Katalog

Cıımhuriyet İmtiy: adına 1 Sahibi: CUMi HAN SELÇUK IRİYETVAKF1 Genel Yayın Yönetmenı: tbrahim Yıldız • Yazıişleri Müdürleri: Mehmet Sucu, Güray Öz (Sorumlu) • Haber Merkezi Müdürii: Hakaıı Kara lstihbarat: Cengiz Vıldırım • Ekonomi: Ha- san luiş • Dış Haberlcr: Özgür Ulusov • Kültiir: Egemen Berköz • Spor: Abdülka- dir Yücelman # Makaleler: Sami Karaören • Düzeltmc: Abdullah Yazıcı • Bilgi-Bel- ge: Edibe Bugra Yayın kunılıı Ilhan Sclçuk (Başkan), Enıre Kongar (Başkan Yaıılııııcısı). Orhan Eriııç, Hiknıct Çetiııkaya, îşük- ran Soner, Ibrahim Yıldız, Orhan Bursalı, Muslafa Balbay, Hakan Kara. Ankaıa Temsilcisi: Mustafa Balbay AtatOrk Uulvan No: 125, Kat: 4, Ba- kanlıkbr Tel: 4195020 (7 hat), Faks: 4195027 • Izmir Tcmsılcısı: Smlar Kı- /.ık, H. Zıya Blv. 1352 S. 2/3 Tel: 4411220, Faks: 4418745 • Adana Tem- sılcısı Çctin Yiğenoğlu, lnönü Cd 5 S. Aksoğan Iş H. Kal 1 Tel: 3631211, Faks: 3631215 • AntalyaTemsılcısi: Ahnıel Oruçoglu Cumhunyel Mey- danı Yıldız Apartmanı U Blok No 80/5 Tel: 0242 2480057 Faks: 0242 2430509 # Idare Müdürii: Hüseyin Gürer • Mali Işler: Bü- lcnt Yener • Saüç Fa/ilet Kuaı • Cumhunyel Rek- lam: Genel Mudür: üzlcm Aydcn • Cienel Müdür Yar- dımcısı: Nazende Pal Tel: (0212) 251 98 74 -751251 98 81 -82 Faks: (0212)251 98 68 Re/.ervasyon: (0212) 343 72 74 Faks: 212 343 72 53 Yayımlayun ve Yönetim Yeri: Yeni Gün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık A.Ş, Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2. 34381 Sjişli/tstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 343 72 64 Yaygın süreli yayın Baskı: DPC Doğan Medya Tcsislcri Hoşdere Yolu 34850 Esenyurt Istanbııl Dııfjıdm: YAYSAT Doğan Medya l'esisleri Hoşdere 34850 Esenyufl Istanbul 18MAY1S2Ü08 lmsak: 3,46 Öğle: Giineş: 5,37 Ikindı: 13,08 17,02 Aksam: 20,27 Yatsı: 2,07 G U l\ C E L CIİNEYT ARCAYÜREK MBaşt 2.5 d lara dcx tışa hiç Değiş yor. Fakai ama, d olumsu Batıı konusu netime halkın y larız an Batıc miyor. Hükü Kraliçes belli ba ları açi: lıyor. The kapatılrhasına ğının oc münek Parti leşmen rileceğiı /c/ye'def yati çıkt ABDr şımı da Türkiy hiçbir sı tidarın na uygı Çağd ziyor, fa ni anay; türen ic Kenc mizdek runu di Seçin laştırılat bi dinci lüman o sonucu edenb gelmiyo etmek Içimi rafı 1. Sayfada ar olduğu günleri bildiğini, bugün 150 do- u gittiğini, gıda fiyatlarında böylesine bir ar- astlamadığını, görmediğini söylüyor. n dünya ekonomİsi bizi de derinden etkili- ülkemizde de bir şöyler değişiyor. Değişiyor nyadaki gelişmelere ve değişimlere ters ve yönde değişiyor. garlıklarında din ve devlet ayrımı artık söz edilmiyor. Bizde iüe son beş-altı yıldır yö- elen parti, dini devletle nasıl özdeşleştiririz, şam koşullannı din kurallara göre nasıl ayar- yışını uygulama peşinde. a kendi yararlarını koruma peşinde, değiş- etinin isteği üzerine ülkemize gelen Ingiltere II. Elizabeth'in ziyaretiyle ilgili Londra'nın gazetelerinde çıkan kimi yorumlar, yazar- ıdan bu ülkenin blze bakış açısını da açık- mes gibi bir gazetb, başyazısında AKP'nin değiniyor. Şu partinin laiklik karşıtlı- ak noktası olduğuna, dinci devlet dönüşü- pıyı araladığına değinmiyor. apatılırsa dünyadaki Islamcılara, modern- hiçbir anlamı olmadığına dair bir mesaj ve- öne sürüyor ve.. '\Batı'nın bu nedenle Tür- seçilmiş hükümetin hayatta kalmasında ha- n var" diye yazıyorı n tezi llımh Islam tezine Ingiltere'nin yakla- u. 'nin laiklikten koprnasına karşı söyleyecekleri z yokmuş gibi, laikliğin içini boşaltan bir ik- 3aşında kalmasını uluslararası politikaları- görüyorlar. şlık dersi vermeye geldi mi laikliğin altını çi- at laikliğin içini bojaltan iktidar marifetleri- al dayanaklarla An ayasa Mahkemesi'ne gö- ianameye karşı çı <ıyorlar. ülkelerinde laikliğe özen gösteriyorlar, içi- bu sorunla ilgili gelişmeleri Türkiye'nin iç so- tanımlayıp yan çiziyorlar. e gelen bir iktidann ancak seçimle uzak- leceğini savunurken; bu gidişle Türkiye gi- eleneklere açık, rtalkının yüzde 99'u Müs- an bir ülkede, bugün yeğledikleri kışkırtmalar aik Cumhuriyet rejlmine son vereceğini ilan partinin işbaşına gelmesi olasılığı akıllarına da değil; lakin bugün için bu olasılıktan söz erine gelmiyor. dışımız ikiyüzlü. • ] CHP e DSP'nin AKP iktidarının MHP ile işbirliği yaparak partamentodan geçirdiği ünK/ersitelerdeki tür- ban yasağını kaldırmaya yönelik anayasa değişikli- ğinin iptali istemiyle açtıklan davaya ilişkin raporu Ana- " 'i hkemesi Raportörü Osman Can, nihayet ta-yasaM mamla Tam Can'ın r po ğişikliklt si bulun ilgili baş Huku 0 günde. özetle söylemek gerekirse Osman , Anayasa Majıkemesi'nin anayasa de- rini sadece "şekil ^önünden denetim yetki- luğuna" işaret ediyor, bu nedenle türbanla /urunun reddedilmesini istiyor. sal açıdan baştan beri bilinen, tartışılan bir sonuç. Rapo çektiktı açıdan vuruyu Kraliı açığa ç Ingilt nedeni mayışın ç7 sizsin bir olay Ama neklerin ra çıkm söyledi Birbj mi han Hürri tidarının na ateş ASAM ğoğlu çesind* Baya ör Osman Can'ın sonra vardığı s avunan kimilerinin et! • * 'nin ziyareti, giz 80 gün doğum sancıları 3nuç, iktidarı hukuksal savunduğu sonuç: Baş- snen kimi değişimlerin masına vesile oldu. e Dışişleri Bakanıjnın CHP lideri Baykal'a, öğrenmeden Çarakaya'daki davete katıl- "Dünyada Kraliça'yi reddeden ilk siyaset- z" diye alınganlık ^östermesi dikkat çekici ynı bakan, bir Başbâkan'ın kraliyet gele- önemsemeyerek güncel kıyafetlerle huzu- ını alınganlıkla karşıladıklannı o Başbakan'a ni acaba? jka olay, RTE'nin vp eşi Emine Hanım'ın ki- nefendilerle yaptığ konuşmalar. et'te okuduk: Orneğin, başta laiklik, AKP ik- Igili davranış ve icraatına, aradığı dostları- tüskürerek karşı çıkan emekli elçi, şimdilerde Başkanı Faruk Loğoğlu'nun eşi Mevhibe Lo- RTE ve eşi Emine Hanım'ın büyükelçilik bah- i kısa sohbeti şaş rtıcı özellikler taşıyor. Loğoğlu "Artık arat vyorsunuz" diyen RTE'yi; "Hayır ei zndim anyorvm, eşiıt tlzi anadım ama dönmedi" diye yar ıtlıyor. Emine Hanım da Bayan Loğoğlu'na, "Niçin hiç ara- mıyorsu IUZ" diye soruyor. Bayar Loğoğlu, RTE'yevurdiğiyanıtıyineliyor. "Si- zi eşinizı i de şikâyet ettim"\ jiyor. Emine Hanım'ın mazeret iıade eden yanıtı da ilginç: "Inanın ı :ok yoğunuz. Bugiinlerde (herhalde kapat- ma davc sı, yeni parti olasılığı nedenleriyle olacak) psi- kolojik olarak da bedenen ae çok yorgunuz." Ne dersiniz: Dünyada dengeler değişirken bizde de sadece ekonomik yaşamın değil, insanlann da de- ğiştiğini bu örnek kanıtlamlyor mu? AKP iktidanyla birlikte toplumda kadma karşı gelişen tavra sert tepki: Kadını eşya gibi görüyorlar Istanbul Haber Servisi - Ka- dın kuruluşlan, 14 yaşındaki kı- za tecavüz suçundan yargılanan 78 yaşındaki Anadolu'da Vakit gazetesi yazan Hüseyin Üzmez ile "3 eşim var, kime ne" söz- leriyle gündeme gelen Tekbir Ciıyim'in sahibi Mustafa Kara- duman'a tepki göstererek son za- manlarda artış gösteren benzer olaylan, AKP iktidarıyla top- lumda kadınlara karşı değişen üs- lubun sonucu olarak değerlen- dirdi. Cumhuriyet Kadınları Derne- ği Genel Başkanı Şenal Sanhan "3 kadının birlikte yaşamaya mecbur edilmesi aile içi şid- dettir. Bu görüş, türbana kadar tırmanan, kadını kapatarak kadını 'eşya' ya da 'cinsel me- ta' olarak gören anlayışların yansımasıdır" diye konuştu. Sarıhan, Türkiye'de kadına yönelik cinsel istismar ve şiddet olaylannm artış nedenlcrine de- ğinerek "Bu olayların yaygın- laşmasında toplunıdaki ahlaki çöküşün yanı sıra özellikle di- ne dayanarak kadınlarla bir- likte olınayı saldırı değil bir ' lıak" olarak gören gcrici aııla- yışın etkisi olduğunu düşünü- yorum. Son dönemde, üstclik de toplum önünde güvenilir zannedilen kimi insanlann yap- mış olduğu eylemlcrin 'dinc uygun" olduğu yönündeki açık- lamaları, ciddi bir tehdit ve teh- like oluşturuyor" dedi. Son dönemde cokeşliliği ve imam nikâhını savunan kişilerde artış olduğunu belirtcn Sanhan, "Kadınların korkmadan mut- laka örgütlü bir mücadele içe- risine girmeleri, kendilerüıe ya- pılan bu haksızlığın bilincinde olmaları ve bizlerle temas kur- maları gerekiyor" diye konuştu. 'Çocuk tecavüzcüsüne sahip çıkılıyor' Mor Çatı gönüllüsü Zelal Yal- çın ise 14 yaşındaki bir kız ço- cuğuna tecavüz ettiği iddiasıyla Üzmez'le ilgili olarak, yazarlığını yaptığı Vakit gazetesinin tutu- muna dcğınerek "Medyadaki, özellikle de AnadohTda Vakit gazetesindeki yaklaşımlar çok korkunç. Bir tecavüzcüye, üs- telik de çocuk tecavüzcüsüne resmen sahip çıkılıyor. Bu maalesef ki muhafazâr kesi- min, gazetenin algılayışını ve zihniyetini de gösteriyor. Eğer İl/ıne/'a sahip çıkılmasaydı, bunun ne kadar yanbş ve kor- kunç bir şcy olduğu söylenilmiş olsaydı, bu 'Hüseyin Üzmez Olayı' olarak kalabilirdi. An- cak bugün Vakit gazetesi kor- kunç bir suça ortak oluyor. Böylesi bir propaganda özen- dirici de oluyor" dedi. KA-DER Genel Başkanı avu- kat Hülya Gülbahar, tüm bu ya- şananlann üst üste gelmesinin bir rastlantı olmadığını vurgulayarak "Bu olaylar ve açıklamalar 22 Temmuz seçimlerinden sonra kadınlara karşı değişen üslubu, tarzı gösteriyor. En tepedeki Başbakan Recep Tayyip Erdo- ğan'dan başlayarak üst düzey tüm siyasetçiler ve yazarlar, kadınlara savaş açmış gibi gö- rünüyorlar" dedi. Şehidi on binler uğurladı Hakkâri'nin Çukurca ilçesine bağlı Kavuşak köyü yakınlannda PKK'liler ta- rafından araziye döşenen mayının pat- laması sonucu şehit olan jandarma onbaşı ömer Çınar, memleketi Tokat'ın Turhal ilçesinde on binlerce kişinin katıldığı törenle toprağa verildi. Şehit Çınar için ilk tören Boyacılar Mahallesi Yeni Celal Caddesi'ndeki evinin önünde düzenlen- di. Burada cenazeyi karşılayan Çınar'ın annesi Döne Okur, üvey babası İbrahim Okur, kardcşlcri ve yakınlan gözyaşla- ııııa boğuldu. Fenalık gcçiren şehidin ba- 7.1 yakınlarına sağhk görevlileri müdahale etti. Buradaki törenin ardından şehidin cenazesi ambülansla Turhal Kesikbaş Canıisi'ne getirildi. Tokat Müftü Yar- dımcısı Şaban Apaydın tarafından kıl- dırılan namazın ardından şehidin cena- zesi toprağa verildi. (SAVAŞ KALKAN) ÖLÜMÜNÜN 35. YILI Kaypakkaya aıulacak tstanbul Haber Servisi - 68 kuşağının dev- rimci hareket önderlerinden İbrahim Kay- pakkaya, ölümünün 35. yılında çeşitli et- kinliklerle aıulacak. Paıtizan Dergi çevresi, Ezilcnlerin Sos- yalist Platfoniıu (ESP), Kaldıraç çevresi- nin de aralannda bulunduğu demokratik kit- le örgütleri, bugün ve yann çeşitli etkinlikler düzenleyecek. İbrahim Kaypakkaya 1949'da Çorum'da doğdu. Hasanoğlan Öğretmen Okulu'nda benimsediği devrimci düşüncelcri, Istanbul Çapa Yüksek Öğretmen Okulu'nda daha da geliştirdi. 1971'lerden itibaren Malatya, An- tep, Tunceli bölgesinde yürüttüğü faaliyetler içinde Kaypakkaya ve arkadaşları, Türki- ye Komünist Partisi-Marksist Lcninist ör- gütünü kurdu. 12 Mart cuntasınuı baskı ko- şullan altmda, 24 Aralık 1972 gecesi Tun- celi'de girdikleri çatışmada Ali Haydar Yıl- dız yaşamını yitirirkcn Kaypakkaya yara- lı olarak kurtuldu. Günler süren taİcibin ar- dından yakalanan Kaypakkaya Gökçe Ka- rakolu'nda, Tunceli ve Elazığ'da işkence- lerden geçirildi. Ardından Diyarbakır'a götürülcn Kaypakkaya burada da aylarca iş- kence gördü. Işkenceler sonucu iki ayağı ke- silen ve yüzü tanınmaz hale gelcn Kay- pakkaya, tüm işkencelerc karşın bilgi ver- meyerek adını yakın tarihe "Ser veren sır vermeyen yiğit" olarak yazdırdı. Kay- pakkaya, 18 Mayıs 1973'te Jaşamını yitirdi. GÜNDEM MUSTAFA BALBAY • Baştarafi 1. Sayfada kesten iyi biliyor. O nedenle de bu süreci yıp- ratmak, satranç tahtasını sallayıp her şeyin kar- makarışık hale gelmesini sağlamak için her şe- yi yapıyor. Bu hafta içinde yargı kurumlarının çevresin- de dolaşan haberlere baktığımızda; yargının, önemli kısmının hâlâ su yüzünde olmayan cid- di bir baskı altında olduğunu görüyoruz. Anayasa Mahkemesi Başkanvekili Osman Paksüt'ün izlenme gözaltısının ardından yap- tığı açıklamalar, şu soruları öne çıkarıyor: 1- Mahkeme üyelerinin tümü böyle birtakip altında mı? 2- Mahkeme üyeleriyle ilgili yapılan kulis yorumlarında, 7 ya da 9 üyenin mahkeme ge- leneklerine dayalı oy vereceği konuşuluyor. Amaç salt onları yıldırmak mı? 3- Dava en erken önümüzdeki sonbaharda bi- tebilir. O güne dek mahkeme üyelerine yöne- lik yeni sürprizler var mı? • • • Sorulann ikinci şıkkını ayrıca sütuna yatıralım... Davanın gündeme alınması oybirliğiyle, dava- nın içine Gül'ün de katılması 4'e karşı 7 oyla ka- bul edildi. Bu oylama elbette sonucu bağlamaz ama, yorum yapma hakkı verir! 7 üyeye karar aşamasında 1 ya da 2 üyenin daha katılabileceği konuşuluyor. Katılacak ki- şi ya da kişiler arasında Mahkeme Başkanı Ha- şim Kılıç'ın olmayacağı öngörülüyor. Kılıç, hem kapatma davalarına farklı bakıyor, hem AKP ile görevi gereği de ilişki içinde! öyle anlaşılıyor ki 7-9 üyeyle ilgili ne yapıla- bilir sorusu iktidar çevrelerinin başlıca günde- mi... Kılıç'ın davranış biçimiyle ilgili somut örnek, son dönemdeki davalarda görevlendirilen ra- portör... Hem türban davasına hem kapatma davasına aynı kişi raportör tayin edildi... Görevlendirmeyi kim yaptı? Kılıç... Türban raporunu 80 günde yazan Osman Can, görüşlerini kamuoyundan da saklamayan bir kişi. Son iki yıl içinde yayımlanan yazıların- da şu tür konuları işliyor: - Anayasa değişikliğinde AKP pasif davranı- yor... - Bürokratik seçkinlerin iktidarı yitirdiği bir dö- nemden geçiyoruz... - Askerlik zorunlu olmaktan çıkarılmasa bile en azından vicdani ret tartışılmalı... Elimizde Can'ın değişik zamanlarda yayım- lanmış 30 sayfaya yakın yazısı var. Can, her ko- nuda istediği gibi düşünebilir, düşüncesini açıklayabilir. Ama Anayasa Mahkemesi rapor- törünün en azından kurumuna saygılı olması ge- rekir. • * • Dün Danıştay saldırısının ikinci yıldönümüy- dü. Saldırıda yaşamını yitiren Mustafa Yücel Özbilgin anılırken Adalet Bakanı'nın bulun- maması yadırgatıcı bir durum değil! Danıştay Başkanvekili Gönül Önbilgin'in, anma töreninde "yargıya saldırılardan" söz et- mek durumunda kalması da içinden geçtiğimiz sürecin fotoğrafı... AKP, yargı kurumlarını zayıflatarak hukuku esir alabileceğini düşünüyor ama, hem ülkesel hem küresel bellek diyor ki: Adalet gücünü elinde tutan kişileri zayıflata- rak hukuku ortadan kaldıramazsınız! ankcum@cumhuriyet.com.tr AL GOZÜJVI SEYREYLE IŞIL ÖZGENTÜRK PerdeleriHer Daim Kapalı • Baştarafi Arka Sayfada Evet, neler öğrenirler? Geçmiş ve gele- cek için onlara neler anlatılır? Önsezilcrim, bazı bilgilerim olsa da bu konuda pek çok yurttaş gibi fazlasıyla cahilim. Oysa gör- düğümfilmlerden,okuduğum kitaplardan Hıristiyan dünyasının manastırhayatını iyi bilirim. Baü uygarlığının elbette tarüşılacak, masaya yatınlacak pek çok eksisi vardır, ama uygarlıklannın önemli bir parçası olan dini ve din okullannda yaşanılan pek çok olumsuzlugu sergilemekten, yazmaktan, filme almaktan çekinmezler; aksine, bunu yaparlar ki bu kurumlar daha sağlıklı bir ya- Yargıda 'Demokratik Meşruiyet' mi? Hamıli Yaver I Baştt\rafı 2. Sayfada işlevsel ve kurumsal yargı bağım- sızhğınrı henüz Türk yargı siste- minin b r özelliği olmadığı husu- sunda ra x>ru hazırlayan uzmanlann b rliği içerisinde ojjduklan dilmiştir. goruş da ifad Bağı konusu denli ı "Türk yecek ğı'nın s ycl etkı vamett zer değ larda da "Ref bir değ' çasına (!) sağl nınca ¥. Kurulu önerilm ce dene rüldüğü ak söz cı ve o sızlıkla ilgili ola apordaki en çarp: ğru bir değerle ıdimıe argısının kabul edileme- randa Adalet Blıkanlı- yasal iradesinin p otansi- ine maruz kalnı: ya de- |idir" biçimindedir. Bcn- rlendimıeler diğe yinelenmiştir. rm Taslağı"nda i; lendinne hiç yapılinamış- demokratik meşruiyet" nması için yasama orga- cimler ve Savcılar [Yüksek a (HSYK) üye sefilmesi ktedir. Bu husus daha ön- diği ve olumsuzlukİan gö- halde yeniden gündeme A N Yargıtay 8. Ceza Dairesi Üyesi getirilmektedir. Öte yandan "Ku- rulun yasama organına karşı her- hangi bir sorumluluğu söz konu- su değildir" ibaresiyle HSYK'nin yasama organına karşı sorumlu ve onun denetiminde olması gereklili- ği belütilerek nispi bağımsızlığın da ortadan kaldırılması niyetleri açık- lanmaktadır. Adalet Bakanı'nın HSYK'de bulunmasına ilişkin eleş- tiriler görmezden gelinerek, siyasal gücün yargı üzerindeki gücü böylece pekiştırilmektedir. "Reform Tas- lağı"ndaki görüşün taslaktan önce hazırlatılan anayasa önerisinde ol- duğu anımsanmahdır. Yargı yetki- si, yargı yetkisi ve görevi (m.8) ve HSYK'ye yasama organı tarafından üye seçimi sistemi de (m. 109) ana- yasa önerisinde yer almışhr. Reform taslağındaki "demokratik meş- ruiyet" kavramı anayasa önerisinin 109. maddesinin gerekçesinde "Ku- rulun demokratik meşruluğunu güçlendirmek amaçlanmıştır" şeklinde açıklanmıştır. Hazırlan- rapor- böyle ması, Komisyon Başkanı'ndan 8 Haziran 2007 tarihinde istenmiş ol- duğu anayasa önerisinin başında "not" olarak açıklanmaktadır. Ko- misyon Başkanı Ergun Özbudun da "Yargının Tarafsızlığı ve Ba- ğımsızlığı" başlıklı makalesinde (1) bu yöndeki görüşlerini belirt- miştir. Böylece anayasa önerisinin türbanın önünü açmak isteycn "hü- kümleri" 5735 sayılı yasayla ana- yasanın 10. ve 42. maddeleriııe yer- leştirildikten sonra, yargıyla ilgili "hükümleri" de yargı bölümünde düzenlcnmek istenmektedir. Anla- şılan yeni bir anayasa yapmanuı ola- naksızlığı karşısmda öneriyi "adım- adım" anayasaya yerleştinnenin "daha doğru" yöntem olacağı gö- rülmektedir. Demokratik meşrui- yeti gerçek anlamıyla sağlamanın, yargıçların (savcılann) vesayetçi olmayan örgütlenme özgürlüğünden geçtiği düşünülmeden bu bağlamda yapılacak düzenlemenin yargıyı si- yasal etkiye büsbütün açacağı unu- tularak!.. 1-) Zaman gazetesi 26.6.2007 şama geçebilsın. Çünkü dünyayı yüzyıllarca sömüren Batı bilir ki gizlilik geri tepen en kuvvetli silahtır. Neden durup dururken, kimseye zaran ol- mayan, perdeleri her zaman kapalı, yatılı bir kız Kuran kıırsundan söz cdiyorum, çünkü o perdelerin arkasında verilen eğitim beni ilgilendiriyor, bir aruıe, bir kadın ve en önemlisi bir yurttaş olarak ilgilendiriyor. Sana ne lşıl, diyebılırsmız; kazın ayağı öy- le değil, daha bir hafta öncc "11. Uçan Sü- pürge Uluslararası Kadın Filmleri Fes- tivali"ndeydim ve dünyanın dört bir ya- nmdan gelmiş, kadın yönetmenlerin yaptı- ğı filmleri izledim. Onlann Taliban yönctiminde ölümü göze alafak gizlice çektikleri filmleri gördüm, lranlı kaduı yönetmenlerin ülkelennde- ki kadınlar ve erkekler için duyduklan gelecek kaygısı- na tanık oldum, Batılı yö- netmenlerin dünyayı bir ya- ratık gibi sarmaya başlayan yalnızhk, yabancılaşma ve çocuk pornosu konusunda nasıl endışelendiklcrini ilik- lcrimde hissettim ve hepsi- nin birer anne olarak dünyayı iyiden, güzeldcn yana nasıl değiştirmeye çalıştıklanna tanıklık ettını. Vc şimdi me- rak ediyorum, bu kapalı per- deler arkasında gencecik kızlar neler öğreniyorlar? Ve düşünüyorum, Bugün gazetesinde Leyla Gen- cer'in küllerinin Boğaz'a dökülmesiyle ilgili olarak "Küllerinizle suyumuzu kirletnıeyin" diyebilen o yazar, acaba bu perdeleri her daim kapalı kurslarda ne- ler öğretiliyor, bızc anlata- bilir mi? Açıkça! Mertçe! Kadınca! YEDİTEPE UNIVERSITESI SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ isilozgenturk@gmail.com EGITIM YONETIM ve DENETIMI YÜKSEK LİSANS PROGRAMI'NA ÖĞRETMENLERİMİZİ BEKLİYORUZ KAYITTAKVİMİ • Sınavlar ve değerlendlrmeler • Kesin kayıtlar • Dersler başlıyor 9 Mazlran 2008 tarihlne kadar 9 -14 Haziran 2008 16 Haziran 2008 GEREKLİ BELGELER (Belgelerin aslı veya noter onaylı surelleri kesln kayıtlarda islonocektir) • Lisans Dlploma ve Transkrlptl • ALES sonuç belgesi • Yurtdışında okumuş öğrenciler İçin YÖK'don alınacak dlploma denklik belgesi • Nüfus cüzdan suretl, Ikametgah belgesi, 6 adet fotoğraf, askerlik durum belgesi BAŞVURU KOŞULLARI -» Yurtlçl ve yurtdışı YOK denkliğl olan bir kurumdan lisans dlploması almış olmak -• ALES'den 55 ve ustündc puana sahip olmak (Başvuru tarihinde, son Ikl yıl İçinde alınmış ALES belgesi olmayan öğrencller "özel oğronci" olarak programa kabul edlleblllrler.) -• Eğltlm Fakültesl Usans mezunu olmayan veya Öğretmenlik Formasyon belgesi bulunmayan adaylar 4 adet blllmsel hazırlık dersl almakla yûkûmlûdûr. "onllne" W Onllne başvurularınızı Internet sltemlzden Programlarla ilgili bilgi ve "ön kayıt" için http; sbe.ywtJUape.oeJu.» sayfasına bakınız. Ücretler İle İlgili bilgiyihWp;î''»(ww.ye<itepe.«du-tr adresinde "Öğrenci Işleri" sayfasında bulabilirsiniz. Başvurulannızı*t)»*r«' olarak veya haftaiçi 09.00-17.00 saatleri arasında aşağıdaki adrese yapabilirsiniz. Yedltepe Ünlversltesl, Sosyal Blllmler Enstltûsü, 26 Ağustos Yerleşlml, Kayışdağı Caddesl 34755 Kayışdağı / istanbul e-mall 3t»y«rti»*!M>»n*&ywJ»af»<M)ıkl» Bilgi İçin Telelonlar (0216) 578 17 80, 578 16 36, 578 17 57