşar Esad, Moskova’daydı. Medvedev’le görüş-
tü.
Suriye Rusya’dan savunma silahları satın alacaktı.
Birkaç satırla geçiştirilen -şu ana kadar yalanlan-
mayan- bir başka haber daha vardı Esad’ın Moskova
gezisine değinen:
Medvedev ile Esad, Laskiye limanını da görüşmüş-
lerdi!
Dünya değişiyor, Rusya değişiyor, pekâlâ. Anayasa
Mahkemesi’nin AKP’yi laiklik karşıtı hareketlerin odak
noktası olduğunu saptayan kararından sonra... Türki-
yemizde bir şeyler değişiyor mu?
Türkiye’de ileriye doğru değişen bir şey yok! RTE ile
AKP bildiğimiz kafa!
Yine -son olarak örneğin Zonguldak’ta- kadın erkek
herkese açık olan plaja, belediye tarafından halk böy-
le istedi diye perşembe günleri sadece kadınların gir-
mesine izin veriliyor.
Şortlu öğrenci devlet kuruluşlarına, tesislerine gire-
miyor.
AKP himayesindeki kaçak Kuran kurslarının 22’sinin
faaliyette olduğu açıklanıyor.
Genel başkan yardımcısı rüşvet almaktan suçlanıyor.
Başbakanları binlerce kişinin katıldığı çevre mitingleri-
ni üç beş kişiye indirgeyerek çevrecileri küçümsediği-
ni ilan ediyor. Kabadayı bir ifadeyle “çevrecinin danis-
kası benim” diye bağırıyor.
Laik Türkiye’de Yargıtay, bir kocanın karısını örtün-
meye zorlamasını boşanma nedeni sayıyor ve... “sos-
yal şiddet” olarak tanımlıyor.
Dünya ileriye, biz ise geriye... [email protected]
SAYFA 24 AĞUSTOS 2008 PAZARCUMHURİYET
8 HABERLERİN DEVAMI
İstanbul B 33
Edirne B 38
Kocaeli PB 36
Çanakkale B 33
İzmir B 34
Manisa B 38
Aydın B 37
Denizli B 38
Zonguldak B 29
Sinop B 30
Samsun B 32
Trabzon PB 30
Giresun PB 31
Ankara B 36
Eskişehir B 36
Konya B 32
Sıvas Y 29
Antalya PB 32
Adana Y 36
Mersin Y 34
Diyarbakır Y 35
Şanlıurfa Y 36
Mardin Y 33
Siirt Y 34
Hakkâri Y 28
Van Y 26
Kars Y 27
Oslo PB 19
Helsinki PB 19
Stockholm PB 20
Londra Y 21
Amsterdam Y 19
Brüksel Y 17
Paris Y 19
Bonn Y 23
Münih Y 19
Berlin Y 22
Budapeşte Y 25
Madrid PB 34
Viyana Y 22
Belgrad Y 24
Soyfa Y 33
Roma PB 27
Atina A 34
Zürih PB 22
Moskova PB 28
Aşkabat A 36
Astana A 24
Taşkent A 36
Bakû B 29
Bişkek A 32
Tiflis PB 33
Kahire Y 35
Şam PB 33
Yurdun doğu kesimleri
parçalı ve çok bulutlu.
Doğu Akdeniz, İç Ana-
dolu’nun kuzeydoğusu,
Doğu Karadeniz’in iç ke-
simleri ile Doğu ve Gü-
neydoğu Anadolu sağa-
nak yağışlı diğer yerler az
bulutlu ve açık geçecek.
Hava sıcaklığı yağış alan
yerlerde 2 ila 4 derece
azalacak. Diğer yerler az
bulutlu ve açık geçecek.
TÜBİTAKÖrneğinde
Hukuk Nerede?
yapacağız” dedikleri
halde sözlerinde dur-
madõlar. Savcõlõğõn ta-
kipsizlik kararlarõnõ,
yargõyõ dinlemediler.
Muhalefetin uyarõla-
rõna, Anayasa Mahke-
mesi kararlarõna aldõr-
madan TBMM’deki
çoğunluğuna dayana-
rak yaptõklarõ düzenle-
melerle, “ille de bizim
dediğimiz olacak” id-
diasõndan vazgeçmedi-
ler. 45 yõllõk bilimsel
özerkliği olan kuruluşu
siyasallaştõrdõlar. Bili-
mi, bilim insanlarõna
bõrakmadõlar.
1987’de Turgut
Özal zamanõnda da
TÜBİTAK’õn bilimsel
özerkliğiyle oynanmõş,
ancak 1993 yõlõnda Sa-
yõn Erdal İnönü’nün
katkõlarõyla kuruluş, ye-
niden özerkliğine ka-
vuşmuştur.
Konuşmalarõnda
“demokratik, laik,
sosyal, hukuk devle-
tinden” yana oldukla-
rõnõ söyleyenler TÜBİ-
TAK örneğinde huku-
ku çiğnediler.
Geçmişinde bilimsel
çalõşmalarõyla saygõnlõk
kazanan TÜBİTAK’õ,
bazõ kuruluşlarca 15-16
Haziran 2006’da An-
kara’da düzenlenen “1.
İslami İlimlerde Ter-
minoloji Sorunu” ad-
lõ toplantõya maddi ve
manevi destek verir du-
ruma getirdiler.
6 yõldõr AKP’nin TÜ-
BİTAK’la, YÖK’le il-
gili uygulamalarõ, bili-
me ve bilimsel-yönetsel
özerkliği olan kuruluş-
lara nasõl baktõğõnõ
açõkça gösteriyor.
İktidarõn TBMM’de-
ki çoğunluğuna daya-
narak hukuka aykõrõ
olarak yaptõğõ bu dü-
zenleme de umarõz
bundan öncekiler gibi
Anayasa Mahkeme-
si’nden döner. Sayõlarõ
zaten çok az olan özerk
kuruluşlarõmõzdan biri
daha iktidarõn hõrsõna
kurban edilmez.
1. KOŞU: F: Hadise (1), P: Madruk (5), PP: Indian Canyon
(2), S: Fatihcan (3). 2. KOŞU: F: Alish Cat (1), P: Dervişbey
(3), PP: Cool Blood (2), S: Gaya (10). 3. KOŞU: F: Tight
End (7), P: Splint (6), PP: Quick Finish (4), S: Fortune Teller
(3). 4. KOŞU: F: Günaltay (1), P: Kafkasbeyi (7), PP:
Özgünkan (2), S: Ayverdi (3). 5. KOŞU: F: Yücelay (13), P:
İlkbahar (5), PP: Elmasbike (11), S: Selenay (7). 6. KOŞU: F:
Turbo (8), P: Nazlõ Gelin
(9), PP: Taybars (7), S: Yaz-
bahar (10). 7. KOŞU: F:
Perfect Circle (9), P: Kaya
Busesi (4), PP: Rokoko
(10), S: Ad Victoriam (1). 8.
KOŞU: F: Çelikağa (3), P:
Kaan Cat (6), PP: İnanç Põ-
narõ (11), S: Olympiya (12).
ALTILI GANYAN
7 1 13 8 9 3
6 7 4 6
4 2 10 11
3 1 12
1 5/6 1
Baştarafı 2. Sayfada
/ IŞIL ÖZGENTÜRK isilozgenturk gmail.com
tulumba sesleri/ Nenem bir damın
çatısı altında/Fısıltıyla anlatırdı ma-
sallarını /Cinler, periler, uçan halı-
lar üstünde bir kuştu/Dedem bir
ipin ucunda kendisine kıyınca,/Ço-
cukluğumun neşeli hayal sofra-
sı/yıkık bir hamamdan kanatlandı
uçtu/Kamburunun altında incecik
/kurnaya uzanmış ince ayakla-
rı/Düşmeden önce akıl hastanesi-
ne/Küçük teyzem bulmuştu dedemi
Zorba ellerde yaralanan gençli-
ğim/Çok sonrasındadır genç bir
ağıt gibi/Belki dudaklarım hiç unut-
madı/Öpüşlerimin altında kaldı
aşklarım/Bazen küçük bazen kor-
kak/Şaşkın bakışlı bir gelincik-
tim/Gördüm hayatlar közleşti ar-
dında/Sönmektedir artık kömür-
lerim
Geçti gitti işte meltemli yaz ak-
şamları/Kalbim boynunu bükmüş
ateş böceği/Fenerle aydınlanan tü-
tün tarlaları/Gibi artık seher vakti
geldi/Geldi kuşlarım, yapraklarım
üzüldü/İlk ve son baharlarım gel-
di/Su testisi kırıldı, su dolmadan yaz-
dı/Yazdı serin sabahların sıcak yok-
sulluğu/İğde ağaçların terli gölge-
sinde
Dedemi annemi çok sevdim keş-
fedemedim /Farkın olan insandır de-
mişti babam/Ve hatıralarımızdır
bizi baki kılan/Oysa gencecik baba
oldum/İtirafımdır hiç farkında ol-
madan
Loncamda boşluk vardı çıplak
nalınlar/ Tasların mermere çarpan
sesiyle irkildim/Büyüdüm büyürken
alnım terledi/Bir zamanlar çocuk-
tum yar/Yatağımdan kaldır teni-
ni/Uyan aşk sabahtır çiy düştü Ja-
le oldu/Uyan yok artık toprakta
yağmur kokusu/Elini al sesini alma
aşk/Gitme, ıslandı ama uslanma-
dı/Geçse de gönlümden ömrümün
yarısı”
İyi pazarlar.
Baştarafı Arka Sayfada
Şiire Sığınmak İyidir
İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu)
- SHP Genel Başkanõ Murat Kara-
yalçın, 29 Mart 2009 tarihinde yapõ-
lacak yerel seçimlere hazõrlõklõ tek par-
tinin SHP olduğunu savunarak “Önü-
müzdeki seçim sadece siyasi olarak
değil, teknik olarak da önemlidir.
Bu nedenle ‘Yerel Yaşam’ adı al-
tında hazırladığımız programla
sosyal belediyecilik anlayışını ka-
muoyuna sunuyoruz” dedi.
Karayalçõn, Dikili’de gerçekleşti-
rilecek PM toplantõsõ öncesi, İzmir İl
Başkanõ Tamer Akçan, Dikili Bele-
diye Başkanõ Osman Özgüven’in
de katõlõmõyla İzmir il merkezinde ba-
sõn açõklamasõ yaptõ. Karayalçõn, par-
tisinin “Yerel Yaşam” adõ altõnda bir
program hazõrladõğõnõ ve bunun yerel
seçimlerde SHP’nin pusulasõ olacağõnõ
söyledi. Karayalçõn, sosyal belediye-
cilik anlayõşõnõ savunduklarõnõ dile ge-
tirerek, “Bunun en güzel örneğini Di-
kili Belediye Başkanımız Özgüven
sunuyor. Dikili’deki belediyecilik,
tüm Türkiye’deki yerel yönetimle-
re örnek oluşturmalı” dedi.
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Kayõp
Trilyon dosyasõnõn zanlõsõ olan Cumhurbaş-
kanõ Abdullah Gül’ün yargõlanamayacağõ-
na ilişkin savcõlõk kararõna karşõ Maliye Ba-
kanlõğõ’nõn 15 gün içerisinde itiraz hakkõ bu-
lunuyor. CHP Konya Milletvekili Atilla
Kart, Cumhurbaşkanõ Gül’ün “dürüst ve te-
miz siyaset” adõna yargõlanmak için başvu-
ruda bulunmasõ gerektiğini belirtti.
Necmettin Erbakan’õn evrakta sahteci-
likten aldõğõ cezanõn infazõnõ kaldõran Cum-
hurbaşkanõ Abdullah Gül’ün aynõ dosya
kapsamõnda halen zanlõ oluşuna ilişkin tar-
tõşmalar sürerken gözler Maliye Bakanlõğõ’na
çevrildi.
Ankara Cumhuriyet Savcõlõğõ, Cumhur-
başkanõ’nõn dokunulmazlõğõ olduğu ve gü-
nümüz yönetimlerinde devlet başkanlarõnõn
sorumsuzluğunun söz konusu olduğu gerek-
çesiyle Gül’ün yargõlanamayacağõna karar
vermişti. Ankara Sincan Ağõr Ceza Mahke-
mesi ise savcõlõğõn kararõnõn suçtan doğrudan
zarar görmesi nedeniyle geçen hafta Maliye
Bakanlõğõ’na da gönderilmesini kararlaştõr-
mõştõ. Maliye Bakanlõğõ’nõn itirazõ durumunda
mahkeme Cumhurbaşkanõ Gül’ün Kayõp
Trilyon davasõnda yargõlanõp yargõlanama-
yacağõnõ netleştirecek.
‘Suç duyurusunda bulunacağız’
CHP’li Atilla Kart, Gül’ün siyasi etik,
Cumhurbaşkanlõğõ makamõnõn saygõnlõğõ
adõna tartõşmalarla makamõn yõpratõlmama-
sõ için “ben yargılanmak istiyorum” diye-
bilmesi gerektiğine işaret etti.
Kart, “Bunu dürüst ve temiz siyaset adı-
na yapmalıdır. Ama maalesef mümkün de-
ğil. Çünkü Cumhurbaşkanı Gül, Türkiye
Cumhuriyeti devletinin değil AKP kad-
rolarının militan bir temsilcisi gibi hare-
ket ediyor.” dedi. Kart şu değerlendirmeyi
yaptõ: “Biz diyoruz ki, 1924 Anayasası
özel olarak cumhurbaşkanının dokunul-
mazlığı kavramını getiriyor. Hatta mil-
letvekilliğine atıfta bulunarak, cumhur-
başkanının da dokunulmazlık hükümlerine
tabi olduğunu belirtiyor. 1961 ve 1982 Ana-
yasası ise cumhurbaşkanının dokunul-
mazlığı konusunda hiçbir hüküm içermi-
yor. Sadece görev dönemiyle sınırlı eylem
ve işlemlerinden dolayı sorumsuzluğu ol-
duğuna işaret ediyor. Bu durumda cum-
hurbaşkanının tesis ettiği eylem ve işlem ni-
teliğinde olmayan, görev döneminde de iş-
lenmemiş olan yüz kızartıcı bir suçlama-
dan dolayı cumhurbaşkanı yargılanmalı-
dır. Maliye Bakanlığı takipsizlik kararına
itiraz etmezse müsteşardan başlayarak
ilgili bürokratlar hakkında suç duyuru-
sunda bulunacağız.”
AYKUT KÜÇÜKKAYA
Ulaştõrma Bakanlõğõ, Kocaeli-
Yalova arasõnda ulaşõmõ rahatlat-
mak amacõyla dünyanõn en büyük
asma köprülerinden birini yap-
mayõ hedefliyor. Ancak deniz üs-
tünde kalacak kõsmõnõn yaklaşõk
1700 metre uzunluğunda olmasõ
planlanan köprünün Yalova tara-
fõnda kalacak Hersek Burnu’nun
hemen yakõnõndan “fay hattı” ge-
çiyor. Uzmanlar projeyi “riskli ve
tartışmalı” bulurken; bakanlõk
“Asma köprüler depreme en
dayanıklı yapılardır. Yapacak
firma ona göre, dayanıklı risk-
siz yapacak” yanõtõnõ veriyor.
Projeyi değerlendiren uzman-
lardan en çarpõcõ açõklama ise
İstanbul Üniversitesi (İÜ) Jeofizik
Mühendisliği Öğretim Üyesi Yrd.
Doç. Dr. Oğuz Gündoğdu’dan
geldi. Gündoğdu, “Buraya köp-
rü yapılacaksa o zaman bir ko-
nuyu tartışmaya açalım. Kuzey
Anadolu Fayı 1999’da büyük
bir deprem üretti. Bu fay hat-
tının kırılması riskini azaltma-
dı. Çünkü Körfez’de aktif fay-
lar var.” uyarõsõnda bulundu.
‘Kırılma, riski azaltmadı’
Kocaeli’nin trafik yükünü azalt-
mak hem de yurttaşõn zaman
kaybõnõ önlemek amacõyla gün-
deme gelen proje kapsamõnda
köprü, Dilovasõ ile Hersek Bur-
nu’nu birbirine bağlayacak. Köp-
rünün uzunluğu 3 kilometre ola-
cak. Köprünün iki ayağõndaki
mesafe ise 1700 metreye kadar çõ-
kacak. Proje hayata geçirilirse
köprü dünyanõn en büyük asma
köprülerinden biri olacak. Proje
yalnõzca asma köprüyle sõnõrlõ
değil; Yalova-İzmir Otoyolu’nu
da kapsayacak. 7 Ekim 2008 ta-
rihinde ihaleye çõkacak proje yap-
işlet-devret sistemine göre ger-
çekleştirilecek.
İÜ’den Yrd. Doç. Dr. Oğuz
Gündoğdu böyle bir projeyi
“riskli” bulduğunu belirterek,
“Kuzey Anadolu Fayı 1999’da
büyük bir deprem üretti. Bu fay
hattının kırılması riski azalt-
madı. Çünkü Körfez kıyıların-
da aktif faylar var. Bunlar
MTA’nın haritasında var. Ku-
zey Anadolu Fayı’nın kuzeyin-
de ikincil faylar var. Kocaeli kı-
yısında bu fayların da araştırı-
lıp ne kadar risk oluşturduğu-
nun net bir şekilde ortaya ko-
nulması lazım. Marmara’da
oluşacak birkaç deprem var, bi-
zim bu 50 yıl içinde Marmara
fazı dediğimiz noktada. Gelen
deprem dalgaları böyle bu bo-
yutta hele asma köprü yapı-
yorlarsa riskler bence büyük-
tür” dedi. 1999’daki büyük Mar-
mara depreminin Hersek Bur-
nu’nu biraz ilerden kestiğini (ka-
radan) ve Yalova önlerinden de
Körfez’in dõşõna yönelerek devam
ettiğine dikkat çeken Gündoğdu
uyarõsõnõ şöyle sürdürdü:
‘Faylar kıyıyı takip ediyor’
“Ama bu Kuzey Anadolu
Fay zonu çok önemli bir fay. İş-
te 7.6 büyüklüğünde bir deprem
de üretti bu. Dediğim gibi şim-
di ikincil bir risk, bu fayın ku-
zeyinde ikincil faylar var. MTA
haritasında Körfez kıyısını ta-
kip eden faylar var. Bir de Ko-
caeli’de tren için sondaj yapıl-
dığında tarihi kalıntılar çıktı.
Bu da gösteriyor ki, oralarda ta-
rih boyunca aktive olmuş fay-
lar ki o tarihi kalıntılar aşağı-
dan çıktı...”
Boğaziçi Üniversitesi İnşaat
Mühendisliği Bölümü Öğretim
Üyesi Prof. Dr. Semih Tezcan ise
bir başka konuya dikkat çekiyor.
Asma köprülerin depreme en da-
yanõklõ yapõlar olduğunu söyleyen
Tezcan, “Ancak aynı şeyi bağ-
lantı viyadükleri için söyleye-
meyiz. Bu bağlantı viyadükleri
çok rijit (sert) yapılardır. Dep-
remden ciddi şekilde etkilenen
yapılardır. Bu nedenle bağlan-
tı viyadüklerinin çok sağlam
yapılması gerekir” diye konuş-
tu. Bakanlõğa bağlõ Karayollarõ
Genel Müdürlüğü yetkilileri ise 7
Ekim’de ihaleye çõkacaklarõnõ ve
projenin yap-işlet-devret siste-
mine göre gerçekleştirileceği bil-
gisini vererek, “Fayın oradan
geçtiğini biliyoruz. Ama asma
köprüler depreme en dayanık-
lı yapılardır. Yapacak firma
ona göre, dayanıklı risksiz ya-
pacak” yanõtõnõ verdi.
‘Gül isterse yargılanabilir’
Fay hattõna asma köprü
SHP’den ‘yerel yaşam’ projesi
CHP’li Kart’tan ‘dürüst ve temiz siyaset’ için Cumhurbaşkanõ’na çağrõ
Uzmanlar Kocaeli-Yalova’yõ birbirine bağlayacak projeyi riskli buldu
Karayalçõn, Dikili’deki belediyeciliğin tüm Türkiye’ye örnek olmasõ gerektiğini söyledi
Köprünün deniz üstünde kalacak kısmının 1700 metre uzunluğunda olması planlanıyor.
İstanbul’da 24 saat su kesintisi
İstanbul Haber Servisi - Yeni döşenen Ömerli-
Dudullu ana isale hattõnõn mevcut sisteme bağlantõsõ
nedeniyle bazõ ilçelerde 24 saat süreyle su kesintisi
uygulanacak. 26 Ağustos Salõ günü gece yarõsõndan
itibaren su verilemeyecek yerler şöyle: “Anadolu
yakasõnda; Kadõköy, Üsküdar, Ümraniye, Dudullu,
Yenidoğan, Çekmeköy, Alemdağ, Sarõgazi, Taşde-
len, Ataşehir, Beykoz ilçesinin yüksek kesimleri ile
Kavacõk ve Acarkent bölgeleri. Avrupa yakasõnda;
Eminönü, Fatih, Bayrampaşa, Güngören, Bakõrköy
ve Zeytinburnu ilçelerinin tamamõ ile Beyoğlu, Be-
şiktaş ve Sarõyer ilçelerinin sahil kesimleri.”
1 milyon 482 bin YTL devretti
ANKARA (AA) - Sayõsal Loto çekilişinde kaza-
nan numaralar “6, 9, 32, 34, 38 ve 40” olarak belir-
lenirken, 6 bilen çõkmadõğõ için 1 milyon 482 bin
297 YTL haftaya devretti. Çekilişte 5 bilenler 2
bin 481 YTL 90’ar YKr, 4 bilenler 22 YTL 55’er
YKr, 3 bilenler de 3 YTL 45’er YKr kazandõ.