Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CMYB
C M Y B
GÜNDEM MUSTAFA BALBAY
Baştarafı 1. Sayfada
Bizim gazetecilikteki ilkelerden biri şudur:
Gazeteci; her şeyi bilen kişi değildir, hangi bil-
giyi nerede bulacağını bilen kişidir!
Bu ilke başka mesleklere de uyarlanabilir. YSK,
Yargıtay’da ve Danıştay’da görev yapmakta olan
7 üyeden oluşuyor. Teknolojik gelişimi bütün ay-
rıntılarıyla izlemeleri doğal olarak olanaksız. Bu ne-
denle teknik bilgi desteği almaları bize göre ka-
çınılmaz.
Seçmen kütüklerine ilişkin tartışmalar iki grup-
ta toplanabilir:
Yöntem ve içerik...
Daha önce mahalle muhtarlarının ve YSK yö-
netiminin sorumluluğunda oluşan kütükler artık TÜ-
İK ve Nüfus İdaresi temelinde yürütülüyor. Bu ye-
ni yöntemin hükümetin kontrolünü öne çıkaraca-
ğı iddiası var.
2007 yılında 42 milyon olan seçmen sayısının
2008 yılında 48 milyon olarak açıklanması, açık-
lamaya muhtaç bir durum. Zira günlerdir hemen
her yerden “fazla seçmen” ya da “yaşadığı yerden
çok farklı bir kentte yazılı görünen seçmen” ha-
berleri geliyor.
TÜİK yöneticileri sayıya ilişkin eleştirilere şu kar-
şılığı veriyorlar:
“Yöntem değişikliğine gittik. Daha önce beya-
na dayalı oluşturulan seçmen kütükleri artık adrese
dayalı yapılıyor.”
Eğer bu açıklamayı doğru kabul edersek, şu du-
rum öne çıkıyor:
Demek ki, 2007 seçimlerindeki kütükler yanlıştı!
Bu iddiaya karşılık, “2007’de seçmen iradesi tam
oluşmuştur. Siz o seçimlerde AKP yüzde 47 oy al-
dığı için hazmedemiyorsunuz” diyen varsa, o
noktada da şu söylenebilir:
Demek ki, 2008 kütükleri yanlış!
Her iki durum da tatsız...
Kör kütük seçime gidiyoruz!
Yarınki toplantıdan şu çıkarsa:
“Efendim; biz oturduk konuştuk, her şey yerli ye-
rindedir. Kimi yanlışlıklar münferittir...”
Bu açıklama kamuoyunu tatmin etmeyecektir.
Seçimlere ilişkin güvenin özünü, hukuk oluşturur.
Seçimler “hâkim gözetiminde” yapılır. Ancak
gündemdeki kuşkular giderilmezse fiilen şöyle bir
yasa uygulamaya konmuş demektir:
Seçimler, iktidar kurumları denetiminde yapılır!
Nüfus İdaresi çok göz önünde olan bir kurum
değil.
Ancak TÜİK’e iki çift sözümüz var:
Sayın TÜİK yönetimi; işsiz sayısına ve enflasyon
rakamlarına ilişkin açıklamalarınız, gerçekleri yan-
sıtmıyor, gerçeklere teğet geçiyor. Bu yöndeki kuş-
ku, pek çok kesimde hâkim. Şimdi bunların üs-
tüne seçmen kütükleri geldi. Seçmen listelerini de
enflasyon hesabıyla yaptınızsa, vay halimize!
YSK üyelerine de sözümüz şu:
Sayın üyeler; çok ama çok önemli bir koltukta
oturuyorsunuz. Bir futbol maçında hakem ne ise
seçimde YSK odur. Herkes görüyor ki, sahada nor-
malin çok üstünde oyuncu var. Siz de “Yok yok,
bu sayı normal, önceki maçlar yanlış oynanmış”
derseniz, güvenilirliğiniz kalmaz. 2002 seçimle-
rindeki YSK kararlarının sonuçları ortada. Sabih
Kanadoğlu o günlerde olup bitenleri Alaturka De-
mokrasi adı altında kitaplaştırdı...
Eğer YSK görevini tam yapmaz, seçimler tar-
tışmalı olursa korkarız Kanadoğlu’na bir kitap da-
ha yazmak düşebilir:
Alabora demokrasi!
GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK
Baştarafı 1. Sayfada
Kemal Kılıçdaroğlu’nun sorusu üzerine 150 do-
lara alınan doğalgaz sayaçlarını halka 300 dolar-
dan sattığını, aradaki 150 dolarla halka hizmet gö-
türdüğünü söyledi.
Halkı soyarak halka hizmeti açıklayan ikinci olay;
Kılıçdaroğlu, kimi kurumlara ve halka doğalgazı çok
daha fazla rakamlarla fatura ettiğini açıkladı. Me-
lih Gökçek’ten yine yanıt yok.
Bir başka gerçek Kılıçdaroğlu’nun sorusu üze-
rine ortaya çıktı. Amerika, Almanya, Fransa dahil
dünyada hiçbir ülke Gökçek gibi sayaçları paha-
lı satın almıyor, kullanmıyor ve halkına bir misli fi-
yatla satmıyor.
Bir de örnek verdi Kılıçdaroğlu: Yakın günlerde
İzmir Belediyesi’ne aynı sayaçlar 50 dolara öne-
rilmişti!
Kılıçdaroğlu, sayaçların iki kez ithalini, üstelik ba-
kım ve onarımını da üstlenen aynı şirkete neden
verdiğini sordu. Yanıt yok!
Gökçek’in daha bilmem ne kadar marifetini ser-
gileyecek, açıklayacaktı Kılıçdaroğlu.
Fakat uygar konuşma yetisinden yoksun bir kim-
liğin olağanüstü yaygaraları bu açıklamaları da en-
gelledi.
Bağırıp çağırarak gerçeklerin açıklanmasını
önlemek, suçlamalardan kaçmak, karşısındakinin
konuşmasını engellemek başarıysa Gökçek, bir ba-
şarı madalyasını hak etti!
Melih Gökçek adındaki böyle bir belediye baş-
kanına başkent halkının on beş yıl nasıl tahammül
ettiğine şaşırıyor insan.
Evet böyle bir adama? Konuşma, tartışma
edebinden, terbiyesinden bu kadar uzak, “düze-
yi malum olduğu için sık sık sokak ağzıyla konu-
şan”, saldırgan, gerçeklerin üstünü örtmek için dur-
madan ya karşısındakini ya da tartışmada bu-
lunmayan kişileri karalayarak sorumluluğunu,
suçlarını gözlerden kaçırmaya çalışan bir adama…
… halka reva gören AKP yönetiminin bunca yıl;
üç beş yol, tünel yaptı, ağaç dikti, çiçek ekti di-
ye destek vermesi başlı başına ayrı bir konu, ay-
rı bir soru.
Melih Gökçek edepsizliğin, saldırganlığın da-
niskasını canlı bir örnek olarak sergiledi önceki ge-
ce Star TV’de; Kılıçdaroğlu-Gökçek arasındaki adı
“yüzleşme” olan programda…
Uğur Dündar programı açarken yüzleşme ko-
nusunun doğalgaz sayaçları olduğunu anımsattı
ve bu konunun dışına çıkılmamasını rica etti.
Melih Gökçek evet dedi. Başka konu yok!..
Fakaattt, sayaç dışı başka konulara girilmesi-
ne karşı çıkan Gökçek; Kılıçdaroğlu, Murat Ka-
rayalçın, Çankaya, İzmir, İzmit eski belediye
başkanı Sefa Sirmen’le ilgili ne kadar dedikodu-
lu konu varsa hepsini ekrana taşımaktan çekin-
medi, sayaç konusunu böylece saptırdı, sorum-
luluğunun üstünü örttü.
Programın başından sonuna kadar tartışmayı
“başka konulara kesinlikle saptırmam” diye bağı-
ran Gökçek, yüzleşmeyi uygar insanlara özgü sı-
nırlar içinde, tarafsız bir konumda yürütmeye ça-
lışan Uğur Dündar’la sık sık anlamsız ama tartış-
ma etiği dışı davranış ve sözlerle neredeyse ağız
kavgasına tutuştu.
Yüzü kızarmadan, beş dakika önce söylediği-
ni beş dakika sonra ezip geçti.
Böylece koyduğu kuralı yine kendi çiğneyen kö-
tü bir demagog kimliği sergiledi.
Neden böyle yaptı? Elbette yapısı, karakterinin
hamuru bu özelliği taşıyor.
Sürekli saldır. Hakaret et. Konuyu saptır ve bun-
ları bağıra çağıra, tartıştığın kişiye söz hakkı ta-
nımamak için sürekli konuşarak, konu dışı bir şey-
ler okuyarak karşısındakinin konuşmasını anla-
şılmaz duruma getir…
Adamın marifet saydığı üslubu, yöneticilik an-
layışı bu.
Bağırarak, hakaret ederek karşısındakini sus-
turmaya çalışıyor.
Sokak ağzı ile yöneticilik yapmak karakterinin
gereği!
Fakat ortaya çıkan sonuç; saldırgan tutumuna
karşın sakin, siyaset etiğini sindirmiş olan Kılıç-
daroğlu’nun fırsat bulup açıkladığı belgelerle,
Gökçek’in halkı soyduğu kanıtlandı.
Gökçek suçluların telaşı içinde.
Gökçek, arkasına tek parti iktidarının desteği-
ni alarak halkı soyuyor ve…
Halkın karşısına geçerek sizi soyarak hizmet ve-
riyor, yatırım yapıyorum diye de övünüyor.
Gökçek’i, RTE aday göstermeyip dışlayabilecek
mi? Yoksa partizan dürtüler nedeniyle muhalefete
koz vermemek için yine aday mı yapacak?
Gökçek gibisi gelmedi başkent belediyesinin ba-
şına.
ankcum@cumhuriyet.com.tr
SAYFA19 ARALIK 2008 CUMA CUMHURİYET
17HABERLERİN DEVAMI
İstanbul B 16
Edirne Y 14
Kocaeli B 16
Çanakkale Y 13
İzmir Y 18
Manisa Y 15
Aydın Y 17
Denizli B 14
Zonguldak B 12
Sinop B 10
Samsun Y 11
Trabzon B 9
Giresun B 9
Ankara S 10
Eskişehir S 9
Konya S 9
Sıvas S - 3
Antalya PB 18
Adana PB 17
Mersin PB 18
Diyarbakır PB 9
Şanlıurfa PB 13
Mardin PB 8
Siirt PB 9
Hakkâri PB 1
Van PB 3
Kars Y - 2
Oslo K - 1
Helsinki K 4
Stockholm Y 5
Londra Y 8
Amsterdam Y 9
Brüksel Y 6
Paris Y 8
Bonn Y 6
Münih Y 13
Berlin Y 7
Budapeşte Y 4
Madrid B 13
Viyana Y 3
Belgrad Y 6
Soyfa Y 11
Roma Y 14
Atina Y 18
Zürih Y 5
Moskova B - 4
Aşkabat B 6
Astana B - 8
Taşkent B 5
Bakû Y 7
Bişkek B 5
Tiflis K - 3
Kahire B 22
Şam B 19
Yurt geneli parçalı ve
çok bulutlu, Marma-
ra’nın batısı Kıyı Ege,
Doğu Karadeniz’in iç
kesimleri Doğu Anado-
lu’nun kuzeyi ile Sam-
sun, Ordu ve Tokat
çevreleri ile akşam ve
gece saatlerinde Mar-
mara’nın doğusu ya-
ğışlı geçecek. Hava sı-
caklığı batı bölgelerde
2-4 derece azalacak.
Yimpaş yine mahkûm oldu
YOZGAT (Cumhuriyet) - İki ay önce
cezaevinden çõkan Yimpaş Holding Yö-
netim Kurulu Başkanõ Dursun Uyar ve ar-
kadaşlarõna yeniden cezaevi yolu göründü.
Uyar ve dönemin Yimpaş yöneticisi 6 ki-
şi, Sermaye Piyasasõ Kurulu Kanunu’na
(SPK) muhalefetten 2’şer yõl hapis ve 10’ar
bin YTL para cezasõna çarptõrõldõ. Yargõ-
tay, yerel mahkemenin 2003 yõlõnda sa-
nõklarõn lehine verdiği kararõ SPK’nin iti-
razõ üzerine bozmuştu.
Yozgat 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nde
dün görülen karar duruşmasõna sanõklardan
hiçbiri katõlmazken, oturumda sanõk avu-
katlarõndan Süleyman Yılmaz, Ruhi Ba-
canlı ve Fahri Açıkgöz hazõr bulundu.
Mahkeme Başkanõ Atilla Çoban, sanõk
avukatlarõnõn son sözlerini aldõktan sonra
kararõ açõkladõ.
Mehkeme heyeti, iki ay önce tahliye olan
Yimpaş Holding Yönetim Kurulu Başka-
nõ Uyar ile o dönemde şirket yönetiminde
bulunan Mehmet Ali Lekesiz, Atilla Ço-
ban, Mehmet Muti Yavuz, Hayrullah
Ulusoy, Mustafa Dağ ve Salih Metin Yü-
cel’i 2’şer yõl hapis, 10’ar bin YTL para ce-
zasõna çarptõrdõ. Sanõklardan Yaşar Kes-
kin’in savunmasõnõn alõnmamasõ nedeniy-
le yargõlanmasõnõn devamõna, Mustafa
Güleç, Mithat Erberk ve Bayar De-
mir’in ise beraatõna karar verildi.
“SPK Kanunu’na muhalefet ve izinsiz
aracılık faaliyetlerinde bulunmak” id-
diasõyla 2002’de açõlan dava, 2003 yõlõnda
Uyar ile 10 yöneticinin lehinde sonuçlan-
mõştõ. SPK’nin itirazõ üzerine Yargõtay
davayõ bozdu. Dava, 2004’te Yozgat 2. As-
liye Ceza Mahkemesi’nde yeniden görül-
meye başlanmõştõ.
‘Asistan öğrenciler
geri alınsın’
DİSK’e bağlı Öğrenci Gençlik
Sendikası (Genç-Sen), Türkiye
genelinde üniversitelerdeki asistan
öğrencilerin işten atılmasını ve İÜ Halk
Bilim Kulübü üyesi bir grup öğrenci de
İÜ Rektörü Mesut Parlak’ı “İnsan
Hakları Haftası” etkinlikleri
kapsamında işkence konulu sergiye izin
vermediği gerekçesiyle protesto ettiler.
Öğrenciler yasaklara karşı
mücadelelerinin süreceğini belirttiler.
Beyazıt otobüs durakları önünde dün
öğle saatlerinde toplanan Genç-Sen
üyesi öğrenciler “İşten atılan
öğrencileriz, uyarıyoruz! Atılan tüm
öğrenciler geri alınsın. Ödenmeyen
maaşlarımız ödensin” pankartı açarak
İÜ ana giriş kapısı önüne dek
yürüdüler. Sık sık “Genç-Sen haykır,
okumak haktır”, “İşten atılanlar geri
alınsın” sloganları attan gençler,
burada yaptıkları açıklamada, işten
çıkarmaları kınadıklarını belirterek
“İşten çıkarmalar durdurularak atılan
öğrenciler sigortalı olarak işe geri
alınsın” dediler. (Fotoğraf: ALİ AÇAR)
Sağlık örgütlerinden eczacılara destek
ANKARA/İSTANBUL
(Cumhuriyet) - Türk Eczacõlarõ
Birliği (TEB) ve 51 Eczacõ Oda-
sõ tarafõndan 21 Aralõk’ta düzen-
lenecek “Artık Yeter” mitingin-
de eczacõlar, başta yeni Eczacõlõk
Yasasõ, kamu kurum iskontalarõ ve
muayene ücreti tahsili olmak üze-
re mevcut uygulamalarõ protesto
edecek. 2001 yõlõndan sonra ilk
kez alanlara çõkacak olan eczacõ-
lara Türk Tabipleri Birliği (TTB)
ve Türk Diş Hekimleri Birliği
(TDB) de destek verecek.
TEB ve 51 Eczacõ Odasõ’nõn
yaptõğõ ortak açõklamada, ecza-
nelerin yangõn yeri olduğu kay-
dedildi. Eczacõlarõn sağlõk hiz-
metinin kalitesini artõrmak ve
yurttaşlara en hõzlõ şekilde hizmet
vermek istediği kaydedilen açõk-
lamada, Eczacõlõk Yasasõ’nda ya-
põlmak istenen değişliklerle eczane
zincirlerinin önünün açõlacağõ ifa-
de edildi. Açõklamada şunlar di-
le getirildi: “Ücretsiz gibi göste-
rilen sağlık hizmeti bedellerinin
eczaneler aracılığıyla tahsil edil-
mesini istemiyoruz. Muayene
ücreti tahsildarlığı yapmak de-
ğil, topluma sağlık hizmeti ver-
mek istiyoruz. Çalışmayan re-
çete onay sisteminin hastaları-
mızın ve bizim sabır sınırları-
mızı daha fazla zorlamasını is-
temiyoruz. Provizyon sisteminin
bir an önce iyileştirilmesini is-
tiyoruz. İlaç şirketi ve kamu
arasındaki bir alışveriş olan is-
kontoların bedelini daha fazla
ödemek istemiyoruz. Tamamen
kamu yararı ve hasta sağlığı için
başlattığımız faktör, kan ürünü
ve diyaliz reçetelerinin eşit da-
ğıtımının rekabete aykırı oldu-
ğu gerekçesiyle ortadan kaldı-
rılmasına seyirci kalmak iste-
miyoruz. Rekabeti değil, hastayı
düşünen bir sağlık sistemi isti-
yoruz. Eczacıyı değil, ilacı takip
eden bir ilaç takip sistemi isti-
yoruz.”
Sağlık örgütlerinden
destek
“Artık Yeter” mitinginde ba-
zõ sağlõk örgütleri de eczacõlarõ yal-
nõz bõrakmayacak. Bu kapsamda
TTB ve TDB ile İstanbul Veteri-
ner Hekimler Odasõ, Sağlõk ve
Sosyal Hizmet Emekçileri Sen-
dikasõ (SES) ve Devrimci Sağlõk
İşçileri Sendikasõ mitinge destek
vereceklerini açõkladõ. İstanbul
Eczacõ Odasõ’nõn Mecidiye-
köy’deki binasõnda dün düzenle-
nen basõn toplantõsõnda konuşan
İstanbul Eczacõ Odasõ Başkanõ Se-
mih Güngör, “İki yıllık bir sü-
recin sonunda yapılan köklü
değişiklikle Türkiye Cumhuri-
yeti tarihinde ilk defa ‘eczacõ-
eczacõ ortaklõğõ’na taslakta yer
verildi. Biz tüccar mıyız? Neden
iki eczacı ortak olsun” dedi.
Çağdaş Eczacõlar Derneği Ge-
nel Başkanõ Rafet Şahin ise Sos-
yal Güvenlik Kurumu’nun pro-
tokol sürecine müdahalesini kabul
etmediklerini, muayene ücretle-
rinin eczacõlar üzerinden alõnma-
sõnõn kaldõrõlmasõ gerektiğini, so-
runsuz ilaç ve sağlõk sistemi iste-
diklerini söyledi.
‘Seçmen kütükleri yeniden yapılmalı’
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
MHP Genel Başkanõ Devlet Bahçeli,
CHP’nin “çarşaf açılımı” konusundaki
eleştirilerini “pusu” olarak yorumlayan
CHP Genel Başkanõ Deniz Baykal’a can-
lõ yayõnda “cenk çağrısı” yaptõ. Baykal’õn
çarşaflõ üyeler konusundaki yaklaşõmõnõn
“çarşaf açılımı mı, katılımı mı” olduğu
konusunda açõklama yapmak zorunda ol-
duğunu belirten Bahçeli, “pusu” kavra-
mõnõn MHP ile bağdaşmayacağõnõ savu-
narak, “Cenk illa da vuruşmak anlamı-
na gelmez. Sayın Baykal da kabul eder-
se, düşüncelerimizi yüz yüze paylaşabi-
liriz” dedi.
MHP Lideri Bahçeli dün gazete, tel-
evizyon ve haber ajanslarõnõn Ankara tem-
silcileri ile MHP muhabirlerinin katõldõğõ
sohbet toplantõsõnda sorularõ yanõtladõ.
Konuşmasõnda iktidarõn sürekli övül-
mesi, muhalefetin ise “yok sayılıp, gör-
mezden gelinmesinden” yakõnan Bahçe-
li’nin çarşaf açõlõmõnõ gerekçe göstererek,
ana muhalefet partisi CHP’ye çatarken, Kürt
sorunu konusunda düşüncelerine katõlan
Başbakan Tayyip Erdoğan’a “ılımlı” me-
sajlar vermesi dikkat çekti.
Bahçeli, sözde Ermeni soykõrõm iddialarõ
konusunda bir grubun başlattõğõ kampan-
yayla ilgili soru üzerine, “Bu kampanya-
yı yapanlardan Türk milleti olarak
utanmamız gerek” dedi.
Bahçeli, “Ankara’nın doğusunda AKP
ve DTP dışında” siyasi partilerin etkin ola-
madõğõ yönündeki bir soru üzerine de par-
tisinin 2 bin 115 seçim çevresinde aday çõ-
karma kararlõlõğõ içinde olduğunu ifade et-
ti. Kimilerinin MHP’nin İstanbul ve “Di-
yarbakır’da aday çıkarmayacağı” yö-
nünde yorumlar yaptõğõnõ kaydeden Bah-
çeli, “Buralarda MHP’nin teşkilatı, seç-
meni yok mu? Demokrasilerde bir oy bi-
le önemlidir, onun içinde her yerde
aday çıkarma gayreti içindeyiz” dedi.
Seçmen sayõsõndaki 6 milyonluk artõşõn
sorulmasõ üzerine de Bahçeli, anayasal
zorunluluk nedeniyle seçimlerin ertelen-
mesinin sõkõntõ yaratacağõnõ, kütüklerde ya-
põlan yanlõşlõklar bulunduğunu belirten
Bahçeli, “Düzeltme yapılamıyorsa, bir
günlük fedakârlıkla, seçmen yazılımının
yeniden yapılması daha hayırlı olacak-
tır. Tartışmasız bir seçime gidilmeli ve
her parti sandığa hâkim olmalıdır” gö-
rüşünü ifade etti.
Başbakan Erdoğan’õn bütçe görüşmele-
ri sõrasõnda, Kürt sorunu konusunda ken-
disiyle aynõ noktaya geldiğini açõklamasõ-
nõn “taktik değişikliği” olup olmadõğõ
yönündeki bir soru üzerine ise Bahçeli, Baş-
bakan’õn 2005’te Diyarbakõr’da yaptõğõ
konuşmayla başlayan açõlõmõnõn yanlõşlõğõnõ
anladõğõnõ ve yaşanan olaylardan Türki-
ye’nin getirilmek istendiği yeri gördüğünü
söyledi.
Bahçeli, “Sayın Başbakan, o günden bu
yana yaşanan olaylardan etkilenerek,
Türkiye’de ne yapılmak istendiğini kav-
radığını düşüncesiyle önemli bir adım
atarak, MHP ile aynı noktada buluştu-
ğunu ifade etmiştir. Bir gerçekliği gör-
düğü için atılmış bir adım olarak görmek
lazım” dedi.
Bahçeli, CHP’nin çarşaf açõlõmõna ilişkin
“Ilımlı siyasi İslamın sol ayağını mı
oluşturuyor” sözüne “siyasi pusu kurma”
suçlamasõyla yanõt veren CHP Lideri Bay-
kal’la girdiği polemiğin anõmsatõlmasõ
üzerine şunlarõ söyledi:
“Bazı gerçekleri tespit etmişsek, şart-
lar ne olursa olsun söyleyebilme cesare-
tine sahip bir siyasi partiyiz. Pusu-tuzak
gibi kavramlar MHP’ye yakışmayan, bu
korkak insanların kalleşçe davranışla-
rının bir işaretidir. Böyle bir davranışı
benimsemek MHP’yle bağdaşmaz. Pu-
su kuracağımız yerde, bunu yüz yüze bir
cenk halinde yapabiliriz. Cenk yapmak
demek illa vuruşmak anlamı taşımaz.
Eğer gerekiyorsa Sayın Baykal da kabul
ederse kamuoyunun huzurunda düşün-
celerimizi açık açık tartışabiliriz.”
Bir siyasi partiye değişik düşünce, kõya-
fet biçimini benimseyen insanlarõn oy ve-
receğini, CHP’ye üye olanlarõn kõyafetle-
rinin de kendilerini ilgilendirmediğini kay-
deden Bahçeli, ancak CHP’nin önce parti-
sine, sonra seçmenine, sonra da diğer siyasi
partilere, “Bu bir açılım mıdır katılım mı-
dır” sorusunun yanõtõnõ vermesi gerektiğini
ifade etti.
Bu bir “katılımsa” denecek bir şey ol-
madõğõnõ belirten Bahçeli, ancak “açılım-
sa” kendilerinin de “Okyanus ötesinden
dayatılan birtakım modellerde, iktidarın
yelpazenin sağ ayağı olarak nitelendi-
rildiği bir ortamda CHP’ye de sol aya-
ğını oluşturup oluşturmadığı” sorusunu
sorma haklarõ bulunduğunu ileri sürdü.
Bahçeli, “CHP bizi pusu kurmakla suç-
layacağı yerde bunu açıklamalı, her
gün arkasında pusu kuranlar var diye
korkuyla yaşamaktansa, düşüncesini
berraklaştırmak daha akılcı olur” diye
konuştu.
Bahçeli, kendilerinin ise hiçbir şekilde
“okyanus ötesinde hazırlanan senaryo-
ların aktörü olmayacağını” ileri sürdü.
Bahçeli, Irak’õ ziyaret eden ABD Başkanõ
Bush’a bir gazetecinin ayakkabõ fõrlatma-
sõyla ilgili soru üzerine de “4.5 yıllık işgalin
tepkisi. Dua etsin de başka bir şey at-
masınlar” karşõlõğõnõ verdi.
Suna Kıraç’a Toplumsal
Sorumluluk Ödülü..
İstanbul Haber
Servisi - Marmara
Grubu Stratejik ve
Sosyal Araştõrmalar
Vakfõ İstişare
Konseyi Seçiciler
Kurulu, 2008 yõlõnõn
“Toplumsal
Sorumluluk
Ödülü”ne Koç
Holding Yönetim
Kurulu Başkanvekili
ve Suna İnan Kõraç
Vakfõ Mütevelli
Heyet Başkanõ Suna
Kıraç’õ layõk gördü.
Kõraç, ciddi sağlõk
sorunlarõna karşõn
ödül törenine bizzat
katõldõ.
Ödül töreninde
konuşan 9.
Cumhurbaşkanõ
Süleyman Demirel,
Suna Kõraç’õn
Türkiye’nin
sürdürülebilir
kalkõnmasõna ve
çağdaş uygarlõk
seviyesine
ulaşmasõna yönelik
akõlcõ çözümler ve
öneriler ürettiğini
belirterek Kõraç’a
ödülünü teslim etti.
Adile Sultan
Sarayõ’nda bu yõl
üçüncüsü düzenlenen
törene 9.
Cumhurbaşkanõ
Demirel, Koç
Holding Yönetim
Kurulu Şeref Başkanõ
Rahmi Koç, Koç
Holding Bilgi Grubu
Başkanõ Ali Koç,
CHP İstanbul
Milletvekili İlhan
Kesici, Eski
Ulaştõrma Bakanõ
Necdet Menzir,
Doğan Grubu
Başkanõ Aydın
Doğan, Hürriyet
Gazetesi Genel Yayõn
Yönetmeni Ertuğrul
Özkök, gazeteci
Mehmet Ali
Birand’õn aralarõnda
bulunduğu çok sayõda
kişi katõldõ.
Marmara Grubu
Vakfõ’nõn Toplumsal
Sorumluluk Ödülü;
siyaset, iş, ekonomi,
eğitim, diplomasi,
kültür, sanat,
çevrebilim ve spor
alanõnda üstün
hizmetlerde bulunan
kişi veya kişilere
veriliyor. Toplumsal
Sorumluluk Ödülü
2005’te eski Sanayi
Bakanõ Şahap
Kocatopçu’ya,
2006’da 9’uncu
Cumhurbaşkanõ
Süleyman Demirel’e
ve 2007’de de TEMA
Vakfõ kurucularõ
Nihat Gökyiğit ile
Hayrettin
Karaca’ya verilmişti.
ADANA
(Cumhuriyet Bürosu)
- Maraş katliamõnõn
30. yõldönümünde,
Adana’da yapõlacak
miting öncesinde
yapõlan yürüyüş
sonrasõndaki
açõklamada, Maraş
katliamõnõn gizli
arşivlerinin
açõklanmasõ istendi,
“Maraş’õ unutma,
unutturma” denildi.
Alevi Bektaşi
Bileşenleri’nin
düzenleyeceği miting
öncesi 5 Ocak
Meydanõ’nda toplanan
siyasi parti, oda,
dernek, demokratik
kitle örgütü başkan ve
yöneticileri İnönü
Parkõ’na dek yürüdü.
Grup adõna konuşan
Eğitim-Sen Başkanõ
Güven Boğa, “Türkiye
tarihinden kan akõyor,
katiller ise hep cezasõz
kalõyor! Bu tarih
değişmelidir!” dedi.
21 Aralõk Pazar günü
12.00’de Mimar Sinan
Açõkhva Tiyatrosu
önünden yürüyüşle
başlayacak ve Uğur
Mumcu Alanõ’nda
sonlanacak, “Maraş’õ
unutma, unutturma”
mitingine tüm halkõn
katõlmasõ için çağrõ
yapõldõ.
Mitinge çağrı