02 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B 1 ARALIK 2008 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER 5 Erdoğan’dan telefon diplomasisi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Başbakan Tayyip Erdoğan, Mumbai’deki terör saldõrõsõnõn ardõndan Hindistan ile Pakistan arasõnda başgösteren gerginliği azaltmak için devreye girdi. Erdoğan, ilk olarak önceki gece Pakistan Başbakanõ Mahdum Seyid Yusuf Rõza Gilani, ile bir telefon görüşmesi yaptõ. Ardõndan da İsrail Başbakanõ Ehud Olmert, BM Genel Sekreteri Ban Ki Moon ve İngiltere Başbakanõ Gordon Brown’õ telefonla aradõ. Görüşmede Hindistan ile Pakistan arasõnda yaşanan gerginliğin ele alõndõğõ öğrenildi. Erdoğan, her üç lideri de Hindistan ile Pakistan arasõndaki gerginliğin sona erdirilmesi için ortak çalõşmaya davet etti. İstifa için bugün son gün ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - 29 Mart yerel seçimleri için seçim süreci 1 Ocak 2009’da Yüksek Seçim Kurulu’nun (YSK) seçim bölgelerini ve seçim takvimini açõklamasõyla başlayacak. YSK’nin daha önce açõkladõğõ karara göre, yerel seçimlerde belediye başkanõ aday adayõ olmak isteyen kamu görevlileri, TSK mensuplarõ ve siyasi parti yöneticilerinin, aday adayõ olabilmesi için en geç bugün 17.00’ye kadar görevlerinden ayrõlmak için dilekçe vermeleri gerekiyor. DTP’li Türk, PES toplantısında ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - DTP Eşbaşkanõ Ahmet Türk, Avrupa Sosyalistler Partisi’nin (PES) Madrid’deki kongresine gidecek. DTP’li Türk, 30 Kasõm ve 2 Aralõk tarihlerinde gerçekleştireceği kongreye ortak üye sõfatõyla katõlacak. Altõ ülkenin sol-sosyalist ya da sosyal demokrat başbakanõnõn katõlacağõ kongrede, ev sahipliğini İspanya Başbakanõ Jose Manuel Zapatero yapacak. Kongre, 2009 Haziranõ’ndaki Avrupa Parlamentosu seçimlerine hazõrlõk ve yeni bir manifesto niteliği taşõyor. Kongrede, DTP’li Türk’ün, demokrasi ve özgürlükler gündeminde söz alõp bir konuşma yapmasõ bekleniyor. 7 vekile ‘sigara yasağı’ cezası ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - TBMM Başkanõ Köksal Toptan, Meclis idare amirlerinden, kanunu ihlal ettiği tespit edilen 7 milletvekiline sigara cezasõ uygulanmasõnõ istedi. Toptan, söz konusu milletvekillerine yasanõn öngördüğü para cezasõnõn uygulanmasõ için TBMM idare amirlerine yazõ gönderdi. TBMM idare amirlerince uygulanacak 62 YTL’lik cezalar, milletvekillerinin maaşõndan kesilecek. Ruj, Matkap, Hortumla Enflasyon Hesabı! TBMM Genel Kurulu’nda geçen hafta Türkiye İstatistik Yasası’nda değişiklik yapılmasına ilişkin tasarı görüşüldü. Görüşmeler sırasında söz alan CHP’li Tayfur Süner, “enflasyon hesaplamasında kullanılan örneklerin sakat olduğunu” vurguladı. Enflasyon hesaplamasında kullanılan ürünleri “Hortum, antepfıstığı, leblebi, Madlen çikolata, ruj, iç çamaşırı, cam, musluk, kilit, tül, perde, dinamit, lastik eldiven, cam yünü, tuğla, elektrik sayacı, tencere, çöp sepeti, ampul, pil, tornavida, matkap ucu” diye sıralayan Süner, itirazlarını sürdürdü: “Yazın soba borusu ile patinaj zinciri, kışın da çalı süpürgesinin fiyatları ile enflasyon hesabı yapılamaz. Eğer yaparsanız gerçek enflasyon rakamlarını gizlemiş olursunuz. Bunlar vatandaşın kullandığı temel tüketim maddeleri mi? Halk her gün beslenmesi için lastik eldiven, kireçtaşı, oto paspası mı yemektedir? Kamuda çalışan memura, asgari ücretliyle, emeklilere yapılacak zam, çalı süpürgesinin enflasyon rakamına göre mi yapılmaktadır? Peki, enflasyon hesaplamasında neler yoktur? Peynir, zeytin, şeker, yumurta, çiçek yağı, zeytinyağı, makarna, helva, bal, reçel, kahve, ekmek... bütün bunların hiçbiri yoktur.” DTP’li Osman Özçelik de, TÜİK’i hedef alırken sinema seyirci sayısı istatistiklerine dikkat çekti: “TÜİK 2007 yılı sinema seyircisi sayısını 20 milyon 695 bin 569 kişi olarak açıkladı. Gerçekle uzaktan yakından ilgisi yok bu rakamın. Son 20 yıldan beri yayımlanan bir gazete var; çoğumuzun adını bile duymadığımız bir gazete bu: Antrakt Sinema gazetesi. Film dağıtım şirketleri faal olan sinemalardan haftada iki kez satış sonuçlarının raporlarını alır ve bu raporları Antrakt Sinema gazetesine gönderir. Antrakt Sinema’nın geçen yıl için tespit ettiği rakam 31 milyon 161 bin 700. Yani TÜİK’in rakamlarıyla söz konusu kurumun rakamları arasında 11 milyon 776 bin fark var. Eminim, AKP hükümetinin kültürel yaşamımıza katkılarını göstermekten siyasal bir beklentisi olsaydı, bu sinema biletlerinin satışıyla ilgili TÜİK herhalde kollarını sıvar ve bu sayıyı herhalde gerçeğin çok üstünde, 40 milyon gibi gösterirdi, diye düşünüyorum...” Meclis lokantasında yerel seçim rekoru Seçim dönemi yaklaştıkça Meclis kulislerinde olağanüstü bir hareketlilik, parti gruplarında “kapasite üstü doluluk” yaşanır. Bu doluluk doğal olarak Meclis lokantalarına da yansıyor. Meclis geçen salı günü de olağanüstü ziyaretçi trafiğine sahne oldu. Öyle ki AKP Grubu’na girmek isteyen partililer, oluşan izdiham nedeniyle Meclis ana binasının önünde “kuyruk” oluşturdular. Kulisler, bir miting havasındaydı. CHP Grubu’nda da durum farklı değildi. Her iki grupta da partiye katılım törenleri yapıldığı için, bazı ziyaretçiler kulislerdeki, hatta kulis çıkışındaki bahçede bulunan sandalye ve koltukları grup salonuna taşıdılar. Gazeteciler, salonda oturacak yer bulamadı. Elbette gruplara gelen partilileri “aç göndermek” hoş olmayacağı için, aynı doluluk ilerleyen saatlerde Meclis’in 3 lokantasına yansıdı. Meclis’in konukların da girebildiği “üyeler” lokantası “ziyaretçi rekoru” kırdı. Ortalama 1109 kişinin yemek yediği “üyeler lokantası” o gün tam 2 bin 73 kişiyi ağırlayarak “tarihi” rekorunu kırdı. Her gün ortalama 4 bin kişinin yemek yediği Meclis’teki 3 lokantada o gün ziyaretçi sayısı da 5 bini aştı. TBMM yetkilileri, 23 Nisan gibi özel dönemlerde lokantadaki ziyaretçi sayısı bir miktar artmakla birlikte, bir günde tek lokantada 2 bin 73 kişinin ağırlanmasının “parlamento tarihinde ilk” olduğuna işaret ediyorlar. Yetkililer, bu yoğunluğu yaklaşan yerel seçimler nedeniyle belediye başkanlığı, belediye meclis üyeliği ve il genel meclis üyeliği için aday olmak isteyenlerin, genel başkanlarına, parti yöneticilerine görünmek, kulis yapmak ve destek arama çabasına bağlıyorlar. Türey Köse, Ayşe Sayın, Emine Kaplan [email protected] Karakaş, CHP yönetiminin İBB Başkanlõğõ adaylõğõ talebini olumlu karşõladõğõnõ söyledi ‘İstanbul’u düşünüyorum’ DENİZ TATARER Yerel seçimler öncesi CHP’ye katõlõmõ büyük ses getiren SODEV Onursal Baş- kanõ Ercan Karakaş, 29 Mart 2009’daki yerel seçimlerde CHP’den İstanbul Bü- yükşehir Belediye (İBB) Başkanlõğõ’na aday olmak istediğini belirterek “İBB Başkanlığı adaylığıyla ilgili düşüncele- rim var. Bu dileğimi parti yöneticile- riyle görüştüm. Son kararı parti mer- kezi verecektir” dedi. Karakaş, gazetemize yaptõğõ değerlen- dirmede, İstanbul’un farklõ ilçelerinden belediye başkan adaylõğõ için teklif aldõ- ğõnõ ancak kabul etmediğini söyledi. CHP yönetiminin, İBB Başkan adaylõğõ talebini olumlu karşõladõğõnõ da kaydeden Karakaş, “CHP Genel Başkanı Deniz Baykal ve partinin diğer yöneticileri, İBB Başkanlığı’na bir siyasetçinin aday gösterilmesini değerlendireceklerini söylediler. Adaylık için öne çıkan çok değerli siyasetçiler var. Parti yönetimi adaylık konusuda en doğru kararı ve- recektir” ifadesini kullandõ. CHP’ye katõ- lõmõnõn kamuoyunda yanlõş algõlandõğõnõ da kaydeden Karakaş, “Ben partiye adaylık için çağırılmadım. Böyle bir şartım da yok. Ben partiye katıldıktan sonra parti tabanının ilgisi benim aday- lığım yönünde gelişti. Ben partiye katkı sağlamak için katıldım” değerlendirme- sinde bulundu. Yaklaşõk 20 yõldõr emek örgütleri, sivil toplum kuruluşlarõ ve der- neklerle ortak çalõşmalarda bulunduğunu da anõmsatan Karakaş, İBB Başkan aday- lõğõ için DİSK, KESK, Türk Tabipleri Bir- liği ve İstanbul Kültür Sanat Vakfõ’nõn da aralarõnda bulunduğu çok sayõda kurum ve temsilciden destek gördüğünü belirtti. HAKAN DİRİK İZMİR - CHP Genel Başkanõ Deniz Baykal, demokratik laik cumhuriyete bağlõlõğõyla bilinen İzmir’in Türkiye si- yasetinde bir dönemin kapanõp, yeni bir dö- nemin başlayacağõnõn müjdecisi olduğu- nu söyledi. Baykal, yoğun baskõya karşõn İzmir Büyükşehir Belediye Başkanõ Aziz Kocaoğlu’nun adaylõğõnõ açõklamadõ. İzmir Büyükşehir Belediyesi’nce Sasa- lõ’da oluşturulan İzmir Doğal Yaşam Par- kõ, Baykal’õn da katõldõğõ törenle açõldõ. Aşõrõ kalabalõktan izdiham oluştu. Bay- kal’õn konuşmasõ, Kocaoğlu’nun büyük- şehir adayõ olarak gösterilmesini isteyen ka- labalõk tarafõndan “Bir daha, bir daha” sloganlarõyla kesildi. Ancak Baykal, te- zahürata pek iltifat etmezken, kimin aday olacağõndan çok açõlõş töreni ve ülke so- runlarõyla ilgilenilmesini istedi. Baykal coş- kunun, iktidara “Bekle, geliyoruz. Deniz Feneri’nden başlamak üzere yolsuz- luklardan hesap soracağız” mesajõ ol- duğunu söyledi. Kocaoğlu’nun adaylõğõnõ kastederek “İzmirliler, yeni bir devrin müjdesini ve- riyor. Ama, İzmir için o kadar da yeni bir dönem olmasın diyorsunuz” sözle- riyle kalabalõğõn verdiği mesajõ aldõğõnõ vurguladõ. Ancak “Bir daha” sloganlarõ dinmeyince, Baykal şöyle konuştu: “Bir daha yok, geldi mi ki? Adam yarısında devraldı. Aziz Başkan buraya seçilip gel- medi. Rahmetli Ahmet Piriştina’dan sonra görevi üstlendi. ‘Piriştina’dan son- ra olayõn altõnda ezilmedi’ diyorsunuz. ‘İz- mir’e yakõşan bir belediyecilik uyguladõ. İzmir’de seçilmeyi hak etti’ diyorsunuz. Bu coşkunuzu saygıyla karşılıyorum.” Baykal: İzmir, yeni dönemin müjdecisi Farklõ ilçelerden belediye başkan adaylõğõ için teklif aldõğõnõ ancak kabul etmediğini belirten Karakaş, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlõğõ için adaylõğa sõcak baktõğõnõ söyledi. CHP lideri İzmir Doğal Yaşam Parkõ’nõ açtõ Poşuyu omzuna takarak konuşan Baykal, “çarşaf açılımı”na gönderme yaparak “Gazetelerde, televizyonlarda ‘Deniz Baykal’ın poşu açılımı’ diye duyarsanız sakın şaşırmayın” dedi. ‘Reform yapamadık, çünkü CHP çok güçlü!’ Avrupa Parlamentosu İnsan Hakları Alt Komisyonu Başkanı Helene Flautre ve beraberindeki heyet, geçen hafta TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu’nu ziyaret etti. Komisyon Başkanı Zafer Üskül’ün yanı sıra, AKP ve CHP’li üyeler de kabulde hazır bulundu. Konuk heyet Türkiye’de yaptıkları incelemeleri anlatırken özellikle mültecilerin barındıkları yerlerden yakındı. Mülteci barınaklarını uluslararası standartların altında bulan heyet üyeleri, daha sonra sözü Türkiye’nin “reformlardaki duraklamasına” getirdi. AP İnsan Hakları Alt Komisyonu üyesi Barones Sarah Ludford, sorularıyla özellikle AKP’li üyeleri terletti. Ludford, AKP iktidarının ilk yıllarında daha “reformist” çalışmalar yaptığına dikkat çekerek son dönemde “durağanlık” gözlediklerini söyledi. Ludford, “Sorum size provokatif gelebilir ama bu gerilemeyi neye bağlıyorsunuz? AKP reformlarda neden geri adım atıyor” sorusunu yöneltti. AKP’li Abdurrahman Kurt, komisyon başkanı Üskül’ün yanıt vermesine fırsat vermeden araya girdi: “Aslında birçok reform yapmak istiyoruz ama ana muhalefet engel oluyor. Örneğin sivil anayasa yapmak istiyoruz, demokratik hakların geliştirilmesi gündemimizde var ancak ana muhalefet partisi CHP engel oluyor. Düzenlemelere karşı çıkıyor.” AKP’nin “kapalı kapılar ardında” sık sık olumsuz giden konularda Türkiye’yi ya da diğer partileri “şikâyet” etmesi alışıldık bir durum. Parlamentoda 338 kişilik çoğunluğa sahip olan AKP’nin, 98 üyeli CHP’nin “muhalefeti” nedeniyle reform yapamadığından şikâyet etmesine canı sıkılan CHP’li Malik Ecder Özdemir, AKP’ye neden güvenmediklerini anlattı: “CHP’yi suçlayamazsınız. Laiklik ve Cumhuriyetin temel ilkelerinden ödün vermemiz söz konusu olamaz. O nedenle AKP’nin anayasa teklifine temkinli yaklaşıyoruz. AKP’nin terör konusundaki yaklaşımları konusunda da çok ciddi tereddütlerimiz var. Ama bizim bu duruşumuzu, ‘muhalefet engelliyor’ şeklinde değerlendirmek kolaycılık olur. Ayrıca bu konunun yabancı heyetlere şikâyet tarzında yansıtılması doğru değil. Bunun yeri burası değil. Aramızda konuşalım ama AKP son dönemde uluslararası zeminlerde ‘CHP engelliyor’ refleksi geliştirdi. Şık değil...” Abdurrahman Kurt Malik Ecder Özdemir
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle