Katalog

SAYFA CUMHURİYET 24 TEMMUZ 2008 PERŞEMBE H A B E R L E R İstanbul, Konya, İzmit, Mersin ve Elazığ'da eşzamanh düzenlenen operasyonda 26 kişi gözaltına alındı Ergenekon'da yeni dalga CHP'DEN ERGENEKON TEPKİSİ 'Hukuk hiç bu kadar zedelenmedV ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - CHP Afyon Milletvekili Halil Ünlütepe, Ergene- kon soruştumıasında gizliliğin ihlal edilnıe- sinc tcpki gösterdi. Türkiyc'de yaşanan "hu- kuk dışılığın" sorumlusunun Adalet Bakanı olduğuna dikkat çcken Ünlütepe, "Bu bir yargılama değil, öç almadır" dedi. TBMM Genel Kurulu'nda Uyuşmazlık Mahkenıesi Yasası'nda değişiklik öngören yasa tasarısının görüşmeleri sırasında söz alan Ünlütepe, Ergenekon soruşturması sü- recini elcştirdi. Ünlütepe "Gizlilik kararı verilmiş, ancak iktidara yakın bir gazete- deki köşe yazan, 'Yetkililerden aldığım bil- giye göre' diycrek, '7. dalga geldi, 8. dalga da gelecek' diyor. Sayın Bakan, o gazete- ciye bilgiyi kim veriyor, savcılarla kiııı konuşuyor, savcılar kime bilgi vcriyor? Bilgiler ya savcılıktan ya da cmniyetten veriliyor. Hukuk, cumhuriyet tarihinde hiç bu kadar zcdelenmedi" diye konuştu. Öte yandan Uyuşmazlık Mahkemesi'nin yapısında düzenleme öngören yasa tasansı Gencl Kururda kabul edilerek yasalaştı. Ya- saya göre Uyuşmazlık Mahkemesi'nin aske- ri yargı dışından gelen üyeleri, Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulıı'nca değil, Yargıtay ve Danıştay'm genel kumllannca doğrudan seçilccek. Cumhurbaşkanı tarafından seçilen askeri yargı kökcnli üyeler ise Askeri Yük- sek ldare Mahkemesi ile Askeri Yargıtay. Genel Kurulıı'nca belirlenecek. ERGENEKON IDDİALARI Denktaş: Beni de katmak istiyorlar LEFKOŞA (AA) - Eski KKTC Cumlıur- başkanı Rauf Denktaş, kendisini Ergenekon soruştıınnasma dahil etme çabalannın "bo- şuna" olduğunu söyledi. Denktaş, Ergenekon sonışturması sürecin- de kendisini operasyonla ilişkilendiren iddia ve yorumları dcğcrlendirdi. Denktaş, "Denktaş'ı da bunun içine koyalım deyin- ce, Ergenekon Denktaş'lı oluyor. Çıkarır- san Denktaş'sız oluyor. İlhan Selçuk'u koydular, İlhan Selçuk'lu oldu. Bu böyle bir şey. Beni dahil etmcyc çalışıyorlarmış. Söyledim, boşuna gayret... Biz f ürkiye âşığıyız, anavatan için çalıştık. Kıbrıs me- selesi de anavatana pahalıya nıal olnıasın diye, anavatanın söytediği doğrultuda yii- rütülmüştür. Bunun ötesinde hiçbir şey bulamazlar" diye konuştu. Emekli Orgene- ral Hurşit Tolon ve Şener Eruygur'la bir teması olmadığını dile getiren Denktaş, "Ama bunlar bizim aziz dostlarıımz. Tür- kiye'nin biitün sivil ve askeri üst kademe- siyle yıllardır temas halindeyim. Kıbrıs'a gelip hizmet etmiş olanlarla kardeş gibi- yiz" dedi. Kuddusi Okkır'ın ölümünü anımsatan Denktaş, operasyonda insan hak- lan açısından düzeltilmesi gereken şeyler ol- duğunu belirterek "Türkiye, Guantana- ıno'yıı bir ınodel olarak ulaıııa/" dedi. DiSK/ İlerici Deri-İş Genel Başkanı KENAN BUDAK'ı Katledilişinin 27.yıldönümünde saygıyla anıyoruz! MEZARI BAŞINDA ANMA: 25 Temmuz 2008 Cuma SAAT: 11.00 SİLİVRİKAPI MEZARLIĞI Yurt Haberleri Servisi - Kon- ya Emniyet Müdürlüğü'ne bağ- lı ckipler tarafından İstanbul, Konya, İzmit, Mersin ve Ela- zığ'da düzenlenen eşzamanh operasyonlarda 26 kişi gözaltına alındı. Konya merkezli operas- yonun Ergenekon sonışturma- sıyla bağlanhlı olduğu öğrenildi. Operasyonda Milli Çözüm der- gisinden yönctici vc yazarlar, ayrıca Mersin'dc Ulusal Ka- nal'ın Akdeniz Temsilcisi Yusuf Buldu da gözaltına alındı. Göz- altına ahnanların "hükümeti yıkmak", "kaos ortamı oluş- turmak", "isyana teşvikle" suç- landıkları ileri sürüldü. Operasyonlann tstanbul aya- ğında, Işçi Partisi (İP) Merkez Karar Kurulu üyesi, eski Ornıan Mülıendisleri Odası Başkanı ve İP milletvekili adayı Prof. • İP Merkez Karar Kurulu üyesi Prof. Geray, Ulusal Kanal'ın Akdeniz Temsilcisi Buldu ve reklam müdürü Gökdemir, Milli Çözüm Dergisi Genel Yayın Yönetmeni Akgül ve yazarı Sungur'un Konya'da sorgulanacağı öğrenildi. Zanlıların "hükümeti yıkmak", "kaos ortamı oluşturmak", "isyana teşvik"le suçlandıkları ileri sürüldü. Uçkun Geray, Ulusal Kanal'ın reklam müdürü Nuran Gök- demir ve Milli Çözüm dergisi yazarı Mevlüt Sungur'un da aralarında bulunduğu 5 kişi gözaltına alındı. Geray'ın Oyak Sitesi'ndeki evinde sabah aıa- ma yapıldı. Aramayı komşula- rının telcfonuyla öğrencrek evi- ne gelen Geray, gözaltına alın- dı. Milli Çözüm dergiskıin Bağ- cılar'daki merkezi de aynı sa- atlerde arandı. Polisin Istin- yc'deki Gazeteciler Sitesi'nde de bazı evlerde arama yaptığı öğrenildi. istanbul'da gözaltına alınan 5 kişinin Konya'da sor- gulanacağı öğrenildi. Mersin'in Silifke ilçesinde dü- zenlenen operasyonda Genıi Mü- lıendisleri Odası Silifke Yürütme Kumlu Başkanı ve eski tP Silifke llçe Başkanı Yusuf Buldu göz- altına alındı. Ulusal Kanal Ak- deniz Temsilcisi olan Buldu'nun evinde ve işyerinde yapılan ara- mada çok sayıda kitap, dergi ve dokümana el konuldu. Opcrasyon kapsamında Milli Çözüm Dergisi Genel Yayın Yönetmeni Ahmet Akgül de Konya'dan gelen bir polis ekibi tarafından Elazığ'da gözaltına alındı. Akgül, sorgu için Konya'ya gönderildi. Operas- yonda Konya'da 13, Kocae- li'de 6, Mersin ve Elazığ'da bi- rer kişinin gözaltına ahndığı be- lirtildi. Mi'rsin'iıı Silifke ilçesinde Ulusal Kanal'ın Akdeniz Temsilcisi Yusuf Buldu (sağda) gözaltına alındı. Ope- rasyonda ayrıca Konya'da 13, Kocaeli'dc 6, lstanbul'da 5 vc Elazığ'da bir kişî gö/.altına alındı. (AA) Vali, emniyetle çelişti Konya Valisi Osınan Ay- dın, opcrasyonun Ergenekon soruştuiTnası kapsamında ger- çekleştirilmediğini, ayn bir ope- rasyon olduğunu söylerken Konya Emniyet Müdürü M. Salih Tuzcu "Bu bir teror ör- gütü operasyonu. Gözaltın- dakilerin Ergenekon bağlan- tısı araştırılıyor" açıklaması- nı yaptı. Tuzcu, gözaltına alınan kişilerin oıtak amaçlannın söz konusu olduğunu söyledi. İP'ten yapılan açıklamada, "Arama vc gözaltı kararlarının 21 Temmuz 2008 günü Adana 8'inci Ağır Ceza Mahkemesi tarafından verildiği, kararın 'Ergenekon soruşturmasında ele geçirilen dokümanlardan eldc edilcn bilgiler' çerçevesinde ahndığı öğrenildi'" denildi. 'Operasyon genişleyecek' Öte yandan geçen günlerde yazdığı yazısında Ergenekon operasyonunun genişleyeceği- ni söyleycn Taraf gazetcsinin Gencl Yayın Yönctmen Yar- dımcısı Yasemin Çongar, "Er- genekon operasyonunu yiiıü- tenlerle konuşunca, ınııhle- ıııcl yedinci dalganın, yargıya, üniversitelere, hatta emniyete uzanabileceğini anhyorsunuz. Dahası, emekli ve muvazzaf subayları da kapsayacak bir sekizinci dalganın da mümkün olduğunu seziyorsunuz" yo- rumunu yapmıştı. 4 yıldır Erdoğan'a sert eleştiriler yönelten 'Milli Çözüm'cüler gözaltında AKP'ye ımıhaJif dergi hedefte MEHMET FARAÇ Ümraniye soruşturmasında ye- ni gözaltılar yaşanırken, Konya merkezli bir operasyonda Milli Görüşçülcrin lıedef alınması dik- kat çekti. Grubun 2004'ten iti- baren yayımladığı Milli Çözüm adlı dergi AKP, Başbakan Er- doğan, Fethıülahçılar ve polis bi- rimlerine sert eleştiriler yöııelt- mesiyle biliniyor. lsrail, AB, ABD karşıtı olan dergi Atatürk- çü kesimlerle Milli Görüş ideo- lojisini aynı çizgide buluştur- mayı hcdefliyor! lşçi Partili Prof. Uçkun Ge- ray'ın dün Ümraniye soruştur- ması kapsamında gözaltına ahn- dığı saatlerde Konya polisinin 4 kcntte eşzamanh düzenlediği bir operasyon heyecan yarattı. Polis, Milli Çözüm adlı derginin çev- resinde toplananlara yönelik ope- rasyonun Ergenekon soruştur- masının dışında olduğunu öne sürdü. Oysa Erbakan yanlısı, ta- rikat karşıtı ve Atatürk'e yöne- lik ılımlı çizgisiyle dikkat çeken derginin yayın politikası ve ınu- halif dunışu akla çeşitli sorular gctirdi. Derginin İstanbul Bağcılar'daki bürosu basıldı, "AKP İntihara Gidiyor" adlı bir kitabı da bulunan Ge- nel Yayın Yönetmeni Ahmet Akgül ve bazı yazarları Elazığ'da göz- altına alındı. 1995'teRe- fah Partisi'nden millet- vekili adayı olan Akgül, Ulusal Kanal'da Rama- zan programlan yapıyordu. Peki Ümraniye soruşturması bir yandan iktidar muhalifletinin susturulması olarak nitelenirken, AKP karşıtı Milli Çözüm niye hedef alındı? Derginin çeşitli sayılanndaki dosyalann başlık- ları önemli ipuçlan vcriyor: "AKP'nin tahribatı ve Bi- zanslaştırma tatbikatı", "AB ülkeye ihanet, millete haka- rettir", "TSEV hıyaneti ve Av- rasya seçeneği", "Atatürk'ten utanın", "tnsanlık yanıyor, Er- bakan'ı arıyor", "BOP eşbaş- kanlığı lsrail uşaklığıdır" "Bü- yükanıt Paşa'dan ve kurmay Genel Yayın Yö- netmeni Akgül. kadrosundan niye go- cunuyorlar", "Adnan hocanın bilgiçlik bu- dalahğı", "DTP'nin arsızlığı AKP'nin ayarsızlığı" vc "AB'nin İslaııı düş- manlığı AKP'nin şak- şakçıhğı". Dergidc Fet- hullah Gülen için de, "Beklenen mesih mi Papalık misyoncri mi" diye söz edilmişti. 2004'te yayımlanmaya başla- yan derginin muhalif duruşunu gönnek için Ocak 2004 tarihli ilk sayısmdaki "AKP'nin perde ar- kası" başlıkJı dosyaya bakmak gerekiyor. Aralık 2006 tarihli sa- yısında derginin sahibi Mehmet Deniz inızasıyla yayımlanan "AKP, RTE ve onun arkasın- daki artık bilinen güçler" baş- lıklı şu yazı da Milli Çözüm'ün nedeıı hcclef ahndığını anlatma- ya yetiyor: "Şemdinli'de TSK'yi karalamak ve halkla karşı kar- şıya getirmek istemişler, ordu mensuplarını sabotajcı, zalim. görüntüsü ile özdeşleştirip te- rörü meşrulaştırmaya çalış- mışlardır. Danıştay'a başörtü- sü kararıııdan ötürü sindirınc yöntemi kullanarak saldın dü- zenlenmiştir. RTE ve AKP'li bir Belediye Başkanı'mn des- teklediği emekli bir albay MİT müsteşarı yapılmak istenmiş, AKP'nin iç lıesaplaşması ör- tülmek istenmiştir. Atabeyler Grubu baskını ise Başbakan'ı ve onun kara kulusıı Zapsu'yu M. Ali Erbil üzerinden kur- tarmayı anıaçlamıştır." Dergi Saadet Partisi içindeki gruplara yönelik "gizli çıbanlar" başlıklı eleştirileri de gündeme getirdi. Derginin Atatürkçülerle Milli Göriişçüleri aynı çizgiye ge- tinne gibi bir çabası ise hem son sayısındaki "Atatürkçülük ve Milli Görüş" başlıklı bir ya- zıda hem dc şu şiirde dile gcti- rildi: "Mustafa ile Kemal'i, ya- zık, ayn sandılar, Bir aynanın önü ardı; keşke anlasaydılar, Hak: hayır ve şer Ondandır; şirk koşup aldandılar, Rah- man'a ram olanları, şey (an gütmez sultanım!" PERŞEMBE ORHAN BURSALI Üniversitelere Hakaret Beklenen oldu; YÖK denen oluşum, üniversitelerde yapılan "eğilim yoWamas/"nda akademianın tercihle- rinden önemli bir kısmını ayakları altına aldı, oylan pas- pas gibi çiğnedi, 3'er kişilik yeni aday listesini Çanka- ya'ya gönderdi. YÖK Genel Kurulu'nda listenin "gizli oy" ile hazırlandığı gibi şekli bir bilgi yayıldı. Bu özünde büyük bir palavra. YÖK Genel Kurulu'nda çoğunluk iktidarın denetimi altında. "Iktidarın Adam- lan" milim şaşmazlar! YÖK Başkanı da iktidar tarafından YÖK'ü ve üniversiteleri özellikle de AKP'leştirmek üze- re o koltuğa oturtulmuş bir kişi! Siyasal görevini büyük bir liyakatla yerine getiriyor! Çankaya ve iktidarın eğilimleri dpğrultusunda ha- zırlanan "gizli oy"\u liste ile, başta İTÜ olmak üzere pek çok üniversitede AKP yanlısı değişim gerçekleşecektir. YÖK'ün ODTÜ, Boğaziçi, Ankara gibi önde gelen üniversitelerde sıralamaya dokunmadığı, ancak İTÜ'de en çok oyu alan Faruk Karadoğan'ı üçüncü sıraya yer- leştirdiği, yerine ise iktidarın adamı görüntüsüyle İTÜ seçimlerine katılan, kafileler halinde öğretim üyeleri- ni yemeklere çıkarttığı bilinen bir profesörü koyduğu görülüyor. AKP bu adaya çok daha önceden yürü ya kulum demiş anlaşılan! Boğaziçi'ndeki sıralamayla oynamadılar, çünkü şimdiki Rektöriçenin (Prof. Ayşe Soysal) en çok oyu alamadığı için rektör olmayacağını açıklarnası etkili ol- muş olabilir. Çankaya buna rağmen Soysal'ı atar mı, o da kabul eder mi, göreceğiz. Böylece şimdilik büyük üniversiteler arasında gö- rünen ilk büyük siyasal darbe İTÜ'ye indirilmiş oluyor! ••• Rektör atamalan süreci büyük bir hukuki şaklabanlığı andırıyor! Akademiayı oluşturanlar da bu zırvalık sürecinin kuk- lalan veya figüranları gibi. Akademisyenlerin bence onurunu, kişiliğini zedeleyen bir yönü yok mu bu seçimlerin? Akademiayı ve adayları, aylar süren büyük bir se- çim kampanyasının içine sok... Emek harcat, oy kul- landırt... neden? Tepede iki zırva süreci başlatmak için! Önce YÖK denen oluşum senin tercihlerini altüst et- sin, yeni bir sıralama yapsın. Ardından Çankaya gönlüne göre bir kişiyi atasın! Yukandaki oyuna alet edilen on binlerce öğretim üye- si! Yıllardır süren bence bu hukuki rezalete bizzat aka- demianın kendisi son verebilir! Boykot ederek! Büyük bir boykot kampanyası ör- gütleyerek! Bu kampanyaya öğrencileri de katarak, ge- niş kitleleri de yanlanna çekerek oluşturacakları büyük bir baskı atmosferi, bu komediye bir son verebilir ve akademia ciddi bir demokratik ve toplumsal kişilik ka- zanabilir. Ancak akademia ne istediğini biliyor mu, bundan emin değilim! Akademi dünyası, önce kendi arasında, sağcı-dinci-solcu vb. gibi aynmlara son verebilmeli, aka- demiada geçerli bilimsel kriterlere, etik anlayışa, liya- kata dayalı ilkeler üzerinde bir birlik sağlamalı... Yoksa, siyasetin oyuncağı olmaktan asla kurtula- mayacaklar... Rektörler neye göre seçiliyor, hangi liyakat aranıyor, bilimselliğin neleri dikkate alınıyor, hangi yöneticilik sr- demlerine üniversite teslim ediliyor? Bunlann hiçbiri yok! Atamalartamamen keyfidir, si- yasidir... Bu seçim yöntemi siyaset madrabazlanna ve onlann oyuncaklarına yakışabilir, ancak üniversiteye, aka- demiaya hiç mi hiç yakışmaz! ••• Bu atamalar, oynamalar, akademianın oylannı ve eği- limlerini hiçe saymalar, demokratik mi oldu? De- mokrasinin büyük zaferini mi kutluyoruz? AKP iktidan öncesinde ve iktidannın ilk zamanlannda, bir dizi yazar çizer "aydın" takımı ortalıkta kol geziyordu, YÖK'e veryansın ediyorlardı, rektör seçimlerinin ne ka- dar adaletsiz ve demokrasi karşıtı olduğunu yazıp çi- ziyorlardı.. Sakallı sakalsız profesör unvanlı-unvansız bu oyun- cular bugün suspus! Bir de utanmadan "kanaat ön- deıiiğr yapıyorlar sözde! Şimdi hepsi için anlaşılan YÖK iyi, atamalar fevkalade uygun, herşey tam demokratik! Bir kısım Türk aydınında anlaşılan çatlayacak ar- damarı yokmuş veya kalmamış! Acaba aynada kendi yüzlerine bakınca ne düşü- nüyorlardır? Akademia siyasetin oyuncağı olmamalı, yazgısını ele almalı! (Yarınki Cumhuriyet Bilim ve Teknoloji'nin Gün- dem'inde konu sürüyor.) Not: Geçen yıl Temmuz ayında Eskişehir Osman- gazi Üniversitesi'ndeki seçimlerde Prof. Gaye Uslu- er en çok oyu almış, Çankaya ise ikinci sıradaki ada- yı rektör olarak atamıştı. Gönderdiği mesajdaki güç- lü sesine kulak verelim: "Üniversitelerde pek çok adayın seçim sloganlan 'oy önemli değil, ben Ankara'da güçlüyüm'fe başlıyorve bitiyordu. Adaylann birçoğu YÖK ve Cumhurbaşkan- lığı'nda kulisleryaptılar. Bunları üzülerek, canım acı- yarak izledim. Aydın bir Türk kadını ve vatandaş ola- rak ülkemde liyakata önem verilmesini istiyorum. Ço- cuklarım adıma geleceğimize inanmak istiyorum. Muhtar seçimleri kadar önemi olmayan rektör seçim- leri, değersiz konuma getirilen öğretim üyelerinin se- çim haklanna saygısızlığa isyan ediyonım. Onlaroylanna sahip çıkmalıdır." [email protected] 'Sadece yasalann güvencesi altındayız' Ergenekon soruşturmasında tutuklanan emekli Orgeneral Eruygur, 'fişleme' iddialannın doğru olmadığını açıkladı. Tolon ise 'Biz alnımız açık bekliyoruz... Karalama kampanyalanyla kınlan onurumuzu kim koruyacak diye merak ediyoruz' dedi İstanbul Haber Servisi - Ergenekon sorıış- tunnası kapsamında tutuklu bulunan emekli Orgeneral Şener Eruygur, Hürriyet gazetesi ya- zan Ahmet Hakan'ın "Fişlenmişim" yazısına tcpki göstererek, Hakan'a gönderdiği mektubunda iddialan yalanladı. Enıygur, mektubunda 1998 yılından itibaren gazetecileri fışlettiğine yönelik iddialann gerçeği yansıtınadığını, kcndisinin Jandamıa Genel Komutanlığfndaki görevinin 2002'de başlamasının da bu iddialan çürüten en önemli kanıt olduğunu vurguladı. Emekli orge- neral Hurşit Tolon da Hakan'a gönderdiği me- sajda, adalcle duyduğu güveni vurguladı. Eıuygıu', avukatı Aytekin Erol aracılığıyla yol- ladığı mektupta şu ifadelere yer verdi: "Sayın Ahmet Hakan. Bir gazetede, yapılan aramalar sırasında 1998-2004 yılları arasın- da benim bazı basın mensuplanm flşleftiğime dair belge bulunduğunu öne süren maksatlı, in- salsı/ ve suçlayıcı bir ha- ber yayınlanmıştır. Be- nim Jandarma Genel Ko- mutanhğı'ııdaki görevim 2002-2004 döncmini kap- sar. Dolayısıyla 1998'den başlayan bir fışlemeyi be- nim yapmam ya da yap- tırmam iiilen mümkün de- ğildir. Çünkü ben jandarma subayı değilim. Sadece bu gerçek bile öne sürüien suçlama- ııııı mesnetsizliğini göstermektedir. Jandarma Genel Komutanlığı'nda çahşmadığım dö- nemde benim böyle bir belge hazırlatmam mümkün olamaz. Ayrıca Jandarma Genel Ko- mutam'nın 'Şunu fişleyin, şunıı fişlemcyin' di- ERUYGUR ye bir çalışma içine girmesi işin doğal alaşına da uygun değildir. İddia edildiği gi- bi benim Harbiye Ordu- evi'nde bir ofisim de yok- tur. Sorgulanmam sıra- sında ilgililcre söylediğim gibi, benim Ergenekon de- nilen bir örgütle uzaktan yakından bir ilgim yokiur. Bu gerçek er ya da geç or- taya çıkacaktır. Bu konuda yargıya güveni- yorum. Benim inançli bir Atatürkçü yurttaş olarak Atatürkçü düşüncenin yaygınlaştırıl- ması için yaptığım yasal çalışmalar dışında bir faaliyetim olmamıştır. Buna biitün arkadaş- lanm tanıklık edcbilirler. Gizli amaçlannı üze- rimden gerçckleştirmeye çalışanları, hak- TOLON kımda yürüttükleri karalama kampanyasına son vererek insaflı, vicdanlı ve yasalara say- gılı olmaya çağırıyorum" Tolon'un ise hukuka güvendiğine vurgu yap- tığı mesajı şöyle: "Biz içeride huzurlu, onurlu ve alnımız açık olarak yüce Türk adaletinin tecellisini bekli- yoruz. Ya dışarıdaki bazıları? Onlar ne du- rumda acaba? Yanlı basın ve bilinen temsil- cileri tarafından boynumuza 'bombacı', 'sui- kastçı', 'darbeci' yaftaları takılmak isten- mektedir. Bu çamurlar, bu haksız ve mesnetsiz karalama kampanyalanyla kınlan onuru- muzu, aile şerefimizi ve haysiyetimizi kim ko- ruyacak diye merak ediyoruz. Sadece ve sa- dece yasalarımızın güvencesi altında olduğu- muzu düşünüyoruz. Eğcr isterlerse acınacak halde olanlara buradan destek verebiliriz."