Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 20 MAYIS 2008 SALI
10 J t l A D J l i J \ J L l i i r i . dishab@cumhuriyet.com.tr
KAVŞAK Yabancılara yönelik saldırılarda 22 kişi öldü. İnsanlar sokaklarda diri diri yakılıyor
OZGEN ACAR
Paksüt, Yanlış Anlamış! Keh Keh Keh!
Eski Büyükelçi ve Anayasa Mah-
kemesi Başkanvekili Osman Pak-
süt'ün "polis tarafından gizlice izlen-
diğine (gizlice korunduğuna değil)
ve dinlendiğine" ilişkin ilk haberi oku-
duğumda anında kendi kendime
"yüzde yüz doğrudur" dedim. Bu
önyargımın nedenlerini sizlerle pay-
laşmak isterim. Biraz kendimden söz
edeceğim için peşinen özür dilerim.
Bir bakar üç görürüz!
Paksüt daha sonra bir açıklama-
sında "Biz Bağdat'ta görevyaptık. Biz
bir bakar, üç görürüz" dediğinde yar-
gımı güçlendirmiş oldu. Neden mi?
Genç Türk diplomatlarının bugün
yurtdışındaki deneyimleri nedir bile-
mem! Ancak, Ermeni terör örgütü
ASALA'nın Türk diplomatlarına yö-
nelik saldırılarının yoğunlaştığı 70'le-
rin sonları, 80'lerin başlarında, kadı-
nı erkeği her Türk diplomatı ve eşle-
ri "izlenme" konusunda olağanüstü
deneyim kazanmışlardı. O günleri
yaşayan Paksüt'ün o deneyimine, ad-
res sormayan bombaların, suikast-
çıların cehennemi Bağdat'ta büyük-
elçilik yaptığını da ekleyecek olursa-
nız, bu konudaki uzmanlığının tartı-
şılmazlığını da peşinen kabul etmek
zorundasınız.
Unutmayın bugün Anayasa Mah-
kemesi'nin 2 numaralı koltuğunda
oturan eski büyükelçi
"Varmısın, Yokmusun"
programına katılıp "ma-
vi" ya da "kıımızı kutuyu"
kadere kısmet diye aç-
tırmıyor. Aynı deneyim-
lere sahip eşiyle birlikte
Birlik Mahallesi'nde ara-
basına biniyor, iki aydır
peşlerine takılan "kuy-
/u<}u"algılıyor, Kavaklı-
dere'de Tenis Kulü-
bü'nün önünde park
ediyor. Kuyruk da park
ediyor. Paksüt, izleme-
deki araca yöneliyor, yarışmadakin-
den farklı olarak, kendine güvenle
"Varım! Kutuyu aç..." diyor. Olaya ya-
kın bir başka polis aracından da yar-
dım istiyor, ancak klasik polis yakla-
şımıyla "mıntıkam değil" gibi bir ge-
rekçeyle müdahale edilmiyor. So-
nuçta Ankara Emniyet Müdürü izle-
yen aracın "uyuşturucu kaçakçılığının
peşindeki bir polis aracı olduğunu"
resmen açıklıyor.
Paksüt'ün nokta atışı...
Ankara'da yanılmıyorsam 30 bin
kadar araç var. Paksüt, bu kadar
araçtan değil, yalnız birinden kuş-
kulanıyor. Ne tesadüf değil mi kos-
koca Anayasa Mahkemesi Baş-
kanvekili, 30 bin aracın içinde nok-
ta atışı yapıp hedefi 12'den vuruyor
ve araç polis arabası çıkıyor!
ASALA'nın taşeronluğunda Ati-
na'da Ağustos 1980'de kızı ile bir-
likte büyükelçilik idari ataşesi Galip
Özmen'in öldürülmesi olayından
dört ay sonra gittiğim Yunanis-
tan'da dört yıl gazetecilik yaptım.
1981'deiktidara gelen
"şahin" Andreas Pa-
pandreu'nun Ege ve
Limni Adası sorunla-
rında her an Türkiye'ye
savaş ilan etmeye ha-
zırlandığı o günlerde
1984 Aralık'ına değin
bırakın Türk diplomat-
larını, beni bile Yunan
polisi 24 saat dinleme-
ye ve izlemeye almıştı.
Başlangıçta Türk dip-
lomatları ve gazeteci-
Osman Paksüt
Ama izleme bitmedi. Diyelim ki
Atina'daki bir başka olayı anlatmak
için mekân olarak Ankara'yı kullana-
lım. Bir gün Çankaya'daki evimden
çıktım. Her zamanki gibi kuyruğum yi-
ne peşimde... O gün bir oyun oyna-
maya karar verdim. Kızılay'daki Ba-
sından Sorumlu Devlet Bakanlığı'na
taksi ile gittim. Ben binaya girerken,
kuyruğum karşı kaldırımda bir park
yeri buldu. Bakanın özel kalemine gi-
dip "olağanüstü ivedi bir durum ol-
duğunu" söyleyerek, görüşme iste-
minde bulundum. Bakan kabul etti.
Durumu anlattım. Basın özgürlüğün-
den dem vurdum. Olayı kınadığımı bil-
dirdim.
Bakan "böyle bir şey olamayaca-
ğını, Yunanistan'ın Türkiye gibi cun-
ta ile yönetilmediğini (O günlerde
Ankara'da 12 Eylül yönetimi vardı)"
söyleyerek beni güzelce tersledi.
Ben de olayı kanıtlayacağımda ısrar
ettikten sonra kuyruğumun plaka
numarasını ve aracın markasını ba-
kana bıraktım. 300-400 m. ötedeki
Yabancı Basın Kulübü'ne yürüdüm.
Kuyruğum yine peşimdeydi. Bir Al-
man gazetesinin muhabirine durumu
aktarıp yardımını istedim. Birlikte ka-
pıya çıktık. Karşıda park etmiş kuy-
ruğumu gösterdim. Meslektaşıma, tek
yön olan ana caddede ters yönde yü-
rüyeceğimi söyledim ve araçtakileri
gözlemesini rica ettim.
Aracın ana caddede
"U" dönüşü yapması
olanaksızdı. Araçtan
inen biri beni yaya izle-
meye başladı.
Yoldaki bir büfeden
telefonla Büyükelçiliği
arayıp müsteşar Ah-
met Banguoğlu'na ola-
yı özetledim, kapıya bir
çevirmen çıkartmasını
rica ettim. Amacım,
kuyruğumu rasgele bir
polis yerine büyükelçi-
lik önünde kimleri neden beklediğinin
bilincindeki bir polise yakalatmaktı. Di-
yelim ki elçilik binası Kocatepe'de ol-
sun. Sazan havasındaki kuyruğum tı-
pış tıpış beni elçiliğe kadar izledi. Du-
rumu anlattığımız polisin müdahale-
sinde izlemeyi inkâr etti. Kimliğini gös-
termesini istedim. Göstermedi. Yu-
nanistan'da polise kimlik göstermek
zorunluydu. Kuşkuları artan polis,
kolundan tuttuğu kuyruğum, ben ve
çevirmen, siyasal polis merkezine
yürüyerek gittik. Polis, durumu amir-
lerine anlattı. Çevirmenle bizi bir
odada beklettiler.
Ah! Bu karı-koca kavgası!
Necati Çetinkaya
lerini korumaya yönelik bir önlem ol-
duğunu sanıyordum. Polisin beni de
izlediğini algılamakta gecikmedim.
Gün oldu, dört yol ortasında ne yö-
ne döneceğimi bilemediği için beni iz-
leyen polis aracı, yan yoldan gelen bir
başka araçla çarpıştı. Acele işim ol-
madığı için, taksi durağına gitmeyip
bir bahçe duvarına oturarak sorunu
çözmelerini bekleyeceğimi "Yunan si-
vil polisine" işaret ettiğimde adam-
cağız rahatladı. Kazazedeler anlaşınca
ben yürümeyi, onlar da izlemeyi sür-
dürdüler. Çoğu kere yeşil ışıkta geçip
kuyruğum kırmızıya takılınca, taksi şo-
förüne arkadaki arabayı beklemesi-
ni rica etmişimdir. Kuyruğum yetiş-
tikten sonra ancak yoluma devam et-
tim. Neden mi? Böyle yapmasam,
kendi hatalarını bana yükleyip ra-
porlarına "kaçtı, bizi kasıtlı atlattı"
yazacaklar, ondan sonra üzerimde-
ki baskı daha da artacaktı.
Bir gün bir başka nedenle yerel po-
lise bu durumdan yakındım. Bölge ka-
rakolundan büroma yüksek rütbeli bir
görevli geldi. "Böyle birizlemenin as-
la söz konusu olmadığını" savladı.
Çekmecemi çektim. Bir çizelge gös-
terdim. Çizelgemde, hangi gün, han-
gi saatte, hangi yolda, hangi marka
ve hangi plakalı arabanın beni izlediği
yazılıydı. Adamcağız böyle bir çizel-
geyi beklemiyordu. "Paranoya, uy-
durmuşsunuz..." gibilerden bir şeyler
söylemeye kalktı. "Gelin" dedim,
"Birlikte sokağa çıkalım!" Çıktık. Ara-
basının önünde durduk. Plakasına
baktık. Sonra çizelgeyi bir daha gös-
terdim. Arabasının plakası değişik ta-
rih ve zamanlarda çizelgeme dört kez
işlenmişti! Alı al moru mor uzaklaştı!
Bir saat sonra Atina Emniyet Mü-
dürlüğü'nden gelen yüksek görev-
li biryetkili soruşturmanın sonucu-
nu bana şöyle açıkladı: "Kuşkula-
nacak bir durum yok. Adamcağız, eşi
ile kavga etmiş. Kavganın sonu-
cunda kafayı dağıtmış. Nereye git-
tiğini, ne yaptığını bilmiyormuş!"
Düşünebiliyor musunuz, peşinizde
bir adam var. Çankaya'dan Kızılay'a
kadar arkanızdan geli-
yor, orada siz yön de-
ğiştirince o da yön de-
ğiştirip Kocatepe'ye
kadar peşinizden ay-
rılmıyor! Üç gün sonra
bir Yunan gazetesinde
yayımlanan kısa bir ha-
berin özeti şöyleydi:
"Bizim polis ne yaptı-
ğını bilmiyor! Gazeteci
kimliğindeki bir Türk
ajanını izleyen polisi,
bir başka şubenin poli-
si yakaladı. Olacak iş mi bu?"
Bilmiyorum Paksüt'ün "Biz bir ba-
kar, üç görürüz!" dediğinde ne demek
istediği anlaşıldı mı? Düşünün birde
onun üstelik Bağdat deneyimi de
var. Paksüt olayının en ilginç yanı ise
AKP Genel Başkan Yardımcısı, Çe-
tinkaya Mağazaları Yönetim Kurulu
Üyesi, Elazığ Milletvekili Necati Çe-
tinkaya'dan geldi: "Içişleri Bakanlığı
yanlış biranlaşılma olduğunu açıkla-
dı. Şöyle miydi, böyle miydi dersek,
meseleyi kurcalarsak rahatsızlık olur.
Unutmayın hepimiz vatana hizmet
için çalışıyoruz."
Bütün bu anlattıklarımdan sonra
Paksüt'ten bir yanlış anlama bekle-
yebilir misiniz? Elbette mesele kur-
calanmalıdır. Bu kişi Atina'daki ga-
zeteci Özgen Acar değil, AKP'nin ka-
patılıp kapatılmamasına karar verecek
yüksek mahkemenin 2 numarasıdır.
Kaldı ki halkımız Çetinkaya'yı çok iyi
anımsar. Hani Diyarbakır'da Ola-
ğanüstü Hal Valiliği'ne atandıktan
4.5 ay sonra istifa ettiğinde 5 Temmuz
1998'de Sabah gazetesinde hakkın-
da "Korkudan görevden aynldı" baş-
lığının atıldığı korkaklık damgası ye-
miş bir emniyetçi vali...
Burada yapılacak tek bir şey var Iç-
işleri Bakanı, Emniyet Genel Müdü-
rü, Ankara Valisi ve Emniyet Müdü-
rü derhal görevlerinden istifa etmeli-
dir. "Vatana hizmet" yolunda "kor-
kaklık damgasını" yemiş AKP Genel
Başkan Yardımcısı da Meclis'teki
odasını boşaltıp Çetinkaya Yönetim
Kurulu'na tümden dönmelidir. Bu
ABD Başkanı Richard Nikson'u is-
tifa ettiren "Vatergate rezaletinden"
farksızdır.
ika'danefret
/
ohannesburg kenti,
yabancı düşmanlığı
saldırılarıyla savaş
alanına döndü. Çoğu
Zimbabveli göçmenler,
canlarım kurtarmak için
karakollara sığınıyor. 6
bin kişi ülkeden kaçtı.
Dış Haberlcr Servisi - Gü-
ney Afrika'da patlak veren ya-
bancılara yönelik saldırılarda
ölü sayısı 22'ye yükseldi. Ba-
zıları diri diri yakılarak öldürü-
len ve kaldıklan barakalar ya-
kılan yabancılar, canlarım kur-
tarmak için polis karakollarına
ve yardım merkezlerine sığını-
yor. Yaklaşık bin Zimbabveli
göçmcnin sığındığı bir kilisc
de saldırıya uğrarken, 6 bin ki-
şinin ülkeden kaçtığı bildiriliyor.
Ülkenin fınans merkezi Jo
hanncsburg'un Alexandra böl-
gesinde geçen hafta başlayan ve
tüm kente yayılan saldınlarla il-
gili olarak yaklaşık 250 kişi tu-
tuklandı. Kenrte binlerce ya-
bancı evsiz kalırkcn, çok sayı-
da yağmalama olayı ve tecavüz
olayları görüldü.
Yerli halkın işsiz kalmasına
yol açtıklan ve adli olaylara ka-
rıştıklan gerekçesiyle suçlanan,
çoğu Zimbabve'den Güney Af-
rika'ya çalışmaya gidcn yabancılara
karşı düşmanlığın önü alınamıyor.
Johannesburg'un bazı bölgeleri sa-
vaş alanına dönerken, polis, saldırgan
gruplan dağıtmak için göz yaşartıcı
bomba ve plastik mcrmi kullandı. Sı-
kı önlemler alan polis, olayların mey-
dana geldiği bölgelerde devriye gc-
D i r göçmenin ateşc verilmesini
birinci sayfadan resimle veren
Güney Afrika gazctclcrinden
bazıları, Johannesburg'u saran
vahşet için "Apartheid dönemini
anıtınıvor" ifadesini kullandı.
Çoğu Zimbabveli göçmenler,
"yerli halkın işsiz kalmasına yol
açmakla suçlanıyor."
(Fotoğraflar: AP/REUTERS)
zerken, kalabalık gruplar polise taş ata-
rak, yollan barikatlarla kapattı. Polisin
kontrolü sağlamakta zorlandığı vc ül-
kede olağanüstü hal ilantnııı gündem-
de olduğu bildiriliyor.
Güney Afrika'da, ülkelerin-
deki ekonomik ve siyasi kriz-
den kaçan yaklaşık 3 milyon
Zimbabveli yaşıyor. Araların-
da Mozambiklilerin de bulun-
duğu toplam göçmen sayısının
ise 5 milyondan fazla olduğu
tahmin ediliyor.
Hükümet önlem
almamakla suçlamyor
Devlet Başkanı Thabo Mbe-
ki ve iktidardaki Afrika Ulusal
Kongresi lideri Jacob Zıııııa
saldmlan şiddetle kınadı. Mbe-
ki ülkede artan yabancı düş-
manlığını araştırmak üzere uz-
manlardan oluşan bir komisyon
kurulacağmı açıklarkcn, Güney
Afrika Kızılhaç'ı evsız kalan
göçmenlere yardım için çahş-
malara başladı.
tnsan haklan örgütleri ise
hükümeti, yabancı düşmanlığı
tehdidini ciddiye almamakla
suçluyor. Olayların geçmişinin
1999'a uzandığı ve iki yaban-
cının bir trenden atılmasıyla
başladığı, ancak hükümctin
konuya yeterince eğilmediği
belirtiliyor. Aynı örgütler, ya-
bancı düşmanlığının, suç ör-
gütleri tarafından da kullanıl-
dığını vurguluyorlar. Kaynak
yctersizliği, konut açığı ve iş-
sizliğin yabancı düşmanlığını
körüklediğine dikkat çekiliyor.
Yabancı düşmanı saldırılann, siyah-
lann yaşadığı yoksul bölgelerde yo-
ğunlaşması da bunun bir göstergesi.
ÇİN 3 CÜN ULUSAL YAS İLAN ETTİ
1 milyar kişi hurbanlar
için sessidiğegömüldü
LEVENT ULUÇER
PEKİN - Çin halkı depremden
bir hafta sonra dün, depremin Sı-
çuan'ı vurduğu saatte ölcnler için üç
dakikahk saygı duruşunda bulundu.
Tüm ülkede milyonlarca kişi işlenni
bıraktı, sirenler çalındı, bayraklar ya-
rıya indirildi. Ayrıca, depremin
meydana geldiği saat 14.28'den iti-
baren üç günlük ulusal yas ilan
edildi.
Hükümet, Şanghay'da sinema, ka-
raoke barlan ve diğer eğlencc mer-
kezlerinin faaliyetlerinin bir süreli-
ğine durdunjlması talimatı vcrdi.
Televizyonlar da eğlence program-
lannı durdururken, ulusal gazctele-
rin büyük bölümü siyah bcyaz olarak
yayımlanıyor.
Binlerce evin yerle bir olduğu
deprcın bölgesinde kurtarma çalış-
malannda umutlar giderck azalırken,
dün cnkaz altında bir hafta boyunca
sağ kalmayı başaran 61 vc 50 yaşla-
nnda iki kadın kurtarıldı, ancak ka-
dınlann durumu hakkında bilgi ve-
rilmedi. Depremden sonra hasargö-
ren yollan onarmakla görevli 200'den
fazla kurtanna görevlisinin ise çamur
seli nedeniyle 3 gündür toprak altında
olduğu açıklandı. Ulaştırma Bakan-
lığı yetkilisi Day Dongçang, resmi
haber ajansı Şinhua'ya yaptığı açık-
lamada, kurtarma görevlileriylc bir-
likte iki iş makinesi ve 6 aracın ça-
mur altında kaldığını belirtti.
Depremin büyüklüğünü 8.0 olarak
değiştiren Çin Sismoloji Bürosu,
önceki gece itibanyla 149 artçı sar-
sıntı meydana geldiğini bildirdi.
Duciengyan bölgesinde bir okulun
yıkılması sonucu çocuklannı kay-
bedcn 60 aile, okulun enkazı önün-
de mumlar yakarak gözyaşı döktü. İki
kızını kaybeden bir anne "Bu daya-
nılmaz bir acı. İkinizi dc kaybet-
tim" diyerek ağladı.
Sanayi ve Enfomıasyon Teknolo-
jisi Bakanlığı, depremin Sıçuan'da
9.6 milyar dolar ekonomik kayba yol
açtığını bildirdi.
1 iananmen 'de hüzünSıçuan'da
8.0 şiddeti
olarak açık-
lanan depremde 70 binden fazla in-
sanın öldüğü sanılıyor. Kurbanlar
için dün 3 dakikahk saygı duruşun-
da bulunulurken binlerce kişi baş-
kent Pekin'deki I iananmen Meyda-
nı'nda toplana-
rak "Çok yaşa
Çin" sloganları
attı. Dünyanın en büyük meydanla-
rından biri olan Tiananmcn Mey-
danı 1989'daki öğrenci olayların-
dan 19 yıl sonra ilk kez bu denli ka-
labalık oldu. (Fotoğraf: AP)
TEŞEKKÜR
Sevgili dayım
Erkin Emiroğlunun
ani rahatsızlığı süresince ve vefa-
tında gösterdikleri tıbbi ilgi, çaba
ve manevi destek için arkadaşım
Doç. Dr. Zeynep Tartan'a
ve Koroner Yoğun Bakım Ünite-
si'nin tüm çalışanlarma büyük bir
teşekkür borçluyuz.
Ailesi adına
Op. Dr. Z. Ash Batur Çalış
CUMOK'TAN DUYURU
YUCE TURK ULUSU!
BAŞTAKİLERİN İHANETİNE KARŞIN,
"ULUSAL BAĞIMSIZLIK UĞRUNA AL KANLARA
BOYANMAYA HAZIR" YİĞİTLER VE
GAZİ MUSTAFA KEMAL ATATÜRK'ÜN
MÜCADELE ANLAYIŞIYAŞIYORSA;
BUGÜN DE TESLİM OLMAYACAĞIMIZINİLAN1 OLAN
19 MAYIS 1919 GÜNÜ KUTLU OLSUN.
YA İSTİKLAL, YA ÖLÜM!
YAŞAS1N TAM BAĞIMSIZ, DEMOKRATİK AYDINL1K
TIIRKİYE...
CUMOK OLUŞUMLARI:
\(!ii[i;ı. Uvon, \khisar. Alanyu, Ala^'hir. \ltınoluk, Amasva, Aııaımır. Ankara. \ntak\a,
\ııi;.lv.ı. \\ciülı.,11.Arlvin,Aydın, Avvalık. Ralmeski,Bafra. Bandırnıa.Ber|;aıııa.
Ucıılrıım. Bolu. Rozcaada, Hn/ııvııL Burdur, Burhanive. Bıırsa. Çan, (, anakkalc, Çar;amha.
(,'eıicıkö). Çivril, Çoriu, Daiça. Deni/li, Dikili, Uiyarbakır. Kdirne, Edremlt, Elblltın,
tskişehir. F.raıı, Erzincan, l • .ınııın. Fethiyo. Finike, Foça, Gazianlcn, Gclibolu.Gcnılik.
GerM, (iircsun. Giinen, Isparla, incbolu. lncgcil, Iskcndcrun. Islanbııl, Izmir, Karabük.
kaiiu'iilıi'i, kaıaıııaıı. kaıs. kaslanıonu. Kavsırı. kdz. Erejjll, Kejın, Kınldule,
kırklarcli. kılıv kocacli. kuııv.ı. KByceğtz, kuşadası. kulalıva. 1 üichııı•;:)/. Malaiu.
Marmari», Mcrsin, Mil», Mııgla. Nn M'hır. Njgdc. Ordu, 0rhan|;m l'olallı. Kı/ı. Salihli,
Saımun, Saray, Silidic. Sinnp, Sivas, Soma, .Sorcun, Şereflikoçhlsar. Ta^ell, Tckirdag, iokal.
TurRUtlu,Tûrkoglu. Irfa, Urla, Uzunköprü,Van.Vte, Valo\a.lımculdak.
www.cumok.orc
PROSTAT 'ın PANZEHIRI
ARI POLENİ CAYI
Prostat hastalığı tedavisinde %100 bitkisel üriin!
• Zarar görmüş prostat bezesini iyileştirir!
• Vücutta bulunan iltihabı kurutur ve
yüksek üre tedavisinde etkilidir!
BDG GRUP LTD. ŞTİ.
Şehit Adem Yavuz Sokak No: 6/4 Kızılay - ANKARA
Tel: 0312 419 6410 -419 64 11
Web Site: www.pollen-tea.com
E-posta: info@poilen-tea.com
Elmek: oacar@superonline.com Faks:0312.442 79 90
Mustafa Sağyaşar
bizlerle!..
Usta yorumcu, grup Ehll-keyf İle
Türk Sanat Müzigl'nln dinlemeye
doyamayacagınız eserlerini seslendiriyor.
28 Mayıs Çarşamba
(elmadağ )\ ^ meyhanesl ^"^^S
Rezervasyon: (0212) 241 03 20 -23
www.elmadagmeyhanesi.com
ÖĞRENCÎ SEÇME VE YERLEŞTÎRME
MERKEZÎ BAŞKANLIĞI'NDAN
T.C. Sağlık Bakanlığrnın 657 sayıh Devlel Memurlan Kanımu'nun 4/B maddesine göre ıs-
tıhdam edeceği sö/lcijmelı pozisyonlara yerleştirme yapmak anıacıyla adaylardan tercih alına-
caktır. Bu amaçla hazırlanan Kanıu Personel Seçme Sınavı KPSS-2008/2 Saglık Bakanlığı Ter-
cih Kılavuzu'nda ortaöğrctim, önhsans ve lisans düzcyindckı sözleşmeli pozisyonlar yer almak-
tadır. Kılavu/.da yer alan sözleşnıelı pozısyonlaıdarı tercih yapabılmek için, 10-11 Temmuz 2004
tarihlerinde yapılmış olan 2004-KPSS, 01-02 Temmuz 2006 tarihlerinde yapılmı^ olan 2006-
KPSS/I veya 17 Eylül 2006 larıhinde yapılmış olan 2006-KPSS/2'ye girilmiş ve bu sınavlann en
az birinden ortaöğretım mezunlan için K.PSSP94, önlisans mezunlan için KPSSP93 ve lisans me-
zımları için KPSSP3 puammn alınmıi} olması gerekir. Adaylartercihlerini. 20-23 Mayıs 2008 ta-
rihleri arasmda ÖSYM'ııin vvvvw.osym.gov.tr internel sitesinde yayımlanacak olan Kılavuzda yer
alan kurallara göre ınlernet üzerinden kendileri yapaeaklardır. ÖSYM'yc posta yoluyla gönderi-
len veya elden verilen lercih lislelen geçerli olmayacaktır. K.PSS-2008/2 Saglık Bakanlığı Tercih
Kjlavuzu'na göre yapılacak yerlcştirmeye basvuracak adaylann bu kılavuzu dıkkalle irıceleme-
lerı geıekmektcdir. KPSS adaylarına dııyıırıılur.
ÖSYM BaşkanUgı Basın: 25614
TOPÇUOGLU
EVDEN EVE
NAKLİYAT