05 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
„ SAYFA CUMHURİYET 12 MAYIS 2008 PAZARTESİ A HABERLER NATO Askeri Komite Toplantısı • ANKARA (ANKA) - Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt'ın, NATO Askeri Komite toplantılarma katılmak ve askeri temsilciliklerde incclemelerde bulunnıak üzere önümüzdeki hafta yurtdışında olacağı bildirildi. Geııelkumıay Başkanlığı intenıet sitcsinden yapılan açıklamada, "Genelkunnay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt, NATO Askeri Komite toplantılarma katılmak ve askeri temsilciliklerimizde incelemclcrdc bulunmak üzere, 12-18 Mayıs 2008 tarilılcri arasında yurtdışında bulunacaktır" denildi. İP'den suç duyurusut İstanbul Haber Servisi - işçi Partisi (İP) Gencl Başkan Yardımcısı Hasan Basri Özbey, "asılsız haberlcre ycr verdiği gerekçesiyle" Anadolu'da Vakit gazetesi hakkmda savcılığa suç duyurusunda bulunacaklannı bildirdi. Özbey, Vakit gazetesinin dünkü sayısında "Patlamanm krokisi Ergenekoncuda" başlıklı bir haber yayımlandığım, bu haberde "Kod Adı: Darbe" adlı kitaba atıfta bulunularak "Ergenekon Soruşturmasr' kapsamında tutuklu bulunan Ulusal Kanal lzmir temsilcisi Hayati Özcan'ın cv vc işyerinde yapılan aramalarda el konulan CD'ler içinde tzmir Şirinyer'de meydana gclcn 2 ayn patlamaya ilişkin krokilerin yer aldığının yazıldığını söyledi. YTÜ Platformu • tstanbul Haber Servisi-YıldızTeknik Üniversitcsi (YTÜ) öğretim üycleri, rektör adayını belirlemek amacıyla "YTÜ Platfornıu" oluşrurdu. Platform girişinıcilerinden Prof. Dr. Metin Subaşı, "Bu platformun içinde kimse rektör adayı değil. Anketler yapılacak. Herkcse 'Sizce rektör adayı kim olabilir?' diye sorulacak. Aınacımız. herkesin bilinçli olarak bu seçimi yapmasıdır" dedi. "YTÜ Platfonnu", rektör adaylarmı belirlemek amacıyla ilk kadcmc ön seçimlerini bııgûn gerçekleştirecek. Meclis'te CHP'nin Istanbul'daki 1 Mayıs olaylarıyla ilgili verdiği gensoru görüşülecek 'Oranüsız güç' tarüşılacak ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - TBMM Genel Kurulu haftaya, polisin "orantısız güç" kullandığı lstanbul'da- ki 1 Mayıs olaylarmı tartışarak başla- yacak. TBMM Genel Kurulu'nda yarın, CHP'nin 1 Mayıs'ta çıkan olaylarla il- gili Başbakan Tayyip Erdoğan hak- kında verdiği gensoru önergesinin ön gö- rüşnıcsi yapılacak. CHP grup başkan- vekillerinin imzasıyla verilen öncrgcde, "İs-tanbul'da 1 Mayıs kutlamalannın Taksim'de yapılmasını engellcyerck toplantı ve gösteri özgürlüğünü ihlal ettiği, açıklamalarıyla güvenlik güç- lcrini orantısız kuvvet kullanmasına teşvik ettiği vc bu tutumuyla top- lumsal barışı tehlikcyc atarak çatış- ınacı bir süreç başlattığı" gerekçesiy- le Başbakan Erdoğan hakkında genso- ru açılması isteniyor. Gensoru önergesinin gündcme alınıp alınmamasına ilişkin görüşmclerin ta- mamlanmasınin ardından genel kurul, • CHP grup başkanvekillerinin imzasıyla verilen önergede, Başbakan Erdoğan hakkında gensoru açılması isteniyor. Önergede, Erdoğan'm yaptığı açıklamalarla güvenlik güçlerinin orantısız güç kullanmasını teşvik ettiği belirtildi. gündemindeki tasarılan görüşmeye de- vam edecek. Bu çerçevede ilk olarak, ya- bancılara mülk satışı konusunda, Ana- yasa Malıkemesi'nin iptal ettiği yaban- cılara arazi satışım düzenleyen yasanın yerine hazırlanan yasa tasarısı ele alı- nacak. Tasanya göre, yabancı uyruklu ki- şi ve kuruluşlar, uygulama imar planı vc mevzi imar plan sınırlan içerisinde ka- lan toplam alanlann yüzölçümünün yüzde 10'una kadar olan kısmmda ta- şınmaz edinebilccek. Farklı oran yetkisi Bakanlar Kurulu, merkez ilçc vc il- çelerin altyapı, ekonomi, enerji, cevre, kültür, tarım ve güvenlik açıftndan önemlerini dikkate alarak bu orandan fazla olmanıak kaydıyla farklı oran bc- lirlemeye yetkili olacak. Özel güvenlik bölgeleri ile stratejik bölgelere ve deği- şiklik kararlanna ait harita vc koordinat dcğcrleri, tçişleri Bakanlığı'nca gccik- tirilmeksizin Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü'nün bağlı olduğu bakanhğa verilccek. İstihdanı paketi Genel Kurul, bu hafta istihdanı pake- tini yasalaştırmak için de mesai yapacak. Tasanyla, asıl işveren ile alt işveren (ta- şeron) arasındaki anlaşmalar yazılı ola- cak; alt işveren müfcttişlcrce incelcne- Ijilecek. 50'den fazla işçi çalıştıranlar, yüzde 3 oranmda, kamu kummları ise yüzde 4 oranında özürlü islihdam ede- cek. Tasanya göre, mesleki eğitim al- mamış işçiler de 16 yaşıru doldurmamış . genç işçiler ile çocuİdar gibi ağır ve teh- likcli işlerde çahştınlamayacak. Işsiz- lik ödencği miktannın hesaplanmasın- da, asgari ücretin neti yerine brütü baz alınacak; böylece sigortalı işsizlerin aldıklan işsizlik ödcneğinde yaklaşık yüzde 40 artış sağlanacak. Sigortalılann, malullük, yaşlılık vc ölüm sigortalan primlerinden, işveren hissesinin 5 puanı Hazine'ce karşılana- cak. 18-29 yaş arasındakilcr ile yaş şartı aranmaksızın kaduılardan; 1 y11 için- de işc alınanlann işverence yatınlması gereken primleri, İşsizlik Sigortası Fo- nu'ndan karşılanacak. Bu yil yapılan özelleştirmelerden elde edilecek 1 mil- yar YTL ile gelecek 4 yılda yapılacak özelleştirmc gclirlcrinden 2.5 milyar YTL; 1 Haziran 2000'den 31 Aralık 2007 tarihine kadar fona aktanlan dcv- lct payı ve nemasınm 2008-2012 yılla- n arasındaki faizi GAP için kullanılacak. CMK 102 YİNE ERTELENDİ Cezaevlerinde umutlar tükendi HİLAL KÖSE AKP hükümeti, Ceza Mulıakenıesi Kanunu'nun (CMK) tutuklu yargıla- mayı sınırlandıran 102. maddesini, yürürlüğe gir- mesine 1 ay kala yine er- teledi. Yıllardır davaları sonuçlanmayan tutuklu- lann, özgürlüğe kavuşma umutlan da böylece sona erdi. Türkiye'de 10 yılı aş- kuı bir süredir tutuklu yar- gılanan 20 kişi, bu yasa ile 1 Nisan 2008'de, tahliyc edilecekti. Milletvekille- rinc mcktup gönderen avukatlar, uygulamanın 31 Aralık 2010 tarihine er- telenmesinin, kişiye özel ve aynmcı olduğunu bc- limiler. CMK'nin 102. madde- sinin ikincifikrdsı,ağır ce- za mahkemesinin görevi- ne giren işlerde, tutukluluk süresinin cn çok 2 yıl ol- duğunu, bu sürcnin, zo- runlu hallcrde, gerekçe gösterilerek uzatılabilc- ceğini ancak uzatma sü- resinin toplam 3 yılı ge- çemeyeceğini öngörüyor. Ancak yargıçlar, toplam süreyi, 5 değil 10 yıl ola- rak algılıyor. Sol örgüt davasında yargılanan ba- zı sanıkların tutukluluk süresi ise şimdidcn 14. yıla yaklaşmış durumda. Türkiye'de 10 yıla yakın ve 10 yılı aşkm bir süredir tutuklu bulunan yaklaşık 50 kişi var. 75 kişinin de 6 yılı aşkmdır tutuklu yar- gılandıklan sanılıyor. Av- nıpa Insan Haklan Mah- kemesi (AİHM) 5 yılın aşılmasım uzun tutukluluk kabul cdiyor. Türkiyc, bu nedenle AİHM'e giden yüzlerce dosyadan, "öz- gürlük vc güvenlik hak- kı", "adil yargılanma hakkı" ihlali nedeniyle mahkûm oluyor. Avukat Ercan Kanar, AKP hükümctinin bu dü- zenlemcyle yaklaşık 50 kişi için aynmcı, özel, in- tikamcı ve hakkı gasp cdcn. hukuka aykırı bir durunı yaraltığını belirtti. Bu durunuın mağdurları- nın sadecc siyasi dava- lardan yargılananlar ol- duğuna dikkat çeken Ka- nar, "Yani, Meclis esas olarak siyasi muhaliflc- ri hedcfleycn, aynmcı, hakkaniyctc aykırı, Aİ11S vc hukukun te- ıncl ilkelerine aykırı bu düzcnlcmcyi yapıyor. Adcta, 'düşmanla savaş hukuku' mantığı sergile- niyor" dedi. Kanar, bu yasayı bek- lcycn tutuklulann, büyük çoğunluğunun da F Tipi tecrit koşullan nedeniyle ciddi sağlık soranlan ya- şadıklannı vurguladı. 'Operasyonlar sürecek' Rize'nin Güncysu ilçesinde cs- ııafı ziyaret eden Başbakan Re- ccp Tayyip Erdoğan, terörlc mücadele konusunda taviz vcr- meyeceklerini ifade crti. Erdo- ğan, "Zaman zaman bazı akıl vcrcnlcr oluyor, ^operasyonlar durdurulsun' diye. Terör şid- derini ortadan kaldırmadıktan, tcrörist silah bırakmadıktan sonra güvenlik güçleri her ne olursa olsun aldığı istihbaral doğrultusunda olaylara nıüda- halc etmeyc devam cdccektir" diye konuştu. Erdoğan, Şem- dinli ilçcsinc bağlı Aktütün Karakolu'nda önccki gün şehit düşen askerlcrin ailelerine baş- sağlığı dilcdi. (Fotoğraf:AA) AKP'liler, özel idarenin gayrimenkullerini satacak Satış, mahkeme yolunda EMRE DÖKER tZMİR - lzmir tl Gcncl Mccli- si'nde. AKP'li üyelerin çoğunlu- ğuyla alınan özel idarenin taşm- mazlanmn satışıyla ilgili karar mahkcmeyc taşınıyor. Meclis'in CHP'li üycleri, yann tzmir ldare Mahkemesi'nde satışa karşı dava açacak. Başbakanlık tarafmdan 19 Mart'ta yayımlanan genelgeyle hcnüz tamamlaıımayan bölünmüş yollann il özel idareleri tarafmdan tamamlanması istenmişti. Genel- geniıı ardından kaynak arayışma giren lzmir İl Gcncl Meclisi, AKP'li üyelerin öncrisi »IppP'li- lerin de desteğiyle gelir gctiren pek çok taşınmaz varlığın satışım ka- rarlaştınnıştı. İçinde Bcrgama, Mcncmcn, Ti- re'de bulunan iş hanlan ile Ko- 'nak'ta 6 dükkân ve bir büronun sa- tışım öngcrcn meclis karannın "siyasi çıkar" anıaçlı alındığını söyleyen CHP'liler, karar toplan- tısını terk etmişti. CHP Grup Başkanvekili Hak- kı Berksü, kamu mallan satılırken anıacın ve satışından elde edile- cek gelirin ııerede kullanılacağının açıkça belirtilmesi gerektiğini, buna karşın alınan kararda bu açıklamanın yer almadığını vur- guladı. Daha önce Balıkcsir tl Genel Meclisi 'nin aldığı satış ka- rannın bu gerekçeyle Danıştay 8. Dairesi tarafından iptal cdildi- ğini anımsatan Berksü, "AKP'li- lerin burada anıacı yerel se- çinıler öncesinde taşınmazları satarak gelecek parayla secim yatınnu yapnıak. Biz satışa kar- şıyız. Bu yerler gelir getiren yerlcr. Bunların dcğerlendiril- mcsindcn yanayız" dedi. CHP'li meclis üyesi, avukat Mahmut Esat Aslan da Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ın 19 Mart'ta valiliklere gönderdikleri genelgede özel idare kaynaklanyla bölünmüş yollann tamamlama- sını istcdiğini anımsattı. SlFIR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR I [email protected] Kıbrıs Rum kesiminin Cumhurbaş- kanı, komünist AKEL partisinin genel sekreteri Dimitris Hristofyas'la ko- nuşmamız beklenenin çok üstünde tam 3 saat sürdü. Eğer başka prog- ramlanmız olmasaydı daha da uzaması mümkündü. Bu konuşma sırasında dikkat çeki- ci tahlillerin içinde Yunanistan'daki Albaylar Cuntası'nın Kıbrıs'ın bölün- mesindeki rolü geliyordu. Rum kesi- minin milliyetçisi o dönemde Gri- Albaylar Cuntası ve • • 1 ! • vas'tı. Grivas, Yunanistan'tan gelmiş- ti ve Kıbns'ı Yunanistan'a bağlamak is- tiyordu. Bu amaçla terör eylemleri ör- gütlüyordu. O zaman çok bilinen adıy- la EOKA'cıydı. Hristofyas, Grivas'ın "Türk ve ko- münist düşmanı" olduğunu anlattı. 1960'ların ortalarında Yunanistan'da yönetimi ele geçiren ve faşist bir yö- netim kuran Albaylar Cuntası Kıb- rıs'taki faşistleri de örgütlüyor ve ada- daki Türklere ve solculara yönelik sui- kastlar, komplolar düzenliyordu. • • * Nikos Sampson isimli bir faşistin önderliğinde 1974 yılında bir askeri dar- be gerçekleştirildi. O zamanki Cum- hurbaşkanı Makarios devrildi. Hris- tofyas ondan sonraki gelişmeleri şöyle anlattı: "Faşistleryönetime el koyup Makarios'u devirdiler. Felaketlerimiz işte böyle başla- dı. Türkiye ünlü müdahalesini bu- nun üzerine gerçekleştirdi." Hristofyas, Türkiye'nin 20 Temmuz 1974 müdahalesini, "Türkiye'nin istilası" olarak ta- nımlıyor. Aslında Kıbrıs'ın Rum kesiminde herkes böyle söy- lüyor. 1974'te Türk Silahİ Kuvvetle- ri'nin adaya çıkarma yapma- sıyla başlayan süreç hâlâ sürü- yör. Aradan tam 34 yıl geçti. Bu süre içinde iki toplum birbirinden büyük ölçüde tecrit edildi. İki toplum kendisini iki ayn devlet olarak örgütledi. Buna rağmen, adanın iki tarafı da ayrı ayn yaşamayı tam anla- mıyla içine sindiremedi. Zaten, 1974 harekâtı nedeniyle Türki- ye, Birleşmiş Milletler'in yaptı- rımlarıyla yüz yüze geldi. Kıbrıs Türk kesiminde Talat, Rum kesiminde Hristofyas cum- hurbaşkanı seçilinceye kadar iki toplum arasındaki ilişkiler en alt dü- zeyde kaldığı gibi, iki taraf da birbiri- ni uluslararası arenada soyutlamayı kendisine asıl hedef olarak gördü. ••• Şimdi görüldüğü kadanyla iki toplum için de yeni bir dönem başladı. Kapı- lar açıldı, gidiş geliş daha kolay hale geldi. İki toplum birbirini yeniden ta- nımaya başladı. Zaten iki tarafta da çö- züme yatkın solcu partilerin seçimle- ri kazanmasının nedeni de halkın artık eski ilişki biçimini değiştirmek iste- mesiydi. Kıbrıslı Türkler ve Rumlar, iki yakın komşu iki ortak kültürün parça- sıydılar. Aradan geçen 34 yıl tabii ki ara- yı epeyce açmıştı. Geçmişte iki tarafın içinde karşı tarafın dilini bilenlerin sayısı bile çok fazlaydı. Şimdi bu sayı giderek azalıyor, neredeyse yok oluyordu. Önceki gün sokaklarında dolaştığım Lefkoşa'nın Rum kesimi bir Avrupa kenti görünümündeydi. Şehir bakım- lıydı. 1968li Siyasallı arkadaşım Kıb- rıslı Semra Cafer'le Lokmacı Kapı- sı'ndan çıkıp Türk tarafındaki Saray Otel'de buluştuğumuzda, onun ilk tepkisi Türk tarafının zevksizliğiydi. Bana kentin merkezi olan Saray Ote- li çevresindeki tenteleri, zevksiz dü- zenlemeleri gösterip şikâyetlerini an- lattı. Kıbnslı Türkler Rum tarafına Lokmacı Kapısı'nın açılmasıyla birlikte daha sık gidip gelir olmuşlardı. Oradaki gördüklerini, kendi kentlerinde de gör- mek istiyorlardı. Kendi kentlerinin sa- laş halini değiştirJbnin mümkün ol- duğunu düsünüyorlardı. Pazar gecesi Kıbrıs Türk tarafının Başbakanı Ferdi Sabit'le buluştuk. Hristofyas'ın bize anlattıklarını ona aktardık. Sabit'in gösterdiği tepkiden anladık ki, çözüm görüşmeleri o kadar da kolay yürümeyecek. İki tarafın iç ka- muoyu, muhalefet, Türkiye'den kay- naklanan bazı kırmızı çizgiler, işi zor- laştıracaktı. Ferdi Sabit, bu görüşmemiz sıra- sında bilinmez diye kabul edilen Kıb- rıs Türk tarafındaki nüfus durumuna iliş- kin 2006 sayımının sonuçlarını aktar- dı. Bu sayıma göre Kıbrıs Türk kesi- minin nüfus dağılımı şöyleydi: Annesi babası, dedesi, ninesi Kıbrıs'ta do- ğanların sayısı 121 bin, annesi, baba- sı ya da dedesi ve ninesi Türkiye'de do- ğanların sayısı 42 bin 500, annesi ve- ya babasından birlsi Kıbrıs'ta doğan- ların sayısı 13 bin, değişik nedenlerle Kıbrıs'ta bulunan KKTC yurttaşı ol- mayanların sayısı 77 bindi. Bu 77 bin içinde 29 bin öğrenci, çalışmak için Türkiye'den gelenler bunlar arasın- daydı. Bu arada 1500 civannda Maronit ve Rum yaşıyordu. Sayıları 27-35 bin arasında değişen askerleri ve ailelerini de sayarsak KKTC'nin nüfusu 300 bini aşıyordu. Bunun 121 bini yerli Kıbrıslıları oluş- turuyordu. ••• Kıbrıs'ı tartışmaya başlarsanız ne- rede duracağınızı bilemezsiniz. Her git- tiğinizde de yeni sorunların ortaya çıktığıhı görürsünüz... Bizimkisi de öyle oldu.... Kıbns güzel ada. ..Sorunları da o ka- dar fazla... 2OOO 9 Lt YILLARDA ERDAL ATABEK 9 Üç Yazı Bir Kitap... Tek Sonuç... Cumhuriyet Bilim Teknoloji dergisi. 9 Mayıs 2008 tarihli sayısı. Üç yazı bu dergiden. Birincisi; Prof. Doğan Kuban'ın çok önemli yazı- sı, "21. Yüzyıl Cehaleti". "OKUYAN CAHİLLER Türkiye'de bugün okul ve öğrenci sayısına dayalı bir öğretim komedisi var. Geçen gün ticaret lisesini bitiren ve işletme oku- yan (bu işletme fakülteleri Türkiye'yi işleten fakülte- ler olarak da anılabilir), düzenH konuşan ve dışandan bakılınca zeki bir genç kıza sordum: 'Suriye, Yuna- nistan, Azerbaycan nerede?' Bilmiyordu. Sonra muhasebe okuyan bu yükseköğretim öğ- rencisinin 13x7çarpımını akıldan yapmasını istedi, onu da yapamadı. Hiç kitap okumuyormuş. Bu insanı donduracâk deney ve gözlemleri her gen- çle yapabilirsiniz. Kimi istatistiklere göre Türkiye in- sanı ortalama 10 yılda bir kitap okuyor, günde 5 sa- at televizyon seyrediyormuş. Japonya'da ise kişi ba- şına yılda 25 kitap okunuyormuş. Belki milletvekille- rimiz de aynı ortalamayı tutturabiliyordur. Türkiye birmucizeyi gerçekleştiriyorve okuyup öğ- renmeden müthiş gelişiyor! Borcu kabanyor, dolar milyarderiyetiştiriyor, gök- delen yapıyor ve neredeyse her şeyi ithal ediyor." Ikincisi, "Eyrim kuramını kabullenmede ABD ve Tür- kiye en geri iki ülke" başlıklı bir çeyiri yazı. Rita Ur- gan'ın çevirisinde Michigan Eyalet Üniversitesi'nden John Miller, hangi ülkelerde "evrim kuramının kabul edilip edilmediğini" araştırmış. Avrupa ülkeleri büyük çoğunlukla evrim kuramını kabul ederken Türkiye'de araştırmaya katılanlann yüz- de 50'si "inanmadığını", yüzde 25'i de "emin olma- dığını" açıklamış. Evrim kuramını kabul edenlerin ora- nı Türkiye'de sadece yüzde 25. Amerika'da ise araştırmaya katılanlann yüzde 4O'ı inanmadığını, yüzde 20'si emin olmadığını, yüzde 4O'ı evrim kuramını kabul ettiğini açıklamış. Bu sonuçlar artık bu ülkelerde bilimsel düşünce- nin yerini inancın aldığını açıklıyor. Üçüncüsü, Prof. Celal Şengör'ün yazısı. Bu yazı da faşizm ve nazizmin yanlış bilinen yönlerini açık- lıyor ve bizdeki 1 Mayıs olaylarının bu açıdan anali- zini yapıyor. Kitap ise Prof. Server Tanilli'nin Cumhuriyet Ki- tapları'ndan çıkan yeni kitabı: Din ve Politika. Prof. Tanilli'nin bu ufuk açıcı kitabında, Türkiye'deki son gelişmelerin saptamalan üzerine yapılan analizler açıklanıyor: "Özetfe, Türkiye bir 'Islamlaştııma' baskısı altındadır. 'Ulus' çekiliş içindedir. Kapitalizmin başlan, 'Her şe- yi piyasa belirler diye bağırıyor ve bizde de bağırtı- yor çığırtkanlarını. Bunun bir sonucu 'Piyasa üzerinde kârşıdevrim'd/r. Türkiye de işte bu batağa götürülü- yor." Üç yazı ve bir kitaptan tek sonuç çıkıyor: Türkiye Islamlaştırılıyor. Bunun için de üniveısiteler baskı altına alınıyor. Yargı siyasallaştınlıyor. Demokrasi oyçokluğuyla din kurallarının egemen olması için kullanılıyor. özgürlükler ve insan hakları Türkiye'nin etnik bö lünmesi için paravan yapılıyor. ABD yetkilileri "ılımlı Islam" modeli ile Türkiye'yi Or- tadoğu'da Amerikan çıkaıiannın yörüngesine sokmaya çalışıyor. Avrupa Topluluğu temsilcileri Türkiye'nin her şe- yine kanşarak ve henüz verilmeyen yetkiyle AKP'nin destekçiliğini yapıyor. Amerika ve Avrupa Topluluğu'nun her istediğini ya parak onların desteğiyle Türkiye'nin iç dinamikleri- ni baskı altına almaya çalışan AKP, büyük bir per- vasızlıkla hareket ediyor. Amerika ve Avrupa "Muhipleri Cemiyeti" üyele- rinden oluşan koro, "ulusal egemenlik ve bağımsız- lık" isteyen Atatürk Cumhuriyetçileri'ni "darbecilik suç- laması" ile sindirmeye çalışıyor. 1919 yılına geri dönüyoruz. Sevr ile Lozan karşılaşıyor. Babıâli ile Ankara karşı karşıya geliyor. Türkiye yeni bir sürece giriyor. Hepimizin bilmesi gereken durum budur... [email protected] [email protected] www.erdalatabek.com 'Yağmacı ûhniyet Türkiye f ye hâ/dm y İstanbul Haber Servisi - CHP Gaziosmanpaşa llçe Başkanı MehmeJ Polat, gündemdeki ko- nular vc ycrcl scçimler üzerine dün Gazios- manpaşa'da bjr basın toplantısı düzcnlcdi. İl Genel Meclis Üycsi Ali Koç ile Gaziosman- paşa Belediye Meclisi Üyesi Ali Osman Bü- yükoğlu'nun da katıldığı toplantıda Polat, AKP'li belediye başkanımn elinde Gazios- manpaşa'nın büyük bir karanlığa sürüklendi- ğini belirterek önümüzdeki yerel seçimlerde aralanndan seçcccklcri adayın Gaziosmanpa- şa'yı en iyi sekilde temsil edeceğini açıkladı. Yerel seçim programı için mahallclerdc tcm- silcilikler kurulacağmı belirten Polat, "Şu an Türkiye'nin her yerinde olduğu gibi Gazi- osmanpaşa Bclcdiyesi'nde de AKP'nin yağmacı ve karanlık zihniyeti hâkim. Bu durumu bir dahaki seçimlerde mutlaka düzcltmck için calışacağız" diye konuştu. I
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle