07 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
30 TEMMUZ 2008 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA HABERLER Mehmet Ağar'ın Susurluk kazasındşn Sami Hoştan'ın uyansı sayesinde kurtulduğu ileri sürüldü Örgüt mafya iç içe girmiştstanbul Haber Scrvisi - Istanbul Cıınıhuriyet Başsavcılığı'nın hazır- ladığı iddianamede, Ergenekon ör- gütünün Susurluk kazasından sonra mafyayı kontrol altına aldığına dikkat çckildi. İddianamede emekli Tuğge- neral Veli Küçük'ün Susurluk kaza- sı sırasında Mehmet Ağar'ın da ara- bada olması gerektiğini, Sami Hoş- tan'm uyarmış olabileceğini söyledi- ği iddialan da yer aldı. Örgütün mafyaya yaklaşımuun, şüpheliler Veli Küçük, Zekeriya Öz- türk ve Ümit Oğuztan'dan ele geçi- rilen 30 sayfalık "Mafya" adlı dokü- mandan anlaşıldığı kaydedildi. Tür- kiye'nin en önemli soruııunun maf- yanın kökünün kazmması olmadığı di- le getirilen belgede asıl sorunun em- peryalizm karşısında Kurruluş Sava- şı'yla başlayan ve halen sürnıekte olan "entrika savaşları" olduğu an- latılıyor. Belgede, bu savaş sürerken, Türki- ye'deki mevcut tünı oluşumlarm ye- niden değerlendirilmesi, deneyimli grup ve liderlcri tasfiye edilirken on- lardan azami ölçüde yararlarulınası ge- rektiği vurgulanıyor. Gizli ilişkiler yeni çözüldü Türkiye'de faaliyet gösteren çıkar amaçlı suç örgütleri hakkında, bugü- ne kadar defalarca işlem yapıldiğı, ör- gütlerin Ergenekon'un yöneticileriy- le ilişki içerisinde olduğu görüldüğü, fakat bu ilişkilerin gizli ve şifreli ol- ması nedeniyle içcriklerinin anlaşıla- madığı belirtildi. Örgütün yönetici kadrosunun, ge- nelde emekli askerlerden oluştuğunu, bundan yararlanılarak, kendisini Türk Silahlı Kuvvetleri içerisinde bir yapı- lanma imiş gibi lanse ettiği, buna da "derin devlet" dedikleri kaydedildi. Veli Küçük, Muzaffer Tekin, Ze- keriya Öztürk ve Fikri Karadağ'ın birçok çıkar amaçlı suç örgürü ile iliş- ki içerisinde olduklarının tespit edil- diği, yönlendirilmeyi ise Küçük ve Te- kin'in sağladığı iddia edildi. "Bugüne kadar elde edilen delil- lerden, ülkemizde ulusal ve ulııs- lararası düzeyde faaliyet gösteren vc liderliğini Sami Hoştan, Sedat Peker, Ali Yasak, Semih Tufan Gülaltay'ın yaptığı çıkar aınaçlı suç örgütlerinin örgüte bağlı hareket ettikleri anla- şılmıştır" denildi. Gülaltay ile Arslan ve Tekin görüşmesi Şüpheli Veli Küçük'ün, Semih Tu- fan Gülaltay'ı tanımadığını beyan et- tiği ancak Gülaltay'ın 2007 yılı içer- sinde Azerbaycanla ilgili Taksim'de düzenlediği gösteriye örgütün diğer yö- neticileri Tekin, Sevgi Erenerol ve ör- güt üyesi Kemal Kerinçsiz ile katıl- dığı ifade edildi. Gülaltay ile ilişkileri dalıa ziyade Te- kin'in sağladığı beliıtilerek, "Gülal- tay, Akın Birdal'ın yaralannıası ola- yı ile ilgili turuklu bulunduğu dö- nemde, Muzaffer Tekin'in bizzat İddianamede kazasının ardınd etmeye başladığı Örgütün mafyay şüphelilerden ek adlı belgeden an örgütün Susurluk ın mafyayı kontrol ileri sürüldü. yaklaşımının geçen "Mafya" aşıldığı kaydedildi. kendisi ve ailesi ile ilgilendiği ve I ler türlü desteği sağladığı bilinmekte- dir" denildi. Cezaevinden çıktıktan sonra da sık görüştükleri, Gülaltay'ın Tccın ile birlikte Erenerol'un toplantılar na katıldığının kamera görüntüleri ilqde sabit olduğu ifade edildi. Gülaltay"ın çete davasında müştîki olan Feride Gökçimen'in, Danış ay saldırısından iki gün önce Muzaifer Tekin'in 4-5 kişilik kalabahk bir gn ıp la Gülaltay'ın yanına gelip saatlcce toplantı yaptığını, aynca Danış ay saldınsı faili Alparslan Arslan'ın da olaydan önceki tarihlerde kalabalık bir grupla Gülaltay'ın ofisine geldiflini söylediği kaydedildi. Hoştan ulusal mafya lideri Sami Hoştan'ın örgüt yapısınd.iki "ulusal mafya liderliği" koltuğına Emekli Tuğgeneral Veli Küçük'ün Susurluk kazası sırasında Mehmet Ağar'ın da arabada olması gerektiğini, Sami Hoştan'ın uyarmış olabileceğini söylediği iddiaları da yer aldı. oturan kişi olduğu, bu nedenle de Küçük'ün birçok mafya grubunu Hoş- tan üzerinden kontrol ettiğinin düşü- nüldüğü ifade edildi. Birçok suç örgütü liderinin Hoştan'a "abi" diye hitap et- tiği ve saygı duyduğu anlatılarak, ara- lannda yaşadıklan anlaşmazhklan da Hoştan'a getirerek hakemlik yapma- sını istedikleri belirtildi. Küçük'ün, kıımarcılık yaptığt için Hoştan ile uzaklaştığını söylesc de Hoştan'ın Giresun'da görev yapan Küçük'e Susurluk kazasını haber ver- diğine dikkat çekildi. Kutlu Savaş'ın resmi belge olarak hazırlamış olduğu Susurluk raporunda Hoştan'ın 1996'da yedi ay içindc Küçük ile tam 34 kere görüştüğünün belirtildiği vurgulan- dı. Hoştan'ın 2007 yılında telefonla görüştüğü Küçük'e "Sapancalı Ad- nan diye bir arkadaşım var. Yurt- dışında da işleri var tckstil işleri var" demesi üzerine Küçük'ün "Tamam. Ben ne gerekirse yar- dımcı olurum" dediği ifade edildi. Küçük'ün iddialannın aksine, Peker ile yoğım ilişkilerinin olduğu, birçok ko- nuda görüşme yaptıklarının anlaşıldı- ğı belirtildi. Gazi devlet kararı Sedat Peker'in 2004 yılında Güler Kömürcü ile yaptığı bir telefon gö- rüşmesinde, Korkut Eken'den bahse- derken, "Bir de bunlar cahil. Tutar bi kahve mahve tarattırırlar. Bi iki genç çocuğun eline verip" dediği, bu cümlelerden kısa bir süre sonra da "On sene evve- Ağar da arabada olacaktı İddianamede Tuncay Güı sonrası Giresun'da Veli Kü ederken, yanlannda oranın albaym bulunduğunu belirt Küçük'le ilgili bir haber di sonra Küçük'ün Susurluk k "Mehmet Ağar'da ki biliy oteldeydiler bunlar, aslın gitmeleri, o kazada olmal Doğu Perinçek ve Ferid İlsever'in örgütün Telefonlannın Istanbul Haber Servisi - Ergenekon Örgütü iddianamesinde halen turuklu bulunan Ulusal Ka- nal Genel Yayın Yönetmeni ve Işçi Partisi (tP) Genel Başkan Yardımcısı Ferid İlsever'in, Genel Başkan Doğu Perinçek ile Ergenekon opc- rasyonu değerlendirmelerinden hareketlc Erge- nekon Örgütü'nün amaç ve faaliyetlerini bilerek örgütün tutuklamalara karşı tepki ve güç göste- risindc bulunması gerektiğini ifade ettiği öne sü- rüldü. lddianamedcki Fcrit îlsever ile Doğu Perin- çek'in dinleme kayıtlannda Ferit İlsever'in "Hıyanet abi, ipe gidecekler ve durduran ya durmaları mümkün de değil öyle şey baskı varki çünkü felaket baskı" sözleri üzerinde Do- ğu Perinçek "İpe gidecekler dedin değil nıi bak bu senin sorgulamanda önüne çıkacak" dediği, İlsever'in de "Bunlan dinleyip dinleyip şey ya- pıyorlar önümüze koyuyorlar önlerine ko- yuyorlar tamamen bu" şeklinde yanıt verdiği belirtildi. Doğu Perinçek'in telefon kayıtlannda Ferit îl- sever'e "Zekeriya Öz'ün şeyle telefon ko- nuşmalarını saptamışlar Mehmet Eymür ise Amerika'yla doğrudan doğruya oradan emir alıyor" dediği saptandı. Îlsever'e emniyet ve savcılıkta Ergenekon ör- gütüne ilişkin açıklamalanyla kamuoyunu uzıuı süredir meşgul eden ve halen Kanada'da haham yardımcılığı yapan Tuncay Güney'e ilişkin so- rular sonıldu. tlsever, Tuncay Güney'i 1999 ve- ya 2000'li yıllarda çahşmış olduğu Aydınlık der- tddianamede İlsever'in bilgisan bulunan "Güç Bir ve Kuvayı Milliye Cephesi" isimli doku'manm sonuç bölümü aktanlara "Bu çerçevede Tür Gençlik Birtiği adı altında gençlik örgütlenmesine yöneldikleri değerlendirilmekte yoruntu yapıldu gısıne zaman zaman g kat kendisi ile ortak bir anlattı. Ferid llsever'e, eme nekon örgütünün yöne savunulan Veli Küçük' olarak ilk keşif eden ği sorusu soruldu anca ka Tcsisleri'nde düzenle tanıdığmı söyledi. Esk kanı Gürbüz Çapan, duğu akşam yemeğine y'in Susurluk kazası k ile sohbet umıay başkanı, bir dc ek, televizyonda ediklerini, dalıa asını kastederek rsıın, o gün onlar hep bcraber ı gerekiyordu" dediğini, sonra da Mehmet Ağar'ı Sami Hoştan'ın uyarmış olabileceğini söylediğini anlattı. Hoştan ise ifadesinde bunun dogru olmadığım Ağar'ı tanımadığını söyledi. Güney, Küçük'ün Eşref Hatipoğlu aracılığı ile Kuzey lrak'tan gelen uyuşturucunun lskendemn'a götürülmesine aracılık ettiği, bu uyuşturucunun Hoştan'a ait olduğunu ileri sürdü. Küçük ise Güney'in iddialannın hayal ürünü olduğunu ifade etti. linde olan olayların içinde Güler, ak- lı başında insanlar vardı. Devlet kararı, hükümet kararı vardı. Po- lis işini yapamıyordu. Adliyeler ya- pamıyordu. Mecburen eskinden bi şeyler oluyodu" dediğine dikkat çc- kildi. Gizli 9 No'lu tanığın 1995 yılında Gazi Malıallesi'ndeki kahvehanenin ta- ranması olayını Veli Küçük ile birlikte hareket eden Osman Gürbüz'ün ger- çekleştirdiğini, aynı oluşutn içersinde Sedat Peker'in de bulunduğunu beyan ettiği belirtildi. İddianamede şöyle devam edildi: "Bu hususlar birlikte değerlen- dirildiğinde, çıkar amaçlı suç örgütü lideri Sedat Peker'in bir dönem gerçekleştirdikleri illegal eylemleri devlet kararı ile yaptıklarına iııaıı- dığı, bu duruma o kadar çok inan- mış olacak ki, Gebze ilçesindeki bir açılış törenine gönderdiği çc- lengin, kaymakam tarafından kal- dırtılmasına burada ifade edileme- yecek kadar aşağılayıcı ve hakaret edici sözlerle tepki gösterdiği gö- rülmektedir" denildi. Hanefi Avcı tanıklık etti tddianamede Emniyet Müdürii Ha- nefı Avcı'nın tanık olarak alınan ifa- desinde, Diyarbakır'da 1984-1992 yıllan arasında lstihbarat Şube Müdürü olarak görev yaptığı sırada JİTEM di- ye bir kuruluşun olduğunu ve Anka- ra'da Veli Küçük'ün başında olduğu- nu duyduğunu anlattı. Avcı, bu dönem içerisinde görev gc- reği birçok şahsın irtibatlannm takip edildiğini, o dönemde mafyacı olarak bilinen Hoştan, Peker, Ali Fevzi Bir, Abdullah Çatjı olduğu sonra anlaşı- lan, Mehmet Özbay, Mehmet Hadi Özcan, Yaşar Öz gibi adamlann bi- rebir Kocaeli ll Jandarma Komutanı Veli Küçük ile irtibatlı olduğunu söy- ledi. Sıkıştırıp para aldı 2001 yılında yakalanan Tuncay Gü- ney ile bu tarihte yapılan mülakatta, Sedat Peker'in 23 yaşından beri Veli Küçük'ün yanında olduğunu, Kü- çük'ün de "mafya" yapılanması ola- rak ilk sıraya, söz dinledıği için Pekcr'i koyduğunu söylediği iddia edildi. Tuncay Güney'in Veli Küçük'ün Korkmaz Yiğit gibi birinden bir şey almayı düşündügünde, mafya olarak Peker'i, gazeteci olarak da kendisini şahsın üzerine saldııitığını ifade etti. Bu şckilde Küçük'ün istediğini al- dığı beliıtilerek, "Örgüt üyesi Emin Gürses'in bir telefon konuşması ile ilgili alınan ifadesinde Veli Kü- çük'ün Sami Hoştan aracılığı ile ye- ğenlerinden 7 milyon dolar haraç is- tediğini, kendisinin devreye girme- si sonucu olayı engellediğini ifade et- miştir" denildi. İddianamede, örgütün, kamuya açık yerlerde gerçekleştirdiği toplumsal gösteri, yürüyüş ve benzer faaliyetlerdc bu mafya gruplanna kargaşa, anarşi ve terör meydana getirmek için her tür- lü eylemi yaptırdığına işaret edildi. utuklamalara tepki vermesi gerektiği görüşünde birleştikleri iddia edildi dinlendiğini biliyorlardı liğinde gördüğünü, fa- lışmada bulunmadığını i Tuğgeneral ve Erge- ;i kadrosundan olduğu Yüzbaşı MİT Subayı şi olduğu"nu söyledi- İlsever, Küçük'ü En- :n bir akşam yemeğinde senyurt Belediye Baş- li Küçük'ün de bulun- Jlusal Sanayici ve Işa- damlan (USİAD) Genel Başkanı Kemal Öz- den'in daveti ile katıldığını anlattı. Toplantının konusunun zor dıınımda buluııan Cunilıuriyet ga- zetesine destck olmak olduğunu, Cumhuriyet ga- zetesini satın almak amacıyla toplandıklan ha- berlerinin yalan olduğunu söyledi. Savcılık iddianamesinde Ferit Îlsever ile ilgi- li suçlamalar "Ulusal Medya 2001 tstanbul Arahk" isimli örgütsel içcrikli dokümanın in- celemesine dayandınldı, ancak Îlsever bu bel- geden haberinin olmadığım söyledi. İddianamede şüphelilerden Hikıııet Çiçek'e ait flash bellekteki bir dosyada, gazetemiz îm- tiyaz Sahibi ve Başyazan Ilhan Selçuk ile Fe- rit Îlsever arasında gerçekleştirilen bir görüşme olduğu belirtilerek "Konuşmanın yapıldığı dönemde cezaevinde bulunan Perinçek ve gru- bu adına Ferid tlsever'in irtibat halinde ol- duğu anlaşılmıştır" ifadeleri yer aldı. İddianamede bu görüşmeden notlar aktanl- dıktan sonra "Ferid fîsever ve Doğu Perinçek'in Ulusal Kanalı temsil ettiği dolayısıyla Erge- nekon örgütü üyelerinden ele geçirilen Ulu- sal Medya 2001 ve Cumhuriyet gazetesi Re/Organizasyon çalışması ile birebir örtüş- tüğü" iddia edildi. 'Devrimin ikinci taaruzu İddianamede aynı dokümana dayanılarak "Cumhuriyet TV'nin kurulması için Doğu Pe- rinçek grubunun elinde olan TV'yi tlhan Sel- çuk'un önderliğinde alınarak kurulacağı, fa- kat bunun gerçekleşmediği, buradaki amacın 70 küsur yıllık Cumhuriyet ve Aydınhk'ın TV zemininde bir sentez oluşturularak, Kemalist- Sosyalist ittifakının güçlenmesine ve Cum- huriyet Devrimi'nin ikinci taarruzuna hizmet etmek olduğu" savunuldu. llscver, ismine gönderilen bir faksta bazı or- general, korgeneral ve tümgeneral ile kuvvet ko- mutanlarının isimlerinin yer aldığı listeyle ilgi- li soruyu haber amaçlı kendisine gönderilmiş ola- bileceğini anlattı. S E V G l E R E N E R O L Fişleme yaptığı ileri sürülüyor tstanbul Haber Servisi - İddianamede tutuk- lu bulunan Türk Ortodoks Patrikhanesi Basın Sözcüsü Sevgi Erenerol'a ilişkin iddialar ev ve işyerinde yapılan aramalarda ele geçirilen CD'lerdc yüklü bulunan yazılar, telefon kayıtla- n ve çok sayıda belgcyc dayandınldı. Ergenekon örgütünün yapılanmasmda yöne- tici konumunda olduğu, kiliseye gelen örgüt üyelerine Ergenekon örgütünün genel ideoloji- siyle nihai gizli amaçlarını ve örgütlenme ya- pısını anlattığı kaydedildi. Kişilerin siyasi, fel- sefı veya diııi görüşlerine, ırki kökenlerine; hu- kuka aykın olarak ahlaki eğilimlerine, cinsel yaşamlanna veya sendikal bağlantılanna iliş- kin bilgileri kişisel veri olarak kaydetme suçu- nu işlediği de iddianamede yer aldı. Örgüt yöneticisi olduğu gerekçesiyle örgüte at- fedilen suçlar arasında Cumhuriyet gazetesine 3 kez bomba atılması, Danıştay saldınsı cylemle- rinden dc sorumlu tutuldu. Erenerol'un evinde ele geçen CD'de, Türki- ye'de bulunan birtakım kamu kurunı ve kurulu- şunun milli direncin kırılması, çökertilmesi amacıyla farklı göriişteki insanlar tarafından ele geçirilmeye çalışıldığı fikri savunularak Konya Selçuk Üniversitesi'nde gcrck profosör, doçent, yardımcı doçent vb. unvanlara sahip öğretim üyeleri, gcrckse üniversitenin yönetim kadrosunda bulunan şahıslann "Köktendinci, Nurcu, trancı, Hizbullahçı, Selefiyeci, Rifai, Fethullaçı, Vahhabi, Bin Ladinci, trticacı, Hak Yolcu, Kaplancı, Ülkücü" gibi sınıflan- dırmalara tabi tutulduğu kaydedildi. 'Derin Ergenekon' İddianamede Sevgi Erenerol'da bulunan bir CD'de yer alan "Derin Ergenekon" isimli ya- zıda "Ergenekon örgütünün gizli amaç ve he- defleriyle askeri makamlara sızılması gerek- tiğinin açıkça anlatıldığı" belirtiliyor. Savcılık iddianamesinde, "Oyun Bitti" ve "Derin Erge- nekon" yazılan değerlendirilirken Ergenekon örgütünün milli vc tarihi mitolojik cfsaneleri de kcndi emellerine alet edip gizli oluşumunu sa- vunmaya çalıştığı öne sürüldü. "Derin Ergenekon" isimli yazıda Ergene- kon'un bulunduğu yerin tamamen "Kurtlar Vadisi" olduğu vc buraya girmenin bazı özel- likler gcrektirdiği vurgulanıyor. Türk milletinin özel bir millet özelliği bulunduğu, hem yaratıh- şından hem de sonradan eklenen üstünlüklerle cihanm efendisi olduğu anlatılıyor. Aydınlık güçlerin gizli yeraltı merkezinin "Agarta" ve karanlık güçlerin yeraltı merkezi- nin "Şamballa" olduğu anlatılan yazıda, Agar- ta'da peygamberler yeraltı merkezinde eğitilir- ken Şamballa'da ise insanlann bilgiden uzak- laştınlmak için uğraşıldığı hikâye ediliyor, Agarta Türklerin bilinnıeyen yurdu Ergenekon'un Ka- raman-Konya-Akşehir üçgeni içerisinde olduğu anlatılan yazıda, "Hz. Mcvlana'nın bu sırlar ve sevk kapılarının bilincinde bir varlık olarak, yerin altında farklı boyutlar içinde yaşayan ve bizim dünyamızdan iki milyon yıl ileri olan, güneşi 'Sirius' olan başka bir dünyaya gittiği- ni biliyoruz. Bu farklı dünyanın adı 'Agar- ta'dır. Agartalar 'Atlantis'in büyük varlığı, Atatürk tarafından da araştırılmış ve buııunla ilgili birkaç kitabı da Türkçeye çevirtcrek 'Mu' ve 'Atlantis'i Türkiye'nin gündemine soktuğunu biliyoruz" ifadeleri yer alıyor. 'Oyun Bitti' Ergenekon'un "Agarta"nın bilgi işlem ve uy- gulama merkezi olduğu anlatılan "Oyun Bitti" adlı belgede şöylc dcniliyor: "Ergenekon'un görev alanlarının içinde Türk ordusunun çok önemli yeri vardır. Türk ordusu içinde bu görevler ve görevliler Alpler ve Erenler olmak üzere iki misyona ayrıhrlar. Her birim Türk ordusunun kült birimlerini oluşturur. Alpler, Özel Harp Dairesi'nin faa- liyetleriııi devam ettirir. Erenlerse işin parap- sikolojik spiritüel ya da başka bir anlatımla ilahi yönünün sergilemesini yapar. Bu siste- min idarecileri çok özeldir. Sistemin başında göriilmezler. Ve asla deşifre olmazlar." TSK'ye sızma İddianamede Ergenekon dokümanının örgütün oluşumuna kaynaklık ettiği kaydedilirken iddialar şu şekilde sıralandı: "Bu belgeden Ergenekon örgütünün Türk Silahlı Kuvvetlerinin bünyesinde kurulmuş ol- madığım ve gizlice Türk Silahlı Kuvvetlerinin içine yapılanmaya ve sızmaya çalışıldığı anla- şılmaktadır. Ergenekon dokümanında sözde Özel Kuvvetler Komutanhğı'nda görevli şa- hıslardan oluşan operasyon dairesi ve kontrol dairesi bu belgede de açıkça 'Özel Kuvvetler Komutanhğı'nın Ergenekon içinde özel bir ye- re sahip olduğu vurgulanıyor." İddianamede "Sevgi Erenerol'un Ergenekon örgütünün amaçları içinde yer alan darbe yapmak için yapılan çahşmaları çok iyi bildiği ve yapılacak darbenin henüz zamanının gel- mediğini, ancak genç subayların bu konuda bazı çalışmalar içinde olduğunu bildirdiği an- laşılmaktadır" iddialanna yer vcriliyor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle