Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CMYB
C M Y B
GÜNDEM MUSTAFA BALBAY
Baştarafı 1. Sayfada
gerçeklerden alır. O gerçekleri söyleyebilen, kale-
me alabilen kişidir aydın...
Türkiye gibi küresel gelişmelerin kavşağındaki ül-
kelerde aydın olmanın saymakla bitmez zorlukla-
rı vardır.
Bunun yanında bir de yaşadığı çağın gerçekleriyle
uğraşmak yerine küresel politikaların bir parçası ola-
rak hareket etmeyi “aydın olmak” sananlar var!
Şu metin altında bir imza kampanyası başlattı:
“1915’te Osmanlı Ermenilerinin maruz kaldığı
‘Büyük Felaket’e duyarsız kalınmasını, bunun inkâr
edilmesini vicdanım kabul etmiyor. Bu adaletsizliği
reddediyor, kendi payıma Ermeni kardeşlerimin
duygu ve acılarını paylaşıyor, onlardan özür diliyo-
rum.”
İmza kampanyasının bir yıl boyunca devam ede-
cek olması, kısa süreli değil, en azından orta vade-
li genel bir planın parçası olduğu izlenimini veriyor.
Yukarıdaki metni okuyan bir kişi eğer hiç tarih bil-
gisine sahip değilse, doğal olarak şöyle düşünecektir:
1- 1915’te sadece Ermeniler acı çekmiş. Bu bü-
yük haksızlığın giderilmesi gerekir.
2- Özür dilemek gerektiğine göre, Ermeniler hiç-
bir olaya karışmadığı halde büyük bir felaketle kar-
şı karşıya kalmış.
3- Osmanlı İmparatorluğu; bütün gücü elinde tu-
tan, ülkesindeki bütün gelişmelere hâkim bir dev-
let olarak sadece Ermenilere özgü bir eyleme gi-
rişmiş.
4- O dönem ve sonrasında hiçbir ülkenin gücü Os-
manlı’ya müdahale etmeye yetmemiş. Osmanlı as-
tığım astık, kestiğim kestik, demiş.
5- Osmanlı’nın ardılı olarak kurulan Türkiye Cum-
huriyeti de iddialarla ilgili her şeyi reddetmiş, hiçbir
bilgi-belge vermemiş, arşivini açmamış, kulağının üs-
tüne yatıp suçlamalara kayıtsız kalmış.
Oysa yukarıdaki şıkların hiçbiri gerçek değil.
1- 1915 yılı Birinci Dünya Savaşı’nın en kanlı çar-
pışmalarına sahne olmuştu.
2- 1915 yılındaki Çanakkale Savaşları, Osmanlı’nın
varlığını koruma, her şeyiyle kendini savunma mü-
cadelesiydi.
3- Böyle bir ortamda Anadolu’da ortaya çıkan Os-
manlı’ya yönelik hareketler karşısında İstanbul, tıp-
kı Çanakkale Savaşları gibi Anadolu’da varlığını ko-
ruma kaygısıyla bir dizi önlem aldı.
4- İngilizler savaş sonrası İstanbul’u işgal ettiğinde
arşivleri didik didik ettiler, Ermenilere yönelik toplu
kıyıma ilişkin bilgi-belge bulamadılar. Aynı dönemin
İngiliz, Amerikan ve Rus arşivleri de böyle bir şey söy-
lemiyordu.
5- Sonraki yıllarda da Türkiye, bu olayın tarihçi-
lere bırakılmasını önerdi, arşivlerinin araştırmacıla-
ra açık olduğunu her fırsatta duyurdu.
Bugün Türkiye-Ermenistan ilişkilerini iyileştirme-
yi değil de, Ermenilerin yedi düveli arkasına alıp Tür-
kiye’ye yönelik harekâtına omuz vermeyi yeğle-
yenlerin Türkçeye “3 T” diye çevirebileceğimiz bir
hedefi var:
Tanıtma, tazminat, toprak...
Önce soykırım tanıtılacak... Sonra bunun karşılı-
ğında tazminat istenecek, ardından toprak...
Gerçek aydının burada görevi, gerçeklerin orta-
ya çıkmasını sağlamaktır...
1915’lerde olup bitenlerle ilgili özür dilemesi ge-
reken biri varsa, o da dönemin emperyalist ülkele-
ri ve o politikaların bugünkü uygulayıcılarıdır!
GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK
Baştarafı 1. Sayfada
Örneğin kütük rezaleti… Yurdun dört bir köşesin-
den gelen bilgilerle birden patladı.
Neden sonra aklı başına gelen muhalefet partileri,
soruna çözüm arayacağı yerde sadece eleştiriyle ye-
tiniyorlar.
İktidar mı? Kimi yöreleri ilçe olmaktan çıkarıp, ki-
mi yerleri kimi ilçelere bağlayan yasayı uygularken el-
bette bir hesabı vardı.
Yerel seçimlerden en az bir yıl önce seçmen kay-
dırarak AKP’ye oy potansiyeli düşük yöreleri takviye
etti.
Kütük rezaleti ortaya çıktığından beri Başbakan, ba-
kanlar, parti yetkilileri susuyor, konuşmuyor, muha-
lefetin eleştirilerine karşılık vermiyorlar.
Konu bir açılıyor, bir kapanıyor.
İktidar, sorunu uyutuyor.
Son aşamada muhalefet ne yapıyor? Ne CHP, ne
de MHP lideri, bütçe görüşmelerinde yaşamsal ölçüde
önem verdikleri kütük rezaletine tek cümleyle değin-
mediler, iktidardan hesap sormadılar. Tabii Başbakan
da konuya hiç değinmedi.
Muhalefet bütçe görüşmelerinde medyada günlerce
geniş yer alan kimi konuları Başbakan’a soruyor.
Sorular; iktidarın partizanlık, adam veya yeşil ser-
mayeyi korumaya öncelik veren uygulamalarını bir kez
daha Meclis kürsüsünden, ama Başbakan’ın vereceği
yanıtlarla gündeme taşımayı, gerçeklerin ortaya çık-
masını amaçlıyor.
Ama nafile!
Bütçe görüşmelerinde iktidarla muhalefet arasında
alışılmadık bir yumuşama gözleniyor.
Üstelik sorular sadece konuların içeriğinde yatan
öğelerle ilgili değil.
Doğrudan RTE’yi hedef alıyor.
Soru: Telekom’un satışından bir şey aldın mı? Te-
lekom’u alanlar, kârıyla taksit ödüyor. Böyle satış ola-
bilir mi?Tarlanın taşıyla tarlanın kuşunu vuruyorlar. Te-
lekom önce Hariri ailesine satıldı, sonra devredildi. Kim
aldı devredilen hisseleri?
Kişiliğiyle ilgili konularda çooook duyarlı olan Baş-
bakan; bir buçuk saat AKP hükümetinin savunusu-
nu yapıyor, kürsüde soruya yanıt vermiyor.
Soru: Sabah-ATV satışında bu işe talip olanlarla gör-
üştün mü? Yanıtlamıyor.
Deniz Feneri’nin Almanya’da topladığı dövizleri Tür-
kiye’ye getiren kurye hâlâ RTÜK gibi sağa sola ahlak
dersi veren bir kurumun başında. Zahid Akman gö-
rev yapmaya devam edecek mi?
Zahid Akman’a eleştirilere yanıt vermemesini tav-
siye ettiği bilinen Başbakan, bu soruyu da duymaz-
lıktan geliyor, yanıtsız bırakıyor.
Başbakan’ın Ceyhan rafinerisini “bizim” dediği
damadının görevli olduğu Çalık grubuna vereceğini
söylediği basına yansıdı. Bu sözü Meclis kürsüsün-
den ne yalanladı ne de doğruladı.
“Sükût ikrar” kabul edildiğine göre; Başbakan, ik-
tidar kaynaklarını bizden olanlar-olmayanlar diye iki-
ye ayırıyor, kimilerine peşkeş çekiyor, demektir. Bu ne
biçim şeydir?
Başbakan açıklığa kavuşturulması gereken konu-
larla ilgili soruları yanıtlamamakta ısrar ediyor.
Bu türden konuları yok farz ediyor.
Yanıtlarsa konuların önüne getirdiği sorunların da-
ha da dallanıp budaklanacağından korkuyor.
Ya da Başbakan’ın susmasında bir başka neden var.
Muhalefetin üzerine gittiği, yanıtlamak istemediği ki-
mi konulardaki soruların gerçekleri yansıttığını biliyor.
Bir çeşit “ecel gelmiş cihane, baş ağrısı bahane” der
gibi…
Ört ki ölem deyip susmayı yeğliyor.
ankcum@cumhuriyet.com.tr
Yargõtay’ca bozulan Danõştay davasõnõn Ergenekon’la birleştirilmesi tartõşõlõyor
Çok seçenekli süreç
SAYFA18 ARALIK 2008 PERŞEMBE CUMHURİYET
17HABERLERİN DEVAMI
İstanbul Y 15
Edirne Y 15
Kocaeli Y 17
Çanakkale Y 16
İzmir Y 18
Manisa Y 16
Aydın Y 18
Denizli B 18
Zonguldak Y 17
Sinop B 15
Samsun PB 14
Trabzon PB 13
Giresun PB 15
Ankara S 8
Eskişehir Y 7
Konya S 5
Sıvas S - 3
Antalya B 20
Adana B 19
Mersin B 19
Diyarbakır S 7
Şanlıurfa S 12
Mardin S 7
Siirt S 5
Hakkâri S 1
Van S 2
Kars S 0
Oslo K 4
Helsinki K 4
Stockholm K 1
Londra Y 11
Amsterdam K 8
Brüksel K 4
Paris K 5
Bonn K 2
Münih K 3
Berlin K 5
Budapeşte Y 10
Madrid B 11
Viyana K 3
Belgrad Y 13
Soyfa Y 15
Roma Y 12
Atina Y 19
Zürih Y 3
Moskova K - 5
Aşkabat PB 6
Astana PB - 4
Taşkent PB 6
Bakû K 7
Bişkek PB 4
Tiflis K 1
Kahire B 22
Şam B 18
Yurdun iç ve batı ke-
simleri çok bulutlu, Mar-
mara, kuzey ve kıyı Ege,
Batı Karadeniz ile Eski-
şehir, Çorum, Amasya
ve Samsun çevreleri ya-
ğışlı, diğer yerler parça-
lı bulutlu geçecek. Yur-
dun iç ve doğu kesimle-
rinde buzlanma ve don
görülecek. Hava sıcaklı-
ğı tüm yurtta 2 ila 4 de-
rece artacak.
İLHAN TAŞCI
ANKARA - Yargõtay’õn, Danõştay ve ga-
zetemize yönelik saldõrõlara ilişkin davayla Er-
genekon davasõnõn birleştirilmesi yönünde ka-
rar vermesiyle çok seçenekli bir sürece giril-
di. İstanbul ve Ankara mahkemelerinin da-
valarõn nerede birleşeceği konusunda anlaşa-
mamasõ durumunda devreye Yargõtay girecek.
Mevzuatta açõk hüküm bulunmamakla birlikte
birleştirme davalarõnda ana ölçüt olarak en az
gider ve soruşturmada en ileri aşamada olan
mahkemede birleştirme kuralõ uygulanõyor.
Soruşturmada ileri aşamada olma kuralõ yö-
nünden Ankara, en az masrafla yargõlama ba-
kõmõndan ise İstanbul’da birleştirilme seçeneği
öne çõkõyor. Yargõtay 9. Ceza Dairesi’nin, Da-
nõştay 2. Dairesi üyelerine ve gazetemize ya-
põlan saldõrõlarla ilgili tetikçi Alparslan Ars-
lan’õn da aralarõnda bulunduğu 8 sanõk hak-
kõnda verilen mahkûmiyet kararõnõ “Ergene-
kon davasıyla bu dava arasında hukuki ve
fiili irtibat bulunduğu bu nedenle davala-
rın birleştirilmesinde zorunluluk bulun-
duğu” görüşüyle bozmasõ, çok seçenekli ye-
ni bir süreci gündeme getirdi. Yargõtay’õn An-
kara 11. Ağõr Ceza Mahkemesi’nde karara bağ-
lanan Danõştay’a saldõrõ davasõyla İstanbul 13.
Ağõr Ceza Mahkemesi’nde görülen Ergenekon
davasõnõn birleştirilmesi görüşünün ardõndan
gündeme gelecek olasõlõklar şöyle:
Mahkeme direnirse: Tetikçi Alparslan
Arslan’õ, “Türkiye Cumhuriyeti Anayasa-
sı’nın öngördüğü düzeni ortadan kaldır-
maya, yerine yeni bir düzen getirmeye, fii-
len uygulanmasını önlemeye teşebbüs et-
mek” suçundan ayrõ ayrõ 2 kez ağõrlaştõrõlmõş
müebbet hapis cezasõ veren Ankara 11. Ağõr
Ceza Mahkemesi, daha önce Ergenekon ile
gördüğü dava arasõnda bağ olmadõğõ görüşünde
õsrar ederek Yargõtay’õn bozma kararõna direnir.
Bu durumda, Yargõtay Ceza Genel Kurulu,
son sözü söyleyecek.
Mahkeme bozmaya uyarsa: Ankara
11. Ağõr Ceza Mahkemesi, Yargõtay’õn boz-
ma kararõna uyar. Bu durumda davalarõn An-
kara 11. Ağõr Ceza Mahkemesi’nde mi yok-
sa İstanbul 13. Ağõr Ceza Mahkemesi’nde mi
birleştirileceği sorusu gündeme gelecek.
Nerede birleştirilecek: İstanbul 13.
Ağõr Ceza Mahkemesi de davalarõn kendisinde
ya da Ankara’da birleştirilmesine ilişkin gö-
rüş oluşturacak. Mahkemenin davalarõn An-
kara’da ya da İstanbul’da birleştirilmesi gö-
rüşleri süreç açõsõndan önem taşõyacak.
Uyuşmazlık nasıl aşılacak: Ankara ve
İstanbul mahkemelerinin davalarõn nerede
GÜRSU KUNT
ANTALYA - Antalya
Atatürk Devlet Hastane-
si Radyoloji Uzmanõ Le-
vent Tunçel, hastalara
AKP aleyhine bildiri da-
ğõttõğõ gerekçesiyle me-
muriyetten atõldõ. Türki-
ye Komünist Partisi’ne
ait, “AKP’yi istemiyo-
ruz” yazõlõ bildirileri da-
ğõttõğõ gerekçesiyle hak-
kõnda soruşturma başla-
tõlan Tunçel, 657 sayõlõ
Devlet Memurlarõ Ka-
nunu’nun 125. madde-
sini ihlal ettiği gerekçe-
siyle Sağlõk Bakanlõ-
ğõ’nõn kararõyla memur-
luktan atõldõ. Bakanlõk
18 Kasõm’da Antalya Va-
liliği’ne gönderdiği ya-
zõda, “Bildiri içeriğinin
siyasi partiyi açıkça is-
mini vermek suretiyle
hedef aldığı, negatif
eleştiri ve çeşitli imalar
yolu ile olumsuz etki
yaratılmaya çalışıldığı
görülerek, siyasi içe-
rikli olduğu değerlen-
dirilmiştir. Devlet me-
murluğundan çıkarma
cezası ile tecziyesine ka-
rar verilmiştir” denildi.
SES işyeri temsilcisi de
olan Tunçel ise dağõttõğõ
şeyin bildiri değil, kon-
ferans daveti olduğunu
belirtti. Kararõn siyasi ol-
duğunu ifade eden Tun-
çel, “Dağıttığım, ‘AKP
ile nasõl ve ne şekilde
mücadele etmeli’ baş-
lıklı bir konferansın da-
vetiyesiydi. Bildiri bile
olsa, suç oluşturması
için hakkında toplatıl-
ma veya yasaklama ka-
rarı gerekirdi. Böyle
bir şey de yok” dedi. 18
yõldõr memur olduğunu
ifade eden Tunçel, mes-
lek yaşamõ boyunca hiç
soruşturma geçirmediği-
ni ancak siyasi görüşleri
nedeniyle baskõya ma-
ruz kaldõğõnõ anlattõ.
İZMİR (Cumhuri-
yet Ege Bürosu) - İzmir
Selma Yiğitalp Lisesi
öğretmenlerinden Hülya
Toker hakkõnda, cum-
huriyetçi söylemleri ne-
deniyle başlatõlan soruş-
turma sürerken, Başba-
kan Recep Tayyip Er-
doğan’õn da kendisine
hakaret ettiği gerekçe-
siyle öğretmen hakkõnda
suç duyurusunda bulun-
duğu öğrenildi.
Toker hakkõnda öğ-
rencilerin ders sõrasõnda
“Ülkemiz nereye doğru
gidiyor? Cumhuriyet
rejimi değişecek mi?”
sorusuna, “Biz Kemalist
öğretmenler bu kür-
sülerde olduğumuz sü-
rece cumhuriyet rejimi
değişmeyecektir” ya-
nõtõnõ vermesi nedeniyle
soruşturma açõlmõştõ.
Soruşturma kapsa-
mõnda kendisine, “Oku-
la Cumhuriyet gazete-
si getiriyor musunuz?
Cumhurbaşkanı, Baş-
bakan’a sövdünüz
mü” sorularõ yöneltil-
mişti.
Öğrencilerinin büyük
bölümünün öğretmen-
leri lehine ifade verdiği
soruşturma sürerken, bu
kez Başbakan Erdo-
ğan’õn suç duyurusu üze-
rine Toker’in yeniden
ifadesi alõndõ.
NİHAN İNAL
İÜ Rektörü Prof. Dr. Mesut
Parlak, İstanbul Üniversitesi
(İÜ) rektörlük seçimlerinde rek-
tör adaylarõndan Prof. Dr. Ali Ak-
yüz’ün 483 oy alarak ilk sõrada
yer almasõ ile ilgili değerlendir-
mede bulundu. Rektör Parlak,
en çok oyu alan adayõn atanma-
sõnõn demokratik geleneğe uygun
olacağõnõ belirterek “Üniversi-
tenin iradesine sadık kalınarak
atama yapılmalıdır” dedi. En
çok oyu alan Prof. Dr. Ali Ak-
yüz’ün atanmasõnõ isteyen üni-
versitedeki cumhuriyetçi öğretim
üyeleri, Başbakan Recep Tayyip
Erdoğan’a ve Cumhurbaşkanõ
Abdullah Gül’e yakõnlõğõyla bi-
linen Prof. Dr. Yunus Söylet’in,
oylama sonuçlarõ göz ardõ edile-
rek rektör atanmasõ endişesini
taşõyor. Önceki gün yapõlan se-
çimlerde 2 bin 378 kişi oy kul-
landõ. Seçimlerde en yüksek oyu
İÜ İstanbul Tõp Fakültesi Genel
Cerrahi Anabilim Dalõ Başkanõ ve
1987’de Türkiye’nin ilk “Cer-
rahi Gastroenteroloji Endos-
kopi Ünitesi”ni kuran Prof. Ali
Akyüz 483 aldõ. Prof. Akyüz’ü 16
oy farkla (467 oy alarak) Başba-
kan Erdoğan’õn aile doktoru İÜ
Cerrahpaşa Tõp Fakültesi (CTF)
öğretim üyesi Prof. Dr. Yunus
Söylet takip etti.
Seçimlerde İÜ Orman Fakültesi
öğretim üyesi Prof. Dr. Melih
Boydak 365, eski Devlet Baka-
nõ ve İÜ CTF öğretim üyesi Prof.
Dr. Ahad Andican 328, eski İÜ
İstanbul Tõp Fakültesi Dekanõ
Prof. Dr. Faruk Erzengin 250,
İÜ CTF Genel Cerrahi Anabilim
Dalõ öğretim üyesi Prof. Dr. Er-
hun Eyüpoğlu ise 181 oy aldõ.
İlk 6’ya giren rektör adaylarõ-
nõn isimleri de dün Yükseköğre-
tim Kurulu’na (YÖK) gönderil-
di. YÖK, 22 Aralõk Pazartesi
günü belirlediği 3 ismi, 23 Ara-
lõk Salõ günü Cumhurbaşkanõ
Gül’e sunacak. İstanbul Üniver-
sitesi (İÜ) Rektörlüğü’nün önce-
ki gün gerçekleştirilen seçimle-
rinde 483 oy alan Prof. Dr. Ali
Akyüz’ün ardõndan 467 oyla
ikinci sõrada seçimi kazanan Cer-
rahpaşa Tõp Fakültesi Öğretim
üyesi Prof. Dr. Yunus Söylet,
Cumhurbaşkanõ Abdullah
Gül’ün, YÖK’e atadõğõ ilk üye-
lerden biri olma özelliğini taşõyor.
Prof. Söylet, 2 dönemde Baş-
bakan Erdoğan’õn kurucusu ol-
duğu Sõcak Yuva Vakfõ’nõn Ge-
nel Başkanlõğõ’nõ da yapan Prof.
Söylet ayrõca Başbakan Erdo-
ğan’õn aile doktoru. Prof. Söylet
rektör adaylõklarõnõn açõklanma-
sõnõn ardõndan üniversite öğretim
üyelerine dağõttõğõ bildiride İÜ’de
“türban yasağına” kaldõraca-
ğõna ilişkin açõk ifadelere yer
vermesiyle biliniyor.
İstanbul Haber Ser-
visi - Ergenekon soruş-
turmasõ kapsamõnda tu-
tuklu bulunan emekli
Orgeneral Hurşit To-
lon, İstanbul Üniversitesi
Cerrahpaşa Tõp Fakülte-
si’nde (CTF) sağlõk
kontrolünden geçirildi.
Tutuklu bulunduğu Si-
livri Ceza İnfaz Kurum-
larõ Yerleşkesi’nden dün
İÜ CTF’ye getirilen
emekli Orgeneral To-
lon’un Adli Tõp Kuru-
mu’nca hakkõnda hazõr-
lanacak bir rapor kapsa-
mõnda sağlõk kontrolüne
getirildiği öğrenildi. To-
lon’un avukatlarõ, daha
önce müvekkillerinin
tahliye edilmesi iste-
miyle başvurmuştu. Nö-
betçi mahkeme de tahli-
ye istemine ilişkin karar
vermeden önce Tolon’u
Adli Tõp Kurumu’na
sevk etmişti. Bu çerçe-
vede bir süre önce Adli
Tõp Kurumu’nda sağlõk
kontrolü yapõlan To-
lon’un, genel sağlõk ta-
ramasõndan geçirilme-
sine başlanmõştõ.
birleştirileceği konusunda ortak
görüş oluşturamamasõ halinde
konu yeniden Yargõtay’a taşõna-
cak. Ankara Ağõr Ceza Mahke-
mesi, dosyasõyla birlikte uyuş-
mazlõğõ Yargõtay Cumhuriyet
Başsavcõlõğõ’na gönderecek. Baş-
savcõlõk uyuşmazlõğõn çözümüne
ilişkin tebliğname düzenleyerek
dosyayõ Yargõtay 5. Ceza Daire-
si’ne gönderecek.
Birleştirmede kural: Mev-
zuatta bu tür davalarõn birleştiril-
mesinde izlenecek yol ve ölçütler
somut olarak yer almõyor. Ancak
uygulamada en az gider ve so-
ruşturmada en ileri aşamada olan
yerde davalarõn birleştirilmesi
kuralõ uygulanõyor. Buna göre
soruşturmada en ileri aşamada
olan mahkeme Anakara 11. Ağõr
Ceza Mahkemesi. Çünkü mah-
keme davasõnõ görüştü ve kararõ-
nõ verdi. Bu bakõmdan davalarõn
Ankara’da birleştirilmesi görüşü
öne çõkabilir.
Ayrõca Danõştay’a saldõrõ suçu,
Ergenekon davasõndaki unsur-
lardan yalnõzca birisini oluştu-
ruyor. Bu yönüyle de İstan-
bul’da birleştirilme olasõlõğõ ağõr-
lõk kazanõyor. Uyuşmazlõk du-
rumunda Yargõtay 5. Ceza Dai-
resi’nin davalarõn nerede bir-
leştirileceğine ilişkin kararõ ke-
sin nitelik taşõyacak.
İstanbul Haber Servisi - 1 Mayıs’ı Taksim’de
kutlama talebi, son 2 yıldır sert güvenlik
önlemleriyle karşılanırken, İstanbul 14’üncü
Asliye Ceza Mahkemesi bu konuda çarpıcı
bir karar verdi. Kamu Emekçileri Sendikası
Konfederasyonu’nun (KESK) eski genel
başkanı İsmail Hakkı Tombul’un da
aralarında bulunduğu 9 sendikacı, 1 Mayıs’ı
Taksim Meydanı’nda kutlamak için çağrı
yaptıkları ve aynı içerikte bildiri dağıttıkları
için “halkı kanuna aykırı toplantı ve gösteri
yürüyüşüne özendirmek veya kışkırtmak”
iddiasıyla yargılandıkları davadan beraat
ettiler. DİSK Genel Başkanı Süleyman
Çelebi, “Bu karar, bizim hakkımızda
hazırlanan tüm fezlekelerin gerçeği
yansıtmadığını ve sendikacılar olarak
yaptığımız tüm etkinliklerin hukuka uygun
olduğunun tescilidir” dedi. 2007 1 Mayıs
çağrısı nedeniyle yargılanan KESK İstanbul
Şubeler Platformu Dönem Yürütmesi adına
yazılı açıklama yapan Yunus Öztürk de
kararın 2009 1 Mayısı’nın 1 Mayıs Alanı
olan Taksim Meydanı’nda yapılmasının
önünde yasal hiçbir engel kalmadığını ortaya
koyduğunu söyledi.
1 Mayıs çağrısına beraat
Rektör Mesut Parlak: Üniversitenin iradesine sadõk kalõnarak atama yapõlmalõ
6 isim YÖK’e sunuldu‘AKP’yi istemiyoruz’
bildirisi işinden etti
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Türk
Eğitim-Sen Başkanõ İsmail Koncuk, Milli Eği-
tim Bakanlõğõ’nõn (MEB), AKP Van İl Mec-
lis Üyesi Seyfettin Yağız’õn kardeşi olduğu id-
dia edilen Beytullah Yağız adlõ öğretmeni
KPSS’den 57.172 puan almasõna karşõn taban
puanõ 81.962 olan Van’õn Saray ilçesi Ahmet
Nacar Lisesi’ndeki kadroya sözleşmeli mate-
matik öğretmeni olarak atadõğõnõ açõkladõ.
Koncuk, MEB’nin usulsüz atamasõyla 200 bin
öğretmenin hakkõnõn çiğnendiğini kaydetti.
Koncuk, usulsüz yapõlan atamayõ yargõya ta-
şõyacaklarõnõ kaydetti.
Koncuk, Türk Eğitim-Sen Genel Merke-
zi’nden dün yaptõğõ basõn açõklamasõnda, da-
ha önce Beytullah Yağõz adlõ öğretmenin
Van’a sözleşmeli öğretmen olarak atanmasõ-
nõn şaibeli olduğunu kamuoyuna duyurdukla-
rõnõ bunun üzerine MEB’nin kendisini ideolojik
davranmakla suçladõğõnõ anõmsattõ. MEB’nin
Yağõz’õ 4/B’li olarak görevlendirildiğini açõk-
ladõğõnõ belirten Koncuk, gazetecilere atama-
nõn usulsüz yapõldõğõna ilişkin belgeleri dağõttõ.
Koncuk, söz konusu kişinin sigorta dökümü in-
celendiğinde Yağõz’õn Eylül 2005 ile Haziran
2007 tarihleri arasõnda 4/C kapsamõnda ücret-
li öğretmen olarak çalõştõğõnõn anlaşõldõğõnõ kay-
detti. Koncuk, şunlarõ kaydetti: “9 Eylül 2005
tarihinde 4/C kapsamında görevlendirilen
250 matematik öğretmeni bulunmaktadır.
Bu alanda minimum puan ise 81.962’dir. 8
Şubat 2006 tarihinde 20 matematik öğret-
meni görevlendirilmiştir. Bu tarihte mini-
mum puan ise 89.626’dır. 29 Eylül 2006 ta-
rihinde yapılan 4/C’li matematik öğretme-
ni görevlendirmesinde 20 kişi görevlendi-
rilmiştir. Minimum puan 92.768’dir. 9
Şubat 2007 ve 15 Şubat 2007 tarihlerinde de
minimum puanlar kapsamında Van iline 4/B
kapsamında matematik öğretmeni görev-
lendirilmemiştir.”
Taban puanlarõn incelendiğinde en düşük
puanõn 80 olduğunu kaydeden Koncuk, Ya-
ğõz’õn puanlarõnõn ise; 2005 yõlõnda 39.523,
2006 yõlõnda 56.900, 2007 yõlõnda 57.172, 2008
yõlõnda 58.608 olduğunu söyledi.
MEB’den usulsüz öğretmen ataması
Kemalist öğretmene
baskı sürüyor
Hurşit Tolon’a
sağlık kontrolü
IBM’den sendikalaşma mücadelesi sonucu atılan işyeri
temsilcilerinin başlattığı Plaza Eylemleri’nin ikincisi Akbank’taki
işten atılmaları gündemine aldı. Dün İstanbul Levent’teki Yapı
Kredi Plaza önünde yapılan eyleme Tez Koop İş, Bank Sen,
Elektrik Mühendisleri Odası (EMO), Yurtsever Cephe Öğrenci
Birliği üyeleri ve plaza çalışanları katıldı. “Krizin bedeli
patronlara”, “Yaşasın sendika mücadelemiz”, “İşçilerin birliği
sermayeyi yenecek” gibi sloganların atıldığı eylemde Tez Koop İş
ve Bank Sen yetkililerinin yanı sıra Akbank’tan işten çıkarılar
konuşma yaptılar. (Fotoğraf: GAMZE ERBİL)
Krize karşõ örgütlenme çağrõsõ