22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
12 MAYIS 2008 PAZARTESİ CUMHÜRİYET SAYFA EKONOMİ ekonomi @cumhuriyet.coin.tr 13 ATO'nun yoksulluk araştırması: 70 milyonluk Türkiye'nin 53 milyonu yoksul, 11 milyonu aç DörtkişidenüçüyoksulANKARA (Cumhuriyet Büro- su) - Ankara Ticaret Odası'nın (ATO) yaptığı Açlık ve Yoksulluk Araştırmasf nda Türkiye nürusu- nun yüzde 74.1 'i yoksulluk sının- nın, 15.4'ii ise açlık sınınnın altm- da yaşadığı ortaya çıktı. ATO araş- tırmasına görc, Türkiyc 52 milyon 278 bin 252 kişi yoksulluk sınınnın altında, 10 milyon 871 bin 672 ki- şi ise açlık sınınnın altında yaşıyor. Türk-lş'in 2007 yılı için aylık ola- rak hesapladığı açlık vc yoksulluk sınınnın ortalaması dikkate alına- rak yapılan hesaplamaya göre, açlık sınınnın yıllık ortalaması 664.6 YTL, yoksulluk sınırı 2 bin 91.5 • Istatistiki hesaplama yöntemi değişikliği de 'acı gerçeği' gizlemeye yetmedi. Kişi başına gelir 9 bin dolan geçti ama bu rötuşlu gelir, Türkiye'deki yaklaşık 3 milyon ailenin açlığına, 13 milyon ailenin de yoksulluğuna çare olamadı. YTL olarak gerçekleşirken araştır- mada, 2007 yı lıııda Türkiye'deki or- talama hanc geliri ise aylık 1.602 YTL olarak tahnıin edildi. Araştırmada elde edilen bazı so- nuçlar şöyle: • Gelirden en az pay alan birin- ci yüzde 5'lik dilimdeki ailelerin aylık ortalama geliri 251 YTL'de, ikinci yüzde 5'lik dilimdeki ailele- rin geliri 450 YTL'de ve üçüncü dilimdckilerin ortalama geliri ise 571 YTL'de kaldı. Söz konusu ilk üç dilimin ortalama aylık geliri 664.6 YTL olan açlık sınınnı ge- çemedi. • Toplam 2 milyon 595 bin aile 2007'de açlık sınınnın altında bir gelirlc yaşamını sürdürmek zorun- da kaldı. Bu ailelerdeki nüfussa 10 milyon 872 bin kişi olarak tahnıin edildi. Buna göre, Türkiye'deki ai- lelerin yüzde 15'inin, nüfusun da yüzde 15.4'ünün açlık sınınnın al- tında gelire sahip olduğu görüldü. • Gelir dağılımında 1-15'inci yüzde 5'lik dilimlerde yer alan 12 milyon 973 bin aile, ayda 2 bin 91.5 YTL olarak belirlenen 2007 yılı or- talama yoksulluk sınınnın altında gelir elde etti. Yoksulluk suıınnın altında gelir elde eden ailclerde ise nüfusun yüzde 74.1'ini mcydana getircn 52 milyon 278 bin kişinin yaşadığı tahmin edildi. • Türkiye'deki ailelerin sadece yüzde 20'sinin aylık ortalama ha- nc geliri 2 bin 91.5 YTL olan yok- sulluk sınınnın üzerine çıktı. İSTATİSTİKLER İNANDIRICI DEĞİL Ankara Ticaret Odası (ATO) Başkanı Si- nan Aygün, yaptığı yazılı açıklamada, 8 milyon aileye kömür dağıtılmasıyla, mil yonlarca aileye gıda yardımı yapılmasıy- la övünülen bir ülkede resmi istatistikle- rin hiçbir inandırıcılığınm bulunmadığı- m belirterek şu ifadelereyer verdi: "He- saplama sistemlerinde değişiklikyaparak kişi başına geliri 9 bin dolann üzerine çı- karmak, ülkedeM aç veyoksul insan sayı- sının azalmasına neden olmuyor. Türki- ye 'de 52.3 milyon insan açlık ve yoksul- luk sınınnın altında yaşıyor." Yoksıd anneye maaş verîn tktisatçı Mustafa Sönmez'in hazırladığı Doğu ve Güneydoğu Raporu: Teşvik sistemi hiçbir işeyaramadı, 21 ileyatınm çekilemedi, Doğuprojesi rafta kaldı MURAT GÜLDEREN MUŞ - Türkiye Genç lşadamlan Konfcderas- yonu'na (TÜGİK) bağh, Yüksek tstişarc Konse- yi'nin (YİK) önderliğin- de, iktisatçı Mustafa Sönmez'in danışmanh- ğında hazırlanan "Doğu ve GüneydoğıTnun Ge- lişmesi İçin Çözüm Öncrileri" başlıklı rapor Sanayi ve Ticaret Baka- nı Zafer Çağlayan'ın katılımıyla Muş'ta açık- landı. Bölgesel denge- sizliğin AB ilc bütünleş- mede önemli bir enge] oluşturduğunun belirtil- diği raporda, GAP yatı- nmlannın bölgedeki 21 ilin sorunlannın çözümü için yetersiz kaldığı, uy- gulanan yatınmlan teş- vik programının da böl- geye yatırım çekmekte yeterli olmadığı, bölge- nin kuzeyi için düşünü- len "Doğu Anadolu Projesi" programınınsa raflarda bekletildiği ifa- de edildi. Raporda, "Kaynak transferi, doğrudan gelir desteği olarak Brezilya ve çoğu Latin Amerika ülkele- rindc uygulanmış ve yoksullukla mücadele- de sonuç vermiştir. Merkczi bütçeden, böl- gedeki 1 milyon yoksul aileye, bizzat ailenin annesine her ay net as- gari ücretin yarısı olan 200 YTL mutfak maa- şı bağlanmahdır" denil- di. TUGİK'in raporunda şu öncriler yer aldı: Kaınıı yatırımları: Bölgenin acil ihtiyacı sağlik, eğitim ve ulaşım altyapı yatınmlandır. Sınır ticareti: Sanayi, bölgc için öncelik verile- cek bir sektör değil. Böl- genin sınır ülkeleriyle ti- caretle kat edebileceği çok önemli bir mesafe bulunuyor. Turizm: lspanya'nın Endülüs turizm endüstri- si dcncyimindcn çıkan- lacak derslerle özellikle Adıyaman-Şanlıurfa- Mardin-Diyarbakır böl- gcsi kendi Endülüs'ünü yaratabilir. SESLİ: EKONOMİK MÜCADELE ŞART TÜGİK Başkanı Hazim Sesli, raporu değerlendirdiği konuşmasında umutla başlanan 2008 'in gerek içerde gerekse de dışanda yaşanan olumsuzluklar nedeniyle, belirsizliklerin yoğun olduğu biryıl olduğunu belirterek "Türkiye uzun süre terörle mücadele etmiş ve bu uğurda önemli başanlara da imza atnuştır. Ancak, artık aym mücadeleyi ekonomik anlamda da verme zamanı gelmiştiı: Doğu ve Güneydoğu hölgemize yönelikyeni ekonomik açıhmlara ihtiyaç duyulmaktadır" dedi. TÜGİK bünyesindeki işadamlarımn son yülarda gözlerini Doğu ve Güneydoğu 'ya çevirdiğini ve başta tekstil ve enerji olmak üzere, farklı sektörlerde yatırım yapmaya başladıklarını anlatan Sesli şöyle konustu: "Umuyorıız ki doğu ve güneydoğu bölgelerimiz için hazırlanacak yeni ekonomik açılımlar, işadamlarımızın ülkemizi tercih etmelerini sağlar ve ekonomik anlamda yetersiz kalan bu bölgelerimiz, canlanır ve gelişirler." KONSEYİ T0PLAHTI9I 11 MAYIS 2008 MU$ Çağlayan, Merkez Bankası'nın politikalaruu clcşn'rdi. Tiyasadaki krizin sorumlusu TCMB 'dir' • Tarım-hayvancılık: GAP bölgesinde sulama projeleri fîziksel ve kurumsal altyapı yatmmla- nyla sürdürülmeli, çevreyi de dikkate alan| ürün desenleri dünyadaİri gelişmeler ışı- ğında yeniden planlanmalıdır; kırsal gelişme projelerinc öncelik ve- rilmelidir. Bölgesel, sektörel ve proje bazh teşvikleri öngören "yeni şok teş- vik sistemini" yıl so- nuna kadar çıkaracak- lanm söyleyen Sanayi ve Ticaret Bakanı Za- fer Çağlayan, sanayi cnvanteri çıkarma ça- hşmalan çerçevesinde gcldiği memlcketi Muş'ta Merkez Ban- kası'nın (TCMB) poli- tikalannı eleştirdi. l • sna 11 n en büyük so- runu olaıı likidite sıkı- şıklığının tek sorum- lusunun Merkez Ban- kası'nın fıyat istikrarı- nı sağlamak için ya- rattığı baskı olduğunu ilcri süren Çağlayan, şöyle konuştu: "Piya- sada yaşanan likidite sıkışıklığının nedeni Merkez Bankası poli- tikaları mı, dünya pi- yasaları mı? Şimdi parayı yöncten kuru- luş TCMB olduğuna göre cevap koca bir evet. TCMB piyasa- dan YTL çekerek, li- kidite darlığı yaratı- yor. Fiyat istikrarı sağlamaya yönelik bir politika anlayışı var. Nitekim faizleri be- lirleyen TCMB'nin Para Kurulu Politi- kası değil mi? Yani burada bir arıza var." T.C. YÜKSEKÖĞRETİM KURULU ÖĞRENCİ SEÇME VE YERLEŞTİRME MERKEZİ BAŞKANLIĞI'NDAN DUYURU MESLEK YÜKSEKOKULLARIİLE AÇIKÖĞRETİM ÖNLİSANS PROGRAMLARI MEZUNLARINDAN LİSANS ÖĞRENİMİNE DİKEY GEÇİŞ SINAVINA (DGS) KATILMAK İSTEYENLERİN DİKKATİNE 1) Meslek Yüksekokulları ile Açıkoğretim Önlisans Programları Mezunlarının Li- sans Öğrenimine Dikey Geçiş Sınavı (DGS) 13 Temmuz 2008 tarihinde Adana, Af- yonkarahisar, Ankara, Antalya, Aydın, Balıkesir, Bolu, Bursa, Çanakkale, Denizli, Di- yarbakır, Edirne, Elazığ, Erzurum, Eskişehir, Gaziantep, Hatay, Isparta, Istanbul, Iz- mir, Kahramanmaraş, Kars, Kayseri, Kırıkkale, Kocaeli, Konya, Kütahya, Malatya, Manisa, Mersin, Muğla, Niğde, Sakarya, Samsun, Sıvas, Şanlıurfa, Tokat, Trabzon, Van ve Zonguldak illeri ile Lefkoşa'da yapılacaktır. 2) 2008-DGS'ye; a) Meslek yüksekokulları ve açıkoğretim önlisans programlarından mezun ol- muş olanlar ile son sınıfta olup da staj dışındaki mezuniyet şartlarını yerine getirmiş olanlar, b) Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) meslek yüksekokullarının son sınıf öğ- rencileri ve mezunları, ülkemizde meslek yüksekokulu adını taşımayan fakat bir mes- leğe hazırlayan önlisans programlarından mezun olan ve aynı koşullarda yurtdışından mezun olup denkliği kabul edilenler, c) Özel yetenek sınavı ile öğrenci alan lisans programlarına dikey geçiş yapmak isteyenler başvurabilirler. 3) Ankara Üniversitesi tlahiyat Fakültesi llahiyat Lisans Tamamlama (İLİTAM) Prog- ramına yerleştirme Ankara Üniversitesi tarafından adayların DGS puanlarına göre ya- pılacağından, bu programa başvuracak adaylann da DGS'ye girmeleri zorunludur. 4) 2008-DGS'ye başvurma işlemleri 12 Mayıs 2008 tarihinde başlayacak ve 21 Mayıs 2008 tarihinde sona erecektir. 5) Bu sınavda adaylara lisans öğrenimindeki başarıda etkili olan sayısal ve sözel içerikli akıl yürütme (muhakeme) becerilerinin ölçülmesine yönelik bir yetenek testi uy- gulanacaktır. Test sayısal ve sözel bölümlerden oluşmaktadır. 6) Yerleştirme işlemi merkezi olarak, adayların DGS puanları, tercihleri ve yüksek- öğretim programlarının kontenjan ve koşulları göz önünde tutularak bilgisayarla ya- pılacaktır. 7) Sınava başvurmak isteyen adaylar, başvuru merkezlerinden, 2008-DGS Kılavu- zu ile Aday Bilgi Formundan oluşan başvuru evrakını, 2,00 YTL karşılığında başvur- ma süresi içerisinde alacaklardır. 50,00 YTL olan sınav ücreti başvuru işleminden önce ilgili bankaya yatırılmalıdır. Başvurular elektronik ortamda yapılacaktır. 2007- DGS'ye başvurmuş olan adaylar başvurularını, bireysel olarak internet aracılığıyla kendileri yapacaklardır. 2007-DGS'ye başvurmamış adaylar başvurularını başvuru merkezleri aracılığıyla yapacaklardır. Başvuruda 3.00 YTL olan Başvuru Hizmeti Üc- reti de adaylar tarafından ödenecektir. 8) Başvuru merkezleri ÖSYM'nin http://www.osym.gov.tr internet adresinden duyurulacaktır. KULTUR • SANAT • • • • •(0212) 293 89 78 SBS-1885 ORTAOYUNCULAR www. ortAOV uncu Iar.com Ferhan Şensoy'un BOŞGEZEN VE KALFASI Ferhan $ensoy - Nefrin Tokyay - Rasim Öztekin - Erkan Üçüncü Ali Çatalbaş - Orlıan Ertürk - Elif Durdu - Ebru Soyuerden 12 - 13 Mayıs 20.00 / 2-3 Haziran 20.00 Ferhan Şensoy FERNÂME Cuma- Cumartesi 20,00 /1 Haziran Pazar 15.00 Ferhan Şensoy FERHANGİ ŞEYLER 31 Mayıs Cumartesi 20.00 IISTIKLAL CAD. N0:140 TEL: (0 212) 25118 65-66 FAX: (0 212) 244 43 27| USTALARA SAYGl GECELERİ Kaynak'tan, Pınar'a... 14 Mayıs Çarşamba gecesi Saadettin Kaynak ve Selahaddin Pınar'ı unutulmaz eserleri ile anıyoruz. elmadağ ınryhanesi Rezervasyon:7o212)241 03 20 -23 www.elmadagmeyhanesl.com YÜKSEKÖĞRETtM KURULU ÖĞRENCÎ SEÇME VE YERLEŞTÎRME MERKEZÎ 2008 YAN DAL UZMANLIK EĞlTtMÎ GÎRÎŞ SINAVI (YDUS) MAYIS DÖNEMt KILAVUZU DÜZELTMEİLANI 2008 Yan Dal Uzmanlık Eğitimi Giriş Sınavı (YDUS) Mayıs Döncmi Kılavuzundaki Üniversitelerde Yan Dal Uzmanlık Egitimi Yapılacak Dallar ve Kontenjanları tablosunda yapılan düzeltme aşağıda verilmiştir. Kılavuzda Yayınlanan Olması Gereken Kmkkalc Üniversitesi Tıp Faküllesi lç Hastalıklan 1331111 Alerji Hastalıklan Kınkkale Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıklan 1331111 Alerjik Hastalıklan ÖSYMBAŞKANLIĞI ÖĞRENCÎ SEÇME VE YERLEŞTtRME MERKEZÎ BAŞKANLIĞrNDAN T.C. Sağlık Bakanlıgrmn 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 4/B maddesine göre istihdam edeceği söz- leşmeli pozisyonlara yerleştirme yapmak amacıyla adaylardan tercih alınacaktır. Bu amaçla hazırlanan Kamu Pcrsoncl Seçmc Sınavı KPSS-2008/2 Sağlık Bakanlığı Tercih Kılavuzu'nda ortaöğretim, önlisans vc lisans dü- zeyindeki sözleşmeli pozisyonlar yer almaktadır. Kılavuzda yer alan sözleşmeli pozisyonlardan tercih yapabilmek için, 10-11 Temmuz 2004 tarihlerinde yapılmış olan 2004-KPSS, 01-02 Temmuz 2006 tarihlcrinde yapılmış olan 2006-KPSS/l veya 17 Eylül 2006 tarihinde yapılmış olan 2006-KPSS/2'ye girilmiş ve bu sınavların en az birin- den ortaöğretim mezunları için KPSSP94, önlisans mezunlan için KPSSP93 ve lisans mezunlan için KPSSP3 puanının alınmış olması gerekir. Adaylar tcrcihlcrini, 20-23 Mayıs 2008 tarihleri arasında ÖSYM'nin www.osym.gov.tr intemet sitesinde yayımlanacak olan Kılavuzda yer alan kurallara göre internet üzerinden ken- dileri yapacaklardır. ÖSYM'ye posta yoluyla gönderilen veya elden verilen tercih listeleri geçerli olmayacaktır. K.PSS-2008/2 Sağlık Bakanlığı Tercih Kılavuzu'na göre yapılacak ycrleştirmcyc başvuracak adaylann bu kı- lavuzu dikkatle incelemeleri gereknıektcdir. KPSS adaylanna duyurulur. ÖSYM Başkanhğı Basın: 25614 ANKARA PAZARI YAKUP KEPENEK AB'nin Yanlış Bakışı AB-Avrupa Biıiiği ilişkileri, siyasetin gündeminde yeniden öne çıktı. Yayımlanan raporlar, alınan ka- rarlar ve özellikle de AB üst düzey yöneticileri- nin sözleri, Türkiye-AB ilişkilerinin hızla çok sıkıntılı bir noktaya doğru gittiğini kanıtlıyor. Avrupa Konseyi'nin ve Parlamentosu'nun, üyelik için Türkiye'den istediklerinin "içeriği" ve bunların "yapılabiliriiği" bir yana, "AB adına" ko- nuşanların ilişkilere "bakışı" başlı başına sorgu- lanması gereken bir olaydır. Türkiye, AB'nin şimdiki başkanı Slovenya ve yı- lın ikinci yansında başkanhğı üstlenecek olan Fran- sa'nın katılımıyla geçen yapılan "Üçlü" (Troyka) toplantı bağlamında yapılan açıklamalarda, özel- likle de Komisyon Başkanı ve Genişlemeden So- rumlu Komiser'in sözlerinde çok yanlış bir den- klem kuruluyordu. Bu yanlış denklem, "Türkiye eşittirAKP" anlayışıdır. "AKP kapatılırsa üyelik gö- rüşmeleri gözden geçirilir ve kesilir" türünden söz- lerin bir başka anlamı olamaz. • • • Hiç kuşkusuz "demokrasilerde" parti kapatıl- ması doğru değildir. Ancak AKP'nin kapatılmasını isteyen yargıdır. AB yetkililerinin "AKP kapatılamaz, kapatılırsa şu yaptınmlarla karşı karşıya kalırsınız" yaklaşımı, Tür- kiye'de "yargının bağımsız olmadığı" varsayımı- na dayanıyor. Eğer böyleyse, AB yetkililerinin bu varsayımlarını da ayrıca kanıtlamaları gerekir. Kaldı ki, Türkiye'de demokrasinin ne kadar de- mokrasi olduğu, doğrudan doğruya AB belge- lerinde yer almakta ve Türkiye'den üye olması için bunları "düzeltmesi" istenmektedir. Son Katılım Ortaklığı belgesi, 1-2 yıl içinde Türkiye'nin de- mokrasi ve insan hak ve özgürlükleri alanların- da yapması gereken çok sayıda "öncelik" sıra- lıyor. Örneğin, siyasi partilerle ilgili yasal düzen- lemelerin, AB üyesi devletleri "en iyi uygulama- larına koşut" duruma getirilmesi isteniyor. Bir- leşmiş Milletler'in ilkeleri doğrultusunda bir "ulu- sal insan haklan kurumu" oluşturulması da öne riliyor. Çelişki buradadır; AKP "niteliği gereği" bu tür konularda adım atamaz. AKP, siyasi parti yapı- lannın demokratikleşmesini, partilerde üye ve taş- ra örgütlerinin haklarının korunmasını; milletve- kili ve belediye başkanı adaylarının tek kişi, ya- ni parti genel başkanları tarafından değil, parti ör- gütlerinin, üyelerinin ve halkın katılımıyla sap- tanmasını isteyemez. Bunları sağlayacak yasal düzenlemeleri yıllardır yapmıyor. İnsan hakları- na, bu arada çocuk, kadın ve işçi haklanna ba- kışının ne kadar hak ve özgürlük anlayışından uzak olduğunu her gün biraz daha açıkça ka- nıtlayan AKP'nin insan haklarının kurumlaşma- sını sağlaması umulamaz. AB sözcülerinin asıl an- lamadığı ya da anlamak istemediği AKP'nin, çağ- daş demokrasinin temel ilkelerinden çok uzak olan gerçek niteliğidir. • • • Türkiye yerine "AKP'ye sanlması" AB için çok büyük bir tarihsel yanılgıdır. Ister Türkiye'yi üye yapmamak gibi bir niyetten kaynaklansın, iste- nirse Türkiye'nin üyeliğine giden yolun AKP'den geçtiği gibi bir düşüncenin eseri olsun, AB'nin tu- tumu yanlıştır. Bu noktalara üyelik görüşmelerinin kaplumbağa hızında bile olmayan ilerlemesi de eklenirse, iliş- kilerin bir çıkmaza doğru gittiği çok açıktır. Tür- kiye'nin demokratikleşme ve ekonomi konulannda yapması gerekenlerden başka, 33 somut başlık altında da bir iş yapması, yasa çıkarması ve bun- ları uygulaması zorunludur. Görüşmelerin baş- ladığı 3 Ekim 2005'ten bu yana bu başlıklann için- de yalnızca altısı görüşmelere açıldı; bu yıl da iki başlığın daha açılması bekleniyor. Bu gidişle 33 başlığı tamamlamak için kaç yıla gerek olduğu kolayca hesaplanır. Sorun burada bitmiyor; se- kiz başlığın açılması, GKRY, yani AB deyimiyle Kıbns'ın iznine bağh. Fransa da, bu başlıklann açıl- ması Türkiye'yi "tam üye yapar" gerekçesiyle beş başlığın görüşülmesini engelliyor. Gelecek yıl 50. yaşına basacak olan bu ilişki- nin "birsonuca varması", aslında AKP'nin işi de- ğildir. Türkiye'nin, laikliğe dayalı demokrasi ve in- san haklarını tam olarak yaşama geçirecek, çağdaşlaşma yolunda ilerleyecek bir sürece girmesi gerekiyor. Böyle bir siyasal gücün orta- ya çıkması ve toplumun "AKP korkusundan" kur- tulması, Türkiye'nin geleceği için büyük önem ta- şıyor. Böyle biroluşumun sonunda AB üyeliği do- gal bir sonuç olur. yakupkepenek06@hotmail.com AYR1LMAZ İKİLÎ AYR1LDI Kurufctsulye pilav da sofradan kalktı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Kamu- Sen, gıda fıyatlarmdaki artışın, vatandaşlann sofradaki çeşitliliği azaltmasına ve bazı ürünleri ise sofralarından kaldırmasına neden olduğunu açıkladı. Sendikadan yapılan açıklamada, "Hükümct, Türk insanının damak tadı olan kuru fasulye-pilav ikilisiııi birbirinden ayırdı. Dar gelirli vatandaşlar, fiyatlarına yapdan son zamların ardından kuru fasulyc vc pilavın maliyetini bile karşdayamaz hale geldi" dcnildi. Açıklamada, şu ifadelere yer verildi: "Bir yıl önce 3.26 YTL olan kuru fasulyenin fiyatı yüzde 48 artışla 4.84 YTL'ye, pirinçse yüzde 49.5 zamlanıp 3.11 YTL'den 4.65 YTL'ye çıktı. Son bir yıl içinde yağ fiyatlarına da yüzde 65 zam gelince maliyet artışı dayamlmaz boyuta gcldi. n ;
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle