Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CMYB
C M Y B
18 ARALIK 2008 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA
HABERLER 5
POLİTİKA GÜNLÜĞÜ
HİKMET ÇETİNKAYA
Ağıt...
Bağdat’ta Bush’a fırlatılan ayakkabı... Bush’un
kürsüde şaşkın bakışları...
Ayakkabıyı fırlatan bir gazeteci...
Önceki gün televizyon kanalları sürekli gösterdi-
ler Iraklı gazetecinin tepkisini.
ABD Irak’ı işgal etmeden önce yine televizyon ek-
ranlarında bir savaş filmi gibi izlemiştik gökten
yağan ateş yağmurunu.
Gökyüzünü kuşatan alevler, uçakların bombar-
dımanı...
Kaç bin kadın, erkek, çocuk, genç ve yaşlı öl-
müş; kaç kişi ayaklarını, kollarını yitirip sakat kalmıştı?
Saddam’ın yerlerde sürüklenen heykellerini ter-
lik ve ayakkabıyla dövenler!
Serin bir Ankara sabahında otelde kahvaltımı ya-
parken gazeteleri okuyorum.
Bizim takkeli ve takkesiz liboş takımı Bush’a
ayakkabılarını fırlatan Iraklı gazeteciyi eleştirirken şöy-
le diyor:
“Gazeteci Bush’a gösterdiği tepkiyi Saddam’ın
baskı düzenine karşı demokrasi isteyip ona da fır-
latsaydı!”
Bugünlerde “Ermenilerden özür dilemek” için
bildiri hazırlayıp altına imza atanlar, Irak’ta on bin-
lerce sivilin öldürülmesine, kadınların ırzına ge-
çilmesine karşı duyarlılık göstermediler ama 1915’te
meydana gelen olaylar için şimdilerde “özür” di-
leyerek bir yerlere ileti gönderiyorlar.
Bildiriye imza atanları tanıyorum!
Bazıları Fethullahçı televizyonların “paralı şö-
valyeleri...”
Fethullah Gülen’in gözyaşları ırmak gibi akıyor
“Mehtap TV”de. Ardından “paralı şövalyeler” çıkıp,
Başbakan Tayyip Bey’e fırça atıyorlar...
Dedikleri şu:
“AKP’nin altı kayıyor... AB yanlısı olmak de-
mokrasiyi savunmaktır... AB karşıtı olmak ise de-
mokrasi ve özgürlük karşıtlığıdır.”
Bush’a ayakkabılarını fırlatan gazeteci Irak’ta
“Ulusal Kahraman” olarak görülüyor, binlerce insan
onun için gösteriler yapıyor!
İnsan kendi yaşamının içinde hüzünleri ve se-
vinçleri birlikte çoğaltır...
Ben bir Ankara sabahında, yapışkan bir yağmur
bekler gibiydim gazete sayfalarında gezinirken.
Duru bir güzelliğin kapıların ardına saklandığı bir
coğrafyada, çekilen acıların, saçlarımızı ağartan
güç günlerin fotoğraflarını görür gibi oluyordum.
Genç kızlar saçlarına sakladıkları sözleri, açlık ve
acı gecelerini, kini ve nefreti çoğaltıyorlardı yıllardır.
Abdülvahap El-Beyati’nin “Ölüm ve Zaman”ı ya
da “Nâzım Hikmet’e Ağıt”ı maviyle grinin buluştu-
ğu gökyüzünde bilinen gerçeğin gölgesiydi san-
ki.
Paltomu giyip bir süre yürüdüm!
“Sevgilim bütün
Arkadaşlarım öldü
Zamandan başka şey kalmadı
Ve türkülerden başka
Dostum küçük Ahmet
Küçük Ahmet bile öldü.
Tanrı rahmet etsin benim
Küçük dostum Ahmet.
Ne dersin yurda döndüğümüzde
Bizi tanımazsa kimse
Ne dersin?
Ey kederli serçe?”
Zaman insan yaşamının bir parçası mıydı?
Şu saatlerde neler oluyordu Bağdat’ta kimse bil-
miyordu.
Bir süre dolaştıktan sonra yeniden döndüm ote-
le. Odama çıkıp pencereden dışarıya baktım.
Ankara üşüyordu kış parmaklarında... Dokun-
san buz tutacaktı kentin kirpikleri...
Oturup düşünmeye başladım... 1915 tek başına
bir olay değildi elbet...
Kim kimden özür dilemeliydi?
ASALA katliamlarının hesabını kim verecekti?
Türk insanının Ermeni isyanlarında, terör eylemle-
rinde uğradığı kayıplar ne olacaktı?
Bush ve Iraklı gazeteci...
ABD işgali altındaki bu topraklarda yaşam sü-
rüyor.
Uzaktan seyrediyoruz olup bitenleri.
Rüzgârın akışı gibiyiz, bir yerlere takılıp bir süre
orada duruyoruz.
Laikliğin ne olduğunu tartışıyoruz, demokrasiyi
ve özgürlükleri “AB’ye girip girmemekle” karıştırı-
yoruz!
Yurdumun insanı bir paket bulgura, nohuta tut-
sak.
Yüz binlerce genç işsiz!
Burnumuzun dibinde Irak... Adana’da İncirlik
ABD üssü!
Bomba yüklü uçaklar oradan kalkıp vurmuştu
Bağdat’ı demokrasi ve özgürlük adına!
Gece kuşatmaları, yoksulluk... Şeyhler ve şıhlar...
O güzelim Bağdat, o güzelim insanlar!
Şimdi neredeler, hangi rüzgâra yenik düştüler,
kendi düşlerini yaşamla birleştirmek isterlerken?
hikmet.cetinkaya@cumhuriyet.com.tr
Faks numaramız: 0212 343 72 69
Demirel’e hediye
ANKARA
(Cumhuriyet Bürosu) -
ABD’nin Ankara
Büyükelçisi James
Jeffrey, 9. Cumhurbaşkanõ
Süleyman Demirel’i
evinde ziyaret ederek,
bazõ eski Amerikan
başkanlarõyla birlikte
görüntülendiği toplam 6
fotoğraf hediye etti.
Büyükelçinin hediye ettiği
sette, Demirel’in eski
Amerikan başkanlarõ
Lyndon Johnson, Gerald
Ford, George Bush, Bill
Clinton ve eski ABD
Dõşişleri Bakanõ Henry
Kissinger ile birlikte
çekilmiş fotoğraflarõ
bulunuyor.
Kandil
bombalandı
ANKARA
(Cumhuriyet Bürosu) -
Türkiye, kõş
konuşlanmasõna geçen
terör örgütüne yönelik
yeni bir hava operasyonu
yaptõ. Türk Silahlõ
Kuvvetleri’ne (TSK) ait
savaş uçaklarõ örgütün
“ana merkezi” olarak
bilinen Kandil Dağõ’nõ
bombaladõ.
Genelkurmay’dan yapõlan
açõklamada, “Irak’õn
kuzeyindeki Kandil
bölgesinde tespit edilen
PKK/KONGRA GEL
terör örgütüne ait
hedefler, Türk Hava
Kuvvetleri’ne mensup
savaş uçaklarõnca, 17
Aralõk 2008 tarihinde
etkili bir şekilde
vurulmuştur. Görevlerini
başarõyla tamamlayan
uçaklarõmõz üslerine
dönmüşlerdir” denildi.
Oran ve Kaboğlu
dosyası
ANKARA
(Cumhuriyet Bürosu) -
Ankara 28. Asliye Ceza
Mahkemesi, eski İnsan
Haklarõ Danõşma Kurulu
Başkanõ Prof. Dr. İbrahim
Kaboğlu ve Alt Komisyon
Başkanõ Prof. Dr. Baskõn
Oran hakkõnda
Yargõtay’õn bozma
kararõna uyarak, sanõklarõn
Türk Ceza Yasasõ’nõn
(TCY) 301. maddesinden
yargõlanmasõna izin
verilmesi için dosyayõ
Adalet Bakanlõğõ’na
gönderdi. “Azõnlõklar ve
Kültürel Haklar Raporu”
davasõ Yargõtay 8. Ceza
Dairesi’nin bozma
kararõnõn ardõndan,
yeniden Ankara 28.
Asliye Ceza
Mahkemesi’ne geldi.
Duruşmaya sanõklar
Kaboğlu ve Oran ile
avukatlarõ Oya Aydõn ve
Kazõm Genç katõldõ.
Yargõç Avni Mis
yargõlamayõ durdurarak,
dava dosyasõnõn izin için
Adalet Bakanlõğõ’na
gönderilmesine karar
verdi.
Engellilerden
tepki
ANKARA
(Cumhuriyet Bürosu) -
Engelliler
Konfederasyonu Başkanõ
Turhan İçli, Türkiye
Körler Federasyonu’nda
düzenlediği basõn
toplantõsõnda sosyal
yardõmlara ilişkin yasa
taslağõ haberlerinin yerel
seçim öncesi kasõtlõ olarak
basõna sõzdõrõldõğõnõ
belirterek, “Bu bir seçim
atağõdõr, seçim oyunu ile
siyasal rant elde etme
girişimidir” dedi. İçli,
taslağõ hazõrlayan Sosyal
Güvenlik Kurumu
yetkilileriyle
görüştüklerini ve haberin
gerçeği yansõtmadõğõnõ
öğrendiklerini kaydetti.
Türkiye Bilgisayar Mühendisleri ve Programcõlarõ Derneği Başkanõ Sönmez, komisyona bilgi verdi
Herkes bizi dinliyorTÜREY KÖSE
ANKARA - Türkiye Bil-
gisayar Mühendisleri ve Prog-
ramcõlarõ Derneği Başkanõ
Yılmaz Sönmez, TBMM “te-
lekulak” araştõrma komisyo-
nuna bilgi verirken “Aslan gi-
bi dinleniyoruz her yerde.
17 yaşında bir çocuk da
dinliyor. Cep telefonu olan
herkes de fişleniyor” dedi.
Sönmez geçtiğimiz gün-
lerde TBMM Araştõrma Ko-
misyonu’na bilgi verdi. Top-
lantõnõn tutanaklarõna göre;
Sönmez dinleme teknikle-
riyle ilgili soruya şu yanõtõ
verdi:
“Digital dinleme var. Bil-
gisayar ve yazılım anla-
mında bir santral bazlı din-
lemeler yapılabilir. Sant-
raldan dinlenebilir, havadan
dinlenebilir GSM şirketleri.
Bunu genelde Türkiye’deki
elçilikler yaparlar. 30-40
kilometre çevredeki bina-
ların tepelerine koyacakla-
rı birer antenle havadaki
bütün frekansı indirirler ve
çözerler, bu da bir nevi pa-
sif dinleme değil, ciddi din-
lemedir. Uydudan dinleme
olabilir. Uzaktan dinlene-
bilir. Yakında tabancayla
dinlenebilir, lazer tabanca-
sıyla. GSM’nin telefonu
içinden dinlenebilir. Bir
program yüklenebilir buna.
İnternette ufak bir arama
yaptığınızda 600 ile 1 milyar
lira arasında yüzlerce satı-
lanını görebilirsiniz. Cepte
dinleme 3 türlü yapılabilir.
3-5 bin dolara istediğiniz
tür bir yazılım yapılarak
makineye uzaktan SMS
gönderilerek sanki melodi
ve müzik gönderiyorum di-
ye yüklenerek bir sistem
kurulabilir. Cep telefonu
hediye edilebilir, program
içinde yüklüdür. Gene pi-
yasada internetten Türki-
ye’de çok satan var, birer
paket alınabilir. O paketle
de IP numarası gene bir
GSM şirketinden temin edi-
lerek gene alttan bir prog-
ram yüklenebilir.”
Sönmez, “Türk halkının
tamamen GSM şirketlerinin
sanal ortamdaki korsanlara
açık saldırısı altında oldu-
ğunu” söyledi.
Sönmez, “İnsanlar ne ka-
dar mesafeden dinlenebi-
lir” sorusuna şu yanõtõ verdi:
“Bir konferans görüşme-
yi düşünün, sekreteriniz,
siz dışarıdasınız, atıyorum
Kars’tasınız, size biri bağ-
landı. GSM tamamen bu
konferans görüşmeyle sizi
bağlayabilir. Yani bu alan
sonunda sizi bir GSM’ye
bağlıyor, sonuçta ya da bir
normal telefona bağlıyor ya
da içine kaydeder, kayıt
özelliğinde bir kot verebi-
lirsiniz, kayıt edildiğinde si-
ze o paketi, ses paketini
SMS olarak atabilir, MMS
olarak atabilir. Onu siz bas-
tığınız zaman, oradaki o
anki konuşmayı, yani o an-
daki, o kişinin konuştuğu
süreyi kendi telefonunuz-
da bir ses kaydı cihazı gibi
çalışan media player prog-
ramıyla dinleyebilirsiniz.
Bunun için mesafe yok.”
Sönmez, komisyon üyele-
rinin “Büyükelçilikler bizi
rahatlıkla dinler mi” soru-
suna “45-50 kilometre falan.
50 kilometreden sonra dün-
ya yuvarlaklaştığı için bazı
göremiyor” yanõtõnõ verdi.
Sönmez, Başbakanlõk ve ba-
kanlõklarda “pasif oda” ge-
liştirilmesi gereği üzerinde
de durdu.
TBMM telekulak araştõrma komisyonuna bilgi veren Yõlmaz Sönmez, yanõnda
cep telefonu olana herkesin artõk her yerde dinlenebileceğini söyledi.
Büyükelçiliklerin bile 30-40 kilometre mesafede yapõlan her türlü telefon
konuşmasõnõ dinleyebildiklerini belirten Sönmez, “Türk halkõnõn tamamen GSM
şirketlerinin sanal ortamdaki korsanlara açõk saldõrõsõ altõnda olduğunu” belirtti.
SAYAÇTA USULSÜZ İHALE
Gökçek’in
su oyunu
MURAT KIŞLALI
ANKARA - Kamu
İhale Kurumu’nun,
Ankara Anakent Be-
lediye Başkanõ Melih
Gökçek’e bağlõ An-
kara Su ve Kanali-
zasyon İdaresi’nin
(ASKİ) ön ödemeli
su sayacõ ihalesinin
mevzuata aykõrõ ya-
põldõğõnõ tespit ettiği
ortaya çõktõ.
CHP Grup Başkan-
vekili Kemal Kılıç-
daroğlu’nun, Ankara
Anakent Belediye
Başkanõ Melih Gök-
çek’in, farklõ türleri
50 dolar olan doğal-
gaz sayaçlarõnõ An-
karalõlara 300 dolara
sattõğõnõ kanõtlamasõ-
nõn ardõndan, şimdi
de Gökçek’in benzer
yola “Ön Ödemeli
Elektronik Kartlı Su
Sayacı Sistemi Alı-
mı” ihalesinde baş-
vurduğu ortaya çõktõ.
Kamu İhale Kuru-
lu’nun 2004/UK.Z-
465 numaralõ kararõna
göre ASKİ tarafõndan
1 Mart 2004 tarihinde
yapõlan ihaleye Ah-
met Alptekin adlõ
yurttaş “ihalenin bel-
li bir firmada kala-
cağı, bu firmanın da
ihalenin kendisinde
kalmış gibi her tür-
lü yedek parçayı te-
min ettiği, bu uygu-
lamanın ASKİ’yi bir
firmaya bağlı kıla-
cağı, alınacak mal-
zemenin yüzde 150
ila yüzde 200 oran-
larında zamlı alına-
bileceği” gerekçele-
riyle itiraz etti.
Kamu İhale Kuru-
mu 6 Nisan 2004 ta-
rihinde hazõrladõğõ
Esas İnceleme Rapo-
ru ile “başvuru sa-
hibinin iddialarının
yerinde bulunmadı-
ğı, ancak re’sen ya-
pılan incelemede,
4734 sayılı Kamu
İhale Kanunu’na
aykırı işlemlerin te-
sis edildiği, mev-
zuata aykırılığı tes-
pit edilen ihale iş-
lemleri ile ilgili ola-
rak değerlendiril-
mek, gerekiyorsa in-
celemek ve/veya so-
ruşturulmak üzere
konunun Beledi-
ye’nin bağlı olduğu
İçişleri Bakanlığı’na
bildirilmesine karar
verilmesinin uygun
olacağı” görüşüne
ulaştõ.
Erdoğan, Ermenilerden özür dileme kampanyasõnõn atõlan adõmlarõ terse çevireceğini söyledi
‘Özrü suç işleyen dileyebilir’
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Başbakan Recep
Tayyip Erdoğan, bir grup
akademisyen ve gazetecinin
1915 olaylarõ için Ermeniler-
den özür dileme kampanyasõ
başlatmasõna tepki gösterdi.
Erdoğan, Bulgaristan Cum-
hurbaşkanõ Georgi Parvanov
ile görüşmesinin ardõndan
Swissotel’den ayrõlõrken ga-
zetecilerin sorularõnõ yanõtladõ.
Erdoğan, bir gazetecinin, “Söz-
de Ermeni olaylarına ilişkin
bazı yazar ve akademisyen-
lerin başlattığı ‘Özür Diliyo-
ruz’ kampanyası söz konusu.
Bu konuda bir değerlendir-
meniz olacak mı” sorusu üze-
rine, “Herhalde onlar böyle
bir soykırımı işlemiş olacak-
lar ki özür diliyorlar. Tür-
kiye Cumhuriyeti’nin böyle
bir sorunu yok. Yani eğer or-
tada böyle bir suç varsa suç
işleyen özür dileyebilir. Ama
ne benim ne ülkemin ne mil-
letimin böyle bir sorunu yok”
dedi.
Türkiye’nin bu konudaki
tavrõnõ net olarak ortaya koy-
duğunu ve iki ülke arasõndaki
ilişkileri geliştirmek için ça-
baladõğõnõ anlatan Erdoğan,
şöyle konuştu: “Ben şahsen
başlattıkları o kampanyayı
kabul etmiyorum, destekle-
miyorum ve onun içinde de
yer almam. Çünkü suç işle-
medim ki özür dileyeyim.
Suç işlersem özür dilerim.
Böyle bir şey yok ortada.
Tarihçilerin tartıştığı bir ko-
nu var ortada, bu tartışılıyor.
Ben bu yazar çizerlerimizi de
anlamakta doğrusu zorlanı-
yorum. Nasıl bir yaklaşımdır
anlamak mümkün değil. Ve
sadece ortalığı karıştırmak,
huzurumuzu kaçırmaktan
başka bir işe yaramaz. Ve
atılan adımları da terse çe-
virmekten başka hiçbir işe
yaramaz. Özür dileme olayı
ancak kişileri bağlar. Bir
suç işlenmişse bu suçu işleyen
kalkar özür diler. Ortada
böyle bir şey yokken böyle
bir özür dileme olayına gir-
meyi ben mantıksız buluyo-
rum, kusura bakmasınlar.”
Dışişleri başka görüşte
Öte yandan Dõşişleri Ba-
kanlõğõ’nõn, kampanya başla-
dõktan 13 gün sonra, “Türki-
ye’de her konunun rahat-
lıkla konuşulabilmesi gerek-
tiği” açõklamasõnõ yapmakla
yetinmesi dikkat çekti.
Dõşişleri Bakanlõğõ Sözcüsü
Burak Özügergin, emekli bü-
yükelçilerin karşõ bildirisinin
çõkmasõndan iki gün sonra söz
konusu kampanyaya ilişkin
olarak dün olağan basõn top-
lantõsõnda basõn mensuplarõnõn
sorularõ üzerine değerlendirme
yaptõ. Özügergin, Ermeniler-
den özür dileme kampanyasõ
ve emekli büyükelçilerin kar-
şõ bildirisi konusunda Türki-
ye’de her konunun rahatlõkla
konuşulabilmesi gerektiğini
söyledi.
Sanatçılar törenle CHP’ye katıldı
Yerel seçimler öncesinde toplumun tüm
kesimleriyle buluşan CHP’ye, müzik, edebiyat,
sinema ve medya dünyasından ünlü isimler
törenle katıldı. Sanatçılar, Emre Saltık, Arzu,
Kıvırcık Ali, Gülcihan Koç, Özcan Türe ve
Mustafa Özarslan, şair Aydın Öztürk,
gazeteciler Mustafa Dolu ve Ali Tutal ile çeşitli
sivil toplum örgütü temsilcileri dün törenle CHP
rozeti taktı. CHP İstanbul İl Başkanlığı’nda
düzenlenen törende konuşan CHP İstanbul İl
Başkanı Gürsel Tekin, sanatçıların CHP’ye
katılımı ile daha da güçlendiklerini belirterek
“Gerçekleştireceğimiz Tüzük Kurultayı’nın
ardından partimize katılımlar devam edecek”
dedi. Konuşmaların ardından İstanbul İl
Başkanı Tekin, sanatçılara tek tek parti rozetini
taktı. Törenin ardından ise CHP Beyoğlu ilçe
üyesi olduklarını belirten bir grup, Tercüman
gazetesi sorumlu müdürü Mustafa Dolu’yu
protesto etti. Tercüman gazetesinin CHP’yi
PKK ile işbirliği yapmakla suçladığını belirten
partililer, Dolu’nun partiye alınmamasını
istediler. Olayın ardından basın açıklaması
yapan Dolu ise kendisinin yapılan haberden
bilgisinin olmadığını ifade etti.
(Fotoğraf: ALİ AÇAR)
Ses TV korsan yayõn yapmõş
RTÜK, Melih Gökçek’e 30 saat propaganda olanağõ sağlayan
televizyonun kaçak karasal yayõnlarõnõ 27 Ekim’de durdurmuş
FIRAT KOZOK
ANKARA - Ankara Büyük-
şehir Belediye Başkanõ Melih
Gökçek’e 10 günde toplam 30
saat canlõ yayõnda propaganda
yaptõran Ses TV’nin, gerekli li-
sansõ olmadõğõ halde Anka-
ra’da kaçak karasal yayõn yap-
tõğõ ve yayõnõn 1.5 ay önce
RTÜK tarafõndan durduruldu-
ğu ortaya çõktõ.
Yaklaşan yerel seçimler ön-
cesi Gökçek’in propaganda
merkezi haline gelen ve
RTÜK’ün yayõn ilkelerini hiçe
sayan Ses TV’nin uzun süre ka-
çak yayõn yaptõğõ öğrenildi.
Cumhuriyet’in edindiği bil-
gilere göre yalnõzca uydudan
yayõn yapma lisansõ bulunan te-
levizyon kanalõ, uzun süre An-
kara’da kaçak karasal yayõn
yaptõ. Uydu antenlerinin yanõ sõ-
ra normal anten sahipleri de bu
kanalõ rahatlõkla izledi.
Ancak gelen ihbalar üzerine
devreye giren RTÜK, yayõnla-
rõn izinsiz olduğunu tespit etti
ve 27 Ekim’de Ses Televizyon
Yayõncõlõk AŞ’nin karasal ya-
yõnlarõnõ durdurdu.
Elinden yalnõzca uydu lisan-
sõ olan kanal, RTÜK’ün bu iş-
leminin ardõndan yalnõzca uy-
dudan yayõn yapmaya başladõ.
Erdoğan, ‘Özür Diliyoruz’ kampanyasõnõ başlatanlarla ilgili olarak,
‘Herhalde onlar böyle bir soykõrõmõ işlemiş olacaklar ki özür diliyorlar.
Türkiye Cumhuriyeti’nin böyle bir sorunu yok’ dedi.