07 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B 15 KASIM 2008 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER 5 Öğle üzeri gökyüzü çivit rengine dönüşüyor. Güzün oyuklarında bir çığlık yankılanıyor. Çivit renkli gökyüzü birden kararırken, ma- vi kanatlı bir kuş ço- cukluk anılarımı anım- satıyor bana. Göğün ağustos yıldızlarını uğurladık önce, eylül son- baharın habercisiydi, kıyı sofralarında oturup sohbet ettiğimiz sabahlarda. Zeytin ağaçları, palamutlar, defneler arasında yaz yağmurlarını beklerken kırmızının lacivertle buluştuğu seslerin çalgısını oluşturduk. Genç ölüleri andık, şiirler okuduk, türküler söyledik! Bir yolculuğa çıkmış gibiydik sanki! Midilli’nin ışıkları Behramkale’den görülüyordu biz yaz sarhoşluklarını yaşarken! Şimdi oralar bomboş, yalnız ve kimsesiz. Bugün bir başka havadayım... Hüzünlü ama mutlu! Sabahın ilk ışıkları bahçedeki çiçeklerin üzerine vu- rup, yapraklarını atan ağaçların dalları arasından oda- nın içine süzülürken kendi kendime mırıldandım: “Her mevsim yaşamda bir yıl alıp götürür!” Günlerdir Obama’yla yatıp kalktık... Siyah Obama sanki Türkiye’yi yönetecekti, sarıp sar- maladık ve baş köşeye oturttuk. Oysa Obama, özel olarak yetiştirildi. İyi okullarda oku- du. 44 yaşında ABD’nin seçim vitrinine konuldu. Obama siyah ve Kenya kökenli olduğu için yoksul halklara da mesaj verildi: “Alın size siyah tenli bir başkan... Tıpkı sizin gibi...” Amerika, başta Avrupa ülkeleri olmak üzere tüm dün- yada lanetlenirken birden karşımıza çıktı güleç yüzlü, be- yaz dişli Obama! Dalga dalga olduk... Güneydoğu’da bir aşiret lideri kurbanlar kesti, mev- lüt okuttu... Durgun su uyuşukluğu içindeyim. Bir insan kalabalığı içinde Şişli’de dolaşıyorum. Yitip giden bir kentin fotoğraflarını çekiyorum. Yıldız Yokuşu’ndan Boğaziçi Köprüsü’ne girerken kâğıthelva satan Ömer’i on sekiz yıldır tanıyorum... Ömer bugünlerde Mecidiyeköy yakınlarında bir yer- de duruyor... Ömer de Obama gibi siyah... 18 yıldır aynı giysiler üzerinde... Kâğıt mendil satan çocuklar Kabataş İskelesi’ne ya- kın yerde dururlar. Yaşları sekiz dokuz arasındadır. Tinerci çocuklarsa Taksim’i mesken tutar yaşları on beş-on sekiz... Dedim ya hüzünlüyüm bu- gün biraz! Çivit renkli gökyüzü kurşu- niye dönüştü birden... Güneş kabuklarının arası- na girdi, hava da oldukça se- rinledi, poyraz esiyor galiba. Obama’yı anlatıyordum... Türkiye ne denli sevindi böyle! İçimizden biriymiş gibi... Siyah tenli, güleç yüzlü... Önce Amerika’yı kurtaracak sonra tüm dünyayı! Sahi Irak’taki esmer tenli kadınları, çocukları, genç- leri, yaşlıları hiç aklına getirdi mi Obama? Beyaz ve siyah paralı ABD askerlerinin öldürdükle- ri çocukları, tecavüz ettikleri kadınları! Filistin halkını tanır mı Obama? Kara Afrika’da ölen çocukların yasını tutar mı? Bu soruları sorarken içim titriyor... Bir dize geliyor aklıma: “Alçak gönüllü bir ezgi gibi usulca geliyor adın/ve be- yaz kumrular uçuyor ellerinden/Anılarım hep beyazlar giy- diriyor sana/buradakilerin uzaktan izledikleri bir çocuk oyu- nu gibi” Sonra başımı göğe kaldırıyorum, Yannis Ritsos’un di- zelerinde yolculuğa çıkıyorum... Ak bir poyrazın altında, denize bakan bir mağara- dayım... Yazın orta yerinde Behramkale’den Midilli’yi sey- rediyorum... Irak’ın işgali, kapitalizmin militarizm ve devletle iliş- kisi... Küresel ekonomik bunalım... Gelir dağılımında eşit- sizlik... Kapitalizm ve militarizm dünyaya barış getirir mi? Te- rörle savaş gerekçesiyle Irak niçin işgal edilir? Sağcı, gerici, ırkçı ve faşizan politikalar ivme kaza- nıyor bugün! O nedenle Tayyip Bey, din eksenli politikasına ırkçı söylemler ekleyerek “Türk-İslam Sentezi”ne doğru bir dönüş yapıyor “Ya sev ya terk et” diyerek... Biraz hüzünlüyüm bugün... Enver Topaloğlu’nun dizeleri yazılamayanı anlatıyor bu kez: “çeyrek asırdır neye benziyor güneydoğu/filistinliler ki- me/kime benziyor ıraklılar/latin amerikalılar kime/kime benziyor iç afrikalılar/yas kime benzer/neye benzer sa- vaşın değiştirdiği hayatlar/açlıkla kırbaçlanan hayatlar ne- ye benzer” 16 Kasım Pazar günü (yarın) Ankara Eryaman’da okur- larla buluşup kitaplarımı imzalayacağım. Yer: Ada Müzik - Kitap (Eryaman Optimum Alışve- riş Merkezi. Saat: 15.30 -17.30 [email protected] Faks numaramız: 0212 343 72 69 POLİTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA Hayat Neye Benzer?.. Sempozyumdan değiştirilemez ilkelerin anayasada kalmasõ yönünde ortak görüş çõktõ Bilkent de Kılıç’ı sahiplenmedi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Bilkent Üniversitesi Hukuk Fakültesi De- kanlõğõ, düzenleyicisi olduklarõ “Ana- yasalardaki Değiştirilemez İlkeler” konulu uluslararasõ sempozyum ile ilgi- li olarak, “Sempozyum sonunda orta- ya çıkan ağırlıklı görüş, değiştirilemez ilkelerin demokratik rejimle çelişme- diği ve bunların gerekli olduğu yo- lundadır” açõklamasõnõ yaptõ. Anayasa Mahkemesi Başkanõ Haşim Kılıç’õn anayasanõn değiştirilemez ilk 4 maddesinin tartõşmaya açõlabileceği yönündeki açõklamasõna tepki yağar- ken Bilkent Üniversitesi Hukuk Fakül- tesi Dekanlõğõ sempozyumda ağõrlõklõ görüşün değiştirilemez ilkelerin ana- yasada kalmasõ yönünde olduğunu belirtti. Dekanlõktan yapõlan yazõlõ açõk- lamada, sempozyumun tamamen bilim- sel amaçlarla düzenlendiği belirtildi. Tartõşmalar sõrasõnda salondaki bilim adamlarõ ve diğer dinleyicilerin, anaya- sada yer alan değiştirilemez nitelikteki il- kelerin mevcudiyetini savunan değer- lendirmeler yaptõklarõ belirtilen açõkla- mada, şunlar kaydedildi: “Sempozyum sonunda ortaya çı- kan ağırlıklı görüş, değiştirilemez il- kelerin demokratik rejimle çelişme- diği ve bunların gerekli olduğu yo- lundadır. Hukuk Fakültesi Dekanı ta- rafından yapılan kapanış konuşma- sında, Türk Anayasa Hukuku öğre- tisindeki ağırlıklı görüşün de bu yönde olduğu özellikle vurgulan- mıştır. Son yıllarda gündemden hiç düşmeyen bir anayasa hukuku so- rununun bir hukuk fakültesi çatısı al- tında, salt bilimsel açıdan ele alınması doğal ve gereklidir. Bilkent Üniver- sitesi Hukuk Fakültesi’nin değiştiri- lemez ilkelerin değiştirilmesine zemin hazırlamak için bu toplantıyı dü- zenlediği yolundaki değerlendirme- lere itibar edilmemelidir.” Haber Merkezi - De- mokrat Parti’nin (DP) 15-16 Kasõm’da yapõla- cak olağan kongresinde başkanlõğa adaylõğõnõ ko- yan Nevval Sevindi “Si- yasette AKP tekelini kırmak istiyorum” dedi. Sevindi kadõnlar ve gençlerle DP’yi taban- dan yeniden inşa etmek için Türkiye’de siyasetin önüne konan engelleri kaldõrmak istediğini söy- ledi. Mevcut partilerin gençlerin enerjisinin önü- nü kestiğini belirten Se- vindi, “Partiler halka dayalı politika üretme- yince meydan AKP’ye kalıyor. Onlar da ‘tek parti, tek lider’ havasına girerek ülkeyi baskıcı, diktacı bir ortama sü- rüklüyorlar. Cumhuri- yet kazanımları bile tar- tışmalı hale geliyor. Bu tehlikeli bir gidiştir. Bu- nu önlemenin tek yolu birikimli insanların, gençlerin, kadınların aktif siyasette rol al- masıdır” diye konuştu. Adaylõğõnõ ilan ettiği 13 Ağustos’tan beri çalõş- malarõnõ kesintisiz sür- dürdüğünü anlatan Se- vindi, “DP kongresi bir heyecan yaratıyorsa, bunun anlamı siyasette tıkanmışlığa duyulan öfkedir. Kongre Tür- kiye’nin muhalefet ara- yışıdır. CHP ve DP, ka- dınların siyasete katılı- mını sağlayamadı. Ben kadınların önünü aç- mak, rol model oluş- turmak istiyorum. Ka- dın hareketiyle siyaset güçlenmelidir” dedi. DP BAŞKAN ADAYI SEVİNDİ ‘Siyasette AKP tekeli kırılmalı’
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle