Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
23 MAYIS 2008 CUMA CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Yiyecek fiyatlanndaki artışla birlikte açlık ve yoksulluk isyanları beraberinde getirecek
Gıda savaşlarıkapıda
DÜIUYA
AÇLIĞA
ÜKLENİYOR
6f. Dr. Ibrahim ORTAŞ
îjfiversitesi Ziraat Fakültesi
• Gıda fıyatlarının artnıası ile
yoksul ülkelerde "açlık ve yok-
sulluğun" beraberinde isyanla-
rın ve gıda savaşlannm doğma-
sından endişe ediliyor. Son bir
ayda gıda fıyatlarındaki katla-
nan artış başta îtalya, Mısır,
Haiti, Özbekistan ve Endonez-
ya'da kitleleri sokağa döktü.
Onlarca insan ekmek kavgala-
nnda hayatını kaybetti.
S
on günlerde bir anda bütün
dünyanın gündcmine tahıllar-
daki fıyat artışı ve buna bağ-
lı olarak artan gıda fiyatlan ve
ekmek bulma kavgalan oturdu. Kısa
siire önce sanki olacaklan biliyor-
muş gibi IMF Başkanı Dominique
Strauss-Kahn, gıda fiyatlanının art-
ması ile yoksul ülkelerde "açlık ve
yoksulluğun" beraberinde isyanlara
ve gıda savaşlannın doğmasına neden
olacağını belirtiyordu.
Son bir ayda gıda fıyatlarındaki
katlanan artış başta Îtalya, Mısır, Hai-
ti, Özbekistan ve Endonezya'da kit-
leleri sokağa döktü. Görüntü önü-
müzdeki dönenılerde dalıa ciddi so-
runların yaşanacağını göstermektc-
dir. Son bir ayda dünyada basına yan-
sıdığı kadanyla onlarca insan ekınek
kavgalannda hayatını kaybetti.
En son 27 Mart tarihinde basına yan-
Ceçcn aylarda Haiti'de gıda isyanı çıkmıştı.
sıyan görüntülerde Mısır'da, ekmek
üzerinde sağlanan haksız kazanç ne-
deniyle çıkan ayaklanmada 5 kişi ha-
yatını kaybetti.
Bugün nerdeyse bir milyan aşan aç-
lık sımnndaki insan sayısının tahıl-
lardaki gıda artışı ile ikiye katlanaca-
ğı belirtiliyor. Artık IMF ve Dünya
Bankası yetkilileri dahi Bangladeş, Mı-
sır, Sudan, Etiyopya, Güney Ameri-
ka'daki artan yoksulluğun dalıa da cid-
dı boyuta ulaşacağını ve bunun sosyal
sorunlara neden olabileceğini belirti-
yorlar.
Genelde gelişnıiş ülkeler ile geliş-
memiş ülkelerin besin kaynaklan fark-
hlaşmaktadır. Gelir düzeyi artan tü-
keticiler proteine yönelirkcn, yoksul-
lar nişasta kökenli besinlere yönel-
mektedir. Yoksulluğun kol gezdiği
dünyada pek çok ülkede insanlann te-
nıel besin ge-
reksinimi olan nişastalı kay-
naklann başında gelen ekmeğin
sağlanması için ek önlemler alın-
maktadır.
Mısır'da devlet yoksulla-
n korumak için tanm
ürünlerine sübvansi-.
yon uygulamak zo-
rundakalmıştır. BBC
kaynaklanna göre, ek-
mek ve ürünlerine ay-
rılan sübvansiyon yıl-
lık 14 milyar dolan bulmaktadır.
Sübvansiyon bütçesi eğitim ve sağ-
hk bütçesini aşınca sorun yaşanmaya
başlanmasıyla, Mısır hükümeti öteki
kaynaklardan yardım istemiştir. Mı-
sır'da ekmek fıyatlanna yapılan zam-
mın ölümlere varan kavga ve protes-
tolara neden olduğu bildirilmiştir.
BİYOYAKIT
YARAYA TUZ BASTI
Gıda fiyatlanndaki artışın birçok
nedeni var. Bunlardan biri halen
azgelişmiş ülkelerde kontrol altı-
na alınamayan nüfus artışı, birim alanda
verimin daha da arttınlması olanaklan-
nın hemen hemen tükenmiş olması, bi-
yoteknolojinin de istcnilen düzeyde ve-
rinı artışı sağlayamadığı gibi ciddi eleşti-
rilere uğraması yanında, dünya tanm
ürünleri üretimine istenilen yatınmlann
yapılmaması, sunu-istem dengesi yanın-
da, yeryüzünde besinlerin dağılımındaki
yetcrsizlikler de ciddi fıyat artışlarına
yol açmaktadır.
FAO 2003 ve 2007 verilerine göre, bi-
yoyakıt üretiminde kullanılan tahıl mik-
tannda % 25 oranında bir artış görül-
mektedir. Yalnız ABD'de 2000-2006
yıllan arasında yalnız mısınn etanol üre-
timi için kullanımında ikı-iki buçuk kat
oranında bir artış saptanmıştır. Uzmanlar
karşılaştırmalı üstünlüğü söz konusu ol-
duğunda; biyoyakıt ürctimi, artan petrol
fiyatlan ile karşılaştınldığında, biyoya-
kıtlar daha avantajlı görünmcktcdir. Bu
durum belli tahıllann biyoyakıt ham-
maddesi olarak kullammmı teşvik et-
mektedir. Bu durumda, önümüzdeki yıl-
larda biyoyakıtlann tahıl (buğday. mısır)
piyasası üzerinde etkisinin daha da art-
ması beklenebilir. Halen dünyanın
önemli bir kısmı yoksulluk ve açlığın
pençesinde kıvranırken, gıda üriinlerinin
biyoyakıta dönüştürülmesi hem yapısal
hem de ahlaki yönden yeni tartışmaların
yaratılmasına neden olmaktadır. özellik-
le yoksul ülkelerde tanm ürünlerinin bi-
yoyakıta dönüştürülmesi sonucu gıda fî-
yatlannın artmasıyla yoksullann daha da
zor durumda kalacağı ve açlığın ciddi
boyuta ulaşacağı belirtiliyor.
Fiyat artışının
sorumlusu TMO
T
ürkiye 'de buğday fiyatlannm düzensiz art-
masında TMO'nun Türkiye'de beklenilen
üretimin altmda gerçckleşeceği öngörülen
yaklaşıkl milyon tonluk buğdayın dışalımını
zamanında yapmaması ve spekülatif gelişmele-
re karşı hazırhkh olmaması önemli etkenlerdir.
Ülkemizde buğday amban olarak bilincn
Konya ovasının ise son yıllarda istenilen dü-
zeydc buğday üretmediği belirtilmektedir. Kon-
ya Ticaret Borsası verilerine göre, Anadolu kır-
mızı sert buğdayın aylık ortalama fiyat artışı-
nın; ocak ayında bir önceki aya göre yüzde 4,
2007 yılı Ocak ayma göre yüzde 22 olduğu yö-
nündedir. Anadolu Ajansı muhabirinin Konya
Ticaret Borsası 'ndan (KTB) aldığı bilgiye göre,
küresel ısınmanın etkisiyle üretimde yaşanan
azalmalar, özellikle hayvan yemi ve akaryakıt
amaçlı istemlerde yaşanan patlamaya bağlı ola-
rak, dünyada buğday fiyatlan yükseldi. Türkiye
genelinde yurtiçi buğday fiyatlan ile TÜFE'de-
ki gıda enflasyonu arasında yüzde 70'lik bir
korelasyon bulunmaktadır. Benzeri şekilde
önemli bir ölçüt olarak, Türkiye'deki buğday
fiyatlan ile dünya buğday fiyatlan arasında
yaklaşık yüzde 75 korelasyon göze çarpmakta-
dır. Bu bağlamda dünyada meydana gelecek bir
artış ülkemizde dc kcndisini hissettirecektir.
Kuraklık vepetrol
tarımı vurdu
D
ünyada Çin, Hindistan, ABD, Rusya, Avus-
tralya, Kanada, AB ülkeleri, Arjantin, Pa-
kistan, Kazakistan ve Türkiye önemli buğ-
day üreticisi ülkeler olarak bilinir. Üretim ve is-
tem dengesizliğinin bu eğilimde sürmesi ve buğ-
day fıyatlarında meydana gelecek küresel dü-
zeydeki artış dünya gıda fiyatlan üzerinde de cid-
di baskılar oluşturabilir. Nitekim son aylarda cid-
di fiyat artışı görülmeye başlanmıştır. Başta güb-
re ve yakıt gibi girdilerin fiyatlannda meydana ge-
len yüzde 20-30 arasındaki artışlar, doğal olarak
ekmek fıyatlannı da yakında arttıracaktır.
Petrole bağlı olarak yürütülen gübre üretimi,
toprak işleme, ilaç ve öteki girdiler doğhıdan
tanm üi"ünleri fiyatlannm artışına neden ol-
maktadır. Buğday fiyatlan son 5 ayda, ABD'de
yüzde 109, Fransa'da yüzde 151, Rusya'da
yüzde 204 ve Arjantin'de yüzde 230 oranlann-
da arttı. Türkiye'de de buğdayın kg. fiyatı 0.60
YTL'yc çıkarken, yeni dönemde buğdayda cid-
di sıkıntılann yaşanması ve fiyatlann 0.70
YTL'yekadaryükselmesi bekleniyor. Küresel
ölçektc meydana gelen su kıtlığı ve kuraklığın
olumsuz etkisiyle bitkisel enerji isteminde
meydana gelen artış buğday fiyatlanndaki artış
eğilimini daha da yukarıya taşıyabilir. Özellik-
le büyük ölçüde buğday yetiştiren Kuzcy
Çin'de kuraklık artışının neden olabileceği ve-
rimsizlik ve üretim düşüklüğü haberlerinin de
etkili olduğu belirtilmektedir.
Türkiye'de kuraklık nedeniyle
üretimde ciddi düşüş oldu.
Verim artışında gerideyiz
T
ürkiye'de ekili alanlann yüz-
de 70'ini tahıllar oluştur-
maktadır. Tahıllarda kendine
yeten ülkeler arasında sayılan Tür-
kiye, yaklaşık son 20 yıllık sürede
kendi kendine yeter durumdaydı;
bugün bu durum değişmiş görünü-
yor. Ekim alanlannm azalması ve ik-
lim değişimleri nedeniyle üretim dü-
şebilir. Bu durumda, kimi ülkelerin
doğal olarak buğday dışsatımını
durdurduğu ve Avustralya'da ku-
raklık nedeniyle verimde önemli dü-
şüşlerin olduğu belirtilmektedir.
FAO verilerine göre buğday ekim
alanlannda son 6-7 yılda, aşağıda da
görüleceği gibi, genelde tahıl ekim
alanlannda ciddi bir azalma ya da
değişim görülmemektedir. Fakat
artan nüfus artışı ve tüketim artışı
karşısmda verimdeki durağanlık
dahi tedirginlik yaratmaktadır. (Tab-
lolara bahmz)
Türkiye ve dünyada son yıllarda
ekim alanlannda bir değişim yok gi-
bi görünmektedir. Ancak, son 30 yıl-
da yeni ekim nöbetleri ve yetiştir-
me teknikleri ile sulama sistemle-
rinin de gelişmesiyle nadas alanla-
rının önemli ölçüde daraldığı da
unutulmamalıdır. Ülkemizde Tanm
ve Köyişleri Bakanlığı'nca 1982 yı-
lında yürürlüğe konulan Nadas
Alanlannm Daraltılması (NAD)
Projesi kapsamındaki uygulama-
larla; son çeyrek yüzyılda nadas
alanlanndan 4 milyon hcktara yakın
ekim alanı kazanılmış olup bu ge-
lişme, özellikle baklagil ve buğday
üretim ve verimlerine de olumlu
yansımıştır. Bakanlık adına Eski-
şehir Tanmsal Araştırma Enstitüsü
eşgüdümünde ve Ankara Üniversi-
tesi Ziraat Fakültesi işbirliğiyle,
başlangıçta Orta Anadolu ve geçit
bölgelerindeki Hildeuygulamaya
konulan projenin ilk beş yılındaki
başansı üzerine kapsami; Doğu
DÜNYA TAHIL EKİM ALANLARI1
' ':'• *
V
. J A —
Yıllar Milyon hektar
2000
2001
2002
217
216
214
Yıllar Milyon hektar
2003 209
2004 215-218
2005 219
2006 213-216
DÜNYA VE TÜRKİYE'DE BUĞDAY TARIMI
Ekim Alanı
(Milyon hektar)
Üretim
(Milyon ton)
1070-81 2004 1979-81 2004
Dünya 235 215 438 627
Verim
(kg /dekar)
1979-81 2004
186 291
Türkiye 9.2
Kaynak: www.tao.org
9.4 17 21 185 223
Anadolu'dan 15 ilin katılımıyla 29
ile, 1990'da 33 ile çıkanlmıştır.
"t-ÜRKÎYE'DE NADAS ALANI
Tarım ve Köyişleri Bakanlığı
planlama, uygulama, eşgüdüm ve
yakın denetımiyle girdi sağlama,
üriin alımı ve değerlendiımesinde
görevli kurum ve kuruluşların des-
teğiyle yürütülmüş olan on yıllık
proje kapsamında, kışlık tahıllann
ekim nöbetindc yemlik ve yemek-
lik baklagillere özel önem verilmiş;
baklagil üretim ve dışsatımında
Türkiye dünya lideri olmuştu. Pro-
jenin başlangıcında 8.5 milyon hek-
tar dolayında olan Türkiye nadas
alanı, on yıl sonunda 5 milyon hek-
tara inmiş; tarla alanlannda ötedcn
beri yüzde 35 olarak süregelen na-
das oranı, 1992 yılında yüzde 21 dü-
zeyine indirilebilmiş; 1991'de on
yıllık süresi sonuna başanya ulaşan
proje; 3.5 milyon hektar nadas ala-
nının yıllık üretken duruma dönü-
şümünü sağlamıştır (Kün,1994).
Proje kapsamındaki yeni ekim nö-
beti ve yetiştinne tekniği uygula-
malan, buğday verimlerini olumlu
etkilemiştir. Sulama alanlarındaki
buğday ekilişlerinin belli bölümü-
nün mısır ekimine dönüştürüldüğü
göz önünde bulundurulmalı; deği-
şimin yavaş da olsa sürmesi bek-
leranelidir.
Dünya buğday üretiminin büyük
çoğunluğu yalnız doğal yağışlara
bağlı tanm alanlannda gerçekleşti-
rildiğinden, buğday üretimi yıllık ha-
va koşullanna bağımhdır. Bununla
birlikte, son 25-30 yılda dünya
buğday verimindeki artış hayli be-
lirgindir. Türkiye buğday verimi ar-
tışı ise dünya ortalaması artışının ge-
risinde kalmıştır. Son 25 yılda buğ-
day verimindeki artış dünyada 105
kg/da iken, Türkiye'de ancak 38
kg/da dolayındadır.
SÜRECEK
ED CEZİR
EHMET FARAÇ
Milliyetçi', 'PeygamberL'
Fethullah Gülen
2000 yılında Ankara
DGM'de, 'pini kuralla-
ra dayalı bir devlet kurmak ama-
cıyla yasadışı örgüt faal'yetinde bu-
lunduğu" iddiasıyla yargılanmıştı. 6
Mart 2008 tarihli bazı ç azetelerde,
"Gülen'in Türkiye'ye rfönmesinin
önünde yasal engel kz Imadı, Yar-
gıtay, beraat kararını or adı" başlık-
lı haberler yer aldı. Işte ne olduysa
bundan sonra oldu. ABD'deki yı-
kama, yağlama ve par atma lobisi
harekete geçti ve dış t asında Fet-
hullah hayranlığı başlaııldı!
Daha önce Fethullah jıları "Güle-
nist" diye tanımlayan The Econo-
mist dergisi martın ilk haftasında
Gülen için "Kendi ülkeıinde şeref-
le ve biraz da şüpheylf karşılanan
'peygamber'.." dedi!
2 Mayıs tarihli Zamân gazetesi,
TEHLİKENİN FARK
Türkiye
ELDEN
GiDiYO
"Foreign Policy, yaşayan en büyük
100 entelektüeli Ingiltere'de çıkan
Prospect dergisi ile ortaklaşa belir-
ledi. Zirveye çıkan isimler arasında
Fethullah Gülen de var" diye yazdı.
4 Mayıs tarihli New York Times
gazetesi, Gülen'i "Milliyetçi" diye ni-
telendirdi.
Reuters Haber Ajansı da 14 Ma-
yıs'ta, "Türk Islam vaizi: Tehdit mi,
hayırsever mi?" başlığını kullanarak
Gülen'i "Modern hayata köksalmış
mutedil Islamın savunucusu" olarak
tanımladı.
Siyaseti, ekonomiyi ve sosyal
yaşamı ağ gibi saran Fethullahçılar,
Türk medyasındaki yayılmacı poli-
tikaları yetmemiş olacak ki, ABD ve
Avrupa basınında da imaj çalışma-
sı yürütüyorlar! Neden mi?.. Hoca-
larını Pensilvanya'dan Istanbul'a
uğurlamak için!..
1
İJlkcnin gidişatından kaygüı ga-
zeteler Yargıtay'ın AKP'ye yö-
nelik tepkisiııe dünkü manşet-
lerinde hak vermişti. Oysa yar-
gıyı sürekli hedef alan Yakit,
"Sanki CHP büdirisi"; Radikal,
"Yargı değil ana muhalefet";
Taraf, "Yargıtay'dan darbe de-
nemesi"; Yeni Şafak, "Yargı-
tay'dan Anayasa Mi hkemesi'ne muhtıra"; Star, "Aynen iade" nıan-
şetlerini atmıştı. Bazı dinci gazeteler daha temkinliydi. Fethullahçı Za-
man'ın manşetinde, 'Türkiye yargı sınavından geçiyor" başlığı vardı.
Bugün "Yargı isyanı' başlığıyla haberi küçük vermişti. Milli Gazete de
birinci sayfanın en altında "Yargıtay'dan tuhaf açıklama" demişti. An-
cak aym gazete ıııanşetiııe 'Türkiye elden gidiyor' başlığını atmıştı. Pe-
ki ya Sabah?.. O ise " hforgıçlardan yargıya darbe" manşetini atmıştı. Sa-
bah acaba taııı da bu' /akit'te, birilerinin Taraf ııuia Radikal'leşiyor ınu?..
Bardağı Taşıran Cemaat!
Yabancı basın lobiyo kanıp Fet-
hullah'a övgüler düzüyor. Oysa
Türk basını öyle demiyor! Tarikat ve
cemaatlerin markajlayjımadığı kimi
yazarlar, rövanşa do udizgin gi-
denlerin Cumhuriyet'
değerlerine inanmış kt-
leierin sabrını tükertiğini
de anlatmaya çalışıycır!
Sabahattin Önkibar'ı i, 20 Mayıs
tarihli Yeniçağ'da yer a an, "Bardak
taşıyor!" başlıklı şu yazısının üzerinde
çok düşünülmesi gere<iyor:
"Cemaat bugünlerde adeta hara-
kiriyapıyor. Telefonlar cinleniyor, ar-
kasında onların olduğt söyleniyor.
kÜMNE YAZDI?
"Her alana kendi kadrolarını
yerleştirmek... Ü ke kaynak-
larını son sürat kenc i yandaşla-
rına aktarmak... Türr yasaları ve
Anayasa'yı kendi çıkarlarına hiz-
met edecek şekilde jeğiştirmek
hevesindeki AKP ihtidarı, sağ-
duyulu seslere kulak arını çoktan
kapattı. Doludizgin ç idiyor. Ama
nereye?"
Melih Aşık, Milliyet
başka bir şey
Müslü|manlar, Av-
demokra-
u / ^ ö z ü paradan
vHlgörmeyen
rupalı olma sevdasııhı
si iştahı diye yutturrr aya çalışan
AB'ciler, tırsmış solcular, işte si-
yasi sahneyi kapla^an bunlar."
Nuray Mert, Radikal
((wargıtay dünkü bilc irisiyle Ana-
I yasa'nın 138'inc
açıkça ihlal etmiştir
Mahkemesi'ne, gört
Poliste ve bürokraside kadrolaşma
deniliyor, onlaryine hedefte. Cemaat
adeta rövanş için toplumsal hazırlık
yaptığı izlenimini veriyor. Emin olun
genel izlenim Cemaatin finale do-
______ ludizgin gittiği şeklinde-
rjFJlr
ZI dir. Bu gidişat fütursuz.
Cemaat son olarak Ka-
naltürk'ü alması gibi
adımlarla bardağı taşırıyor. Cema-
atçiler bilmelidir ki, eğer bir final ola-
caksa, en çokzararı kendileri göre-
cektir. Bu grup eskiden politize de-
ğildi. Bugün adeta Tapınak Şöval-
yeleri gibi davranıyorlar. Dostları
bunları uyarmalı."
nük herhangi toplumsal endişe,
güvensizlik ve kutuplaşmadan
söz etmek mümkün değildir."
Ali Bayramoğlu, Yeni Şafak
((K le kadar zor değil mi, 'homo-
Wseksüel', 'eşcinsel', 'trans-
seksüel', 'gay've 'lezbiyen' gibi
kavramlardan bahsetmek! Zafer
Üskül, böylesine pis bir alana gir-
miş. Ve toplumun nefretle andı-
ğı bu 'pisliklerin' özgürce icrası
için teminat vermiş!"
Serdar Arseven, Vakit
maddesini
ve Anayasa
mekte olan
iki davayla ilgili telkini aşan bi-
çimde etkili olma yo una gitmiş-
tir. Bu bildirinin 27 Nisan gece-
si Genelkurmay sitej ine konulan
e-muhtıradan bir farkı yoktur."
Ergun Babahan, Sabah
(( r j ugün ise, dar ve kendi iç bu-
Dnalımına tutulmuş bir kesimin
gerginliği dikkate aljnmazsa, si-
yasi iktidara ve politiKalarma dö- 22 Mayıs 2008 (Taraf Gazetesi)
Yeniçağlaşmak!..
Tayfun pevecioğlu
19 Mayıs bünü Vatan
gazetesinde, "Başbakanlık Basın
Merkezi'nden yönetilen çıazete" baş-
lıklı yazısında Sabah'ın son dönemdeki
yayıncılığını eleştirirken, 'Başbakanlık
Resmi Gazete'yi de yaynlıyor. Baş-
bakanlık'tan ne çıkarsa yay ınlıyorlar. Sa-
bah da öyle. Iktidar lehine ne varsa ka-
fadan manşet" diye yazmştı.
Sabah'ın yayın yönet-
meni Ergun Babahan, t ir
gün sonra, "Yalan ve iftirş"
başlıklı yazlsında Doğe.n
Grubu'nu hedef almış ancak başka-
lannı da iğnelemişti! Babaian, Vatan'ın
Dolmabahçe buluşmasıyla ilgili ha-
berine tepki gösterirken, Belki de Ay-
dın Doğan'/n gazetelerin* basılmadan
önce görmesinde büyük yarar vardır,
çünkü grubunun amiral gemisi hızla
'Yeniçağ'/aşma yolundn ilerlerken"
demişti! Doğan Grubu ve Sabah ara-
sındaki kavgaya Milliyetçi çizgideki Ye-
niçağ niye kanştınlmıştı! Yeniçağ'ın ya-
yın yönetmeni Hayri Köklü de bunu
merak etmiş ve önceki gün "Çukurdan
çamur sıçratma Ergun" başlığı altın-
da Babahan'a şöyle seslenmişti:
"Dost-düşman bilir Yeniçağ'ın yayın
çizgisini. Atatürkçü, milliyetçi, ulusal-
cı. Hürhyet'le kavga ederken Yeniçağ'ı
hedef göstermeni senden kim istedi
Ergun Babahan! Şimdi biz,
'Herkesin önünde eğilen,
Ç.11 [ onun bunun eteğine tutu-
narak sağa sola çamur atan'
diye herhangi bir şahıs için veryansın
etsek, sonra da bu kişi için 'gittikçe Er-
gun Babahan'laşıyor' desek doğru olur
mu?"
Babahan, Yeniçağ'ın adını herhal-
de renk olsun diye anmamıştır! Akla
şu geliyor; Cumhuriyet ve Kanal-
türk'ten sonra AKP muhalifi bu gazete
de hedef tahtasına mı oturtuluyor?
e-postii: mfarac@cumhuriyet.com.tr