24 Kasım 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B SAYFA CUMHURİYET 19 ARALIK 2008 CUMA 4 HABERLER İĞNELİ FIRÇA ZAFER TEMOÇİN namikzafer@yahoo.com ‘Ankarahalkõnõsoydular’ FIRAT KOZOK ANKARA - CHP’nin Ankara Büyükşehir Belediye Başkan Adayõ Murat Karayalçın, Me- lih Gökçek’in Ankara’ya yap- tõklarõnõn hesabõnõ tek tek vere- ceğini söyledi. Karayalçõn, “Ben özellikle bu programdan sonra Gökçek’in aday gösterilmesini tercih ederim” dedi. Karayalçõn, Kõlõçdaroğlu’nun, sayaç fiyatlarõyla ilgili bir skan- dalõ Türkiye’nin gündemine ta- şõdõğõnõ söyledi. Karayalçõn, sa- yaç fiyatlarõnõn “buzdağının yalnızca görünen yüzü” oldu- ğunu vurguladõ. Karayalçõn, “Sa- yın Gökçek’in suçlanması ge- reken çok daha vahim konular var. Ankaralılardan peşin ola- rak toplanan yaklaşık 1 milyar dolarlık doğalgaz ücreti 10 kü- sur yıl boyunca BOTAŞ’a ya- tırılmamıştır. Bugün yüksek doğalgaz faturalarında Anka- ra Belediyesi’nin bu parayı ödememesinin önemli bir payı vardır” dedi. Karayalçõn, şöyle konuştu: “Gökçek’i suçladığım başka konular da var; su ko- nusunda suçluyorum.. neden Işıklı Barajı yapılmamıştır; Gerede Havzası’nın suyu geti- rilmemiştir; neden Kızılır- mak’ın kirli ve pahalı suyu da- ğıtılmaktadır? Bakınız, Anka- ralılar damacana suyu için yıl- da 300 milyon dolar ek harca- ma yapıyorlar. Bu zat 15 yıldır bir Karayalçın kâbusu yaşıyor. Büyük bir panikleme içinde. Sayın Gökçek 15 yılın hesabı- nı vermek zorundadır” diye konuştu. Kõlõçdaroğlu ile karşõ karşõya gelmesinin ardõndan Gök- çek’in kendisine rakip olmasõnõ daha çok istediğini vurguladõ. MURAT KIŞLALI ANKARA - Ankara Anakent Belediyesi’nin, Ankaralõlara do- ğalgaz sayaçlarõnõ 300 dolardan sa- tarken, İstanbul’un benzer sayacla- rõ 36 dolar civarõnda bir fiyata satõn aldõğõ ortaya çõktõ. Ankara Anakent Belediye Başkanõ Melih Gökçek’in “Kârı Ankaralılar için kullan- dık” açõklamasõna karşõn, özel fir- malar aracõlõğõyla yapõlan satõş ne- deniyle kârõn 126 dolarõnõn da bu fir- malarda kaldõğõ anlaşõldõ. İstanbul Anakent Belediye Baş- kanõ Kadir Topbaş’õn CHP Grup Başkanvekili Kemal Kılıçdaroğ- lu’nun soru önergesine verdiği ya- nõta göre İstanbul Belediyesi 18 Ka- sõm 2004 ile 10 Nisan 2007 arasõn- da yaptõğõ 6 ihalede toplam 698 bin adet doğalgaz sayacõ için 17 milyon 965 bin Avro ödedi. Buna göre İs- tanbul Belediyesi doğalgaz sayacõ başõna 25,74 Avro bedel ödemiş ol- du. İstanbul Belediyesi’nin ödedi- ği bedel, bugünkü fiyatla 36,12 do- lara denk geldi. Cevabıyla yakalandı - Ay- nõ soru önergesine Gökçek’in 2 Ni- san 2008 tarihinde verdiği yanõtta ise Belediyenin 14 Kasõm 1994 ile 30 Temmuz 2003 tarihleri arasõnda yaptõğõ 5 ayrõ ihalede toplam 835 bin doğalgaz sayõcõ için Alfagas ve da- ha sonra onun yerine geçen Elek- tromed şirketlerine 135 milyon 158 bin dolar para ödedi. Ankara’nõn al- dõğõ doğalgaz sayaçlarõnõn ortala- masõ 131,87 dolara denk geldi. İstanbul Ankara farkı- İs- tanbul sayaç başõna 36,3 dolar öder- ken, Ankara 161,9 dolar ödedi. Ankaralıya 115 milyon dolarlık kazık - Gökçek’in ba- şõnda bulunduğu Ankara Anakent Belediyesi ortalama 162 dolara al- dõğõ sayaçlarõ 300 dolara satarak, KDV hariç sayaç başõna 138 dolar, toplamda ise 115,3 milyon dolar faz- ladan kâr elde etti. Gökçek, sayaç kârlarõnõn Ankaralõya yatõrõm olarak döndüğünü iddia etmesine karşõn, Alfagas ve Elektromed şirketleri be- lediyeye ait olmadõğõ için, Ankara- lõlar, İstanbul’un alõm yaptõğõ şirket yerine bu şirketlerden alõm yapõla- rak sayaç başõna 125,6 dolar, top- lamda da 104,9 milyon dolar zara- ra uğratõlmõş oldu. Yasaya göre suç işledi- Gökçek, İstanbul’a göre 106 milyon dolarlõk farka neden olduğu için, Anakent Belediyesi Yasasõ’nõn 18. maddesinin f fõkrasõna göre Belediye Başkanõ’nõn görevleri arasõnda “Bü- yükşehir belediyesinin hak ve menfaatlerini izlemek” hükmü- ne de uymamõş oldu. ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - CHP Grup Başkanvekili Kemal Kılıçdaroğlu, “Ankara halkı hortumlandı” dedi. Kõlõçdaroğlu, gazetecilerle sohbet ederken şu sorularõ yineledi: “Sa- yın Gökçek dünyada hiçbir be- lediye başkanının almadığı kadar yüksek bir fiyatla doğalgaz sayacı aldı. 224. 5 dolar ön ödemeli sa- yaçların Ankaralılara faturası 138 milyon dolar. Aboneliğini yenileyenlerden 2004 yılı içinde 150 dolar açıktan para alındı. EPDK bunun iadesine karar ver- di. Şimdi Gökçek, ‘dava açanlara öderim’ diyor. Bu ödemeler kim- lere yapılacak? O liste sadece EGO’da var. 1 milyon metrekü- pün üstünde tüketim yapanlar- dan 14 trilyon 712 milyon fazla doğalgaz parası alındı. EPDK, bu paranın da geri ödenmesini isti- yor. Hangi gerekçe ile 14 trilyon parayı fazla alırsınız? Bir başka iddiam ise 800 bin Ankaralıdan fazla bedel almış. EPDK bu pa- ranın da iadesini istiyor. Ama Gökçek seçimlerden sonra öde- yeceğini söylüyor. Niçin? Bir baş- ka önemli iddiam da; en yüksek fiyatı nedeniyle uluslararası pi- yasalarda ‘Ankara fiyatõ’ denilen bu sayaçlara pil takılıyor, yakla- şık 10 trilyon lira. Bunun da ia- desi gerekiyor ama ödemiyor. Ankara halkı soyuluyor” Gök- çek’i istifaya çağõran Kõlõçdaroğlu, “Gökçek’in Ergenekon dosya- sında ortaya çıkan bir fatura ödemesi var. Gökçek’in ödediği 354 milyarlık bir fatura var. Bu- nu nereden ödedi? Hizmet alımı faturası. SESAR isimli bir da- nışmanlık firmasından. Bunu da açıklamalı” dedi. 2003 yõlõnda Siyasi Ekonomik, Sosyal Araştõrmalar ve Strateji Merkezi (SESAR) tarafõndan Gök- çek adõna kesilen faturanõn “açık- lama” bölümündeki “AKP Baş- kanı R.T. Erdoğan’ın tutarsızlık- ları araştırması”, “AKP’nin ik- tidara gelmesi nasıl önlenir araş- tırması” ve “R.T. Erdoğan ikti- dara geldiğinde nasıl yıpratılır araştırması” ifadeleri dikkati çe- kiyor. Danõşmanlõk ücretinin Ağustos 2002-Ocak 2003 tarihleri arasõndaki 6 ayõ kapsadõğõ ifade ediliyor. SE- SAR Başkanõ İsmail Yıldız halen Ergenekon davasõndan dolayõ tu- tuklu bulunuyor. Yõldõz’õn bilgisa- yarõndan AKP milletvekilleriyle ilgili “fişler” de çõkmõştõ. Kõlõçdaroğlu, açõk oturumla ilgili izlenimlerini “Ahlaki olarak ra- hatsız oldum ama siyaseten çok rahatım” diye özetledi. “Ankara başkanının bu kadar acz içinde kalacağını sanmadım” diyen Kõ- lõçdaroğlu, “Gökçek’in aday ol- masını ister misiniz” sorusuna da, “İsterim. Ankara halkının ders vermesini istiyorum. O der- si Tayyip Bey değil, Ankara hal- kı vermeli” karşõlõğõnõ verdi. EMİNE KAPLAN ANKARA - AKP’de Melih Gökçek sõkõntõsõ yaşanõyor. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, bugüne kadar yapõ- lan kamuoyu anketlerini beğenmeye- rek yeni bir anket yapõlmasõnõ istedi. Er- doğan’õn bu anket sonucuna göre ka- rarõnõ vereceği kaydedildi. Parti yöne- ticileri, CHP Grup Başkanvekili Kemal Kılıçdaroğlu ile Gökçek arasõnda ya- şanan tartõşma programõnda Gökçek’i haklõ bulsa da parti içinden üslubu ile ilgili eleştiriler geldi. Bazõ milletve- killeri, “Kılıçdaroğlu daha öndeydi, keşke Gökçek’i daha çok hırpala- saydı” görüşünü dile getirdiler. Kõlõçdaroğlu ile Gökçek arasõnda ya- şanan tartõşma programõnõn ardõndan gözler Gökçek’in büyükşehir beledi- ye başkanlõğõ adaylõğõna çevrildi. AKP’de bu konuda sõkõntõ yaşanõyor. Başbakan Erdoğan, Gökçek’in aday- lõğõ konusunda karar vermekte zorla- nõyor. Bazõ parti yöneticileri, “Parti içinde Gökçek’i istemeyen çok kişi var. Ama aday göstermeye mecbur kalabiliriz” görüşünü dile getirirken Erdoğan, Ankara için özel bir anket ya- põlmasõnõ istedi. Erdoğan, MYK top- lantõsõnda, Ankara’da yerel seçime ilişkin yapõlan kamuoyu anketlerini in- celedi. Pollmark’õn Gökçek’e desteği yüzde 48 gösteren anketindeki sorularõ beğenmeyen Erdoğan, yeni bir anket yapõlmasõnõ istedi. Erdoğan’õn bu an- ket sonucuna göre gelecek hafta karar vereceği kaydediliyor. AKP’li Parti yöneticileri, Gökçek’in haklõ olduğunu belirtseler de parti için- de Gökçek’in üslubu konusunda çok sa- yõda eleştiri geldi. Bazõ milletvekille- ri, “Gökçek’in agresif tavrı biliniyor. Kılıçdaroğlu’nun yerinde olsam Gökçek ile böyle bir programa çık- mam”, “İkisi de birbirini hırpala- yamadı. Ama Kılıçdaroğlu daha ön- deydi. Keşke, Gökçek’i daha çok hırpalasaydı” görüşünü dile getirdiler. PARTİDE GÖKÇEK SIKINTISI AKP’lilerde beğenmedi Gökçek’inErgenekondosyasõnagiren354milyorliralõkfaturasõnadikkatçekenCHP’li Kemal Kõlõçdaroğlu “Aday olsun, dersi Başbakan Erdoğan değil halk versin” dedi PROF. DR. ERYILMAZ ‘Gökçek acz içinde, çaresiz’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Çankaya Belediye Başkanõ Prof. Dr. Muzzaffer Eryılmaz, Ankara Anakent Belediye Başkanõ Melih Gökçek’in, kendisi hakkõnda söylediği sözlerle il- gili olarak, “Tartışmada sefilleri oy- nayan Sayın Melih Gökçek’in, dur- duk yerde sağa-sola bulaşmaya çalış- ması, onun aczinin ve çaresizliğinin ürünüdür” dedi. Eryõlmaz, şunlarõ kaydetti: “Çankaya Belediyesi şimdi resmen bir hükümet kuşatması altın- dadır. 21 müfettiş, belediyeyi işleye- mez, çalışamaz hale getirmek için her yeri hallaç pamuğu gibi atarken ve biz buna karşı göğsümüzü gere gere dururken, Gökçek’in 15 yılda usulen gelen müfettişlerden yakın- ması adil değildir” Gökçek’in Çanka- ya Belediye Meclis kararõ diye göster- diği belgelerin Çankaya Belediyesi ile ilgili olamayacağõnõ vurgulayan Eryõl- maz, “Çünkü Belediye Meclisi’nin böyle bir karar defteri yoktur” dedi. Kâr yandaş firmalara KARAYALÇIN ‘Rakibim olsun isterim’ DÜNYADA BUGÜN ALİ SİRMEN “Ben Demedim mi?” Demeye Bayılırım Önce güncel bir fıkra bile başlayalım: Cin fikirli, bir lümpen liberal, yolda gezinirken, yerde bir eski yağ lambası bulmuş, eğilmiş, an- tika parçayı eline almış, üzerindeki tozları te- mizlemek için ovuşturmaya başlamış, derken içinden yabancı bir cin çıkmış ve bizimkine sor- muş: - Dile benden ne dilersen? - Özür dilerim, demiş bizim lümpen liberal. Bu kadar! Gelelim esas konumuza: Sevgili Okurlarım, Köşe yazarlarında en çok rastladığım, tüm- celerden biri şöyle başlar: “Ben size söylemedim mi, demeyi hiç sev- mem, ama...” Ve sonra, bu “ama”nın ardından, yazı sahibi olacakları önceden haber verdiğini anlatmaya başlar, yani amiyane tabiriyle “kardeşim sana de- memiş miydim” i anlatmaya koyulur. Benim de başıma, söylemesi ayıptır ama çok- ça gelir, bu olay. Zaman zaman gazeteleri okur ya da televizyona bakarken keyifle kahkaha patlatır ve kendi kendime mırıldanırım: - Ben dememiş miydim?... Doğrusu pek severim böylesine haklı çıkma- yı, ama ne yazık ki, bunu yazılarda pek yapa- mam. Yapamamamın nedeni, herkesin “bö- bürleniyor” diyecek olmasından çekinmem de- ğildir de, böyle söyleyince sanki karşımdakinin aptallığını yüzüne vuruyormuşum gibi bir duy- guya kapılmamdır. Bu da bana biraz ayıp gibi gelir. Başka bir deyişle severim sevmesine bu duygumu açıklamayı, ama karşımdakine ayıp olur diye çekinirim, yani kısacası “hissimi tak- rire manidir hicabım”. Son zamanlarda gerek AB cenahından, ge- rekse bizim AB uzmanları cephesinden büyük düş kırıklığını dile getiren mesajlar iletiliyor ka- muoyuna, hepsi de Tayyip Erdoğan önderli- ğindeki AKP’nin AB’ye üyelik yolundaki politi- kasında tavsama olduğundan, AKP’nin AB politikasını savsakladığından söz ediyorlar. Şaşkınlıkları ve düş kırıklıkları karşısında, gerçekten kahkahalar arasında boğulurken, - Yahu ben size bütün bunları söylememiş miydim? demekten kendimi alamıyorum. Gerçekten de, Tayyip Erdoğan’ın, görünürde, Türkiye’ye müzakere sürecinin kapısını açan, ama aslında, aynı anda AB kapısını kapayan 17 Aralık 2004 metnini Brüksel’de imzaladığından beri hep aynı noktayı ısrarla altını çizerek, ka- muoyunun ve uzman geçinen şaşkınların gözüne sokmaya çalıştık: - Tayyip Bey’in AB’ye üyelik diye bir kaygısı yok, olsaydı, Türkiye’ye kapıyı kapatan o met- ni imzalamaz, üyelik yolunu kapayan o koşul- lar yerine, diğer üyelere uygulanan prosedürü talep ederdi. Peki, Tayyip Bey’in amacı neydi? Tayyip Bey’in amacı, üyelikle sonuçlanması şart olmayan bir müzakere süreci almak, bu ve- sileyle Türkiye’yi AB’ye sokacak lider izlenimi ya- ratırken, bir yandan da, laik demokratik (yarı de- mokratik diye de okuyabilirsiniz) rejimi dinci ve demokrasinin yüzde yüz karşıtı bir İslam Cum- huriyeti’ne dönüştürme yolunda dengeleri de- ğiştirirken, AB’nin de bu konuda desteğini sağlamaktı. Yoksa, Türkiye’ye dinci rejimi yerleştirmek is- teyen Tayyip Bey, amacının AB üyeliğiyle bağ- daşmayıp, çeliştiğini bilmiyor muydu? Elbette ki, biliyordu. Yoksa cin AB’nin yöneticileri, Tayyip Bey’in asla vazgeçmeyeceği dinci yönetimini araları- na almayacaklarını bilmiyorlar mıydı? Elbette ki biliyorlardı. Zaten onların da amacı, Türkiye’yi kendi iç- lerine almadan, ama müzakere sürecinden ya- rarlanarak, istediklerini Ankara’ya kabul ettirmek, (mesela Kıbrıs) bir yandan da, üyelik dışında tu- tarken Türkiye’yi özel bir statü ile AB çıkarları- na hizmet edecek bir biçimde, birliğe bağlı ve bağımlı hale getirmekti. Alan razı satan razı bir oyun oynanıyor ve kimi uzmanlar da, kemali sa- fiyetle buna inanıyorlardı. Dört yıldır anlatmaya çalıştığımız gerçek, şimdi kimi AB yöneticileri ile kimi uzmanlarımı- zın açıklamaları ile bir kez daha kanıtlandı, şim- di saflar şaşkın. Ben ise keyiften uçuyor ve çok özür dilerim, ama kahkahayla gülerek, soruyorum: - Yahu bunları ben size daha önce bin kere söylememiş miydim? asirmen@cumhuriyet.com.tr Ankaralõlar sayaç başõna 125.6 dolar zarara uğradõ Kılıçdaroğlu, TBMM’de yeni açılan basın merkezini ziyaret etti. (AA)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle