03 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 10 TEMMUZ 2006 PEHŞEMbt: 10 JDIS H.AJ3liıJ\JLjbjlV [email protected] Ateist askerden orduya dava • Dış Haberler Servisi - ABD ordusunda görcvli bir asker, ateist olduktan sonra orduda aynmcılığa maruz kaldığını belirterek ABD Savunma Bakanlığı'na ve Savunma Bakanı Robert Gates'e dava açtı. Irak'ta 2 yıl çalışan Jeremy Hall (23), arkadaşlarının tavsiyesi üzcriiıc tncili ycniden okııduktan sonra Tannya inanmaktan vazgeçtiğini ve bu nedenle askerler arasında dışlandığını söyledi. Ordunun bir "Hıristiyan kurumuna" dönüştüğünü ve bunun anayasaya aykırı olduğunu kaydeden Hall, tazminat talep etmcdiğini. sadece inanç özgürlüğünün teminat altına almmasını istediğini belirtti. Abhazya'da çatışmalar • TİFLİS (AA) - Gürcistan'dan tek taraflı bağımsızlığını ilan edcn Abhazya'da, Yukan Kodori deresinde rııtin denetimler yapan Gürcü polisine ateş açıldığı ve çıkan çatışmada 6 kişinin yaıalandığı bildirildi. Gürcistan lçişleri Bakanlığı, Gürcü polisinin BM Gözlem Gücü'yle birlikte denetim yaptığını açıkladı. Abhaz topraklan içindc kalan, ancak Gürcistaıı'ın denetiminde bulıman Yukan Kodori'de Abhaz güçlerinin operasyon hazırlığı içinde olduğu iddia ediliyor. Rusya Dışişleri Bakanlığı ise Gürcistan'ın ayrılıkçı bölgeleri konusundaki son faaliyetlerinin rünı Güncy Katkasya'daki güvenliği ve banşı tehdit ettiğini belirtti. 'Tecavüzcüler hadım edîlsin' • KUALA LUMPUR (AA) - Malezyah bir kadın bakan, ülkede artan tecavüz suçlarını azaltmak için bu suçu alışkanlık haline getirenlerin hadım edilmesini önerdi. Kadın, Aile ve Toplumsal Kalkınma Bakanı Ng Yen Yen, suçlıınun suçu tekrar edeceği kesinse, bu kişinin hadım edilmesinden yana olduğunu söyledi. Kadınlardan cihat yemini • tSLAMABAD (AA) - Pakistan'ın başkenti lslanıabad'da, askeıierin dinci militanlara karşı düzenlediği ve 100'den fazla kişinin öldüğii Lal Mescidi Külliyesi'ndeki baskının 1. yıldönümünde bir araya gelen yüzlerce kadın, çocuklarını cihat için yetiştimıc yemini etti. Bazıları kucakJarında bebeklerini taşıyan burkalı kadınlar, "Cihat bizim yolumuz" şeklinde slogan attı. Öliim doktoru Şili'de iddiası • Dış Haberler Servisi - Hâlâ hayatta olan Nazi suçlularını yakalamaya çalışan "Nazi avcısı" grup, Hitler rejiminin "ölüm doktoru" olarak bilinen Aribeıt Heim'm Şili'nin Patagonya bölgesinde saklandığına dair ellerinde bilgiler olduğunu bildirdi. lsrail'deki Simon Wiesenthal Merkczi, Heim'ın kızınm da yaşadığı Patagonya'ya araştırma yapması için bir ekip gönderdi. 2. Dünya Savaşı sırasında Yahudi kurbanlannı Avusturya'daki toplama kampında eşi görülmemiş yöntemlcrle öldümıekle suçlanan Heinı, halen hayattaysa 94 yaşmda. Topraksız işçiler Brezilya'da zenginlere ait binlerce dönümlük arazileri işgal edip ortak üretim yapıyor Yaşamın özelleştirilmesine karşı ENGİN ESEN 25 yıldır toprak reformu için mücadele eden Topraksız Kır tşçilcri Hareketi (MST) temsilcisi Henrique Marinho, Brczilya'da büyük toprakların tek elde toplanmasımn, ülkenin Portekiz kolonisi olduğu döneme dayandığının altını çiziyor. 3 milyon civarında Brezilyalı topraksız tarım işçisinin örgütünün dünyaca tanınnıasını sağlayan "uzun yürüyüşleri" vc binlerce köylünün katıldığı toprak işgallerini sorduğumuzda, tek cümleyle "kolektif tarımı savııııdııklannı" söylüyor ve ekliyor: "Yaşamın özelleştirilmesine; suyun, sağlığm, toprağın özelleştirilmesine karşı mücadele ediyoruz." NÂZIM'IN DİZELERİYLE... Bu sırada clindeki, Nâzım Hikmet'in şiirlcrinin lspanyolca çevirilerinin yer aldığı kitapçıktan, "Piraye İçin Yazılmış 21-22 Şiirleri" bölümünü işarct ediyor. 7 Ekim 1945 tarihli şiirdeki dizeleri gösterip, "Işte bu bizim tüm dünyadaki durumumuzu anlatıyor" diyor: Altı yıldır sürülmedi bu tarla, duruyor olduğu gibi tank rophımsal Araştırma ve Eğitim Merkezi (TAREM) ile 9 sendikamn davetlisi olarak Türkiye 'ye gelen Latin Amerikalı emek hareketi temsilcilerinden biri olan Henrique Marinho, Brezilya 'daki yüzbinlerce topraksız kır işçisinin mücadelesinin özelliklerini anlattı. Marinho, kolektif tarımsal üretim yaparak aynı zamanda kültürlerini koruduklarım vurgulayarak, neoliberalizme karşı çıkışlarınm evrensel bir anlamı olduğunu belirtti. Brezilyalı genç işçi, üreticilerin dünyanın her yerinde yaşadıklarım Nâzım 'ın dizelerinin anlattığını ifade etti. paletlerinin izleri. Tank paletlerinin izleri kapanır bu kış karla. Ah, gözümün nuru, gözümün nuru, yinc yalan söylüyor antenler: alm teri tacirleri kapatabilsin diye defteri yüzde yüz kârla. Fakat Ezraiîin sofrasmdan dönenler döndüler verilmiş kararlarla... 9 yıldır MST içinde yer aldığmı belirten Marinho, toprak mülkiyetini tekelinde bulunduranlarla, uluslararası tekel şirketlerinin birlikte hareket ettiğine dikkat çekerek, bu yüzden mücadelelerinin aynı zamanda kapitalizme karşı olduğunu vurguluyor. Brezilyalı genç işçi, örgütlennıelerinin köylü kültürüne dayandığına işaret ederek bunu şöyle açıklıyor: "Toprak bizi besler, onunla birlikte yaşarız. Ürettiğimiz organik ürünleri pazar ekonomisine sunmadan paylaşabilirsek yeni bir şey yaratmış oluruz. Ne zaınun bir yeri işgal ederiz, orada biz kendi biçimimizi yaratırız: Üretimimizle, pazarlamamızla, organik-patentsiz ürünler kuUanmamızla... Bizim işimiz yardımla sınırlı değil. Sosyal hareket olarak yeni bir yaşam biçimi inşa ediyoruz, yeni bir insan yaratıyoruz tarım alanmdaki bu çıkışımızla." Sahip oldukları güce ve savundukları sosyalizme yakın görüşlere rağmcn, doğrudan siyasi mücadele yürütmediklerine işaret eden, "siyasetten özerk davranmaya inandıklarını ve bunu Brezilya'daki çok sayıda parti ve örgütün yaptığını" ifade cdcn Marinho, "Sosyal hareketlcr de aslında politika yapar. Çünkü köylüler ve işçiler neoliberalizme karşı birlik olmak zorunda. Bu yüzden sosyal hareket - siyaset sınırı karışıyor" demekten de kendini alamıyor. LULA'YA TEPKİ 2. defa göreve gelen işçi kökenli Brezilya Devlet Başkanı Luiz Inacio Lula da Silva'dan desteklerini çektiklerini hatırlattığımızda ise Lula hükümetinin biyoyakıt üretiminin, kendilerinin istcmlerinin tam tersi olduğunu belirtiyor ve dünyadaki gıda krizinin sebcplerinden birinin de mısır vb. ürünlerin gıda olarak değil yakıt olarak kullanılması olduğunu anımsatıyor. rezilyalı topraksız kır işçilerinin temsilcisi Marinho, örgütlenmelerinin köylü kültürüne dayandığına işaret ederek, bunu şöyle açıklıyor: "Toprak bizi besler, onunla birlikte yaşarız. Ürettiğimiz organik ürünleripazar ekonomisine sunmadan paylaşabilirsek yeni bir şey yaratmış oluruz. Ne zaman bir yeri işgal ederiz, orada biz kendi biçimimiziyaratırız: Üretimimizle, pazarlamamızla, organik - patentsiz ürünler kuUanmamızla..." Arjantin 'de işsizler hareketi Pieqeteros (Barikatçılar) diye adlandırılıyor Toplu mutfaklarla yaşıyorlar Arajantin'dc 1989'da iktidara gelen Carlos Menenı döneminde büyük yolsuzluklar yaşandı ve 10 yıl sonra görevi bu*akmasmın ar- dmdan, 2001 yılında büyük kriz patlak verdi. Bu dönem- de ortaya çıkan neo - libera- lizme karşı sosyal harcketler içinde yer alan Diego Quin- tero, 1976 ve 1982 yıl lanndaki cunta yönetiminin "kaybettiği" 30 bin civannda kişinin yakın- larının oluşturduğu Plaza de Mayo (Mayıs Meydanı) Anne- leri hareketinin eğitim sorum- lulanndan biri. Aynı zamanda, Aıjan- tin'dcki işsizler hareketi Pi- queteros (Barikatçılar) tem- silcilerinden olan Çuintero, 3 yıl 7 ay hapis yattıktan son- ra, "Diego'ya özgürlük" kampanyası sonucunda, 2002 yılında hapisten çıka- bilmiş. YlYECEKLER PAYLAŞILIYOR 2001 döneminde Arjantin genelinde işsizliğin yüzde 50'lerc, bazı eyaletlerde ise • 2001 döneminde Arjantin genelinde işsizliğin yüzde 50'lere, bazı eyaletlerde ise yüzde 70'lere kadar çıktığını anlatan Quintero, mahalle konseyleri aracılığıyla bir araya gelen Arjantinli işsizlerin, anayollarda barikatlar kurduğunu ve nakliye araçlanndaki ürünlere el koyduğunu belirtiyor. Toplanan ürünler, bugün ülke genelinde sayıları 230'u bulan toplu mutfaklarda değerlendiriliyor. yüzde 70'lcre kadar çıktığını an- latan Quintero, mahalle kon- seyleri aracılığıyla bir araya ge- len Arjantinli işsizlerin, ana- yollarda barikatlar kurduğunu ve nakliye araçlanndaki ürünlere el koyduğunu belirtiyor. Quinte- ro'nun anlattığına göre, toplanan ürünler, bugün ülke genelinde sayıları 230'u bulan toplu mut- faklarda değerlendiriliyor ve hazırlanan yiyecekler yine hal- .LJiego Quintero, Arjantin 'deki Plaza de Mayo (Mayıs Meydanı) Anneleri'nin eğitim sorumlularından ve işsizler hareketi temsilcilerinden. ka dağıtılıyor. Quintero, hareketlcrinin meşruiyetini açıklarken, "Li- beralizm halk çoğunluğu için öldürücü. Gelecek yok. Öliim kalını meselesi bu" diyor. ATÖLYELERI VE FıRıNLARı VAR Barikatçılar aynca, 2003'ten itibaren Arjantin yönetiminin uygulamaya koyduğu mikro kredi ve meslek cdindirme prog- ramlarından faydalanıyor ve kendilerine ait tekstil atölyele- rini ve fırınları işletiyor. Mayıs Anneleri ile birlikte inşa edilen toplu konutlar saye- sinde hem işsizlik sorununun bir nebze hafifletildiğini, hem de yoksul ailelerin konut ihtiyacı- nın giderildiğini dile getiren Quintero, 2001 krizinin yarala- rının kısmen sanlmasına rağmen yoksulluğun sürdüğünü, ancak umutlannı asla yitirmediklerini ifade ediyor: "Olumsuzluk içinde değiliz. Güneş elbette doğacak. Dayanışmamız ar- tarak sürecek. Zaten bunun için Türkiye'deyiz..." PA TRONSUZ ÇAUŞANLAR îşçüerin işlettiği atölyeler • Şu anda Arjantin genelinde işçilerin ele aldıklan 200 civarındaki fabrikada çalışan sayısı 11 bini bulmuş durıunda. Fabrika ve atölyeleri yöneten işçi kooperatifleri arasında 2005 yılından beri bir dayanışma ağı da var. Arjantin'den gelen ko- nuklardan biri, Chi- lavert Grafik Sanatları mat- baasının hem kıdemli işçisi hem de 7 yıllık "sahibi" Placido Penarrieta. Bue- nos Aires'te 12 arkadaşıyla çalıştıkları matbaanın pat- ronunun 2001'deki ekono- mik krizi gcrekçe gösterip kapıya kilit vurması işçilerin Chilavert'in yönetimini üst- lenmesinin önünü açmış. Ama tabii ki Penarrieta'nın, "dünyanın gidişatına ters" diye tanımladığı, işçilerin fabrika yönetimini devral- ması süreci öyle kolay ol- mamış: "Sokağa atılıyor- duk. İşçiler olarak şunu konuştuk: Matbaayı ele ıui geçirecektik yoksa kapı dı- şarı edilmeyi kabul mü edecektik. Direnmeye ka- rar verdik. Patronun polis zoruyla dışarı attırma tehdidi- ne rağmen. 12 kişiydik, 5 kişi patronla gidince 7 kişi kaldık. Polisin nasıl davranacağını bilmiyorduk, korkuyorduk." Semt sakinle- rinin, öğrencile- rin ve diğer sos- yal hareketlerin tcmsilcilerinin matbaaya gelip kendilerine destek vermesiyle korku- lannı yendiklerini anlatırken heye- canlanan Penarrie- ta, "3 kilomctre uzaktaki bir fabrikada da benzer bir durunı vardı. Onlarla eylemlerde megafon alış- verişi yapıyorduk. Bize ge- lip sordular bu işi nasıl yaptığımı/.ı. Sonra başka- ları geldi. 2002'de 14 fab- rika işgali daha oldu" diye aktarıyor sürecin dcvamını. Ancak Penarrieta, fabrika- yı ele almanın işin yalnızca başlangıcı olduğunun altını ıs- rarla çiziyor. 7 ay boyunca bir yandan polis kuşatmasıyla ve baskıyla karşılaşırken, di- ğer yandan da bazı avukatla- rın destcğiyle hukuk müca- delesi verdiklerini dile geti- riyor. 7 işçi olarak matbaayı satın almalannın veya kira- lamalannın münıkün olma- ması ncdeniyle, hükümete bir devir - teslim önerisi sun- duklarını ve bunu kabul et- tirdikleıini ifade eden Penar- rieta, kurdukları kooperatifle yönetimini üstlendikîeri mat- baanuı mülkiyetinin ise halen kendilerinde olmadığına dik- kat çekiyor. Çalışan sayısını 15'e çıkarmalarına rağmen, kredi alamadıklarından ve matbaayı büyütemediklerin- dcn yakınıyor. BINLERCE İşçi KENDİSİNİN PATRONU Arjantinli işçi, matbaayı ele aldıklan 6 yılda neler değiştiğini ise şöyle anlatı- yor: "Boyunduruk altında çalışmakla üretimi kont- rol altında sürdürmek çok farklı. İnsan olarak da, iş- çi olarak da değiştik. Biz bugün hata yapamayız; ne üretimde ne de yönetimde. Yoksa kendimize zarar vermiş oluruz. Zaten ilk baş- lardaki tecrü- besizlik geliri- nıi/i düşürdü, 2 yıl sonunda insanca yaşa- yacak gelir el- de etmeye baş- ladık..." Penarrieta'nın anlatımina gö- re, şu anda Ar- jantin genelin- de işçilerin ele aldıkJan 200 ci- varındaki fabri- kada çalışan sa- yısı 11 bini bul- muş durumda. Fabrika ve atölyeleri yöneten işçi kooperatifleri arasında 2005 yılından beri bir daya- nışma ağı da var. 7 yıldır devam eden ve ilk başta "ütopik sosyaliznı" örneği gibi gözüken bu mo- delde yer alan işçilerin, sos- yal dcmokrat olan eski Dev- let Başkanı Nestor Kirchner vc koltuğunu devrettiği eşi Cristina Fernandez ile iliş- kilerini sorduğumuzda ise ekonomik krizin ardından gelen sol iktidarın bazı de- ğişimlere imza attığını kabul etmekle beraber, "Biz hak- lanmızı hükümetlerin bah- şetmesini istemiyoruz, hak- larımızın yasalarla güven- ce altına alınmasım istiyo- ruz" diyor. X enarrieta, Chilavert matbaa atölyesinin işçisi ve sahibi. BİTTİ
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle