02 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B SAYFA CUMHURİYET 4 KASIM 2008 SALI 2 OLAYLAR VE GÖRÜŞLER EVET / HAYIR OKTAY AKBAL Uyarılardan Ders Almamak! “Menderes’i hatırlamakla hiç de iyi etmedi- niz...” dedi birden o önemli kişi!.. Bir şölen masasındaydık. İlin, ilçenin ileri gelenleri vardı. Ülkenin sorunları söz konusuydu. Ben böyle toplantılarda konuşmayı sevmem. Düşündüklerimi yazmayı yeterli görürdüm. Gerekli gereksiz yerlerde, konuşmaktansa!.. “İktidar sahipleri geçmişte olan bitenleri iyi bilmeli” mi demiştim! Politikacılar neden hiç ders almayı bilmez mi? Senden önce neler olmuş, sonuç nereye varmış!.. Adnan Menderes’in idam edilmesi Türk tari- hinin tek olayı mıdır? Politika alanında yanlış o- laylara karışmış insanların sehpalarda sallandık- larını göremedik mi? Neyse ki, idam uygulaması yasalarımızdan kaldırıldı. Oysa Türk halkı işlerin bozuk gittiği günlerde, sorumlu bulduğu kişiler için “Asmalı bunları” demez mi? Asmak kesmek hiçbir yararlı sonuç vermez. Bugün astığın adam yarın değerli biri sayılır! Menderes’in idamı neyi çözdü? Bugün kaç yerde havaalanı, cadde, meydan Menderes adını taşıyor. O önemli kişi, benim sözlerimden alınmış, “Hoş kaçmadı” diyor! Oysa ben, Menderes’in adını bile anmamıştım, geçmişte olup bitenler- den hiçbir ders almayan çağımızın poli- tikacılarıydı sözünü ettiklerim!.. Devlet görevi yapan kişi, dün’ü, dün’leri, toplumda yaşanmış her şeyi bilmelidir. Açıkçası, biraz tarih okumalıdır. Yakın geçmişteki acıları u- mutları, kırgınlıkları sevinçleri, başarıları yenilgileri öğrenmelidir... “Ben çok oy aldım, artık kimse bana bir şey yapamaz” diyememelidir... Demokrat Parti’nin 1960 öncesinde kurmaya kalkıştığı Vatan Cephesi, ardından da, Meclis’te oluşturduğu Tahkikat Encümeni gibi hukuk dışı, akıldışı işler değil midir 27 Mayıs devrimine ne- den olan? On yıllık DP iktidarının bir uçuruma gittiği bel- liydi, bunu önlemek yazarların işiydi. Ama boşa gitti yazdıklarımız! Hırslı, şaşkın politikacılar hiçbir uyarıyı dinlemedi. İsmet Paşa’nın Meclis kürsüsünden söylediği şu sözü bile: “Gün gelir, ben bile sizi kurtaramam.” PENCERE İki Örnekle Zamane?.. Kimi tarihsel süreçlerde ‘zamane’yi belgeleyen olaylar patlak verir, bir iktidarın kimlik belgesi gi- bi çağa damgasını vurur... Amerikanofil İslamcı iktidarı yüklenen Türki- ye’de, iki olay, yaşadığımız zamanenin iktidar ka- rakterini ya da karaktersizliğini belgeledi... Bunlardan biri meşhur Deniz Feneri olayıdır.. İkincisi Vakit gazetesi yazarı Hüseyin Üzmez vakasıdır... Deniz Feneri olayı nedir?.. İslamcı iktidarın ikiyüzlü karakteri Deniz Fene- ri vakasında dinci dolandırıcılıkla sergilenmiştir... İktidarın üst katlarına dek tırmanan ve Alman- ya - Türkiye arasında omurgalaşan Deniz Fene- ri sahtekârlığı, AKP siyasal örgütlenmesinde önemli bir işlev üstlenmiştir... Soru: - Peki, bu dinci dolandırıcılık olayı nasıl ortaya çıkmıştır?.. Yanıt: - Alman savcıları ve yargıçları olayı ortaya çı- karmışlardır... Ya Türkiye?.. Bizimkiler Deniz Feneri dolandırıcılığının üstü- ne gidip de AKP’nin temeline dinamit mi koya- caklardı?.. Deniz Feneri dolandırıcılığı parasallık üzerine- dir... Üzmez olayı nedir?.. “Maneviyat” üzerinedir.. Ahlak.. Kadın ve çocuk hakları.. Cinsellik.. Vakit gazetesi yazarı Hüseyin Üzmez, annesiyle fingirdeleştiği kız çocuğuna tasallut etmekle suçlanıyor... Üzmez yalnız değildir... İslamcı şeriatında kadına bakış açısı Üzmez’in tasallutuna kılıf geçirecek koşulları içeriyor... TV’lere çıkıp babalanan ve yandaşlarınca des- teklenen Vakit gazetesi yazarının cüreti de bu kay- naktan besleniyor. 1) Deniz Feneri... 2) Ve Üzmez olayı... İslamcılık işte budur!.. Anadolu ise İslamcı değil, Müslümandır... Müslüman ne dolandırıcıdır... Ne de kadını kızı mal gibi görür... Laik Cumhuriyet devrimini yıkmak isteyenlerin Amerikanofil İslamcılığı ise malı, davarı, parayı, pulu, kadını, kızı götürmek üzerine ahlaksızlığın dinci politikasıdır. I lõmlõ İslamõ İslamõn õlõmlõlaşmasõ olarak okuyanlar ne kadar yanõldõlar. İslamõn ya da ona tutunmuş olan İs- lamcõlarõn õlõmlõlaştõğõ yok. Ilõmlõla- şan laiklikten yana olduğunu söyle- yenler. İslam õlõmlõlaşmõyor, laik kesimi õlõmlõlaştõrõyor. Liberal söylemler demok- rasiyi yükseltmiyor, liberalizm ilerledikçe demokrasi geriletiliyor. Birileri fena halde ilerliyor. Laik kesimin kendisini ifade araçlarõnõ elinden alõp ku- şanarak, sahiplenerek yok etmeyi seçmiş bi- rileri değişmiyorlar, hiç değişmiyorlar.. õlõmlõlaşan laik kesim sayesinde gelişiyor- lar. Karşõ bildiklerimiz, artõk Cumhuriyeti coşku ile kutluyorlar(!). Havai fişek gös- terileri sarõyor gökyüzünü. Gazetelerin bi- rinci sayfalarõna önde cami, arkada havai fi- şeklerle yansõyor Cumhuriyet kutlamalarõ (!)… Benim çocukluğumda ve gençliğimde O’nun adõ Mustafa Kemal idi. Adõnõn so- nuna eklenen Atatürk ile daha bir yücel- mişti. Ulus O’nu bağrõna böyle basmõştõ. Şimdi çocuk ve genç olanlar O’nu “Mus- tafa” olarak tanõyacaklar. Sonra birileri ge- lip “Mustafa”yõ da silinceye kadar… “Mustafa” insan olarak zaaflarõ ile öne çekilip, hatalarõ da gösterilen birisi olarak görselleştirilirken, O’nun yarattõğõ dev eser arka planda kalõyor. Duygusallõk ve kişi- sellik öne çõkarõlõnca, akõl ve aklõn ürünü olan yapõtlarõ ve toplumsallõk geride kalõ- yor. Ben ve benim neslim O’nu insan olarak zaaflarõ ile değil, bugün ulusu var eden, bir kadõn olarak toplumda akõl ve bilgi saye- sinde yer edinmemi sağlayan bir önder ola- rak tanõr ve tanõtõrken, O’nun aydõn kişili- ği ile ilgiliydik. Özeli O’na aitti. Hepimiz için olmasõ gerektiği gibi!.. Binlerce Mustafa’dan farkõnõ görmez- likten gelip, kimse bana annesi öyle çağõ- rõyordu diye, Mustafa Kemal’e “Mustafa” dedirtemez. Uluslarõn tarih bilinci yalnõz ta- rihsel olaylarla değil, bu tarihin yazõlma- sõnda etkisi olmuş, ulusun güçlenmesinde öncülük etmiş liderlere sahip çõkarak bile- nir. Kaldõ ki, söz konusu edilen, bir ulusu uyandõran, ulus devleti kuran, her ulusa na- sip olmayacak özelliklere sahip olan yir- minci yüzyõla damgasõnõ vurmuş, Batõ top- lumlarõnõn hayranlõk ve kõskançlõk duyduğu bir devlet adamõdõr. Toplumu õlõmlõlaştõrma projesini yalnõz- ca yükseltilmeye çalõşõlan İslama bakarak değil, laik kesimin bu süreçteki tepkilerine ve sorgulama zeminini gereksiz yere ge- nişleterek kendisini güçlendiren kurum ve kişileri tartõşma zeminine taşõyõşõ ile de oku- mak gerekiyor. Radikal İslamõn kendisini ilerleteceği güçlü bir temel yok Türki- ye’de. Asõl laikliği savunan, ya da savu- nuyor görünenlerin kafa karõşõklõğõnõn sor- gulanmasõ gerekiyor. Yeni bir şey yapmak, önceki söylemlere farklõlõk getirmek, daha önce söylenmem- işleri söylemek gibi kulağa hoş gelen açõ- lõmlarla demokrasiye doğru değil, demok- rasiyi var eden temel değer olan laikliğin içi- ni boşaltõşa doğru evrilişimizin, bizleri bir süre sonra “Mustafa” sözcüğünü bile kal- dõracak devrilişe doğru sürüklediğini gö- remiyor olanlara göstermektir aydõn olana düşen görev. Elimize bayrak alõp, aydõnlõ- ğõmõzõ coşkulu marşlarla tutamayacağõmõ- zõ biri çõkõp yüksek sesle söylemeli artõk. Ben “Mustafa” deyişe başka türlü ba- kõyorum. Mustafa’yõ demokrasimize katkõ olarak armağan edenler benim bu görüşü- me demokrasi gereği(!) olarak saygõ gös- terecekler mi bilemem. “Mustafa”, Ilõmlõ İslam sürecinin yetişmesi istenen aydõnla- rõnõn (!) O’nu sõradanlaştõrarak anlatacak- larõ nice açõlõmlarõn bir ilk adõmõ olmaktan öteye götüremez toplumu. Mustafa Ke- mal’in aydõnlõğõnõn peşinden gitmediği- mizi, sürüklendiğimizi, rejimin başkalaştõ- rõlmasõnõn direnmesi gereken bizlerin, bu sõ- cak ve duygusal ve de insani gibi görünen açõlõma karşõ sõcak durmak yerine, Musta- fa Kemal ve O’na çok yakõşan ve yalnõzca O’na ait olan, Atatürk söylemine dört elle sarõlmamõz gerekiyor. Tüm bunlar tutuculukla suçlayacaksa beni; tutmak gerekiyor elimizden kayõp gi- den değerlerimizi. Sõkõ sõkõ tutmak ve da- ha fazla başkalaştõrõlmasõna seyirci olma- mak gerekiyor. Başka bir Türkiye’yi çağrõştõyor “Mus- tafa”!.. Elimizden kayõp gidenleri çağrõş- tõrõyor. Başkalaşmamõzõn hangi aşamaya geldiğini çağrõştõrõyor. Tutmaya çağõrõyo- rum herkesi. Kim neresinden tutarsa tutsun, õlõmlõlaşma zamanõ değil, yumuşama zamanõ değil, laik değerlere ve bu değerleri var edenlere sõkõca sarõlma zamanõ. Türkiye her geçen gün normalini kaybe- diyor. Hukukun üstünlüğünü savunanlar, hukuksuzluğun üstünlüğünün üzerini far- kõnda olmadan örtüyorlar. Savunma, evet.. ama savunurken savrulmamak da gerekiyor. Hukuksuzluğun alanõnõn alabildiğine ge- nişletildiğinin örnekleri gün geçtikçe ço- ğalõyor. 14 yaşõndaki bir genç kõzõn yaşa- mõnõ altüst edecek bir olayõn faili elini ko- lunu sallayarak, zafer kazanmõş eda ile yar- gõdan sõyrõlõp çõkabiliyorsa gözümüzün önünde, o genç kõzõn vebaline hepimiz or- tak edilmiş olmuyor muyuz? Vatan, namus, şeref diyenler, bir genç kõ- zõn şerefi ve namusunu hiçe saymakla diğer genç kõzlara birilerinin aynõ şekilde musal- lat olmasõnõn yolunu açmõş olmuyorlar mõ? Bu satõrlarõ yazõyorsam ve 14 yaşõnda bir kõza sahip çõkarak kadõna haksõzlõğa karşõ Mustafa Kemal’den ‘Mustafa’ya (!)… Prof. Dr. Tülay ÖZÜERMAN CHP PM Üyesi Başka bir Türkiye’yi çağrõştõyor “Mustafa”!.. Elimizden kayõp gidenleri çağrõştõrõyor. Başkalaşmamõzõn hangi aşamaya geldiğini çağrõştõrõyor. Tutmaya çağõrõyorum herkesi. Kim neresinden tutarsa tutsun, õlõmlõlaşma zamanõ değil, yumuşama zamanõ değil, laik değerlere ve bu değerleri var edenlere sõkõca sarõlma zamanõ. Bu kampanya, 1-30 Kasım 2008 tarihleri arasında geçerlidir. • Hediye olarak verilecek Canon IP 1800 kodlu yazıcının perakende satış fiyatı yaklaşık 60 YTL, Webcam kulaklık setinin perakende satış fiyatı yaklaşık 35 YTL, NOD32 Antivirüs programının perakende satış fiyatı yaklaşık 50 YTL’dir. • Belirtilen kampanyada bitiş tarihinden önce kampanyayı sona erdirme hakkımız saklıdır. • World kampanyasında 1 Kasım-31 Aralık 2008 tarihleri arasında joker vadaa menüsü üzerinden 2 ile 6 arası taksitli işlemlerde (6. taksit dahil) +6 Worldtaksit verilecektir. Toplam taksit sayısı 12 ile sınırlıdır. Artı 6 Worldtaksit, peşin ve vade farklı satış işlemlerini, ayrıca puanla yapılan işlemleri kapsamaz. Business Club Worldcard’lar +6 taksit uygulamasına dahil değildir. • BiRi kampanyas 22 Kas m 2008 tarihine kadar geçerlidir. Kampanya bitiş tarihinden itibaren BiRi ADSL tarife ücretleri geçerlidir. Kampanya fiyatlar kredi kartl sat şlarda 5 ay, diğer sat şlarda 4 ay boyunca geçerlidir. 14.90 YTL, 1024 Kbps 4 GB limitli paket aboneliği için geçerlidir. Koçnet modem marka ve tarifelerde değişiklik yapma hakk n sakl tutar. BiRi ADSL hakk nda detayl bilgilere www.biri.com.tr adresinden ulaşabilirsiniz. • Intel, the Intel logo, Intel Core, and Core Inside are trademarks of Intel Corporation in the U.S. and other countries. World’eözel 12 Worldtaksit BiRi ADSL paketi, Beko bilgisayar alanlara 5 ay boyunca ayda sadece 14.90 YTL. Üstelik kablosuz modem de ücretsiz. Ayrıntılı bilgi, Beko yetkili satıcılarında. NOD 32 antivirüs sistemi Beko bilgisayarlar 300 YTL’ye varan hediyelerle. GP 2008 QC 4 Çekirdekli İşlemci ile üstün performans Intel® CoreTM 2 Quad İşlemci BiRi, Beko’dan ADSL mi dedi? YTL’ye Hediye! çõkabiliyorsam, Mustafa Kemal Atatürk sayesin- dedir. Bir gün bu sa- vunmayõ yapamaz hale geldiğimde ya da de- mokrasi adõna verdiğim haklõ mücadelede hesap sormak yerine, hesap verme durumuna düşü- rüldüğümde, “Musta- fa” diyenler iyi niyetle- rini sorgulasalar da çok geç kalmõş olacaklar.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle