Katalog

30 TEMMUZ 2008 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA 17 Tantana Vahdi Bingöl: "Iddianamedeki önemli eksiklik örgütün bandosu ve marşının olmayışı. Böyle darbe tantanasız olmaz!" Tel: 0.212.343 72 74 Faks: 0.212.343 72 60Elektronik posta: demzsom@cumhuriyet.com tr Madonna uzaya gitmek istiyormuş. Zaten sahnede uçmuyor muydu? 'den Yök-selme f Taner Başlı: "YÖK'ün rektör adayı sıralaması: Iktidara yakın profesör, Köşk'e gönderilen listede yök-selir." Goruş Erol Işisağ: "Başbakan, damadının Çalık'ta 10 yıl önce çalışmaya başladığını söylüyor. Kim daha ileri görüşlü; Çalık mı, damat mı, Başbakan rnı?" GÜNGÖREN katliamı üzerine kaçınılm|az olarak "polis neredeydi" sorusunu yönel Bülent Esinoğlu, bazı çarpıcı saptamal^r yapıyor: "Amerika'nın ve Avrupa'nın AKP iktidahnı neden desteklediğini bilmeyenler ya olar ları takip etmiyorlar, ya çok cahiller, ya da vurdumduymazdırlar. Batı'nın Türkiye' yıllık talebi, güneydoğuda bir Kürt devlet kurulmasıdır. Bu cümleye 'hayır böyle bi yok, bu belli kesimlerin uydurmasıdır, paranoyasıdır' diyenler haindir. Efendim Avrupa devleti terör örgütünün televizyo ıunu kapatmış, bakın Avrupalılar PKK'yi terör olarak ilan ediyorlarmış, bize anında istihbar; veriyorlarmış gibi laflar Türk halkını kand kukla Kürt devletinin kuruluş hazırlıkların tamamlaması için zaman kazanmak am Suç Hasan Baş: "Türkiye'de zeki olmak suçtur. Inanmayan, llhan Selçuk için uydurulanları okusun!" SESSİZ SEDASIZ (!) - ihbar gelince kaçmış... "Süpürülmedi; kaçacak delik arıyor!" 150 şey alan iunu örgütü barat rmak ve çlıdır. GüngörenPKK'nin elindeki silahların tamamı Amerikan menşelidir. Türk insanın yaşayarak öğrendiği bir gerçektir. Siyasi iktidarın başı 'deliğe süpürülmemek' için ABD'nin Ortadoğu'daki projesinde eşbaşkanhk görevini yürütmektedir. Yargıtay Başsavcısı'nın en önemli tespiti budur. Ülkemizin güneydoğusunda bir Kürt devleti kurmaya çalışan bir devletin bölge ile ilgili projesinde görevli olan bir kimsenin PKK sorunu ile uğraşması beklenebilir mi? PKK sorunu tamamen Türk Silahlı Kuvvetlerimizin üzerine yıkılmıştır. Ordumuz, şehirlerde sivil iktidardan yeterince istihbarat alabiliyor mu? Ergenekon iddianamesinde 1500 sayfaya yakın telefon dinlemesi yapan, karı koca arasındaki konuşmaları dinleyen Istanbul Emniyeti acaba Güngören katliamını neden önceden dinlememiştir? Ergenekon'da içi boş bombaları bile delil olarak toplayanlar Güngören'de nerede idiler? Gece yarısı rektörleri, siyasileri, bilim insanlarını toplamak için harcadıkları enerjiyi neden Güngören katilleri için harcamadılar? Dertleri PKK değil, Ergenekon'dur. Ulusalcılığı terör kapsamına alanlar PKK ile savaşamazlar. PKK ile mücadele edenleri hapse, PKK'lileri Meclis'e taşıyanlar PKK ile savaşmazlar. Güngören, bu hükümetin büyük başarısızlığıdır. Başı, başka bir devletin projesinde görev alan bir hükümetten Güngören katliamını önlemesini zaten bekleyemezdiniz!" ÇED KÖŞESI OKTAY EKİNCt "Tahammülsüz" Demokrasi Bütün zamanlann en acıma- sız çevre, kültür ve kent katlia- mına yol açan "Karadeniz Kı- yı Yolıı", aynı zamanda en ilkel kalkınnıa projesi olarak ger- çekleşti. Çünkü yok edileri sadece kı- yı kuşağı değildi; güzelim Ka- radeniz vadileri de dinamitlerle parçalanarak, yüzlerce krn'lik deniz dolgusuna malzeme ya- pıldı... "Son Kumsal" adlı film, iş- te bu büyük aymazhğın belge- seli... Filmin Batı Karadeniz göste- rimleri için 15 Temmuz'da Şi- lc'den başlanarak Kefken, Ak- çakoca, Zonguldak, Ereğli, Bartııı. Anıasra ve Cide'nin ar- dıııdan İnebolu'ya ulaşılnııştt. 22 Temmuz'daki Inebolu gös- terisinde. Belcdiye Başkanı AKP'lı Idris Güleç, anidcn si- nirlenerek fılmi yanda kestirip etkinliğı iptal etti. Yapımcı Ay- dın Kudu'ya "ağzını burnunu kırarım, tasıııı/ı tarağınızı mu anımsadıın. Hükümetin doğa düşmaıu tcr- mik santrallan Batı Karade- niz'e de dayatmasmı eleştirme- si üzerine AKP'li başkan Hii- seyin Erer'in hışmına uğra- mış; mikrofonu kesilerck ko- nuşması engellenmişti. Bu ömekte de Başkan'ın ge- rekçesi; "beninı paramla gelip liderinıi eleştiremezsin..." şek- lindeydi... (01 Temmuz 2008- gazeteler) Oysa terrnik santrallar yıllar- dır hemen tüm hükümetlerin çevreye değer vermeyen politi- kalanyla ülkeyı sarmalarnadılar mı? Erdoğan'ın yaptığı da aynı "geleneksel aynıazlık"tan baş- ka bir şey değil... Ama, AKP'li başkana göre, panelist konuk partisinin lidcri- ni asla eleştiremez! Erdoğan'ın tcmıik santral düşkünlüğüne kaışı çıkılamaz! ( III* toplantısında... toplayıp burayı terk edin" de- mesinin nedeni ise şuydu: Filmde Başbakan Erdoğan'ın 2007'deki açılış töreni konuş- masının ardından "doğayı kü- rüycn" grayder görüntüleri var- dı. Başkan'a göre bu politika yapmaktı ve Erdoğan kötü adam olarak gösterilmişti... (Akşam- 28 Temmuz 2008) Nitekim ertesi gün ayııı tutunı Abana'da da gözlendi ve filmin gösterimi hiçbir açıklama ya- pılmadan iptal edildl. Oysa, kıyı yolu ta Mesut Yıl- maz döneminde başlanan bir "ucube"dir... Kaç başbakan ge- ride kaldı. Dalıası, ilgili bakan- lar ülkenin yaşam değerlerini yok ettikleri için değil, "ihale- lerdeki usulsüzlük" savlann- dan yargılandılar; yıllar sonra yoluıı tamamlanarak açılış tö- renini yapmak da Erdoğan'a nasıp oldu... Ama AKP'li başkana göre yolu irdeleyen bir film, partisi- nin liderini asla eleştiremez... Karabük olayı Kurtuluş Savaşımızda lstan- bul'dan Anadolıı'ya silah ve malzeme kaçınlmasınm kahra- man limanı olan lnebolu'daki densizliği "hüzün"le okıırken, yazarımız Latife Tekin'e karşı da Karabük'teki benzer tutu- Başta 12 Eylül dönemi olmak üzere en karanlık yıllarda bile pek yaşamadığımız bu "elcşli- risiz demokrasi" anlayışının bir öıneği de geçenlerde tstan- bul'daki bir CHP toplantısında başıma gelmcsin mi? Partinin Kadıköy ilçesince düzenlenen "Kcntsel Dönü- şüm" konulu panel için Fikir- tepe semtindeki bir düğün sa- lonundayız. Bu semtin de kenl- sel dönüşüm programına alın- mış olması panele ilgiyi arttır- mış; CHP'li olmayan mahalle sakinleri de salondalar... Belediye temsilcilerinin inıaı planlarıyla ilgili teknik açıkla- malarının ardından söz bana gelip de "kentsel dönüşüm rant amaçlı bir oyundur" de- memle biıiikte beş-altı kişi aya- ğa kalkıp "siyaset yapnıa" di- ye bağırmaya başlamasınlar mı? Onları sakinleştirerek, neden "rant amaçh" olduğunıı ve neden "oyun" dediğimi anlat- maya başlayıp da "hükümetin kcntsel dönüşüm polilikası"m eleştirince yeniden ayağa kalk- tılar. "Biz buraya öğrenınek için geldik; iktidara çalaıı ko- nuşmalar dinlemeye gelme- dik. Buna hakkınız yok..." diyerek salonu terk ettiler... Evet... lnebolu'daki belgesel film gösterisi, Başbakan kötü gösteriliyor gerekçesiyle yanda kesiliyor... Karabük'deki pa- nel konuşması hükümet eleşti- rildiği gerekçesiyle engelleni- yor... tstanbul'da da iktidarın kentsel dönüşüm politikasım sorgulamaya tepki gösterili- yor... Böylesine "tahanımülsüz demokrasi" galiba hiç yaşan- mamıştı... ekinci@cumhuriyet.com.tr K II Başsavcı Enyin ve bakan Şahin ISTANBUL cumhuriyet Başsavcısı Aykut Cengiz Engin; 27 Temmuz 2008 tarihli Hürriyet gazetesinde yer alan haberi okudunuz mu? Haberde yazıldığı şekilde Ergenekon soruşturması sırasında örgüt üyesi olduğu gerekçesiyle tutuklanan Erol Olmez'in, hapishaneden Adalet Bakanlığı'na gönderdiği mektuptan haberiniz var mı? Mektupta yazıldığı gibi Ergenekon soruşturması savcılarından Zekeriya Öz'ün, Erol ölmez'e, soruşturmada adı geçen bazı şüpheliler aleyhine ifade vermesi durumunda hapishaneden tahliye sözü verdiği doğru mu? Yine Adalet Bakanlığı'na gönderilen mektupta yazdığı gibi Erol olmez'in, koğuş arkadaşı Ergenekon tutuklusu Kuddusi £X Okkır'ın sağlık durumunun J 8 R ağırlaşması üzerine "ek ifade" vermek üzere Zekeriya Öz'ün huzuruna çıkarıldığında "ihbar et, tahliye ol" pazarlığının yapıldığı gerçek mi? Haberde yazılı söz konusu unsurlarla ilgili yukarıdaki soruları Islamcı iktidarın Adalet Bakanı Mehmet AN Şahin'e yöneltmek bir anlam ifade eder mi? Yüksek Yerilim Hattı ı,han Selçukun 5 asır hapsi istendi... Ülkeyi erdlncutkueyahoo.com 5 asır geriye götürmenin en kestirme yolu! M KİME DIJM DOMA BKHIÇAK behicak@yahoo.com. tr KBİ SEMİHPOROY U APAM Bİ i KOAİU, 6EM pe MEMK etti SKAİ OTuRüP Çi JÜVÜK Ço 6i AMAT... TARİHTE BUGÜN MVMTAZ ARIKAIS 30 Temmuz www.mumtaz-arikan.com TELESKOP GOZLU K4O//V..13S4- '~!~E &İJGÜIU, T-££-eS*XJt> SfSf KARATAŞ İCRA DAİRESİ'NDEN TAŞINMAZ1N AÇIK ARTIRMA tLANI Dosyano: 2007/361 Tal. Satılmasma karar verilen taşınmozın cinsi, niteliği, kıymcli, adedi, önemli özelikleri: Adaııa lli. Karataş llcesi. Iskelc Köyiinde kain ve tapunun 1755 Parsel numarasında kayıtlı Kat irtifaklı taşınmazdaki 1/6 Arsa paylı, zemin kal 3 'lu mesken ciıısli bağımsız bölüm satılacaktır. Anayola 150 nıolre ve Karataş Iş Merkezi'ne 3 knı. uzaklıklaki taşınnıa/ 97 m2 oturum alanlı olup, nize cepheli ve sıfır mesafededir. Güney-Doğu-Batı cepheli olan mesken yazlık sayfiye evi olarak ınşa edilmiş olup. bir oda, salon ve müştemilatı ırak düzenlenmiştir. Meskenin zemini ^ap beton, duvarlan plastık badanalı, kapı ve pencereler alışap doğrama ve yağlıboyalıdu". Mıılfak tezgâhı mer- sr, lczgâlı allı ve üstü dolapkır ahşap doğrama ve yağlıboyalıdır. Çevresinde birçok yazlık ev bulunmakta olup. belediye hizmetlerinden yararlan- ıktadır ve dolmuş-otobüs güzergâhına yakmlığı nedeııiyle ulaşım sorunu yoktıır. Bilirkişi Kurulu tarafından; taşınmaza arsa payı ile biıiikte 50.000.-YTL. bedel lakdir edilmiş olup. işbu hedeli Karataş lcra Hukıık Mahkemesi'nin .05.2008 Tarilı ve 2008/7-12 Sayılı ilamı ile kesinleşmiş ve bu bedel üzerinden satışa çıkartılmıştır. tmar Durumu: Karalaş Bclediyesi'nin 16.10.2007 tarihli eevabınagöre taşınmaz; "mücaviralaıı içerisinde ve 1/1000 ölçekli iınarplaııında ayrık nı- ıı 2 katlı koııut alaııı" olarak ayrılaıı alan içinde bulunmaktadır. Satış Şartlan: 1- 1. Birinci Aeık arttınııa I2/09/200S günü saat 14.00'ten 14.10'a kadar Karataş Belediye Başkanlığı Mezat Salonu'nda açık artınna suretiyle ya- acaktır. Bu anırmada tahmin edilen değerin % 60'ını ve rüçhanlı alacaklılar varsa alacaklar toplamım ve salış giderlerini geçnıek şartı ile ihale olu- r. Böyle bir bedelle alıcı çıkmazsa en çok artıranın taahhüdü saklı kalmak şartıyla 22/09/2008 günü saat 14.00'ten 14.10'a kadar Karataş Belediye ıskanlığı Mezat Salonu'nda ikıneı artırmaya çıkanlacaktır. Bu artırmada da rüçhanlı alacaklılarııı alaeağını ve satıs giderlerini ve lahmın edıleıı kıy- :tin %40'ını geçmesi sanıyla en çok artırana ilıale olunur. 2- Artınııaya iştirak edeceklenn, tahmin edilen değerin % 20'sı oranında pey akçesi veya bu nıiktar kadar banka teminat mektubu vermelen lazım- . Satıij peşin para iledir, nlıcı istediğinde (10) günü geçmemek iizerc sürc verilebilir. Daınga vergisi, K.DV. tapu alım harç vc masrafları alıcıya ait- Birikmiş vergiler satış bedelinden ödenir. 3- Ipotek sahibi alaeaklılarla dığer ilgililerin (*) bu gaynıııenkul üzerindeki haklarını özellikle fitiz ve giderlcre dair olan iddialarını dayanağı bel- lcr ile (15| gün içinde dairemize bildimıeleri lazımdır: aksi takdirde lıakları tapu sicil ile sabit olmadıkça paylaşmadan hariç bırakılacaktır. 4- Satıs bedeli hemen veya verilen mühlet içinde ödenmezse lcra ve lflas Kanunu'nun 133'üncü maddcsi gereğince ihale feshedilir. Iki ihale ara- ıdaki farktan ve temerrüt faizinden alıcı ve kefilleri mesul tutulacak ve hiçbir hüknıe hacet kalmadan kendilerinden tahsil edilecektir. 5- Şartname, ılan tanhindeıı itibaren herkesın görebilmesi için dairede açık olup gideri verildiği takdirde ısteyen alıcıya birörneği gönderilebilir. 6- Satı^ı iştirak edenleriıı şartnameyi görnıüş ve münderecatını kabul etıııiş sayılaeaklan, başkaca bilgi alnıak isteyenlerin 2007/361 Tal. sayılı dos- nunıarasıyla müdürlüğümüze başvunnaları ilan olunur. (*) llgililer tabirine irtifak lıakkı sahipleri de dahildir Bu örnek, bu Yönetmelikten önceki uygulamada kullanılaıı Önıek 64'e karsılık gelnıektediı. Basm: 41690 PANO DENİZ KAVUKÇUOGLU Bireyin Özgürleşmesi Sosyalizmin Sorunudur Kendilerini solcu liberal/liberal sol olarak tanım- layan bir kesim, Marksist sosyalistleri insanların bi- reyselleşme, dolayısıyla bireysel özgürlük talepleri- ni es geçmiş olmakla/geçmekle eleştiriyor. Bu sap- tama doğru mudur, bir bakmak da yarar var. Bireysellik, bilindiği gibi ana hatlarıyla bireyin onuruna saygıyı, bireyin bağımsızlığını ve bireyin öz- gelişim özgürlüğünü amaçlar. Bu doğru bir tanımsa o halde bireyselliğe ilişkin talepler salt hukuk içinde mi değerlendirilmelidir? Eğer böyleyse, ömeğin, 14 Nisan 1912 günü New York Proctor's Theatre'da gerçekleşen bir tartışmada Amerikalı sosyalist lider Dartiel De Leon'un New York Başsavcısı Thomas F. Carmody'ye söyledi- ği şu cümle ne anlama gelmektedir: "Biz, kapitaliz- mi bireyselliği yıkmakla suçluyoruz!" De Leon'un suçlaması kaynağını Aydınlanmacılı- ğın en önemli düşünürlerinden olan, özgürlüğü her şeyin üzerinde bir değer olarak gören ve bunu her hukuk sisteminin hedefi olarak değerlendiren Jean- Jacques Rousseau'dan almaktadır. Rousşeau, "Toplum Sözleşmesi"r\de eşitliği özgürlüğün yanı- na koyar ve "özgürlük onsuz var olamaz!" der. Rousseau'ya göre büyük ekonomik eşitsizlikler öz- gürlükle bağdaşmaz. Eşitsizlik ekonomik bağımlılı- ğa yol açar ve toplumda var olduğu sürece insan ya- şayabilmek için kendisini başkalarına satmak zorunda kalır. Varsıl yoksulu kendi çıkarı doğrultusunda sö- mürür, özgürlük yoksul için artık söz konusu değil- dir. Özetle insanın bağımlılığına, sömürüsüne da- yanan ve onun özgürlüğünü yok eden eşitsizlikçi top- lum, içinde güçlü, uzlaşmaz çelişkiler barındırır. ••• Kapitalizmin mülksüzü dışlayan, özgürlüğünü elinden alan, onu bir sömürü nesnesi olarak gören niteliği 200 yıl önce ne idiyse bugün de odur, hiç değişmemiştir. Siyasal liberalizm, salt burjuvazinin sömürdüğü sınıflar üzerindeki egemenliğinin/sömürü özgürlüğünün sınırlarını genişletmek amacıyla ortaya çıkmış bir ideolojidir. Örneğin, liberalizmin önde gelen düşünürlerinden John Stuart Mill, 'özgürlük Üzerine' başlıklı ma- kalesinde bireyin sınırsız düşünce ve tartışma öz- gürlüğünü, toplumda çoğulculuğu savunur; bugün 'mahalle baskısı' olarak tanımlayabileceğimiz 'uyum baskısı'na, 'kitle ve kamuoyu tiranlığı'na karşı çıkar, salt bu noktayla sınırlı olmak üzere 'devlet müda- halesi'ne cevaz verir. Mill'in bu yaklaşımı esas ola- rak egemen sınıfların özgürlüğünü korur niteliktedir. Sınıflı toplumlarda, -ki, sınıflı olmayanı henüz yoktur-, birey hak ve özgürlüklerinin sınırını, ezen sı- nıfla ezilen sınıf arasındaki farkın boyutları belirler. Ezen sınıflarla ezilen sınıflar arasındaki farkı orta- dan kaldırmayı hedefleyen Marksizmse emekçi sı- nıflar adına liberalizme verilmiş bir yanıt ve toplumun geneline sunulrnuş bir özgürleşme seçeneğidir. Tarihsel gelişim içinde liberalizmle Marksizm bir- birlerini kaçınılmaz olarak etkilemişlerdir. Bugün 'sos- yal liberalizm' ya da 'demokratik sosyalizm' gibi kav- ramlardan söz ediliyorsa bu, sözü edilen karşılıklı et- kileşimin sonucudur. Ne var ki sosyal etkilenme ka- pitalizmin temel niteliği olan emeğin sömürülmesi ger- çeğini değiştirmediği gibi liberal etkilenme de sos- yalizmin emekten yana temel niteliğini ortadan kal- dırmaz. • •• Ülkemizde son dönemde ortaya çıkan ve AKP ik- tidarına yakın medyada köşebaşlarını tutan bir grup 'liberal', bir yandan "hâlâ sosyalistiz!" diyerek, bir yandan da 'özgürlük' ve 'demokrasi' kavramla- rını topyekûn burjuvaziye mal ederek, katı dogma- tik bir dille sosyalistlere saldırıyor. Ne var ki bu tür saldırılar sosyalistleri etkilemiyor, etkilemeyecektir. Çünkü onlar 21. yüzyılın demokrasi, özgürlük ve in- san hakları yüzyılı olacağını, bunun da güvencesi- nin kendileri olduğunu biliyorlar. www.denizkavukcuoglukitaplari.blogspot.com dkavukcuoglu@superonline.com BULMACA SEDAT YAŞAY\US SOLDAN SAĞA: 1/ Dogu Kara- -| deniz'dc yeti- ~ şen, turşusu vc salatası yapi- 3 lan bir bitki... 4 Iskambilde bir c kâğıt. 2/ Taş ^ ya da maden ° çıkanlan ycr... 7 O t e l l e r d e , g müşterilerin _ arabalarını y park etmekle görev- li kimse. 3/ 2 Tem- muz 1993'tc Sı- vas'ta yobazlar tara- fından yakılan ve 37 kişiyc mezar olan otelin adı. 4/ Eliaçık, cömert, yiğit... Rüt- besiz asker... Tellür elementinin simgesi. 5/ Yumurta, biber 1 2 3 4 5 6 7 1 2 3 4 5 Y 0 Ğ U IM A 1 T A N • c 1 R £ 1 R N U B U K •A s 1 A R A N •A R 1 K •G •A R A K A M T D A S •Y F R A Y A G A N •R A •A D •13 U A T • K R T zA N T M vc domatesle yapılan birycmek. 6/ lşsiz, ayjak... Utanç duyma. II Halk dilindc ayrana verilen ad... Kırgızlann ünlü destanı. 8/ Bir rcnk... tp cam- bazlarınm dcngeyi sağlamak için kullandıkları uzun sırık. 9/ Konut kapılarında mcnteşe ve ki- lidin takıldığı düşey konumdaki kalın parça...iMe- zar. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ Gümüşhane'nin Şiran ilçesinde bir şelale... "Kakım" da denilen kürk hayvanı. 2/ Bir ay adı... Iskambilde bir kâğıt. 3/ Ufak yeşil yapraklan ye- nilen bir kırbitkisi. 4/ Işık kaynağının 1 saniye- de çevrcsine yaydığı ışık enerjisi... Koca... Bir! cet- vel türü. 5/ tzmir'in bir ilçesi. 6/ "Silkin vc sakin ol dedim — gönlüme" (Y. K. Beyatlı)... Yüz mctrekare tutarında alan ölçüsü birimi. II Bir rcnk... Tarım bitkilerine vc ağaç- lara büyük zarar veren bir böcek. 8/ Aldatma işi, hile... Bir burç adı. 9/ Meyve, sebze, tarhana gi- bi şeyleri kurutmaya yarayan genişçe ve üstü açık balkon... Yaşanılınış olan süre, yaş.