23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 25 OCAK 2008 CUMA 6 HABERLER El Kaide hücrelerine yapılan baskınlarda polise ateşle karşılık verildi, 4 terörist öldürüldü BİR BAKIMA SERVER TANİLLİ 13 saatlik operasyon: 1 şehit BEKİR ŞAHİN Adana’dan İstanbul’a Dönerken... 15 20 Ocak tarihlerinde Adana’da açılan dev kitap fuarından, başarının hazzı ile dolu olarak döndük. İlk kez düzenlenen Çukurova Kitap Fuarı’nın başarılı geçmesinde, başta uyanık Adana halkı rol oynadı. “Bereketli topraklar”ın gücü!.. Bir çift söz de, Adana Büyükşehir Belediyesi’ne... ? Dört yıl önce geldiğimde, kenti bir “Hababam havası” içinde görmüştüm. Bu kez gelişimde, Adana’yı tam bir “humma” içinde buldum. Deyim yerindeyse, “Anka’nın küllerinden doğması” yaşanıyor. Bunun esrarını çözmek için, Büyükşehir Belediye Başkanı Aytaç Durak’tan bir randevu aldım. Bu zarif insanla görüşmemizin işte paragraf başları... “Çarpık kentleşme”, Türkiye’nin başta gelen sorunlarından. Büyük kentlere, özellikle “bereketli topraklar”a akın var. Çukurova’da görülen, işte bu türden! Koca bir aile düşüp yollara, geliyor. Bir değil binlerce ve yıllardır, gitgide artarak... Belediye, devlet, seyirci kalır mı?.. Adana Büyükşehir Belediyesi, deneyimlerinden yola çıkıp, ülke geneline bir “çözüm önerisi”ne varmıştır: Bir “Adana Modeli”ni sunuyor. Çarpık yerleşim alanlarında belediyeler başarısız, otorite yetersiz, insanlar mutsuz olur. Önerilen model, işte bu çarpık ortama müdahale! Aytaç Durak, “iki aşamalı” bir çözümden bahsediyor, ki şöyle: Birinci aşama, çarpık kentleşmeye son vermedir: Kentlerin gelişmesine uygun boş alanların, imarlı olarak artan nüfus için yerleşime açılmasıdır. Böylece, gelişigüzel yapılaşma durdurulurken kentlerin tarihi, coğrafi ve kültürel dokuları da korunmuş olacaktır. İkinci aşama, yeni yerleşim alanlarında yapılacak konutlara, göçmen ve yerli ailelerin kura ile yerleştirilmesidir. Bu uygulamadan amaç da, kültürel kaynaşmayı sağlamak ve yeni gelenleri kent yaşamına entegre etmektir. Devletin desteği şarttır! Bunun için de bir öneri: Güneydoğu dahil, Anadolu’nun değişik kırsal kesimlerinden her yıl 30 bin aile kentlere göç etmektedir. Devletin Güneydoğu için harcadığı paradan yüzde 5 10 arası bir kısıntı yapıldığında, bu kaynak sağlanmış olur. Adana Büyükşehir Belediyesi, bu dev kentleşmeyi başlatmış ve sürdürüyor: Polisiye olayın yer almadığı bir “Yeni Adana” doğuyor. Aytaç Durak, bu olayın heyecanını yaşıyor. Ama büyük şikâyetleri de var: En başta da, “Bugünkü belediye bütçesiyle, Adana’nın sorunlarının altından kalkmak mümkün değildir” diyor. Başlanmış “metro” parasızlıktan bitirilememiş; bu da, halkın eleştirilerine yol açıyor, yollar da. Aytaç Durak, çekirdekten yetişmiş bir belediyeci ve bir ilkesi de şu; “Siyasi ayrıcalığı belediyeye sokmayacağım” diyor. Sanıyoruz, yakınlar da buna dahildir!.. Aytaç Durak’la randevumdan, “Yeni Adana”ya daha da inanarak ayrıldım. ? Hrant Dink’in katlinin ilk yılını geride bıraktık. Bu topraklarda doğup yetişen ve bu yurdu kendi yurdu olarak belleyen bir aydın kişi, Ermeni olduğu için öldürüldü. Katili ise hâlâ belli değil! Görevliler neyle bir yıl geçirdiler? Onun katledilişinden sonra da benzer nedenlerle öldürülen aydınlar oldu, ama katilleri dolaşıyor. Devlet yok mu ya da sokak adamlarının eline mi düşmüştür? Her şeyden önce, “çağdaş bir hukuk devleti” istiyoruz; ilk adımda da, çeteler temizlenmeli bu topraklardan. 15 yıl önce katledilip katili yakalanmamış Uğur Mumcu’yu da anıyoruz. Özlemimiz giderek büyüyor. O da, inançlarımızı tazelemek için sesleniyor: “Cumhuriyet devrimini, Atatürk ilkelerini, tam bağımsızlığı Cumhuriyet burçlarında birer bayrak gibi yükseltmeye yine devam edeceğiz. Yılmadık, yılmayacağız!” GAZİANTEP Gaziantep’te El Kaide’ye yönelik eşzamanlı olarak 3 ayrı eve düzenlenen baskınlarda polise ateşle karşılık verildi. Bir evde çatışma 13 saat sürerken, 4 terörist öldürüldü. 1 polisin şehit olduğu, 5 polis ve 1 yurttaşın da yaralandığı operasyonda yaklaşık 20’den fazla kişi gözaltına alındı. Evlerde 5’i Glock olmak üzere çok sayıda silah ve patlayıcı madde ele geçildi. Gaziantep’in yanı sıra Nizip ilçesi ve Kahramanmaraş’ta 18 ayrı noktada dün gece saat 02.00’de eşzamanlı olarak operasyon düzenlendi. El Kaide’nin hücre evi olarak kullandığı belirlenen kent merkezindeki Tekel Caddesi, Hasırcıoğlu Mahallesi Farabi Caddesi ve Yazıcık Mahallesi Tüfekci Yusuf Bulvarı’ndaki 3 ayrı ev, Özel Harekât timleri tarafından ablukaya alındı. Polislerin “teslim ol” çağrısına ateşle karşılık verilmesi üzerine çatışma çıktı. Çatışmada Sakarya’nın Akyazı ilçesi nüfusuna kayıtlı Özel Harekât timinde görevli 10 yıllık polis memuru, evli ve 2 çocuk babası Ahmet Çandul şehit olurken, polis memurları 34 yaşındaki Bayram Deniz, 37 yaşındaki Hüseyin Çiftçi, 42 yaşındaki Mehmet Ağca ve 35 yaşındaki Mehmet Ali Koca ile Şaban Nergiz yaralandı. Yaralı polisler tedaviye alınırken, polis Ağca’nın durumunun ağır olduğu belirtildi. Çatışmanın yaşandığı evden kaçan 2 kadın çocuklarıyla birlikte polise teslim olurken, 25 yaşlarında sakallı bir kişi arabuluculuk yapmak istedi. Söz ilçesine bağlı Işıklı (Eski adı Çarpın) köyü nüfusuna kayıtlı oldukları belirtildi. Köyün tarikatların denetiminde bulunduğu öğrenilirken babaoğulun seyyar satıcılık yaptıkları ifade edildi. Çatışmada öldürülen Servet Sarıoğlu’nun da uzun yıllar Afganistan’da El Kaide kamplarında silahlı eğitim aldığı ve 3 yıl önce Gaziantep’e döndüğü belirtildi. Işıklı köyünde oturan Sarıoğlu’nun Afganistan dönüşü, bir süre köyünde kaldıktan sonra çatışmanın yaşandığı eve yerleştiği, zaman zaman fırınlarda işçilik yaptığı, bazen de seyyar arabasıyla sebze sattığı öğrenildi. Çıkan çatışmada polis memuru Ahmet Çandul şehit oldu. Zanlı, din dersi öğretmeni Operasyon kapsamında Kahramanmaraş’ın Pazarcık ilçesinde 33 yaşındaki Hilmi Polat, Nizip’e bağlı Dayıdağı köyünde Abdülkadir Çinkılıç, Celal Yıldırım ve kent merkezinde de yaklaşık 20 kişi gözaltına alındı. Polat’ın, çatışmada öldürülen Mehmet Polat’ın akrabası olduğu ve Pazarcık Atatürk İlköğretim Okulu’nda din dersi öğretmenliği yaptığı öğrenildi. Olay yerinde inceleme yapan Gaziantep Valisi Süleyman Kamçı, “Ufuk’’ adlı operasyonda gözaltına alınan zanlıların evlerinde yapılan aramada 7 tabanca, 2 Kalaşnikof uzun namlulu tüfek, 4 pompalı tüfek, bu silahlara ait çok sayıda şarjör ve mermi, patlayıcı madde yapımında kullanılan 75 kilogram civarında amonyum nitrat, 40 kilogram civarında kükürt, 10 kilogram civarında gübre ve çok sayıda örgütsel malzeme ele geçirildiğini açıkladı. Gaziantep’te sabaha karşı saat 02.00’de başlayan operasyonda 13 saat boyunca silahlı çatışma yaşandı. (Fotoğraflar: AA) konusu kişi daha sonra gazetecilere “Neden başörtüsü ile uğraşıyorsunuz” diyerek tepki gösterdi. Çatışmanın yaşandığı evin alt katında oturan Sadettin Özen, açılan ateş sonucu ayağından yaralandı. varı’ndaki evde öldürüldü. Tekel Caddesi’ndeki 2 katlı evin 2. katında direnişini sürdüren 28 yaşındaki Mehmet Zeki Polat ve kendisiyle aynı adı taşıyan babası Mehmet Polat (46) ile adı belirlenemeyen bir terörist ise tüm uyarılara karşın teslim olmadı. Polisin ablukaya aldığı evde sabah saatlerinde iki ayrı patlama meydana geldi. Evin çatısını delmek için kullanılan kompresör çalıştırıldığı anda, teröristler içeriden dışarıya kurşun yağdırdı. Eve gaz bombası atmak için kullanılmak istenen kompresör çalıştırılamadı. Uzun çabalar sonucunda polis, eve gaz bombası atarak içeri girmeyi başardı. Çatışma evde de devam etti. 13 saat süren çatışma sonucunda babaoğul teröristler öldürüldü. Çok sayıda silah, mermi, el bombası ve bir miktar paranın bulunduğu evde çatışmanın ardından yangın çıktı. Yangın kısa sürede söndürüldü. Öldürülen teröristlerin Şehitkâmil 13 saat çatışma Çatışmada otomatik silahlarla ateş açan Servet Sarıoğlu, Farabi Caddesi’ndeki evde, Cebrail Kirazoğlu ise Yazıcık Mahallesi Tüfekci Yusuf Bul AVŞAR’IN İNFAZ EDİLMESİ Polisin ihmali ve Hizbullah’tan doğan boşluğu kullanarak güç kazandılar JİTEM’ci sanığa yakalama kararı telefonla iletilecek MAHMUT ORAL El Kaide baş kaldırıyor MEHMET FARAÇ DİYARBAKIR Türkiye’yi Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nde tazminat ödemeye mahkum ettiren Mehmet Şerif Avşar davasının tutuksuz sanığı JİTEM’ci Gültekin Sütçü hakkında yakalama kararı veren mahkeme, sanığa telefonla ulaşma kararı aldı. Müdahil avukatı Tahir Elçi, “Bu ‘hakkında yakalama kararı var, gelirsen tutuklanacaksın, kaç’ demektir” diyerek karara tepki gösterdi. Diyarbakır’da uzman çavuş olarak görev yaptığı sırada, Avşar’ın kaçırılarak infaz edilmesi olayında azmettirici olduğu belirtilen ve firar ettikten sonra geçen yıl yakalandığı ortaya çıkan uzman çavuş Sütçü’nün yargılanmasına Diyarbakır 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yeniden başlandı. Oturuma, daha önce Askeri Mahkeme tarafından tahliye edilen ve bu nedenle tutuksuz yargılanan sanık Sütçü katılmadı. Duruşmada müdahil avukat Elçi “Sanık hakkında yakalama müzekkeresi çıkarılmasını talep ediyorum” dedi. Mahkeme heyeti, verdiği kısa aradan sonra sanık Sütçü hakkında yakalama emri çıkarılmasına karar vererek duruşmayı erteledi. Mahkeme ayrıca bu kararın “telefonla sanığa bildirilmesine” de karar vererek ilginç bir uygulamaya gitti. Mahkemenin sanığın telefonla haberdar edilmesi kararı, müdahil avukatların tepkisini çekti. Avukat Elçi, tepkisini, “Bu sanığa ‘hakkında yakalama kararı verildi, sonraki oturuma gelirsen tutuklanacaksın, kaç’ anlamına geliyor” diye dile getirdi. Gaziantep’teki kanlı operasyon, Türkiye’deki marjinal El Kaide gruplarının radikalleşmeye doğru hızla yol aldığını gösteriyor. 1520 Kasım 2003’te İstanbul’daki 4 intihar saldırısı eyleminin ardından tebliğ aşamasını sürdüren Selefilerin, Gaziantep’i üs olarak seçtiği ve hücrelerini cihat aşamasına getirmeye çalıştığı gözleniyor. El Kaide hücrelerinin polise kurşun sıkacak konuma gelmesi ise hem güvenlik güçlerinin ihmalinden hem de Hizbullah’la yürütülen taban savaşından kaynaklanıyor. Gaziantep, radikal dinci örgütlerin batıya başlattığı hicret çalışmaları sırasında hem lojistik hem de askeri üs olarak kullanıldı. Hizbullah’ın raylı sistemle donattığı cephaneliklerin en büyüğü bu kentte ortaya çıkarıldı. 2000 yılında Beykoz’da öldürülen Hüseyin Velioğlu’nun makam aracı olarak kullandığı tanker bile bu kentte dizayn edildi. Güneydoğu’dan aldığı göç yüzünden Hizbullahi yapılanmalara olanak tanıyan Gaziantep’te, Gaziantep Kahramanmaraş güzergâhında Şahmerdan Sarı yönetimindeki Hizbullahi Vasat grubu da faaliyet gösterdi. El Kaide’nin polise kurşun sıkabilecek konuma gelmesi düşündürüyor. Selefilik nedir? El Kaide’ye yön veren Selefilik, Suudilerin mezhebi Vahhabiliğin de kökenini oluşturuyor. Yüzyıllar boyunca her türlü modernleşmeyi dinden sapma olarak yorumlayan düşünce yapısından beslenen gruplar, ideolojiyi tüm dünyaya yaymak için şiddeti kullanmaktan kaçınmıyor. “Selefiler” grubunun mali kaynağı olarak Suudi Arabistan gösteriliyor. Türkiye Cumhuriyeti rejimini “tagut’’ (despot) olarak gören grup, ülkeyi, “darül harp’’ diye niteliyor. Örgüt üyeleri, devletten maaş alan imamın ardında namaz kılınamayacağını savunuyor, Diyanet’in Müslümanları temsil etmediğini düşünüyor, mezar ziyaretleri ve din bilginlerine bağlılığı küfür sayıyor. mirci, Tuncay Kaluş, Fatih Kalemci, Tuncay Kötüoğlu, Ramazan Gökdere ve Ömer Maktanır Adana’da 12 yıl 6’şar ay ağır hapis istemiyle yargılandı. Eski üsleri: Gaziantep… Selefiler ise Gaziantep’in yanı sıra İstanbul, Ankara, Kayseri, Antalya, Konya gibi kentlerde çalışma yürütüyor. Selefilerin liderliğini 4 yıl önce Antalya’nın Akseki ilçesinin Yarpuzlu köyünde yakalanan Ebu Said el Yarpuzi kod adlı Mehmet Balcıoğlu yapıyor. Konya’da ki Selefi yapılanması ise “Kuran’a Çağrı’’ grubu olarak tanımlanıyor. Grubun lideri Murat Gezenler, 8 Şubat 2002’deki operasyonda 5 militanla birlikte tutuklanmıştı. El Kaide tandanslı Selefiler grubu 1990’lardan bu yana Gaziantep’i örgütlenme alanı olarak kullanıyor. Kentte 29 Ekim 2001’de gerçekleştirilen operasyonda yakalanan 14 Selefinin Afganistan’da savaşa katıldığı belirlenmişti. Sanıklar Mustafa Kaya, Aytaç Polat, Sadettin Özyağcı, Müslüm Yılmaz, Bahattin Dertli, Naif Çelik, Vedat Köseler, Mehmet Dana, Tahir De Göz ardı edildiler Türkiye’deki radikal dinci yapılanmalar son beş yıldır elde ettikleri hareket rahatlığıyla ciddi örgütlenmelere ulaştılar. El Kaide, Hizbullah’ın askeri alandaki boşluğunu doldurmak ve tabanını çekmek için beş yıldır ciddi devinim yaşıyor. 1520 Kasım 2003’te İstanbul’daki intihar eylemleriyle adını duyuran örgüt, kapsamlı operasyonlar yapılmaması nedeniyle çalışmalarını Anadolu kentlerine kolaylıkla yayıyor. Son beş yıl içinde yapılan kısıtlı operasyonlarda yakalanan 100 civarındaki militanın büyük bölümü serbest bırakılınca, örgüt yeni hücreler oluşturmaktan çekinmiyor. Dün Gaziantep’te bir polisi şehit edebilen süreç, biraz da güvenlik güçlerinin ihmalinden kaynaklanıyor. Bu ihmal, uzun süre göz ardı edilen Hizbullah’ın 2001 yılında Diyarbakır Emniyet Müdürü Gaffar Okkan’ı şehit edebilecek güce ulaşmasını da anımsatıyor. İstanbul’daki intihar saldırılarının ardından 300 yandaşı gözaltına alınan El Kaide türevlerinin çökertilemediği de ortaya çıkıyor. Dünkü çatışma, marjinal gruplardan oluşan El Kaide türevlerinin radikalleşmeye doğru hızla yol aldığını, artık gübreden bomba üretmekten öteye ulaştığını, devleti hedef alabilecek cephanelikler edindiğini de gösteriyor. Polise sıkılan kurşunlar, devletle düne kadar karşı karşıya gelmemeye özen gösteren Selefi grupların, artık rejimi hedef almaya başladığını ve bu kapsamda şimdilik geride duran Hizbullah’ın tahtına göz diktiğini ve pervasızca saldırılara yönelebildiğini de kanıtlıyor. Gaziantep’teki çatışmayı bu yüzden Usame bin Ladin’in militanlarının, tebliğden cihada dönüştürülen Türkiye’deki yeni stratejisinin miladı olarak algılamak gerekiyor! Karşımızda polisle 13 saat çatışabilen “meczup”lar durmuyor!.. El Kaide başkaldırdığını duyuruyor! DTP’li Aysel Tuğluk’un yargılanması durduruldu ? DİYARBAKIR (Cumhuriyet Bürosu) Demokratik Toplum Partisi (DTP) Diyarbakır Milletvekili Aysel Tuğluk’un yargılanması, milletvekili olduğu için durduruldu. Diyarbakır’da İstasyon Caddesi’nde yapılan miting ve Batman DTP İl Kongresi’ndeki konuşmaları nedeniyle “terör örgütünü övmek” suçuyla haklarında Diyarbakır 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nde dava açılan Aysel Tuğluk ve DTP Diyarbakır İl Başkanı Hilmi Aydoğdu ile eski Siirt İl Başkanı Murat Avcı’nın yargılanmasına devam edildi. Mahkeme iki ayrı dosyada sanık olan Tuğluk’un yargılanmasını milletvekili olması nedeniyle durdurdu. Diğer sanıkların ise yargılanmasının devamına karar vererek oturumu erteledi. CUMHURİYET 06 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle