Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
12 MAYIS 2008 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA
15
Muğla elden
çıkacak
Son 5 yılda 71 bin yaban-
cıya 60 bin adet arsa, arazi ve
bağımsız bölüm olmak üzere
toplam 36 milyon metrekare
taşınmaz mal satılmış.
Yetmemiş olmalı ki, yeni bir
yasayı daha önümüze sür-
düler: Merkez ilçe ve ilçeler-
de yüzölçümün yüzde 10'u
kadar taşınmazın yabancıla-
ra satışı...
Harita ve Kadastro Mü-
hendisleri Odası, bu uygula-
manın Muğla'da ne anlama
geleceğini belirlemiş:
"Muğla ili merkez ilçenin
imarplanı alanı 3.965 hektar-
dır. Ancak, imar planının sa-
dece 639 hektan konut ve ti-
caret alanıdır. Yürürlöğe so-
kulmak istenen yeni yasa uy-
gulamasmda yer aldığı üzere
imarplanının yûzölçümü üze-
rinden yüzde 10'u alındığında
bu 397 hektar yapmaktadır.
Halbukiyasa. yabancılara ko-
nut ve işyeri amaçlı satışa
olanak vermektedir. Alınması
gereken yüzde 10 oranı imar
planı yûzölçümü üzerinden
değil, konut ve ticaret alanı
üzerinden olmalıdır. Ancak
yürürlüğe sokulmak istenen
yasa metnine göre, tüm imar
alanı üzerinden yapıldığında,
alan büyüklüğü 396 hektara
denk gelmekte, bu miktar da
Muğla'nın konut ve ticaret
alanlannın yüzde 63'ü düze-
yineulaşmaktadır. özetle, ko-
nut ve yerleşim alanının yüz-
de 63'ünün yabancılara satı-
labileceği anlamı çıkmaktadır.
Bu oran, karşılıklılık ilkesi olan
hiçbirülkede yer bulmayan bir
yaklaşımdır."
Başımızdaki kadro, az kal-
dı, Türkiye'yi toptan satacak!
IŞIK KANSU
Beklemek Yerine
Hukuksal konulardaki
özenini bildiğimiz
duyarlı bir dostumuz,
Anayasa
Mahkemesi'nin hem
türban hem de
kapatma kararının
Godot gibi
bektenmesinin
tehlikesinden söz
etti:
"Bu ekonomik, sosyal
ve siyasal krizlerin
derinleşmesini
perdeleyen, faşizm
yolculuğunu
gölgeleyen, iktidan da
sınırsızca istediğini
yapmaya teşvik eden
bir gidiştir."
Ona göre, "AKP'ye
muhalefet bekleme
odasında
yapılamaz"d\:
"AKP'ye muhalefet,
çekinmeden keyfince
uyguladığı
politikalara, krize
sürüklediği ekonomik
yapıya, emeği
sömürme ve
yoksullaştırma
politikalarına,
1 Mayıs'ta
yaptıklarına, piyasaya
terk edilen sosyal
güvenlik, sağlık ve
eğitim politikalarına,
yabancıya peşkeş
çekilen ulusal
yatınmlara,
özelleştirme
politikalarına. hukuka
ve yargıya saldırı ve
saygısızlığına karşı
yapılmalıdır; tarımı
çökertme
politikalarına ve
yolsuzluklanna karşı
yapılmalıdır. AKP'ye
muhalefet
küreselleşmenin
maşası olmasına
karşı, neoliberal
politikalarına karşı
yapılmalıdır. AKP'ye
muhalefet, siyasal
ve ekonomik
bağımsızlığı yok eden
politikalarına karşı
yapılmalıdır."
Üstelik bütün
bunlar, türban ve
kapatma kararı
beklenmeden
yapılmalıdır. Hemen!
Yalova'ya dikkat
Danıştay 6. Dairesi, Yalova'da 40
tane tersane kurulması için sahil bo-
yunca denizin 4.5 km. uzunluğunda,
300-500 metre genişliğinde doldu-
rulmasını öngören dolgu imar planını
iptal etti.
Yalova Kivi Üreticileri Birliği Baş-
kanı Filiz Fidan, bu kararın, doldu-
rulması istenen alanın hemen arka-
sındaki Türkiye'nin en ileri tekniklerle
üretim yapılan şeftali, nektarin, kivi,
elma, erik, sebze ve süs bitkileri
alanlan için en güzel Hıdırellez ar-
mağanı olduğunu söylüyor:
"40 ortaklı şirketin ÇED raporu-
na göre bölgede yılda 80 adet ye-
ni gemi yapımı öngörülürken, 1243
adet de büyük eski geminin bakım-
onanmı planlanmaktaydı. Yabancı
ülkelerin kendi ülkelerinde isteme-
dikleri, yasakladıklan kihilikler bizim
sulanmıza, topraklarımıza bırakıla-
caktı.
Eşsiz meyve bahçelerini, biriç de-
niz olan Marmara Denizi'ni, birinci
derece doğat sit Hersek Gölü'nü, gü-
zel Yalova'mızın geleceğini koru-
mak, bu karara sahip çıkmakla müm-
kündür."
Yalova'nın haklı çığlığı Ankara'da
mutlaka çınlamalı!
4 milyon sayfalık soruşturma
CHP'Iİ Atilla Kart'ın Ada-
let Bakanı'na yönelttiği so-
ru önergesinden:
"Ergenekon soruştur-
masında, evrak sayısının 4
milyon sayfaya ulaştığına
dair bilgiler kamuoyuna
yansımıştır.
Bu evrakın 3 milyon ade-
dinin telefon konuşmaları,
1 milyon adedinin de diğer
evrak olduğu bilinmektedir.
llgili savcı; tüm telefon ko-
nuşmalannı bizzat okumak,
incelemek, kıyaslamak, il-
gili-ilgisiz ayırmını yapmak
durumundadır.
Bir an için 3 savcının iş-
bölümü anlayışı içinde gö-
rev yaptığı kabul edildiğin-
de; her savcı asgari ölçü-
lerde 1.350 milyon civann-
da evrakı okumak duru-
mundadır.
Bu şartlarda yürütülecek
bir soruşturmada bir sav-
cının günde en fazla 200
sayfa okuyabileceği öngö-
rüldüğünde ve aralıksız 365
gün çalışıldığı varsayıldı-
ğında bile, bu savcının ken-
disine isabet eden evrakı
18 yılda bitirmesi söz ko-
nusu olacaktır. Incelenecek
evrakın arasında yazışma-
larla ilgili 'üst yazıların'
bulunduğu göz önüne alın-
dığında da, bizzat yapılacak
sağlıklı bir çalışmanın 9-10
yılı bulmasının söz konusu
olacağı anlaşılmaktadır. Bir
yargıcın olağan şartlarda
aynı yerde 4-5 yıl görev
yaptığı; savunma hakkının
dokunulmazlığı sebebiyle
savunma avukatlannın yap-
ması gereken incelemele-
re ilişkin süreler de göz
önüne alındığında; fiili an-
lamda yargılamanın yapı-
lamaması gibi bir durum
doğabilecektir."
Şaplak
Gelen vuruyor, giden vuruyor.
Enseye son şaplak, küçük komşu-
dan...
Bulgaristan Dışişleri Bakanı Kalfın, ge-
çen hafta hazır Edirne'de Kıyık'taki
Aziz George Kilisesi'ni ziyaret etmişken
AKP ile ilgili kapatma davasını yakından
takip ettiklerini de açıklayıvermiş.
Üstüne vazife sanki...
CHP lideri Deniz Baykal, gidişi Da-
mat Ferit dönemine benzetti. Az bile.
Şamar oğlanına döndük, gık diyen
yok...
ÇALIŞANLARIN
SORULARI/SORUNLARI
YILMAZ ŞİPAL
'Sosyal Sigortalar Kurumu'ndan
'Sosyal Güvenlik Kurumu'na (4)
8 Mart 1981 günlü Resmi Gazete'de yayımlanan 2422 sayılı ya-
sanın Sosyal Sigortalar Yasası'nda yaptığı değişiklikler, sosyal gü-
venlik sistemiııe yeni bir boyut getirmiştir.
2422 sayılı getirilen değişiklikler:
A) Sosyal Sigortalar Yasası'mn "Yaşhhk Aylığından Yarar-
laıınıa Şartları" başlıklı 60. maddcsi bu yasa ilc dcğiştirilmiştir.
Bu değişiklikle, sigortalının "kadın isc 50, erkek ise 55 yaşını dol-
durmuş olması, 15 yıldan beri sigortak bıılıınması" ve aynca en
az 3600 gün (10 laın yıl) prim ödemiş bulunması koşulu gctirilmiştir.
B) 2422 sayılı yasa ilc sakatlara erken emekli olabilme olanağı
getirilmiştir. Sakatlıgı nedeniyle vergi indiriminden yararlanmaya
hak kazanmış durumda olan sigortahlann, "yaşları ne olursa ol-
sun, en az 15 yıldan beri sigortalı bulunmak ve en az 3600 gün
malullük, yaşhlık ve ölüıu sigorta primi ödemiş olmak şartıy-
la yaşhlık aylığından" yararlannıaları sağlanmıştır.
C) 506 sayılı yasanın 61. maddesi dc ycniden düzcnlcnmiştir. Bu
düzenlemede, 5000 gün prim ödcycn sigortalılara bağlanacak ay-
lığın oranı yüzde 70'ten, yüzde 60'a indirilmiştir. Aynca "Sigor-
talının, kadın ise 50, erkek ise 55 yaşından sonra doldurduğu
hcr tam yaş için ve 5000 günden fazla ödediği her 240 günlük
malullük, yaşhlık ve ölüm sigortaları primi için yüzde 60 ora-
nı (I )'er arttırılarak sigortalının kadın ise 50, erkek ise 55 ya-
şından eksik her tam yaşı için vc 5000 günden eksik her 240 gün-
lük malullük, yaşhlık ve ölüm sigortaları primi için yüzde 60
oranı (l)'er eksiltilerek" bağlanması koşulu getirilmiştir.
Ancak aylık bağlama oranının üst sınırı yüzde 85'tc dondurul-
muştur.
D) 2422 sayılı yasa, prim oranlannı da yükseltmiştir. Tünıü iş-
verenler tarafindan ödenen iş kazalan ilc mcslck lıastalıklan sigortası
prim oranı en az yüzde 1.5 ve en çok yüzde 7 olarak saptanmıştır.
"Malullük, yaşhlık ve ölüm sigortaları primi, sigortalının ka-
zancının yüzde 20"si" olarak belirlenmiş, bu primin yüzde 9'unun
sigortalıpayı, yüzde ll'inin de işvcren payı olması öngörülmüş-
tür.
E) 2422 sayılı yasa ile yeni uygulama, "Gösterge Tespit Tab-
losu"nun gctirilmcsidir. Bu yeni uygulamada, "malullük, yaşhlık
vc ölüm sigortaları için düzenlenecek gösterge tespit tablosunda,
sigortalının aylık talep veya ölüm tarihindcn önccki 5 takvim
yıhnda prim hesabına esas asgari günlük kazançların 5 yıllık
tutannın yıllık ortalamasının taban sayısını, aynı yıllara ait aza-
mi günlük kazançların yıllık ortalamasının tavan sayısını" oluş-
tumıası kuralı getirilmiştir.
F) Aylık almakta olan sigortahlann göstergeleri yeıü sisteme gö-
re yeniden saptanmış, bir ölcüde eski ve yeni emekli aylıklan ara-
sındaki farklılıklar giderilmiştir.
b) Malullük, yaşhlık ve ölüm sigortalanndan bağlanan aylıklar
için gösterge tespit tablolan, 1969 yılından itibaren aylık talcp ve-
ya ölüm yıllan göz önünde tutularak bu tarihten önceki 3 takvim
yılma ait prim hesabına esas asgari günlük kazançların 3 yıllık tu-
tannın yıllık ortalaması taban sayısını, aynı yıllara ait azami gün-
lük kazançların 3 yıllık tutannın yıllık ortalaması tavan sayısını oluş-
tıırmak üzere, geriyc dönük "Gösterge Tespit Tablolan" hazır-
lanmıştır.
G) Bu yasa ile "Malullük Aylığından Yararlanma Şartları" da
değişmiştir.
"En az 5 yıldan beri sigortalı bulunmak, her yıl için ortala-
ma olarak en az 120 gün veya toplam olarak 1800 gün malul-
lük, yaşhhk ve ölüm sigortaları primi ödemiş olmak" koşulu, yc-
rini "toplam olarak 1800 gün veya en az 5 yıldan beri sigorta-
lı bulunup sigortahlık süresinin her yılı için ortalama olarak 180
gün malullük, yaşhhk ve ölüm sigortalan primi ödemiş olma-
sı" koşuluna bırakmıştır.
Bundan sonraki bir başka büyük boyutlu değişiklik de, kamuo-
yunca "Süper Emeklilik Yasası" olarak bilinen 3395 sayılı yasa
ile 1987 yıhnda yapılmıştır. Bu, belki de en büyük değişikliği ge-
tiren yasadır.- SSK cmeklilerini "süper emekli" ve "normal
emekli" olarak ikiye bölmüştür. Emekli aylıklan arasmda oluşan,
büyük haksızlara yol açan uygulamaları daha da büyük boyutlara
taşımıştır.
Not: Kamuoyunda büyük eleştirilere yol açan Sosyal Güvenlik
ve Genel Sağlık Sigortaları Yasası 'm değiştiren 5754 sayılı yasa,
8 Mayıs 2008 günlü Resmi Gazete 'de yayımlanmıstır.
KİM KİME DUM DUMA BEHtÇAK behicak@yahoo.com.tr
H A R B t SEMİH POROY
HAYAT EPİK TİYATROSU MUSTAFA BILGİN hetiyatrosu @mynet.com
(ÇÖPLÜK ÇOCUKLARI) TAYYAR ÖZKAIS www.junkidz.com
TARÎHTE BUGÜN MÜMTAZARIKAN 12 MUVMK www.mumtaz-arlkan. com
MOTOfiLUKtZ4K
19O6'M euOÛU, KUZEy tUlTBUNUN
FıfJDE KULLAMIUUAK Ü2SGE YAPILAM
MOTOHLU KIZAKLARLA İUSiu UASB/S
EflStH COt.SAULAR.INPA YAYIMLAMPI..
WALTER IMELLA4AM ADU AM£KİKAU -
A/M BİR ZEPLİULE BAÇLArMAY/ PLAN
LAPtGI KEpF 6B2İSİUOE MUJLLAAIIL-'
MAIC ÜZEtZE İKİ TAfJB DE MOVOIZLU
tCIZAK YRPTtRPtğlANLATIl-tYO&PU.
ÛÇ SeYG/IS GÛC.ÛNÛEK.I MOTOEUM
ÇALIÇTIfîDtSl ICI2AK, BİR YİVLİ TE-
K.ERLBK YABD/MfYLA İL£J£UYOE.~
DU.ANCAZ, UV6UIAMAPA,MHA UZUN
YILLAR 8U Tİİe mçmARM KUTVPTA
YARARLI B Ö Ü i
SAGNAK
NİLGÜN CERRAHOĞLU
Fransa'mn Sarko Hüsranı
"Le Monde", hüsranı "Seleflerine nasip olmayan bir
krediyle Elysee'ye çıkan Sarkozy'nin krediyiyerle biret-
mesiyle" açıklıyor.
Cumhurbaşkanlığında ilk yılını dolduran Sarkozy için
"Liberation" da -tam sayfa- "Bir yıl sonra: Büyük hüs-
ran" manşetini kullanmış.
Başkana yakınlığı ile bilinen yayın organlan dahi "mo-
ral bozukluğu" ve "yaygın düş kınklığından" dem vuru-
yor.
Kamuoyu yoklamaları "yüzde 65 popülarite oranıy-
la" göreve başlayan Sarkozy desteğinin güz aylarından
bu yana eridiğini, yüzde 30'lara düştüğünü belgeliyor.
Üç Fransızdan ikisi, başkanı "başansız" buluyor.
Bunlar medyaya yansıyan değerlendirmeler. Intemette
Sarkozy için kullanılan daha ağır ifadeler var: "Mega-
loman", "dengesiz", "şarlatan"...
Yani gazeteler insaflı. Gerçekte rahatsızlığın boyutunun
medyada göründüğünden daha derin olduğu seziliyor.
Ama Sarkozy, bu kadarına bile tahammül edemiyor.
"Birinci yıl" vesilesiyle milletvekillerine verdiği yemek-
te, basına veryansın etmiş. "Kamuoyuna yayılan olum-
suz havadan" medyayı sorumlu tutarak basına fırça çek-
miş. Gerekçesi de şu:
"Ülkede muhalefetyokken, medya kendine muhale-
fet rolû biçtil"
Başkanın adamları...
Avrupa demokrasilerinin nereden nereye geldiği, Sar-
kozy'nin bu sözlerinde gizli.
Medyanın görevi Jam da -bu iktidariarı denetlemek-
değil mi?
Görünen o ki, artık başka bir mantık geçerli. Küresel
düzende iktidan ele geçiren, medyayı da ele geçiriyor.
Ya da tersi. Medyayı ele geçiren, iktidara yürüyor. Ve
17. yüzyıl monarşilerinde olduğu gibi tıpkı: "Bundan böy-
le herşey -yasama, yürütme, yargı, basın- benim!" da-
yatmasıyla mutlak hükümranlığını ilan ediyor.
"Beriusconizm" bu paradigma üzerine kurulu.
Insan hakları vatanı Fransa'da da "Sarkozyizm"
böyle işliyor.
Sarkozy, Berlusconi gibi medya imparatoru değil.
Ama büyük medya patronlarının "kankası": Lagarde-
re, Dassault, Rothschild, Bouygues, Arnault, Bol-
lore...
Bu isimlerin hepsi ya bizzat "medya patronu" ya da
medya sektörüne yatırım yapan etkili finans ve sana-
yi baronlan...
Dassault ve Lagardere gibi aralarında hem "medya"
hem "savunma sektöründe" söz sahibi olanlar var.
Kamuoyu "info-tainment" diye adlandınlan "yan ha-
ber-yan magazin gazeteciliğiyle" (Bknz. başkanın Car-
la Bruni maceralan) oyalanadursun; Fransa Cumhur-
başkanı bir eli silah lobileri ve silah sanayilerinde, bir eli
medyada olan bu isimlerle; "reel politika" kotanyor. Ve
eski sömürgelere fırsat bulursa tabii Türkiye'ye de
"uçak", "silah", "nükleer santral" vs. satmanın yollan-
nı arıyor.
Karşılığında beklediği tek şey var: "Mutlak medya sa-
dakati!"
"Al gülüm-ver gülüm bu tablo şimdi nasıl bozulur?"
derdinde Sarkozy.
Çıkarlarıyla göbekten Elysee'ye bağlı patronlar şim-
diye dek çünkü başkanın bir dediğini iki etmemiş. Hi-
zadan çıkan gazeteciye -Türkiye'de olduğu gibi tıpkı-
derhal yol göstermiş....
Ancak kamuoyu alerjisi o boyutlara varmış ki; "iliş-
tirilmiş medya" dahi tepkileri gizleyemiyor.
Tek fırsat: AB dönem başkanlığı
Bu bir kırılma noktası.
"lliştirilmiş medya", "rüzgâryön değiştirdiği" an -ay-
nen bizde olduğu gibi- kontrolden çıkıyor. Sarkozy bu-
na bozuk atıyor. "Medyanın dizginlenememesine",
şartlandığı reel politik denklemde anlam veremiyor:
"Muhalefetyokken, bu medya muhalefeti de nereden
çıktı?" isyanı bundan.
Dişsiz bir medya, güçsüz muhalefete rağmen, rüz-
gâr ne oidu da değişti, sorusuna gelince...
İlk neden, "hiperaktif Sarkozy"n\n blöf çıkması.
Tarih sahnesine "kıtaya yön vermek" iddiasıyla sıç-
rayan Fransa Cumhurbaşkanı'nın, bırakın kıtayı, ülke-
sine yön veremediği görüldü. Başta Merkel, AB lider-
leri, Sarkozy'nin kendiyle başlayıp kendiyle biten giri-
şimleri ve "yaptım oldu" tavırlarından rahatsız oldular.
Bu yetmezmiş gibi, üstüne küresel kriz geldi. Dur-
gunluk, Sarko'nun bol keseden vaatlerini boşa çıkar
dı. Fransız halkına "sabn alma gücünü arttnmayı" taahhüt
eden Sarkozy'nin sözünde duramayacağı -ekonomik
göstergeler karşısında- ayan beyan anlaşıldı...
Sarkozy'nin önünde lideriiğıni kanıtlamak için tek fır-
sat kaldı: Temmuzda devralacağı AB dönem başkan-
lığı. Dönem başkanlığındaki performansı, Sarko'ya
açılacak yeni kredi marjında belirleyici olacak.
nilgun@cumhuriyet.com.tr
BULMACA SEDATYAŞAYAN
SOLDAN SAĞA:
1/ Eğridir Gö-
lü'nün kuzey
yansına vcrilcn
ad... Uzaklık işa-
reti. 2/ Bölmeli
göçebe çadın...
Süpürgeotu. 3/
Meşin kesmek
için kullanılan
araç... Karışık
renkli. 4/ Gör-
kem, heybet...
Bir organımız. 5/ Sod-
yum elementinin sim-
gesi... Fakültelerde öğ-
rencilerin oturduğu, sı-
raları arkaya doğru ba-
samaklı olarak yükselen
salon. 6/ Sahip... tnle-
me, inilti. II Başar Sa-
buncu'nun bir oyunu.
8/ Bahkçıhkta ağlann
yanlarında bulunan tak-
1
2
3
4
5
6
7
8
9
1
1
2 3 4 5 6
LJ
7 8
1
9
î1
1 ı1 2 3 4 5 6 7 8 9
|K|
01
s
1T
MNİ
1
K
|A|
P
A
1İAJ
M
•ö
N
[A
İR
E
V
|A
K
•T
İA
R
|A|
M
A
rzı\g\
1L
|A
II
•\T
•
•fHj
|N
D:
•
P|A!
m
B|
|A
|C|
p
1M
\A\
IM
\K\
II1
H|
A|
ftl
0
•\A\
\s\
•
İRİ
A
K
|Eİ
m
•\K\
|Eİ
|T|
viye ipleri. 9/ Pamuk kozası... Bezi beyazlatmakta
kullanılan kircçkaymağı.
YUKARIDAN AŞAGIYA:
1/ Konya'nın Çumra ilçesinde, birçok kuş türünü ba-
nndıran bataklık. 2/ Aşın şişman... Toprak üstünde-
ki yükseklik. 5/ Yakup Kadri Karaosmanoğlu'nun
bir romam... Sergen. 4/ Korunmak için bir yere bıra-
kılan eşya. 5/ Kumaş ya da derinin cilalanması...
"Ufiıklar" anlamında eski sözcük. 6/ Çıplak vücut res-
mi... Dört tekerlekli ve üstü kapah bir at arabası. II
Eski Mısır'da güneş tannsı... Umutsuz, karamsar. 8/
Boş yere harcama... Bir göz rengi. 9/ Çözümleme...
Yüz metrekare tutannda yüzey ölçüsü birimi.
I