07 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
[email protected] 15 KASIM 2008 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA EKONOMİ 13 CMYB C M Y B İŞÇİNİN EVRENİNDEN ŞÜKRAN SONER Çorap Söküğü... 70 bin kişinin telefonunun dinlendiği Türkiye’de Ya- sin Hayal’in kapsama dışında kalması ne anlama ge- liyor? Dink ailesinin avukatları aracılığı ile yöneltilen sorunun yanıtı var elbet... Bu köşenin dikkatli okurları birçok kez, yeri geldi- ğinde yinelediğim bir görüşümü anımsayacaklardır; AKP iktidarı faili meçhul cinayetlerde, derin devlet ope- rasyonlarında gerçekten iyi niyetli, ak tezine uygun dav- ransa, Başbakan Erdoğan’ın kefil olmaya kalkıştığı Ergenekon’dan önce, kendi iktidarının sürecinde iş- lenmiş, birinci elden sorumlu olduğu, siyasi içerikli ci- nayetlerin peşine düşerdi. Hem de tek tek, iddialı ol- madan, en çok ipucu olanlardan, kanıtlarının çorap söküğü gibi çözülebileceklerinden yola çıkardı. Hrant Dink, Trabzon papaz cinayetleri, Malatya kat- liamı, cami linç eylemi.. tetikçi failleri yakalanmaya- cak konumda olduklarından başta sayılabilenler. Emniyetin niyet etmesi, AKP iktidarının aslında da- yanmakta olduğu İslamcı siyasal odaklar ayrımı yap- maksızın, cinayetin, suçlunun karşısında durmayı gö- ze alması yeterli. Tüm bu saydıklarımız başta, bu tür- den operasyonlar, suç ortaklığı yapmama anlamına geldiği için de çok önemli ve anlamlı. AKP demok- ratikleşme, insan hakları, AB kriterleri edebiyatında ta- kıyye yapmadığını bir ölçüde ortaya koyabilir, siyasal prestij de kazanabilirdi. Siyasi çıkarları adına AKP iktidarı ile işbirliği içindeki Batılı siyasiler de kendi kamuoylarına dönük AKP’nin yanında yer almalarının savunmasını, aklanmasını ya- pabilirlerdi. Olmuyor, olamıyor; AKP iktidarı, Erdoğan hükümetleri çorap söküğü gibi sökülebilecek cina- yetlerin perde arkasının aralanmasına yardımcı olmayı hak götüre, perdelemeye dönük icraatları ile karşımıza çıkıyorlar. Elbette çok açık tek nedeni var; Hayal’i sor- gulama kapsamı alanı dışında tutan kararda olduğu üzere, kendi iktidar kadrolaşmalarının ürünü olan kir- li çamaşırların ortaya saçılması korkusu. Daha da önemlisi, dayandıkları siyasal güç odaklarının iktidarları üzerindeki gücü... Daha bir beteri, Deniz Feneri ola- yında da yaşadığımız üzere yüzü ak olamayacaklar- la AKP arasındaki doğrudan ilişkilerin ortaya çıkma- sı. Emperyal çıkarlara verilen ödünler bağlantılı, içten ve dıştan çok güçlü rüzgârlarla desteklenerek, med- ya çağında gökten zembille inmişçesine yaratılan, oy oranı yüzde 47’lere tırmandırılan siyasi partinin, ikti- darın, aslında demokrasilerde bilinen anlamda kök- lü, ortak değerlerden uzak bir siyasi parti oluşumu, der- me çatma, sanal yapılaşması arkadan esen rüzgâr- ların durması, önden esmeye başlaması ile çok çar- pıcı sergilenmeye başlandı bile... Kürt oyların payla- şım savaşında dinci kimlik-PKK yakınlığı çatışmasında DTP ile ilk ciddi karşı karşıya geldiklerinde yaşanan- lar ortada. Erdoğan’ın yolsuzluk tartışmalarında ka- pı gibi arkasında durduğu Dengir Mir Mehmet Fırat’ın istifasında görüldüğü üzere... İçerden ve dışardan güçlü bir koronun demokra- tikleşmenin umudu olarak pazarladıkları siyasi parti- nin, Milli Savunma Bakanı, kimi milletvekillerinin in- san hakları ölçeklerinde tüyler ürpertecek, “sürerim, vururum..” son açıklamaları, nasıl da ilkesiz, gerçek- ten takıyyeci kimliğin, bir siyasal kadrolaşmanın, gecekondu yapılaşması ile karşı karşıya olduğumu- zun çok tipik kanıtları... Hele bir de yolsuzlukların hesaplaşması gündeme gelebilse; çıkar ağları delinse, ittifaklar, vurgun üze- rinden kurulmuş saadet zincirleri kırılsa.. Nasıl da bir- birlerinin boğazlarına sarılacaklarını, birbirlerini suç- layacaklarını, boğulmamak için birbirlerinin üzerine bas- maya çalışacaklarını hep birlikte izleyeceğiz... Dünyayı sarsan büyük kriz, yapısı gereği henüz Tür- kiye’ye büyük dalgalarla çarpmamışken, sadece ve sadece piyasalar üzerinden çizilmiş pembe tablonun, ekonomik büyümenin aslında bu iktidarın pazarlan- mış bir başarısı olmadığı kavranmaya başlanmışken.. duyulmakta olan, şimdilik sessiz homurtulara bir ku- lak verin... Arkası görünmeden yerel seçimleri atla- tabilmek için atmayacakları takla yok. Yine de işleri çok zor; takke düştü, kel görünüyor... [email protected] Ekonomi Servisi - Kredi derecelendirme kuruluşu Standard&Poor’s (S&P) Türkiye’nin görünümünü du- rağandan negatife indirdi. Kuruluş, karara gerekçe ola- rak Türkiye’nin dõş finansman zorluklarõnõ gösterdi. S&P, Türkiye’nin, döviz cinsinden BB(-) ve yerel pa- ra birimi cinsinden BB olan kredi notlarõnõ ise aynen teyit etti. S&P’den yapõlan açõklamada, görünümün durağan- dan negatife çevrilmesinde, Türkiye’nin dõş finansman ihtiyacõ ve bu ihtiyacõn teminindeki zorluğun etkili ol- duğu belirtildi. Kuruluş, Türkiye’nin cari açõğõnõn gelecek yõl dara- lacağõnõ belirtirken, yine de dõş finansman ihtiyacõnõn artacağõnõ vurguladõ. Özel sektörün, dõş finansman ko- şullarõnõn zorlaşmasõ nedeniyle iç piyasaya döneceği be- lirtilirken, bunun da faizler üzerinde baskõ oluşturaca- ğõ ve bu durumun da ekonomik büyümeyi olumsuz et- kileyebileceği kaydedildi. S&P, hükümetin, dõş fi- nansman koşullarõnõ daha iyi duruma dönüştürmek ama- cõyla ya güven artõrõcõ önlemler alabileceği ya da ulus- lararasõ resmi bir kaynaktan dõş kaynak sağlayabilece- ğini bildirdi. S&P, 2009’da Türkiye’de cari açõğõn gay- ri safi milli hasõlaya oranõnõn, öngörülen yüzde 7.3’ten daha aşağõya daralacağõnõ da tahmin etti. Uluslararasõ kredi derecelendirme kuruluşu Standard and Poor’s, Türkiye’nin görünümünü durağandan negatife çevirdi. Doany, hükümeti eleştirmek isteyenlerin şirketi ve kendilerini kullanarak saldõrdõğõnõ söyledi İşçi atan atana Ekonomi Servisi - ABD’li bankacõlõk grubu Citigro- up’un küresel işgücünden en az 10 bin kişiyi, İngiliz RBS de, yaklaşõk 3 bin çalõşanõnõ işten çõkaracak. Wall Street Journal’in ha- berine göre, Citigroup işgü- cünü gelecek yõla kadar 352 binden 290 bine düşürmeyi planlõyor. Banka, geçen ay 11 bin kişiyi işten çõkardõğõnõ belirtmişti. Böylece bankanõn bu yõl işine son verdiği işçi 23 bine tõrmanmõştõ. İngiliz banka Royal Bank of Scotland da, 3 bin çalõşa- nõnõ işten çõkaracak. Bush sistemi savundu NEW YORK (AA) - ABD Başkanõ George W. Bush, mali krize hükümet müda- halesinin, her derde deva ol- madõğõnõ söyledi. Başkan Bush, bu hafta sonu yapõlacak G-20 zirvesi için hazõrlanan konuşmasõnda, dünya lider- lerine seslenerek, uzun vade- de küresel ekonomiyi güç- lendirecek reformlarõn yapõl- masõ çağrõsõnda bulundu. Bush’un destek vereceğini söylediği önlemlerden bazõlarõ şöyle:  Piyasa manipülasyonu konusundaki kurallarõ göz- den geçirilsin.  Ülkeler arasõnda daha tu- tarlõ yasa ve düzenlemeler oluşturulsun.  Dünya Bankasõ ve IMF modernize edilsin. Kalkõn- makta olan ülkelere oy hakkõ verilsin, her iki kurum da da- ha şeffaf ve sorumlu olsun. HASAN ERİŞ ANKARA - Türk Telekom’un yüzde 55 hissesinin kamudan devralõnmasõnõn üçün- cü yõlõnda basõn men- suplarõyla bir araya gelen Türk Telekom Yönetim Kurulu Baş- kanõ Mohammed Ha- riri, Yönetim Kurulu üyesi ve genel Müdü- rü Paul Doany ile son dönemde ismi gizli ortak olarak çok tartõ- şõlan Abdullah Tiv- nikli ve diğer kurul üyeleri sorularõ yanõt- ladõ. Son dönemde özel- likle muhalefet parti- lerinin yaptõğõ eleşti- rileri sert biçimde ce- vaplandõran ve eleşti- rileri siyasi nedenler- den kaynaklandõğõnõ iddia eden Paul Do- any, “Bu şirketin yüzde 15’i halka açık, yüzde 55’i ya- bancıya ait. Saldıran herkes ne yaptığını iyi düşünmeli. Te- şekkür edilmesini beklemiyorum ama adil olmayan saldırı- ları eleştiriyoruz” de- di. Gelen sorularõ sert bir şekilde yanõtlayan Doany, “Sahip oldu- ğunuz imtiyazları bu şirkete saldırmak için kullanmayın. Bu doğru yol değil. Bu- rada kanun dışı hiç- bir saldırıyı kabul etmeyeceğiz ve gere- keni yapacağız. Bu şirkette çalışanlara hakaret etmesinler” diye konuştu. TT’yi satõn alma- nõn normal bir satõn al- ma değil gelecekte ya- põlacak yatõrõmlarõn teminatõ olarak gör- düklerini söyleyerek sözlerine başlayan Ha- riri, Türkiye’deki ya- tõrõmlardan mutluluk duyduklarõnõ söyledi. Doany’nin verdi- ği bilgiye göre, şirketin Konsali- de gelirleri yüzde 10 arttı. Faaliyet kârındaki artış yüzde 15 oldu. Mobilde de gelir- ler yüzde 15 artış gösterdi. Bu ba- şarılar 37 bin ça- lışan ile gerçek- leştirildi. Kriz planları de- ğiştirmedi. Yatı- rım harcamaları 1 milyar YTL ol- du. Yatırım gi- derleri yıl sonun- da 1.7 milyar YTL’yi bulacak. İsmi gizli ortak olarak tartõşõlan Tivnikli ve diğer konularda bilgi veren Doany AKP’ye saldõrmak isteyenlerin kendilerini kullandõğõnõ dile getirerek, bunu ‘etik dõşõ’ diye niteledi. Avro bölgesinde durgunluk gerçek oldu Ekonomi Servisi - Yõlõn ikinci ve üçüncü çeyreklerinde yüzde 0.2 küçü- len Avro bölgesi 10 yõllõk tarihindeki ilk resesyonu gördü. Avrupa Birli- ği’nde ortak para birimi Avro’yu kul- lanan 15 ülkenin dahil olduğu Avro böl- gesi ekonomisi üçüncü çeyrekte bek- lenildiği gibi 0.2 küçülünce resmen dur- gunluğa girmiş oldu. Önceki gün açõklanan üçüncü çeyrek büyüme rakamlarõ (yüzde 0.5 küçüldü) ile teknik olarak durgunluğa girdiği ke- sinleşen Alman ekonomisinin ardõndan bir durgunluk haberi de İtalya’dan gel- di. İtalya da resmen durgunluğa gir- di. Bir ülkenin iki çeyrek üst üs- te küçülmesi teknik olarak dur- gunluğa (resesyon) girdiğini gösteriyor. Avro bölgesinin üçüncü bü- yük ekonomisine sahip İtalya üçüncü çeyrekte yüzde 0.5 daraldõ. İtalyan ekonomisi ikinci çeyrekte de yüzde 0.4 oranõnda küçülmüştü. Hol- landa ekonomisi yerinde saydõ. İkinci ve üçüncü çeyrekte yüzde 0 büyüyen Hollanda durgunluğa giren ülkeler kervanõna katõlmadõ. Fransa büyüdüğüne şaşırdı İkinci çeyrekte yüzde 0.3 dara- lan Fransa ekonomisinin üçüncü çeyrekte yüzde 0.14 büyümesi Fransa Maliye Bakanõ Christine Lagarde’yi bile şaşõrttõ. Lagarde, eko- nominin sürpriz biçimde büyümesinde tüketim ve yatõrõmlarõn etkili olduğunu söyledi. Fransa ikinci çeyrekte yüzde 0.3 da- ralmõştõ. İspanya da Fransa gibi dur- gunluktan kurtulan ülkeler arasõnda. İkinci çeyrekte yüzde 0.1 büyüyen İs- panya ekonomisi, üçüncü çeyrekte yüzde 0.2 küçülmüştü. Öte yandan Avro bölgesinde enflasyon düşüşe geç- ti. Avro bölgesinde enflasyon ekim ayõnda yüzde 3.6’dan yüzde 3.2’ye indi. Son dönemde Türk Telekom’un gizli ortağõ olduğu yönünde haberlerle gündeme gelen Abdullah Tivnikli de yeni yönetimde yerini aldõ. Öger Telekom Yöne- tim Kurulu başkanõ Muhammed Hariri yazõlanlarõn doğ- ru olmadõğõnõ belirterek, “Biz ilk geldiğimizde Tür- kiye’yi bilen Kuveyt Türk ile çalışmak istedik. O zaman Kuveyt Türk’te olan Tivnikli’ye de yönetim kurulu üyeliği teklif ettik kabul etmedi. Şimdi ik- na ettik. Gizli bir ortaklığı yok. Hissedar olursa bun- dan şeref duyarım. Bunu da gizlemem” diye konuştu. Hariri, yatõrõm fõrsatlarõyla ilgilendiklerini kaydederek dünyadaki finansal durum ne- deniyle yakõn zamanda daha iyi fõrsatlar çõkabileceğini dile ge- tirdi. “Üç yılda Türkiye’ye 7 milyar dolara yakın yatırım yaptık. Diğer fırsatlarla da ilgileniyoruz. Fi- nansman sağlanması konusundaki zorluklara rağ- men çok iyi satın almalar yapılabileceğini düşü- nüyorum. Borsadan biraz daha Türk Telekom his- sesi almak konusunda çok hevesliyim. Ama hiç pa- ram kalmadı. Param olunca Türk Telekom hisse- si almaya devam edeceğim” diyen Hariri, aslõnda Tel- sim ihalesine girmek düşüncesinde olduğunu ancak kendilerini TT için Doany’nin ikna ettiğini anlattõ. Standart&Poor’s görünümü negatife çevirdi ‘Türk Telekom günah keçisi’ Yatırım 1.7 milyar dolar Tivnikli ile ilişkimiz profesyonel Muhammed Hariri Abdullah Tivnikli
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle