27 Nisan 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
24 MAYIS 2008 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA [email protected] 15 Londra merkezli Standard Chartered Bankası uyardı: 6-9 ay ekonomik mücadeleyle geçecek Türkiye'nin 'altın çağı' bitti• Enflasyonun yüzde 12 olacağının dile getirildiği raporda, IMF çıpasının yokluğunda hükümetin işinin zor olduğuna dikkat çekildi. MURAT KIŞLALI ~ ANKARA - Londra mer- kezli Standard Chartered Ban- kası, "Büyüme Kırılganhğı" başhklı raporunda "Türki- ye'nin güçlü büyüme, düşen enflasyon ve hızla iyileşen mali durumdan oluşan 'altın çağı'nın bitmiş gözüktüğü- • Ekonomi geçen yılpotansiyelinin altında büyüdü. Tanmdaki hasadın düşük kalmasmn yanı sıra 2006 kri- zindeki faiz artışlannm etkileri ve 2007 boyunca faiz- lerin vüksek seyreimesi de yatmmları hsıtlayarak, ön- ceden patlayan inşaat sektörünü yavaşlattı. • Son dönemdeki iiretim ve ihracat rakamlarınm yük- sek çıkmasına karşm, hızlanan enflasyon veyeniden or- laya çıkan politik belirsizlik ortammda, iş dünyası ve tüketici giiveni ciddi biçimde ters yöne dönerken kre- di büyümesi de daralıyor. • Bu etkenlerin 2008 'in kalan bölümünde daha sıkı para politikası, duralan banka kredüeri ve zayıflayan küreselpiyasalar ile hirlikte Gayri Safi Yurtiçi Hası- RAPORDAN 'Enflasyonyüzde 12 ye çıkar la 'daki (GSYİH) büyümenin yavaşlamasına yol aça- cağırıı düşünüyoruz. • Enflasyonun üçiincü çeyrek itibanyla (temmuz- ağustos-eylül) yüzde 11-12 seviyelerine çıkmasmı ve Merkez Bankası 'mn faizleri, ilki l6Haziran 'daki top- lantıda olmak üzere, gelecek 2-3 ay içînde 100 bazpu- an daha (yüzde 1) arttırmasını bekiiyoruz. • 2006 krizinin aksine, bu sefer vüksekfaiz oranla- n kredi sıkılaştırması ve yavaşlayan küresel lalep ile birlikte gerçekleşeceği için ekonomi açısmdan t önemli oranda bir risk oluşluracak. *Sıh bir IMF çıpasının yokluğunda, hükümetin mali politikalarda "ayağınm kayması" olası gö- züküyor. Yerel seçimlerin ve gittikçe daha olası ara se- çim öncesinde hükümetin harcamalannın sıçraması risk. • Siyasetin güç şartlarda devam etmesi, dış açıkfi- nansmanınm helirsizliği, mali açıdan piyasalarm Tür- kive ve güvenini kavbetlirivor. • Dış açığın GSYİH 'nin yüzde 6 sı eivannda, yük- sek seviyede seyretinesini bekiiyoruz. Geçen yıl bu açı- ğın yüzde 60 'ı doğrudan yabancı yatırımlar ile kapa- tılmıştı. Bu yıl bu kalem düşük gelecek. nü" belirtti. Çok uzun dö- nemde Türkiye'nin güçlü bir potansiyel olduğımu ifade eden banka "Ancak önümüzdeki 6- 9 ay, düşen reel gelir, dara- lan krediler, yavaşlayan AB taiebi ve politik belirsizlik ne- deniyle ekonomik mücadele ile geçecek" değerlendirmesi- ni yaptı. Standard Chartered'm 22 Mayıs 2008 tarihli raporıı "Tüketici ve iş dünyasuıda güvenin azalması ekonomiyi tehdit altıııa soktu", "Merkez Bankası açmazda", "Seçiııı öncesi mali disiplinin sigor- tası mı patladı?", "lhracat- çılar için Amerika'daki ya- vaşlama değil Avro'nun za- yıflaması sorun olur", "Dış açığın büyük kalması VTL'yi kırılganlaştırıyor", "Önü- müzdeki 6-9 ayda siyasi or- tam zorlu geçecek" bölümle- nnden oluştu. SENDİKALAR YASAS1 AKP'nin ILO manevrası OLCAY BÜYÜKTAŞ AKP hükümeti, Ulusararası Çalışma Örgütü'nün (ILO) konferansı öncesine yetiştirmeye çahştığı Sendikalar Yasası ile göz boyamaya hazırlanıyor. Sendikalar Yasası ile Toplu İş Söz- leşmesi Grev ve Lokavt Yasası'nda dc- ğişiklik öngören yasa önerisi, dün TBMM Sağlık ve Çalışma Komisyo- nu'nda görüşüldü. Çalışma yaşamı ıızmanlannm görii- şüne göre,teklifköklü değişiklikler içer- miyor. ILO denet;inı organlarının ele§; tirdiği çok sayıda scndikal yasak devam ediyor. Teklifte yer alan kısmi değişiklikler anayasa ile 2821 ve 2822 sayılı yasa- larda yer alan esaslı yasaklan ortadan kaldırmaktan çok uzak. Teklif grev ya- saklarının bir kısmının kaldınlmasını öngörüyor ancak milli güvcnlik gc- rekçesiyle grev erteleme mekanizma- sına dokunmuyor. Grev yasaklarının daraltılması vc şe- hir içi taşınıacılık ve özel okullarda gre- ve olanak tanınması pratik açısmdan an- lam taşımıyor. Çünkü Türkiye'de fiilcn gı-ev hakkı yok. Grev hakkı hükümetin iki dudağı arasında ve hükümet istedi- ği grevi milli güvenlik ve genel sağlık bahaneleriyle erteleyebiliyor (yasakla- yabiliyor). Teklifte bu konuda bir de- ğişiklik yok. Türkiye'deki grcv ertele- me mekanizması kaldınlnıadan grev hakkından söz etnıek münıkün değil. Bankacılık ve öğretmenlere grev ya- sağı kalkmıyor. Sadece özel okul öğ- retmenlerine grev yasağı kalkıyor. Ban- kalarm ise grev sırasında çalışmalanna olanak tanmıyor. Bankalarda grev ya- sağımn kalktığı iddiası doğru değil. 9 MÎLYONA ÇIKTI KETde hak sahibi artıyor Ekonomi Servisi - Tasfiye halinde- ki Emlak Bankası'nın Yönetim Kuru- lu Başkanı Zeki Sayın, Koııut Edin- dirme Yardımı (KEY) hesaplannda hak sahibi sayısımn 9 milyonu bulacağını söyledi. Sayın, "Bu ay sonu itibanyla elimizde hiçbir evrak kalmayacak, hak sahibi listelerini göndereceğiz" dedi. Tasfıyeye ilişkin kanun uyann- ca, kunımlann, ödemelere ilişkin lis- teleri 28 Şubat'a kadar Tasfiye Halin- deki Emlak Bankası'nın KEY birimi- ne iletmesi gerektiğini hatırlataıı Sayın, bu tarihe kadar gönderilen listeleri ka- bul ettiklerini, dalıa sonra gönderilen lis- teleri reddettiklerini açıkladı. 1996'da Türkiye'de 4 milyon dola- yında sigortalı vardı, o dönemdeki devlet memuru sayısıyla birlikte 7.5 milyon eivannda sigortalı bulunuyor- du. Sayın, hak sahibi sayısımn 9 mil- yon çıkmasmı ise şöyle açıkladı: "Bütün sorun, o dönemde çalışmış olanların tespit edilmesinde. Zama- nın çok geçmiş olması ve bazı evra- kın kaybolması veya arşivlerden bu- lunamaması sorun oluyor. Bu ayın sonunda bizde hiçbir evrak kalma- yacak. Burada mükerrerlik yok. Tuzla'da kapatmaya karşı yürüyüş Ekonomi Servisi - İş kazalannm önlenmesi konusunda bir hayli ağır davranan işveren, tcr- sane kapatılmasma karşı çıkılması konusunda ol- dukçarefleksifbir şekilde hareket etti. Tuzla ter- saneleri dün ender görülen göstcrilerden birine sahne oldu. Gemi Mühendisleri Odası'nın baş- kanlığında yüriitülen ve Gcmi Sanayicileri ile Tuzla'da örgütlü Türk-lş'e bağlı Dok Gemi-lş Sendikası'nın desteğiyle 3 bin eivannda kişinin TUZU EKMEK S0FRAS1 ....MEKLE Başta Selah Tersanesi işçileri olmak TERSANE KAPATILMAZ katılımıyla tersanc kapatılması kinandı. Ağırlıkh olarak "İş Kazaları Dursun, Tersa- neler Kapatılmasın" sloganının atıldığı yürü- yüştc, "Bölücüler Tuzla'daıı Elini Çeksin" pankartlan da görüldü. Dok Gemi-lş Başkanı Necip Nalbantoğlu, Gemi Mühendisleri Odası'nın liderliğinde ya- pılan yüriiyüşe kendilerinin de destek verdiği- ni dilc gctirerek, 500'iin üzerinde işçinin çalıştığı Selah Tersanesi'nin kapatılmasmın işçileri te- dirgin ettiğini, özellike taşeron çalışanların iki gündür yevmiye alamadığını, durumlannın belirsizliğini koruduğunu dile getirdi. Yüriişü- ye başta Selah Tersanesi işçileri olmak üzere ör- gütlü tersanelerden işçilcrin yanı sıra gemi sa- nayicilerinin de katıldığmı dile getiren Nal- bantoğlu, tersanelerdc bölücülerin bulundu- ğuna inanmadığını vurguladı. İ$ CİNAYETLERİNİN SORUMLUSU AKP' Istanbul Haber Servisi - KESK lstanbul Şubeler Platfonnu, TMMOB İl Koordinasyon Kurulu, İSMMMO, Limter-lş Sendikası, lstanbul Tabip Odası'nın da aralannda bulunduğu meslek örgüt- leri gerçekleştirdikleri ortak basuı toplantısıyla Tuzla tersanelerindeki iş cinayetlerinin sorumlusunun AKP hükümeti olduğunu vurguladı. Ortak açaklamada Tuzla'daki cinayetlcrle igili olumlu bir adım atıl- madığı takdirde Çalışma ve Sosyal Güvcnlik Bakanı Faruk Çelik hakkında suç duyurusunda bulunulacağı belirtildi. BAKANA CÖRE 'DIŞ MİHRAKLAR' İŞÎIM İÇİNDE! KOCAELİ (Cumhuriyct) - Sanayi ve Ticaret Bakanı Zafer Çağlayan, Tuzla'da mcydana gelen işçi ölümleriyle ilgili olarak Türkiye dışmdaki mihraklann büyüyen sanayiyi engellcmek için bu tür provokasyonlan yapabileceğini dile getirdi. Çağlayan, "Bir provokasyon var mı? Bunun da iyi kontrol edilmcsi gerekir" diye konuştu. CHP Genel Sekreter Yardımcısı Mehmet Sevigen de bakana yanıt olarak "Sorumluluk başkalarına atılarak Tuz- la'da ölümler önlenemez, sorumlu mihrak hükümeftir" dcdi. Goldman Sachs, petrolün 141 dolar düzeyinde seyredeceğini öngördü Yiiksek fiyata sorumlu aramyor Ekonomi Servisi - Uluslararası pctrol fıyatlarmın bu yıl yüzde 40'm üzerinde artış gösterereİc 135 do- larlık zirveyi gömıcsi, yükselişin arkasındaki neden- lcr konusunda merak uyandırmaya başladı. Dünyanın en büyük petrol tüketicisi konumundaki ABD'nin Ha- zine Bakanı Henry Paulson petrol fıyatlarındaki yükselişin arkasında yatan nedenin arz-talep denge- sizliği olduğunu savunurkcn Petrol Ihraç Edcn Ülke- ler Örgütü (OPEC), petrol fıyatlarınm rckor kırması- mn arz-talep dengesiylc hiçbir ilgisi olmadığını, yük- selişin arkasındaki scbebın spekülasyon ve zayıf do- lar olduğunu öne sürdü. Fiyat artışlannm nedeni, arz ve talep dengesizliği mi spekülasyon mu tartışmala- n sürerken dünyanın beşinci büyük petrol üreticisi Ve- nczüella'nın Devlet Başkanı Hugo Chavez de önce- ki gün, petrol fiyatlanndaki yükseliştcn OPEC'in de- ğil, ABD'nin açgözlü talebinin sorumlu olduğunu sa- vunmuştu. OPEC, arz-talep dengcsi gerektimıedikçc üıctımi de- ğiştinneye niyetli değil. Pehol fıyatlannın, temel göstcrgeler dışmdaki faktörlcre bağlı olarak artmaya devam edeceğini düşünüyor ve eylül ayındaki olağan toplantıdan öncc toplanmaya gcrck gönnüyor. Güler: 40 dolarlık köpük var Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Hilmi Güler, şu andapetrolün fiyatında varil başırıa 40 dolarlık bir köpük olduğunu belirterek "Bu giderek de artıyor, 45 dolara kadar çıktı. Bunun sebebi maliyet değil ta- mamen siyasi çatışmalar. Bunlar belki dünyada sos- yal sorunlara sebep olacak " dedi. İŞTE ÖNEMLİ NEDENLER • Dolann diğer önemlipara birimleri karşısmda değerinin düşmesi. • ABD Merkez Bankası 'nin geçen vıl ağustos or- tasından itibaren faiz oranlarını düşürmesi son- rasmda emeklilik ve hedge (vüksek riskli) fonlar- daki yaünmların emtiaya yönelmesi. • Fiyatların yükselmesinde dünyanın enfazlapet- rol lüketen ülkeleri ABD ve Çin 'in petrole olan ta- lebinin büyük etkisi bulunuyor. • Dünya petrolünün üçte birinden fazlasım üreten OPEC 'in, fiyatların düşmesini engellemek için 2006 'nin sonunda petrol üretimini azaltmaya başlaması düşiisü engelledi. • Dünyanın sekizinci büyükpetrol üre- ticisi Nijerya 'dapetrol üretimi, petrol en- düstrisine yönelik saldınlar nedenivle Şubat 2006 'dan buyana kesintiye uğru- yor. Dördüncü büyük ihracatçı tran 'm, nük- leer programı nede- niyle Batılı ülkelerle yaşadığı gerginlik, petrol tüketicilerinin tran 'ın petrol arzına ilişkin kaygılannı ar- tırıyor. Dünyada ham petro- lün toplam tüketimin yaklaşık dö'rtte biri tek başına ABD'ye ait. ABD'yi sırasıyla Çin, Japonya, Rusya ve Al- manya izliyor. THEY BNDEPENDENT BUSINESS azaumaya Is the worid aboul to be running on er Dünyadapetrol bitiyormu? tngiliz The lndependent ga- zetesi, petrol rezervlerinin azal- dığma dair işaretlerin belirgin hale gelmesi ve ham petrol fi- yatlanmn vanl başına 135 do- lara çıkması nedeniyle "Dün- yada petrol bitfyor mu " sortt- sıınu gündeme getirdi. Gazete manşett rıiiği haberde, dünyanın öndc gelen enerji gözleıncisi Uluslararası Ener- ji Ajansı 'nin (1EA) artan lale- he kargm petrol sanavisin'm bu taîepleri kıirşıtayabibneye- teneğinin azaldtgma işaret et- mesinin rahatsı: edici boyuf- larda olduğunu yazdt. önceki gün IEA tarafından bu konuda yapılan uyunnın 13 gün bo- yunca sürekli fiyatın rekor dü- zeye çıkmasınayol uçtığının ifa- de edildiğiyazıda, IEA 'nin baş ekanomisfi Falilı Birol 'un pet- rol sektöriinün "ycni bir ener- ji dünya düz üne " girdiği şek- lindeki söŞli fverilerek, bu yeni düzendız artık arz ve ta- lep dengesini sürdürmenin zor olacağına dikkat çekildi. İŞÇİNİN EYRENİIVDEN ŞÜKRAN SONER İşkembeden Atmak Tuzla tersanelerinde ölümlerde kırılan rekorlar nedeniyle kaçınılmaz iş kazaları üzerinden yapılan tartışmalara, verilen fetvalara baktıkça içim kararı- yor. Geçmişi, bugünü ile çok iyi bildiğim bir konuda yazı yazmak, bu gerçekdışı, densiz tartışmalar karşısmda bir işe yaramayacağını çok iyi bildiğim için içimden gelmiyor. En sorumlu, en suçlular, en arsız, gerçeği saptıran şantaj, tehdit içerikli açıklamalarla öne çıkıyorlar... İşkembeden atanların gerçekle ilişkisi olmayan söyledikleri hiç değilse, akıl erdirememekten, ce- halettendir. Kirli çıkarlar adına gerçekler bu kadar ağır çarpıtıldığındatoplumsal olarak ödenen bedeller ne yazık ki katlanıyor... Tersanelerdeki arkası kesilemeyen iş cinayetleri, ne yazık ki buzdağının görünen, sak- lanamayan yüzü... Inanılacak gibi değil ama Tuzla'da dünya rekor- larının kırıldığı iş cinayetleri karşısmda, sorumlu ama elini taşın altına sokarak çözüm üretecek önlemleri almaktan kaçınan AKP iktidarı, bedel ödemek iste- meyen işverenler, iç ve dış mihraklann sabotajından söz etmeye başladılar; gemi tersaneciliğinde Türkiye'nin ulaştığı başarıyı kıskananlar kiralık katiller tutarak sabotaj yapıp işçilerin ölümlerine yol açı- yorlarmış... Türkiye'de tersanecilik kamu elinde iken de dünya piyasalannda yeri, birikimi olan bir üretim kapasitesine sahipti. Çok da doğal; üç tarafı denizle çevrili, gemi sanayiinde geçmişi, geleneği, mühendislik eğitimi, in- san birikimi, pazarlama kapasitesi olan bir ülkeyiz. Ka- mu tersaneciliğinde işçiler böyle zebilane ölçeklerde ölmüyorlardı; çünkü kapatılan, peşkeş çekilen kamu tersanelerinde, sendikalı, ücretleri yüksek, kalifiye, ter- sane işçiliğinin güvenliği bilgisi verilmiş, kıdemli işçiler ağırlıkh üretim yapılıyordu. Gemi üretim ka- pasitesi ile tersane alanı arasında uyum söz konusuy- du. Elbette kâğıt üstünde hep geçerli, var olan işçi sağlığı ve iş güvenliği önlemlerine ilişkin yasal düzenlemeler işyeri komiteleri aracılığı ile göreceli denetleniyor, gereken asgari önlemlere uyulmaya çalışılıyordu. Sonra ne mi oldu? 12 Eylül hukuku, düzeninde, sendikasız, uzman olmayan işçilerin çalıştırılmasının düşünülemeyeceği bu alandaki üretim, özel ter- sanecilik, Tuzla'ya taşınma, mafya düzeni patronaj ilişkilerinde.. Erdoğan Hükümeti sözcüleri ile iş- verenlerin ağızlarından düşürmedikleri ihracata da- yalı, yüksek kapasiteli modern üretim, o lüks ve şık gemiler, gelişen bir işkolu, kârlı yatırımcılık; kölelik düzeninde, en ilkel ağırkoşullarda ucuz işçi çalıştır- manın ürünü. Dünya rekorları kırılan işçilerin sadece ölümleri üzerinden değil, her anlamda insan, işçilik, sendikal haklarının gaspedilmesi sayesinde... ••• özalizme karşı ünlü "Bahar Eylemleri" ile direnen kamu işçilerinde başı tersane işçilerinin çektiğini bilir misiniz? Tuzla'da özel tersanecilik, mafya patrona- jı düzeninde, taşeronlar elinde yerleşip büyürken, ülkemiz ve dünyada işçilik, sendikacılık geleneği en köklü olan bu işkolunun işçileri, örgütlerini ayaktatut- mak için çok direndiler, çok da ağır bedeller ödedi- ler. önce eski sendikalı olanlar, sonra sendikaya üye olmaya kalkışanlar bir bir işten atıldılar. Tabii kölelik düzeninde ücretlerle birlikte, çalışma koşullarını aşağı çekmenin durduğu bir nokta olamadı. Şimdi işv- erenler, sorumlu bakanlar arsız arsız konuşuyor; işçi- lerin alın teri, kanı üzerinden kazanılan paralar, üretilen gemiler, çalıştırılan işçi sayısından çarpıcı rakamlar veriyorlar. On binlerce işçiyi aç kalmak, iş- siz kalmakla tehdit ediyorlar... Türkiye'de bu mafya, kölelik, taşeronluk düzeni içinde sosyal dampingde tek örnek elbette tersaneler değil. Ama siz, kamuoyu, alınmayan işçi sağlığı ve iş güvenliği önlemleri yüzünden yavaş yavaş ze- hirlenerek, meslek hastalıklarından ölenleri bilmi- yorsunuz ki... Yavaş zehirlenmelerden hastalanan- ların, ölenlerin kayıtları tutulmuyor. Bir ünlü kurşun- la çalışan fabrikamızın, bütününe yakın işçilerinin kurşunla zehirlendiğinin ortaya çıkması, 1977 olayı dün gibi belleğimde. Tabii fabrika da kapanmak zorunda kalmıştı... Ne oldu biliyor musunuz? Birkaç uyduruk, görü- nen işçi sağlığı, iş güvenliği önlemi ile kapanan fab- rika yeniden açıldı. Işsiz kalan işçi de kaderine razı olup, yavaş zehirlenmeyi kader kabul etti. Sonra meslek hastalıkları hastahaneleri kapatılıp meslek hastalıklarının kaydının yapılmaması, müfettişlerle iş cinayetlerinin saptanmaması düzenine geçildi. Tuzla'daki fark, çok olumsuz koşullardaki üretimde ölen işçilerin saklanamaz olması. Geçici toplumsal duyarlılık. AKP, mafyalaşmış patronaj bu duyarlılığı unutturabilirlerse, yine iş kazaları ile ölüm rekorları kırılan örneğin inşaat setörüne benzer bir durum yaratılacak. Bu düzen böyle devam edecek. Türkiye iş kazalarına bağlı meslek hastalıklarında dünya rekorunu olumsuzdan hep kıran, kayda geçi- rilmeyen meslek hastalıklannda ise dünyada en iyi du- rumdaymış gibi görünerek bir diğer rekora koşması ile, vahim durumunu bu çelişkiyle kanıtlamış bir ülke. Kimin umurunda?.. [email protected] Dreamliner uçuşa hazır Boeingfinnası, yük- sek teknolojiye sa- hip, dünyanın ağır- lıkh olarak kompo- zit maddeden üreti- len ilk uçağı 787 Dreamliner 'ıpiyasaya sürmeye ha- zırlanıyor. Kabini en yakın rakibinden 38 cm. da- ha geniş olan ve yolculara dahafazla kişisel alan sunacak olan 787'nin ayrıca 13 bin lOOmetreyük- seklikte uçarken, yolculannın sadece 1830 metre- deki basıncı hissedeceğine, buyüksekliğin, diğer tüm ticari uçaklarm kabin basıncından yaklaşık 600 met- re daha az olacağına da dikkat çekilivor. Şişecam grevi 3 Haâran y da Kristal-lş Sendikası, Şi- şecam 'da grev uygula- ma tarihini 3 Haziran 2008 olarak belirledi. Grev uygulama kararı yaklaşık 5 bin cam işçisini kapsıyor. 10 Ocak 2008 'de başlayan toplu iş sözleşmesi görüşmele- rinde ücret ve sosyal haklar, işe giriş ücreti ve iyi- leştirme maddeleri ile toplu işçi çıkarma, ihbar öneli, ikramiye ve geçici iş göremezliködeneği gi- bi idari maddelerde anlaşma sağlanamadı. Grev karannm almdığı 9 Mayıs 2008 'den buyana Cam İşveren Sendikası 'nin hiçbir adım atmaması, ınü- zakerelerden uzak durması ve ağırdan alması ne- deniyle 3 Haziran 2008 tarıhinde grev uygula- masına karar verildi. KRİSTAL-İŞ
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle