26 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
21 NİSAN 2008 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA EKONOMİ ekonomi?cumhuriyet.com.tr 13 ANKARA PAZARI YAKUP KEPENEK Ofislerini kapatmaya Kore’den başlamaya hazırlanan kurum, en az 20 temsilciliğini daha kapatacak Fon’un derdi kendi krizi ? IMF’nin Seul Temsilcisi Meral Karasulu, Fon’un ofis kapatma kararını ve Güney Kore’deki geleceğini Cumhuriyet’e değerlendirdi: “Tüm ofislerimizi gözden geçiriyoruz.” NECDET ÇALIŞKAN Türkiye’nin Kurultayı Hafta sonunda yapılacak olan CHP kurultayı, yalnız bu partinin değil, aynı zamanda Türkiye’nin de kurultayıdır. Çünkü, ülke siyaseti muhalefetsizdir. AKP iktidarı tıkanmış bulunuyor; siyasal alanda açılım yapamıyor; yalpalayan ekonomiyi de izlemekle yetiniyor. Ancak, AKP, yıllardır yaptıklarını, “katlayarak” yapmaya devam ediyor: Devlet bürokrasisinin “yandaşlarla” doldurulması; yaygınlaşan yolsuzluklar; medyayı ele geçirme; eğitimin dinselleştirilmesi. “Meclis çoğunluğu her istediğini yapar” gibi antidemokratik ve ülkenin ufkunu karartan bir iktidar anlayışı toplumu bunaltıyor. AKP’nin “yenilmesi gereken yerde”, yani oy sandığında yenilmesi gerekiyor. Bunun gerçekleşmesi için CHP’nin, kurultaydan yenileşerek çıkması bir siyasal zorunluluktur. CHP “üst yönetimi ve yönetim anlayışı tümüyle değiştirilmedikçe” CHP’nin “iktidar seçeneği” olmasını hiç kimse beklemiyor. CHP’liler bu gerçekle yüzleşmeli ve gereğini yapmalıdır. CHP başarısızdır. Üst yönetimin, parti üyelerini ve örgütlerini baskı altına alması, parti içi seçimlerde kendisine oy vemeyenleri dışlaması ve cezalandırması; partinin yetkili kurullarını, kadın ve gençlik kollarını çalıştırmaması; asıl halkı dışlaması, anayasa, seçim ve siyasi parti yasaları ve sendikal haklar konularında demokratikleşmeyi iyice unutması; ülkenin sorunlarına halkla buluşarak çözüm üretememesi; işsizliğe çözümü göz ardı etmesi; ekonomi politikası seçeneneği oluşturamaması; seçmen desteği beklentisiyle, söylem ve kadrolarıyla, “sağcılaşması”; solun ve sosyal demokrasinin, eşitlik, özgürlük ve dayanışma gibi değerlerinden uzaklaşması; 12 Eylül ile hesaplaşmadan kaçınılması; Avrupa Birliği ve Kürt sorunu konularındaki bocalamalar; sivil ve sol bir politika izleyememesi başarısızlığın ana nedenleridir. ??? Kurultayda genel başkan adayı olmak için toplam 1250 dolayındaki delegenin yüzde 20’sinin, yani 250 delegenin “imzalı desteğine” gereksinim vardır. Ülkede iktidara gelmeyi aklına getirmeyen, yalnız parti içinde iktidarını korumaktan başka bir şey düşünmeyen üst yönetime, parti içi seçimlerde yaptığı baskılar ve üç ilde kongre yaptırmaması anlaşılan yetmiyor. Genel başkanın karşısına “başka aday çıkmasın” diye akıl almaz baskılar uyguluyor. Kurultay günü, salonda ve başkanlık divanının önünde atılması tüzük emri olan adaylık için “imza toplama işini”, baskı ve yıldırma, günler öncesinden yaptırmaya uğraşıyor. Bu baskıcı tutum CHP’yi ve CHP’lileri aşağılamaktan başka bir şey değildir. CHP delegesi bunu hak etmiyor. ??? Tüm bu olumsuzluklara karşın, Samsun Milletvekili Prof. Dr. Haluk Koç kurultay sürecinin başladığı günlerde, 18 Ekim’de, genel başkanlığa adaylığını açıkladı. Adaylık açıklamasında, “partide demokrasi, ülkede demokrasi, CHP’de birlik solda birlik; adayların önseçimle belirlenmesi, hukuk devletinin ve sosyal devletin egemen kılınması; 12 Eylül ile hesaplaşma gereği; ekonominin küresel güç olması için yapılması gerekenler; insana yatırım, yoksullukla savaşım, eğitim, sağlık sorunlarına ve işsizliğe çözüm; bilim ve teknolojik yeniliğe önem verilmesi; Avrupa Birliği tam üyeliğinin, Cumhuriyetin değerleriyle sosyal demokrasinin ilkelerini birleştiren CHP’nin işi olduğu; demokratik, sivil, CHP’nin, sorunlara halkla birlikte çözüm üretmesi gereği” vurgulandı. On yılı aşan bir süredir verdiği parti “emeği”; özellikle de geçen dönem milletvekillerinin oylarıyla grup başkanvekili olarak yaptığı çalışmalar; şu anda milletvekili olması Haluk Koç’u güçlü kılan noktalardır. Haluk Koç, adaylığını açıkladığı günden bu yana, Edirne’den Hakkâri’ye Sinop’tan Adana’ya, 70’e yakın il, 500’e yakın ilçede, kurultay delegeleri, CHP örgütü ve halkla buluştu. Erzincan’da 12 Eylül’ü eleştirdi; Kürt sorunu ile ilgili çözüm önerilerini Van’da; Alevilik ile ilgili görüşlerini de Tunceli’de açıkladı. CHP’ye gerçekten gönül verenlerin “imece” usulü desteği ve çok sayıda bilim insanı ve uzmanın katkılarıyla çalışan Haluk Koç’un, aday olmak için yeterli delege desteğini kolayca alacağı anlaşılıyor. Haluk Koç’u desteklemekten kaçınmak; sunulan yenileşme ve değişim seçeneğini reddetmek, yalnızca CHP’nin yaşanan başarısızlığının devamını sağlamakla kalmayacak, AKP saldırılarına da onay vermek olacaktır. Başbakan şimdiki üst yönetim için “bizim için en hayırlısı budur” diyebiliyor. Hiçbir CHP’linin AKP’ye yardımcı olmaya hakkı yoktur! Tarihsel bir dönemeçten geçiliyor. Partiyi yüzde 20’lerde bir seçmen desteğine “mahkum eden” CHP üst yönetimi kader değildir! “AKP de kader değildir” diyebilmenin çözümü, CHP’nin güçlenmesidir. CHP’li, ya Haluk Koç’a destek vererek “çözüme” katkı yapacak ya da şimdiki üst yönetimi yerinde tutarak, başarısızlığı onaylayacaktır. CHP delegesi, tarihsel ve toplumsal sorumluluk duygusuyla çözümden yana tavır koyacak bilinç düzeyinde olduğunu, hem kendisi, hem partisi hem de ülkesi için cumartesi günü kanıtlamalıdır. [email protected] ‘Dalga İzlanda’dan’ 185 üye ülke, 2 bin 635 çalışan, 1990’ların başından bu yana adı krizlerle birlikte anılan bir kurum... Hesaplarındaki 400 milyon dolarlık açık riski karşısında IMF, 400 ton altın satacak, 380 çalışanına kapıyı gösterecek. Güney Kore’nin başkenti Seul’de bir araya gelen eylemciler, IMF’nin ülkedeki ofisini kapatabileceğini açıklamasının ardından Uluslararası Para Fonu’nu “IMF, Yankee go home” yazılı pankartlarla protesto ettiler. (Fotoğraf: AP) zakereleri) çerçevesinde ve belki daha sık ziyaretlerle sağlanacak.” Kore’nin IMF programının 2001’de son bulduğunu hatırlatan IMF Seul Daimi Temsilcisi Meral Karasulu, “2001 öncesi programın takip edilmesine yönelik faaliyetler ağırlıkta iken, şimdi ofisin ana faaliyeti Kore Hükümeti ile IMF arasında bir köprü görevi görmek. Kore yetkililerine ‘güvenilir bir danışman’ olarak uluslararası örnekler sunmak. Örneğin ben sık sık üniversitelerde bu konularda ders veriyorum” dedi. uluslararası kuruluşlarda çalışan pek çok kişi, ulusal kimliklerinden çok yaptıkları işlerle kendilerini tanımlıyorlar. Memleketimi özlememe rağmen, benim açımdan da durum pek farklı değil. Bir ekonomist için ülkelerin uzun sureli ve sürdürülebilir kalkınmalarına katkıda bulunacak politikalar oluşturmak için çalışmak çok cazip, ama aynı zamanda da çok sorumluluk gerektiren bir iş.” IMF uzmanları tarafından hazırlanan bir Çalışma Raporu’nda 2001’deki Türkiye krizinin de aralarında bulunduğu çeşitli ekonomik krizlerin ülkeler arasındaki menkul kıymet alım satım fiyatlarına etkileri incelendi. IMF uzmanları tarafından hazırlanan, “Yatırımcıların Risk İştahı ve Küresel Mali Piyasa Koşulları” başlıklı çalışma raporunda küresel piyasa koşullarının, ülkelere özgü koşulların ve krizlerin bulaşıcı etkilerinin ülkeler arasındaki menkul değerlerin alış satış fiyatları arasındaki farklar (spreads) üzerindeki etkileri araştırıldı. Raporda, “Türkiye’deki 2006 krizi İzlanda’daki Mart 2006 krizinden birkaç ay sonra ortaya çıkmıştı. İki krizin birbirine çok yakın zamanlarda meydana gelmesi ilginçtir ve her ne kadar Türkiye’deki problemlerin tetiklenmesine büyük ölçüde siyasi faktörlerin neden olduğu görülüyorsa da, İzlanda’dan Türkiye’ye doğru bir yayılma olduğu izlenimi vermektedir” denildi. Müşterilerinin birer birer azalmasıyla birlikte mali sıkıntıya giren ve kasasındaki altınların bir kısmını da satacağını duyuran IMF, bu sefer, kendisi için ortaya çıkan krizi küçülerek aşmaya çalışıyor. IMF’nin Güney Kore’deki faaliyetlerini gazetemize değerlendiren IMF Seul Daimi Temsilcisi Meral Karasulu, ofisi kapatma kararının IMF’nin maliyetlerini düşürme çabasından kaynaklandığını söyleyerek, “Tüm ofislerimizi gözden geçiriyoruz ve ofislerin yaklaşık yüzde 30’u bundan etkilenecek, özellikle IMF ile programı olmayan ülkelerde” dedi. Güney Kore’nin, Asya krizinin etkilerini geride bıraktığına ve hem bölgede hem de dünyada önemli bir ekonomik güç konumuna yükseldiğine dikkat çeken Karasulu, şunları söyledi: “Güney Kore ekonomisini yakından izlemeye tabii ki devam edeceğiz. Bu da normal yıllık ‘Article IV consultations’ (gözden geçirme mü IMF’de Türk olmak... Eylül ayında görev süresi dolacak olan Karasulu’nun bu tarihten sonra IMF’nin Asya Pasifik bölümünde şef yardımcısı olarak çalışmaya devam etmesi bekleniyor. Karasulu, IMF gibi bir kurumda üst düzey olarak çalışmayı şu sözlerle tanımladı: “IMF’de ya da diğer Pirinç fiyatlarındaki artışı eleştiren Pirinç Değirmencileri Derneği Başkanı Yetiş: Spekülatör arayan perakendeye baksın ? Üretici son 5 yıldır zararına çalışmasına karşın perakendecilerin fiyatlara zam yaptığı belirtilirken gıdadaki enflasyon da yüzde 15’i aştı. İSTANBUL (AA) Pirinç Değirmencileri Derneği (PDD) Başkanı Turgay Yetiş, “Bu dönemde perakende sektörü, bizden aldığı eski fiyatlı pirince zam yapmış ve kilosu 78 YTL gibi yüksek fiyatlarla pirinci satmıştır. Eğer ortada spekülatör aranıyorsa, oraya bakılmalıdır’’ dedi. Son 5 yıldır pirinç üreticisinin zararına çalıştığını söyleyen Yetiş, şunları kaydetti: “Stoklarımız yeterli ve eksiğimiz yok. Bu nedenle paniğe de gerek yok. Bu panik nereden kaynaklanıyor, anlayamıyoruz.’’ Gıda enflasyonu yüzde 15’i aştı Türkiye KamuSen Araştırma Geliştirme Merkezi’nin yaptığı araştırmada, gıda fiyatlarındaki son bir yıllık enflasyonun, açıklanan enflasyon rakamlarını ikiye katlayarak yüzde 15.2 olarak gerçekleştiği belirtildi. Araştırmada, dört kişilik bir aile için gerekli olan aylık gıda harcamasının geçen yıl 498 YTL iken bu yıl 575 YTL ’ye yükseldiği belirtildi. ATO: Yatırım alarm vermeye başladı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Ankara Ticaret Odası (ATO), 2002’den bu yana yatırımlardaki büyüme hızının ilk kez yüzde 3.3 ile milli gelir artışının altında kaldığını belirterek yatırımlarda tehlike zilinin çalmaya başladığını kaydetti. Ekonominin bozulduğu dönemlerde daralan ve büyümeye negatif yönde etki eden yatırımların 2007’de alarm vermeye başladığını söyleyen ATO Başkanı Sinan Aygün, dünya ekonomisindeki daralmanın Türkiye’yi etkilemeyeceği düşüncesinden bir an önce uzaklaşılarak önlem alınması gerektiğine dikkat çekti. Trump Towers İstanbul kutlaması Doğan ailesi, Taşyapı, Trump Organization ile Yeşil İnşaat’ın ortak projesi olan Trump Towers İstanbul için önceki gün İstanbul Hilton Convention Center’da kutlama yapıldı. 23 bin metrekarelik alan üzerinde inşa edilecek Trump Towers’ın 2010 yılında tamamlanarak hizmete girmesi planlanıyor. Mecidiyeköy’de biri ofis, diğeri rezidans olarak projelendirilen iki kule ve bir alışveriş merkezinden oluşacak Trump Towers’da ayrıca sinema salonları, dünyaca ünlü güzellik ve fitness merkezleri, restoranlar ve kafeler de yer alacak. Kutlamaya Donald Trump’un kızı Ivanka Trump da katıldı. DOSYA NO: 2007/5734 E. Satılmasına karar verilen taşınmazın cinsi, niteliği, kıymeti, adedi, önemli özellikleri: Gayrimenkul Eskişehir ili, Mustafa Kemal Paşa mah., Sivrihisar Cad.l N:46 46/A Eskişehir adresinde ve tapuda Eskişehir Merkez M.Kemal Paşa Mah. 2983 ada, 2 parselde kayıtlıdır. Arsa alanı 1.124,50 m2’dir. Bağımsız bölümün her bir davacıya ait hisse oranlan 38/2248’dir. Arsanın üzerinde alt katı işyeri olarak kullanılan dükkan ile üst katta konut olarak düşünülmüş daire katı vardır. Alt katta yer alan dükkan 83 m2 dir. Cephe genişliği 5,00 m’dir.Yerler seramik, duvarlar düz sıva üzeri plastik boyadır. Cephe alüminyum doğramadan yapılmıştır. Üst kata çıkan merdiven betonarmeden yapılmış ve mozaik kaplıdır. Daire olarak kullanılan yer 2 oda, mutfak, banyo WC, teras ve holden ibarettir. Odaların zemini ahşap kaplıdır. Koridor, mutfak ve ıslak mekânların zemini mozaik kaplıdır. Odaların duvarlarına saten alçı üzerine boya yapılmıştır ve kartonpiyer vardır. Pencereler ve kapılar ahşap doğramadır. Odanın birinde yüklük olarak kullanılan ahşap dolap vardır. Bina soba ile ısınmaktadır. Belediyenin tüm hizmetlerinden faydalanmaktadır. (Elektrik, su, çöp vs.) Betonarme karkas yapıdır. Taşınmaz şehrin merkezinde ticaret bölgesindedir. Belediye binası ve Hükümet konağına yaklaşık 800 m mesafededir. Ulaşım imkânı fazladır. Bankalar (İşbank, Akbank vs.) bölgesindedir. Taşınmazın bulunduğu bölgenin şehrin ticari anlamda en yoğun bölge olması ve bu bölgede ticari amaçla kullanılabilecek, talebe cevap verecek yeterli sayıda dükkan bulunmaması nedeniyle, maliyet değerinin ve serbest piyasa değerinin üzerinde satılabildiği, yapılan araştırmadan anlaşılmış olup, dükkanın değeri 500.000,00YTL dir. Krokisinde C ile gösterilen Müfrez iki dükkan ve kahvehaneye Müştemilhan Nilgün Aslan Yakınbenk, Ahmet SAYIN’a ait olup, İmar uygulaması neticesinde Tecavüzlüdür. Krokide D ile gösterilen 888,05 M2 kısmına aittir ve 2983 ada 1 Parsele tecavüzlüdür. İmar Durumu: Eskişehir Tepebaşı Belediye Başkanlığı’nın yazısına göre, Gayrimenkul imar planında 30/05/2007 tarih ve 15248 sayılı yazılarında taşınmazın bulunduğu bölgede 3194 sayılı İmar kanununun 18. madde uygulaması ile hukuki yargı sürecinin devam ettiği belirtilmektedir. Satış şartları: 1 Gayrimenkulün satışı 02/06/2008 günü, saat 14.0014.10 arasında; Eskişehir Büyükşehir Belediyesi Müzayede salonunda açık artırma suretiyle yapılacaktır. Bu artırmada tahmin edilen değerin %60’ını ve rüçhanlı alacaklılar varsa alacakları toplamını ve satış giderlerini geçmek şartı ile ihale olunur. Böyle bir bedelle alıcı çıkmazsa en çok arttıranın taahhüdü baki kalmak kaydıyla 12/06/2008 günü, yukarıda tayin edilen saatlerde aynı yerde 2. artırmaya çıkarılacaktır. Bu arttırmada da bu miktar elde edilmemişse, gayrimenkul sonunda en çok arttıranın taahhüdü saklı kalmak üzere artırma ilanında gösterilen müddet sonunda en çok artırana ihale edilecektir. Şu kadar ki; artırma bedelinin malın tayin edilen kıymetinin %40’ını bulmasını ve satış isteyenin alacağına rüçhanı olan alacakların toplamından fazla olması ve bundan başka, paraya çevrilme ve paylaştırma masraflarını geçmesi lazımdır. Böyle fazla bedelle alıcı çıkmadığı takdirde satış düşecektir. 2 Artırmaya iştirak edeceklerin, tahmin edilen değerin %20’si oranında pey akçesi veya bu miktar kadar milli bir bankanın teminat mektubu vermeleri lâzımdır. Satış peşin para iledir, alıcı istediğinde (10) günü geçmemek üzere süre verilebilir. Tellaliye resmi, damga vergisi, tapu harç ve masrafları, %18 KDV Alıcıya aittir. Birikmiş vergiler ve tapu satım harcı satış bedelinden ödenir. 3 Satış bedeli hemen veya verilen müddet içinde ödenmezse, İİK 133. madde gereği ihale feshedilir. İki ihale arasındaki farktan ve temerrüt faizinden alıcı ve kefilleri mesul tutulacak ve hiçbir hükme hacet kalmadan kendilerinden tahsil edilecektir. 4 İpotek sahibi alacaklılarla diğer ilgilerin (*) bu gayrimenkul üzerindeki haklarını, özellikle faiz ve giderlere dair olan iddialarını, dayanağı belgeler ile (15) gün içinde dairemize bildirmeleri lazımdır; aksi takdirde hakları tapu sicil ile sabit olmadıkça paylaşmadan hariç bırakılacaktır. 5 İhaleye katılıp, daha sonra ihale bedelini yatırmamak sureti ile ihalenin feshine sebep olan, tüm alıcılar ve kefilleri, teklif ettikleri bedel ile son ihale bedeli arasındaki farkı ve diğer zararlardan ve ayrıca temerrüt faizinden müteselsilen mesul olacaklardır. İhale farkı ve temerrüt faizi ayrıca hükme hacet kalmaksızın dairemizce tahsil olunacak, bu fark, varsa öncelikle teminat bedelinden alınacaktır. 6 Şartname, ilân tarihinden itibaren herkesin görebilmesi için dairede açık olup, gideri verildiği takdirde isteyen alıcıya bir örneği gönderilebilir. 7 Satışı iştirak edenlerin, şartnameyi görmüş ve münderecatını kabul etmiş sayılacakları, başkaca bilgi almak isteyenlerin 2007/5734 E. sayılı dosya numarasıyla müdürlüğümüze başvurmaları ilân olunur. 8 Satış ilanı ilgililerin adreslerine tebliğe gönderilmiş olup, adrese tebligat yapılmaması veya adresleri bilinmeyenleri; yerine kaim olmak üzere ilanen tebliğ olunur. (İİK. m. 126) (*) İlgililer tabirine irtifak hakkı sahipleri de dahildir. (Basın: 21157) ESKİŞEHİR 2. İCRA MÜDÜRLÜĞÜ TAŞINMAZIN AÇIK ARTIRMA İLANI Çukurova Holding: Bildirim yapılmadı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Çukurova Holding, Çağlar Grubu’nun TMSF’ye İnterbank borcunu ödememesi dolayısıyla bu borcun öncesinin araştırılması neticesinde TMSF’nin Çukurova Grubu’na bir miktar borç çıkardığına ve ödeme talebinde bulunduğuna dair kendilerine herhangi bir tebligatta bulunulmadığını açıkladı. Açıklamada, şu görüşlere yer verildi: “Henüz tarafımıza herhangi bir tebligat yapılmamış bir konuda, günlerdir, kaynağın TMSF gibi bir devlet kurumu olduğu algılaması yaratan yayınların yapılmasını ve üstelik asılsız ve dayanaksız iddialara yer verilmesini de manidar buluyoruz. Öyle ki, ortaya çıkan görüntü, borç faturası çıkaracağı ileri sürülen kamu kurumunun, iddia ve taleplerini, konunun muhatabı olan kişi ve kuruluşlardan önce, değinilen yayınları yapan medya kuruluşları ve mensupları ile paylaştığı ve hatta bu suretle kamuoyu yaratılmaya çalışıldığı izlenimi edinilmektedir. Asılsız iddia ve yayınlarla ilgili olarak gerekli her türlü yasal haklarımızın kullanılacağı tabiidir. Bu nedenle, konunun detaylarına bu aşamada girilmesi düşünülmemektedir. Ancak yine de asılsız, dayanaksız ve hak edilmeyen kanaatlerin oluşmaması bakımından somut gerçeklerin kamuoyu ile paylaşılması gereği duyulmuştur.” C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle