Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
20 MAYIS 2008 SALI CUMHURİYET SAYFA
İJjJVvJJ^I U l f l J . ekonomiOcumhuriyet.com.tr 13
Vekiller 'hastalık hastası' oldu, sağlık harcaması rekor hrdı
• 2007 yılında sadece bir yıl
içinde 18 bin 784 kez doktora
giden ınilletvekilleri ve
yakınlarmın rekora taşıdığı
TBMM'nin sağlık harcaması
56.5 milyon YTL (trilyon lira)
oldu. Uzmanlar, rekor
harcamayı ödemelerin Sosyal
Güvenlik Kurumu Sağlık
Uygulama Tebliği yerine Türk
Tabipleri Birliği (TTB) asgari
ücret tarifesi üzerinden
yapılmasına da bağlıyor.
FATMA KOŞAR
2007 yılında sadece bir yıl içinde
18 bin 784 kez doktora giden ınil-
letvekilleri ve yakınlan Türkiye
Büyük Millet Mcclisi'nin sağlık
harcamasım rekora taşıdı. Türkiye
Büyük Millet Meclisi'nin 2007 yı-
h toplam sağlık harcaması 56.5
milyon YTL (trilyon lira) oldu.
Eski ve yeni millctvekilleriyle
yakınlarına ait sağlık harcamalan
TBMM toplam sağlık harcamalan-
nın yaklaşık yüzdc 80'iııi oluşturu-
yor. Uzmanlar, rekor harcamayı
ödemelerin Sosyal Güvenlik Kuru-
mu Sağlık Uygulama Tebliği / SUT
(eski adıyla Bütçe Uygulama Tali-
matı-BUT) yerine Türk Tabipleri
Birliği (TTB) asgari ücret tarifesi
üzerinden yapılmasına da bağlıyor.
Tıp Kummu Demcği Gcnel Se-
kreteri Dr. Ali Rıza Üçer, eski ve
ycni milletvekilleriyle yakınlanna
sunulan tanı ve tedavi hizmetlerinin
büyük çoğunluğunun Meclis dışın-
daki sağlık kuruluşlanna ait oldu-
ğunu söyledi.
Bunların önemli bir bölümü dc
özel hastaneler, özel tanı ve tedavi
merkezleri. Üçer, asıl kaynak sa-
vurganlığının bu alanda olduğuna
dikkat çekerek şu bilgileri verdi:
"Hiznıet sunucularının yabana
atılamayacak bir bölümü, sağlık
ekonomisinde sunucunun ka-
barttığı talep (supplier induced
demand) olarak tanınılanan hiz-
tnet kabartılması için cazip bir fır-
sat alanı olarak görür eski. yeni
ınilletvekilleri ve yakınlarının ta-
nı ve tedavi hizmetlerini. Bu har-
camaların kabarmasındaki ba-
şat faktörlerden biri de milletve-
killeri ve yakınlarına sunulan özel
sağlık hizmetlerinde ödemelerin
Sosyal Güvenlik Kurumu Sağlık
Uygulama Tebliği / SUT (eski
adıyla Bütçe Uygulama Talimatı-
BUT) yerine Türk Tabipleri Bir-
liği (TTB) asgari ücret tarifesi üze-
rinden yapılmasıdır. Bu durum es-
ki, yeni milervekilleri ve yakınla-
rının sağlık giderlerinin 3-4 kat
artmasına yol açmaktadır. Öde-
meler TTB asgari ücret tarifesi ye-
rine SUT üzerinden yapıldığı tak-
dirde milletvekilleri ve yakınları-
nın yıllık sağlık gideri 15 milyon
YTL dolayına düşecektir. Ancak
bir rürlü böyle bir düzenleme ya-
pılmamaktadır. Neden yapılma-
dığının TBMM yetkililerinc so-
rulması gerektiği kanısındayız."
Yüzde 13 payla pazarm ikincisi olan Doğuş Çay'a Jaguar ve Land Rover'm Hintli yeni sahibi talip oldu
Çayını demledi, Tata'yı bekliyor
• Süleyman Karakan'm ailesini
geçindirmek için kurduğu Doğuş Çay,
yabancılann ilgi odağı oldu. Hintli Tata
Grup bünyesindeki İngiliz Tetley Tea ile
görüşmeler sürerken Doğuş Çay kontrolü
elden bırakmak istemiyor.
NECDET ÇALIŞKAN
RİZE - 1985'te çay sektörüne girdiklerini söylcyen
Doğuş Gnıp Yönetim Kurulu Başkanı Süleyman Ka-
rakan, "Doğuş Çay'ı kurarken, aile olarak 'Kimse-
ye mııhtaç olmayalım, kendimizi geçindirsin yeter' de-
dik, uıua iş bizi aştı. Şimdi dünya çapındaki bir in-
giliz şirketle ortaklık görüşmeleri yapıyoruz" dedi.
Doğuş'un ortaklık görüşmelerini sürdürdüğü ingiliz şir-
kctin, Hintli Tata Tea'nin 2000 yılında satın aldığı İn-
giliz Tetley Tea olduğu öğrenildi. Tata, Tetley Tea'yi
satın alarak dünyanuı ikinci büyük çay şirketi haline gcl-
mişti. Geçen yıl enerji içecekleri şirketi Glaceau'u Co-
ca Cola'ya 1 -2 nıilyar dolara satan Tata Tea, Avrupa'da
henüz var olmadığı pazarlarda şirket satın alnıak için 300
milyon dolarlık bir kaynak ayırdığını duyurmuştu.
Doğuş Çay'ın üretim mcrkezi olan Ri-
ze'de düzenlenen toplantıda şirketin ge-
lecek planlan hakkında bilgi vcren Ka-
rakan, "Aslında biz ortak aramadık.
Yabancı şirketler 'Biz sizinle ortak ol-
11ıak istiyomz' dediler. Şu anda devam
eden görüşmelerinüzde, onlar yüzde
50-50 istiyorlar. Ama biz kont-
rolün bizde kalmasını isti-
yoruz" diye konuştu. Kara-
deniz Bölgesi'nin çayla Tür-
kiye ekonomisine 1 milyar
Kişi başma
yılhk 2.5 kilo
tüketimle dünya çay
pazannda 5. sırada yer
alan Türkiye 'de
hükümetin açıkladığı 85
YKr'likahmfiyatı,
üretieinin
beklentilerini
karşılavamadı.
"YAKTIN BİZİ AKP'
AKP hükümetinin açıkladığı
85 YKr'lik yaş çay alım
fiyatı üretieinin yüzünü
güldünnemesine karşın
bölgede çay toplama
faaliyetleri de, Çay-Kur,
Doğuş vc Lipton başta
olmak üzere fırmalann
alımlan da hız kesmiyor.
Hükümetin açıkladığı fiyatı
yeterli bulmayan bazı
Rizeli çay üreticileri,
"Yaktın bizi Tayyip"
diyerek tepkilerini dilc
getirirken bazı yabancı
çay markalan da daha
kaliteli olarak
değerlendirilen çayı
85 YKr'lik alım
fiyatının üzerine çıkarak 1
YTL'den alıyor. Çay
bitkisinin en verimli
bölümü olan ve "iki buçuk
yaprak" olarak
adlandırılan kısmı, hem
üretici hem de alıcı fırmalar
için "en kaliteli çay"
olarak değerlendiriliyor.
dolarlık katkı yaptığını bc-
lirten Karakan, "25 yıldır
bu işteyim, çay işini
mertçe yapan görme-
diın. Devlet aslında bu
yıl fena bir alım fiya-
tı vermedi. Ama 85
YKr'den fazla verse
daha iyi olıınlu" dcdı.
'Çaydede' uyardı: Tarladayenilemeşart
Bölgede 40 yıldır çay işiyle uğraşan ve
"Çaydede" lakaplı Doğuş Çay Ar-Ge
Müdürü Mustafa Bilsel, "1950'lerde
üretici 10 kilogram çayla 1 Reşat
Altını alabiliyordu. Şimdiyse 10 kilo
çaydan ancak 8.5 YTL kazanabiliyor"
dedi. Çaykur Araştınna Enstitüsü ile
1985'te tüm çaylıkları gezip, çay
tiplerini tespit ettiklerini, ancak o trihten
bu yana hiçbir şey yapılmadığma dikkat
çeken Bilsel şöylc konuştu:
"Türkiye'de çay dikimi 1937'de
başladı ve 1965'e kadar devam etti.
Çay, artık kök itibarıyla yoruldu.
Yaklaşık 60 yıldır aynı kökten ürün
alınıyor. Yenileme çalışmaları
yapılmalı. Ama bunun için en az 25
yıllık bir altyapı çalışması lazım.
Bugün itibarıyla böyle bir çalışma
yapılsa, 20 sene önceki gibi hiçbir şey
gözetmeden bu çalışmada yer alırım."
Çöpten ekonomiye
175 milyon YTL
İSTANBUL (ANKA) - Çevrc Koru-
ma ve Ambalaj Atıkları Değerlcndinne
Vakfı (ÇEVKO), atıklarm geri dönüşü-
mü yoluyla son üç yılda ekonomiye 175
milyon YTL kazandırdı.
ÇEVKO'dan alınan bilgilere göre,
Türkiye'de günde yaklaşık 65 bin ton çöp
üretiliyor. Evsel katı atıkların yüzde
68'ini organik atıklar, kalanı ise kâğıt kar-
ton, tekstil, plastik, deri, metal, ağaç, cam
ve kül gibi maddeler oluşturuyor.
Türkiye'de çöplerin yüzdc 15- 20'si ise
geri kazanılabilir nitelikli atıklar. Her yıl
üretılen katı atıklann toplamıysa 30 mil-
yon tonu buluyor. Bu atıklann yüzde
15'ini geri kazanabilir atıklar oluşturuyor.
Bir alüminyum kutunun geri dönüşümü,
içecek kutusunun birıncil hammadde-
sinden üretimc göre yüzde 90, kâğıdın ge-
ri dönüşümüylc de üretimde yüzde 50
oranında enerji tasarrufu sağlanabiliyor.
Evteks 2008,
kapılarını açıyor
Ekonomi Servisi - 14. îstanbul Ev
Tekstili Fuarı (Evteks 2008) yann kapı-
lannı açıyor. ITF-lstanbul Fuarcılık or-
ganizasyonu, Türkiye Ev Tekstili Sana-
yici ve Işadamlan Derneği'nin (TETSl-
AD) desteği ve Uludağ tlıracatçı Birlik-
leri (UİB) katkılanyla gerçekleştirilecek
fuara ilişkin olarak basın toplantısı dü-
zenlcndi.
Burada konuşan CNR Holding Yöne-
tim Kurulu Başkanı Ceyda Erem, top-
lam 150 bin metrekarelik alanda 740 fır-
manın katılımıyla gerçekleştirilecek fua-
rın katılımcılarının 125 tanesinin ya-
bancı olduğunu söyledi. Fuar 21-25 Ma-
yıs tarihleri arasında gerçekleştirilecek.
Bu rakılar
96 saatte üretiliyor
ZEKİ TEZER
Sarper İçecek Başkanvekili Ferit Sarper, Genel Müdürü Ali Cök (üstte),
vc Fabrika Müdürü Behzad Yaşar Akhisar'daki tesislerini tanıttı.
MANİSA-Akhisar'da
üç kez distilasyon (da-
mıtma) aşamasından ge-
çirilerek yaş üzümden
üretilen Bcylerbeyi Ra-
kı'nın tesislcri basına ta-
nıtıldı.
Sarper İçecek bünyesin-
de yer alan Beylerbeyi Ra-
kı'nın diğcr rakılara göre
üç kez distile edildiğini
belirten Sarper İçecek Yö-
netim Kurulu Başkanveki-
li Ferit Sarper, üretim sü-
recini şöyle anlattı: "Üç
kez distilasyon yönte-
ıniyle daha rafıne bir
ürün ortaya çıkıyor.
Standart rakı üretimi 48
saat sürerken üç kez dis-
tile edilmiş Beylerbe-
yi'nin üretimi 96 saat sü-
rüyor. Türkiye'nin en
kaliteli rakısı olmak ve
rakıyı dünyaya sevdir-
mek istiyoruz. Alman-
ya'ya ihracatınuz, KKTC
ve Türk cumhuriyetle-
rinde de Beylerbeyi'ni
rakı sevenlerle buluştur-
ma konusunda çalışma-
larımız sürüyor. Geçen
yıl altı ay içinde 18 bin
dolarlık ciro elde ettik."
Akhisar Organize Sa-
nayi Bölgesi'nde yıllık 6
milyon litre üretim kap-
asitesine sahip tesislerde
ilk olarak 20 milyon do-
larlık yatınm yaptıklannı,
beş yıl içerisinde de 25
milyon dolar daha yatınm
yapacaklannı anlatan Sar-
per, tesislerin Avrupa'nın
distilasyon konusunda uz-
man Italyan "Green En-
gineering" fırması tara-
fından en son teknolojiy-
le kurulduğuna da vurgu
yaptı.
Avrupa'nın Dünya Bankası'na üye oluyoruz
LONDRA / ANKARA (AA) - Türki-
ye'nin, "Avrupa Bankası" olarak Avrupa
İmar ve Kalkmma Bankası'na (EBRD) tam
üyelik başvurusu, banka genel kurulunda bu
hafta görüşülecek.
Türkiye'nin resmi başvurusunun, bu hafta
yapılacak EBRD Gcnel Kurulu'nda görüşü-
lerek "prensip olarak" onaylanması bekleni-
yor. Nihai resmi onay sürecinin ise 2-3 ay son-
ra gerçekleşeceği belirtiliyor. Türkiye, tam
üyeliğin onaylanmasınm ardından, Bankanın
aktif üyeleri arasında yer alacak ve özel sek-
töre yeni bir finansman imkânı bulunmuş ola-
cak.
Orta Avrupa ülkelerinden aşamalı olarak çe-
kilecek olan olan EBRD, bundan sonraki dö-
nemde yatınmlarda önceliği Türkiye'ye ver-
meyi planlıyor. "Avrupa'nın Dünya Ban-
kası" olarak da bilinen EBRD'nin, 2010 yı-
lına kadar, 2004 yılında ÂB'ye tam üye olan
8 eski Doğu Bloku ülkesine mali destek ver-
meyi ve yatınmlarda bulunmayı keseceğini be-
lirten yetkililer, kuruluşun bundan sonra Tür-
kiye'ye ağırlık vereceğini vurguluyorlar.
İŞÇİNtlV EVRENİNDEN
ŞÜKRAN SONER
Yayılma..
Tarihte bize çok komik, rüküş görünen bir dö-
nemlerin modası abartılı süslenmiş giysiler, sivil ta-
rih bakışı ile değerlendirildiğinde, sonuçta toplum-
da kabul görü çabasını yansıtır. Saygınlık, zarafet ile
görgüsüzlük, rüküşlük arasındaki sınır çizgisi de el-
bette algılamalarla değişir. Görgüsüzlük, rüküşlük
çizgisini aşmış kimi görüntüler, kimilerine göre de
tam tersi saygınhk, incelik, sınıf atlamanın göster-
geleridir. Bayan Gül'ün galiba saç şekli verilmeye
çalışılmış, Kraliçe'nin kabul yemeğindeki türbanına
kimi ünlü modacıların tam not vermeleri tamamen
duygusal(!) içerikli olsa da, sonuçta bakış açılarına
göre değişken, özel bir değerlendirme.
Bizi ilgilendiren yanı ülkemizi en görsel, en üst ku-
rumda, Cumhurbaşkanlığı katındatemsil eden Ha-
nımefendi'nin, kişisel yaşamında türbana bağlılığı-
nın yanında, şık olma adına seçtiği, ya da modacı-
ların yönlendirdiği türban modellerinin çağdaş Türk
kadını kimliği ile bağdaşıklığı. Bir de AKP iktidarın-
dan bu yana milyonlarla daha kadının örtünmesi bağ-
lantılı kitleler üzerinde model oluşturma yansıması
var ki...
Besbelli mahalle, aile baskısı, yaşam biçiminin bir
parçası, çok azı gönüllü türbanı seçmiş günümüz ka-
dını, Islamın gereği yorumu ile saçını tümü ile ka-
patma adına türban takmış olsa da, ortaya çıkan gö-
rüntüden hoşnut değil. Kadınca bir refleksle gös-
teremediği saçının yerine türbanla, renklerle oyna-
yarak alabildiğine görünür olmanın yollarını arayıp
bulmakta. Artık sokaklarda türbanlı genç kızlar, ka-
dınlarımız, saçı görünen kadınlardan çok daha gö-
rünür konumdalar. En çarpıcı renkler, modeller, uzak-
tan görünen haller onlarda.. Önceleri varoşlarda ço-
ğunluk oldular, şimdilerde kent merkezlerinde de
ağırlık onlarda...
* • •
Hafta sonu, üç günlük tatil ile sıcaklar birleşip, so-
kaklara, kırlara açılma kitleselleşince, ayrı dünyaların,
mahallelerin insanları isteseler de istemeseler de da-
ha bir yoğun aynı mekânları paylaştılar. Hele de ka-
munun, belediyelerin elinde, yönetimindeki mer-
kezlerde.. Emirgân Korusu, Yıldız Parkı.. Istanbul'u
bu tarihi merkezlerden sevenlerle, "Buralarartık bi-
z/m"diyenlerin kültürler, mahalleler çatışması gös-
teri alanları gibiydi. Gidebilenler, görebilenler bilir..
buralarda ben iki gün, birkaç saat içinde onlarla de-
ğil, yüzlerle gelin ve nişanlı, düğün ailesinden ka-
dınların başında Bayan Gül'ün başının farklı mo-
dellerinde "türbanbaşı" gördüm.
Parlak ipek kumaşlara berberlerin verdiği, hani
berberler yarışmalannda saçla da denenen türün-
den kabarık, şekilli modeller. Tabii söz konusu saç
değil de saçı kapatmış ipek kumaş olunca, baş üs-
tündeki renkli, parlak şekil hem baştan çok daha faz-
la büyiiyor, hem de çok daha fazla dikkat çekiyor.
Üste oturmuş çok renkli, yerlere sürünen tuvaletlerle
tamamlanışı var ki, gün ortasında yüzlerce metre
uzaktan hemen dikkat çekiyor..
Bir de AKP, ya da Fethullah Hoca simge, siya-
si, örgütlü çalışmalann yansımaları, ürünü görüntüler
var ki.. Parklara belediyeler, AKP amblemli otobüsler
toplu yolcu taşıyor. Delegeler mi, çahşanlar mı, seç-
menler mi? Fark eder mi? Aileler özel hazırlanrnış,
ayrılmış bölümlerde verilen yemeklerde toplu ola-
rak ağırlanıyorlar. Bir açık başlı kadın görsem dişi-
mi kıracağım. Türban kadar ağırlıkta çoğunluk ka-
dın çarşaflı. Çocukların bile hele genç kızlığa uza-
nanlarının başları örtülmüş. Ama erkekler duruma
göre ya kravatlı, ya da spor, güzel havaya uygun öz-
gür ve dünya modasına uyumlu...
Bir başka çok daha çarpıcı, düşündürücü, ör-
gütlenmeyi, yayılmayı yansıtan sistemli çalışma
Çanakkale'den; her gün, her saat Çanakkale'ye gi-
dip gelen belediyeler armalı otobüsler var; Türkiye'nin
her yerinden belediyeler sadece Çanakkale'ye yol-
cu taşımak üzere özel otobüsler tahsis etmişler. Ki-
mi günler mahalle mahalle örgütlemiş olarak kadın-
çoluk çocuk, kimi günler okul öğrencileri taşıyorlar.
Bedava kültür hizmeti hesabından. Gidiş geliş bo-
yunca yenen yemekler, dağıtılan broşürler, akla ne
gelirse hepsi bedava.
Ne güzel sosyal proje, sosyal hizmet deyip sevi-
nebiliriz. Işin içinde siyasi Islamın, Cumhuriyet
devrimleri, Atatürk, gerçek laiklik karşıtı art niyetli
örgütlenme amacı olmasa... Çanakkale, Atatürk'ün
kumandanlık yaptığı, emperyal işgal hesaplannın bo-
zulduğu, büyük savaş ve Anadolu'yu savunma des-
tanının tarihi alanları yasadışı rehberler eşliğinde gez-
diriliyor. Siyasal Islami akımların tapınma mekânı-
na dönüştürülüyor. Apaçık Anıtkabir'e karşı alternatif
kutsal alan yaratılarak, sadece Atatürk'ün rolünün
atlanması ile değil, "kurşun işlemeyen dervişler, di-
ni mucize masalları" ile bedavaya gezdirilen kitle-
lerin kafaları gerçeküstü dinsel efsaneler, inanışlarla
dolduruluyor...
Işte içten ve dıştan desteklerle, iğne ile kuyu ka-
zar gibi çalışılan örgütlenme, yayılma politikalarını
hafife alanlar için çok sıradan, çok doğal birkaç gö-
rüntü.. Yoksa siz hâlâ laikliğin, çağdaş, uygar ya-
şamın, bilimin, demokrasi ve insan haklarının teh-
dit altında olduğuna inanmayanlardan mısınız?
soner@cumhuriyet.com.tr
ASMMMO'da •
seçime doğru
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Ankara
Serbest Muhascbecı Mali Müşavirler Odası
(ASMMMO) 24 ve 25 Mayıs'ta gerçekleştiri-
lecek genel kurulun ardından yeni yönetimini bc-
lirleyecek.
ASMMMO Başkanı Ali Metin Polat, iki yıl-
dır ASMMMO'nun yönetiminde bulunan Çağ-
daş Dcmokrat Muhasebeciler Grubu (ÇDMG)
adına ycniden başkan adayı oldu.
ASMMMO'da bu yıl, Meslekte Birlik Grubu
ile ÇDMG olmak üzere iki grup yanşıyor.
ÇDMG, bu yıl 19'uncusu yapılacak genel ku-
rııla iddialı giriyor. İki yıldır ASMMMO'nun yö-
netiminde bulunan ÇDMG Yürütme Kurulu, bir
broşür hazırlayarak hedcflerini anlattı. Bildıri-
de, ASMMMO'nun demokrafik işleyişin önem-
li yapı taşlanndan bin olduğu belirtılerek mes-
leki özerkliğin korunmasının her zamankinden
daha fazla önem taşıdığına dikkat çekildi.