04 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B GÜNDEM MUSTAFA BALBAY Baştarafı 1. Sayfada Ağırlıklı olarak gazetenin iç dinamikleri, biraz da benim çabam hedefe ulaşmayı 7 yıl öne çekti. Cumhuriyet’in Ankara Temsilciliği görevini üst- lenmenin verdiği önemli güç ve sorumluluğa ya- zarlık da eklenince, doğal olarak çevre de geniş- ledi. Süreç ayda birkaç konferansı da beraberin- de getirdi... Yazarlığımın ilk aylarıydı, Amasya’dan çağır- mışlardı. Prof. Şahin Yenişehirlioğlu ve Prof. Ün- sal Yavuz’la birlikte gitmiştik. Onlar kendilerini ön isimleriyle tanıtınca ben de “Cumhuriyet’ten Mus- tafa” dedim. Karşılayanlar “Hoşgeldiniz Mustafa Bey” dedikten sonra sordular: “Sayın Balbay nerede?” Hem yüzümü tanımıyorlardı, hem de beni biraz genç bulmuşlardı... Televizyon programlarıyla birlikte, Cumhuriyet çevresiyle yüz yüze de gelmiş olduk... Buna radyo da eklenince kulak kulağa da ver- dik... Özellikle kitap fuarlarında, Cumhuriyet ailesiyle buluşmak, hemen herkesle tanış gibi konuşmak ay- rıca hoşuma gider. Bana güç, enerji, sorumluluk ve daha çok şey yapma duygusu verir. Ergenekon operasyonunun dalgaları bize de çar- pınca, yıllardır usul usul genişleyen doğal çevre- de, olağanüstü bir farklılık oluştu. Bir kişi selam verdiğinde, onun az çok mesleğini tahmin eder, bize yakınlık derecesini bilirdim. Ar- tık kestiremiyorum. Yürekten inandığım ve yapmaya çalıştığım şey şuydu: Kendimi öne çıkarmak için zorlamamak. Gazetecinin kendisi haber olmamalı, yaptığı haberler öne çıkmalı, onlar gündemde yer etme- li. Ama yaşam tersini getirdi... “Yeni çevre”, karşılaşma sırasında kısa bir ikir- ciklenmeden sonra soruyor: “Siz gazetecisiniz, değil mi?” Bu soruyla sık karşılaşınca, içeriği hoşuma git- ti... Evet, ben gazeteciyim. AKP medyasının oluşturduğu havadan etkilenen kesimler elbette vardır. Ancak, sokaktaki insanın “Siz gazetecisiniz, değil mi?” sorusu, benim ken- dimce yerleştirmeye çalıştığım bir kimlikti. Evet, ben gazeteciyim. Kimsenin gazetecisi de değilim. Türkiye’nin, top- lumun, sokaktaki insanın gazetecisiyim... AKP’nin y-azılı ve g-örsel, sayısı azımsanma- yacak yayın organları da dahil olmak üzere, Er- genekon iddianamesiyle ilgili haberleri, akıl süz- gecinden geçirerek okuyan bir kişinin ilk söyle- yeceği sözlerden bir şudur: “Ben bu işin içinden çıkamadım!” Barolardan birinin, ciddi bir komisyon kurup id- dianameyi teknik anlamda irdelemesini, kamuo- yunu bilgilendirmesini bekledim ama sanıyorum üstlenen olmayacak. Cumhuriyet’e bu sorumluluk da düşüyor. Avukatımız Akın Atalay’ın bir sözü var: “Biz bu davada haklıyız... Ama haklı olmak kadar haklı kalmak da önemli!” Bu sağduyulu bakışın gereği olarak biz de ka- muoyunu bilgilendirme sorumluluğunu, iddiana- menin bütün süreçlerinin tamamlanmasıyla birlikte yerine getirmeyi uygun gördük... Bir bakıma önümüzdeki dönemde iki işi birden yapmaya çalışacağız: Gerçekleri ve kendimizi anlatmak! Cumhuriyet okuru ve çevresinin bize ilişkin hiç- bir kuşkusu yok. Bunu biliyoruz. Ama kendimizi tüm Türkiye’ye anlatma ve bu bağlamda gücümüzü art- tırma sorumluluğumuz var. Nice dalgaları atlatan Cumhuriyet, bunu da başaracak... Biz gazeteciyiz... Ve Cumhuriyet her gün sadece gazete veriyor! GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK Baştarafı 1. Sayfada lı silahsız istediği ülkeye müdahale edebiliyor, dayat- malarını kabul ettiriyor. Bir çeşit astığı astık kestiği kes- tik dünya kabadayısı rolü oynuyor. Bu durum yavaş yavaş değişiyor. Henüz ABD ölçe- ğinde süper devlet kimliğine kavuşmadı ama geçen yüz- yılın son on yılındaki suskun, içine kapanık Rusya’sı, bu- gün artık ABD’ye karşı sesini yükseltiyor. Gürcistan savaşıyla birlikte ortaya çıkan kimi sonuçlar bu saptamanın somut örnekleri... Moskova, Batı’ya faz- la bel bağlayarak savaş davulları çalan Gürci lider Saa- kaşvili’nin hatasından her açıdan yararlandı. ABD, ne yapabildi: Diplomatik yollardan önce ateş- kes, sonra Rus askerinin Gürcü topraklarından çekil- mesini sağlamaya çalıştı. NATO ne yaptı: Yayımladığı bildiride, “Rusya ile iliş- kilerini hiçbir şey olmamış gibi sürdüremeyeceğini” açık- ladı. Rusya’nın karşılığı ne oldu: Bir yandan ABD’nin baş- ta Polonya’ya yerleştireceği kalkanlara gereken karşı- lığı mutlaka vereceğini sert bir dille ilan etti. Bir yandan da NATO Genel Sekreteri Scheffer’in “ittifakın Rusya ile temasları kesmeyeceği” sözünü, “NATO ile ilişkile- rini dondurduğunu” açıklayarak yanıtladı. İç sorunlarını çözmeye çalışan, eski yılların etliye süt- lüye fazla karışmayan Rusya’sı gitti; yerini ABD’ye, Av- rupa’ya karşı sesini yükselten, ulusal yararlar -tabii si- lah kullanmak dahil- ne gerektiriyorsa ona göre hare- ket edebilen bir Rusya aldı. Rusya’nın ne ölçüde değiştiğini anlayabilmek için Dev- let Başkanı Dimitriy Medvedev’in Gürcistan savaşının orta yerinde yaptığı bir açıklamaya dikkat etmek gerek. Medvedev; “…Rus ordusu 1990’lı yıllarda içinde bu- lunduğu kriz halini aştı. Ordu (tabii barışı korumak için koşulunu da ekleyerek) artık her türlü operasyonu yü- rütebilecek muharebe hazırlığına sahip” diyor. Soğuk Savaş’ın sürdüğü yıllardı. Görevle gittiğim İs- rail’de Kudüs’teki Dışişleri Bakanlığı’nda görüşmeler ya- parken bir odaya aldılar. Karşıdaki beyaz perdede ha- vadan günü gününe çekilmiş, bir limanı gösteren bir film izlettiler. Limanda büyük binalar vardı. Savaş gemileri giriyor, kimileri limandan ayrılıyordu. Suriye’nin Laskiye limanıydı gösterdikleri liman ve Sov- yetler’in ABD’nin Akdeniz’deki 6. filosuna karşılık Sov- yet donanmasına bağlı savaş gemilerinin ikmal, bakım merkeziydi Laskiye. Sovyetler Boğazlardan geçirip Akdeniz’e önemli öl- çüde deniz gücü indirmişti. Suriye’de o sırada Ameri- ka karşıtı, Sovyet müttefiki tek egemen kişi Başkan Esad’dı. Bu anıyı şu nedenle tazeledim: Geçen günlerde oğ- lu Beşşar Esad, Moskova’daydı. Medvedev’le görüş- tü. Suriye Rusya’dan savunma silahları satın alacaktı. Birkaç satırla geçiştirilen -şu ana kadar yalanlan- mayan- bir başka haber daha vardı Esad’ın Moskova gezisine değinen: Medvedev ile Esad, Laskiye limanını da görüşmüş- lerdi! Dünya değişiyor, Rusya değişiyor, pekâlâ. Anayasa Mahkemesi’nin AKP’yi laiklik karşıtı hareketlerin odak noktası olduğunu saptayan kararından sonra... Türki- yemizde bir şeyler değişiyor mu? Türkiye’de ileriye doğru değişen bir şey yok! RTE ile AKP bildiğimiz kafa! Yine -son olarak örneğin Zonguldak’ta- kadın erkek herkese açık olan plaja, belediye tarafından halk böy- le istedi diye perşembe günleri sadece kadınların gir- mesine izin veriliyor. Şortlu öğrenci devlet kuruluşlarına, tesislerine gire- miyor. AKP himayesindeki kaçak Kuran kurslarının 22’sinin faaliyette olduğu açıklanıyor. Genel başkan yardımcısı rüşvet almaktan suçlanıyor. Başbakanları binlerce kişinin katıldığı çevre mitingleri- ni üç beş kişiye indirgeyerek çevrecileri küçümsediği- ni ilan ediyor. Kabadayı bir ifadeyle “çevrecinin danis- kası benim” diye bağırıyor. Laik Türkiye’de Yargıtay, bir kocanın karısını örtün- meye zorlamasını boşanma nedeni sayıyor ve... “sos- yal şiddet” olarak tanımlıyor. Dünya ileriye, biz ise geriye... [email protected] SAYFA 24 AĞUSTOS 2008 PAZARCUMHURİYET 8 HABERLERİN DEVAMI İstanbul B 33 Edirne B 38 Kocaeli PB 36 Çanakkale B 33 İzmir B 34 Manisa B 38 Aydın B 37 Denizli B 38 Zonguldak B 29 Sinop B 30 Samsun B 32 Trabzon PB 30 Giresun PB 31 Ankara B 36 Eskişehir B 36 Konya B 32 Sıvas Y 29 Antalya PB 32 Adana Y 36 Mersin Y 34 Diyarbakır Y 35 Şanlıurfa Y 36 Mardin Y 33 Siirt Y 34 Hakkâri Y 28 Van Y 26 Kars Y 27 Oslo PB 19 Helsinki PB 19 Stockholm PB 20 Londra Y 21 Amsterdam Y 19 Brüksel Y 17 Paris Y 19 Bonn Y 23 Münih Y 19 Berlin Y 22 Budapeşte Y 25 Madrid PB 34 Viyana Y 22 Belgrad Y 24 Soyfa Y 33 Roma PB 27 Atina A 34 Zürih PB 22 Moskova PB 28 Aşkabat A 36 Astana A 24 Taşkent A 36 Bakû B 29 Bişkek A 32 Tiflis PB 33 Kahire Y 35 Şam PB 33 Yurdun doğu kesimleri parçalı ve çok bulutlu. Doğu Akdeniz, İç Ana- dolu’nun kuzeydoğusu, Doğu Karadeniz’in iç ke- simleri ile Doğu ve Gü- neydoğu Anadolu sağa- nak yağışlı diğer yerler az bulutlu ve açık geçecek. Hava sıcaklığı yağış alan yerlerde 2 ila 4 derece azalacak. Diğer yerler az bulutlu ve açık geçecek. TÜBİTAKÖrneğinde Hukuk Nerede? yapacağız” dedikleri halde sözlerinde dur- madõlar. Savcõlõğõn ta- kipsizlik kararlarõnõ, yargõyõ dinlemediler. Muhalefetin uyarõla- rõna, Anayasa Mahke- mesi kararlarõna aldõr- madan TBMM’deki çoğunluğuna dayana- rak yaptõklarõ düzenle- melerle, “ille de bizim dediğimiz olacak” id- diasõndan vazgeçmedi- ler. 45 yõllõk bilimsel özerkliği olan kuruluşu siyasallaştõrdõlar. Bili- mi, bilim insanlarõna bõrakmadõlar. 1987’de Turgut Özal zamanõnda da TÜBİTAK’õn bilimsel özerkliğiyle oynanmõş, ancak 1993 yõlõnda Sa- yõn Erdal İnönü’nün katkõlarõyla kuruluş, ye- niden özerkliğine ka- vuşmuştur. Konuşmalarõnda “demokratik, laik, sosyal, hukuk devle- tinden” yana oldukla- rõnõ söyleyenler TÜBİ- TAK örneğinde huku- ku çiğnediler. Geçmişinde bilimsel çalõşmalarõyla saygõnlõk kazanan TÜBİTAK’õ, bazõ kuruluşlarca 15-16 Haziran 2006’da An- kara’da düzenlenen “1. İslami İlimlerde Ter- minoloji Sorunu” ad- lõ toplantõya maddi ve manevi destek verir du- ruma getirdiler. 6 yõldõr AKP’nin TÜ- BİTAK’la, YÖK’le il- gili uygulamalarõ, bili- me ve bilimsel-yönetsel özerkliği olan kuruluş- lara nasõl baktõğõnõ açõkça gösteriyor. İktidarõn TBMM’de- ki çoğunluğuna daya- narak hukuka aykõrõ olarak yaptõğõ bu dü- zenleme de umarõz bundan öncekiler gibi Anayasa Mahkeme- si’nden döner. Sayõlarõ zaten çok az olan özerk kuruluşlarõmõzdan biri daha iktidarõn hõrsõna kurban edilmez. 1. KOŞU: F: Hadise (1), P: Madruk (5), PP: Indian Canyon (2), S: Fatihcan (3). 2. KOŞU: F: Alish Cat (1), P: Dervişbey (3), PP: Cool Blood (2), S: Gaya (10). 3. KOŞU: F: Tight End (7), P: Splint (6), PP: Quick Finish (4), S: Fortune Teller (3). 4. KOŞU: F: Günaltay (1), P: Kafkasbeyi (7), PP: Özgünkan (2), S: Ayverdi (3). 5. KOŞU: F: Yücelay (13), P: İlkbahar (5), PP: Elmasbike (11), S: Selenay (7). 6. KOŞU: F: Turbo (8), P: Nazlõ Gelin (9), PP: Taybars (7), S: Yaz- bahar (10). 7. KOŞU: F: Perfect Circle (9), P: Kaya Busesi (4), PP: Rokoko (10), S: Ad Victoriam (1). 8. KOŞU: F: Çelikağa (3), P: Kaan Cat (6), PP: İnanç Põ- narõ (11), S: Olympiya (12). ALTILI GANYAN 7 1 13 8 9 3 6 7 4 6 4 2 10 11 3 1 12 1 5/6 1 Baştarafı 2. Sayfada / IŞIL ÖZGENTÜRK isilozgenturk gmail.com tulumba sesleri/ Nenem bir damın çatısı altında/Fısıltıyla anlatırdı ma- sallarını /Cinler, periler, uçan halı- lar üstünde bir kuştu/Dedem bir ipin ucunda kendisine kıyınca,/Ço- cukluğumun neşeli hayal sofra- sı/yıkık bir hamamdan kanatlandı uçtu/Kamburunun altında incecik /kurnaya uzanmış ince ayakla- rı/Düşmeden önce akıl hastanesi- ne/Küçük teyzem bulmuştu dedemi Zorba ellerde yaralanan gençli- ğim/Çok sonrasındadır genç bir ağıt gibi/Belki dudaklarım hiç unut- madı/Öpüşlerimin altında kaldı aşklarım/Bazen küçük bazen kor- kak/Şaşkın bakışlı bir gelincik- tim/Gördüm hayatlar közleşti ar- dında/Sönmektedir artık kömür- lerim Geçti gitti işte meltemli yaz ak- şamları/Kalbim boynunu bükmüş ateş böceği/Fenerle aydınlanan tü- tün tarlaları/Gibi artık seher vakti geldi/Geldi kuşlarım, yapraklarım üzüldü/İlk ve son baharlarım gel- di/Su testisi kırıldı, su dolmadan yaz- dı/Yazdı serin sabahların sıcak yok- sulluğu/İğde ağaçların terli gölge- sinde Dedemi annemi çok sevdim keş- fedemedim /Farkın olan insandır de- mişti babam/Ve hatıralarımızdır bizi baki kılan/Oysa gencecik baba oldum/İtirafımdır hiç farkında ol- madan Loncamda boşluk vardı çıplak nalınlar/ Tasların mermere çarpan sesiyle irkildim/Büyüdüm büyürken alnım terledi/Bir zamanlar çocuk- tum yar/Yatağımdan kaldır teni- ni/Uyan aşk sabahtır çiy düştü Ja- le oldu/Uyan yok artık toprakta yağmur kokusu/Elini al sesini alma aşk/Gitme, ıslandı ama uslanma- dı/Geçse de gönlümden ömrümün yarısı” İyi pazarlar. Baştarafı Arka Sayfada Şiire Sığınmak İyidir İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) - SHP Genel Başkanõ Murat Kara- yalçın, 29 Mart 2009 tarihinde yapõ- lacak yerel seçimlere hazõrlõklõ tek par- tinin SHP olduğunu savunarak “Önü- müzdeki seçim sadece siyasi olarak değil, teknik olarak da önemlidir. Bu nedenle ‘Yerel Yaşam’ adı al- tında hazırladığımız programla sosyal belediyecilik anlayışını ka- muoyuna sunuyoruz” dedi. Karayalçõn, Dikili’de gerçekleşti- rilecek PM toplantõsõ öncesi, İzmir İl Başkanõ Tamer Akçan, Dikili Bele- diye Başkanõ Osman Özgüven’in de katõlõmõyla İzmir il merkezinde ba- sõn açõklamasõ yaptõ. Karayalçõn, par- tisinin “Yerel Yaşam” adõ altõnda bir program hazõrladõğõnõ ve bunun yerel seçimlerde SHP’nin pusulasõ olacağõnõ söyledi. Karayalçõn, sosyal belediye- cilik anlayõşõnõ savunduklarõnõ dile ge- tirerek, “Bunun en güzel örneğini Di- kili Belediye Başkanımız Özgüven sunuyor. Dikili’deki belediyecilik, tüm Türkiye’deki yerel yönetimle- re örnek oluşturmalı” dedi. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Kayõp Trilyon dosyasõnõn zanlõsõ olan Cumhurbaş- kanõ Abdullah Gül’ün yargõlanamayacağõ- na ilişkin savcõlõk kararõna karşõ Maliye Ba- kanlõğõ’nõn 15 gün içerisinde itiraz hakkõ bu- lunuyor. CHP Konya Milletvekili Atilla Kart, Cumhurbaşkanõ Gül’ün “dürüst ve te- miz siyaset” adõna yargõlanmak için başvu- ruda bulunmasõ gerektiğini belirtti. Necmettin Erbakan’õn evrakta sahteci- likten aldõğõ cezanõn infazõnõ kaldõran Cum- hurbaşkanõ Abdullah Gül’ün aynõ dosya kapsamõnda halen zanlõ oluşuna ilişkin tar- tõşmalar sürerken gözler Maliye Bakanlõğõ’na çevrildi. Ankara Cumhuriyet Savcõlõğõ, Cumhur- başkanõ’nõn dokunulmazlõğõ olduğu ve gü- nümüz yönetimlerinde devlet başkanlarõnõn sorumsuzluğunun söz konusu olduğu gerek- çesiyle Gül’ün yargõlanamayacağõna karar vermişti. Ankara Sincan Ağõr Ceza Mahke- mesi ise savcõlõğõn kararõnõn suçtan doğrudan zarar görmesi nedeniyle geçen hafta Maliye Bakanlõğõ’na da gönderilmesini kararlaştõr- mõştõ. Maliye Bakanlõğõ’nõn itirazõ durumunda mahkeme Cumhurbaşkanõ Gül’ün Kayõp Trilyon davasõnda yargõlanõp yargõlanama- yacağõnõ netleştirecek. ‘Suç duyurusunda bulunacağız’ CHP’li Atilla Kart, Gül’ün siyasi etik, Cumhurbaşkanlõğõ makamõnõn saygõnlõğõ adõna tartõşmalarla makamõn yõpratõlmama- sõ için “ben yargılanmak istiyorum” diye- bilmesi gerektiğine işaret etti. Kart, “Bunu dürüst ve temiz siyaset adı- na yapmalıdır. Ama maalesef mümkün de- ğil. Çünkü Cumhurbaşkanı Gül, Türkiye Cumhuriyeti devletinin değil AKP kad- rolarının militan bir temsilcisi gibi hare- ket ediyor.” dedi. Kart şu değerlendirmeyi yaptõ: “Biz diyoruz ki, 1924 Anayasası özel olarak cumhurbaşkanının dokunul- mazlığı kavramını getiriyor. Hatta mil- letvekilliğine atıfta bulunarak, cumhur- başkanının da dokunulmazlık hükümlerine tabi olduğunu belirtiyor. 1961 ve 1982 Ana- yasası ise cumhurbaşkanının dokunul- mazlığı konusunda hiçbir hüküm içermi- yor. Sadece görev dönemiyle sınırlı eylem ve işlemlerinden dolayı sorumsuzluğu ol- duğuna işaret ediyor. Bu durumda cum- hurbaşkanının tesis ettiği eylem ve işlem ni- teliğinde olmayan, görev döneminde de iş- lenmemiş olan yüz kızartıcı bir suçlama- dan dolayı cumhurbaşkanı yargılanmalı- dır. Maliye Bakanlığı takipsizlik kararına itiraz etmezse müsteşardan başlayarak ilgili bürokratlar hakkında suç duyuru- sunda bulunacağız.” AYKUT KÜÇÜKKAYA Ulaştõrma Bakanlõğõ, Kocaeli- Yalova arasõnda ulaşõmõ rahatlat- mak amacõyla dünyanõn en büyük asma köprülerinden birini yap- mayõ hedefliyor. Ancak deniz üs- tünde kalacak kõsmõnõn yaklaşõk 1700 metre uzunluğunda olmasõ planlanan köprünün Yalova tara- fõnda kalacak Hersek Burnu’nun hemen yakõnõndan “fay hattı” ge- çiyor. Uzmanlar projeyi “riskli ve tartışmalı” bulurken; bakanlõk “Asma köprüler depreme en dayanıklı yapılardır. Yapacak firma ona göre, dayanıklı risk- siz yapacak” yanõtõnõ veriyor. Projeyi değerlendiren uzman- lardan en çarpõcõ açõklama ise İstanbul Üniversitesi (İÜ) Jeofizik Mühendisliği Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Oğuz Gündoğdu’dan geldi. Gündoğdu, “Buraya köp- rü yapılacaksa o zaman bir ko- nuyu tartışmaya açalım. Kuzey Anadolu Fayı 1999’da büyük bir deprem üretti. Bu fay hat- tının kırılması riskini azaltma- dı. Çünkü Körfez’de aktif fay- lar var.” uyarõsõnda bulundu. ‘Kırılma, riski azaltmadı’ Kocaeli’nin trafik yükünü azalt- mak hem de yurttaşõn zaman kaybõnõ önlemek amacõyla gün- deme gelen proje kapsamõnda köprü, Dilovasõ ile Hersek Bur- nu’nu birbirine bağlayacak. Köp- rünün uzunluğu 3 kilometre ola- cak. Köprünün iki ayağõndaki mesafe ise 1700 metreye kadar çõ- kacak. Proje hayata geçirilirse köprü dünyanõn en büyük asma köprülerinden biri olacak. Proje yalnõzca asma köprüyle sõnõrlõ değil; Yalova-İzmir Otoyolu’nu da kapsayacak. 7 Ekim 2008 ta- rihinde ihaleye çõkacak proje yap- işlet-devret sistemine göre ger- çekleştirilecek. İÜ’den Yrd. Doç. Dr. Oğuz Gündoğdu böyle bir projeyi “riskli” bulduğunu belirterek, “Kuzey Anadolu Fayı 1999’da büyük bir deprem üretti. Bu fay hattının kırılması riski azalt- madı. Çünkü Körfez kıyıların- da aktif faylar var. Bunlar MTA’nın haritasında var. Ku- zey Anadolu Fayı’nın kuzeyin- de ikincil faylar var. Kocaeli kı- yısında bu fayların da araştırı- lıp ne kadar risk oluşturduğu- nun net bir şekilde ortaya ko- nulması lazım. Marmara’da oluşacak birkaç deprem var, bi- zim bu 50 yıl içinde Marmara fazı dediğimiz noktada. Gelen deprem dalgaları böyle bu bo- yutta hele asma köprü yapı- yorlarsa riskler bence büyük- tür” dedi. 1999’daki büyük Mar- mara depreminin Hersek Bur- nu’nu biraz ilerden kestiğini (ka- radan) ve Yalova önlerinden de Körfez’in dõşõna yönelerek devam ettiğine dikkat çeken Gündoğdu uyarõsõnõ şöyle sürdürdü: ‘Faylar kıyıyı takip ediyor’ “Ama bu Kuzey Anadolu Fay zonu çok önemli bir fay. İş- te 7.6 büyüklüğünde bir deprem de üretti bu. Dediğim gibi şim- di ikincil bir risk, bu fayın ku- zeyinde ikincil faylar var. MTA haritasında Körfez kıyısını ta- kip eden faylar var. Bir de Ko- caeli’de tren için sondaj yapıl- dığında tarihi kalıntılar çıktı. Bu da gösteriyor ki, oralarda ta- rih boyunca aktive olmuş fay- lar ki o tarihi kalıntılar aşağı- dan çıktı...” Boğaziçi Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Semih Tezcan ise bir başka konuya dikkat çekiyor. Asma köprülerin depreme en da- yanõklõ yapõlar olduğunu söyleyen Tezcan, “Ancak aynı şeyi bağ- lantı viyadükleri için söyleye- meyiz. Bu bağlantı viyadükleri çok rijit (sert) yapılardır. Dep- remden ciddi şekilde etkilenen yapılardır. Bu nedenle bağlan- tı viyadüklerinin çok sağlam yapılması gerekir” diye konuş- tu. Bakanlõğa bağlõ Karayollarõ Genel Müdürlüğü yetkilileri ise 7 Ekim’de ihaleye çõkacaklarõnõ ve projenin yap-işlet-devret siste- mine göre gerçekleştirileceği bil- gisini vererek, “Fayın oradan geçtiğini biliyoruz. Ama asma köprüler depreme en dayanık- lı yapılardır. Yapacak firma ona göre, dayanıklı risksiz ya- pacak” yanõtõnõ verdi. ‘Gül isterse yargılanabilir’ Fay hattõna asma köprü SHP’den ‘yerel yaşam’ projesi CHP’li Kart’tan ‘dürüst ve temiz siyaset’ için Cumhurbaşkanõ’na çağrõ Uzmanlar Kocaeli-Yalova’yõ birbirine bağlayacak projeyi riskli buldu Karayalçõn, Dikili’deki belediyeciliğin tüm Türkiye’ye örnek olmasõ gerektiğini söyledi Köprünün deniz üstünde kalacak kısmının 1700 metre uzunluğunda olması planlanıyor. İstanbul’da 24 saat su kesintisi İstanbul Haber Servisi - Yeni döşenen Ömerli- Dudullu ana isale hattõnõn mevcut sisteme bağlantõsõ nedeniyle bazõ ilçelerde 24 saat süreyle su kesintisi uygulanacak. 26 Ağustos Salõ günü gece yarõsõndan itibaren su verilemeyecek yerler şöyle: “Anadolu yakasõnda; Kadõköy, Üsküdar, Ümraniye, Dudullu, Yenidoğan, Çekmeköy, Alemdağ, Sarõgazi, Taşde- len, Ataşehir, Beykoz ilçesinin yüksek kesimleri ile Kavacõk ve Acarkent bölgeleri. Avrupa yakasõnda; Eminönü, Fatih, Bayrampaşa, Güngören, Bakõrköy ve Zeytinburnu ilçelerinin tamamõ ile Beyoğlu, Be- şiktaş ve Sarõyer ilçelerinin sahil kesimleri.” 1 milyon 482 bin YTL devretti ANKARA (AA) - Sayõsal Loto çekilişinde kaza- nan numaralar “6, 9, 32, 34, 38 ve 40” olarak belir- lenirken, 6 bilen çõkmadõğõ için 1 milyon 482 bin 297 YTL haftaya devretti. Çekilişte 5 bilenler 2 bin 481 YTL 90’ar YKr, 4 bilenler 22 YTL 55’er YKr, 3 bilenler de 3 YTL 45’er YKr kazandõ.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle