Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 3 MAYIS 2008 CUMARTESİ
HABERLER
DUNYADA BUGUN
ALİ SİRMEN
Talan Özgürlüğii
Demokrasi Değildir
AKP iktidarının 1 Mayıs'taki tutumu üzerine
DİSK Genel Başkanı Süleyman Çelebi,
- Bunlar yalnızca türban özgürlüğünden yana-
dırlar, demiş.
Bence, olay bu denli yalın değil.
Bugün iktidar olan zihniyet, dinsel ve siyasal sim-
geleri kamu alanına egemen kılarak kendi sulta-
sını pekiştirmek istiyor. Bu bir gerçek.
Ama "tarikat-ticaret-siyaset" üçgenini bütünüy-
le kavramak gerek. Bu üçgenin sihirli altın kenar-
ları, ondan yararlananları, zengin etmeye yönelik
bir alanın sınırlarını oluşturuyor.
Aslındatarikat kenannın korumak istediği dezen-
ginleşmedir.
Yurttaşların, bireylerin zenginleşmesi demokra-
si için hiç de kötü bir şey değil.
Sürdürülebilir bir kalkınma ile bu gelişmenin
meyvelerinin toplum içinde görece hakça devşi-
rilmesi rejimi de güçlendirir.
Ancak demokrasideki zenginleşme, ister eşit-
likçi olsun, ister olmasın, her halükârda üretime
dayanmalıdır.
Demokrasi bir burjuva rejimidir. Burjuvazi üre-
tim ilişkilerini kendi yaranna oluştururken, üreti-
mi de büyük ölçüde arttırmayı başarmış, rejimini
böylece ayakta tutmayı becermiştir.
•••
Türk demokrasisine bakınca ne görüyoruz?
Cumhuriyet 1923 yılında kurulmuş, belli başlı
kurumları 10-15 yıl gibi bir süre içinde yaşama ge-
çirilmiş. Rejim kuruluşundan 23 yıl sonra çok par-
tili yönetime evrilmiş; 27 yıl sonra, kuruluşunun üze-
rinden elli ay bile geçmemiş olan muhalefet par-
tisi iktidar olmuş.
Kısacası Cumhuriyetimiz seksen yaşını aşmış,
"demokrasi" diye algıladığımız çok partili yöneti-
mimiz de altmışıncı yıhnı geride bırakmış.
Avrupa'nın ucundaki Ispanya'ya bakalım. Biz-
de cumhuriyet kurulduğunda Ispanya krallıktı. Ar-
dından 2. Dünya Savaşı öncesi bir iç savaş ya-
şadı ve ondan Franco diktasıyla çıktı.
Kırk yıla yakın süre Franco sultasında yaşayan
Ispanya, 1973'te diktadan kurtuldu. Kısa sürede
bütün güçlerin büyük özverisi ve işbirliğiyle kuru-
lan ve oturan demokrasinin Ispanya'daki geçmi-
şi topu topu 35 yıllık.
Yani hâlâ krallık olan Ispanya'nın demokrasisi
bize oranla çok daha genç, ama gelin görün ki çok
dahasağlam. Ispanya AB'nin önemli üyelerinden
biri. Üstelik bir zamanlar dinsel taassubun fazla
baskın olduğu bu ülkede, bizde çok tartışılan
cumhuriyet kurumları ve değerleri, rejim krallık
olmasına rağmen daha geniş bir kabul görmüş du-
rumda.
Iki ülke arasındaki fark, bizim sistemimizde bir
yanlışlık olduğunu gösteriyor.
• • •
Farklılık nereden kaynaklanıyor diye araştırırken,
bakılması gereken yer, iki ülkenin ekonomilerinin
yapısıdır.
Ispanya'daekonomi, üretime dayanıyor. Bu ül-
kede, çeşitli etnik farklılıklar sorun oluştursa bile,
sürdürülebilir bir kalkınma sağlayacak ekonomik
model oturtulabilmiş. Tartışmalar, üretimin payla-
şımı noktasındaodaklanıyor, burjuva demokrasi-
lerinin alışılmış görüntüsüdür bu.
Ürettiğinden çok üreyen insanların ülkesi Tür-
kiye'de ise 70 milyon nüfusa, yalnızca 20 milyon
, kişi çalışarak bakabiliyor. Üretim yetersiz.
; Ama bazı insanlar yine de zenginleşiyorlar, do-
lar milyarderi sayımız artıyor, hatta Avrupa'da do-
lar milyarderi sayısında dereceye bile girer hale
geliyoruz.
Bu zenginleşmenin temelinde üretim yok. O
denli milyarder üretecek bir ekonomik yapıya sa-
hip değiliz.
Bu zenginleşmenin temelinde talan ve avanta
yatıyor.
"Iş bilenin, un akıtanın" döneminde, spekülas-
yon, avanta krediler, avanta nimetler ve talandan
sağlanan paraların özgürlüğü savunuluyor. Kamu
alanındaki türban, tarikat-ticaret-siyaset alanı için-
deki avanta ve talan düzenini örtmek için kullanı-
lıyor. Türban özgürlüğünün asıl korumak istediği
özgürlük budur.
Talan ve avantanın bölüşüm kavgası ise de-
mokratik tartışmayla olmuyor. Talan ve avanta öz-
gürlüğü demokrasi değildir.
Talan ve avanta özgürlüğü emeğin de, demok-
rasinin de düşmanıdır.
asirmen(ö)cumhuriyet.com.tr
CHP'li Antman'a ağır hakaretler içeren şeriatçı Tohum dergisi TBMM'de ücretsiz dağıtılıyor
Dinci yayınlara göz yumuluyor
• TBMM milletvekili bankolarında ücretsiz
olarak dağıtılan "Tohum" adlı şeriatçı derginin
mart-nisan sayısında, CHP milletvekili Canan
Antman hakkında ağır hakaretler içeren
ifadeler yer aldı. Dinci basın tarafından hedef
gösterildiğine, şimdi de Meclis'te ücretsiz
dağıtılan bir dergide kendisine hakaret
edildiğine işaret eden Antman, TBMM
Başkanlığı'nın buna göz yummasını eleştirdi.
AYŞE SAYIN
ANKARA
TBMM'de milletvekili
odalanna "ücretsiz" da-
ğıülaıı "Tohum" adlı der-
gide, CHP Izmir Millet-
vekili Canan Antman
"fahişe gibi giyinmek-
le"suçlandı. TBMM Baş-
kanı Köksal Toptan'a
mektupla şikâyette bulu-
nan Antman, dinci bası-
nın sürekli kendisini he-
def gösterdiğine dikkat
çekerek "Bu tür yayın-
ların Meclis'te dağıtıl-
ması için özel olarak inı-
kân mı tanınıyor" soru-
sunu yöneltti.
TBMM'de birkaç gün
önce milletvekili banko-
lannda ücretsiz olarak da-
ğıtılan "Tohum" adh der-
ginin mart-nisan sayısın-
da, derginin "imtiyaz sa-
hibi" olarak da görülen
Yusuf Ziyaettin Sula'nın,
"Sık sorulan Sorular ve
Muhtemel Cevaplar"
başlıklı yazısında Ant-
man'a da hakaret içeren
ifadeler yer aldı. Sula,
imam hatip ve türbanla il-
gili "sıkça" sorulan soru-
lara kendince verdiği ya-
nıtlann yer aldığı yazısın-
da şu görüşleri savundu:
"Canan Antman isimli
milletvekili, bir açıkla-
masında başörtüyü es-
kiden fahişelerin örttü-
ğünü söylemek seviye-
sizliğini göstermiştir. Biz
de kalkıp onun kıyafeti-
nin bugünkü fahişelere
benzediğini söyleyecek
kadar seviyemizi düşüre-
meyiz."
CHP'li Antman ise
Cumhuriyet'c yaptığı de-
ğerlendirmede, kendisüün
zaten dinci basın tarafın-
dan hedef gösterildiğine,
şimdi de Meclis'te ücret-
siz dağıtılan bir dergide
kendisine hakaret edildi-
ğine işaret etti. Dergide
sözü edılen açıklamasının
da son derece çarpıtılarak
yansıtıldığım kaydeden
Antman, bu sözleri nede-
niyle AKP'li Fatma Şa-
hin'in kendisi hakkında
dava açtığını, ancak dava-
nın mahkemece reddedil-
diğini anımsattı.
TBMM Başkam Top-
tan'a mekrup yazarak bu
yayının engcllcnmesini is-
teyen Antman, " Meclis
önüne gelenin istediğini
hedef gösterip hakaret
edeceği yayınların dağı-
tıldığı bir yer olmamalı-
dır. Bu yayınlann dağı-
tılması için özel imkân
mı sağlamyor, özel olarak
koruma altına mı alıııı-
yor" dedi.
CHP 'DE GÖREVDENALMA
Hk ceza
EsMşehir'e
CANHAaOĞLU
'Entegrasyon sürmeli' mesajı
Makedonya'nın Ohri kcntindc başlayan 15. Orta Avrupa Ülkeleri LJderleri Zirvesi'ne
özel konukolarak kaülan CumhurbaşkanıAbdullah (iüI, zirvenin açıkşında tngilizce
yardımcı olacağını belirtti. "Bölgenin yeniden şekillendiği bir dönüşüme şahit
oluyoruz" diyen Gül, bölgedeki reformlann devamı için Avrupa Birliği ve NATO
gibi kurumlara entegrasyon hedefînin temel amaç olarak sürdürülmesini istedi. Gül,
başta Almanya CumhurbaşkanıHorstKöhleroknak üzereçoksayıda cumhurbaşkanı
ile baş başa görüştü. Zirveye kalılan cumhurbaşkanlan Ohri'de, "tmaret" olarak
da andan Plaosnik Manasnn'nı gezerek haüra fotoğrafi çektirdi. (Fotoğraf: AA)
ESKtŞEHİR - CHP kurultayının ar-
dından, ilk görevden alma Eskişe-
hir'de yaşandı. CHP Yüksek Disiplın
Kurulu, Eskişehir Merkez îlçe Baş-
kanı Erdal Caferoğlu ve 5 üyeyi
partiden uzaklaştırdı. CHP Yüksek
Disiplin Kurulu, delege seçimlerini
engellemeye çalıştıklan iddiasıyla
Merkez îlçe Başkanı Erdal Caferoğlu
ve eski Merkez îlçe Başkanı Ka/ıın
Kurt'a iki yıl geçici olarak partiden
' uzaklaştırma cezası verdi. CHP üye-
leri Ali Rıza Menevşe, Turan Duru,
Nazmi Kurtyılmaz ve Mehmet Öz-
can 1 yıl uzaklaştırma, Nazım Özel
ile İsnıail Kumru da kınamayla ce-
zalandınldı. CHP Yüksek Disiplin
Kurulu Başkanlığı'nnı gerekçeli ka-
rannda, partiden uzaklaştırma ceza-
sına çarptınlan CHPTilerin, genel
merkez yöneticileri ile genel başkana
hakaretlerde bulunduklan öne sürül-
dü. Caferoğlu, konuyu yargıya taşı-
yacaklannı ifade etti.
Okul değil şeriat sitesi
Şanlıurfa VîranşehirLisesi'nin internetsitesindenseçmecekitaplar: tla-yıKelimetullah Ve Cihat,
Kulluğum Sultanlığımdır, Tefsirde Israiliyyat, Lemezat-ı Hulviyye, TasavvufYolunda Manevi Cih
FIRATKOZOK
ANKARA - Şanlıurfa Viranşehir Li-
sesi'nin internet sitesi, iceriği ile şeriat-
çı yayın organlannı aratmıyor. Silede,
Seyyid Kutub ve Fethullah Gülen'in
kitap tanıtımlan ve sözleri yer alıyor.
Şanlıurfa Viranşehir Lisesi'nin resmi
internet sitesi, milli eğitimin geldiği nok-
tayı tünı netliğiyle gözler önüne seriyor.
http://viransehirlisesi.meb.kl2.tr/in-
ternet adresli sitenin "Kitap Özetleri"
başlıkh bölümünde, Seyyid Kutub, Fet-
hııllah Gülen, Mehmet Kırkmcı, İmam
Gazali, Ebu Nasr Serrac Tusi başta ol-
mak üzere dını görüşleriyle tanınan bir-
çok isme ait kıtaplann özetleri yer alıyor.
Sitede, Necip Fazıl kısakürek ve Mus-
tafa İslamoğlu'nun şiırlen de dikkat çe-
kıyor. Kitap özetleri, "Psiko-Sosyal ve
Metafizik", "Din", "Kuran ve Hadis"
ve "Tasavvuf" başhklan altında verilcn
sitede yer alan bazı din kitaplan şöyle:
AnaHatlanyla îslam Felsefesi, lslamı
Bilimde Metodoloji Sorunu, Islam Dev-
let Felsefesi, Islam Hukukunda Hısımlık
Nafakası, KaderNedir?, Kulluğum Sul-
tanlığımdır, Mekke Resullerin Yolu, Mev-
cut Kaynaklara Göre Hıristiyanlık, Mez-
hepler Nasıl Ortaya Çıktı, Mitoloji, Ki-
tab-ı Mukaddes ve Kuran-ı Kerim, Müs-
lüman Olmam Neyi üerektirir, Müslü-
manlann îhtilaf Etmesinin Sebebleri, îs-
lamda Zaman Tanzimi, Yoldaki Işaret-
ler.
Aynı sitede 23 tane hadis ve tasavvuf
kitabına da yer veriliyor. Bu kitaplar da
şöyle sıralaruyor: Kuran-ı Kerim vc Ku-
ran tlimlerine Giriş, Kuran'da Dua, Ku-
ran'da Edcbi Tasvir, Kuran-ı Kerim Bil-
gileri, Kuran'ın îkna Hususiyeti, Tefsir-
de lsrailiyyat, Ana Hatlanyla Hadis, Ha-
dislerde Fitne, Hadislerle Gerçekler, Re-
sulullah'ın Dıplomatik Münasebetleri,
Tevrat ve lncil'e Göre Hz. Muhammed
(A.S.), Tasavvufiın Esaslan (Avarif-ul
Mearif), El Munkızu Mided Dalal, îlim,
Amel Seyru Suluk, Islam Tasavvufu, îs-
lam Tasavvufunun Meseleleri, Lemezat-
ı Hulviyye, Sülemi ve Tasavvufi Tefsiri,
Tasavvuf ve Tarikatler, TasavvufYolun-
da Manevi Cihat.
IR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR oralcalislar@gmail.com
1 Mayıs'ı kutlama çabaları sırasında
Istanbul polisinin gösterdiği performans
dünya çapındaydı. Sendikacıları ve iş-
çileri Taksim Meydam'na sokmamak
konusundaki hükümet kararlılığını iyi
kavrayan Istanbul Valisi MuammerGü-
ler, Emniyet Müdürü Celalettin Cer-
rah'la birlikte gerçekten göz kamaştı-
rıcıydılar. Dediklerini yaptılar, hatta de-
diklerinin ötesine bile geçerek, kıpırda-
yanı anında hareketsiz hale getirdiler. Bu
dünya çapındaki şiddet gösterisi, bizi
yine dünyanın önde gelen ülkelerinden
birisi haline getirdi. TV'lere yansıyan
saldırgan polis tablolanyla Erdoğan ve
arkadaşlan ne kadar övünseler yeridir.
HattaAnayasa Mahkemesi'ndeki savun-
malanndadavadosyasınai Mayısgö-
rüntülerini de koysalar işlerine bile ya-
rayabilir. "Bakın biz ne kadar düzen ta-
raflısıyız" diyebilecekleri bir örnek gös-
termiş oldular.
Aslında AKP'li hükümetin ve Istanbul
Vilayeti'nin yöneticilerinin 1 Mayıs'ta
yaptıkları, bildiğimizgeleneksel "devlet
refleksi"yd\. Devlet dediğin böyle yapar-
1 Mayıs ve Türkiye'nin Demokratik Dokusu...
dı. Geçmişte böyle yapmamış mıydı?
AKP'nin geçmiştekilerden bir farkı ol-
madığının kanıtlanması için birfırsat eli-
ne geçmişti. AKP hükümeti de gele-
neksel devlet refleksinin biraktörü ola-
rak bekleneni yaptı. Geleneksel devlet
refleksi nedir:
Işçiyi, emekçiyi düşman görür, onla-
rın hertürlü hakkını hukukunu ortadan
kaldırmayı kendisine vazife sayar. Da-
ha da ötesi "yasa/c"çıdır.
Dünyanın gelişmiş, gelişmemiş nere-
deyse bütün ülkelerinde bir bayram ve
tatil günü olarak kabul edilen, emekçi-
lerin talep ve tepkilerini dile getirdikle-
ri 1 Mayıs'ı ve 1 Mayıs'ın Türkiye'de
sembolü olan Taksim Meydanı'nı gös-
terilere yasaklamak ve yasağı uygula-
yabilmek amacıyla bütün şehirde dev-
let terörü estirmek AKP'ye çok yakıştı.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve
onun emrindeki güvenlik güçleri de bi-
ze yakışanı yaptılar.
1 Mayıs'taki "deWefn9/Ms/"hepimi-
ze bir kez daha gösterdi ki Türkiye'de
demokratik birdevlete sahip olmak öy-
le kolay bir iş değil. Avrupa Birliği ile üye-
lik müzakereleri yürütmek, yasaları de-
mokratikleşme yönünde değiştirmek
bazı ülkeleri değiştirebilir, ama Türki-
ye'yi değiştiremez.
Orneğin polislerdeki öfke ve saldır-
ma isteği nereden kaynaklanıyor? Bel-
li ki bir saldırganlık kültüründen. Belli ki
muhalif olana karşı birikmiş ya da birik-
tirilmiş birhınç yüzünden. Hani yıllardır
Avrupa Birliği polisleri eğitiyordu, insan
hakları ve bireysel haklar konusunda
yol gösterici kurslar düzenliyordu?
Bir kötülükle yüz yüze gelindiğinde bir
çözüm üzerinde anlaşılır "Eğitimşartkar-
deşim" denir ya... Işte eğitim de yapıl-
mış, sonuç ortada, diyebiliriz. Avrupa
Birliği'nden gelen eğitimcilerin yaptığı
eğitim nedir ki? Asıl eğitim, gündelik
hayat içindeki eğitim. Polisler, bir şid-
det kültürünün içinde yaşıyor ve görev
yapıyorlar.
Üstüne birde hükümetten ve yerel yö-
neticilerden yönlendirme olduğu za-
man asıl eğitimin ne olduğu bir anda or-
taya çıkıveriyor.
•••
1 Mayıs'taki manzaranın asıl so-
rumlusu hiç şüphesiz hükümettir. Hü-
kümeti böyle davranmaya iten ne-
dir?
Herhalde, ben devletim mantığı. Bir
başka şekilde söylersek, hükümetin
başında olmak yasakları savunmayı
gerektiriyor diyen bir anlayışın onla-
ra da egemen olması, böyle davran-
malarına neden oldu.
1 Mayıs'ta yaşananları görünce ül-
kemizin geleceği adına büyük bir en-
dişe duymamak mümkün değil. Bu ül-
keyi yönetenler, kendi halkını hâlâ bir
tehdit olarak görmeye devam ediyor-
lar. Bu ülkeyi yönetenler, bu devletin
demokratikleşmesi gibi bir dert için-
de değiller.
AKP'nin AB süreci boyunca dilinden
düşürmediği, kapatma davası sırasın-
da daha kuvvetli şekilde vurguladığı
"demokrasi", "insan haklan", "özgür-
lükler" gibi sözcükleri ne kadar içselleş-
tirdiğini ahlamak için 1 Mayıs görüntü-
lerini izlemek önemli bir ölçü. Buyurun
seyredin, tabloyu görün...
•••
1 Mayıs'ta yaşadıklanmız, Türkiye'nin
demokratikleşmesi, Avrupa Birliği öl-
çütlerine ulaşmamız için ne kadar yol
almamız gerektiğini de gözler önüne
seriyor.
Zaman zaman AB'den gelen ters rüz-
gârlara sinirlenip "Zafen onlarbizialma-
yacaklar" diyoruz ya, şimdi elinizi vic-
danınıza koyun ve şu yaşananlara ba-
karak siz karar verin: Bu ülke bu haliy-
le Avrupa Birliği'ne üye olabilir mi?
Türkiye'nin ruhsal ve siyasi dokusu-
nun demokratikleşmesi kolay değil.
Bunu bir kez daha yaşayarak öğren-
mişolduk...
J^OOST LAGENDIJK DAVAYI ELEŞTÎRDt
'AKP'nin kapatılmasına
ilişkin güçlü işaretler var'
www.robînfur.com.tr
HuvaSmanı himıor Qüvaıılik veıplM ve viife Ocreii poko! llyalına tlolıil doflıldir.
Ilaber Merkezi - Türkiye-AB Kar-
ma Parlamento Komisyonu Eşbaşkanı
Joost Lagendijk, AKP'nin kapatılaca-
ğına ilişkin güçlü işaretler bulunduğu-
nubelirterek "AKP'nin kapatılacağı-
nı, üst düzey yöneticilerin ortadan
kalkacağım ve Avrupa'dakilerin bu-
nu asla kabul etmeyeceğini" söyledi.
lzmir'de Dokuz Eylül Üniversite-
si'nde (DEÜ) "Türldye-AB llişkileri
Gündemi" konulu konferansa katılan
Lagendijk, AKP'nin kapatılmasına iliş-
kin "Yapılan yanhşlar, bir partiyi ka-
patmak için yeterli değildir. Avru-
pa'da kinıse yüzde 47 oy alan bir par-
tinin kapatılmasını anlamıyor. Se-
çimlerde yapılmak istenen, davayla
başka şekilde yapılmaya çalışüıyor.
Bunun için de anayasa ve hukuk kul-
lanıhyor" şeklinde görüş bildirdi.
AKP'nin kapatıhnası durumunda da
yine aym ideolojide yeni bir partinin
kurulacağım, o partinin de "sempati
toplayarak gelecek seçimleri kazana-
cağını" belirten Lagendijk, kapatılma-
ntn Avrupa'daki yankılanna yönelik ise
şu öngörüde bulundu:
"Avrupa Türkiye'ye 'Lütfen anaya-
sanızı değiştirin' ya da 'Müzakereleri
askıya alırız' diyebilir. Türkiye'nin de
bizim de kafanuz kanşık. Türkiye'nuı
AB'ye girmesi çok önemli. AKP ka-
patılsa bile uzun vadede müzakere-
ler durdurulmayacak."