01 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
17 TEMMUZ 2008 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA 17 Öğreti Selim Sümen: "Ikinci Cumhuriyet'in ne olduğunu soran savcının önce ılımlı Islam'ın ne olduğunu öğrenmesi gerekir!" Tel: 0.212.343 72 74 FaksElektronik posta: [email protected] -RTEmilletin savcısıymış... "Milli irade savcısı!' Erdoğan keçileri destekleyecekmiş.. Inadı mı paylaşacak? Taraf'tar M. Alpaslan Yener: "Taraf'tarlar yedinci dalga için çalışmaya hemen başlamalı. 25 Temmuz'da KKTC'de satış var! Bağlama Nail Muzaç: "Yazık oldu jurnalci jurnalistlere. Konsolosluk saldırısını birtürlü bağlayamadılar Ergenekon'a!" "ERGENEKON Terör Örgütü lddianamesi"ne ilişkin 14 Temmuz'da "teknik bilgi" veren Istanbul Cumhuriyet Başsavcısı Aykut Cengiz Engin, iddianamede "Darbe Günlükleri"nin yer almadığını ve soruşturma konusu yapılmadıgını resmen açıkladı. Televizyonların naklen yayınladığı basın açıklaması sırasında başsavcının ne dediğini bir de Islamcı iktidarın gözbebeği gazetelerden birinden okuyalım: "Geçen yıl bir dergide 'Darbe Günlükleri' adı altında yayımlanan iddialara da değinen Engin, bu iddialarla ilgili gerek soruşturmanın tamamlanan bu bölümünde gerekse 1 Temmuz 2008'de yapılan operasyonun bu iddiaların kapsamı dışında kaldığını söyledi. Engin, 'Başka bir deyişle, bu iddialarla, yani bir dergide yayımlanan Darbe Günlükleri adı altındaki İki Savcı iddialarla ilgili Istanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından şu aşamaya kadar herhangi bir soruşturma yapılrnamıştır' dedi." Şimdi, yine iktidara yakın bir televizyon kanalının 26 Mart 2008 Çarşamba günü saat 19.59'da güncellenen sitesinde ne yazıldığına bakalım: "Taraf gazetesinin haberine göre; Ergenekon soruşturmasını yürüten Savcı Zekeriya Öz, operasyonda gözaltına alınanların ifadeleri ve ele geçirilen belgelerin ardından, kapatılan Nokta dergisinin Genel Yayın Yönetmeni Alper Görmüş'ün de bilgisine başvurdu. Savcı Öz, 7 Mart 2008 tarihinde, Istanbul Adliyesi'nde Görmüş'le 2.5 saat süren bir görüşme yaptı ve 'Darbe Günlükleri'nin bilgisayar ortamındaki kopyasını istedi. Görmüş, Taraf gazetesine, şöyle anlattı: Savcı öz, Ergenekon soruşturması kapsamında tanık olarak bilgime başvurup ifademi almak istediğini söyleyerek beni makamına çağırdı. Günlüklerin bir kopyasını da kendilerine istedi.' Görmüş, günlüklerin bir kopyasını savcıya verdiğini, savcılığın yaptırdığı araştırma sonunda, bu metinlerin, Deniz Kuvvetleri'ne ait bilgisayardan çıktığının belirlendiğini, dolaylı olarak öğrendiğini anlattı. Taraf gazetesi de, Istanbul Emniyeti'nden, bu bilgiyi doğrulattığını yazdı." Dört aydır yalanlanmayan bu bilgiye göre Savcı Öz, "Darbe Günlükleri" ifadesi alıp bilgisayar kayıtlarını bile inceletti ise Başsavcı Engin ne dedi? Cici Irfan öztürk: "Cici parti kapatılmazmış. Parti cici olabilir ancak yöneticileri kaka ise ne olacak! SESSİZ SEDASIZ (!) Kimliği asla açıklanmayacak tanıklar ERGENEKON adı altındaki yasa dışı ve klasik teröre benzemeyen örgütlenmenin köklerinin 600 yıl öncesinden ve/veya 51 yıl öncesinden başladığına ilişkin çeşitli görüşler ortaya atılıyor. Ayrıca 2-3 bin yıl öncesine 9İ uzanan ve Ergenekon'un temellerinin dayandığı söylenen "Agarta" örgütlenmesi de söz konusu. Altı yıl önce kurulan Islamcı AKP Hükümeti'ni cebir ve şiddet yoluyla devirmek için 51 yıl veya 600 yıl veya 3 bin yıl öncesinden başlatılan ve bugüne kadar benzeri görülmemiş bir terör örgütü ile karşı karşıyayız. Bu örgütün çökertilmesine ilişkin en güçlü kanıtların ise "gizli tanıklar" olduğu söyleniyor. llk kez uygulanacak yöntemle tanıkların kimliğini sanıklar ve avukatları bile bilmeyecek. Gizli tanıklar gizlice konuşacak, örgüt tamamen çözülecek. Islamcılarda bir âdet vardır; rüyaya yatarlar ve merak ettikleri konunun veya sorunun çözümünü rüyalarında araştırırlar, görürler, bulurlar ya da rüyalarında her şey onlara görünür. Kimliği asla açıklanmayacak gizli tanıkların ifadeleri rüyaya dayanırsa hiç şaşmayın! Yüksek Yerilim Hattı [email protected] İddianamede ne ararsan var. Gel vatandaş geeel... Batan cumhuriyet'in malları bunlar! Yazın İşyerlerinde Doğru Beslenme Daha da Onem Kazamyor! SADIK ÇELİK * Günümüzde toplumumuzun büyük bir kesiminin çalışan olması nedeniyle insanlar vakitlerinin büyük bir bölümünü işyerlerinde geçiriyor. Dolayısıyla, sağhklı ve yeterli beslenme, kişisel boyuttan çıkıp toplu halde beslenme ile de doğrudan ilgili hale geldi. Yine günümüzde, işverenlerin en çok kafa yordukları konuların başında da çalışanların performanslarını nasıl arttırabilecekleri geliyor. Özellikle yaz aylarında, çalışan- larda görülen motivasyon düşük- lüğü, isteksizlik ve halsizliğin önüne geçebilmek için yapılması gereken şeylerden biri de çalışan- ların şirkette ne yediklerine ve genel olarak beslenmelerine özen göstermek... Kişilerin beslenme örüntüsünün performansı etki- lediği yapılan birçok araştırma ile de destekleniyor. ••• Yine yaz aylarında toplu yemek sistemlerinde sıkça başka bir sorun da ortaya çıkmakta ve hem performans düşüklüğüne hem de işgücü kaybına sebep olmak- tadır. Bu sorun, sıkça yaşanan a- ma pek de su yüzeyine çıkmayan gıda zehirlenmeleridir. Sadece, iş performansının ko- runması değil, aynı zamanda çalışanların fiziki görünüşleri ve prezantasyonları da günümüz iş dünyasında çok önem taşıyor. Geçenlerde, Başbakanımızın kızdığı "sakallı bıyıklı kişilerin işe alınmaması" ile ilgili polemik aslında iş dünyasında prezan- tas-yonun önemini vurgulamaya çalışan bir ifadeden kaynaklan- mıştı. Amerika'da, AB'de ve ülkemizde kilo alan çalışanları işten çıkaracak derecede görünümü önemseyen firmalar olduğunu biliyoruz. Kilo, obezite ve sağhklı ve dengeli beslen- menin de işyerinde beslenme ile de doğrudan ilintili olduğu bilin- mektedir. Bunlara ek olarak, işy- erinde yenen yemeğin bilinçli bir şekilde hazırlanması ve sunul- ması, yaz aylarında sıcaklık nedeni ile yaşanabilecek iş kazalarının ve kalp krizi, beyin kanaması gibi kötü beslenme ile tetiklenebilecek ölümlerin önüne geçebilir. Yukarıda saydıklarımızın hepsi bir arada değerlendirildiğinde, herhangi bir işverenin çalışan- larına sunduğu yemeğin önemini anlamaması mümkün değildir. Bu konuda, özellikle yaz ayların- da, nelerin göz önüne alınmasının gerektiğini de aşağıda özetleyerek işverenlere kılavuzluk etmek is- teriz. Içerik olarak dengeli ve yeterli beslenmede günlük besin alımımızın yüzde 55-60'ı karbon- hidrat, yüzde 12-15'i protein ve yüzde 25-30 kadarı yağlardan sağlanmalıdır. Bir işçi (ağır işte çalışmayan) günlük ortalama 3000 kkal almalıdır ve bunun Vı sini öğle yemeğinden sağlamalıdır. Bir memur ise 2000-2500 kkal al- malıdır ve bunun 2/5'ini öğle yemeğinden sağlamalıdır. Bu yüzden öğle yemeği, çalışanlar için önemli bir öğedir. Içeriğinin de dengeli olarak dağıtıl- ması gerekmektedir. Tamamen karbonhidrat ağırlıklı ya da kalori bakımından düşük bir öğle yemeği, kişilerin beslenmesini ve performansını olumsuz yönde etkiler. Dolayısıyla öğle yemeği mönülerinin, işinin uzmanı gıda mühendisleri, veteriner hekimleri ve diyetisyenleri olan, bilinçli fir- malar tarafından hazırlanması önemlidir. Özellikle yaz aylarında toplu yemek sistemlerinde en fazla görülen olumsuzluklar zehirlen- melerdir. Bu yüzden seçilen fir- maların kalite belgelerinin ince- lenmesi, mümkünse üretim ye- rinin görülmesi, üretim ve taşı- mada hijyen ve sıcaklık kuralları- na uyumunun göz önüne alınması gerekmektedir. Yaz aylarında kişilerin en büyük problemlerinden biri de sıvı kay- bıdır. Sıvı kaybı ile beraber kişi- lerde sodyum, potasyum gibi mineral kaybı da yaşanmakta.. bu kayıplar halsizlik, yorgunluk ve dolaşım problemlerine neden o- labilmektedir. Mönülerde hamurlu, yağlı, insan bedenini daha fazla y- oran yiyeceklerden ziyade su o- ranı olan, vitamin mineral ve lif içeren yiyecekler seçilmelidir. Böylece dolaşım ve sindirim sorunları aza indirgenmiş olur. * • • Yanlış pişirme teknikleri uygu- lanan yemeklerde vitamin miner- al kayıplan neredeyse yüzdeiOO'ü bulmakta ve kalitesiz yemeğe dönüşmektedir. Bu bağlamda, çözüm ortağı olan hazır yemek fir- masının uzmanlanndan bilgi almak ve üretim yerini incelemek gerekir. Bütün bunlar incelendiğinde ortaya çıkan sonuç, işyerlerinin çalışan yemeklerini satın alacak- ları firmaları seçerken maksimum özen göstermeleri gerektiğidir. Bu seçim yapılırken ise kalitenin hiçbir zaman en ucuza mal edilen olamayacağı gerçeğinin de gözardı edilmemesi gerekiyor. Bunun dışında, seçim yaparken üretim yerleri de mutlaka ince- lenmelidir. Ayrıca, bu firmaların tam za- manlı olarak gıda ve kimya mühendisleri, diyetisyen ve vete- riner hekimler çalıştırmalarına ve hammadde satın alımından mönülerin oluşturulmasına ve yemeklerin sunumuna kadar bu k- işilerin her alanda görev alması- na dikkat edilmelidir. Bu anlam- da doğru yemek firması ile çalış- mak, şirketleri özellikle yaz ay- larında çıkabilecek birçok prob- lemden kurtararak performans düşüklüğünün de önüne geçe- cektir. Çalışanların yemeklerinin kaliteli olması gerektiği ve bunun için de yeterli miktarda bütçenin aynlması, büyük resme bakıldığın- da şirketi çıkabilecek bir sürü sağlık harcaması ve işgücü kay- bından kurtaracak ve çalışanın performansını arrtıracağı için işye- rine kâr ve verimlilik olarak geri dönmesini sağlayacaktır. Bu şe- kilde, ülke kalkınmasına da katkı sağlanacaktır. KEYVENİ Catering Yönetim Kurulu Başkanı KİM KIME DUM DUMA BEMÇAK [email protected] HAYAT EPİK TİYATROSU MVSTAFA BÎLGİN [email protected] OTOBUSTEKILER KEMAI. UHGE1SÇ Am Pö~2- U r lımsm " (k&zrtf 1 "^ / 1 k [email protected] (ÇOPLUK ÇOCUKLAR1) TAYYARÖZKAN www.junkidz. com AHH DAHA MÜKEMMEL BİRMANZARA DÜSÜNEMİYORUM.. TARİHTE BUGUN MÜMTAZARIKAN l 7 Temnıuz www.mumtaz-arikan. com UZAYOA BULt/ŞM/lt 19?S'TE euGÜM, ABP VE SOVYETZE/? AİT İKİ U2AY ARACI, PÜUYADAti 225 Kİ~ LÇMEJKE YÜZSEKLİtCTE fz£N&TUENOİ. I<A24- KİSTAM'DAN FI/SLATTLAM, İÇ'NPE İKİ SOVYBT KOZMOKIOTUN 8ULUNPUĞU "SOYU2:" İLJE ; FLOIZİPA'MN Fie.LATILAN VE /Z.İ AMe/ZitCALI ASTieoNOTU TAŞlYAN "APOLLo" UZAy A/SAÇ- LAP-I 8ULUŞMUŞTIJ. G£/eç£4£L£fTİ&/C£A/ KBUETLEfJtfEP£M SONEA , Ç.EŞİTLİ AGAŞ- r/RMA VE PEMEMELEIŞ. yAPMAK AMACIY- LA, UZAV ADAMLA&J /Ki GÜN BİI&-İKT& OACA£LA&£/ Solda, bu ö»ew\li i>u/up>nay/ gerçekleçUren. Apollo yC Soyuz grx*Cttarı göı-ülüyon DUZ ÇİZGİ UMIT ZILEM Pekiiiii? Sonunda bu da oldu; Istanbul Cumhuriyet Başsavcısı Aykut Cengiz Engin, medyanın karşısına çıktı ve ''Er- genekon iddianamesf'ni niçin açıklayamayacağını açıkladı!.. Başsavcı beş sayfalık "açıklamamasındâ' hiçbir de- tay vermeden suçlamaları saydı, medyada yer alan ya- lan haberlerle ilgili üzüntülerini bildirdi ve gitti!.. Son- ra ne oldu? Işbirlikçi medya aynı çirkinlik, aynı sevi- yesizlik ve aynı çarpıtmacılıkla, bu kez yargıçlığa so- yundu... Taraf isimli "gazete" ertesi gün şu manşetle çıktı. - Onlan Ergenekon öldürdü!.. Kimdi onlar? Cumhuriyet gazetesi yazarı Ahmet Ta- ner Kışlalı, öğretim üyesi, yazar Necip Hablemitoğlu ve Danıştay hâkimi Mustafa Yücel Özbilgin Bu isim- ler bugün yaşıyor olsalardı, hiç kuşkunuz olmasın bu haysiyet cellatlan tarafından "Ergenekoncu" olarak ka- ralanan isimlerin başında geleceklerdü. Bir zamanlar Babıâli'de çok ünlü bir özdeyiş vardı. - Istanbul'da lağım sulan kanalizasyondan akar, Ba- bıâli'de kaldınmlardan... O günleri mumla aramamız bir yana, şimdi ne- relerden aktığı ortada!.. *•• Ben şimdi açıklanmayan bu iddianamenin nere- sinden tutayım?.. Yapılan "teknik açıklamanın" neresine inanayım, ne- resine güveneyim?.. Gelin tek tek inceleyelim... Başsavcı diyor ki; eski Deniz Kuvvetleri Komutanı Özden Örnek 'e ait olduğu ileri sürülen "darbe gün- lükleri" bu iddianamede yeralmamışbr. Ekiddianamede de yer almayacaktır... Pekiii, aylardır iktidara, iliştirilmiş, yapıştınlmış, ya- manmış işbirlikçi medyada bu günlükler üzerinden ya- pılan o aşağılık suçlamalar, alçakça saldınlar ne olacak?.. Hani bütün melanet o günlüklerle başlamıştı?.. Asker, sivil tüm suçlananlar bu günlüklerle bağlantılıydı?.. Başsavcı diyor ki; Danıştay saldınsı ve Cumhuriyet gazetesinin bombalanması bu iddianamede yeralıyor... Pekiii, o zaman Danıştay katilini iki kez ağırlaştırıl- mış müebbet cezasına çarptıran, Danıştay saldınsı ile Cumhuriyetin bombalanması olayı arasında hiçbir bağ- lantı bulunmadığını, Cumhuriyet gazetesine atılan bombalarla, Ümraniye'de bulunan bombaların hiçbir ilişkisi bulunmadığını hükme bağlayan mahkemenin ka- rarı ne olacak?.. Başsavcı diyor ki; her şey Ümraniye'de bulunan bombalarla başlamıştır... Pekiii, o takdirde daha yakalandığının ertesi günü bu bombalarla ilgili imha kararı alınması, ardından da yangından mal kaçırır gibi imha edilmesi ne olacak?.. 2 bin 450 sayfalık iddinamenin en önemli dayanak nok- tasının imha edilmesi nasıl açıklanacak?.. Vee, Başsavcı diyor ki; Ergenekon'un geçmişi 600 yıl öncesine, "Agarta" denilen tarikatbiçiminde bir ör- güte dayanıyor!.. Pekiii, Göktürkler'den Uygur Türklerine, Tibet'ten Hin- distan'a ve hatta Hitler'e dek uzanan bir efsane eğer Ergenekon'un geçmişini oluşturuyorsa, aylardır elimize tutuşturulan "1957'deABDoluştuıdu", "hayır, buglad- yodur", "olurmu canım 28 Şubat'ta kotanldı", "hiç bi- le, 70'lerde ortaya çıktf türünden iddialar ne olacak?. Böylesine "ciddi" bir iddianamenin işi efsanelere mi kaldı? - Gerçekten içler acısı!.. • • • Başsavcı'nın tarihe kazınan "açıldamamasının" son bölümü ise yüreğimi burktu... Başsavcı diyor ki; Bugüne kadar yapılan habeıie- rin çok büyük bölümü yalandır, kafa kanştınvaktadır. Bu yayınlardan dolayı çok üzgünüml.. Pekiii, bu durumda sizin en yetkili kişi olarak bu ah- laksızlığın, bu aşağılık çarpıtmaların gereğini yapma- nız gerekmez mi?. Burada üzülmesi gereken bizler, ya- salardan aldığı güçle gereğini yapması gereken siz- ler değil misiniz?.. Soruşturmanın gizliliği ilkesini ayaklar altına alan, üstelik yalanlarla yörüngesinden çı- karmaya teşebbüs edenler için ceza yasasında açık yaptırımlar yok mu?.. Ek iddianame hariç 2 bin 450 sayfalık, tarihte eşi ben- zeri görülmemiş bir iddianame (ki büyük bölümünün telefon ve bilgisayar kayıtları olduğu söyleniyor), 4 mil- yona yakın olduğu söylenen belge ve en yaşamsal id- diaları ileri sürecek, en ağır suçlamaları seslendirecek ama yüzünü asla göremeyeceğimiz, sesini asla du- yamayacağımız 20 gizli tanık... - Bu mudur?.. Buysa çok ama çok yazıktır ve de ayıptırlll e-posta: [email protected] BULMACA SEDAT YAŞAYAN SOLDAN SAĞA: 1/ Saygınlığı -| olmayan, aşağı ^ görülen. 2/ Topraktan ya- 3 pılmış, kıılp- 4 suz ve 1 2 3 4 5 6 çömlek... Bir çeşit telli bü- " iTJmcük. 3/ Bir 7 soıu sözü... g Tohumların- Q dan kandilya- " ğı, çiçeklerinden san boya çıkanlan otsu bir bitki. 4/ Değiş to- kuş, takas... Değerli madenlerin saflık de- rccesi. 5/ " — atına binmiş çahm satı- yor" (Türkii)... Spor karşılaşması... llgi eki. 6/ Padişahların gönül almak ya da ödüllendirmek için birine giydirdikleri değerli kaf- tan... Tcvfik Fikret'in lstanbul'a lanetler yağdır- dığı ünlü şiiri. 7/ Konya'nın antik dönemlerdeki adı. 8/ Ruh... Asya'da bir ırmak. 9/ Tantal ele- mentinin simgesi... lçinde vücuda zerk cdilecek sı- vı ilaç bulunan cam tüp. YUKARIDAN AŞAGIYA: 1/ tntihar eden. 2/ Nazar değmesine karşı tütsii ola- rak kullanılan otsu bir bitki. 3/ Polonya'nın plaka imi... Sıvas ilinde bir göl. 4/ Azerilerde özel bir ez- giyle okunan halk türkülerine verilen ad. 5/ Tecrü- beli, usta... Bir Avrupa ülkesinin başkenti. 6/ Kü- kürtle demir bileşimlerinden biri. II Cinsiyet... Züppe. 8/ Ç'ipura balığmın, boyu on cm'yc kadar olan gençlerine verilen ad... Birgöstemıe sıfatı. 9/ Bir avlu ya da bina çevresindeki sütunlu galeri.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle