03 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 1 TEMMUZ 2008 SALI 14 KULTUR [email protected] Alışılagelen düşünme biçiminin kırılması Feminist eleştirelbirokuma TİYATRO DİKMEN GÜRÜN Fakiye Özsoysal'ın, E Yayınlan'ndan çı- kan, Oyunlarda Kadınlar: Çağdaş Türk Tiyatrosu Üstüne Feminist Eleştirel Bir Okuma başlıklı kitabı feminist eleştirel ba- kışla Türk tiyatrosuna yaklaşan ilk kitap ol- ma özelliğini taşıyor. Ele aldığı oyunlar ışı- ğmda toplumsal cüısiyet sonınunu tartışan bu kitap salt tiyatro ile ilgilenen belli bir kesi- me değil, bu alana yoğıınlaşan, sorgulayan, inceleyen, araştıran daha geniş bir kesime söyleyecek sözü olan önemli bir çalışma. Toplumsal bilinç Nâzım Hikmet'in "Ferhat ile Şirin", Va- sıf Öngören'in "Asiye Nasıl Kurtulur?", Adalet Ağaoğlu'nun "Çıkış" ve "Kozalar", Sevim Burak'ın "İşte Baş, İşte Gövde, İş- te Kanatlar" yazarın ele aldığı oyunlar. tki erkek yazann oyunlanna dair incelemelcr ki- tabınbirinci bölümünde, 'Şınıf Çatışması, tdealler ve Kadınlar' başlığı altmda; iki ka- dın yazara ait olanlar ise ikinci bölümde; 'Ka- dınların Dili, Ötekilik Halleri' başlığı al- tında yer alıyor. Fakat "Feminist Eleştirel Okumalar" yazarlann cinsiyetleri ve söz ko- nusu bölümlemelerle oluşmuyor. Zehra İp- şiroğlu'nun yazdığı önsözde belirttiği gibi, "kadının erldl dünyadaki yeri ve konumu İ X â 1 I m tı I ^i ı. kadın/erkek ilişkileri nasıl gclişiyor, kadına bu ilişkiler bağlamında ne tür rol- ler veriliyur, ne tür haklar tanınıyor, ka- dın bu rollcri ne dcreceye kadar, nasıl iç- selleştiriyor, hangi en- geller ya da ükanma nok- talarıyla karşılaşıyor, kendi kinıliğini bulması ve kendini gerçekleştir- ıııcsi hangi olgıılara bağ- lı" gibi sorular kitabm te- mel bakış açısını oluştu- ruyor. Ele aluıan oyunlann yazarlarının bu sorulara kurma ve yazma biçimle- riyle verdikleri yanıtlann irdelenmesi, orta- ya çıkanlmasıyla oluşuyor kitabın feminist eleştirel okumaları. • Dramatuıji hem seyirci/okuyucu, hem tiyatro insanlan için oyunlan yepyeni gözlerle görebilme olanağını yaratabilmeli. Bu, özellikle oyun sıkıntısı çekildiği söylenen tiyatro dünyamız için ciddi bir olanak. Fakiye Özsoysal'ın kitabında yapmış olduğu gibi, tiyatromuzun önde gelen oyunlan yeni bakış açılarıyla yorumlanabilir ve seyirciye yeni ilişkilerin kapıları aralanabilir. Oyunlarda Kadınlar'ın hareket nokta- sını oluşturan feminist eleştirel bakışın en önemli özelliği oyunlan ve yazarlarını yar- gılamaması.. tam tersine, onların dcğerleri- ni, kurgularını, söylem- lerini derinlemesine ir- delcycrck, temel yakla- şimlannı ve dengelerini ortaya çıkannası. Bu sii- reçte toplumsal bilinci- mize yerleşmiş olan erkil düşüncenin, oyun yazar- larımızın düşünme, yaz- ma biçimlerini de etki- lediği gözlemleniyor. Bu durumu şöyle açıklıyor Fakiye Özsoysal; "Ancak kitaptaki temel tartışma, kadın- ların ötekileştirilmesini yaratan 'düşünme biçimi'nin yazarları ve oyun yazımını ne ölçüde etldlediği açığa çıkmaktadır. Bu an- lamda incelemeler, kanıksanmış, içsel- leştirilmiş, gizlcnmiş bir ideoloji içinden düşünme biçimini ortaya çıkarmaya, ona eleştirel bakmaya ve farklı bir dramaturji için öneriler getirmeye yönelik bir okuma modeli sunmaktadır." t.Ü. Edebiyat Fakültesi Tiyatro Eleştir- menliği ve Dramaturji Bölümü'nde öğretim üyesi olan Fakiye Özsoysal'ın bu çalışma- sı, yukarda da değindiğim gibi, pek çok açı- dan önemlidir. Ülkemizde genellikle "dra- maturji" denilincc akla yazarın demek is- tediğini ifade etmek ve oyunda demek iste- diğini nasıl demiş olduğunu ortaya çıkanp ka- nıtlamak gclir ki, burada yazann biyografi- sini bulmak, oyunun ve yazann dönemi hakkında ansildopedik bilgi derlemek gibi gö- revleri bir yana bırakıyorum... Oysa drama- turji, hem seyirci/okuyucu, hem de tiyatro in- sanlan için oyunlan yepyeni gözlerle göre- bilme olanağını yaratabilmeli. Bu, özellik- le oyun sıkıntısı çekildiği söylenen tiyatro dünyamız için ciddi bir olanak. Fakiye Öz- soysal'ın kitabında yapmış olduğu gibi, Türk tiyatrosunun önde gelen oyunlan yeni bakış açılarıyla yorumlanabilir ve seyirciye de yeni ilişkilerin kapılan aralanabilir. He- men belirtmek gerekir ki, bu tür arayışlann sağhklı sonuçlarını özellikle Sevim Burak üstüne Bilsak Tiyatro Atölyesi'nin ve Naz Erayda'nm yaptığı, yoğun dramaturji ça- lışmalannm ürünü olan, çok yönlü okuma- larda gördük. Bu gibi okumalar yazarlar ve yapıtlanna daha geniş bir pencereden bak- ma açısından son derecede önemli. Enver GökçeMüzesi köylülerin katılımıyla açıldı LÜTFİ ÖZGÜNAYDIN Ne şairler geldi ne de dostlan... Ne şiirlerini ezberleyenler vardı ne de dizelerini besteleyenler... Ya- yıncısı da yoktu, gazete ve tel- evizyonların nıuhabiricri dc; biz bize açtık 'Enver Gökçe Müze- si'ni... Kemaliye ilçe merkezin- den gelenler Kemaliye Kayma- kamı Yasin Özcan, Belediye Başkanı Mustafa Haznedar acı- lışa katıldılar. Kaymakam Yasin Özcan Enver Gökçe Müzesi açı- lışı nedeniyle konuşmasmı ya- parken, ben yıllar önce onunla bir- likte Çit köyünde yaşayan, ona el uzatan, çekinerek de olsa yar- dım eden köylülerin yüzlcrinc baktım. Şaşkınlık içindeydiler, yıllar önce her gün evi aranan, ta- kip edilen Enver Gökçe için gü- zel sözler söyleniyor, onun için bir müze açılıyordu. Edebiyat öğretmeni lb- rahim Salar, "Ağıt 2" ad- lı şiirini okudu. Köylüleri- me şiiri ise Müzenin dış duvarına asılmıştı. Şiir es- ki günlere göre de ele alm- sa sakmcalı değildi. 'Köy- lülerime' şiiri ise müzenin dış duvarına asılmıştı. He- yecan içindeydiler, "Çe- çe" dedikleri Enver Gökçe için müze açılıyordu. Mü- zede Enver Gökçe'nin dak- tilosu, yakın okuma göz- lüğü, paltosu, bastonu ve daha birçok eşyası var. Çit köyünün kadınlan börekler çörekler yapmışlar, ayranlan bar- daklara doldurmuş içerde bekle- şiyorlardı. Köy halkmdan Recai Gazez onunla ilgili anılannı an- lattı. Köyde onunla birlikte yaşa- Kemaliye Kaymakanıı Yasin Özcan kurdelayı ke- serek Enver Gökçe Müze'yi açtı. yanlar dalıp gittiler uzaklara. Ko- nuşmaların bitiminde açılış ya- pılmak üzcre iken, Kemaliyeli Muhlis Cüher adlı bir işadamı, elinde bir kitap tutarak mikrofo- na geldi. Evrensel Basını Ya- yın'ınhazırladığı "Şiiri- ınizin Işıklı IrınağT' ad- lı kitaptan, tlhan Baş- göz'ün yazısmdan bir bö- lüm okudu: "Türkiye'de olsam Enver'in tabutunu Doğu Ekspresi'ne koydurur, Kemaliye'nin Çit köyü- ne yollardım. Bir yerle- re de onun şiirini ya- zardım. 'Beni şehir şehir beni köy kent, bcni usul, beni yolca götür kardeşlik treni'... Enver'i kötü günlerinde adı harita- larda bile bulunmayan bu köy arkalamış, ya- ralarını bu köy sarmıştır. En- ver'in mezarı en çok oraya ya- kışacaktır." Muhlis Cüher adlı Kemaliyeli bu bölümü okudu ve "Eğer ailesi izin verirse ben Enver Gökçe'nin mezarımn Çit köyüne getirilmesi konusunda liiııı harcamaları üstleniyorum" dedi. O anda yine köylülere bak- tım, bir sevinç dalgası yayıldı yaşlı insanlarm yüzüne. Enver Gökçe son günlerinde yanlarma gelecekti. Sobasını yaktıklan, tır- naklannı kesip zorla banyo yap- tırdıkları, fırsat buldukça bir tas çorba götürdükleri Enver Gökçe, Çit köyü toprağına, doğduğu top- rağa dönecekti. Kemaliye Kaymakanıı Yasin Özcan kurdelayı kesti, içeri girdik, onun eşyalan arasında dolaşırken köy kadınlarının ikramlanndan tattık. Köylüler, ilçeden gelenler tıklım tıklım doldurmuşlardı mü- zenin içini. lçimden "Şairler öl- mez, şairler her zaman gün- demde" sözcükleri geçti onun eşyalarına bakarken... AYNA ADNAN BİNYAZAR Otuz Üç Can... Yıllar sonra Berlin'den Ankara'ya gelmiştim. Bir yıl önce yitirdiğim eşimi dostlarımın arasında gör- meyi umacak kadar çare- sizdim. Remzi Inanç'ın Toplum Kitapevi herkesin uğrak ye- riydi. Remzi'ye Metin Altı- ok'u sordum. Elini telefona attı. Metin, şiirinin incelikli sesiyle, "Bekle, hemen ge- liyorum!" dedi. Yarım saat sürmedi; Hu- rufice çizilmiş biçimli yüzü, düzgün taralı saçları, ipince bıyığıyla karşımdaydı. Elinde, bana imzaladığı "Dörtlükler ve Desenler". Metin'i son görüşüm ol- du... ••• Cennet diye gittiği yurt- dışında cehennem yaşa- mayanlar, Metin Altıok'un, gazel havasında yazdığı şi- irlerini belki bir biçim de- nemesi saydılar. Oysa, o şiirleriyle velayete eımiştir Metin. On beş yıl önce, 2 Tem- muz Sıvas katliamında ya- kıldı, 9 Temmuz'da koma- dan çıkamayıp öldü. Ar- dında "Zamanlı Gaze/"in gurbetini bıraktı: * • • Kendini yollara vurdun, değişen çevreye kandın bir zaman Içinde dönen başıbozuk sıkıntı, geçer sandın bir za man Donmuş kentlerden gel- din, sen bu kavruk yangın yerlerine Ürperen yalnız yüreğini, kızgın gurbete bandın bir zaman Düşündün geceler bo- yu, peşinden gelen tekinsiz geçmişini Gönlündeki göçük aşkın oduna, için için yandın bir zaman Sonunda gide gide, adı- na uygun düşen, yalnızlığı na kondun Yorgun bedeninde za- mana karşı, çırpınan candın bir zaman Üzülme altıok metin, hü- zünlerle geçen tarazlanmış ömrüne Sen yoğun s/'s içinde se- si duyulan, uzak çandın bir zaman ••• Hep düşünürüm, Asım Bezirci şöyle keyfince ge- zip tozmuş mudun hiç san- mam. Bezirci ölçü ise, çalış- kanlıkta annın adı çıkmıştır... Ona, akşamdan şunu yaz deyin de, size tek sözcüğü eksik olmayan bir yazı ge- tirmesin şafak sökerken... Ince gülüşlü hüzünlü yü- züyle, dürüst mü dürüst bir dosttu Asım Bezirci... 33 candan hangisi birbi- rinden daha "can" değildi; Behçet Aysan mı, türkü ağızlı ozanlar mı, semah ayaklı genç kızlar mı, dal boyunlu delikanlılar mı?.. Bir kez selamlaştığını bi- le otelde yatırmak Dursun Akçam'a ar gelirdi. Bir ak- şam, Nesimi Çimen'i otel- den alıp evine getirmişti. Küçük gözlerinin ardında derinleşen zekâsıyla ne es- prileryapmıştı Nesimi!.. Sa- zının teline dokunup söyle- mişti de söylemişti: Aynlık hasreti kâr etti ba- na/Seheryeli sevdiğimden birhaber... Şimdi toprakta kanncalar dinliyor türküsünü... ••• Insana kin tutmayı, on- dan nefret edip canını al- mayı din sanan kara ruhlu- lar 33 canı ateşte kavurup toprak ettiler... Onlar, yalnız Islamlığın değil, ibadetini yüzünü gü- neşe tutarak yerine geti- renlerin de, inancını topra- ğa, doğanın inanılmaz kud- retine bağlayanların da.. düşmanıdırlar. Pir Sultan Abdal Kültür Demeği Genel Başkanı Av. Fevzi Gümüş'ün dedi^i doğrudur: "Bundan on beş yıl önce Sıvas'taki gerici, şeriatçı, faşist katliam; 'Şeriat isteriz', 'Cumhuriyet Sıvas'ta ku- ruldu, Sıvas'ta yıkılacak' sloganlarıyla, devletin ve güvenlik güçlerinin gözleri- nin önünde yaşandı..." Pir Sultan canları, ozan- lar, semah ayaklı genç kız- lar, dal boyunlu delikanlılar.. insan sevgisinden yoksun- sa, kimden bekliyorsunuz Madımak Oteli'nin müze yapılmasını; öneriyi redde- den Meclis'ten mi, hükü- metten mi, Belediye Baş- kanı'ndan mı, Kültür Baka- nı'ndan mı?.. Bilin ki, perdesi aşınmış çalgıdan aynı ses çıkar!.. Düzeltme: Adnan Binya- zar'ın geçen hafta yayımla- nanyazısının başlığı "Eme- ğin Halı Dokuyucusu" ola- caktı. Düzeltir, yazanndan ve okuriardan özür dileriz. [email protected] TEŞEKKÜR Karadeniz'in ve aslında hepimizin çocuğu KAZIM KOYUNCU'nun (1972-....) düııyaya veda edişinin üçüncü yılında Türkiye'nin her yerinden gelerek acımızı paylaşan, oğlumuzu benimseyen, sanatına sahip çıkan herkese, demokratik kitle örgütlerine teşekkür ederiz. Koyuncu ailesi adına babası CAVÎT KOYUNCU TEŞEKKUR Annemiz KÂMtLE DOĞAN'm cenaze töreninde bizi yalnız bırakmayarak acımızı paylaşan, eğitim kurumlarına bağışta bulunan, telefon, telefax, sms ve e-mail ile taziyette bulunan tüm akraba, dost ve arkadaşlarımıza candan teşekkür ediyoruz. ÜLKÜ - YAVUZ DOĞAN HASAN HUSEYIN KORKMAZGIL ACIYI BAL EYLEDIK ÖZSÜRLÜĞIi, TUTSAKUIöA Vl£ SI-VüAVA DAİK ŞIIıI, MLIZIK VE BELÜT; FI1.MLEıIı.E BIıI SAııNE KÜSTEKISI ŞİİKLERİ VORUMLAYANLAR: ÜÜLSEN TUNCtK ENDERVİĞİT NEJMİ AVKAK MÜZİK : İLKAV AKKAYA - K1ZI1.IKMAK UYARLAYAN VE YÖNETEN : ERKAL UMUT 02 Temmuz Ç.ır>.\nıb.\ Saat: 21.00 Rıfal llgAz Auklı.ıv.v Tiyatrosu ESENKENT Tcl: 0212.500 33 55 672 87 77 11 Temmuz Cııına Sa.ıt: 21.00 Nazım Hikmet KUItiir Merkezi KADIKÖY Tel: 0216.414 22 39 lletlşim için CSM: 0535.600 30 66 •• •• TUMOD (Tüm Öğretim Elemanları Derneği) DAYANIŞMA YEMEGİ Onur konu u: Prof. Dr. KEMALALEMDAROLU Bütün dostlan bekliyoruz. TÜMÖD stanbul b. Yönetim Kurulu Yer: MimarSinan Üniversitesi, Fındıklı - stanbul Gün ve saat: 3 Temmuz 2008 Per embe saat: 20.00 İstanbul Kültür SanatVakfı, Gösteri Sponsoru DOCKERS® San Francisco 'ya teşekkür eder. DOCKERS SAN FRANCİSCO HERBIE HANCOCK-THE RIVER OF POSSIBILITIES 2 Temmuz, 21.00 Cemil Topuzlu Açık Hava Sahnesi HERBIE HANCOCK 3 Temmuz, 19.00 Cemal Reşit Rey Konser Salonu www.iksv.org I . M « ~ »..™..i«.,,,ı. (^Eczacıbaşı TURKCELL UŞAK İŞ MAHKEMESİ'NDEN ESAS : 2006/997 Davacı SSK Başkanlığı vekili Av. Emine Eser ile davalı F.ıhan Güler arasındaki değeri itirazın iptali davasında; Davalı Erhan tiüler (Kütahya ili, Gediz ilçesi, Çukurören köyü nüfusuna kayıtlı, Feridun ve Kazıban oğlu Gediz 20/03/1977 doğumlu) adresi bulunamadığından dava dilekçesinin ilaneıı tebliğine karar verilmekle davalının duruş- manın bııakıldığı 30/7/2008 günü saat 11.30'da Uşak lş Mahkemesinde hazır bulunması veya kendisini kanuni bir ve- kil ile tenısil ettiımeleri hazu- bulunnıadığı ve vekille temsil ettinnediği taktirde yokluğunda karar verileceği dunışma gûnü ve dava dilekçesinin tebliği yerine kainı olmak üzere ilanen tebliğ olunur. 17/03/2008 Basın: 36043
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle