02 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B 15 ARALIK 2008 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA 15 ÇALIŞANLARIN SORULARI/SORUNLARI YILMAZ ŞİPAL Emekli ikramiyesi: (en yüksek devlet memuru) 55120 sayõlõ Sosyal Güvenlik Yasasõ, Devlet me- murlarõna bağlanan emekli aylõklarõ ile emekli ikrami- yesi için yeni bir uygulama getirmemiştir. 1 Ekim 2008’den önce geçerli olan uygulama sürmektedir. Devlet memurlarõnõn emekli aylõklarõ 9 ayrõ aylõk ve tazminat biriminin toplamõndan oluşmaktadõr. Bu aylõk birimleri: 1) Genel Gösterge Aylõğõ, 2) Ek Gösterge Aylõğõ, 3) Kõdem Aylõğõ, 4) Özel Tazminat Aylõğõ, 5) Taban Aylõk, 6) Makam Tazminatõ, 7) Temsil Tazminatõ, 8) Temsil Ödeneği, 9) % 4 Ek Ödeme, dir. Devlet memurlarõna emekli aylõğõ bağlanõrken 5434 sayõlõ TC Emekli Sandõğõ Yasasõ’nõn 89. maddesi uya- rõnca da ayrõca emekli ikramiyesi de ödenmektedir. “Emekli, adi malûllük veya vazife malûllüğü aylı- ğı bağlanan veyahut toptan ödeme yapılan; asker, si- vil tüm iştirakçilere, her tam fiili hizmet yılı için, ay- lık bağlamaya esas tutarların bir aylığı emekli ik- ramiyesi olarak verilir.” Verilecek emekli ikramiyesinin hesabõnda, “30 fiili hiz- met yılından fazla süreler” nedense göz önüne alõnmaz. Kõdem tazminatlarõ için böyle bir sõnõrlama getirilme- miştir. Emekli aylõğõnõ oluşturan, dokuz ödeme biriminden be- şi emekli ikramiyesine yansõtõlmaktadõr. Kõdem tazminatõ “ücrete ilaveten işçiye sağlanmış olan para ve para ile ölçülmesi mümkün akdî ve ka- nundan doğan menfaatler de göz önünde” tutularak hesaplanõp ödenmektedir. Kõdem tazminatlarõna getiri- len üst sõnõr en yüksek Devlet memuru olan Başbakan- lõk Müsteşarõna “bir hizmet yılı için ödenecek azami emeklilik ikramiyesini geçemez.” denilerek çizilmiş- tir. Başbakanlõk Müsteşarõ, 657 sayõlõ Devlet Memurlarõ Yasasõ’na ekli I Sayõlõ Ek Gösterge Cetvelinde “birin- ci sırada” yer alõr ve ek göstergesi de 8.000 (sekiz bin) sayõsõdõr. 657 sayõlõ yasa kapsamõna giren Devlet me- murlarõ arasõnda en yüksek (1.500 Genel Gösterge + 8.000 Ek Gösterge = 9.500 Toplam Gösterge) aylõğõ alan Devlet memurudur. “Özel Tazminat”, 657 sayõlõ Devlet Memurlarõ Ya- sasõ’na bağlõ “en yüksek Devlet memuru aylığı (ek gös- terge dahil)”, brüt tutarõna göre “Özel Tazminat” öde- mesi yapõlmaktadõr. Bu özel tazminat iştirakçinin ek gös- tergesine göre en çok yüzde 240, en az yüzde 40 oranõnda hesaplanõr. En yüksek Devlet memuru olan Başbakanlõk Müste- şarõnõn bir hizmet yõlõ karşõlõğõ alacağõ emekli ikrami- yesi: KİM KİME DUM DUMA BEHİÇ AK behicak yahoo.com.tr TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAN www.mumtaz-arikan.com (ÇÖPLÜK ÇOCUKLARI) TAYYAR ÖZKAN www.junkidz.com HARBİ SEMİH POROY 15 Aralık SAĞNAK NİLGÜN CERRAHOĞLU Detroit Krizi Onlarla ilk kez baba-oğul Bush’ların damgasını ta- şıyan “Çöl Fırtınası” / “Şok ve Dehşet” operasyonları -namı diğer Körfez savaşlarında tanıştık. “HMMWV” (Humvee) tabir edilen devasa Hum- mer’lardan bahsediyorum… “İliştirilmiş basının”, “ABD birliklerinin kahramanlık öy- külerini” anlatmak için kullandıkları askeri araçlardı bun- lar. “Embedded gazetecilerin” Körfez yayınlarını şaşmaz bir mizansenle ya saldırgan bir savaş helikopteri pen- ceresinden, ya bir Hummer cipinin yanı başından ve- rilen yayınlardan izleyegeldik... Steven Spielberg’ün “kurgu bilim” setlerinden çık- mış gibi duran bu “azgın cipler”, “güç” ve “üstünlüğün” simgesine dönüşmüş, Amerikan halkı için “tarih yazan” bir “efsane marka” olmuştu… ‘GM için iyi olan, ABD için iyidir!’ Şirket sloganı olarak öteden beri “General Motors- GM- için iyi olan, ABD için de iyidir!” tanımını benim- seyen ve kendisine, Amerikan toplumuyla mücessem “marka” olmak sıfatını bahşeden GM, Körfez savaş- larının bu beleş reklam atılımından, söz konusu araç- ları sonra sivil kullanım için piyasaya sürmek adına ya- rarlandı. Şehir trafiğinde ‘Humvee’ler! Bu ağır, iri araçları trafikte görenin eli ayağı tutulu- yordu. Gelin görün ki Ronaldinho, Alessandro Del Pie- ro gibi ünlü futbolcular, Arnold Schwarzenegger gi- bi Hollywood çıkışlı VIP’ler, su gibi benzin yutan ve bir ev parasına -200 bin Avro’ya- satılan “Hummer” cip- leriyle özdeşleşegelir olmuştu. ABD otomobil devi GM, bu trafik ve benzin canavarlarını olmazsa olmaz “pres- tij, şıklık, refah” simgesi olarak lanse etmeyi başarmıştı… Ortadoğu petrollerinin -Irak işgali sayesinde- ABD ekonomisine sudan ucuza mal olacağı hesapları üze- rine kurulan bu denklem ne var ki Bush’ların “Büyük Ortadoğu Projesi” batağa girdiğinde iflas etti. 2000’ler başında daha, “Geleceğin vasıtası otomo- bil değil, cip olacak!” diye göğsünü gere gere övünen “GM”nin ünlü CEO’su Rick Wagoner, petrol fiyatla- rındaki önü alınamaz artışlar nedeniyle 2006’da bu ca- navar ciplerin üretimini durdurdu. Sorun ne var ki artık Irak hesaplarının ters dönme- sinden ibaret değildi. Devreye “mortgage” ve de aka- binde gelen finansal krizle ABD’de tüm parametrele- rin kontrolden çıktığı bir büyük seçim yılı girmişti. So- nunda hiç olmayacak diye düşünülen bir şey oldu; ABD otomobil sanayiinin efsanevi merkezi Detroit iflasın eşi- ğine geldi. “Detroit” krizinin tek nedeni elbette “Hummer”lar de- ğil. “Hummer” sadece bir simge. ABD otomobil şir- ketleriyle ABD yönetiminin dokunulmaz addettiği o sı- nır tanımayan “süper güç kibri” ile “körlüğünün” elle tu- tulur, gözle görülür simgesi bu cipler. Japonlar “Toyota IQ” gibi üç metrelik mini-kompakt- akıllı arabalar geliştirmek peşinde koşarken, ABD araba sanayii, Irak savaşlarıyla özdeşleşen ’90’lar ve 2000’ler eşiğini “süper güç hegemonyası rüyası”, “Hummer” düşleriyle geçirdi. Kâbus yıl asıl ‘2009’ olacak Bu yüzden ABD’de patlayan bu son kriz, “Detroit kri- zi”, yalnızca bir ekonomik krizden ibaret değil: “Ame- rikan yaşam tarzını” kökünden mayınlayan, baba- oğul Bush’ların hezimetleriyle örtüşen bir büyük “he- gemonya” krizi… Bu “hegemonya krizinde” ABD üstelik yalnız değil. İflas eden yalnız ABD hegemonyası değil çünkü, Ba- tı’ nın küresel üstünlüğü... ABD Senatosu, “Detroit’in üç devi -GM, Ford, Chrysler’e- yardım elini uzatmayı” reddettiği an, yalnız New York borsası düşmüyor. “Batı sistemini yönlen- diren” tüm büyük borsalar; Londra, Paris, Frankfurt, Mi- lano, Tokyo, Hong Kong baş aşağı gidiyor… ABD ekonomisinin belkemiği Detroit’in iflasını, At- lantik ve Pasifik okyanusunun rakip uçlarındaki “mer- kezler”; önlerine çıkan bir “rekabet fırsatı” olarak de- ğil, “kapitalist sistemin toplu çöküşünün işareti” şek- linde algılıyor. Dün “Guardian”da çıkan bir köşe yazısı altında yer alan çeşitli okur yorumları, üç aşağı beş yukarı bun- ları söylüyordu: “Son bir yıl içinde birbirini izleyen kriz- ler, ağır çekim bir araba kazasını andırıyor. Kapitalist sis- tem tam göbeğinden bir patlama -‘implosion’- yaşıyor. Bir post-sanayileşme-sanayileşme sonrası- evresine gi- ren Batı şaşkın. Küreselleşme, yaşam standartlarını yu- karı çekmek şöyle dursun, aşağı çekti. Sorun, daima daha fazlasını istemeye ve beklemeye alıştırılmış Ba- tılının, standartlardaki bu düşüşe nasıl yanıt vereceğinde gizli…” Kimse yanıtın ne olacağını bilmiyor. Kısa dönem için şunu söylüyorlar: 2008’in bir kâbus yıl olduğunu dü- şünüyorsanız, yanılıyorsunuz. Kâbusun ne olduğunu asıl önümüzdeki 2009’da göreceğiz. İlkelleşme Emin Özdemir, yeni çıkan kitabı “İnsan Yüreğine Yolculuk”ta “ilkelleşme”yi anlatırken yaşamın her alanında görebileceğimiz kişiliklerden söz ediyor: “Kimi kişiler vardır, başkalarına kendi varoluşlarının üstünlüğünü duyumsatma yönelimiyle yüklüdür; öyle ki kendi seslerinden daha güçlü bir ses istemezler çevrelerinde. Sıradan, ortalama biri olmaya katlanamazlar. Hangi ortamda olursa olsunlar, ilk sırada olmayı kendileri için bir hakmış gibi görürler. Böyle olmadı mı anlatılmaz bir huzursuzluk duyarlar, önemsenmemekten kaynaklanan bir sıkıntı, yakıcı bir acı çöker içlerine. Zamanla bu acı ve sıkıntı, ister istemez bir dürtüye, vahşi bir güce dönüşür.” İlerleyen satırlarda “iktidar hırsı”na da değiniyor Emin Özdemir: “Varlığını iktidar tutkusu kuşatmış kişi ne yapar, nasıl bir tutum içindedir? Gizli ya da açıktan her yolu dener, her şeye başvurabilir. Tutkunun itici gücüyle yönlenir, yönlendirilir. Kendisini engelleyecek hiçbir değer, hiçbir kural tanımaz. Güven yitimine uğramıştır; bu yüzden kuşkuyla bakar çevresine. İnsanlardan nefret eden bir hali vardır. Bu nefretin özünde onların da aynı tutkuyla yüklü olduğu, kendisiyle yarıştığı saplantısı yatar.” İlkelleşme yine ve yeniden kuşatırken dünyayı, uygarlığın, dayanışma ve kardeşliğin gözü bağlanıyor. Kurşuna dizilmek üzere... Düzeltme İddia edildiği gibi, Can Dündar “Mustafa”sını düzeltebilir mi? Yani, yalnızca Türki- ye’nin değil, dünyanın saygıyla andığı, UNES- CO’nun 1979 yılında 156 ülkenin imzasıyla ya- yımlanan bildirisinde yer aldığı gibi “uluslararası anlayış ve barış yolunda çaba harcamış üstün bir kişi, olağanüstü bir dev- rimci, emperyalizme kar- şı savaşan ilk önder, in- san haklarına saygılı, dünya barışının öncüsü, insanlar arasında hiçbir renk, din, ırk ayırımı gö- zetmeyen eşsiz devlet adamı” Mustafa Kemal Atatürk yapabilir mi? Yapamaz. Çünkü, niyet o niyet değil. Düşünün: Atılmak üzere buruş- turulmuş kâğıt tekrar es- ki haline getirilebilir mi? İyi Belediyecilik Yüksel Işık da Aday Yazar, eski Çankaya Belediyesi Başkan Yardımcısı Yüksel Işık da, Ankara Çankaya’dan aday oldu- ğunu açıkladı: “Ortak akıl ile yönetmek için ada- yım. Dünyanın her yerinde, otoriter geleneksel yönetim, yerini, yetkisi- ni ve bilgisini çalışanlarıyla paylaşan, onları üstlendikleri iş süreçlerinde özerkleştiren, her küçük iş için bile ‘ortak akıl’ takımları oluşturarak, çalışanlarının aktif olarak rol alma- sını sağlayan modern yönetim an- layışına bıraktığı da dikkate alınırsa, bu açılıma Çankaya’dan başlama- nın zamanı gelmiştir.” Gerekçe Uşak Mehmet Akif Er- soy İlköğretim Okulu sı- nıf öğretmeni Ercan Uzun’un görev yeri, ve- kil müdür olan din kültü- rü ve ahlak bilgisi öğret- meni Fuat Kaş ile tartış- tığı gerekçesiyle değişti- rilmiş... Tartışma bahane. Asıl gerekçe, Ercan Uzun’un, Atatürkçü Düşünce Der- neği Uşak Şube Başka- nı ve Eğitim-İş İl Yönetim Kurulu üyesi olmasında yatıyor... Ürgüp’te başarılı bir belediyeci- lik örneği veren Bekir Ödemiş’e sorduk: “Yerel yönetimlerde başarı için nasıl bir kişilik gerekir?” Ödemiş’e göre, belediye başkanı iki anlamda “klasik” bir insan ol- mamalı: Geldiğinde bildik hizmetleri yü- rüten değil, yeniyi üreten bir yerel önder olmalı. İkincisi, samimi ol- malı: “Belediye başkanı dersine çalış- mış, ödevini yapmış, hizmet ede- cek tüm birikime sahip olacak. Bunlar, olmazsa olmaz koşullardan. Belediyenin ismini kazıdığınızda altından insan çıkar. Belediyecilik, bir mühendislik tasarımı gibi gö- zükse de, insan içindir. Başkanın halkla ilişkilerinin güvenilir ve sıcak olması gerekir. Gecenin yarısında bir hastayı ziyaret edebilecek iç- tenliğe sahip olması şart örneğin. İyi belediyecilik için; iyi çalışacak- sın, toplumla ilişkilerini iyi düzen- leyeceksin.” Halkla ilişkiler dediğin, çöp ara- basına fotoğrafını yapıştırmakla olmuyor anlayacağınız... Bilim ve Ütopya Dergisi güzel bir iş yapıyor, yeni Abdülhamit dönemi özlemlerine karşı Tevfik Fikret aydınlığı için bu hafta ve gelecek hafta Ankara, İstanbul ve İzmir’de çalıştaylar düzenliyor. Derginin Genel Yayın Yönetmeni Gani Bayer, “Neden Tevfik Fikret?” ve “Neden şimdi?” diyecek olanlara birkaç anımsatmayla karşılık veriyor: “Cehaletin, gecenin yıkıcısıyız, ilme hizmet ederiz, diyen; en âciz, en bahtsız milletin kadınlığı cehâlete kardeş eden olduğunu söyleyen Tevfik Fikret, zorbalığa karşı başı dik durmanın dünü ve bugünüdür, Atatürk’ün dilinden düşürmediği ‘Ferda’dır, ‘yarın’ kurulacak olan güzel dünyanın sözcüsüdür. Türk aydınlarının hukuk tanımaz bir şekilde zindanlara atıldığı, Atatürk dönemi tarih kitaplarında savunulan evrim teorisinin günümüzde internet sitelerinin kapatılmasına gerekçe gösterildiği, yöneticilerin protesto edilmesi kaygısı ile halkın şehit cenazelerine katılımının engellendiği bir dönemi yaşıyoruz. Abdülhamit olma özlemi içinde olanlar, bir taraftan da kömür çuvalları ile vatandaşlık bilincini yok etmeye çalışıyor. Aydınlanmadan yana yurtsever kuvvetlerin susturulmaya çalışıldığı bir dönemde vatandaşlık bilincinin diriltilmesi, halkın kendi hayatı ve toplum hayatı üzerindeki kurucu görevinin hatırlatılması için Tevfik Fikret aydınlığına ve kararlılığına ihtiyacımız var.” Tevfik Fikret Günleri HAYAT EPİK TİYATROSU MUSTAFA BİLGİN [email protected] BULMACA SEDAT YAŞAYAN SOLDAN SAĞA: 1/ Gemilerde borda kaplamalarõnõn en üstü. 2/ Tõp dilinde idrar salgõsõnõn azal- masõna verilen ad... Kent. 3/ Yağõ alõn- dõktan sonra zeyti- nin kalan posasõ... Tantal elementinin simgesi. 4/ Telli bir çalgõ... İskambilde bir renk. 5/ Baş... Petrolden damõtõlan bir ürün. 6/ Başõnda ok biçiminde bir tel demeti bulunan balõkçõl kuşu... Mõsõr’õn plaka imi. 7/ Or- tam, atmosfer, hava. 8/ Engel... Himalayalar’da yaşadõğõna inanõlan “Kar Adam”a verilen ad. 9/ Ga- rajlarda otobüslerin hareket edeceği bölümlerden her biri... Hayvan yemi olarak yetiştirilen bir bitki. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ Etli lahana yemeği. 2/ Bir çokluğu oluşturan varlõkla- rõn her biri.. Bir sanayi kuruluşumuzun kõsa yazõlõşõ. 3/ Çam ağacõnõn iğne gibi ince yapraklarõna verilen ad... Briçte iki manştan oluşan bölüm. 4/ Bir şeyin erebileceği uzaklõk... Rize ilinde bir yayla. 5/ İdare lambasõ. 6/ Halk dilinde ni- san ayõna verilen ad. 7/ “Kader kedere --- oldu / Ağladõm gözüm yaş oldu” (Âşõk Veysel)... Bağõşlama... Mimarlõkta “sahın” anlamõnda kullanõlan sözcük. 8/ Beygir... Topraktan yapõlan kulplu su kabõ. 9/ Mekke’nin doğusunda, hacõla- rõn arife günü toplandõklarõ tepe... Pamuk, yün gibi şeyle- ri eğirmekte kullanõlan araç. 1 2 3 4 5 6 7 8 9 1 2 3 4 5 6 7 8 9 B İ Y O G R A F İ E R E K A N O T D O N E D A N İ U N T R İ P H İ L E K A M A O L T A A R S A K A R A R A A Y A K O Ğ U Z K A L İ G R A F İ 1 2 3 4 5 6 7 8 9 1 2 3 4 5 6 7 8 9 [email protected] 1 Temmuz - 31 Aralık 2008 Dönemi En Yüksek Devlet Memuru Emekli İkramiyesi Ödeme Birimleri Gösterge Katsayı İkramiye 1) Genel Aylık 1.500 0,051448 77,17 2) Ek Gösterge Aylığı 8.000 0,051448 411,58 3) Kıdem Aylığı 500 0,051448 25,72 4) Taban Aylık 1.000 0,68120 681,20 5) % 200 Özel Tazminat 9.500 0,051448 977,51 6) Makam Tazminatı 15.000 0,051448 0,00 7) Temsil Tazminatı 20.000 0,051448 0,00 8) Temsil Ödeneği 0 0,051448 0,00 9) Ek Ödeme --.-- --.-- 0,00 İkramiye Toplamı ( 1 Yıl Karşılığı ) 2.173,19
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle