Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAY CUMHURİYET 18MAYIS2008PAZAR
14 /\MI/\ Y\ lcyla.tavsanoglu@cumhuriyet.com.tr
AKP 'nir kurucularından eski Başbakan Yardımcısı Ertuğrul Yalçınbayır ağır konuştu:
Laikliği ihlal edenkapatılırSÖYLEŞİ
.EYLA TAVŞANOĞLU
AKP'
başba
millet\
konuş
AKP
parti
in kuruculan arasıııda ycr alaıı cski
an yardımcısı, eski devlet bakanı ve eski
ekili Ertuğrul Yal;ınbayır'la
yoruz. Yalçınbayır şakayla "Siz hangi
nıilletvekiliyle konuştuysanız o ya
en ihraç edildi ya da bir daha listeye
sokulı ladı" diyor. AKP yönetiminin mantığını cn
nlerden birisi Yalçınbayır. Hazırlarunasında
cmeği olan parti programındaki demokratık
ara uyulmaması nedeniyle parti içi
feti yürüttüğü için bir yılı geçmeden devlet
ğı ve başbakan yardımcılığı görevinden
iyi bi
büyük
açılın
muha
bakanl
"azled iîen" Yaİçınbayır, 1 ükümete çok ağır
eleştirı ler yöneltiyor. AKP 'nin kapatılacağı
öngöri sünde bulunuyor. Ciücüıiü nıakamdan
almayı
neler
-2002
neden
E.Y.
bir ha
progr
buııla
hakkı
çalışan yöneticiler
eldiğini anımsatıyo:
seçimlerinde aday
n geçmiştc başlanna
gösterilmemenizin
ni kestirebiliyor musunuz?
Öncelıkle şunıı sö>jlemek istiyorum. Benim
bm var. O da yazdlğımız parti tüzüğü ve
ııının uygulanınasını istcmc hakkımdır;
a yüzleşmelcrini isfcemc hakkımdır. Bu
ıe kadar kullanacağ
gösterecektir. Kend
z? önümüzdcki dava
özeleştirimisıırcc
yaptığ mda, en büyük hatamın siyasete ginnek
olduğı nu görüyorum. Siyaset yoluyla hizmet
etmck istedik. Ama ne yazık kı sıyasi partıler
rnuhal ;fetteyken daha sarnimıler.
- Siz AKP'nin kuruculan arasmda yer almış bir
kişi oh ırak Anayasa Mahâemesi'ndeki AKP'nin
kapatı ması davasını nası.' karşıladınız?
- Biz 1- .KP'nin kurulması sürecinde MNP'nin,
MSP'ı in, RP'nin vc FP'nin kapatılmasını da
tartıştı c. Hatta Anayasa K(|)misyonu Başkanı
olduğı m zaman TBMM Üzlaşma Konıisyonu'nda
da FP' li arkadaşlarla çahşmıştık. Parti
kapatmalarla ilgili anayasanın 69. maddcsindcki
değişil Jilderi ele almıştık. |AİHM kararlanyla
Venedk Komısyonu'nun kriterlerinin de
anayasaya yansıtılmasını konuştuk. Ama o dönem
bunlar yapılamadı. Bu çahşmalanmızı biz
programa yazdık. Bunlan kamuoyuna ve
partililcre deklare ettik. En önemli hususlardan
birisi dc partizanlığın yapılmayacağı,
kadrolaşmanın olmayacağıydı. Programm giriş
kısmmda, "Toplumları ve dcvlctleri tahrip eden
yozlaşma, yolsuzluk, usıılsü/.lük. çıkarcılık,
iltinıas, hukuk önünde ve fırsat açısından
eşitsizlik, ırkçılık, partizanlık, despotluk gibi
olumsuzluklar partiınizin en yoğun ınücadele
alunlarıdır" dedik. Kadrolaşnıayı büyük bir
tehlike, toplumsal banşı tehdit eden bir husus
olarak gördük. Bu hem parti içi çahşmalar, iktidar
olduğumuzda da devlet çalışmalan itibanyla
kadrolaşmaya cngel olmaktı. Fakat hafıza bunlan
unutabiliyor. Önemli olan uygulama ve sızın nasıl
algılandığınızdır. Ülkenin bölüıuııez bütünlüğüne
karşı harekctler ve iıticayla ilgili nedenlerin parti
kapatma sebebi olduğunu, AİHM kararlarında
bunlann da ycr aldığını vc onaylandığmı da
biliyonız. 0 zaman biz "Tiirkiye'nin gidişi
nereye olmalıdır" diyc sorduk; yoğuıı biçimde
tartıştık. Sonunda, "Türkiye'nin gidişi
çağdaşlaşnıadır. Şu anda bununla ilgili cn
önemli proje de AB'dir" dcdik.
Başsavcı görevlnl yapıyor
- Peki, bu çalışmayla ilgili parti içinden tepki
gelmedi mi?
Kalıplan kırmanın, uygulamada zorluklar
olacağımn bilincindeydik. Ben gcncl sekreter
olarak ilk işim, AKP'nin bütün il başkanlıklanna
FP'nin kapatılması karannı gerekçesiyle bırlıkte
göndcrdim. Bunun daha kararlılıkla sürdürülmesi
ve bu işin takibi öncmliydi. Kadrolaşmalarla ilgili
yapılanlarbana göre toplumsal barışı zcdclemiştir.
Uzıuı sürc müsteşar, genel müdürlük, daıre
başkanlığı gibi görevlcrin vckillikle yürürülınesi
fevkaladc yanlış olnıuştur. Bir önceki
Cumhurbaşkanı Ahnıet Necdet Sezer'in uyarılan,
öncrileri dikkatc alınnıamıştır. Bu durum
kamııoyuııda bir güvcn bunalımı yarattı. Sonraki
uygulamalann yoğunluğu, o konulardaki ısrarlar
endişeleri daha da arttırdı, Biz demokratık
katılımcıhğı ve çoğulculuğu önemsedık. Yasalann,
anayasanın yapımında STK'lerin görüşleri
alınacak, TBMM'yc sunulması aşamasında
intemet ortamında bunlan kamuoyuna açacağız,
yasalaşma sürecinde demokratık katıhmı
sağlayacağız, dedik. Bunlan da ihmal etmek güven
bunalımını daha da derinleştirdi. Yolsuzluk,
yoksulluk, yasaklarla, yandaşlıkla, yalakalıkla,
yobazlıkla uğraşacağız; programın geneli itibanyla
yiyicilikle mücadele edcccğiz, dedik. Bunlar ihmal
ettiğimiz konular oldu.
- Peki, hükiimet tarafından kontrol ve denge
ilkesinin en önemli unsııru olan kuvvetler ayrıhğı
sisteminin yok edilmek istenmesini nasıl
değerlendiriyorsunuz?
- Kuvvetler aynlığını tam olarak benimsemek çok
zor oldu. Bizde yasamayla yürütme iç içe. Bir
genel başkanın hem Cumhurbaşkanrnı, hem
TBMM Başkanı'nı, millctvckilİerini, bakanlan,
yerel yönetimleri, STK'leri, kamu kurumu
niteliğindeki meslek odalannı kuşatan çalışması,
"Biz iktidara gcldik. Hesabı biz vereceğiz"
anlayışı, kuvvetler ayrılığını benimsemememn bir
sonucudur. Zaman zaman yargıyla ilgili söylenıler
de dikkat çekici oldu. Biz usule vc süreçlere pek
uymadık. Usul csasm teminatıdır, banşm
zeminidir, o nezaket bunlan sağlar.
- Acaba AKPyönetimi bu kapatma davasını
arandı, diyebilir miyiz?
- Ben kendi özeleştirimizi yapmak istiyorum. Biz
toplum olarak devamlı özeleştin yapmaktan
kaçınıyoruz. Öbür paıtiler, STK'ler ve öbür
kurumlar için dc durum böyle. Bakın, AKP
programında demokrasi, parti içi demokrasi,
çoğıılculuk, hepsı tek tck programda yer almıştır.
Tayyip Bey dışmda herkese, "Hepsini alt alta
sıralayın. Karşısına puan vcrin. Ne olduğunu
göreceksiniz" dcdim. Seçim kazanmak ayn bir
iştir. Ama bunu hak etmck lazımdır. Demokrasi
sandıktan ibarct bir hadise değildir. Demokrasi bir
değerlcr bütünüdür vc bunlann içselleştirilmesi
gerekir. Aldığınız oylar yann öbür gün elinizin
altından kayabilir. Ama hukuka uygun
davranışlarınız, insan haklannı geliştirmeniz,
düşüncc özgürlüğüne saygınız, hoşgörünüz,
toplumda uzlaşmayı arayan tutum ve
davramşlannız önemlidir. İktidar daha fazla
hoşgörülü, daha fazla eleştıriye tahammül eden
olmaktır.
- Peki, AKP'ye kapatilma davasına şaşırdınız mı?
- Doğrusu, Cumhuriyet Başsavcısı'nın görevi
bunlan izlemektir. AKP de izlendiğini bılmektedir.
lzlendiği konusunda, özel bilgiye sahip değil,
genel tcmayül olarak, ben de dahil çcşitli uyarılar
yaptık. Uzlaşma zemininden uzaklaşan,
kadrolaşma ve diğer tasarnıflarla güven vermeyen
tutunı ve davranışlar diye telakki edilen husus
daha yoğunlaşmıştır.
AKP programı göz artiı etti
- TBMM'de başka parti yokmuşçasına,
muhalefetin hiçbir şekilde göriişünü almadan
"yola devam " edilmedi mi?
- Biliyorum. AKP'nin programında "Muhalefet
hakları özcl olarak korunacaktır" cümlesi var
ama kendi içimizdcki muhalefctc tahammül
edemedık. "Gelin bu programa uyun" dcdiğimiz
halde dikkatc alınmadık. Devlet anayasaya
uygunluğu dikkate alır. Partıler dc kendi program
ve tüzüklerine uygunluğu dikkate alır. Çünkü
onlann yarışma haklarını kapatırsanız bir gün de
sizin ağzınızı kapatırlar.
- Başbakan, laiklik karşıtı hiçbir eylem
yapmadıklannı, hiçbir söz söylemediklerini beyan
ediyor. Bu söyledikleri doğrıı mu?
- AKP programında laikliğe gerçekten büyük
vurgu vardır. Bundan sapmalar, güven
duyulmayan hususlar olmuştur. Bcnim bir
mensubiyet duygusu içinde olduğum söylencbilir.
Ben buradaki sapmalann olmamasını dilerdim.
Bu sürcçlcr AKP yönetimi tarafından pck iyi
yönetilemedi. Kafalannın ardında ben şeriatçı bir
anlayışı gctinnek gibi bir düşünce olduğunu
sezmedim. Öylc bir şey olsa zatcn ben orada
olamazdım.
olsuzluklar Yüce
Divan lık olur
- Aı la Ali Babacan Jul il
hiç 'iimsenin tavır
ko\ tamasına ne
diy
-T
bağ
sor
ülk
tav
var
-D
ort
-Z
tav
Biz
on
değ
üze
ken
kar
tav
biz
kar
ko;
tahı
tav
dal
Ya
rsunuz?
vır konmamasına
anan tabii ki siyasi
çlar vardır. Ama bı
nin insanlannın da
lara, morale ihtiyac
vlet adamlığı tavrın ı
ya koyabildiler mi?\
tiyet yaşanmıştır. Orada
koymak gerekirdi.
m değerlerimiz de
la nn paylaştığı
derdir. Biz bu değerler
nden yürürken onlira
i mahkemelerine
mamız halinde onl|nn
lannı talımin ederken
n mahkemelerimiz^
tıklarında bizim
cağımız tavn niye
ün etmiyorlar? Eğe|' bu
olrr
-A
yan
gönııüyorlarsa onlan
da cesaretlendiririş.
ılan, diplomatik
bakımdan bana göre yeı inde
ımıştır.
P'nin programında
laşlara kayırmaca
olan tayacağı görüşünün
yer ı ıldığını konuştuk.
Buna rağmen kadrolaş. na
tam gaz devam ediyor.
Bütıih ihaleleryandaşhıra
veri iyor. Skandal
nitı'ı iğindeki son olay da
ATV- Sabah ihalesinin
Başbakan 'ın damadının
CEO'su olduğu Turkuaz
şirketine, iki devlet
bankasından ballı kredi
alınarak verilmesL Küçük
bir böliimüne de Katar
Şeyhi'nin şirketinin ortak
edilmesi Buna ne
diyorsunuz?
- Geçmiş siyaset
dönemlerinde de bu tür
konulann yoğun biçimde
konuşulduğunu yaşadık.
Hatta bir başbakanın
(Mesut Yılmaz) bu nedenle
Yüce Divan'da
yargılandığını da biliyonız.
Uzun yıllar o bankada
(Vakıfbank) 125 milyon
dolar kredi açmamışken
şimdi 375 milyon dolarlık
kredi açıyorsamz, o kredinin
ne kadar sürekli vc ne kadar
faizle verildiğini bilme
hakkımiz vardır. Gcçmişte
bankalann içi boşaltıldığı
zaman hep birlikte seçim
meydanlannda binlcrcc soru
sorduk. Ama bu sorulara
ccvap alamadık. Bunun
nedeni şeffaflıkla ilgili
hukuk kurallannın tam
olarak yerleşmemesidir. Bir
taraftan bilgi edinıneyi
düzcnlcyeccğiz. Öbür
taraftan ticari sır ncdir, ne
değildir? Bunu
düzenlememiz lazımdır.
P
0
R
T
R
E
ERTUĞRUL YALÇINBAYIR
1946, Kırcaali/Eğridere, Bulgaristan doğumhı. Dört
yaşındayken ailesiyle Türkiye'ye göç etti. Aile Bursa 'va
yerleşti. Yükseköğrenimini 1. Ü. Hukuk Fakültesi 'nde
tamamladı. Bir siire Bursa 'da avukathkyaptı. 1980 öncesi
CHP'den Bursa Belediyesi Meclisi üyesi oldu. 12 Evliil
darbesinden sonra siyasete ara verdi. 199O'lı vıllarda
RP 'ye yakınlaştı. RP Genel Başkanı Necmettin Erbakan 'ın
avukatlığım yaptı. 1995 seçimlerinde RP'den Bursa
ımlletvekili seçildi. Ancakpartiyönetiminin siyasetine
uyum sağlayamayarak partiden koptu. 1999 seçimlerinde
bu kez ANAP 'tan Bursa miUetvekili seçildi. Bir dönem
TBMM Anayasa Komisyonu Başkanlığı yaptı. ANAP
yönetimiyle de anlaşamayarakpartiden ayrıldı. AKP'nin
kuruculan arasmda yer aldı. 2002 seçimlerinde AKP 'den
Bursa miUetvekili olarakyeniden TBMM'ye girdi. 58.
hükiimet kurulduğunda Başbakan Yardımcılığı ve Devlet
Bakanlığı görevinde bulundu. 1 Mart tezkeresine karşı
çıkması, parti içi muhalefetin öncüleri arasmda yer alması
nedeniyle 59. hükümette kendine yer bulamadı. 22 Temmuz
2002 seçimlerinde Başbakan Erdoğan tarafından aday
gösterilmedi. Şimdi AKP 'nin sade bir üyesi.
- O dönem takıyye yapmış olamazlar mı?
- AKP'yi biz demokrat bir parti olarak kurduk.
AKP muhafazakâr demokrat değil, demokrat bir
partidir. Programın hiçbir yerinde muhafazakâr
demokrat tanımını kesinlikle kullanmamamıza
rağmen bir taraftan algı öyle olduğu, öbür yandan
öyle algılanmak hoşlanna gittıği ıçın muhafazakâr
demokrat tabirini hep kullandılar. Bu yanlıştır.
Biz AKP'yi demokrat bir parti olarak kurduk.
Demokratın içinde muhafazakân da, liberali de,
sosyal demokratı da, sosyal devlet ilkelerini daha
öne çıkaranlan da vardır. Bunlar gayet doğaldır.
Zaten biz bunu hedefledik. Bir muhafazakâr
demokrat partinin zinayı suç olmaktan çıkarması
beklenemez. Bunlar sadcce AB sürecine taviz adı
altında yapılmış şeyler de değildir. Geçen gün
laiklikle ilgili Google'da bir araştırma yaptım. 12
milyonun üzerinde sonuç olduğunu gördüm.
Bunlan kişilere ve partılere göre dağıttığımzda çok
ilginç bilgiler gözünüzün önüne senliyor. Deniz
Baykal'la ilgili 1 milyon 200 bıne yaİcın sonuç
var. Demirel'le, Devlet Bahçeli'yle ilgili, aynca
da her kesimden sonuç var. Bu sonuçlar ve
sövlemler ortada bir sonm olduğunu gösteriyor.
- iyi de o sorunu kim çözecek?
- Biz, siyaset kurumu çözecek. Deniz Baykal,
diğcrleri, uzlaşmayla çözülür, demişler. Bir
sorunun varlığını görerek bunu söylemişler. Bu
sorunun çözümü güvcn vcrmekten geçer.
Bu, bir tek partinin vereceği güven değildir. Bu,
AİHM'nin beliıttiği gibi Türkiye'nin bir iç işidir.
Dolayısıyla Türkiye bunu kendisı çözecektir.
Zaman içinde Anayasa Mahkemesi'nin yorumu
değişebilir; kamuoyunda güven verilebilir. Güven
arttıncı önlemler olabilir. Ama bu bir yönetim
işidir. Bu süreç iyi yönetilmedi.
İyi yönetilmemesi ve diğer delillerle birlikte
buraya kadar geldi. RP, FP ve AKP davalannın
üçünde de iddialar aşağı yukan ayru.
- AİHMRP ve FP'nin kapatılmaları karannı
aldığı zaman Türkiye'nin AB'yeaday ülke
olmadığı, şimdiyse aday ülke olduğu, dolayısıyla
durumun değiştiği söyleniyor. Siz AİHM'nin
karartnda bunun Türkiye'nin iç işi olduğu
ibaresinin bulunduğunu söylediniz, AKP'ye karşı
kapatilma davası açılır açılmaz Barroso, Ollie
Rehn, Lagendijk buraya geldiler. Muhataplan
Türkiye Cumhuriyeti değil de sadece
AKP'ymişçesine AKP avukatlığına sıvanddar.
Sizce bunu yapmalart nasıl bir telaş ve kaygı
içinde olduklannı gösteriyor?
- Bu davanın dayanağı Avrupa İnsan Haklan
Sözleşmesi. Bu, 1954'ten beri bizim malımız.
lmzayı biz 1954'te attık. Bunu içselleştirmekte
gcciktiğimiz için de hâlâ süreç devam ediyor.
Ama 2004'te anayasanın 90. maddesinde
yaptığımız bir değişiklikle bu uluslararası
sözleşmeyi bir kanunla kabul ettik. Onun kararlan
bizim için bağlayıcıdır. Ama yargının bağımsızhğı
da demokrasinin en önemli şartıdır. Demokrasinin
ön şartlan yargının bağımsızhğı, insan hakları ve
Türkiye itibanyla da laıkliktir. Demokrasi başkaca
şartlan da içinde barındıran bir değerler bütunü.
Biz bunlardan soyutlanarak ış yapamayız.
Yargırun bağımsızlığına onlar da uyacaktu". Onlar
somut olayla ilgili böylesine etkileyici görüş
belirtemezler. Soyut olarak, "Türkiye'deki
standartlar daha yüksek olmahdır" denilebilir.
Ama şu dava şöyle olacak, böyle olacak, demeye
firsat vermek doğru bir yaklaşım değildir. Bu,
vatandaşın moralini de etkilemektedir. Dışandan
gelecekler, bizim yargımız hakkında söz
söyleyecekler. Böyle bir haklan var mıdır?
Konuyla ilgili konuşmak başkadır. Eleştiri yapmak
ve yönlendirmeye yönelik tutum ve davranışlar
başkadır.
- Sizce niye bunu yapıyorlar?
- Güvensizlik vardır. Ben özel olarak AKP'yi
koruduklanm ve AKP üzerinden herhangi bir şey
yapmayı amaçladıklannı da düşünmek
istemiyorum. Ama bir zafiyetın varlığı da vardır.
Onlar da AİHM'nin laikliğin Türkiye bakımuıdan
önemini vurgulayan karannı bilmektedirler.
Türkiye'yle ilgili o hususun önemi nedeniyle
zaman zaman konuşmalan da olmuştur.
Biz hoşgörüyü ve hoşgörüsüzlüğü de dikkate
almak durumundaysak Venedik kriterlerine göre
de kapatma nedenidir. Venedik kriterlcri sadcce
cebir ve şiddeti kapsamıyor. Onlar bu şekilde
konuşmaya başladıklan anda Adalet Bakanı'nnı
tavır koyması gerekiyordu.
Kontrol ve denge mekanizmasını hiçe saymakhükümetleri bitirir
- tyi dt AKP Hükümeti hl rıl harıl
kendiyandaş medyasının sımrlarını
genişh tirken bu söyledikl >riniz nasıl
yapıh 'ak?
- 3 Mayıs Dünya Basın Öjgürlüğü
günüdıir. Biz bunun 15.'si!iibuyıl
yaşıyo iız. Bu gün bütün halkJann ve
ülkelcıin basınlannın hükümetlcrc
basın c zgürlüğü için ne yaptıklannı
hatırlai ma günüdür. Biz bı
hatırlaı mayı yeterince yapinıyoruz.
İktidar yanlısı medyanm arttığını,
halkın doğru bilgilenme v< denetinı
hakkını kullanamamasını,
kamuoyunun tam olarak ojuşması
için gerekli çalışmalann
yapılaı nadıgım, basında
tekelle ;menin olduğunu gordüğümüz
süreçk rde bizim basın özgürlüğü
konusı nda daha da hassas
gerekivor.
Bunlar
yollar
Dolay
yapm
özgür
özgür
olmamız
(i hesaplan yann bâşka
ı değil sandıkta görülebilir.
>ıyla hiç kimscnin bunu
/a hakkı yoktur. Basın
ığü sadece basında Icalışanlann
iğü değildir. Bu ayıi ı zamanda
benım özgürlüğümdür. Basında
çalışanlar da kcndilerini otosansüre
tabi tutmak suretiyle benim
özgürlüğümü sınırlandınnasuüar.
Yani devlet adamlanyla, idareylc içli
dışlı olmasınlar. İçli dışlı olanlann
özgürlüklerinin nasıl sınırlandığını
hep birlikte görüyoruz. Bunları biz
TBMM kürsüsündcn açık açık
söyledik.
Bakın, laikliğin tanımı Türkiye'de
vardır. Bu tanım sadece anayasanın
2. maddesinde değildir. Bu tanım
özellikle anayasanın 24. maddcsidir
ve anayasayı yorumlama yetkisıne
sahip olan Anayasa Mahkemesi'nin
yorumlarıdır. Bu yorumlar, yasamayı,
yürütmeyı, yargıyı, ilgilileri, herkesi
bağlıyor. Bunlar varkcn sizin
bunlann dışına çıkmanız, anayasal
demokrasi bakımından bir risk
oluşturur.
- Ama Başbakan 'ın kendisi
demokrasinin vazgeçilmez kııralı
olan kontrol ve denge
mekanizmasını yok etmeye
çalışmıyor mu?
- Bu tutum ve davranışlar genclde bir
ıktidann sonunu hazırlar. Siz bu
konularla ilgili her zaman yandaş
bulabilirsiniz. Her zaman yanınızda
kendi çıkarlannı düşünenler olabilir.
Ama bıuıa fırsat vemıeyeceksiniz.
- Muhalefetyapan AKP'li
milletvckilleri Dr. Mahmut Koçak,
Fuat Geçen, Dr. Turhan Çömez
partiden ihraç edildiler. Sizin gibi
milletvekilleri eleştiri dozunu
yükselttiğiniz için bir kenara
iiildini:,..
- Bizim cleştirinıiz en doğal olanı
daha fazla isteme hakkımızdır.
Programın uygulanmasını isteme
hakkıdır. Bcnim cleştirirken
söylediklcrim onları doğıiılara doğnı
yönlendimıcdir. Bunlan söylcmeycn
bir üyc üyelik, miUetvekili
millctvekilliği görcvini yapmaz.
Demokrasinin biraz daha cesarele
ihtiyacı var. Siz bulunduğunuz
makanıa güç vcrebiliyor musunuz?
Makamdan güç alınaya kalktığınız
zaman bilin ki o makamlann her biri
gelip gcçicidir.
Ergenekon kitabı skandalı
- Ergenekon adlı bir çetenin varlığı ortaya
atıldu Neredeyse on ayayakın bir zamandır
toplam 47 kişi hiçbir iddianame olmadan
gözaltında tutuluyor. Siz bir hukukçu olarak
bir dııruma ne diyorsunuz?
- Konuyıı bilmiyorum. Basmdan
okuduklanmız bilme hakkımızı tatmın
etmiyor. O süreçte uygulanan yöntemler vc
gızlilik karan ınsanlann mcraklannı daha
fazla arttınyor. Bizim sır kavramını mutlaka
çözmemiz lazım. Bu ülkeıün sırlan
dökülmeden sırn bilmcliyiz. Bir olayın
neredeyse bir yıldır aydınlanamaması,
kışilerin yargı önüne çıkamamalan o ülkedeki
hukukun seviyesini gösterir. Sırlann arkasına
sığınıp bu yolla siyaset yapmak, bu yolla
eleştinnek doğru mudur? Eleştirilecek nokta
hukukun seviyesidir. Bu, adıl yargılanma
hakkıyla bağdaşmıyor.
- AKP medyasında birtakım tetikçi görevi
yapan köşe yazarları, zaman zaman ortaya
birtakım isimler atıp hedefgösteriyorlar.
Ondan sonra da bu isimler Ergenekon
kapsamında içeri alınıyor. Sizce bu nasıl iş?
- Bir taraftan konuyla ilgili yayın yasağı
varken öbür taraftan kitap çıkanhyorsa buna
fırsat vermek skandaldır. Batı
demokrasilerinde bunlara fırsat veren
hükümetlerin hali nice olur?..
Yargıçlar ve savcılar kendilerini yeterli
güvencede hissetmelidirler. Onlann atamalan
yine siyasetin etkili olduğu bir kurum
tarafından yapılıyor. Bizim haklanmızın
teminatı bağımsız yargıdu".
AB bir taraftan YARSAV gibi kuruluşlann
olmasını istiyor ve teşvik ediyor. Biz oralara
yaptığımız taahhütlerde bunlara fırsat
verdiğimizı söylüyoruz. Öbür taraftan
YARSAV'ı kapatma düşünceleri çelişkili
davranıştır. Bunlar Türkiye'nin kredi notuna
eksi yazar. Biz eleştiri hakkına, düşünce
özgürlüğüne saygıh oknak durumundayız.