Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET
HABERLERtN DEVAMI
17 MAYIS 2008 CUMARTESİ
8
T U R K I Y E
Istanbul
Edirne
Kocaeli
Çanakkale
Izmir
Manisa
Aydın
Denizli
B
B
B
B
B
B
B
B
23
28
27
24
28
29
30
27
Sinop PB 20 Adana 28
Samsun PB 20 Mersin
Trabzon
26
Giresun
PB 19 Diyarbakır PB 27
PB 19 Şanlıurfa PB 28
Ankara B 23 Mardin PB
Eskişehir B 22 Sllrt
Konya
PB
B 21 Hakkârl PB
Sıvas PB 18 Van PB
Zonguldak PB 20
0Aç,k
Antalya B 26 Kars
/ " ^ Parylı bulutl~
Yurdun doğu kesimleri
parçalı vo çok bıılutlu,
Doğu Anadolu'nun ku-
zey ve batısı, Doğu Ak-
deniz'in doğusu, Doğu
Karadenız'ın ıç kesimleri
ıle Adıyaman, Kılis ve
Gaziantep çevreleri ara-
lıklı sağanak ve gök gü-
rültülü sağanak yağışlı,
diğer yerler az bulutlu
geçecek. Hava sıcaklı-
ğı 3 ila 5 derece artacak
MERKEZLER
Oslo
Helsinki
Stockholm
Londra
Amsterdam
Brük;;nl
Paris
Bonn
Y
Y
Y
Y
Y
Y
Y
Y
10
8
8
13
14
16
18
18
Berlin 23 Moskova
Budapeşte Y 28 Aşkabat B_
Madrıd 22 Astana PB
Viyaıuı Y 26 Taşkent B
Belgrad B 28 Bakû PB
Soyfa B 27 Bişkek B
Roma 22 Tiflis
Atina
Münih
B 22 Kahire
19 Zürih Y 20 Şam
Bulutlu h
Çok bulutlu i Yağmurlu
VMtr
K.ırh Gök gürultulü
G U N C E L CÜNEYT ARCAYÜREK
• Baştarafı 1. Sayfada
AKP Genel Başkan Yardımcısı Necati Çetinka-
ya, "Olay şöyleydi böyleydi dersek, meseleyi kur-
calarsak rahatsızlık oluşacağım" söylüyor ve.. "llin Va-
lisi, Emniyet Müdürü, Içişleri Bakanı'nın beyanlan as-
lolan beyanlardır..." diyor ve:
Böylece, kuşkuları giderecek araştırma, soruş-
turma yapılmadan, hükümetin, yetkililerin açıkla-
malarını kabul ederek suspus olunmasını istiyorlar.
Demokrasi adı altında faşist yöntemler uygulanan
bu ülkede; olur böyle vakalar!
• * •
Bir kraliçe geliyor; başında şapka. Kraliçeye re-
fakat eden devlet başkanının kansının kafası yumurta
biçimli türbanlı.
Kraliçenin ülkesinde medya, devletin tepesinde
oturan türbanlı başı Islama dönüşün işareti sayıyor.
Ya eşi? Kerhen giydiği smokinde papyonu siyah ye-
rine gri!
Batı'da ancak at yarışlarını izleyen gözde kişiler
siyah yerine gri renkte papyon takıyor.
Uluslararası görgü kurallanna göre yabancı bir dev-
letin verdiği madalya resmi kabulde, üstelik ma-
dalyayı veren devletin başkanının yanında davetli-
leri karşılarken devletin başının kerhen giydiği
smokinin yakasına takılmasına izin vermiyor. Oysa
Çankaya'daki AKP'linin smokin ceketinin sol ya-
kasına üç haçlı koskocaman madalyayı takacağı yer-
de ceketin münasip bir yerine küçük bir simge iliş-
tirmesi yeterli.
Bursa'da halk Kraliçe Elizabeth'i alkışlıyor. Kra-
liçe alkışlayan halka gülümseyerek bakmakla yeti-
niyor.
Hayrünnisa Hanım ise alkışlar sanki onaymış gi-
bi kraliçenin yanında el kol hareketleriyle halkı se-
lamlıyor.
Saray protokolüne göre kraliçeye dokunulmuyor
ama, Hayrünnisa Hanım protokole aykın davranmaya
meraklı. II. Elizabeth'in yer yer koluna dokunuyor.
Bursa'da bir yerde çiçek koklatıyor. Yanıt bekle-
meden bilir bilmez her konuda kraliçeye bir şeyler
söylüyor.
Köşk'e çıkar çıkmaz ilk işi hazırlanan yemekleri be-
ğenmeyerek mutfağa el atıyor, resmi yemeklerin mö-
nüsünü hazırlamaya girişiyor Hayrünnisa Hanım.
Her resmi yemek tam bir felaket. Ya çok yağlı, ya
yeterince pişmemiş diye eleştiriler alıyor.
Kocası ve eşinin laik Cumhuriyete, bir cumhur-
başkanına aykırı düşen davranışları, giyimleri, ko-
nuşmaları Batı medyasında Türkiye'yi tanıtımda
olumsuz etkileyecek yorum ve haberlere malzeme
oluyor.
AKP kadroları Batı'ya meydan okumayı smokin
giymemekle kanıtlamaya çalışıyor.
Kimi çevreler ve medya; aykırı görüntüleri eleş-
tirmekten çok kamuoyuna duyurmakla yetiniyor.
Rejimi kemiren bu olaylar karşısında muhalefet de
suskun. Son toplumsal davranışların özeti:
Kimilerine göre olur böyle vakalar!
• • •
Yazın ve düşün dünyasında kimileri adını sanını
borçlu olduğu, içinde uzun yıllar yaşadığı, görüşle-
rini yazıyla, konuşmalanyla benimseyip desteklediği
gazeteden veya kurumdan kaçmak için dönekliği-
ni kanıtlayan kitap yazarak fazla paraya, rahata ula-
şıyor.
Kimileri önce Maocu, sonra Humeynici, El Fetih-
çi, sonra sonra özalcı, Amerikancı, önce sosyalist
şimdi liberal dönek.. baş köşelerde ağırlanıyor.
lletişim dünyasında kimilerinin dilinde laik rejim,
Atatürk ilkeleri ve devrimleri eksik olmuyor... Iş çev-
relerinde kimileri -hatta pek çoğu- cüzdanlarını şi-
şirmeyi sürdürebilmek için, Boğaz'daki yalısında kö-
pekleri, yaşlanmaya yüz tutan eşi ile mutlu bir ya-
şam sürdürdüğüne toplumu inandırmaya özen
gösteriyor. Ne ki başarılı olmanın sırrını her iktidar
karşısında o iktidara uygun olmakta buluyor.
Eşcinsellerin, sonradan kadın olmayı nimete
dönüştürenlerin medyada baş köşelerde yüceltildiği,
hokkabazlığın topluma yutturulduğu bir ülkede:
Oluyor böyle vakalar!
• • •
Ve...Ve...Ve:
Dağarcığında laikliği savunmaktan... Cumhuriyete,
Atatürk devrimlerine sahip çıkmaktan başka hiçbir
malzemesi olmayanların...
...ağzı laf eden, bağırarak çağırarak, ekonomiden
hukuktan nasibini almamış, bu konularda ne ya-
pacağı belirsiz ve kuşkulu insanlann.. muhalefet boş-
luğundan yararlanarak siyasette kendine yer ara-
yanların...
...birdavaadamı kimliği sergileyenlerin.. düne ka-
dar her ağzını açtığında küfür dolu hakaretlerle sal-
dırdığı bir gruba, bir ekibe ve.. adı ne olursa olsun,
ister Fethullah, ister Kukutellah, laik Cumhuriyetin
tek muhafızıymış gibi sürekli saldırdığı bir cemaa-
tin gözde adamına düne kadar söylediklerini bir ka-
lemde silerek tek varlığını, kişiliğini satışa çıkaran-
ların...
...devlete yüz liralık borcunu ödeyemeyen sade
bireylere haciz gelmesine ses çıkarmayan.. ve la-
kin trilyonlara varan vergi borcunu yıllarca ödeme-
diği için hacizle karşılaşanların gözyaşlarını maze-
ret gibi kabul edip ahlak dışı bir davranışı onayla-
yanların, sindirenlerin gerçek kimliğini saklamaya ola-
nak sağlayanların.. bu gibilerin dürüstlük simgesi gi-
bi rahatça gezdiği, desteklendiği bir süreçten ge-
çen, bu türden öykülerin yaşandığı bu ülkede:
Yok mu aramızda kimilerinin yazık yazık diye ha-
yıflandıkları böyleleri ve şimdi bunlar.. bu ahlak dı-
şı olaylar.. kimilerine göre; olur böyle vakalar!
Üzel giivenlikten öğpenciye tehdît
ANKARA (ANKA) - Ankara Ünivcrsitesi
Cebeci Kampusu'nda görevli bir özel gü-
venlik elemanının, Eğitim Fakültesi Reh-
berlik ve Psikolojik Danışmanlık Bölümü
öğrencisi Zafer Algül'ü, silah dayayarak
tchdit ettiği bildirildi. Algül, kampus girişi-
ne turnike konulması ve özel güvenlik biri-
minin tutumuyla ilgili basın açıklaması
yaptıklannı, ardından da söz konusu özel
güvenlik görevlisinin kendisini takip ede-
rck kafasına silah dayadığını söyledi. Gör-
gü tanıklarının da bulunduğunu bildiren Al-
gül, olayla ilgili suç duyurusunda bulundu.
ÜLKENİZİN telli telsiz bütün
iletişim şebekelerini, dolaylı do-
laysız, kısmen ya da tamamen, ya-
bancılara satmışsınız, ondan son-
ra da "Klm kimi niçin dinlemiş?" di-
ye kendi kendinize sorup duru-
yorsunuz.
Böyle toplum ve böyle yönetim
görülmemiştir.
Konu, bir yüksek mahkeme yar-
gıcının "dinleniyorum" iddiası üze-
rine yeniden gündeme geldi.
Bir ülkenin yüksek yargı men-
supları niçin ve kimler tarafın-
dan dinlenir?
Böyle bir dinleme resmi kuru-
luşlarca yapılıyorsa, yürütmenin
yargıya güveni sarsılmış sayılır.
Bu "merak"\n uyanmış olması bi-
le başlı başına bir endişe konusu-
dur. Yargı mensuplarının vicdan-
larının sesinden başka ses dinle-
meyeceklerinden eminseniz, baş-
kalarının onlara nasıl sesleniyor ol-
duğunu merak ediyor olmanız
kendi niyetlniz bakımından endişe
AÇI
MUMTAZ SOYSAL
Telekulak ve Teleakıl
verici değil mi?
Ayrıca, bağımsız cumhuriyet
yargısının şu günlerde korkunç
bir iç ve dış baskı altında tutuldu-
ğunu, yalnız bizler değil, sağır ve
kör bütün sultanlar biliyor. Merak
edilmesi gereken asıl sorun, bu iç
ve dış baskıyı uygulayanlann böy-
le bir cesareti nereden aldıklandır.
Aslında bir "cüret" söz konusu;
çünkü yasalarla, hatta Anayasa'yla
yasaklanmış böyle bir suça kim-
senin kalkışamamış olması gere-
kirdi. Oysa artık bir yolgeçen ha-
nına dönüşmüş olan başkent, uta-
nıp sıkılmadan bağımsız bir devletin
başsavcısını suçlamak ve yargıç-
larını sindirmek için seferber olmuş
uygarlık yoksunu izansız ve terbi-
yesiz yabancıların istilası altında.
Uzak medyaların teleakılları da
cabası.
Aslında, çağdaş teknoloji uzak-
taki akıl sahiplerinin buralara kadar
gelip telekulak kesilmesine hacet
bırakmaz. Ama sıra akıl vermeye
gelince yüz yüze konuşmayı tercih
ediyorlar galiba. Belki onların ku-
laklarını dolduranlardır gelene gi-
dene ne diyeceklerini öğrenmek
için meraklananlar.
Ama, asıl konu, ülkenin bir te-
melde kamu hizmetini, en gü-
venilir ve toz kondurulmaz kalma-
sı gereken kendi ulusal iletişim şe-
bekesini her türlü iç ve dış kulla-
nıma açık olacak biçimde yaban-
cılara teslim etmiş olmasıdır.
Geleneksel posta hizmetleri ile
elektronik teknoloji gerektiren çağ-
daş hizmetleri birbirinden ayırarak
böyle bir kamu görevini değişik es-
neklikte farklı yönetim yapılanna ka-
vuşturmak başarılamaz bir iş de-
ğildi ve ülkede bunu becerecek
kadrolar vardı. Ama, borç kapat-
ma telaşına düşmüş siyasiler, al-
tın yumurtlayan kamu kuruluşları-
nı elden çıkararak işin kolayına kaç-
makla kalmadılar, toplumun iletişim
güvenliğini de tehlikeye attılar.
Şimdi, sözde "halka açılma" ko-
medisiyle o sorumsuz talanın son
perdesi oynanıyor.
Cumhuriyetin geleceğinden so-
rumlu olanlar bu büyük yanlışın he-
sabını bir gün mutlaka sormak ve
böylesine önemli bir kamu hizme-
tini yeniden güvenilir bir temele
oturtmak zorundadırlar.
mumtazsoysal@gmall.com
Kraliçe Türkiye'den ayrıldı
I Baştarafı 1. Sayfada
Kulübü (TJK) Başkanı Yasin
Kadri Ekinci, geçen yıl Kraliçe
Elizabeth Kupası'nı kazanan
"Berraksu" adlı atın sahibi Nas-
ri Artar ve atın jokeyi Akın Sö-
zen tarafmdan karşılandı.
Resepsiyona, Başbakan Re-
cep Tayyip Erdoğan ve eşi Emi-
ne Erdoğan, Devlet Bakanı Meh-
met Aydın ve eşi, Devlet Baka-
nı ve Başbakan Yardımcısı Ce-
mil Çiçek, Dışişleri Bakanı ve
Başmüzakereci Ali Babacan ve
eşi, tngiltere Dışişleri Bakanı
David Miliband ve eşi, M111 i Sa-
vunma Bakanı Vecdi Gönül,
Devlet Bakanı Nimet Çubukçu,
Adalet Bakanı Mehmet Ali Şa-
lıin, CHP Genel Başkanı Deniz
Baykal ve eşi, DTP Grup Baş-
kanı Ahmet Türk, Dışişleri Ba-
kanlığı Müsteşan Büyükelçi Er-
tuğrul Apakan, basın-yayın or-
ganlannın temsilcileri ve yaban-
cı misyon temsilcileriyle çok sa-
yıda davetli katıldı. Baykal daha
önce Çankaya Köşkü'ndeki ak-
şam yemeğine Cumhurbaşkanı
GüTün daveti olduğu için katıl-
mamıştı.
Atlara merakı olduğu bilinen
tngiltere Kraliçesi Elizabeth re-
sepsiyona girişinde, 1971'deki
tngiltere'nin Ankara Büyükelçiliği'nde verilen resepsiyona Başbakan Erdoğan ve eşi Emine
Erdoğan da katıldı. Kraliçe, daha sonra 12-16 yaş arasında spora erişimi kısıth çocukların futbol
oynamasını seyretti. Bu sırada, eski bir futbolcu olan Başbakan Erdoğan da çocuklarla paslaştı.
Türkiye ziyareti sırasında, döne-
min Cumhurbaşkanı Cevdet Su-
nay ile birlikte at yarışını izler-
ken çekilen görüntülerin göste-
rildiği fılmi izledi. TJK Başkanı
Ekinci, Kraliçe Elizabeth'e, kra-
liçenin atının tasvir edildiği bir
tablo hediye etti. Kraliçe II. Eli-
zabeth daha sonra, Uluslararası
Gençlik Ödülü Programı'nın bi-
rinci altın kategon ödülü töreni-
ne katıldı. Kraliçe ve eşi, rcsep-
siyon bahçesini gezerek konuk-
larla sohbet etti.
1971 yılındaki Türkiye ziya-
rctinde de elçilik bahçesinc me-
şe fidanı diken tngiltere Kraliçesi,
bu gclişinde de yine meşe fidanı
dikerek fıdana su döktü. Krali-
çe kendisine resepsiyon boyunca
eşlik eden Başbakan Erdoğan'la
bir süre görüştü. Kraliçe II. Eli-
zabeth ve eşi Philip öğle saatle-
rinde Türkiye'den aynldı.
Raportör, CHP'nin talebinin reddilmesini istedi. 'Esastan tartışmaya yer yok' dedi
Türban raporu tamamlandı
İLHANTAŞCI
ANKARA - AKP'nin üni-
versitelerde türbanı serbest bı-
ı ıkın.ı amacına yönelik anaya-
sa değişikliğinin iptali ya da
yok hükmünde sayılması için
açılan davada raportör 80 gün-
de raporunu tamamladı. Rapor-
tör Doç. Dr. üsınan Can'ın ra-
porunda ağırhklı görüş, iptal
istenıinin reddi yönünde yer
alırken Anayasa Mahkemesi'nin
değişikliği şekil yonünden in-
celeyebileceği, esastan tartışma
yolunun bulunmadığı görüşüne
yer verildi. Raporda, değişik-
liklerin yok hükmünde sayıl-
ması istemi de yerinde görül-
mezken "Dttzenlemenin yok
hükmünde sayılabilmesi için
çok ağır yetki aşımı" olması ge-
rektiği savunuldu.
Türban düzenlemesiyle ilgili
olarak CHP grubu ile 12 DSP
milletvekili ve Tunceli Bağım-
sız Milletvekili Kamer Genç,
değişikliğin iptali ya da yok
hükmünde sayılması istemiyle
27 Şubat'ta Anayasa Mahke-
mesi'ne başvurmuştu. Anayasa
Mahkemcsi Başkanı Haşim Kı-
lıç'ın görevlendırdiği raportör
Can, raporunu başkanlığa sundu.
AKP'nin, hakkındaki kapatma
davası için "yol haritası" olarak
beklediği rapor, üyelere olağan
uygulamada olduğu gibi sekre-
terleri aracılığıyla değil, elden
teslim edildi. Raportör Can, söz
konusu anayasa değişikliğinin
ancak şekil yonünden incelene-
bileceğını bu kapsamda deği-
şikliğin anayasada belirtilen ko-
şullar çerçcvesinde yasalaştınlıp
yasalaştırılmadığının değcrlen-
dirilebileceğıni belirtti. Raporda
Anayasa Mahkemesi'nin 10. ve
42. maddelere ılışkin değişikli-
ği esastan tartışma yolunun da
bulunmadığı görüşü dıle geti-
rildi. Raportör Can, CHP'nin,
anayasa değişikliğinin yok hük-
münde sayılması istemi için de
yok hükmünde sayılabilmesi
için "çok ağır yetki aşımı" ol-
ması gerektiği, ancak
TBMM'nin anayasa ve içtü-
zükte anayasa değişikliği yap-
masının kurallara bağlandığı,
parlamentonun da bu kurallar
çerçevesinde değişikliği ger-
çekleştirdiğini belirtti. Rapor-
törün raporunun, bağlayıcılığı
bulunmuyor. Yüksek mahkeme
belirlenecek bir gündc toplana-
rak davayı karara bağlayacak.
Can, AKP'nin temelli kapa-
tılması istemiyle açılan davada
da raportör olarak görevlendi-
nlmiş, ağırhklı olarak iddiana-
menin kabulü yönünde görüş bil-
dirmişti. Referandumun iptaline
ilişkin açılan davada da görev
alan Can, TBMM'nin yetkisini
aşarak 11. Cumhurbaşkanı'na
ilişkin olarak değişiklik yaptığı,
yetki aşımıyla yapılan işlemin
"yok hükmünde" sayılabile-
ceği görüşünü bildirmişti.
Osman Paksüt'ün izlendiğini açıklamasının ardından savcı Polatkan harekete geçti
Başsavcılık soruşturma başlattı
Anayasa Mahkemesi
Başkanvekili Paksüt.
ANKARA (Cumhuriyet Büro-
su) - Ankara Cumhuriyet Başsav-
cılığı, Anayasa Mahkemesi Baş-
kanvekili Osman Paksüt'ün aracı-
nın takip edildiği ve dinlenildiği yö-
nündeki açıklamaları üzerine so-
ruşturma başlattı. Soruşturmanın,
Memur Suçlan Soruşturma Büro-
su'nda görevli Cumhuriyet Savcısı
Vahdet Polatkan tarafından yürü-
tüleceği bildirildi. Soruşturma son-
rası Anayasa Mahkemesi Başkan-
vekili Paksüt'ün yasadışı yollarla
dinlendiği tespit edilirse dava açı-
labilecek. CHP Konya Milletveki-
li Atilla Kart da Başbakan Recep
Tayyip Erdoğan'ın yanıtlaması is-
temiyle verdiği soru önergesindc,
Anayasa Mahkemesi Başkanvekili
Osman Paksüt'ün takip edilmesi
ve telefonlarının dinlenmesine yö-
nelik iddialan Meclis gündemine ge-
tirdi. Kart, önergesinde Paksüt'ün ta-
kibi ve dinlenmesi iddialarıyla ilgi-
li olarak olay sonrasında siyasilerin
ve güvenlik görevlilerinin yaptığı
açıklamalar arasında tutarsızlık ol-
duğunu, bunun da kuşkuları arttır-
dığını söyledi. AKP Genel Başkan
Yardımcısı Necati Çetinkaya'nın
"Mescleyi kurcalarsak rahatsızlık
oluşur" şeklindeki sözlerinin ma-
nidar olmaktan öte tehdit içeren
unsurlar taşıdığını belirten Kart,
"Polis devleti yapılanmasını ve
söylemlerini daha da kuvvetlen-
diren bir olay ve iddia söz konu-
sudur" dedi. Kart, Başbakan Er-
doğan'a şu sorulan yöncltti:
"Kavaklıdere'deki restoran çev-
resinde bulunması gereken aracın
Birlik Mahallesi'nde ne işi vardı?
Trafık güzergâhlarındaki farklı-
hğa rağmen, bu aracın, Paksüt'ün
aracıyla aynı güzergâh ve aynı sı-
rada olmasının açıklaması ne-
dir? 2 aydan bu yana takip edil-
diğini söyleyen Paksüt'ün daha
evvel beyan ettiği araçla ilgili bil-
giler kamuoyuna neden yansıtıl-
mamaktadır?"
GÜNDEM MUSTAFA BALBAY
• Baştarafı 1. Sayfada
"Hükümetleri halk seçer, yargıçlar seçmez!"
Yaaa... Bilmiyorduk!
Peki, hükümetleri kim denetler Mister Miliband?
Arkadaş hızını alamadı, birinci günkü bu derin
saptamadan sonra yeni bir bakış getirdi:
"AKP kapatılırsa sonuçlan çok ağır olur."
Ne olur?
"AB çok sert tepki verir..."
"ABden sesler" korosuna katılan Miliband'ın açık-
lamaları, iki egemen ülke arasındaki ilişkilerle ölçüle-
cek cinsten değil. Kara Avrupasf ndan gelen AKP me-
sajlarına adaların da katılmasıyla birlikte AKP'nin ye-
di düveli arkasına alıp Türkiye'ye karşı ciddi bir mü-
cadeleye girdiğini söyleyebiliriz.
AB temsilcileri öylesine kör bir AKP destekçiliğine
soyundu ki yargı reformu strateji taslağında yer alan
değişikliklerin neredeyse tümü AB'nin geleneksel
hukuk ilkelerine ters. örneğin AB, Hâkimler ve Sav-
cılar Yüksek Kurulu'nda siyasal etkinin azaltılmasını
istiyor, reformda kurula Meclis'in de üye gönderme-
si öneriliyor!
Komiser Rehn bakalım bu reforma hayranlığını han-
gi sözcüklerle dile getirecek.
• • •
AKP dışarıdan bu destekleri alırken elbette içeride
de boş durmuyor. Yüksek Seçim Kurulu (YSK) Baş-
kanı Muammer Aydın dün önümüzdeki dönem ola-
caklan bir bir saydı. AKP'nin tam resmi yayın organında
yer alan demece göre, Erdoğan yeniden bağımsız ola-
rak Meclis'e girebilir, Gül'e de bir şey olmaz!
YSK, seçimlerin hazırlığından adayların belirlen-
mesine, partilerin seçime uygunluğundan kimlerin aday
olup olamayacağına kadar her şeyi kararlaştırma gü-
cüne sahip. 7 kişi oturuyor ve tüm kararları veriyor. Bu
kurulun başkanı, AKP'nin kapatılması halinde herşe-
yin yine eskisi gibi yürüyebileceğini ifade eden bir de-
meç veriyor.
Bir anlamda, vereceği kararı baştan söylüyor!
AKP'nin kadın ve gençlik kollarının yanı sıra med-
ya kollarının da oluştuğunu vurgulamıştık. Buna bir ek
daha geliyor:
Seçim kolları!
Oldu olacak, Sayın Aydın önümüzdeki genel se-
çimlerde hangi partinin ne kadar oy alacağını da söy-
lesin, demokrasi tam anlamıyla yerleşmiş olsun!
TBMM Başkanı Köksal Toptan'ın "çözüm önerisi"
ise tam toptancı işi:
"Herkesi memnun edecek bir üçüncü yol bulunsun!"
Biz önerelim:
AKP kapatılmış gibi yapılsın, ama kapatılmasın... Er-
doğan yasaklıymış gibi olsun, ama başbakanlığı sür-
dürsün!
• • •
Başlıkta kullandığımız "yedi düvel" tanımının Türk-
çemize hangi anlamda yerleştiği belli... Ama biz salt
AKP'ye verilen yoğun desteğe dikkat çekmek için bu
tanımı kullandık!
AKP'nin salt kendi iktidannın devamlılığını sağlamak
için her şeyi yapacak hale gelmesi karşısında aklımı-
za gelen tanımlamalann tümünü kullanmamız ola-
naksız...
Merkez Bankası Başkanı'nı 5 saat Bakanlar Kuru-
lu kapısında bekletirken, Avrupa'daki bütün kurum-
ların kapısını çalıp "destek dilenciliğine" giren AKP için
şu yorumu yapsak yeridir:
Türkiye'ye yönelik bütün olumsuzlukların çarpanı!
ankcum@cumhurlyet.com.tr
SGK BAŞKANVEKÎLİ GÜNEY
'Prim affıyok' dedi
görevinden alındı
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Sosyal Gü-
venlik Kurumu (SGK) Başkanvekilliği'ne, hü-
kümetin SSK ve Bağ-Kur primlerine getirdiği
aftan haberi olmadığını söyleyen Tahsin Gü-
ney'in yenne Başkan Yardımcısı ve Yönetim
Kurulu Üyesi Fatih Acar getirildi. SGK'de-
ki görev değişikliği ile ilgili açıklama yapan Ba-
kan Çelik, değişikliğin bir gerekçesinin olma-
dığını belirterek "Değişikliğin özel bir sebebi
yok, Önemli olan başkanın asaleten atanması.
Vekâleten kimin götürdüğü önemU değiL Bü-
tün vekâletlerî de bir an önce sonlandırma-
yı düşünüyoruz" dedi. Güney'in görev deği-
şikliğini Londra'da öğrenmesiyle ilgili olarak
Çelik, "Tahsin Bey giderken de benim ha-
berim yoktu. Tahsin Bey'in görevini ben im-
zaladım, ama tarihine bakmadım, ne zaman
gittiğini bilmiyorum" diye konuştu. Görevin-
den alınan Güney, önccki gün katıldığı bir
televizyon programında istihdam paketine ek-
lencn af ile ilgili bir hazırlıklan olmadığını söy-
lemiş, "Bu ciddi bir konu. SGK Başkanvekili
olarak böyle bir çalışmanın içinde değilim,
böyle bir çalışmanın da olmadığını biliyorum.
Olsaydı biz içinde olurduk" diye konuşmuş-
tu. Güney'in söz konusu açıklamalanna karşın,
prim affı aynı gün kabul edilmişti.
BTYK'de Teziç gitti kavga blttl
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Başbakan
Recep Tayyip Erdoğan, Teknoloji Yüksek
Kurulu (BTYK) toplantısına başkanlık etti.
ODTÜ Yerleşkesi içinde bulunan TÜBtTAK
Uydu Teknolojileri Laboratuvan'nda düzen-
lenen toplantıda konuşan Erdoğan, Türkiye
olarak gelecekte dünya ekonomileri arasında
ilk 10 ülke arasında yer almayı hedefledikle-
rini belirtti. Toplantılara eski YÖK Başkanı
Erdoğan Teziç'in katılmamasına karşın yeni
YÖK Başkanı Prof. Dr. Yusuf Ziya Ozcan
katıldı. Toplantıya Genelkurmay tkinci Baş-
kanı Orgeneral Ergin Saygun da katıldı.