Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
18MAYIS2008P CUMHURİYET
Elektronik posta: denizsom@cumhuriyet.com.tr Tel: 0.212.343 72 74 Faks: 0.212.343 72 60
SAYFA
17
Sermaye
M. Alpaslan
Yeııer: "Iktidar
bebelerinin
ser/etini Dünya
Bankası açıkladı:
Ço culuslu şirketlerin
rüş /ete ayırdığı pay
ışç
c
u
O
u
§>BIJ
a
- RTE'nln korumaları işçi
dövmüş...
"1 Mayıs alışkanhğı!"
maliyetinin 7.5
kat na çıktı."
Herkes Anayasa
Mahkemesi'ni
izlemeli dedik.
Emniyet yanlış
anladı!
Kapatma
Tür
bizi
siz
Vahdi Bingöl:
"AB
zurnalarının
söylediklerinin
cçesi şudur: AKP
n kapatmamızdır1
capatamazsınız!"
16 MAYIS'TA Istanbul'dan hareket eden
Bandırma vapuru, yarın sabah Samsun'a
varacak. Ama biz 89 yıl öncesine, Gürer
Yayınları'ndan yeni çıkan "Vall Paşa Kazım
Dirik" kitabıyla bugünden dönelim.
1919 Mayıs'ı. Mondros Mütarekesi üzerine
Şark Orduları Grubu Baş Menzil
Müfettişliği'nden ayrılarak Istanbul'a dönen
albay Kazım Bey'in Pangaltı'da bahçe içindeki
evinin telefonu çalar:
"Ben Mustafa Kemal, sizinle biraz görüşmek
istiyorum."
"Hemen geleyim Paşa hazretleri."
"Hayır, ben geleceğim."
Atatürk, biraz sonra eve gelir ve şöyle der:
"Kazım Bey, ben 3. Ordu Müfettişi olarak
Anadolu'ya geçiyorum. Sizi kurmay başkanı
olarak götürmek istiyorum, ne dersiniz?"
Vali PaşaKazım Dirik'in yanıtı "Benim için büyük
şereftir, emrinizdeyim" olur fakat Atatürk
konuşmasını sürdürür: "Hayır, önce düşünün,
normal günlerde değiliz. Orada büyük işler
yaparak, kolu kanadı kırılmış yurdumuza
yeniden can vermek için geçmişimizi ve
başımızı vermek gerekebilir."
Kazım Dirik, "Canım, başım bu toprak
içindir" dese de Atatürk yine kabul etmez:
"Hayır Kazım Bey, bu da yetmez, daha iyi
düşününüz. Yuvanız ve çoluk çocuğunuz var,
eğer istediklerimize erişemezsek, onlara kötü
bir anı bırakmak var. Bunları göze alabilecek
misiniz?"
Bunun üzerine Kazım Dirik şöyle konuşur:
"Bugün neyimiz kaldı ki Paşam? Yarının
ümidine sarılarak, yurt için çalışmak yolunda
sizin emrinizde sizinle beraber bulunmak şerefi
her şeyin üstündedir."
Atatürk "Peki, öyleyse yarın Harbiye
Nezareti'nde müsteşar Ismet Bey'i (Inönü)
görünüz, o her şeyi tamamlar" karşılığını verir
ve Kazım Dirik Bandırma vapurunun yolcuları
arasındaki yerini alır.
Kazım Dirik'in Gürer Yayınları'ndan çıkan
anılarını torunu Kazım Doğan Dfrik, kaleme
almış. Korgenerallikten emekli olan Kazım
Dirik'i "Vali Paşa" yapan öykü 1926'da atandığı
Izmir Valiliği ile başlıyor ve Trakya Bölge Valiliği
ile sürüyor. Türkiye Cumhuriyeti'nde
cumhuriyetin valisi olmanın ne anlama geldiği
Kazım Dirik'in anılarında kendini gösteriyor.
Turizm
Işık şgüden: "Bu
kadar tecavüz
karaısında
yetMililer, turist
hanımları birer
bekpret kemeri hediye|
etm
|Vaziyet'e kısa bir
ara vermek için
izninizi
istiyorum.
Haftaya Pazar
günü buluşmak üzere
ÇED
SESSİZ SEDASIZ (!) M&s
\ 4M4C&UJ 3&34L. J&7A
İÖZI./&GÂS/'
~72MJ77A//
Yeni anahtar sözcük: Formel laiklik
BOĞAZİÇİ
Üniversitesi'nden Prof. Dr. Binnaz
Toprak'la Sivas'ta ayaküstü de olsa
sohbet etme fırsatı bulan Cumhuriyet
Üniversitesi'nden Prof. Dr. Mehmet
Akçay anlatıyor:
"Binnaz Toprak'ı, çalışma arkadaşı
Alf Çarkoğlu ile birlikte ortaya attığı
'laiklik tehdit altında değil ama tehdit
algılaması var' saptaması ile
anımsayacaksınız. AKP'nin sıkıştığı,
laiklik duyarlığının, 'sert laikçi'lerin
yakınmalarından çıkıp milyonluk
mitinglere dönüştüğü günlerdi.
Bilinen medya merceğiyle sunulan
bu saptamanın o günlerde iktidara
can simidi gibi geldiği de
anımsanacaktır. Sivas'ta birkaç gün
önce tümüyle rastlantı sonucu ve
ayaküstü gerçekleşen sohbette
Toprak'a 'Laikliğe yönelik bir tehdit
mi yoksa sadece tehdit algılaması mı
var ne dersiniz' diye sordum, 'Ooo!
Bu, bir milyon dolarlık bir soru' dedi
ve ciddileşerek 'Eee formel laikliğe
bir tehdit olduğu söylenebilir belki'
diye devam etti. Ben de 'formel
laiklik' yeni bir ortam
bulandırma/sulandırma 'bilim'i ürünü
olabilir mi diye düşünmeden
edemedim! Rehn, Barrosso,
Lagendfjk, Fuller tezlerine yerel alan
araştırmalarıyla 'bilim' kılıfı mı
geçiriliyor? Hangi odaktan fonlanan,
kaç dolarlık bir proje ile Sivas-
Anadolu yollarına düşüldüğünü
bilmiyoruz elbette ama proje
sonucunun anahtar sözcüğünün
formel laiklik olması olasıdır.
Bekleyelim görelim."
KÖŞESİ
OKTİ1Y EKtNCt
Ikiklal Volu'nun Evleri
Tam i 9 yıl önce 'bugün' yi-
ne bir "|>azar"dı...
Karaceniz'in hırçın sulann-
da dalg ılarla boğuşup kl tya-
lıklardaı kaçarak Samsıın'a
doğru yol alan "Bandırııa"
vapurur un pusulası bile fl'kı-
rık"tı...
Ne var ki kendilerini Hak-
kı Bey'in (Durusu) hünerli
kaptanlıgına enıanet eden yol-
culann pusulalan ise öyleşine
doğruydlu ki.. aradan bir yıl bi-
le geçm ;den TBMM'yi k ıra-
"ulusal
sonra da
ülkeden
ğımsız
ti'ni ilaı
cak; ayın sürede yoktan
>rdu" yaratacak;
işgalci cmperyalis leri
kovmuş olarak
[ürkiye Cumhur ye-
edeceklerdi.
Bandırma vapuru ertes}
bah, yaıji 19 Mayıs 1919
zartesi şafağında, Samsur
Dil lskdlesi'ne yanaştı. 1
sa-
Pa-
•un
ol-
culanndkn Osmanlı'nın 9.
du müfenişi Mustafa Kenıal,
yıllar soı ıra o günü "Nutuh "ta
şöyle öz îtleyecekti: "Baği m-
sızlık ve Devrim kavgasının
ilanı..."
efsaneviYarın
başlang
Yine
kurucusıı
kiyeTa
bir
yıl
ba-
işte bu
cın bayranıfdı
Kastamonu'dalar
/arın, ken-
dini kültı ir zenginli-
ğimize adamış sev-
gili Per han Balcı'nın
olduğu Tür-
ihi Evleri Ko-
ruma üıhrııeği (TEKD)
üyeleri de aynı efsanevi
başlang cın "des-
tan"laşan kahraman-
lıklanyla buluşacaklar.
îşgal îltındaki
îstanbul'dantek-
nelerle laçmlan
yardım r ıalze-
mesi, silıh ve
cephanelerin yanı sıra,
dolu'daki ulusal güçlere
lanlarm <la cepheye ulaş:
üzere karaya cıktıkları
bolu'cian başlayan "Isti
Yolu"muzu kucaklayacaklajr...
Çünkü derneğin 25 yıliır
farklı keıtlerimizde gerç^k-
leştirdiği "Türk Evleri H|ıf-
tası" bu kez Kastamonu'da
düzenlerJiyor. Av. Hüsejin
Özbek, sevdalısı olduğu iliiıin
ulusal bacımsızlığımıza en j ıl-
çakgönüljü armağanı olan "Js-
tiklal Yolu destanı"nı bakm
nasıl özejliyor:
"1919-22 arasında lnebo-
lu'dan Ankara'yı hedefle-
yen zorlu yolculuk Küre
Dağları, Ilgaz, Çankırı ii/.c-
rinden kesintisiz devam et-
ti.(...) Kas tamonu insanı, it
netin çul urunda debelen
yönelen vatanseverlerin kun-
daktaki bebeklerinden daha
fazla özen gösterdikleri si-
lahları, ıııülıimmatı. Meh-
nıetler doyuracak ası, erza-
kı, Ankara'ya bir tamam,
eksiksiz ulaştırmayı namus
borcu bildi..." (KAS-DER
dergisi Mayıs 2007)
Kastamonu'daki eski cvler
ve eski konaklar, sadece sivil
mimarlık tarihimizin değil, iş-
te bu kahramanlığa ev sahip-
liği yapan, omuz veren ve yol
gösteren nice Kastamonulunun
anılarını da bugünlere taşı-
yor...
Yurtsever kültür
Kanal B'de bu gece
23.00'ten itibaren izleyeceği-
niz îmar Dosyası da işte böy-
lesi bir yurtsever kültürün si-
vil mimari değerlerini ele alı-
yor. "Tarihi evlerin tek tek
korunmasıyla yetinilmeyip,
eski kent dokusuyla birlikte
yaşatılmaları"mn önemine
dikkat çekiyor.
Çünkü tek tek korunan eski
evlerin apartmanlar arasında
sıkışıp kalmalan, kente "kül-
türel katkı"larını da
zayıflatıyor. Dahası, es-
kiyi yıkıp apartman dik-
mek büyük para kazan-
K
dırdığından, "tarihi
î koruyanın mağdur",
korumayanın ise "zen-
gin" olduğu adaletsiz ve
çıkarcı bir imar düzeni
yaratıyor...
İmar Dosyası, 70'e
yakın konağın restore
edildiği Kastamonu'da
bile yaşanan bu
sorunu tartışma-
ya açarken, Bele-
mütarek
ardında t
e münevverleri
ırakıp Anadolu'
Bacı"mız...
Turhan Topçu-
oğlu ile ilin yeni Valisi Nu-
rullah Çakır'a şu çağnyı ya-
pıyor:
"tstiklal Yolu'nun yerleş-
melerini, 'kültürel yabancı-
laşma'nm 'kenti tahrip eden
rant yapılaşması'na karşı ko-
ruyunuz; 'betonlaşmanın imar
planlan'nı değiştiriniz!"
Peki bu nasıl olacak?
Yanıtı bu geceki İmar Dos-
yası'nda...
Çekimleri TEKD'nin res-
tore ettiği, Istanbul-Ahırka-
pı'daki "Hammamizade De-
de Efendi Evi"nde yapılan
programın konuklan; dernek
başkanı Prof. Dr. Cengiz Eru-
zun ile Kastamonu'yla ilgili
mimari çalışmalar yapan Doç.
Dr. Kutgün Eyüpgiller ve
tarihçimiz Necdet Sakaoğ-
lu...
ni
a ekinci@cumhuriyet.com.tr
KİM KİME DUM DUMA BEMÇAK behicak@yahoo.com.tr
ÇİZGİLİK KÂMÎL MASARACI kamllmasaracl@mynet.com
HARBİ SEMİHPOROY
ÇEVREYİ KİRLETMEYE
UTANMIYOR
MUSUN?!
TARlHTE BUGÜN MVMTAZARIKAJS 18 www.mumtaz-arikan.com
BALEMN DEV ADLAR/NÛANBİIÛ
1S19'M 8U6ÛM,UULÜ İHGİLİZ BAtSKiHİ MAR60T
FOMTEYN DO&DU. NlUETTE DS VALOIS'NIN YÖUET-
T/Şİ "SfPLEK'S vı/BLLS BALUTTSCMOOÜ'PA SğKE-
HİMİHİ SÜKOÛ'ftÛRtcBN ONUN P/KKATİNİ ÇEKJEgEK
19S*'m İUCKEZ S4HHEYE ÇltS4CAK77K.ÜNUJ SA-
L£KİN AUCIA MAKKDVA'NIN AYRILMASIYLA DA,
SMJLEK'S tVELLS KUMPAHYASINDA SÜVUK KpUEK
IAUUAYA BAŞinMCAKTîR. İ343'C* ÇIKACAĞI
RİK* TUEMESİHPEN BAŞARIYtA DÖMECEK, 6O'lt
v/i-£AXE* ise, RUDOLF Afineeyev 'LE, MKALiyer
SALeSİ'NiN TEMSÎUM&NDe SAŞKoL ALACMOK
MAKGOT ^OAfTEysM, ÇA8AS/2 Sf'Bİ GÖKÛNEN
TEKMİSi, £fi?'* toÜZİK KUlMSt VE YUMUÇAtÇ
STİİÜYt-E, YÜZY/L/M BİKtCAÇ BÜYÜK- BALEgİNİ
\ AKAS/MA AP/Nt
PANO
DEMZ KAVUKÇUOGLU
1968 Baharı, Bireyleşme
ve Aydınlar (2)
ABD 68'inin başta gelen diğer bir gençlik lideri de 1941
TrinidaddoğumluStokelyCarmichael'dı. 1966'dan 1967
sonuna kadar "Student Nonviolent Coordinating Com-
mittee - SA/CC"nin (Barışçı öğrenci Koordinasyon Ko-
mitesi) başkanlığını yürüttü. 1967 yılında kaleme aldığı 'Ka-
ra Iktidar' başlıklı makalesinde kullandığı 'kurumsal ırk-
çılık' kavramıyla bu konudaki tartışmalara yeni bir boyut
kazandırdı. 1968 yılında siyahların lideri Martin Luther
King'in öldürülmesinden sonra o güne kadar izlediği ba-
nşçı çizgiyi terk etti. Aynı yıl Kara Panter Partisi'nden (Black
Panther Party) ayrılarak, beyaz Amerika'ya karşı sınıf ayı-
rımı gözetmeksizin tüm siyahları birleştirmeyi amaçlayan
'Kara Iktidar' (Black Power) örgütünün kuruculan arasında
yer aldı.
Sporseverler, Meksika'da düzenlenen Olimpiyat Oyun-
ları'nda 200 m. koşuda şeref kürsüsüne çıkan ABD'Iİ si-
yah atletler Tommie Charies Smith (altın) ve John Wes-
ley Carlos'un (gümüş) ABD ulusal marşı söylenirken si-
yah eldivenli yumruklannı havaya kaldırarak 'Kara Iktidar'a
dayanışma selamı gönderdiklerini anımsayacaklardır.
Stokely Carmichael, 1968 yılında evlendiği ünlü caz şar-
kıcısı Miriam Makeba ile daha sonra Afrika'ya, Ahmet
Seku Ture'nin yönettiği Gine'ye göç etti. Gana'nın Ingi-
lizlere karşı yürüttüğü bağımsızlık savaşının önderi Kwa-
me Nkrumah'a ve Gine'nin Fransızlara karşı kazandığı
bağımsızlık savaşının önderi Ahmet Seku Ture'ye olan say-
gısından adını Kvvame Ture olarak değiştirdi, "All-Afri-
can People's Revolutionary Party (Tüm Afrika Halklannın
Devrimci Partisi)"ne üye oldu. Stokely Carmichael 1998
yılında prostat kanserinden öldü.
Yapıtları: "Üçüncü Dünya, Bizim Dünyamız - Kara Dev-
rim Üzerine Tezler)", "Ready forRevolution (Devrime Ha-
zırOlmak)".
•••
Bir postacının oğlu olan 1940 doğumlu Rudi Dutsch-
ke, Almanya'daki 1968 hareketinin en önde gelen genç-
lik lideriydi. Berlin Hür Üniversitesi'nde sosyoloji, felse-
fe ve tarih okumuş, 1973 yılında doktorasını verene ka-
dar üniversite ile ilişkisini kesmemişti. llgi alanı öncele-
h Martin Heidegger ve Jean-Paul Sartre'ın varoluşçuluk
tezleri iken, ilgisi sonralan Kari Manc'ın ilk yazılannda, Ge-
org Lukacs ve Emst Bloch'un yapıtlanyla Theodor Ador-
no, Max Horkheimer, Herbert Marcuse gibi 'eleştirel
kuramcılar'da yoğunlaşmıştı.
Rudi Dutschke, bir Marksist olarak yaşamı boyunca top-
lumsal ilişkiler karşısında insanların bireysel karar verme
özgürlüğünü savundu. 1965 yılında, daha sonra Alman
gençlik hareketinin başını çekecek olan "Sozialistischer
Deutscher Studentenbund-SDS"\n (Sosyalist Alman
öğrenciler Birliği) danışma kuruluna seçildi. Bu yıldan iti-
baren Almanya genelinde düzenlediği bilimsel seminer-
ler, toplantılar, gösteri yürüyüşleriyle toplumun geniş ke-
simleri tarafından tanındı. Iran Şahı Rıza Pehlevi'nin 2 Ha-
ziran 1967 günü Beriin'i ziyareti sırasındaki protesto gös-
terilerinde Benno Ohnesorg adlı öğrencinin polis tara-
fından vurulmasından sonra büyük kitlesel gösteriler ör-
gütledi. 18 Şubat 1968 günü on binden fazla savaş kar-
şıtının katıldığı Vietnam yürüyüşünün başını çekti.
11 Nisan 1968 günü Berlin'de kendisine karşı düzen-
lenen bir suikastta ağır yaralandı. lyileştikten sonra dü-
şünsel ve örgütsel çalışmalarını sürdürdü. Çalışmalanna
katıldığı Yeşiller'in kuruluş kongresinden üç gün önce, 24
Aralık 1979 günü evinde banyo yaparken küvette boğu-
larak öldü. Hekimler, banyoda geçirdiği sara nöbetine 11
yıl önce uğradığı suikastın neden olduğunu belirttiler.
Yapıtlarından bazılan: "Jeder hat sein Leben ganz zu
leben-Die Tagebücher 1963-1979" (Herkes Hayatını Tam
Yaşamalıdır - Günlükler 1963-1979), "Geschichte Ist
Machbar" (Tarih Yapılabilir), "Lieber Genosse Bloch ...
- Briefe An Karola und Emst Bloch" (Sevgili Yoldaş
Bloch... - Karola ve Emst Bloch'a Mektuplar), "Mein Lan-
gerMarsch" (Benim Uzun Yürüyüşüm), "D/e Sowjetuni-
on, Solschenizyn und die westliche Linke" (Sovyetler Bir-
liği, Solşenitsin ye Batı Solu), "Versuch, Leninaufdie Fü-
Be zu stellen. Über den halbasiatischen und den wes-
teuropâischen Wegzum Sozialismus" (Bir Deneme - Le-
nin'i Ayakları Üzerine Oturtmak. Sosyalizm Yolunda
Yan-Asyatik ve Batı Avrupalı Çizgi Üzerine) vd.
Ingiltere'nin öğrenci lideri, Pakistan kökenli, 1943 do-
ğumlu, New Left Revievv dergisi yayın kurulu üyesi ve The
Guardian gazetesi yazarı Tank Ali'nin yapıtları: "Incele-
meler - Pakistan: Askeri Yönetim mi Halk Iktidan mı?
(1970)", "1968 ve Sonrası: Devrimin Içinde (1978)", "Pa-
kistan Ayakta Kalabilir mi? (1982)", "Nehru'lar ve Gand-
hl'ler (1985)", "Sokak Savaşı Yıllan: 196O'lı Yıllann Oto-
biyografisi (198 7)", "Yukandan Devrim: Sovyetler Birliği
Nereye Gidiyor? (1988)", "Fundamentalizmler Çatışma-
sı(2002)", "Bush Babil'de (2003)", "Bush Bağdat'ta (2004)";
romanlar- "Kefaret(1990)", Islam Beşlisi: NarAğacının
Gölgesi(1992)", "Selahaddin'in Kitabı (1998)", "TaşKa-
dın (1999)", "Komünizmin Çöküşü Üçlüsü: Kefaret
(1991)", "Ayna Korkusu (1998)", "Karayip Korsanlan", vd.
e-posta: dkavukcuoglu@superonline.com
Arşiv: www.denizkavukcuoglu.blogspot.com
1
2
3
t6
7
8
9
1 2 3
4+•
4 5 6
1
7 8
1
\
9
•
1 2
BULMACA SEDAT YAŞAYAN
SOLDAN SAĞA:
1/ Kişinin yüzü-
nün kızarmasın-
dan duyduğu kor-
ku. 2/ Endonez-
ya'yı oluşturan
adalardan biri...
Atıf Yılmaz'ın
bir fılmi. 3/ Halk
dilinde babanın
kız kardeşine ve-
rilen ad... Yürür-
ken dayanmak
için kullanılan ka-
lın sopa. 4/ Dağlık bölge-
lcrde söylenen türkülerin
makamı... llaç, deva. 5/
Niğde, Nevşehir yörele-
rinde yetişen ve kaliteli bir
şarap veren beyaz üzüm
cinsi... Pirinç, buğday, mı-
sır gibi bitkilerin tohumu.
61 Bizmut elementinin
simgesi... " — kendin bil-
mektir" (Yunus Emre). II
tspanyollann sevinç ünlemi... Bir pamuk cinsi. 8/ Kirlıli-
ği gösteren iz... Yunan mitolojisinde savaş tannsı. 9/ Mü-
kemmel olamamaktan duyulan korku.
YUKARIDAN AŞAĞIYA:
1/ Güzel kadın... Afrika kökenli öldürücü bir virüs. 2/ Bo-
yun eğen, kendini başkasının buyruğuna bırakan... Aydın
ilinde ünlü bir antik kent. 3/ Acele, tez... Baş çoban. 4/ Az
pişmiş et... Yabancı. 5/ Pamuk, yün gibi şeyleri eğirmekte
kullanılan araç... Lantan elementinin simgesi. 6/ Bir nota...
Dünya işlerinden vazgeçip bir yere kapanma. II Serbest
meslek adamlannı içinde toplayan resmi birlik... Italya'ya
özgü, keçiboynuzundan yapılan bir içki. 8/ Omurganın bel
ile kalça arasındaki bölünıü... Eski dilde dudak. 9/ Yerine
koynıa, yerine kullanma... Hatay ilinde bir ınnak.