14 Kasım 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
20 MAYIS 2008 SALI CUMHURİYET SAYFA İJjJVvJJ^I U l f l J . ekonomiOcumhuriyet.com.tr 13 Vekiller 'hastalık hastası' oldu, sağlık harcaması rekor hrdı • 2007 yılında sadece bir yıl içinde 18 bin 784 kez doktora giden ınilletvekilleri ve yakınlarmın rekora taşıdığı TBMM'nin sağlık harcaması 56.5 milyon YTL (trilyon lira) oldu. Uzmanlar, rekor harcamayı ödemelerin Sosyal Güvenlik Kurumu Sağlık Uygulama Tebliği yerine Türk Tabipleri Birliği (TTB) asgari ücret tarifesi üzerinden yapılmasına da bağlıyor. FATMA KOŞAR 2007 yılında sadece bir yıl içinde 18 bin 784 kez doktora giden ınil- letvekilleri ve yakınlan Türkiye Büyük Millet Mcclisi'nin sağlık harcamasım rekora taşıdı. Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin 2007 yı- h toplam sağlık harcaması 56.5 milyon YTL (trilyon lira) oldu. Eski ve yeni millctvekilleriyle yakınlarına ait sağlık harcamalan TBMM toplam sağlık harcamalan- nın yaklaşık yüzdc 80'iııi oluşturu- yor. Uzmanlar, rekor harcamayı ödemelerin Sosyal Güvenlik Kuru- mu Sağlık Uygulama Tebliği / SUT (eski adıyla Bütçe Uygulama Tali- matı-BUT) yerine Türk Tabipleri Birliği (TTB) asgari ücret tarifesi üzerinden yapılmasına da bağlıyor. Tıp Kummu Demcği Gcnel Se- kreteri Dr. Ali Rıza Üçer, eski ve ycni milletvekilleriyle yakınlanna sunulan tanı ve tedavi hizmetlerinin büyük çoğunluğunun Meclis dışın- daki sağlık kuruluşlanna ait oldu- ğunu söyledi. Bunların önemli bir bölümü dc özel hastaneler, özel tanı ve tedavi merkezleri. Üçer, asıl kaynak sa- vurganlığının bu alanda olduğuna dikkat çekerek şu bilgileri verdi: "Hiznıet sunucularının yabana atılamayacak bir bölümü, sağlık ekonomisinde sunucunun ka- barttığı talep (supplier induced demand) olarak tanınılanan hiz- tnet kabartılması için cazip bir fır- sat alanı olarak görür eski. yeni ınilletvekilleri ve yakınlarının ta- nı ve tedavi hizmetlerini. Bu har- camaların kabarmasındaki ba- şat faktörlerden biri de milletve- killeri ve yakınlarına sunulan özel sağlık hizmetlerinde ödemelerin Sosyal Güvenlik Kurumu Sağlık Uygulama Tebliği / SUT (eski adıyla Bütçe Uygulama Talimatı- BUT) yerine Türk Tabipleri Bir- liği (TTB) asgari ücret tarifesi üze- rinden yapılmasıdır. Bu durum es- ki, yeni milervekilleri ve yakınla- rının sağlık giderlerinin 3-4 kat artmasına yol açmaktadır. Öde- meler TTB asgari ücret tarifesi ye- rine SUT üzerinden yapıldığı tak- dirde milletvekilleri ve yakınları- nın yıllık sağlık gideri 15 milyon YTL dolayına düşecektir. Ancak bir rürlü böyle bir düzenleme ya- pılmamaktadır. Neden yapılma- dığının TBMM yetkililerinc so- rulması gerektiği kanısındayız." Yüzde 13 payla pazarm ikincisi olan Doğuş Çay'a Jaguar ve Land Rover'm Hintli yeni sahibi talip oldu Çayını demledi, Tata'yı bekliyor • Süleyman Karakan'm ailesini geçindirmek için kurduğu Doğuş Çay, yabancılann ilgi odağı oldu. Hintli Tata Grup bünyesindeki İngiliz Tetley Tea ile görüşmeler sürerken Doğuş Çay kontrolü elden bırakmak istemiyor. NECDET ÇALIŞKAN RİZE - 1985'te çay sektörüne girdiklerini söylcyen Doğuş Gnıp Yönetim Kurulu Başkanı Süleyman Ka- rakan, "Doğuş Çay'ı kurarken, aile olarak 'Kimse- ye mııhtaç olmayalım, kendimizi geçindirsin yeter' de- dik, uıua iş bizi aştı. Şimdi dünya çapındaki bir in- giliz şirketle ortaklık görüşmeleri yapıyoruz" dedi. Doğuş'un ortaklık görüşmelerini sürdürdüğü ingiliz şir- kctin, Hintli Tata Tea'nin 2000 yılında satın aldığı İn- giliz Tetley Tea olduğu öğrenildi. Tata, Tetley Tea'yi satın alarak dünyanuı ikinci büyük çay şirketi haline gcl- mişti. Geçen yıl enerji içecekleri şirketi Glaceau'u Co- ca Cola'ya 1 -2 nıilyar dolara satan Tata Tea, Avrupa'da henüz var olmadığı pazarlarda şirket satın alnıak için 300 milyon dolarlık bir kaynak ayırdığını duyurmuştu. Doğuş Çay'ın üretim mcrkezi olan Ri- ze'de düzenlenen toplantıda şirketin ge- lecek planlan hakkında bilgi vcren Ka- rakan, "Aslında biz ortak aramadık. Yabancı şirketler 'Biz sizinle ortak ol- 11ıak istiyomz' dediler. Şu anda devam eden görüşmelerinüzde, onlar yüzde 50-50 istiyorlar. Ama biz kont- rolün bizde kalmasını isti- yoruz" diye konuştu. Kara- deniz Bölgesi'nin çayla Tür- kiye ekonomisine 1 milyar Kişi başma yılhk 2.5 kilo tüketimle dünya çay pazannda 5. sırada yer alan Türkiye 'de hükümetin açıkladığı 85 YKr'likahmfiyatı, üretieinin beklentilerini karşılavamadı. "YAKTIN BİZİ AKP' AKP hükümetinin açıkladığı 85 YKr'lik yaş çay alım fiyatı üretieinin yüzünü güldünnemesine karşın bölgede çay toplama faaliyetleri de, Çay-Kur, Doğuş vc Lipton başta olmak üzere fırmalann alımlan da hız kesmiyor. Hükümetin açıkladığı fiyatı yeterli bulmayan bazı Rizeli çay üreticileri, "Yaktın bizi Tayyip" diyerek tepkilerini dilc getirirken bazı yabancı çay markalan da daha kaliteli olarak değerlendirilen çayı 85 YKr'lik alım fiyatının üzerine çıkarak 1 YTL'den alıyor. Çay bitkisinin en verimli bölümü olan ve "iki buçuk yaprak" olarak adlandırılan kısmı, hem üretici hem de alıcı fırmalar için "en kaliteli çay" olarak değerlendiriliyor. dolarlık katkı yaptığını bc- lirten Karakan, "25 yıldır bu işteyim, çay işini mertçe yapan görme- diın. Devlet aslında bu yıl fena bir alım fiya- tı vermedi. Ama 85 YKr'den fazla verse daha iyi olıınlu" dcdı. 'Çaydede' uyardı: Tarladayenilemeşart Bölgede 40 yıldır çay işiyle uğraşan ve "Çaydede" lakaplı Doğuş Çay Ar-Ge Müdürü Mustafa Bilsel, "1950'lerde üretici 10 kilogram çayla 1 Reşat Altını alabiliyordu. Şimdiyse 10 kilo çaydan ancak 8.5 YTL kazanabiliyor" dedi. Çaykur Araştınna Enstitüsü ile 1985'te tüm çaylıkları gezip, çay tiplerini tespit ettiklerini, ancak o trihten bu yana hiçbir şey yapılmadığma dikkat çeken Bilsel şöylc konuştu: "Türkiye'de çay dikimi 1937'de başladı ve 1965'e kadar devam etti. Çay, artık kök itibarıyla yoruldu. Yaklaşık 60 yıldır aynı kökten ürün alınıyor. Yenileme çalışmaları yapılmalı. Ama bunun için en az 25 yıllık bir altyapı çalışması lazım. Bugün itibarıyla böyle bir çalışma yapılsa, 20 sene önceki gibi hiçbir şey gözetmeden bu çalışmada yer alırım." Çöpten ekonomiye 175 milyon YTL İSTANBUL (ANKA) - Çevrc Koru- ma ve Ambalaj Atıkları Değerlcndinne Vakfı (ÇEVKO), atıklarm geri dönüşü- mü yoluyla son üç yılda ekonomiye 175 milyon YTL kazandırdı. ÇEVKO'dan alınan bilgilere göre, Türkiye'de günde yaklaşık 65 bin ton çöp üretiliyor. Evsel katı atıkların yüzde 68'ini organik atıklar, kalanı ise kâğıt kar- ton, tekstil, plastik, deri, metal, ağaç, cam ve kül gibi maddeler oluşturuyor. Türkiye'de çöplerin yüzdc 15- 20'si ise geri kazanılabilir nitelikli atıklar. Her yıl üretılen katı atıklann toplamıysa 30 mil- yon tonu buluyor. Bu atıklann yüzde 15'ini geri kazanabilir atıklar oluşturuyor. Bir alüminyum kutunun geri dönüşümü, içecek kutusunun birıncil hammadde- sinden üretimc göre yüzde 90, kâğıdın ge- ri dönüşümüylc de üretimde yüzde 50 oranında enerji tasarrufu sağlanabiliyor. Evteks 2008, kapılarını açıyor Ekonomi Servisi - 14. îstanbul Ev Tekstili Fuarı (Evteks 2008) yann kapı- lannı açıyor. ITF-lstanbul Fuarcılık or- ganizasyonu, Türkiye Ev Tekstili Sana- yici ve Işadamlan Derneği'nin (TETSl- AD) desteği ve Uludağ tlıracatçı Birlik- leri (UİB) katkılanyla gerçekleştirilecek fuara ilişkin olarak basın toplantısı dü- zenlcndi. Burada konuşan CNR Holding Yöne- tim Kurulu Başkanı Ceyda Erem, top- lam 150 bin metrekarelik alanda 740 fır- manın katılımıyla gerçekleştirilecek fua- rın katılımcılarının 125 tanesinin ya- bancı olduğunu söyledi. Fuar 21-25 Ma- yıs tarihleri arasında gerçekleştirilecek. Bu rakılar 96 saatte üretiliyor ZEKİ TEZER Sarper İçecek Başkanvekili Ferit Sarper, Genel Müdürü Ali Cök (üstte), vc Fabrika Müdürü Behzad Yaşar Akhisar'daki tesislerini tanıttı. MANİSA-Akhisar'da üç kez distilasyon (da- mıtma) aşamasından ge- çirilerek yaş üzümden üretilen Bcylerbeyi Ra- kı'nın tesislcri basına ta- nıtıldı. Sarper İçecek bünyesin- de yer alan Beylerbeyi Ra- kı'nın diğcr rakılara göre üç kez distile edildiğini belirten Sarper İçecek Yö- netim Kurulu Başkanveki- li Ferit Sarper, üretim sü- recini şöyle anlattı: "Üç kez distilasyon yönte- ıniyle daha rafıne bir ürün ortaya çıkıyor. Standart rakı üretimi 48 saat sürerken üç kez dis- tile edilmiş Beylerbe- yi'nin üretimi 96 saat sü- rüyor. Türkiye'nin en kaliteli rakısı olmak ve rakıyı dünyaya sevdir- mek istiyoruz. Alman- ya'ya ihracatınuz, KKTC ve Türk cumhuriyetle- rinde de Beylerbeyi'ni rakı sevenlerle buluştur- ma konusunda çalışma- larımız sürüyor. Geçen yıl altı ay içinde 18 bin dolarlık ciro elde ettik." Akhisar Organize Sa- nayi Bölgesi'nde yıllık 6 milyon litre üretim kap- asitesine sahip tesislerde ilk olarak 20 milyon do- larlık yatınm yaptıklannı, beş yıl içerisinde de 25 milyon dolar daha yatınm yapacaklannı anlatan Sar- per, tesislerin Avrupa'nın distilasyon konusunda uz- man Italyan "Green En- gineering" fırması tara- fından en son teknolojiy- le kurulduğuna da vurgu yaptı. Avrupa'nın Dünya Bankası'na üye oluyoruz LONDRA / ANKARA (AA) - Türki- ye'nin, "Avrupa Bankası" olarak Avrupa İmar ve Kalkmma Bankası'na (EBRD) tam üyelik başvurusu, banka genel kurulunda bu hafta görüşülecek. Türkiye'nin resmi başvurusunun, bu hafta yapılacak EBRD Gcnel Kurulu'nda görüşü- lerek "prensip olarak" onaylanması bekleni- yor. Nihai resmi onay sürecinin ise 2-3 ay son- ra gerçekleşeceği belirtiliyor. Türkiye, tam üyeliğin onaylanmasınm ardından, Bankanın aktif üyeleri arasında yer alacak ve özel sek- töre yeni bir finansman imkânı bulunmuş ola- cak. Orta Avrupa ülkelerinden aşamalı olarak çe- kilecek olan olan EBRD, bundan sonraki dö- nemde yatınmlarda önceliği Türkiye'ye ver- meyi planlıyor. "Avrupa'nın Dünya Ban- kası" olarak da bilinen EBRD'nin, 2010 yı- lına kadar, 2004 yılında ÂB'ye tam üye olan 8 eski Doğu Bloku ülkesine mali destek ver- meyi ve yatınmlarda bulunmayı keseceğini be- lirten yetkililer, kuruluşun bundan sonra Tür- kiye'ye ağırlık vereceğini vurguluyorlar. İŞÇİNtlV EVRENİNDEN ŞÜKRAN SONER Yayılma.. Tarihte bize çok komik, rüküş görünen bir dö- nemlerin modası abartılı süslenmiş giysiler, sivil ta- rih bakışı ile değerlendirildiğinde, sonuçta toplum- da kabul görü çabasını yansıtır. Saygınlık, zarafet ile görgüsüzlük, rüküşlük arasındaki sınır çizgisi de el- bette algılamalarla değişir. Görgüsüzlük, rüküşlük çizgisini aşmış kimi görüntüler, kimilerine göre de tam tersi saygınhk, incelik, sınıf atlamanın göster- geleridir. Bayan Gül'ün galiba saç şekli verilmeye çalışılmış, Kraliçe'nin kabul yemeğindeki türbanına kimi ünlü modacıların tam not vermeleri tamamen duygusal(!) içerikli olsa da, sonuçta bakış açılarına göre değişken, özel bir değerlendirme. Bizi ilgilendiren yanı ülkemizi en görsel, en üst ku- rumda, Cumhurbaşkanlığı katındatemsil eden Ha- nımefendi'nin, kişisel yaşamında türbana bağlılığı- nın yanında, şık olma adına seçtiği, ya da modacı- ların yönlendirdiği türban modellerinin çağdaş Türk kadını kimliği ile bağdaşıklığı. Bir de AKP iktidarın- dan bu yana milyonlarla daha kadının örtünmesi bağ- lantılı kitleler üzerinde model oluşturma yansıması var ki... Besbelli mahalle, aile baskısı, yaşam biçiminin bir parçası, çok azı gönüllü türbanı seçmiş günümüz ka- dını, Islamın gereği yorumu ile saçını tümü ile ka- patma adına türban takmış olsa da, ortaya çıkan gö- rüntüden hoşnut değil. Kadınca bir refleksle gös- teremediği saçının yerine türbanla, renklerle oyna- yarak alabildiğine görünür olmanın yollarını arayıp bulmakta. Artık sokaklarda türbanlı genç kızlar, ka- dınlarımız, saçı görünen kadınlardan çok daha gö- rünür konumdalar. En çarpıcı renkler, modeller, uzak- tan görünen haller onlarda.. Önceleri varoşlarda ço- ğunluk oldular, şimdilerde kent merkezlerinde de ağırlık onlarda... * • • Hafta sonu, üç günlük tatil ile sıcaklar birleşip, so- kaklara, kırlara açılma kitleselleşince, ayrı dünyaların, mahallelerin insanları isteseler de istemeseler de da- ha bir yoğun aynı mekânları paylaştılar. Hele de ka- munun, belediyelerin elinde, yönetimindeki mer- kezlerde.. Emirgân Korusu, Yıldız Parkı.. Istanbul'u bu tarihi merkezlerden sevenlerle, "Buralarartık bi- z/m"diyenlerin kültürler, mahalleler çatışması gös- teri alanları gibiydi. Gidebilenler, görebilenler bilir.. buralarda ben iki gün, birkaç saat içinde onlarla de- ğil, yüzlerle gelin ve nişanlı, düğün ailesinden ka- dınların başında Bayan Gül'ün başının farklı mo- dellerinde "türbanbaşı" gördüm. Parlak ipek kumaşlara berberlerin verdiği, hani berberler yarışmalannda saçla da denenen türün- den kabarık, şekilli modeller. Tabii söz konusu saç değil de saçı kapatmış ipek kumaş olunca, baş üs- tündeki renkli, parlak şekil hem baştan çok daha faz- la büyiiyor, hem de çok daha fazla dikkat çekiyor. Üste oturmuş çok renkli, yerlere sürünen tuvaletlerle tamamlanışı var ki, gün ortasında yüzlerce metre uzaktan hemen dikkat çekiyor.. Bir de AKP, ya da Fethullah Hoca simge, siya- si, örgütlü çalışmalann yansımaları, ürünü görüntüler var ki.. Parklara belediyeler, AKP amblemli otobüsler toplu yolcu taşıyor. Delegeler mi, çahşanlar mı, seç- menler mi? Fark eder mi? Aileler özel hazırlanrnış, ayrılmış bölümlerde verilen yemeklerde toplu ola- rak ağırlanıyorlar. Bir açık başlı kadın görsem dişi- mi kıracağım. Türban kadar ağırlıkta çoğunluk ka- dın çarşaflı. Çocukların bile hele genç kızlığa uza- nanlarının başları örtülmüş. Ama erkekler duruma göre ya kravatlı, ya da spor, güzel havaya uygun öz- gür ve dünya modasına uyumlu... Bir başka çok daha çarpıcı, düşündürücü, ör- gütlenmeyi, yayılmayı yansıtan sistemli çalışma Çanakkale'den; her gün, her saat Çanakkale'ye gi- dip gelen belediyeler armalı otobüsler var; Türkiye'nin her yerinden belediyeler sadece Çanakkale'ye yol- cu taşımak üzere özel otobüsler tahsis etmişler. Ki- mi günler mahalle mahalle örgütlemiş olarak kadın- çoluk çocuk, kimi günler okul öğrencileri taşıyorlar. Bedava kültür hizmeti hesabından. Gidiş geliş bo- yunca yenen yemekler, dağıtılan broşürler, akla ne gelirse hepsi bedava. Ne güzel sosyal proje, sosyal hizmet deyip sevi- nebiliriz. Işin içinde siyasi Islamın, Cumhuriyet devrimleri, Atatürk, gerçek laiklik karşıtı art niyetli örgütlenme amacı olmasa... Çanakkale, Atatürk'ün kumandanlık yaptığı, emperyal işgal hesaplannın bo- zulduğu, büyük savaş ve Anadolu'yu savunma des- tanının tarihi alanları yasadışı rehberler eşliğinde gez- diriliyor. Siyasal Islami akımların tapınma mekânı- na dönüştürülüyor. Apaçık Anıtkabir'e karşı alternatif kutsal alan yaratılarak, sadece Atatürk'ün rolünün atlanması ile değil, "kurşun işlemeyen dervişler, di- ni mucize masalları" ile bedavaya gezdirilen kitle- lerin kafaları gerçeküstü dinsel efsaneler, inanışlarla dolduruluyor... Işte içten ve dıştan desteklerle, iğne ile kuyu ka- zar gibi çalışılan örgütlenme, yayılma politikalarını hafife alanlar için çok sıradan, çok doğal birkaç gö- rüntü.. Yoksa siz hâlâ laikliğin, çağdaş, uygar ya- şamın, bilimin, demokrasi ve insan haklarının teh- dit altında olduğuna inanmayanlardan mısınız? soner@cumhuriyet.com.tr ASMMMO'da • seçime doğru ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Ankara Serbest Muhascbecı Mali Müşavirler Odası (ASMMMO) 24 ve 25 Mayıs'ta gerçekleştiri- lecek genel kurulun ardından yeni yönetimini bc- lirleyecek. ASMMMO Başkanı Ali Metin Polat, iki yıl- dır ASMMMO'nun yönetiminde bulunan Çağ- daş Dcmokrat Muhasebeciler Grubu (ÇDMG) adına ycniden başkan adayı oldu. ASMMMO'da bu yıl, Meslekte Birlik Grubu ile ÇDMG olmak üzere iki grup yanşıyor. ÇDMG, bu yıl 19'uncusu yapılacak genel ku- rııla iddialı giriyor. İki yıldır ASMMMO'nun yö- netiminde bulunan ÇDMG Yürütme Kurulu, bir broşür hazırlayarak hedcflerini anlattı. Bildıri- de, ASMMMO'nun demokrafik işleyişin önem- li yapı taşlanndan bin olduğu belirtılerek mes- leki özerkliğin korunmasının her zamankinden daha fazla önem taşıdığına dikkat çekildi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle