Katalog

SAYFA CUMHURİYET 21 TEMMUZ 2008 PAZARTESİ 4 HABERLER •• • Kongreye tek aday olarak giden ve 'Sayın Ocalan' diyen Türk, ilk mesajı Imralı'dan verdi DTP'de yönetim 'güvercinler'in • Gencl Başkanlığı Türk'e devreden Emine Ayna, 'gerilla' dediği teröristler içiıı genel af istedi. Türk ise Öcalan'ın sözlerinden alıntı yaptı, siyasi boşluğa karşı 'çatı parti' önerdi. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - DTP'nin 2. olağan büyük kongre- sindc gcnel başkanhk için tck aday olarak seçime giren ve "güvercin" olarak nitelendirilen Mardin Mil- lctvckili AhmetTürk, geçerli oyla- rın tamamını alaıak seçiidi. Emine Ayna "eşbaşkan" olurken Türk, ilk mesajmda "banşı, bütünleşme- yi sağlamanın koşulu güvercin ol- maksa, bu rolü de üstlenmeye ha- zır olduğunu" söyledi. DTP'nin istiklal Marşı okunmadan başlayan 2. olağan kongresinde geçen hafta Diyarbakır'da yapılan "parti konferansı"nda vanlan ıızlaşma gereği Ahmct Türk genel tnerkezin adayı ola- rak belirlenirken daha önce aday ola- cağını açıklayan Kars il Başkanı Mah- nıut Alıııak. Türk lehinc adaylıktan çe- kildi. Genel başkanhk için 916 dele- gedcn 587'si oy kullanırken, Türk ge- çerli sayılan 574 oyıın tamamını aldı. Parti meclisinde yapılacak görev da- ğılimında Ayna'nın, resmi sıtatı da ola- cak olan genel başkan yardımcılığına İkinci olağan kotıgrcsini gcrçckleştiren DTP'nin özel konukları arasında Nil Demirkazıkda bulunuyordu. Kongreye, Abdullah Öcalan'ın kardcşi Fatnıa Ocalan ile Mıırat Kaıavılanın kardeşi Hazal Karayılan da katıldı. (Fotoğrafî AA) getirilmesi bekleniyor. Kongrcde genel başkanvekili olarak ilk konuşmayı ya- pan Ayna, Kürtlerin. "kanları paha- sına" Türkiye Curnhuriyeti'nin kuru- luşuna destck verdiğini belirterck "Tür- kiye Cunıhuriyeti Kürtlere kinıliği- ni borçludur. Bu borcu ödemenin za- nıanı gelmiştir" göriişünü savundu. Kürt sorunu tartışılırken, "PKK yok- muş gibi, gerilla yokmuş gibi dav- ranmanın" gerçekçi olmayacağını sa- vunan Ayna'nın, "Hele hele onlara ya teslinı olun ya da ölün demek; sî- lahlar sıısıııasııı demekle ayııı aıı- lamdadır" demesi dikkat çekti. Koruculara 'hain' dedi Ayna, "gerilla" diyc nitelendirdiği PKK'li teröristlerin de bir "genel af' çcrçevesinde sosyal ve siyasal yaşama Öcalan ve Karayılan, kardeşleriyle temsiledildiler AYŞE SAYIN ANKARA - İkinci olağan kon- gresini, Anayasa Mahkemesi'ne açılan kapatma davasının gölgesin- de gerçekleştiren DTP'nin kongre- si, atılan sloganlar. kullanılan sim- geler ve bazı "özel konuklar"ın ka- tılımıyla "PKK şov"a dönüştürül- dü. Partililerin, Türk bayrağı önünde salladığı ya da kadınların oyalanna motif olarak işledikleri sözde PKK bayrağı ve PKK'nin cezaevindeki elebaşısı Abdullah Öcalan lehine atılan Kürtçc ve Türkçe sloganlar, Öcalan'ın kardeşi Fatma Öcalan ile terör örgütünün liderlerinden Mıırat Karayılan 'm kardeşi Hazal Kara- yılan'm katılımı kongreye damga- sını vurdu. Partinin TBMM'de tem- sil ediliyor olması nedeniyle geçen kasım ayında yapılan kongresinde dalıa dikkatli olan, "aşırı" slogan ve davranışlardan kaçınan DTPİile- rin, dünkü kongrede, kapatma davası açılnuş olmasının da verdiği "ne ola- caksa olsun" psikolojisiyle radikal söylem ve sloganlara ağırlık ver- melcri dikkat çekti. Kongrcde yö- netimi, Mardin Milletvckili Ahmet Türk'ün temsil ettiği "güvercinler" alsa da, salonda "şahin" egemenli- ği dikkat çekiciydi Partinin önemli isimlerinden Di- yarbakır Büyükşehir Belcdiye Baş- kanı Osman Baydemir ise kongre salonuna Türk ve Emine Ayna'dan sonra geldi. dalıil edilmesinin psikolojik ortamının yaratılmasını istedi. Ayna, korucula- rı kendi halkına ihanet etmekle suçla- yaıak, "Koruculuğu kabul etmeyin, çocuklarınız hainlerin çocukları di- yc anılnıasm" dedi. Alırnet Türk ise Kürt sorununun çö- zümünü "sayın" diye söz ettiği Öca- lan'ın sözlerinden alıntı yaparak an- lattı. Türk, şu gömşlcrı dile getirdi: "Silahların sıısnıası için önce siya- sal bir irade ortaya konulsun, ar- dından da buna uygun projc ger- çekleştirilsin. Bakınız, İmralfdan bu konuda yapdan çağrılar var: Sayın Öcalan, 'farklı kimlik ve kül- tüıieryasal güvence altına alınsın, si- lahlar bir ayda susar' diyor. Bu son derece önemli vc tarihi bir çağrıdır. Türk, siyasi boşluğa karşı "çatı par- tisi" önerdi. Geylani DTP'ye katıldı Kongrede, Hakkâri bağımsız mil- letvekili seçilen ancak siyasi yasağı ne- deniyle DTP Meclis'e girdığinde ka- tılamayan Hanıit Geylani, siyasi ya- sağı dolduğu için DTP'ye katıldı. Geylani'nin katılımıyla DTP'nin mil- letvckili sayısı 21 oldu. 2000'Lİ YILLARDA ERDAL ATABEK Atatürk'e Karşıt Olmak.. Atatürk'e karşıt olmak. Bugün başlamış bir iş değildir Ata- türk'e karşıt olmak. Mustafa Kemal, hep daha ileriye gi- deceğinden kuşku duyulan bir ko- mutan olmuştur. Saltanatı kaldırıp 'cumhuriyet ilan efmes/'nden kuşku duyulmuştur. Halifeliği kaldıracağından kuşku duyulmuştur. Cumhurbaşkanı olacağından kuş- ku duyulmuştur. Mustafa Kemal de bütün bu kuş- kuları doğrulamıştır. Düşündüğü her şeyi 'yerinde ve za- manında birstrateji uygulayarak' ger- çekleştirmiştir. Elbette ki karşıtları olmuştur. Saltanat yandaşları ona karşıt ol- rnuşlardır. Halifeliğe yandaş olanlar ona kar- şıt olmuşlardır. Şeriat yandaşları ona karşıt ol- muşlardır. Osmanlılık yandaşları ona karşıt ol- muşlardır. Ingilizlerin dostları ona karşıt ol- muşlardır. Amerikan mandacıları ona karşıt ol- muşlardır. Kürt bölücüleri ona karşıt olmuş- lardır. Bütün bunlardan çıkar sağlayanlar ona karşıt olmuşlardır. Günümüzde de durum budur. Halifeciler, tekkeciler, tarikatçılar Atatürk'e karşıttır. Avrupa Birliği misyonerleri Ata- türk'e karşıttır. Amerikan mandacıları Atatürk'e karşıttır. Destekleri, para kaynakları, içeride dışarıda bağlantıları vardır. Dışardaki destekleriyle içerdeki AKP arasında çıkar köprüsüdürler. Elbette Atatürk'e karşıt olacaklar- dır. Çıkarları buradadır, efendilerine hizmet etmekteki gayretlerindedir. • * • Bernard Levvis, Princeton Üni- versitesi Yakındoğu Etütleri profe- sörü. 'Modern Türkiye'nin Doğuşu' adlı kitabının 3. baskısına (2002) yazdığı önsözünden: "Türkiye Cumhuriyeti tarihinin tek adam idaresine dayalı safhaları içinde gelenekçi Islam görüşlerinin siyasi bir etkisiyoktu. Demokratik cumhuriyette kendilerini serbestçe ifade edebildiler ve kitlesel oyları yönlendirdiler. 1950'deki iktidar değişikliğinden sonra dinsel faaliyetlere ilişkin pek çok işaret göründü. Sonra gelen hükümetlerin idare- sinde dinsel eğitim sağlamlaştırıldı, okullarda, üniversitelerde ve özellik- le de yeni imam hatip okullan ağı için- de yaygınlaştınldı. Bu okullar görü- nüşte imam ve hatip yetiştirmek amacındaydı, dinsel destekle hem ilk hem de ortaöğretim veriyordu. Ülke içinde Jslamiyet kesinlikle Os- manlı Imparatorluğu'nun yıkılışından bu yana hiç olmadığı kadar Türk ka- mu hayatında bir güce sahiptir. Din öğretimi artık eğitim sisteminin ayrıl- maz ve kabul edilmiş parçasıdır, di- ni okulların gittikçe artan sayıdaki mezunları önemli kamu hizmetlehne gelmektedir." Bernard Levvis bu saptamaları ya- parken Türkiye'de olup bitenlere dı- şarıdan soğukkanlı bir tarih araştır- macısının gözüyle bakmaktadır. Atatürk'ün ülkeyi uygarlık yolunda ilerlemeye yönelik çabaları üç hedefte toplanmıştır: 1. Türkiye'yi ulusal bir devlet-mil- let yapmak. 2. Laik cumhuriyeti her türlü iç ve dış etkiye karşı korumak. 3. Siyasal-ekonomik-kültürel ba- ğımsızlığı kurmak ve korumak. Elbette şu çabaların peşinde olan- lar da Atatürk'e karşıt olacaklardır: 1. Türkiye'yi dinsel-etnik çizgilerle bölmek, parçalamak (Balkanlar ve Kafkasya gibi). 2. Laik cumhuriyeti ortadan kaldı- rıp din eksenli bir cumhuriyet yapmak (Âmerika'nın ılımlı Islam modeli pro- jesi). 3. Siyasal-ekonomik-kültürel ba- ğımsızlık yerine küresel güçlere (Ame- rika, AB gibi) bağımlı kılarak emper- yalist sömürüye sunmak. Oyun açıktır, aktörler ortadadır, taraflar bellidir. Ama oyunun bitmesine daha çok var. Bir satranç oyunudur bu. Ve satranç bir irade oyunudur... [email protected] [email protected] www.erdalatabek.com D\Kkat\