Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CMYB
C M Y B
GÜNDEM MUSTAFA BALBAY
Baştarafı 1. Sayfada
Bu değerlendirmeye karşılık sormadan ede-
meyeceğiz:
Bizde kriz yok; olmayan şeyi mi aşacağız?
Gerçek o ki, artık krizin saklanamayacağını Er-
doğan da gördü, kabul etti; şimdi aşılacağını an-
latıyor...
Başbakan’ın krizin etkisinin azaldığını, zaten biz-
de fazla oyalanmadığını söylediği saatlerde neler
oluyordu, tek tek sıralayalım:
- Ankara’nın kalbi Çankaya’daki Atakule Alışveriş
Merkezi esnafı kepenk indiriyordu. Müşterisizlik-
ten ve kiraların yüksekliğinden yakınıyordu.
- Kars’taki süt fabrikasının yöneticisi 5 milyon
dolarlık yatırımının ölü hale geldiğini, bu gidişle
Kars’ın haritadan silineceğini anlatıyordu.
- Gebze’deki Philips Armatür Fabrikası, üretimi
sürdürecek kadar sipariş alamadığını açıklayıp 150
işçisinin sözleşmesini feshediyordu.
- Birleşmiş Markalar Derneği Başkanı Ekrem Ak-
yiğit, mağaza kiraları için döviz kurunun sabit-
lenmesini istiyordu. Müşterisizliğe çare aradıkla-
rını anlatıyordu.
Yeniden altını çizelim, yukarıda aktardığımız ha-
berlerin tümü önceki gün öğle saatlerinde Erdo-
ğan’ın grup konuşması yaptığı sırada meydana ge-
len gelişmeler!
Ekonomideki gibi iç barışta da olağanüstü bir
istikrar sürecine girdik.
Başbakan partisinin Hakkâri merkez ilçe kon-
gresinde şöyle demişti:
“Tek bayrak, tek devlet, tek millet... Bunu be-
ğenmeyen varsa gitsin...”
Bu değerlendirme şu yorumları beraberinde ge-
tirmişti:
“Erdoğan da ya sev ya terk et sloganını benim-
sedi...”
Başbakan buna karşı çıktı, partisinin grup top-
lantısında “O sloganın patenti bize ait değildir” de-
di. Arkasından da yukarıdaki “tek”li sözlerini yi-
neledi.
Bu durumda Erdoğan’a slogan armağan etmek
gerekirse şöyle diyebiliriz:
“Ya beğen ya terk et...”
Aynı Erdoğan, daha bir yıl kadar önce DTP’li-
lere her fırsatta kol kanat geriyordu. DTP’lilerin Er-
doğan’daki bu dönüşüme tepkisi şu oldu:
“Takke düştü kel göründü...”
Günaydın...
Erdoğan, ekonomi ve iç barıştaki istikrarı med-
yaya karşı da sürdürüyor. Medyayı, adeta parti-
sinin kadın kolları, gençlik kolları gibi doğal bir
uzantısı görme eğilimindeki Başbakan, son ola-
rak 7 gazetecinin akreditasyonunu yenilemedi. Ge-
rekçe de belirtilmedi.
Akreditasyonu yenilenmeyen gazeteciler yalan
haber mi yaptı?
Böyleyse zaten Başbakanlık’ın yalanlayıcısı
var. Anında “gerçeği” bildirir, gazeteler de yayımlar.
Böyle bir şey olmadığına göre gazeteciler ne-
den Başbakanlık’a alınmıyor?
Öyle anlaşılıyor ki, Erdoğan gezilerini izleyen ga-
zetecilerin yaptığı haberleri “beğenmedi”, bundan
böyle beğeneceği haberleri yapacak gazeteciler
istiyor.
6 yıldır bu konuda çok değişik kulis haberleri ku-
lağımıza geliyordu... Başbakanlık’ın kimi gazete-
cileri kurumuna şikâyet edip aldırması... Ya da ken-
dine uygun gazetecilerin istediği yayın organına
“tayini”...
Ama böylesi ilk kez oluyor...
Siyasette bir gelenek vardır:
Gazetecilerle dalaşmaya başlayan iktidar, dü-
şüşe başlamış demektir!
GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK
Baştarafı 1. Sayfada
Bush’a gelince, saptadığı politikaları peşinde ko-
şan RTE’ye, RTE’nin de iktidarını ayakta tutan et-
kenlerden biri olan Bush’a gereksinimi kalmadı.
Öyleyse geriye, G-20 Liderler Zirvesi’nde, eko-
nomik ve mali konularda müthiş birikimiyle Tür-
kiye’yi temsil etmesi kalıyor.
G-20’ler toplantısında kriz sürecinde izlediği po-
litikalarla ilgili öyle açıklamalar yapabilir ki, 19 dev-
let veya hükümet başkanının ağzı bir karış açık ka-
labilir...
RTE, zirve öncesi -ekonomi yazarlarımıza gö-
re- bir araya gelen maliye bakanları toplantısında
“IMF ile Dünya Bankası’nın küresel finansal sistemin
yeniden kurulmasında işbirliğini sağlayan birimler
olması ve de Avrupa’nın desteğiyle IMF’nin küresel
istikrarı sağlamak için daha etkin biçimde çalışması
konularında varılan görüş birliğini” Devlet Baka-
nı Mehmet Şimşek’e onaylattı.
G-20 maliye bakanları; “Yahu bu ne iştir? Baş-
bakanları ‘IMF ümüğümüzü sıkar, küresel kriz fi-
lan dinlemem. IMF ile anlaşmaya razı değilim’ di-
yor. Bakanına, ‘IMF’nin küresel istikrarı sağlamakta
etkin biçimde çalışması’ kararını imzalatıyor” di-
yen ağır eleştiriler vız gelir bizimkine!
Yabancı devlet adamları, maliye bakanları
RTE’nin yerel seçim arifesinde basit çıkar politi-
kalarına uygun önlemlere başvurduğunu bizler ka-
dar elbette bilmezler.
Böyle basit kurnazlıklara akılları da fazla ermez.
Bizimki başka dünyanın adamıdır. Önce dünyayı
saran finans krizinden hamdolsun Türkiye’nin et-
kilenmeyeceğini öne sürer.
G-20 toplantısına RTE’nin “bir şeyler götüre-
ceğini ve toplantıdan neler alınacağını” bilmesin-
den veya bildiğinden söz ediliyor.
“Neler götürebilir G-20 toplantısına” sorusu
abesle iştigal etmek gibi bir şey... Türkiye’nin iz-
lediği gerçeklere karşı aldatma politikasını şöyle
anlatabilir:
“Şimdi beni dinleyiniz ve söylediklerimden ders
çıkarınız. ABD’de kriz baş gösterdiğinden beri ser-
gilediğiniz telaşa bir anlam veremedim. Benim gi-
bi hareket etmeniz gerekirdi.
Halklarınıza; ABD’de başlayan kriz bizi etkilemez.
Evvel Allah banka sistemimiz taş gibi sağlam. Kriz
ne gelir ne de kapıyı çalar. Bize dokunmadan te-
ğet geçer, demeliydiniz.
Kriz eşiği aşıp önce iş çevrelerini dara sokma-
ya ve halkın ümüğünü sıkmaya başlayınca önce ha-
fiften kıvırmaya, gerekli önlemleri gerektiği zaman
alacağız demeye başlamalıydınız.
Zamları, dolar fırladı, yabancılardan aldığımız do-
ğalgaz ve petrol fiyatı yükseldi diye yutturmaya ça-
lışmalıydınız.
Başımıza ne geliyorsa gâvurdan geliyor diye ma-
zeret üretip halkı zamlara karşı bir güzel uyutma-
lıydınız.
Kimilerinin halka yalan söylemek diye niteledi-
ği gerçeğe aykırı söylemlerin etkisi kalmadığını gö-
rünce, bu kez krizin aşağıya çekildiğinden söz et-
meliydiniz. Gizliden gizliye IMF ile politikaya gi-
rişmeliydiniz.
Böyle yapmadınız. Bankalara destek verdiniz.
Mevduat garantilerini yükselterek halka tasarrufun
devlet güvencesine alındığını gösterdiniz.
Biz ne yaptık. Halkımıza, krizi de IMF güvencesini
de sizlerin aldığı ekonomik ve mali önlemleri red-
deder gibi göründük.
Halkımızı kriz bunalımları ve zamla, yalanlarla uyu-
tarak yaşamayı öğrettik.
Yalan açıklamaları halkın sindirmesine olanak
sağlayacak açıklamalara giriştik.
Sizler kamuoyunun, medyanın sesine kulak
verdiniz.
Hamdolsun bizim böyle bir sıkıntımız yok; ka-
muoyunun sesi, medyanın ve iş çevrelerinin se-
si bizi ırgalamıyor.
Yalanlarla uyuttuk halkımızı ve buna karşın bili-
riz ki Müslüman halkımızın yüzde 47’si din uğru-
na, ufak tefek maddi çıkarlar uğruna (inşallahhh ye-
rel seçimde yüzde 60’ı) bize oy verir.
Lakin burada, G-20’ler toplantısından çıkacak
ekonomik mali önlemlere nasıl bakacağız?
Türkiye’deki cart curtlar Türkiye’de kalır. G-20’de-
ki toplantıdaki dostlar; burada ne karar verirseniz,
ne derseniz o olur. Başımız üstüne alınacak ka-
rarların. Boynumuz kıldan ince.
Biz içeride öyle, dışarıda böyleyiz!”
ankcum@cumhuriyet.com.tr
13 KASIM 2008 PERŞEMBE SAYFACUMHURİYET
17HABERLERİN DEVAMI
İstanbul PB 15
Edirne PB 16
Kocaeli Y 16
Çanakkale PB 16
İzmir PB 18
Manisa PB 17
Aydın PB 19
Denizli PB 18
Zonguldak Y 14
Sinop Y 16
Samsun Y 16
Trabzon B 18
Giresun B 18
Ankara Y 14
Eskişehir Y 12
Konya Y 12
Sıvas B 13
Antalya PB 23
Adana Y 23
Mersin Y 24
Diyarbakır B 20
Şanlıurfa Y 20
Mardin B 18
Siirt B 20
Hakkâri B 10
Van B 12
Kars B 8
Oslo Y 1
Helsinki Y 8
Stockholm Y 6
Londra B 11
Amsterdam Y 12
Brüksel Y 10
Paris Y 9
Bonn Y 9
Münih B 19
Berlin B 10
Budapeşte Y 12
Madrid Y 14
Viyana Y 9
Belgrad B 16
Soyfa B 16
Roma Y 17
Atina Y 19
Zürih Y 10
Moskova A 5
Aşkabat A 11
Astana B 3
Taşkent B 10
Bakû Y 14
Bişkek B 10
Tiflis Y 5
Kahire PB 22
Şam Y 19
Tüm yurt parçalı bu-
lutlu, Doğu Akdeniz,
Güneydoğu Anado-
lu’nun batısı; İç Ana-
dolu’nun güney ve ba-
tısı, Batı Karadeniz, Or-
ta Karadeniz kıyıları ile
Kocaeli, Sakarya, Bi-
lecik çevreleri yağmur-
lu ve sağanak geçe-
cek. Hava sıcaklığı gü-
ney ve iç kesimlerinde
1 ila 3 derece azalacak.
BAHADIR SELİM DİLEK
ANKARA - Iraklõ Kürt lider Mesud Barza-
ni’nin, Türkiye’deki yerel seçimde Kürt köken-
li adaylarõ yakõn takibe aldõğõ öğrenildi. Barza-
ni’nin talimatõyla, Irak Kürdistan Demokrat Par-
tisi’nin (IKDP) istihbarat servisi içinde bir ko-
misyon oluşturduğu, bu komisyonun da Erbil’in
Enkawa semtinde yerleşik AB kökenli bir sivil top-
lum örgütünden destek aldõğõ ortaya çõktõ.
Cumhuriyet’in Iraklõ kaynaklardan aldõğõ bil-
gilere göre Barzani, ilk olarak geçen ay Türki-
ye’deki yerel seçimlerde aday olmasõ beklenen
Kürt kökenli isimlerle ilgili araştõrma yapmak için
bir gizli komisyon kurulmasõ talimatõ verdi. Ta-
limat uyarõnca IKDP’nin istihbarat servisi içinde
gizli bir komisyon oluşturuldu. Bu komisyona,
başta Doğu ve Güneydoğu olmak üzere tüm Tür-
kiye genelindeki il, ilçe ve beldelerde aday ola-
cak Kürt kökenli isimlere ilişkin ayrõntõlarõ ar-
şivleme görevi verildi. Edinilen bilgilere göre Er-
bil’in Enkawa semtindeki Avrupa kökenli bir si-
vil toplum örgütü de bu konuda IKDP’ye teknik
destek sağlayacak.
Gelecek dönemde Barzani’nin IKDP’nin An-
kara’daki irtibat ofisini daha etkin olarak, bir dip-
lomatik misyon gibi kullanõlmasõ yönünde talimatõ
olduğunu da söyleyen Iraklõ kaynaklarõn değer-
lendirmelerine göre Türkiye’nin doğrudan ken-
disi ile temas kurmasõ ile birlikte Barzani, Ankara
ile ilişkilerinde önemli beklentiler içine girdi. Bu
beklentilerin başõnda ise “Irak Kürdistanı Böl-
gesel Yönetimi Başkanı” sõfatõ ile Türkiye’ye da-
vet edilmek geliyor.
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Tür-
kiye Adalet Akademisi Başkanõ Birsen Ka-
rakaş, 4 yõllõk süresini tamamlamadan gör-
evinden ayrõldõ. Karakaş görevde olduğu 2 yõl
10 aylõk sürenin 2 yõl 7 aylõk bölümünde “teh-
dit, şantaj ve hakarete maruz” kaldõğõnõ açõk-
ladõ. Karakaş, “Onur ve gururunun, korkup
geri çekilmeye imkân vermediğinden” bu-
güne değin görevini sürdürdüğünü kaydetti.
Birsen Karakaş, yayõmladõğõ veda mesajõnda,
27 Ocak 2006’dan itibaren, kendi iradesiyle
talip olduğu ve bu tarihten itibaren yürüttüğü
Türkiye Adalet Akademisi Başkanlõğõ’ndan yi-
ne kendi iradesiyle ayrõldõğõnõ kaydetti. Tür-
kiye Adalet Akademisi’nin kuruluş amaçla-
rõndaki hükümlere sahip çõkarak, bağõmsõz bir
akademi yaratmaya çalõştõğõnõ belirten Kara-
kaş, şu görüşleri dile getirdi:
“Zaman içinde oluşan deneyim ve bil-
gilerimle, hâkim/savcı eğitiminin 4954 Sa-
yılı Kanun ile istenen düzeye ulaşama-
yacağını, bağımsız üst organları ile yeni
bir yapılanmanın gerekli olduğunu, Aka-
demi Başkanı’nın yetkilerinin sınırlı ol-
duğunu, Türkiye Adalet Akademisi hâ-
kim/savcı eğitimi için kurulmuş tek ku-
rum olmasına rağmen başka kurumlar ta-
rafından da hâkim eğitimine yönelik se-
miner, sempozyumlar yapıldığını, katı-
lımcı hâkim/savcılara izin verildiğini,
akademinin yetkili kurullarında; akade-
minin eski eğitim merkezi müdürlüğü gö-
rüntüsünden kurtulması ile akademik hü-
viyete kavuşması savunulmuş ise de teo-
ride düşüncenin gerçekleştirilmesine kat-
kıda bulunulmadığını belirledim. Gö-
revde olduğum 2 yıl 10 aylık sürenin 2 yıl
7 ayında tehdit, şantaj ve hakaretlere ma-
ruz kaldım. Sayın Adalet bakanlarına,
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na mü-
teaddit müracaatlarım oldu. Sahte isim,
imza hatta imzasız mektuplar ile akade-
mi çalışamaz hale getirilmek için uğraşıldı.
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı bu hu-
suslardaki şikâyetlerimizi sonuçlandır-
makta yavaş kaldı.”
Kim olduklarõnõ bilmediği kişilerin haka-
retlerinin artarak sürdüğünü anlatan Karakaş,
“...Çok sevdiğim ve emek verdiğim bu ku-
rumda, kısa vadede köklü bir değişikliğin
oluşamayacağı kanaatindeyim” dedi. Birsen
Karakaş, geri kalan bir yõlõ aşkõn görev süre-
si içinde istediği başarõyõ yakalayamayacağõ-
nõ anladõğõnõ vurgulayarak, “Gerek eğitim, ge-
rekse fiziki ve mali koşulların oluşturul-
masında ilk günden itibaren yaptığım tes-
pitleri ve söylediklerimi yapmanın, yetiş-
tirdiklerimden güvenli olmanın gururunu
duymaktayım” değerlendirmesini yaptõ.
Öte yandan Adalet Bakanõ Mehmet Ali Şa-
hin yaptõğõ açõklamada “Çalışma arkadaş-
larıyla sorunu vardı. Bu sorun sonrasında
istifa etmiş olmalı” dedi.
Hayal’in telefonu dinlenemedi
ANKARA (Cumhu-
riyet Bürosu) - Başba-
kanlõk Teftiş Kurulu’nun
Hrant Dink suikastõyla
ilgili raporunda, polis ve
jandarmanõn yanõ sõra
Adalet Bakanlõğõ da suç-
landõ. Suikastõn azmetti-
ricisi olarak tutuklanan
Yasin Hayal’in McDonald’s’õn
bombalanmasõ sürecinde yeni
bir telefon numarasõ kullandõğõ
ve bu telefonla yurtdõşõndan
isimlerle çok sayõda görüşme
yaptõğõ belirtilen raporda, Ada-
let Bakanlõğõ’nõn gerekli izni
vermemesi nedeniyle bu görüş-
melerin kimlerle yapõldõğõnõn
tespit edilemediğine işaret edil-
di. Raporda ayrõca, istihbarat
bilgisi olmasõna karşõn jandarma
ve polisin gerekli önlemleri al-
madõğõna da dikkat çekildi.
Suikast sonucu öldürülen ga-
zeteci Hrant Dink’in eşi Rakel
Dink’in Başbakan Recep Tay-
yip Erdoğan’a gönderdiği mek-
tubun ardõndan Başbakanlõk Tef-
tiş Kurulu’nun başlattõğõ incele-
me tamamlandõ. Raporun ha-
zõrlanma sürecinde müfettişler
Hrant Dink’in eşi Rakel Dink’in
yanõ sõra Dink’in avukatlarõyla da
görüştü. Görüşmeler sonrasõnda
müfettişlerin hazõrladõğõ raporda,
Yasin Hayal’in McDonald’s’õn
bombalanmasõ sürecinde kul-
landõğõ yeni telefon numarasõy-
la yurtdõşõndan isimlerle çok sa-
yõda telefon görüşmesi
yaptõğõ, ancak bu görüş-
melerin kimlerle yapõldõ-
ğõnõn Adalet Bakanlõğõ’nõn
gerekli izni vermemesi
nedeniyle tespit edileme-
diğine dikkat çekildi. Er-
han Tuncel’in 9 ay bo-
yunca yaptõğõ telefon gö-
rüşmelerinin kayõtlarõnõn “ailevi,
özel görüşmeler içerdiği” ge-
rekçesiyle savcõ talimatõyla im-
ha edildiği belirtilen rapora gö-
re, Erhan Tuncel’in McDonald’s
bombalamasõndaki rolü çözül-
seydi Dink cinayeti önlenebilir-
di.
Rapordaki bir diğer ayrõntõya
göre Yasin Hayal’in Dink’e sui-
kast düzenleyeceği bilgisi Erhan
Tuncel aracõlõğõyla bir yõl önce-
den Trabzon Emniyeti’nce alõn-
mõş. Aynõ bilgi Hayal’in enişte-
si tarafõndan da suikasttan önce
Trabzon İl Jandarma Alay Ko-
mutanlõğõ’na bildirilmiş. Bu bil-
gileri ne jandarma emniyetle ne
de emniyet jandarmayla pay-
laşmõş. Müfettişler, kurumlar
arasõ bir koordinasyonsuzluk
olduğu için görevliler hakkõnda
görevi ihmalle ilgili bir incele-
me yapõlmasõnõ istedi.
Raporda Tuncel’in Başba-
kanlõk müfettişlerine verdiği
birtakõm yeni bilgiler nedeniyle,
Trabzon’daki emniyet görevlileri
hakkõnda (İçişleri Bakanlõğõ’nõn
soruşturma izni verilmemesi ka-
rarõna rağmen) yeniden incele-
me yapõlmasõ da istendi.
Bunun dõşõnda Yasin Hayal’in
firari olarak aranmaktayken
2006 yõlõnda yurtdõşõna çõkõş
sürecinde gerekli kayõtlarõn gi-
rilmemesinden dolayõ oluşan
ihmalden dolayõ da Trabzon İl
Jandarma Komutanlõğõ’nõn so-
rumlu olduğu belirtildi. İhmali
bulunanlar hakkõnda da soruş-
turma istendi.
Raporda, Dink’e koruma ve-
rilmemesi de eleştirildi ve İs-
tihbarat Daire Başkanlõğõ yetki-
lileri hakkõnda inceleme yapõl-
masõ gerektiği görüşüne yer ve-
rildi. Raporda ayrõca İstanbul
Emniyet Müdürü Celalettin
Cerrah hakkõndaki kõnama ce-
zasõnõn halen uygulanmadõğõ da
vurgulandõ.
Yasin Hayal’in McDonald’s’õn bombalanmasõ sürecinde kullandõğõ
yeni telefon numarasõyla yurtdõşõndan isimlerle çok sayõda telefon
görüşmesi yaptõğõ, ancak bu görüşmelerin kimlerle yapõldõğõnõn
Adalet Bakanlõğõ’nõn gerekli izni vermemesi nedeniyle tespit
edilemediğine dikkat çekildi. Raporda Erhan Tuncel’in 9 ay boyunca
yaptõğõ telefon görüşmelerinin kayõtlarõnõn “ailevi, özel görüşmeler
içerdiği” gerekçesiyle savcõ talimatõyla imha edildiği belirtildi.
Komutanlara yoğun ilgi
İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) -
Genelkurmay Başkanõ Orgeneral İlker
Başbuğ, Kara Kuvvetleri Komutanõ
Orgeneral Işõk Koşaner, Jandarma Genel
Komutanõ Orgeneral Atila Işõk, Hava
Kuvvetleri Komutanõ Orgeneral Aydoğan
Babaoğlu, Deniz Kuvvetleri Komutanõ
Oramiral Metin Ataç ve Ege Ordu
Komutanõ Orgeneral Hayri Kõvrõkoğlu dün
İzmir Valisi Mustafa Cahit Kõraç’õ ziyaret
etti. İzmirlilerin yoğun alkõşlarla
karşõladõğõ komutanlar, kentte
bulunmaktan mutluluk duyduklarõnõ dile
getirdiler. (Fotoğraf: OZAN YAYMAN)
Karakaş,tehdit,şantajvehakaretemaruzkaldõğõgerekçesiylegörevindenayrõldõ
‘Başsavcılık şikâyetimi yavaştan aldı’
TSK’de astsubaylara yeni haklar
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
Türk Silahlõ Kuvvetleri’nin (TSK)
muvazzaf görevlilerinde, komuta
kademesinde genel olarak ikinci sõrada
yer alan astsubaylara yönelik yeni haklar
veriliyor. Bu kapsamda Ordu
Yardõmlaşma Kurumu’nda (OYAK)
temsil edilmeleri sağlanõyor, Astsubay
Meslek Yüksekokulu’ndan Harbiye’ye
geçiş olanağõ getiriliyor. Ayrõca
astsubaylarõn birinci sicil amiri
olabilmeleri için yönetmelik değişikliği
de tamamlandõ.
TSK’nin muvazzaf personelinden
astsubaylara yönelik iyileştirmeler
emekli orgeneral Hilmi Özkök’ün
Genelkurmay Başkanlõğõ döneminde
başladõ, Yaşar Büyükanıt’õn döneminde
sürdü, son dönemde de somutlaşmaya
başladõ. Genelkurmay Başkanõ Orgeneral
İlker Başbuğ’un emriyle geçen 30
Ağustos resepsiyonuna TSK’de görevli
astsubaylar da katõlmõştõ. Astsubaylara
yönelik iyileştirmeler kapsamõnda bir
dizi karar alndõ. Bu kapsamda getirilmesi
planlanan yeni haklar şöyle:
? Subaylara yönelik düzenlenen
komutanlõk ve karargâh subaylõğõ
kursunun benzeri astsubaylara yönelik de
düzenlenecek.
? Subaylõğa geçiş oranlarõ yüzde 5’ten
yüzde 15’e kadar yükseltilecek.
Astsubay Meslek Yüksekokulu’nda
öğrenim gören öğrencilerin not
ortalamalarõ tutmasõ durumunda
Harbiye’ye yatay geçişleri de olanaklõ
olacak. Lise mezunu olan astsubaylarõn
öğrenim düzeylerinin yüksekokul
düzeyine çõkarõlmasõ için açõk öğretim
yolunun kullanõlmasõ sağlanacak. Subay
temel kurslarõna katõldõktan itibaren
teğmen rütbesi verilecek.
? Emekli astsubaylarõn yakõndõğõ
OYAK yönetimine katõlamamak konusu
çözümleniyor. Bu kapsamda bir
fabrikanõn yönetim kuruluna gazi bir
astsubay atandõ. Astsubaylara tahsis
edilen lojman ve sosyal tesis oranlarõ
düzeltilecek.
Sicil notu da verecekler
Resmi Gazete’de dün yayõmlanarak
yürürlüğe giren değişiklikle astsubaylar
çalõştõklarõ birimlerdeki astlarõna birinci
sicil amiri olarak sicil notu da
verebilecekler. Daha önce hangi rütbete
olursa olsun astsubaylar sicil notu
veremiyordu.
Değişiklikle astsubaylara ikinci sicil
amiri olma hakkõ da veriliyor. Yapõlan
bir başka değişiklikle TSK’ye
katõlmadan önce yapõlan lisansüstü
eğitimler de dikkate alõnacak. Buna göre
rütbede bekleme süresinin üçte bire
düşürülmesi ve bu süre kadar sicil
almalarõ sağlanacak.
YEREL SEÇİME BARZANİ İLGİSİ
Kürt kökenli
adaylara yakın takip
BaşbakanlõkTeftişKuruluAdaletBakanlõğõ’nõnkusurunudilegetirdi