01 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
19 TEMMUZ 2008 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER Özellikle F tiplerinde kalan tutuklu ve hükümlüler sağlıklannı yitirirken, yakınlan hastalara karşı ilgisizlikten şikâyetçi Cezaevi koşullan hasta ediyorALİ AÇAR Ergenekon soruşturması kapsa- mında tahliye edildikten sonra Trak- ya Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde yaşamını yitiren Kuddusi Okkır ve siroz hastası olduğu için önceki gün tahliye edilen Ayşe Özdemir'den sonra cezaevlerinde bulunan tutııklu ve hükümlüterin sağlık durumuna ilişkin kaygılar yeniden gündeme geldi. Tutııklu ve hükümlü aileleri, hükümlülerin sağlık durumlannın bozulmasında F tipi cezaevlerinin fıziki koşullannın etkıli olduğunu vurgulayarak, cezaevi şartlannda ya- şamını sürdüremeyecek olan tutııklu ve hükümlülerin serbest bırakılması istediler. Kocaeli Kandıra F Tipi Ceza- evi'nde yatan tutuklu Ufuk Kes- kin'iıı babası Fahrettin Keskin, oğ- lunuıı 12 yaşından itibaren Tip 1 Diyabet hastası olduğunu ve ilaçla te- daviyle yaşamını sürdürdüğünü söy- ledi. Ufuk'un şu anda 32 yaşinda ol- duğunu ve 11 yıldır cezaevinde yat- tığını belirterek oğlunım cezaevinde yaşadığı sağlık problemini şöyle an- lattı: "Bundaıı yaklaşık 1.5 sene önce oğlum cezaevinde şeker komasına giriyor. Kolundaki saatin zili çal- dığı için Ufuk'un arkadaşları şe- kerinin çıktığını anlıyorlar ve he- ıııen revire kaldırılmasını istiyor- lar. Bu sırada cezaevi yönetimi di- lekçe vereceksiniz diyerek Ufuk'u doktora götürınek istemiyor. Bu- nun üzerine arkadaşları 'Ne di- lekçesi, arkadaşımız ölüyor' diye tepki gösteriyorlar ve hastaneye SAĞLIK DURUMLARI İLERİ DERECEDE BOZUK OLAN BAZI TUTUKLU VE HÜKÜMLÜLER TAYAD Başkanı Mehmet Güvel (solda), Avukat Behiç Aşçı ve tutuklu Ufuk Keskin'in babası Fahrettin Keskin (sağda), cezaevlerinde tutuklu ve hükümlülerin sağlık durumuna ilişkin endişelerini dile getirdiler. sevk edilmesini istiyorlar. Ufuk, sedye ile revire götürülüyor ve ce- zaevinde araç olmadığı için tckrar hücresinin önüne getiriliyor. 5 sa- at şeker komasında kaldıktan son- ra ayıltılarak yeniden hücresine ko- nuyor. Bu konuyla ilgüi olarak Şiş- li Adliyesi'ride ilgililer hakkında suç duyurusunda bulundum. Cezaev- lerinde tutuklu ve hükümlüler ölü- nıe terk edilnıiş bir şekilde yaşam mücadelesi verivor." 'Cezaevleıji denetime açılmalf F tipi cezaevlerindeki yaşam koşul- larına dikkat çeknıek için 5 Nisan Soruşturmanın 'karakutusu' te Tuncay 'ERGENEKON TEMEL BELGESİ' 2006'da başlattığı ölüm orucunun 293. gününde vanlan anlaşma sonucu ölüm orucunu bırakan Çağdaş Avukatlar Grubu üyesi Avukat Behiç Aşçı, ce- zaevlerinde yaşanan sağlık sorunlan- nın arkasında cezaevlerindeki yaşam koşullannın yattığını söyledi. Hücrelerde kalan tutuklu ve hü- kümlülcrde bir süre sonra görme bo- zukluğu, adım atma zorluğu, konuşma güçlüğü, kalp rahatsızlığı, böbrek ye- tersizliği ve dolaşım sisteminde so- rıınlar ortaya çıktığtnı ifade eden Aş- çı, cezaevlerinde kalan tutuklu ve hü- kümlülerin Türk Tabipleri Birliği (TTB) tarafından oluşturulacak bir uzman heyet tarafından belirli aralık- larla kontrol edilmesi gerektiğini vur- gııladı. lnsan Hakları Demeği (İHD) lstan- bul Şubesi Cezaevi Komisyonu, Tu- tuklu ve Hükümlüleri Yakınlan Biıii- ği (TUYAB), Tutuklu ve Hükümlü Ai- leleriyle Dayanışma Demeği (TU- HAD), Tutuklu Hükümlü Aileleri Yar- dımlaşma Demeği (TAYAD) tarafın- dan yapılan açıklamada ise tutuklu vc hükümlülerin ölümünden yetkililerin sorumlu olacağı belirtilerek cezaevin- de bulunanlann yaşam hakkının dev- let tarafından garanti altına ahndığının unutulmaması gerektiği vurgulandı. tHD lstanbul Şubesi Cezaevi Ko- misyonu, TUYAB, TUHAD ve TA- YAD'ın cezaevlerine ilişkin hazırla- dıklan rapora göre cezaevi koşulla- nnda yaşamını sürdürmesi zor olan tutuklu ve hükümlürden bazılarmın isnıi şöyle: Erol Zavar: Sin- can F Tipi Ceza- evi'nde kalıyor. 7 yıldır mesanekan- seri. Bugüne kadar 30'a yakın ameliyat geçirdi. Mesut Deniz: Sincan F Tipi Ceza- evi'nde kalıyor. île- ri derecede şizofren. F tipi hapishanede tutulmaması gerektiği yönünde dok- tor raporu bulunuyor ve tek kişilik hücrede kalıyor. Yaşar tnce: Sincan F Tipi Ceza- evi'nde kalıyor. 1leri derecede Hepa- tit B hastası. Ali Baba An: Bolu F Tipi Ceza- evi'nde kalıyor. Hepatit B hastası. Cengiz Kahraman: Sincan F Tipi Cezaevi'nde kalıyor. VVernicke Kor- sakoff hastası. Mustafa Gök: Sincan F Tipi Ce- zaevi'nde kalıyor. VVernicke Korsa- koff hastası. Mehmet Ali Çelebi: Bolu F Tipi Hapishancsi'nde hükümlü olarak tu- tuluyor. VVernicke Korsakoff ve şi- zofreni hastalıkları var. Kendi ihti- yaçlarını bile karşılayamayacak du- rumda. Hatice Bolak: Gebze M Tipi Ce- zaevi'nde. VVcrnic- ke Korsakoff hasta- sı. İnayet Mete ve Ali Çekin: Siirt E Tipi Cezaevi'nde tutuluyorlar. tkisi de ileri derecede kanser hastası. Memduh Kılınç: lzmir Kmklar 1 No'lu F Tipi Cezaevi'nde turuluyor. Akciğerinin işlevinin bitmek üzere olduğu doktorlar tarafından rapor olarak bildirilmiştir. Aynur Epli: Siirt E Tipi Kapalı Cezaevi'nde tutuluyor. Hayati tehli- ke arz edecek derecede kanser olarak cezaevinde turuluyor. Figan Çağrı: Sincan Kapalı Kadın Cezaevi'nde kalıyor. Yüksek şeker ve Hepatit B hastalığı bulunuyor. Tarafgazetesinin iddiası çürüdü 'Ergenekon Temel Belgesi'ni ortaya Fehmi Koru çıkarmış tım ıd ü,.ı.-ı','fx ı Ft-hın Koru'nun y,:ı:n HI.'VH'H cm.'o efonla katıldığı 32. Gün programında elindeki belgeleri bir binbaşıdan aldığını söyledi Güney kafa kanşürdı .wv^^'3s^vfi '> ^'t^V-V'-^C-HAV-^^İ#^^3^^^w5^jin^,vvÂvvV^^-^v^';^->^^\A--*^v^>^* lstanbul Haber Servisi - Taraf gazetesinin "Ergenekon Temel Belgesi" olarak haber yaptığı kitapçıkla ilgili ilk kez 7 yıl önce Yeni Şafak gazetesinde Taha Kıvanç takma adıyla Fehmi Koru'nun yazı yazdığı ortaya çıktı. Milliyet gazetesi, Taraf gazetesinin, Koru'nun 7 yıl önce yazdığı bclgeyi ilk kez yayımlanıyormuş gibi habcrlcştirmesini ve habere ilişkin "Ergenekon iddianamcsine de esas teşkil edeceği" yorumu yapmasının da dikkat çckici olduğunu yazdı. Milliyet gazetesi, "Ergenekon Temel Belgesi" olarak gösterilen ve 29 Ekim 1999 tarihli "Ergenekon: Analiz- Yeniden Yapılanma, Yönetim Geliştirme Projesi" adh kitapçıktaki planlar ve hedeflcrlc ilgili olarak ilk yazıyı, Nisan 2001'de Taha Kıvanç takma adıyla Fehim Koru'nun kaleme aldığını ortaya çıkardı. Tarafgazetesinin önceki günkü sayısında "Ergenekon'un Temel Belgesi" olarak yer alan ve birinci sayfanın tamamı ile 3 tam sayfa ayırdığı haberinde "belgenin" kimler tarafından hazırlandığı ve daha önce ortaya çıkıp çıkmadığı konusunda bilgi yer almamasının dikkat çekici olduğuna yer verilen haberde, belgenin Taraf gazetesinde yayımlanmasından sonra, "Ergenekon iddianamesine de esas teşkil edeceği" yonımları yapıldığına dikkat çekti. Milliyet, haberinde, bu konuyu 30 Nisan 2001 ve 1 Mayıs2001 tarihli yazılarında ilk kez duyuran Taha Kıvanç'ın, "Raporu yazanın adı sonunda yer alıyor" demesine karşın, isme yer vemıediğini de vurguladı. MEHMET FARAÇ Ümraniye soruştunnasmın karakutusu olarak adlandmlan Tuncay Güney ön- ceki akşam Kanal D'de yayımlanan 32. Gün programma katıldı. Gazetecilerin sorulanna çelişkili ve kaçanıak yanıtlar veren Güney, Yeni Şafak gazetesinin önceki günkü sayısında kendisine atfe- dilen "Ergenekon isterse PKK bir ay- da biter" şeklindeki haberi ısrarla ya- lanladı. Evinde bulunan 6 çuval belge- nin kendisine bir binbaşı tarafından verildiğini ileri süren Güney, 7 yıl ön- ce gözaltma alındığında ifadelcrinin işkenceyle imzalatıldığını ve polis ta- rafından yurtdışına kaçınldığını iddia et- ti. 7 yıl öncesine kadar lstanbul'da çe- şitli gazeteler ve Samanyolu TV'de çalışan Tuncay Güney'in evinde bulu- nan ve o dönemde soruşturma konusu bile edilmeyen belgeler Ümraniye so- ruşturmasıyla başlayan kaosu tetikledi. Önce ABD'ye kaçan sonra da Kana- da'ya yeıieşerek bir kilisede haham yardımcısı olarak çahşmaya başlayan Güney için MOSSAD ve CIA ajanı ol- duğu yolunda iddialar vardı. Güney, ön- ceki gece M.AH Birand'm sunduğu 32. Gün programına Kanada'dan canlı ola- rak katıldı ve stüdyodaki gazetecilerin sorulannı yanıtladı. Yahudi olduğunu açıklayan Güney, "CIA ajanı olsaydım gururla açık- lardım. Bu kadar belgeyi sakladığım için Türkiye bana plaket vermeli" de- di. Polisin kendisine komplo düzenle- diğini, 9 günlük gözaltı süresince ifa- delerinin işkenceyle imzalatıldığını öne süren Güney, "Dayanamadım imza- ladım. Hatta 'Roma'yı da ben yaktım' dedim. O dönemde polisin Ergene- kon'la ilgili bilgisi yoktu" diye konuştu. Evindeki belgeler arasında görcvden alı- nan eski organize suçlar şube müdürü Adil Serdar Saçan'la ilgili dosya ol- duğunu ve bunun için gözaltma alındı- ğını iddia eden Güney şunlan söyledi: "Evimde ne JİTEM ne de istihba- ratçı kimliği çıktı. Evimdeki belgeler arasında Ergenekon'un lobi çalış- nıaları, cemaatler ve lslamcı grup- larla ilişkileri, Ortadoğu'daki bağ- lantıları vardı. Ben Ergenekoncu de- ğilim, gazeteciyim. Veli Küçük'le iliş- kiıtı de gazetecih'k ilişkisidir. O da ba- na bazı dosyalar verdi, bunları haber yaptım. Dönemin emniyet yetkilisi evimde çıkan belgeleri paşalara şan- taj için kullandı. Ben günah keçisi ol- mak istemiyorum. Benim üzerim- den orduyu, işadamlarını vurmak istiyorlar." YeniŞafak'ayalanlama Tuncay Güney deneyimsiz bir gazeteci olmasına karşın bu denli önemli belgelerin kendisine neden verildiği sonısuna net yanıtlar veremedi. Belgelerin kendisine bir binbaşı tarafından aralıklarla iletildiğini anlatan Güney, "Ergenekon'daki insanlarla şans eseri tanıştım. Dışarıya bilgi sızdırırken bana da sızdırdıîar" dedi. Güney "Belgeleri neden yayımlamadınız" sorusuna da "O dönemde çalıştığım Akşam gazetesinin yöneticisine verdim, yayımlamadı. Gazeteciler bana 'Uğur Mumcu'nun başına ne geldi görmüyor musun' dediler" diye yanıt verdi. Güney polis tarafından yurtdışına çıkarıldığını, ABD'ye de turist vizesiyle gittiğini öne sürerken, "Polis de asker de benim dışarı çıkmamı istiyordu" diye konuştu. Can güvenliği nedeniyle sık sık Kanada'daki adresini değiştirdiğini anlatan Güney, kendisine soruştunnayla ilgili ifade vemiesi konusunda savcıhktan hiçbir çağrı gelmediğini ancak gelmesi halinde de konuşmayacağını söyledi. Pcki Güney'e özellikle dinci medyada atfedilen iddialar doğru mııydu? Güney, Yeni Şafak gazetesinin önceki gün yayımladığı "Ergenekon isterse PKK bir ayda biter" şeklindeki manşetine ısrarla dikkat çekti ve yalanladı. Güney şunlan anlattı: "Bu haberi tekzip ediyorum. Ben Yeni Şafak gazetesinc böyle bir şey söylcmedim. Benimle röportaj da yapmadılar. Bunları yazanları kullandılar. Türk istihbarat birimleri halen bana servis yapıyor. Taraf gazetesi ise röportaj tekliflcrini reddettiğim için bana saldırıyor. Çünkü Taraftan arayanlara 'Ben sizın Genelkunnay'a saldınnıza alet olnıam' demiştim." Güney aralarında benim de bulunduğum gazetecilerin sorulanna kaçamak yanıtlar vermeyi tercih ctti. Aslında anlattıklannın büyükbölümü inandıncı bulunmadı, Ümraniye soruşturmasındaki kafa karışıklığını daha da yoğunlaştırdı. Bir buçuk saatlik yayın boyunca söyledikleri, zaten karanlık bir portrc çizen Güney'in kimliği üzerindeki sis perdesini koyulaştırmaktan öteye girmedi. ÖZ TALİMAT VERDÎ Senem 'in evi yine arandı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - lşçi Partisi (İP), Ergenekon soruş- turması kapsamında tutuklanan parti genel sekreteri Nusret Senem'in An- kara'daki evinin dün saat 13.00 sıra- lannda Cumhuriyet Savcısı Zekeriya Öz'ün talimatıyla yeniden arandığmı bildirdi. lP'tcn yapılan açıklamada, arama sı- rasında, Senem'in avukatlarının evin daha önce arandığını söylemeleri üze- rine, arama ekibinde bulunan görev- lilerin, Öz'ü tclefonla arayarak bu biigiyi aktardıklan ifade edildi. Sav- cı Öz'ün, polis memurlarına, "tlk arama sonrasında eve koülerle mal- zemeler taşındığına ilişkin çok sa- yıda ihbar aldıklannı, bu nedenle ye- niden arama yapmaya karar ver- diğini" söylcdiği savunulan açıkla- mada şunlar kaydedildi: "Arama sonrasında evde hiçbir suç unsuru- na rastlanmadığına dair tutanak tutuklu. Arama gerekçcsi akıl, man- tık vc izan dışıdır. Kanunsuzluk devam etmektedir. Hayali ilıbaı larla insanların evleri aranmakta, terör estirilmektedir. Bu kanunsuzluğun sorumlusu savcı Zekeriya Öz'dür. Bir kez daha Hâkimler ve Savçılar Yüksek Kurulu'nu, Zekeriya Öz'ü durdurmaya çağırıyoruz." 2 ÎLDE MİTÎNG ADD 'den çağrı tSTANBUL/İZMİR (Cumhuri- yet) - Atatürkçü Düşünce Demeği (ADD) Ergenekon Soruştunnası kap- samındaki hukuk dışı uygulamalan bu- gün "Atatürk ve Demokrasi" mitin- gi ile Kadıköy meydanında protesto edecek. Cumhuriyet İçin Güçbirliği Platformu üyeleri de 27 Temmuz Pa- zar günü saat 18.00'de lzmk Gün- doğdu Alanı'nda "Bağımsızlık - Cumhuriyet ve Demokrasi" mitingi gerçekleştirecek. ADD Kadıköy Şube Başkanı Coşkun Gürel, Ergenekon soruşturması adıyla yürütülen saldın- lann ulusalcı, aydın ve Atatürkçü ke- simi hedef aldığını belirterek, siyasi partileri, demokratik kitle örgütlerini ve yurttaşlan mitinge davet etti. Miting, bugün saat 11.00'de Kadıköy Iskele Meydanı'nda başlayacak.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle