Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHÜRİYET 24 TEMMUZ 2008 PERŞEMBE
OLAYLAR VE GORUŞLER
EVET / HAYIR
OKTAY AKBAL
Gel de Milletimin Oyuna Giiven!
Çimenlere uzanmış bekli-
yorduk! Az önce "hayır" oyu-
muzu vermiştik. Sayılsın gö-
relim, bizim mahalle halkı
evet mi demiş hayır mı?
Turgut Kazan'dı yanım-
daki... Umutlu muyduk? Ben
ne diyeceğimi bilemiyordum!
Burası Ataköy, insanları okur
yazar, pek çok üniversite bi-
tirmişi var, öğretmenler, avu-
katlar, profesörler... Kenan
Evren Paşa'nın cumhur-
başkanlığı ile yeni anayasa-
nın oylanmasıydı. 12 Eylül
karanlığından ya çıkılacaktı,
ya da sürüp gidecekti her
şey...
• • •
Bir süre önce bir yazı yaz-
mıştım. Yeni anayasa tasla-
ğına "hayır" oyu verilsin diye
okurlarımı uyarmıştım. Baş-
kaları da yazmışlardı "evet"
demek bir çıkmazın sürüp
gitmesi, beterin beteri bir
durumun yaşatılması ola-
caktırdiye...
Turgut'la bekledik... Der-
ken bir tanıdık koşup geldi.
Oylar sayılmış, bizim san-
dıkta "hayır" oyu üç beş ta-
neymiş, geri kalan hep "evet
evet evet"..
Ataköy'de böyle ise, geri
kalan yerlerde bundan baş-
ka bir sonuç olabilir miydi?
Ertesi gün gerçek ortaya
çıktı! Türkiye halkının yüzde
91.7'si Evren Paşa'nın cum-
hurbaşkanlığına ve yeni ana-
yasaya "evet" diye onayla-
mıştı... "Hayır" diyenleryüz-
de 2 idi!..
• ••
Kısa bir süre sonra sıkıyö-
netim mahkemesine çağrıl-
dım. Yürürlükteki yasaya gö-
re büyük suç işlemişim!
Okurlarıma "hayır" oyu verin
dediğim için!.. Üç ay hapis-
le cezalandırıldım. Gidip Sağ-
malcılar'da üç ay akşam gi-
rip sabah çıkarak doksan
gecemi bir hücrede geçir-
dim... Şu günlerde yıkılaca-
ğı söylenen Bayrampaşa Ce-
zaevi'ne benim kadar girip
çıkan var mıdır bilmem? Sa-
bah yedide çık, akşam ye-
dide gel! O günlerde sevgili
Ali Sirmen'in yaptığı şakaları
unutamam! Ali'nin ve Or-
han Apaydın'la Dr. Erdal
Atabek'in üç yılı bulan ha-
pislikleri yanında gülünç bir
şeydi benimki!..
•••
Ne zaman Başbakan Tay-
yip Bey "Biz yüzde kırk altı oy
aldık milletimizden, var mı
ötesi?" diye böbürlendiğin-
de, Evren Paşa'nın aynı mil-
letten yüzde 91.7 oy alarak
cumhurbaşkanı seçildiğini
anımsat isterim! Milletimiz
o gün yüzde 91.7'le seç-
miş, sonra da yıllarca yakınıp
durmuş: "Elim kırılsaydı da
'evet' demeseydim. O ana-
yasayı onaylamasaydım di-
ye!"
Milletimizin davranışlarına
güvenmek olmaz! Bir bakar-
sın Ecevit'i yüzde kırk üçle
göklere çıkarır, bir bakarsın
Ozal'ı çoğunlukla seçer, bir
bakarsın akla hayale sığmaz
birimamı, birfutbolcuyu, ba-
şa getirmeye kalkışır! Sonra
da başını yumruklar, "ben
ne yaptım?" diye!..
* • •
Şu işe bakın, 81 Anayasa-
sı'na karşı çıkıp mahkeme-
lerde hesap verenler, hapis-
hanelerde yatanlar şimdi
"dokunmayın anayasamıza"
diyorlar. Beterin beteri vardır!
Kenan Paşa'ya yüzde 91.7
destek veren halkımız Tayyip
Bey'e yüzde kırk altı ver-
mişse bunda şaşacak ne
var? Gel de Aziz Nesin'in
"Türk milletinin yüzde ellisi
gerizekâlı" dediğini anımsa-
mayın! Sonra o yüzde elliyi
de az mı bulmuştu!..
85. Yıldönümünde Lozan...
Alev CO
D
Lozan'da elde edilen kazanımlar teker teker elimizden ahnıyor. Büyük
enıeklerle gerçeklcştirilen fabrikalar, limanlar, bankalar, sanayi
kuruluşları, teker teker elden çıkarılıyor. Türkiye 85 yılın en büyük
borçlanmasıyla karşı karşıya bulunuyor.Lozan'dan 85 yıl sonraki
Türkiye'dc, günümüzde büyük bir savaş yaşamyor. Aslında savaş Sevr
yandaşlarıyla Lozan yanlıları arasında gcrçekleşiyor.
Alev COŞKUN
ün II. Meşruti-
yet'in 100. yıl-
dönümüydü,
bugün Lozan
Anlaşması'nın imza altı-
na alınmasının 85. yıldö-
nümüdür. Bu tarihler
Türk'ün uluslaşma tari-
hinin iki önemli günü-
diir. Lozan, son derece
önemlidir, çünkü Türkiye
Cumhuriyeti'nin uluslar-
arası bir aıılaşma ilc kabul
edilişidir.
Lozan aslında Anadolu
coğrafyasmdan Türkleri
söküp atmak isteyen güç-
lerin ve bu girişimleri
ııluslararası bir belgeyc
bağlayan, Sevr Antlaş-
ması'nın yırtıhp atılma-
sının yıldönümüdür.
Lozan'ı iyi anlayabil-
mek için Sevr'i anımsa-
mak gerekir. Kısaca özet-
leyelim, Sevr'de ne iste-
niyordu?
• Sevr Antlaşması'na
görc Türkler Trakya, ls-
tanbul, Ege Bölgesi, Mar-
mara Bölgesi ve Doğu
Anadolu'dan sürülüp atı-
lıyordu; böylece Türklerin
Konya, Ankara, Çankırı
gibi illerin içinde bulun-
duğu bölgcde, denize çı-
kışı olmayan ufak bir
köylü devleti olarak kal-
ması isteniyordu. Kuşku-
suz bir süre sonra da ta-
mamen bitirilmesi plan-
lanmıştı.
• Sevr Antlaşması ile
Türklerin bin yıldır vata-
nı olan bu topraklar elle-
rinden ahnıyor, Yunanlı-
lara, Fransızlara, tngiliz-
lere, ltalyanlara ve Er-
menilere bölge bölge da-
ğıtılıyordu.
Ama Türkler, tarihleri-
nin en büyük imtihanla-
rından birisini Ata-
türk'ün önderliğinde bü-
tün dünya önünde veri-
yordu. Bu mücadclc sa-
dece o dönemin cn büyük
dcvletlerine karşı değil,
aynı zamanda kendi pa-
dişahına ve içcrdeki sa-
tılmış işbirlikçilerine kar-
şı da veriyordu.
Bu ceheımemi andıran
bir ölüm kalım mücade-
lesiydi. Atcş ve ihanet
yaşanıyordu. Büyük şair
Nâzım Hikmet'in dcdiği
gibi:
"Yaralıydı, yorgundu,
fakirdi nıillet,
En a/.ılı düvellerle
(devletlerle) dövüşü-
yordu.
Fakat dövüşüyordu.
Kölc olmamak için iki
kat,
iki kat soyulmamak
için..."
Ulusun 30 Ekim
1918'de Mondros Ateş-
kesi ile başlayan kötü
yazgısı tersinc döndü, 9
Eylül 1922'de zaferle so-
nuçlanan Atatürk'ün ön-
derliğindeki antiempcr-
yalist savaşla değişti.
BİR AVRUPA ÜNİVERSİTESİNDEN
SIRA DIŞI ÖĞRENCİ HARÇLARI
DEVLET VAKFI GÜVENCESİYLE!!!
*
Ama bu yetmczdi; askeri
alanda kazanılan başarı-
nın Lozan'da diplomasi
zaferi ile taçlandınlması
gerekiyordu.
Lozan görüşmeleri 20
Kasım 1922 günü başla-
yacaktı.
Her zaman olduğu gibi,
o günün süper güçleri,
çelişki yaratmak için Lo-
zan Konferansı'na Istan-
bul ve Ankara hükümet-
lerini birlikte davet et-
mişlerdi.
Osmanlı Sadrazamı
Tevfik Paşa, nıilli müca-
delede yayımlanan idam
kararlarını, şeyhülislam
fetvalannı, hilafet ordusu
girişimlerini unutup, san-
ki Babıâli ile Ankara ara-
sında hiçbir çelişki yok-
muş gibi Ankara'ya tel-
graf çekerek "Osmanlı
devlet ve milletinin lıa-
şına daha büyük zarar-
lar gelmemesi için" Lo-
zan Banş Konferansı'nda
birlikte hareket etmeyi
önerdi. Utanmazlığın bu
kadarı da olamazdı...
Mustafa Kernal, sadra-
zama "Türkiye devleti,
yalnız TBMM tarafın-
dan (eııısil olunur" diye
yanıt vcrdi.
Osmanlı sadrazamının
başvurusu 30 Ekim 1922
günü TBMM oturumunda
okunduğunda tepkilerle
karşılandı. Bu bunahm-
dan önemli bir sonuç al-
mayı Atatürk sağ-
ladı ve 1 Kasım
1922'de TBMM
kararıyla Osmanlı
saltanatı kaldınldı.
lştc Lozan gö-
rüşmeleri bu çok
önemli gelişme ile
başlamiştır. Lo-
zan'da bütün dün-
İNGİLİZCE DILINDE ve ULUSLARARASI STANDARTLARDA GLOBAL ÜNİVERSİTE EĞİTİMİ
W
DİPLOMASIYLA DÜNYANIN HER YERİNDE İŞE GİRME KABİLİYETİ OLAN İŞ VE KARİYER DOSTU GİRİŞİMCİ ÜNİVERSİTE
3600 $ = sadece 4500 YTL
ı Hazırlıh Okulu>
İşletm
4000 $ =
ltım(S6z-1)<lklyıHık
.JslveProgr.(Say-1)(ik
yulık)>
mi (EA4) (îki yılttk)
İ000 YTL
Işletme (EA*)>
^BHgisayar;y*Enformasyon Slstemtert($ay-2)». Utu«tıın«nası iltfkit«r <EA«
Gazeteçlllk (Söz-2)> Radyo-TV-Slnema (Söz-2)>
Görset İlettşim Tas; <ÖWI yetennK »mav«yaPnn.aktad^) tngilizce Öğretıronltğ» (OH)*
Türk Dili ve Edebiyatı (Söz-2) Oastronomi (S6z-1)>
ans(EA-2)>
nu Vöhetiml (6A-2)
kla İllşkHer ve Rekiamalık (Söz«2)fi>
fh(SÖ2)Ö*2)
İşletmeci»9l(EA-1)>
i l E i
4500 $ = SÎ 5625 YTL
Elektronik ve Haberleşme Mühendisliği (Say-2)> Yaztlım Mühendisliği (Say-2)>
1
'ı V i ,' ••;•• h'j • ' "
: ı
. '
isayar MütamdteHğ» (Say.2)
Uluslararası İşbirlikleri, Üyelikler ve Akreditasyonlar
Warwick Üniversiteşi, lngiltere> Marshall Üniversitesi, ABD> Queen Mary Londra Üniversitesi, lngiltere> Liverpool John Moores Üniversitesi,
ingiltere> Coventry Üniversitesi, ingiltere> Rouen School of Management, Fransa> OTA Hochschule, Almanya> CAH Dronten Üniversitesi,
Hollanda> Limkokwing Üniversitesi, Malezya.
Türkiye Yüksek Öğretim Kurumu (YÖK)> KKTC Yükseköğretim Planlama, Denetleme, Akreditasyon ve Koordinasyon Kurulu
(YÖDAK)>European Council for Business Education (ECBE)>Council of International Schools (CIS)>World Association of Universities
and Colleges (WAUC)>lnternational Association of Universities (IAU)>Federation of the Universities of the Islamic World (FUIW)>Global
Compact - UNDP>Principles of Responsible Management Education(PRME)>American Council on Education (ACE)> Academic
Cooperation Association (ACA).
OSS PUANLARI BAŞARI ORANINA GORE BAŞARI BURSLARI, SPORCU BURSU, TC UYRUKLU OGRETMEN, POLIS VE
kŞKER ÇOCUGU ÖĞRENCİLERE %20 BURS, TARIM BİLİMLERİ VE TEKNOLOJİLERI FAKÜLTESİNE YERLEŞTİRİLECEK TÜM
ÖĞRENCİLERE %50 TEŞVİK BURSU VERİLMEKTEDİR
usunda
iptomave
tüsiarara*ı
çokküttürlü
)leri, sosyal
lofnantn
*~ Akdenî* IkJimi, »«kfft Ve g
tor ve.eğt«nçJnin,yö
TEMStLCİLİKLERİMİZ Adana 0322 453 6424 Ankara 0312 430 9015-16,0312 425 9353 Antalya 0242 243 5306 Bursn 0224 240 2085 Izmlr 0232 484 0532 Samsun 0302 234 3632 K»ysori 0352 233 6086
LEFKE AVRUPA ÜNİVERSİTESİ Gemikonağı-lelko. KKTC Mersln 10 TÜRKİYE Tel; 0392 660 2000 (2119) Faksı: 0392 727 7SZ8 reelorat8@leta.6du.tr www.lefke.edu.tr
TÜRKİYE ÖĞRENCİ KOORDİNASYONU ve KARİYER MERKEZİ Istlklsl Caddesl No: 112 B Kat: 3 Beyoğlu / Istanbul Tel: 0212 249 6426 (Pbx) Faks: 0212 249 6416 info@laulstanbul.org
İLETİŞİM MERKEZİ Gemikonağı-Lefke. KKTC Mersin 10 TÜRKİYE Tel: 0392 660 2000 (2029) Faks: 0392 727 7528 GSM No: 0533 834 1244 lletisinı@lefke.edu.tr
YAŞAMBOYU ÖÖRENME MERKEZİ Vakıflar Iş Hanı 1 Lefkoşa / KKTC Mersin 10 TÜRKİYE Tel: 0392 229 0380(4 Hat) lauybom@lefke.edu.tr
* Dolar bazında eğitim harçları mezuniyet sonuna kadar geçerlidir. (Yukanda YTL karşılığı dolar, 1.25 kurundan ömeklemo yapılmıştır)
* Özel yetenek sınavı ile girilen bölümler için ÖSS-1 de 145 barajını aşmak yeterlidir.
yaya "Biz artık
yepyeni çağdaş
bir devletiz" me-
sajı verilmiştir.
Lozan'a giden
heyetin başkanh-
ğma, Ulusal Sa-
vaş'ın Batı Cep-
hesi Komutanı Is-
met lnönü geti-
rildi ve TBMM,
Lozan'a giden hc-
yete verdiği tali-
matta:
- Sınır ve top-
rak konusunun ke-
sin çözümünü,
Türk topraklannda
bir Emıeni devle-
ti kuruluşunun
reddedilmesini,
- Türk Boğazla-
rı'nın yabancı as-
kerlerden temizle-
nerek tamamen
Türklerin deneti-
mine bırakılması-
nı;
- Kapitülasyon-
ların reddedilme-
sini,
- Azınlık soru-
nunun mübadele
(karşılıklı göç) ile
çözümlenmesini,
- Türk yargısı-
nın tam olarak ge-
çerliliğinin sağ-
lanmasını istedi.
Asıl konu
ckononıi
Lozan Konfe-
ransı'nda temel
tartışma, ekono-
mik konularda yo-
ğunlaştı. Batı dün-
yası kapitülasyon-
ların sürdürülme-
sini istiyordu.
K o n f e r a n s t a
müthiş bir dayat-
ma vardı, ancak
bu dayatmalan ka-
bul etmeyen lnönü
ve Türk delegas-
yonu, Lozan gö-
rüşmelerini terk
etti (14 Ocak
1923). Daha sonra
tekrar toplanan konfe-
ransta Batı devletlcri Türk
talcplcrini kabul etmek
zorunda kaldı.
Lozan'ın özü şudur
1- Lozan ilk antiem-
peryalist savaşı yapan
Türklerin varlığını tartış-
masız kabul eden ıılus-
lararası bir belgcdir.
2- Anadolu'yu bölen
Sevr Antlaşması yırtıhp
atılmıştır.
3- Lozan, kapitülas-
yonları kaldıımış ve ba-
ğımsız Türkiye Cumhu-
riyeti'nin varlığını kabul
etmiştir.
4- Çağdaş Türkiye
Cumhuriyeti'nin kurulu-
şunun kale kapısıdır.
Günümüz Türkiyesi
Günümüzde Lozan'da
elde edilen kazanımlar
teker teker elimizden ah-
nıyor. Büyük emeklerle
gerçekleştirilen fabrika-
lar, limanlar, bankalar,
sanayi kuruluşları, teker
teker elden çıkarılıyor,
babalar gibi satıhyor.
Adeta kapitülasyonlar
teker teker bizden geriye
ahnıyor.
Türkiye 85 yılın en bü-
yük borçlanmasıyla karşı
karşıya bulunuyor.
Lozan'dan 85 yıl son-
raki Türkiye'de, günü-
müzde iç politikada bü-
yük bir savaş yaşamyor.
Aslında savaş Scvr yan-
daşlarıyla Lozan yanlıla-
rı arasında gerçekleşiyor.
Çok hukuklu toplum is-
teyenler var, Lozan An-
tlaşması'nın yarattığı
"ulus hiliııciııiıı" töıpü-
lenmesini, hatta ortadan
kaldırılmasını isteyenler
var. Ulus bilinci yok edi-
lip ümmet toplumuna dö-
nüşüm isteniyor. Bölü-
cüler, Osmanhcılar, üm-
metçiler, dönekler, liboş-
lar, şeriatçılar bir olmuş-
lar, Lozan'ı değil Sevr'i
taçlandınyorlar.
Türkiye Cumhuriye-
ti'nin, anayasanın iki üç
maddesinde belirtilen te-
mel kuruluş ilkelerine
karşı çıkılıyor. Bu ilkelc-
re tam karşıt yayınlar ya-
pılıyor, konuşmalar ya-
pılıyor.
Kendi kurtarıcısıyla ve
kendi varhğının temcl ta-
şı olan uluslaşma süre-
ciyle 85 yıl sonra hesap-
laşmak amacıyla karşıt
çalışmalar yapan hare-
ketlcre, dünyanın her-
hangi bir ülkesindc rast-
lamak çok güçtür.
Lozan'ı tanımlayan bir-
çok yapıt, birçok yazar
vardır.
Türk Ulusal Savaşı'na
iyi gözle bakmayan İngi-
liz tarihçi Arnold Toyn-
bee, sonunda gerçekleri
kabul etmek zorunda kal-
mıştır. Lozan'ı şöyle an-
latıyor:
"... (Lozan'da)... dün-
ya, tarihte eşi olmayan
bir olayla karşılaşmıştır.
Venilıniş. parçalanmış
bir ulusun, bu harabe
içinden ayağa kalknıası
ve dünyanın en büyük
ııluslurı ile tam cşi( ko-
sullar içinde karşı kar-
şıya gelmesi ve büyük
savaşın galiplerini di/.e
getirerek her istediğini
kabul ettirmesi..."
lşte, ulusal savaşa kar-
şı olan Toynbee bile bu-
nu kabul ediyor, ama bi-
zim satılmışlar hâlâ Lo-
zan'a saldınyor.
Yazınıızı Atatürk'ün
Nutuk'taki bu konu ile il-
gili yargısıyla bitirclim:
"Bu aıılaşma. Türk
ulusuna yüzyıllardan
beri hazırlanmış ve Sevr
Antlaşması ile taınam-
landığı sanılmış büyük
bir suikastın önlenmc-
sini bildiren belgedir."
Çağdaş Türkiye Cum-
huriyeti'ni kimse yıka-
mayacaktır.
Laik, çağdaş ve aydın-
lık Türkiye Cumhuriyeti
sonsuza dek yaşayacak-
tır..
PENCERE
Dağlarca'ya SelamL.
Fazıl Hüsnü Dağlarca Acıbadem Hastarıe-
si'nde yatıyor; işittiğime göre Kadıköy Belediye
Başkanı Selami Öztürk her sabah şaire uğru-
yormuş...
Kutlarım Öztürk'ü...
Çünkü Fazıl Hüsnü paha biçilmez değerlerimizin
şairi...
Ve Dağlarca elini attığı her şeyi şiirleştiren ola-
ğanüstü bir şair...
Türkçemizin bayrağı...
•
Türkiye çok sıkıntılı, gerilimli, tehlikeli günler ya-
şıyor; 1919'daki olumsuz miras sanki bugüne yan-
sıtılmış...
Kimi zaman umutsuzlanıyoruz...
Kendi kendimize soruyoruz:
- Atatürk Türkiyesi elden gidiyor, ne yapmalı?..
Dağlarca'nın hastanede yattığını duyunca ki-
taplarına başvurdum, içimdeki umutsuzluğu şii-
rin güzelliği silebilir miydi?..
"Çocuk ve Allah"\ elime aldım önce...
Bir şiir okudum..
Bir daha..
Bir daha..
Okudukça büyüleniyordum...
Sayfa 26..
Şiirle alışverişi olanların ezbere bildiği "Çocuklar
Korkunç Allahım"\ gelin bir kez daha birlikte oku-
yalım:
"Çocuklar korkunç, Allahım,
Elleri, yüzleri, saçları.
Uyurlar bütün gece
Yok sana ihtiyaçları
Çocuklar korkunç, Allahım,
Bebek yaparlar haçları
Aşina değiller hatıramıza
Severken aynı ağaçları."
•
Gece bastırmıştı..
Ben Dağlarca'yı okumayı sürdürüyordum...
Çocuklardan büyüklere, büyüklerden Türki-
ye'ye, Türkiye'den Atatürk'e, Atatürk'ten Ulusal
Kurtuluş Savaşı'na ve Cumhuriyet devrimine, dün-
yaya, evrene, hayata, tarihe, ölüme, geçmişe, ge-
leceğe ne varsa tümünü şiirleştirmişti Dağlarca...
Eliyle tuttuğu her şey şiirleşiyordu...
"Sen Benim Türkiyemsin" adlı şiirden altı dize:
"Sen benim okuma yazma bilmeyen
çocuğumsun
Elif'ten A 'ya geçmiş
Ve sevinmiş Mustafa Kemal, Mustafa Kernal.
Sen benim yaşayan uğultum
Çiçeğe durunca
Dağ taş."
•
Dağlarca'yı okudukça düşündüm ki Ulusal
Kurtuluş Savaşı ve Cumhuriyet devrimi bu kadar
büyük bir şair yetiştirdiğine göre hem amacına
ulaşmıştır, hem de kimseye teslim olmaz ve yı-
kılmaz birikimle donanmıştır...
Ne var ki bu yazıyı okuyanlar ulusalcılık yaptı-
ğımı düşünebilirler...
Evet, ulusalcılık...
Ama, nasıl?..
•
Bu soruyu Fazıl Hüsnü Dağlarca yanıtlıyor...
Diyor ki:
"- ... llerde yeryüzünden diller kalkınca, yeryü-
zü birdilde birteşince, büyük bir 'uluslar kültür mü-
zesi' kurulacak. (...) Bu müze bir dünya folkloru
sergisi gibi olacak. O zaman isterdim ki, belki ço-
cukça bir dilek, bu müzeye Türkiye'den benim ki-
taplarım da girsin..."
Evet, ulusalcılık...
Ama, evrenselliğin ufuklarını tarayan, değişimin
özünü kucaklayan ulusalcılık...
Fazıl Hüsnü yüreğime su serpti, artık gelece-
ğe daha iyimserlik ve güvenle bakıyorum...
BAHADIR SELfN DİLEK
EGE'NIN ııNııÎEAN
TÜRKLER!
Bahadır Selim Dilek, 1912den 1943e
kadar ftalyanın 1947den sonra da
Yunanistan'm baskıları sonucu bugiin
(amamen vok ojma noktasına gelen
Rodos ve fstanköy başta olmak üzere
Onikiada TUrklerinin yaşadığı biiyiik
trajediyî belgeleriyle anıatıyor.
A İKİ A
Yayın-OaOıtım
02122721546
Merkez:
Ankara Şııba:
izmlr Şuba:
ALFA
DAfilTIM
17I2S1IMIB
c<Cumhuriyet
KKapları
www.cumhuriyetkitaplari.com
Prol Nurettin Mazhar öklel Sokak No: 2 Şişli Tel: 0 212 343 72 U
Ahmel Rasim Sokak No:14 Çankaya Tel: 0 312 442 30 50
H. Ziya Bulvarı 1352 Sokak No: 2/3 Pasaporl Tel: 0 232 44112 20