24 Kasım 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B GÜNDEM MUSTAFA BALBAY Baştarafı 1. Sayfada Bizim gazetecilikteki ilkelerden biri şudur: Gazeteci; her şeyi bilen kişi değildir, hangi bil- giyi nerede bulacağını bilen kişidir! Bu ilke başka mesleklere de uyarlanabilir. YSK, Yargıtay’da ve Danıştay’da görev yapmakta olan 7 üyeden oluşuyor. Teknolojik gelişimi bütün ay- rıntılarıyla izlemeleri doğal olarak olanaksız. Bu ne- denle teknik bilgi desteği almaları bize göre ka- çınılmaz. Seçmen kütüklerine ilişkin tartışmalar iki grup- ta toplanabilir: Yöntem ve içerik... Daha önce mahalle muhtarlarının ve YSK yö- netiminin sorumluluğunda oluşan kütükler artık TÜ- İK ve Nüfus İdaresi temelinde yürütülüyor. Bu ye- ni yöntemin hükümetin kontrolünü öne çıkaraca- ğı iddiası var. 2007 yılında 42 milyon olan seçmen sayısının 2008 yılında 48 milyon olarak açıklanması, açık- lamaya muhtaç bir durum. Zira günlerdir hemen her yerden “fazla seçmen” ya da “yaşadığı yerden çok farklı bir kentte yazılı görünen seçmen” ha- berleri geliyor. TÜİK yöneticileri sayıya ilişkin eleştirilere şu kar- şılığı veriyorlar: “Yöntem değişikliğine gittik. Daha önce beya- na dayalı oluşturulan seçmen kütükleri artık adrese dayalı yapılıyor.” Eğer bu açıklamayı doğru kabul edersek, şu du- rum öne çıkıyor: Demek ki, 2007 seçimlerindeki kütükler yanlıştı! Bu iddiaya karşılık, “2007’de seçmen iradesi tam oluşmuştur. Siz o seçimlerde AKP yüzde 47 oy al- dığı için hazmedemiyorsunuz” diyen varsa, o noktada da şu söylenebilir: Demek ki, 2008 kütükleri yanlış! Her iki durum da tatsız... Kör kütük seçime gidiyoruz! Yarınki toplantıdan şu çıkarsa: “Efendim; biz oturduk konuştuk, her şey yerli ye- rindedir. Kimi yanlışlıklar münferittir...” Bu açıklama kamuoyunu tatmin etmeyecektir. Seçimlere ilişkin güvenin özünü, hukuk oluşturur. Seçimler “hâkim gözetiminde” yapılır. Ancak gündemdeki kuşkular giderilmezse fiilen şöyle bir yasa uygulamaya konmuş demektir: Seçimler, iktidar kurumları denetiminde yapılır! Nüfus İdaresi çok göz önünde olan bir kurum değil. Ancak TÜİK’e iki çift sözümüz var: Sayın TÜİK yönetimi; işsiz sayısına ve enflasyon rakamlarına ilişkin açıklamalarınız, gerçekleri yan- sıtmıyor, gerçeklere teğet geçiyor. Bu yöndeki kuş- ku, pek çok kesimde hâkim. Şimdi bunların üs- tüne seçmen kütükleri geldi. Seçmen listelerini de enflasyon hesabıyla yaptınızsa, vay halimize! YSK üyelerine de sözümüz şu: Sayın üyeler; çok ama çok önemli bir koltukta oturuyorsunuz. Bir futbol maçında hakem ne ise seçimde YSK odur. Herkes görüyor ki, sahada nor- malin çok üstünde oyuncu var. Siz de “Yok yok, bu sayı normal, önceki maçlar yanlış oynanmış” derseniz, güvenilirliğiniz kalmaz. 2002 seçimle- rindeki YSK kararlarının sonuçları ortada. Sabih Kanadoğlu o günlerde olup bitenleri Alaturka De- mokrasi adı altında kitaplaştırdı... Eğer YSK görevini tam yapmaz, seçimler tar- tışmalı olursa korkarız Kanadoğlu’na bir kitap da- ha yazmak düşebilir: Alabora demokrasi! GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK Baştarafı 1. Sayfada Kemal Kılıçdaroğlu’nun sorusu üzerine 150 do- lara alınan doğalgaz sayaçlarını halka 300 dolar- dan sattığını, aradaki 150 dolarla halka hizmet gö- türdüğünü söyledi. Halkı soyarak halka hizmeti açıklayan ikinci olay; Kılıçdaroğlu, kimi kurumlara ve halka doğalgazı çok daha fazla rakamlarla fatura ettiğini açıkladı. Me- lih Gökçek’ten yine yanıt yok. Bir başka gerçek Kılıçdaroğlu’nun sorusu üze- rine ortaya çıktı. Amerika, Almanya, Fransa dahil dünyada hiçbir ülke Gökçek gibi sayaçları paha- lı satın almıyor, kullanmıyor ve halkına bir misli fi- yatla satmıyor. Bir de örnek verdi Kılıçdaroğlu: Yakın günlerde İzmir Belediyesi’ne aynı sayaçlar 50 dolara öne- rilmişti! Kılıçdaroğlu, sayaçların iki kez ithalini, üstelik ba- kım ve onarımını da üstlenen aynı şirkete neden verdiğini sordu. Yanıt yok! Gökçek’in daha bilmem ne kadar marifetini ser- gileyecek, açıklayacaktı Kılıçdaroğlu. Fakat uygar konuşma yetisinden yoksun bir kim- liğin olağanüstü yaygaraları bu açıklamaları da en- gelledi. Bağırıp çağırarak gerçeklerin açıklanmasını önlemek, suçlamalardan kaçmak, karşısındakinin konuşmasını engellemek başarıysa Gökçek, bir ba- şarı madalyasını hak etti! Melih Gökçek adındaki böyle bir belediye baş- kanına başkent halkının on beş yıl nasıl tahammül ettiğine şaşırıyor insan. Evet böyle bir adama? Konuşma, tartışma edebinden, terbiyesinden bu kadar uzak, “düze- yi malum olduğu için sık sık sokak ağzıyla konu- şan”, saldırgan, gerçeklerin üstünü örtmek için dur- madan ya karşısındakini ya da tartışmada bu- lunmayan kişileri karalayarak sorumluluğunu, suçlarını gözlerden kaçırmaya çalışan bir adama… … halka reva gören AKP yönetiminin bunca yıl; üç beş yol, tünel yaptı, ağaç dikti, çiçek ekti di- ye destek vermesi başlı başına ayrı bir konu, ay- rı bir soru. Melih Gökçek edepsizliğin, saldırganlığın da- niskasını canlı bir örnek olarak sergiledi önceki ge- ce Star TV’de; Kılıçdaroğlu-Gökçek arasındaki adı “yüzleşme” olan programda… Uğur Dündar programı açarken yüzleşme ko- nusunun doğalgaz sayaçları olduğunu anımsattı ve bu konunun dışına çıkılmamasını rica etti. Melih Gökçek evet dedi. Başka konu yok!.. Fakaattt, sayaç dışı başka konulara girilmesi- ne karşı çıkan Gökçek; Kılıçdaroğlu, Murat Ka- rayalçın, Çankaya, İzmir, İzmit eski belediye başkanı Sefa Sirmen’le ilgili ne kadar dedikodu- lu konu varsa hepsini ekrana taşımaktan çekin- medi, sayaç konusunu böylece saptırdı, sorum- luluğunun üstünü örttü. Programın başından sonuna kadar tartışmayı “başka konulara kesinlikle saptırmam” diye bağı- ran Gökçek, yüzleşmeyi uygar insanlara özgü sı- nırlar içinde, tarafsız bir konumda yürütmeye ça- lışan Uğur Dündar’la sık sık anlamsız ama tartış- ma etiği dışı davranış ve sözlerle neredeyse ağız kavgasına tutuştu. Yüzü kızarmadan, beş dakika önce söylediği- ni beş dakika sonra ezip geçti. Böylece koyduğu kuralı yine kendi çiğneyen kö- tü bir demagog kimliği sergiledi. Neden böyle yaptı? Elbette yapısı, karakterinin hamuru bu özelliği taşıyor. Sürekli saldır. Hakaret et. Konuyu saptır ve bun- ları bağıra çağıra, tartıştığın kişiye söz hakkı ta- nımamak için sürekli konuşarak, konu dışı bir şey- ler okuyarak karşısındakinin konuşmasını anla- şılmaz duruma getir… Adamın marifet saydığı üslubu, yöneticilik an- layışı bu. Bağırarak, hakaret ederek karşısındakini sus- turmaya çalışıyor. Sokak ağzı ile yöneticilik yapmak karakterinin gereği! Fakat ortaya çıkan sonuç; saldırgan tutumuna karşın sakin, siyaset etiğini sindirmiş olan Kılıç- daroğlu’nun fırsat bulup açıkladığı belgelerle, Gökçek’in halkı soyduğu kanıtlandı. Gökçek suçluların telaşı içinde. Gökçek, arkasına tek parti iktidarının desteği- ni alarak halkı soyuyor ve… Halkın karşısına geçerek sizi soyarak hizmet ve- riyor, yatırım yapıyorum diye de övünüyor. Gökçek’i, RTE aday göstermeyip dışlayabilecek mi? Yoksa partizan dürtüler nedeniyle muhalefete koz vermemek için yine aday mı yapacak? Gökçek gibisi gelmedi başkent belediyesinin ba- şına. ankcum@cumhuriyet.com.tr SAYFA19 ARALIK 2008 CUMA CUMHURİYET 17HABERLERİN DEVAMI İstanbul B 16 Edirne Y 14 Kocaeli B 16 Çanakkale Y 13 İzmir Y 18 Manisa Y 15 Aydın Y 17 Denizli B 14 Zonguldak B 12 Sinop B 10 Samsun Y 11 Trabzon B 9 Giresun B 9 Ankara S 10 Eskişehir S 9 Konya S 9 Sıvas S - 3 Antalya PB 18 Adana PB 17 Mersin PB 18 Diyarbakır PB 9 Şanlıurfa PB 13 Mardin PB 8 Siirt PB 9 Hakkâri PB 1 Van PB 3 Kars Y - 2 Oslo K - 1 Helsinki K 4 Stockholm Y 5 Londra Y 8 Amsterdam Y 9 Brüksel Y 6 Paris Y 8 Bonn Y 6 Münih Y 13 Berlin Y 7 Budapeşte Y 4 Madrid B 13 Viyana Y 3 Belgrad Y 6 Soyfa Y 11 Roma Y 14 Atina Y 18 Zürih Y 5 Moskova B - 4 Aşkabat B 6 Astana B - 8 Taşkent B 5 Bakû Y 7 Bişkek B 5 Tiflis K - 3 Kahire B 22 Şam B 19 Yurt geneli parçalı ve çok bulutlu, Marma- ra’nın batısı Kıyı Ege, Doğu Karadeniz’in iç kesimleri Doğu Anado- lu’nun kuzeyi ile Sam- sun, Ordu ve Tokat çevreleri ile akşam ve gece saatlerinde Mar- mara’nın doğusu ya- ğışlı geçecek. Hava sı- caklığı batı bölgelerde 2-4 derece azalacak. Yimpaş yine mahkûm oldu YOZGAT (Cumhuriyet) - İki ay önce cezaevinden çõkan Yimpaş Holding Yö- netim Kurulu Başkanõ Dursun Uyar ve ar- kadaşlarõna yeniden cezaevi yolu göründü. Uyar ve dönemin Yimpaş yöneticisi 6 ki- şi, Sermaye Piyasasõ Kurulu Kanunu’na (SPK) muhalefetten 2’şer yõl hapis ve 10’ar bin YTL para cezasõna çarptõrõldõ. Yargõ- tay, yerel mahkemenin 2003 yõlõnda sa- nõklarõn lehine verdiği kararõ SPK’nin iti- razõ üzerine bozmuştu. Yozgat 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nde dün görülen karar duruşmasõna sanõklardan hiçbiri katõlmazken, oturumda sanõk avu- katlarõndan Süleyman Yılmaz, Ruhi Ba- canlı ve Fahri Açıkgöz hazõr bulundu. Mahkeme Başkanõ Atilla Çoban, sanõk avukatlarõnõn son sözlerini aldõktan sonra kararõ açõkladõ. Mehkeme heyeti, iki ay önce tahliye olan Yimpaş Holding Yönetim Kurulu Başka- nõ Uyar ile o dönemde şirket yönetiminde bulunan Mehmet Ali Lekesiz, Atilla Ço- ban, Mehmet Muti Yavuz, Hayrullah Ulusoy, Mustafa Dağ ve Salih Metin Yü- cel’i 2’şer yõl hapis, 10’ar bin YTL para ce- zasõna çarptõrdõ. Sanõklardan Yaşar Kes- kin’in savunmasõnõn alõnmamasõ nedeniy- le yargõlanmasõnõn devamõna, Mustafa Güleç, Mithat Erberk ve Bayar De- mir’in ise beraatõna karar verildi. “SPK Kanunu’na muhalefet ve izinsiz aracılık faaliyetlerinde bulunmak” id- diasõyla 2002’de açõlan dava, 2003 yõlõnda Uyar ile 10 yöneticinin lehinde sonuçlan- mõştõ. SPK’nin itirazõ üzerine Yargõtay davayõ bozdu. Dava, 2004’te Yozgat 2. As- liye Ceza Mahkemesi’nde yeniden görül- meye başlanmõştõ. ‘Asistan öğrenciler geri alınsın’ DİSK’e bağlı Öğrenci Gençlik Sendikası (Genç-Sen), Türkiye genelinde üniversitelerdeki asistan öğrencilerin işten atılmasını ve İÜ Halk Bilim Kulübü üyesi bir grup öğrenci de İÜ Rektörü Mesut Parlak’ı “İnsan Hakları Haftası” etkinlikleri kapsamında işkence konulu sergiye izin vermediği gerekçesiyle protesto ettiler. Öğrenciler yasaklara karşı mücadelelerinin süreceğini belirttiler. Beyazıt otobüs durakları önünde dün öğle saatlerinde toplanan Genç-Sen üyesi öğrenciler “İşten atılan öğrencileriz, uyarıyoruz! Atılan tüm öğrenciler geri alınsın. Ödenmeyen maaşlarımız ödensin” pankartı açarak İÜ ana giriş kapısı önüne dek yürüdüler. Sık sık “Genç-Sen haykır, okumak haktır”, “İşten atılanlar geri alınsın” sloganları attan gençler, burada yaptıkları açıklamada, işten çıkarmaları kınadıklarını belirterek “İşten çıkarmalar durdurularak atılan öğrenciler sigortalı olarak işe geri alınsın” dediler. (Fotoğraf: ALİ AÇAR) Sağlık örgütlerinden eczacılara destek ANKARA/İSTANBUL (Cumhuriyet) - Türk Eczacõlarõ Birliği (TEB) ve 51 Eczacõ Oda- sõ tarafõndan 21 Aralõk’ta düzen- lenecek “Artık Yeter” mitingin- de eczacõlar, başta yeni Eczacõlõk Yasasõ, kamu kurum iskontalarõ ve muayene ücreti tahsili olmak üze- re mevcut uygulamalarõ protesto edecek. 2001 yõlõndan sonra ilk kez alanlara çõkacak olan eczacõ- lara Türk Tabipleri Birliği (TTB) ve Türk Diş Hekimleri Birliği (TDB) de destek verecek. TEB ve 51 Eczacõ Odasõ’nõn yaptõğõ ortak açõklamada, ecza- nelerin yangõn yeri olduğu kay- dedildi. Eczacõlarõn sağlõk hiz- metinin kalitesini artõrmak ve yurttaşlara en hõzlõ şekilde hizmet vermek istediği kaydedilen açõk- lamada, Eczacõlõk Yasasõ’nda ya- põlmak istenen değişliklerle eczane zincirlerinin önünün açõlacağõ ifa- de edildi. Açõklamada şunlar di- le getirildi: “Ücretsiz gibi göste- rilen sağlık hizmeti bedellerinin eczaneler aracılığıyla tahsil edil- mesini istemiyoruz. Muayene ücreti tahsildarlığı yapmak de- ğil, topluma sağlık hizmeti ver- mek istiyoruz. Çalışmayan re- çete onay sisteminin hastaları- mızın ve bizim sabır sınırları- mızı daha fazla zorlamasını is- temiyoruz. Provizyon sisteminin bir an önce iyileştirilmesini is- tiyoruz. İlaç şirketi ve kamu arasındaki bir alışveriş olan is- kontoların bedelini daha fazla ödemek istemiyoruz. Tamamen kamu yararı ve hasta sağlığı için başlattığımız faktör, kan ürünü ve diyaliz reçetelerinin eşit da- ğıtımının rekabete aykırı oldu- ğu gerekçesiyle ortadan kaldı- rılmasına seyirci kalmak iste- miyoruz. Rekabeti değil, hastayı düşünen bir sağlık sistemi isti- yoruz. Eczacıyı değil, ilacı takip eden bir ilaç takip sistemi isti- yoruz.” Sağlık örgütlerinden destek “Artık Yeter” mitinginde ba- zõ sağlõk örgütleri de eczacõlarõ yal- nõz bõrakmayacak. Bu kapsamda TTB ve TDB ile İstanbul Veteri- ner Hekimler Odasõ, Sağlõk ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sen- dikasõ (SES) ve Devrimci Sağlõk İşçileri Sendikasõ mitinge destek vereceklerini açõkladõ. İstanbul Eczacõ Odasõ’nõn Mecidiye- köy’deki binasõnda dün düzenle- nen basõn toplantõsõnda konuşan İstanbul Eczacõ Odasõ Başkanõ Se- mih Güngör, “İki yıllık bir sü- recin sonunda yapılan köklü değişiklikle Türkiye Cumhuri- yeti tarihinde ilk defa ‘eczacõ- eczacõ ortaklõğõ’na taslakta yer verildi. Biz tüccar mıyız? Neden iki eczacı ortak olsun” dedi. Çağdaş Eczacõlar Derneği Ge- nel Başkanõ Rafet Şahin ise Sos- yal Güvenlik Kurumu’nun pro- tokol sürecine müdahalesini kabul etmediklerini, muayene ücretle- rinin eczacõlar üzerinden alõnma- sõnõn kaldõrõlmasõ gerektiğini, so- runsuz ilaç ve sağlõk sistemi iste- diklerini söyledi. ‘Seçmen kütükleri yeniden yapılmalı’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - MHP Genel Başkanõ Devlet Bahçeli, CHP’nin “çarşaf açılımı” konusundaki eleştirilerini “pusu” olarak yorumlayan CHP Genel Başkanõ Deniz Baykal’a can- lõ yayõnda “cenk çağrısı” yaptõ. Baykal’õn çarşaflõ üyeler konusundaki yaklaşõmõnõn “çarşaf açılımı mı, katılımı mı” olduğu konusunda açõklama yapmak zorunda ol- duğunu belirten Bahçeli, “pusu” kavra- mõnõn MHP ile bağdaşmayacağõnõ savu- narak, “Cenk illa da vuruşmak anlamı- na gelmez. Sayın Baykal da kabul eder- se, düşüncelerimizi yüz yüze paylaşabi- liriz” dedi. MHP Lideri Bahçeli dün gazete, tel- evizyon ve haber ajanslarõnõn Ankara tem- silcileri ile MHP muhabirlerinin katõldõğõ sohbet toplantõsõnda sorularõ yanõtladõ. Konuşmasõnda iktidarõn sürekli övül- mesi, muhalefetin ise “yok sayılıp, gör- mezden gelinmesinden” yakõnan Bahçe- li’nin çarşaf açõlõmõnõ gerekçe göstererek, ana muhalefet partisi CHP’ye çatarken, Kürt sorunu konusunda düşüncelerine katõlan Başbakan Tayyip Erdoğan’a “ılımlı” me- sajlar vermesi dikkat çekti. Bahçeli, sözde Ermeni soykõrõm iddialarõ konusunda bir grubun başlattõğõ kampan- yayla ilgili soru üzerine, “Bu kampanya- yı yapanlardan Türk milleti olarak utanmamız gerek” dedi. Bahçeli, “Ankara’nın doğusunda AKP ve DTP dışında” siyasi partilerin etkin ola- madõğõ yönündeki bir soru üzerine de par- tisinin 2 bin 115 seçim çevresinde aday çõ- karma kararlõlõğõ içinde olduğunu ifade et- ti. Kimilerinin MHP’nin İstanbul ve “Di- yarbakır’da aday çıkarmayacağı” yö- nünde yorumlar yaptõğõnõ kaydeden Bah- çeli, “Buralarda MHP’nin teşkilatı, seç- meni yok mu? Demokrasilerde bir oy bi- le önemlidir, onun içinde her yerde aday çıkarma gayreti içindeyiz” dedi. Seçmen sayõsõndaki 6 milyonluk artõşõn sorulmasõ üzerine de Bahçeli, anayasal zorunluluk nedeniyle seçimlerin ertelen- mesinin sõkõntõ yaratacağõnõ, kütüklerde ya- põlan yanlõşlõklar bulunduğunu belirten Bahçeli, “Düzeltme yapılamıyorsa, bir günlük fedakârlıkla, seçmen yazılımının yeniden yapılması daha hayırlı olacak- tır. Tartışmasız bir seçime gidilmeli ve her parti sandığa hâkim olmalıdır” gö- rüşünü ifade etti. Başbakan Erdoğan’õn bütçe görüşmele- ri sõrasõnda, Kürt sorunu konusunda ken- disiyle aynõ noktaya geldiğini açõklamasõ- nõn “taktik değişikliği” olup olmadõğõ yönündeki bir soru üzerine ise Bahçeli, Baş- bakan’õn 2005’te Diyarbakõr’da yaptõğõ konuşmayla başlayan açõlõmõnõn yanlõşlõğõnõ anladõğõnõ ve yaşanan olaylardan Türki- ye’nin getirilmek istendiği yeri gördüğünü söyledi. Bahçeli, “Sayın Başbakan, o günden bu yana yaşanan olaylardan etkilenerek, Türkiye’de ne yapılmak istendiğini kav- radığını düşüncesiyle önemli bir adım atarak, MHP ile aynı noktada buluştu- ğunu ifade etmiştir. Bir gerçekliği gör- düğü için atılmış bir adım olarak görmek lazım” dedi. Bahçeli, CHP’nin çarşaf açõlõmõna ilişkin “Ilımlı siyasi İslamın sol ayağını mı oluşturuyor” sözüne “siyasi pusu kurma” suçlamasõyla yanõt veren CHP Lideri Bay- kal’la girdiği polemiğin anõmsatõlmasõ üzerine şunlarõ söyledi: “Bazı gerçekleri tespit etmişsek, şart- lar ne olursa olsun söyleyebilme cesare- tine sahip bir siyasi partiyiz. Pusu-tuzak gibi kavramlar MHP’ye yakışmayan, bu korkak insanların kalleşçe davranışla- rının bir işaretidir. Böyle bir davranışı benimsemek MHP’yle bağdaşmaz. Pu- su kuracağımız yerde, bunu yüz yüze bir cenk halinde yapabiliriz. Cenk yapmak demek illa vuruşmak anlamı taşımaz. Eğer gerekiyorsa Sayın Baykal da kabul ederse kamuoyunun huzurunda düşün- celerimizi açık açık tartışabiliriz.” Bir siyasi partiye değişik düşünce, kõya- fet biçimini benimseyen insanlarõn oy ve- receğini, CHP’ye üye olanlarõn kõyafetle- rinin de kendilerini ilgilendirmediğini kay- deden Bahçeli, ancak CHP’nin önce parti- sine, sonra seçmenine, sonra da diğer siyasi partilere, “Bu bir açılım mıdır katılım mı- dır” sorusunun yanõtõnõ vermesi gerektiğini ifade etti. Bu bir “katılımsa” denecek bir şey ol- madõğõnõ belirten Bahçeli, ancak “açılım- sa” kendilerinin de “Okyanus ötesinden dayatılan birtakım modellerde, iktidarın yelpazenin sağ ayağı olarak nitelendi- rildiği bir ortamda CHP’ye de sol aya- ğını oluşturup oluşturmadığı” sorusunu sorma haklarõ bulunduğunu ileri sürdü. Bahçeli, “CHP bizi pusu kurmakla suç- layacağı yerde bunu açıklamalı, her gün arkasında pusu kuranlar var diye korkuyla yaşamaktansa, düşüncesini berraklaştırmak daha akılcı olur” diye konuştu. Bahçeli, kendilerinin ise hiçbir şekilde “okyanus ötesinde hazırlanan senaryo- ların aktörü olmayacağını” ileri sürdü. Bahçeli, Irak’õ ziyaret eden ABD Başkanõ Bush’a bir gazetecinin ayakkabõ fõrlatma- sõyla ilgili soru üzerine de “4.5 yıllık işgalin tepkisi. Dua etsin de başka bir şey at- masınlar” karşõlõğõnõ verdi. Suna Kıraç’a Toplumsal Sorumluluk Ödülü.. İstanbul Haber Servisi - Marmara Grubu Stratejik ve Sosyal Araştõrmalar Vakfõ İstişare Konseyi Seçiciler Kurulu, 2008 yõlõnõn “Toplumsal Sorumluluk Ödülü”ne Koç Holding Yönetim Kurulu Başkanvekili ve Suna İnan Kõraç Vakfõ Mütevelli Heyet Başkanõ Suna Kıraç’õ layõk gördü. Kõraç, ciddi sağlõk sorunlarõna karşõn ödül törenine bizzat katõldõ. Ödül töreninde konuşan 9. Cumhurbaşkanõ Süleyman Demirel, Suna Kõraç’õn Türkiye’nin sürdürülebilir kalkõnmasõna ve çağdaş uygarlõk seviyesine ulaşmasõna yönelik akõlcõ çözümler ve öneriler ürettiğini belirterek Kõraç’a ödülünü teslim etti. Adile Sultan Sarayõ’nda bu yõl üçüncüsü düzenlenen törene 9. Cumhurbaşkanõ Demirel, Koç Holding Yönetim Kurulu Şeref Başkanõ Rahmi Koç, Koç Holding Bilgi Grubu Başkanõ Ali Koç, CHP İstanbul Milletvekili İlhan Kesici, Eski Ulaştõrma Bakanõ Necdet Menzir, Doğan Grubu Başkanõ Aydın Doğan, Hürriyet Gazetesi Genel Yayõn Yönetmeni Ertuğrul Özkök, gazeteci Mehmet Ali Birand’õn aralarõnda bulunduğu çok sayõda kişi katõldõ. Marmara Grubu Vakfõ’nõn Toplumsal Sorumluluk Ödülü; siyaset, iş, ekonomi, eğitim, diplomasi, kültür, sanat, çevrebilim ve spor alanõnda üstün hizmetlerde bulunan kişi veya kişilere veriliyor. Toplumsal Sorumluluk Ödülü 2005’te eski Sanayi Bakanõ Şahap Kocatopçu’ya, 2006’da 9’uncu Cumhurbaşkanõ Süleyman Demirel’e ve 2007’de de TEMA Vakfõ kurucularõ Nihat Gökyiğit ile Hayrettin Karaca’ya verilmişti. ADANA (Cumhuriyet Bürosu) - Maraş katliamõnõn 30. yõldönümünde, Adana’da yapõlacak miting öncesinde yapõlan yürüyüş sonrasõndaki açõklamada, Maraş katliamõnõn gizli arşivlerinin açõklanmasõ istendi, “Maraş’õ unutma, unutturma” denildi. Alevi Bektaşi Bileşenleri’nin düzenleyeceği miting öncesi 5 Ocak Meydanõ’nda toplanan siyasi parti, oda, dernek, demokratik kitle örgütü başkan ve yöneticileri İnönü Parkõ’na dek yürüdü. Grup adõna konuşan Eğitim-Sen Başkanõ Güven Boğa, “Türkiye tarihinden kan akõyor, katiller ise hep cezasõz kalõyor! Bu tarih değişmelidir!” dedi. 21 Aralõk Pazar günü 12.00’de Mimar Sinan Açõkhva Tiyatrosu önünden yürüyüşle başlayacak ve Uğur Mumcu Alanõ’nda sonlanacak, “Maraş’õ unutma, unutturma” mitingine tüm halkõn katõlmasõ için çağrõ yapõldõ. Mitinge çağrı
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle