15 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
18 EYLÜL 2007 SALI CUMHURİYET SAYFA HABERLER Ankara’da Başbakan Erdoğan’ın katıldığı etkinlikte bir öğretmenin peruk takması dikkat çekti 7 DÜZ YAZI ORHAN BİRGİT Törene ‘türban’ damgası ATA ÖZER: Son Söz Yine Erdoğan’da! AKP medyası, “Sapanca Komisyonu”nda hassas konuların Ankara’ya –yani Erdoğan’a– bırakıldığını yazıyor. Aynı medyadan, “Tek Adam”ın, 8 Haziran’da Ergun Özbudun’u davet ederek bir sivil anayasa sipariş ettiğini, Özbudun’un adlarını vererek oluşturulan altı bilim adamı ile 100 saat süren bir çalışma sonunda oluşturduğu komisyonun hazırladığı taslağa AKP üst yönetiminin “işte bizim anayasamız” diyebilecek bir içerik kazandırdığını öğreniyoruz. Sapanca değişikliklerinden, son günlerde hem “Cumhuriyet”te Alev Coşkun’un; hem de “Milliyet”te Fikret Bila’nın “laiklik” ilkesini 1961 ve 1982 anayasalarında yazıldığı biçimiyle içtenlikle savunduğunu hatırlattıkları Özbudun da memnunmuş. “O zaman, niçin bu değişiklik tartışmaları” diye sormayın ve bizim mizah yaşamımızda, çelişkili iki görüş için kendisine başvurarak “hangimiz haklıyız” diyenlere “ikiniz de haklısınız” yanıtını veren Nasrettin Hoca’nın çocukları olduğumuzu da unutmayın. Sapanca komisyonunun iki gün süren çalışmaları sonunda ulaştığı sonucu resmi ağızdan, yani taslağın sahibi AKP’nin MKYK’sinin açıklamasından yarın öğrenebileceğiz. Ne var ki, taslağın asıl ve gerçek sahibinin Başbakan Erdoğan olduğunu saklamayan Sapanca komisyonu, 137 maddelik çalışmada, en hassas olan “türbanla öğretime özgürlük” bölümü için son sözü onun söylemesini istiyor. Bu istek, bir bakıma pimi çekilmiş bir bombanın, Mir Mehmet Dengir Fırat ve arkadaşlarınca “bizden bu kadar, ne yaparsan sen yap” diye AKP liderinin kucağına bırakılması anlamını da taşıyor bence. Güçlendirme kararı Dünya Bankası’nın İstanbul Haber Servisi Yeni eğitimöğretim yılı dün başladı, ilk ders zili çaldı. İstanbul İl Milli Eğitim Müdürü Ata Özer, yeni öğretim yılının tüm öğrenciler için başarılı bir yıl olmasını dileyerek “Çocuklarımızın Atatürk ilke ve inkılaplarına saygılı, çağdaş ve demokratik yurttaşlar yetiştirmek için çalışacağız” dedi. İstanbul’da yeni eğitim yılının açılışı nedeniyle resmi tören Gaziosmanpaşa’daki Prof. Dr. Gazi Yaşargil İlköğretim Okulu’nda gerçekleştirildi. Törende konuşan Özer, “Öğrencilerin eğitimöğretime katılmaları sağlanmalı. Bu eğitim yılında öğrencilerin dersleri daha katılımcı bir şekilde sürdürmelerini hedefliyoruz” dedi. Tören sırasında İlknur Sirkecioğlu adlı veli İl Milli Eğitim Müdürü Özer’in yanına giderek “Oğlumun kaydını yeterli kontenjan olmadığı için yapmadılar. Kızımda bu okulda okuyor. Çocuklarımın ayrı okullarda okumasını istemiyorum. Bana yardım edin” dedi. İl Milli Eğitim Müdürü Özer de okul müdürüne gereğinin yapılmasını söyledi. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Yeni ders yılı dün çalan ders ziliyle başladı. Ankara’da Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın katılımıyla düzenlenen törene “türbanlı veliler” damgasını vurdu. Protokol platformunun en arka sırasında da tören boyunca türbanlı bir kadın otururken, türbanlı bir öğretmen ise perukla törene katıldı. Okulun bahçesine Erdoğan’ın sözlerinin yer aldığı 2 afiş ile Çelik’in bir sözünün yer aldığı afiş asılırken, Atatürk’ün sözlerinin yer aldığı afişler ? Yeni eğitim yılının başlamasıyla birlikte, dün 14 milyon 400 bin öğrenci ile 625 bin öğretmen ders başı yaptı. Ankara’da Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın katılımıyla düzenlenen törene “türbanlı veliler” damgasını vurdu. den birinin çok küçük olması, diğerinin ise görünmeyecek şekilde yerleştirilmesi dikkat çekti. Yeni eğitim yılının başlamasıyla birlikte, dün 14 milyon 400 bin öğrenci ile 625 bin öğretmen ders başı yaptı. Yurt genelinde yeni ders yılının başlaması nedeniyle okullarda törenler düzenlendi. Ankara’da ise Vali Kemal Önal başkanlığındaki heyet sabah Anıtkabir’i ziyaret etti. Öğlen de Başbakan Erdoğan, Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek, Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik’in katılımıyla Karakusunlar İMKB Anadolu Endüstri Meslek Lisesi’nde “yeni ders yılının başlaması, ücretsiz ders kitabı dağıtımı” töreni düzenlendi. Bir öğretmen, peruk takarak törende yer alırken, okul bahçesinde pek çok türbanlı veli yer aldı. Protokol için hazırlanan platformun en arka sırasında da türbanlı bir kadın töreni izledi. Okul bahçesine asılan iki büyük afişte Erdoğan’ın eğitimle ilgili sözleri, bir diğer büyük afişte de Bakan Çelik’in bir sözü yer aldı. Bu na karşın, Atatürk’ün “Medeniyet şahikasının temeli sanattır” sözü, diğerleriyle kıyaslanamayacak kadar küçük bir afişle bahçede yer aldı. Ulu Önder’in “Öğretmenler; Cumhuriyet sizden, fikri hür, irfanı hür, vicdanı hür nesiller ister” sözü ise protokol platformunun en arkasına asıldı. Bakan Çelik, bu yıl 160 milyon ders kitabının ücretsiz dağıtıldığını ayrıca ücretleri alınmak şartıyla özel okulların kitaplarının da verildiğini söyledi. ERDOĞAN Başka okula gönderildiler Açılmayan okulları unuttu Başbakan Erdoğan yeni ders yılı töreninde AKP propagandası yaptı. AKP’nin geçmiş dönemdeki iktidarında eğitim alanında attığı adımları öven Erdoğan, 2003’ten bu yana bütçeden en fazla payı eğitime ayırdıklarını, 2008 bütçesinden de en büyük payın eğitime ayrılacağını söyledi. “Bu eğitim öğretim yılını Türkiye’nin aydınlık yarınlarına giden yolda yeni bir başlangıç, altın bir fırsat olarak görüyorum” diyen Erdoğan, önceki iktidarlar döneminde eğitimin hep geri plana itildiğini savundu. Güçlendirme çalışmaları Törenin ardından gazetecilerin sorularını yanıtlayan Ata Özer, İstanbul’daki 240 okulun güçlendirmeye tabi tutulduğu ifadesinin yanlış olduğunu belirtti. Özer, “Dünya Bankası İstanbul’daki 505 okulun denetimi, güçlendirilmesi veya bazılarının yıkılıp yeniden yapılması için 400 milyon dolar bağışta bulundu. Güçlendirme kararlarını İstanbul Valiliği veya İl Milli Eğitim Müdürlüğü vermiyor. Konu tamamen Dünya Bankası’yla ilgilidir” dedi. Tadilat velileri isyan ettirdi Kırk katır mı? Yoksa... Özbudun ve arkadaşları 45. maddeyi iki şekilde yazıp AKP’li politikacılara adeta kırk katır ya da kırk satırdan hangisini seçeceklerse, onu işaretlemelerini önermişlerdi. Bu iki seçeneğin de yükseköğrenim yapmak isteyenlere tanıdığı hakların, sarık ve çarşaflı öğrenciye de üniversitelerin kapılarını açacağı uyarıları, çalışmalar sürerken yapıldı. Eski Adalet Bakanı Hikmet Sami Türk’ün yanı sıra dün de eski Anayasa Mahkemesi başkanlarından Mustafa Bumin kaygılarını açıkladı. Anayasa Mahkemesi üyeliği ve başkanlığından önce de, Danıştay’da 26 yıl üye olarak görev yapan Bumin, olacakları, bir kâhin gibi değil elbette; ama deneyimli bir hukuk adamı olarak dün Oya Armutçu’ya anlatıyor ve “başı açık öğrencilere yükseköğrenim kurumlarının –yani geleceğin medreselerinin kapılarının kapanacağını” söylüyordu. (Hürriyet 17 Eylül) Protestocu öğrenciler ve veliler Milli Eğitim Bakanı’nı göreve çağırdılar. (NİHAN İNAL) ücretsiz servis”, “Servis yoksa öğrenci de yok” slogan ve pankartlarıyla yürüyerek Milli Eğitim Bakanı ve yetkilileri göreve çağırdılar. EğitimSen 4 No’lu Şube Başkanı Ahmet Korkmaz, eğitimöğretim yılının başlamasına bir hafta kala okulların tadilata alınmasını çağdışı bulduğunu belirterek “Yaz döneminde tadilat yapılmıyor, okulların açılmasına bir hafta kala tadilata başlanıyor. Bunu anlamak mümkün değil” dedi. İstanbul Haber Servisi Okulların açılmasına bir hafta kala Gaziosmanpaşa’daki Ertuğrul Gazi İlköğretim Okulu’nda başlayan tadilat velileri isyan ettirdi. Çocuklarını okula kayıt ettirmek için gelen veliler önce kayıt parası engeli ile ardından okulun tadilat nedeniyle Küçükköy’deki Preveze İlköğretim Okulu’na öğrencilerin gönderileceği sürprizi ile karşılaştı. Bunun üzerine veliler ve öğrenciler Ertuğrul Gazi İlköğretim Okulu’ndan Gaziosmanpaşa Meydanı’na dek “Çocuklarımıza Şişli’yle Şemdinli’yi bir tuttu Erdoğan, toplumun alt ve üst sosyal katmanları arasındaki makasın daraldığını öne sürdüğü konuşmasında, “Bugün Şişli’de okuyan bir öğrencimiz ile Şemdinli’nin bir okulunda okuyan bir öğrencimiz teknik imkânlar bakımından hemen hemen aynı seviyeye ulaşmıştır. Fırsat eşitliğinin sağlanması amacıyla devletin imkân ve kaynaklarını hiçbir bölge, zümre ayırt etmeksizin eşit derecede hizmete açtık. Anayasamızda yer alan sosyal devlet ilkesi, ki her zaman ihmal edilmiş... Demokratik, laik, sosyal hukuk devleti olmanın idrakini, ülkemizin 780 bin kilometrekaresinde hamdolsun hâkim kıldık” dedi. Konuşmasının ardından, yeni ders yılını başlatan zili çalan Erdoğan, liseye yapılan Avea Bilişim Sınıfı’nı da açtı. TBMM Başkanı Köksal Toptan ise eğitimde kalitenin artırılması için her yıl yeni okullar yapılması gerektiğini belirterek, hayırsever işadamlarını ve yurttaşları, okul yaptırmaya davet etti. TC için yeni elbise AKP anayasası taslağında, elbette “bu iyi” denilebilecek hükümler de var; “böylesi de olur mu” denilecekler de.. Pişirip kotaran “bilim adamları”nın da, o pişirilenlerin kimini beğenmeyerek çöpe dökelim diyen ya da “aferin” notu veren AKP üst düzey yöneticilerinin de söylediği gibi taslak önümüzdeki iki buçuk aylık dönem içinde irdelenerek tartışılacaktır. Ben o tartışmalardan, dişe dokunur sonuçlar alınacağına inananlardan değilim. Erdoğan ve arkadaşlarının Türkiye Cumhuriyeti’ne, yeni bir elbise giydirmek amacıyla yola çıktıklarını düşündüğüm için değil sadece bu kanım. Daha birkaç gün önce kendilerine verilen görevleri tam olarak yaptıkları için Washington adına teşekkür ederek güven tazeleyen ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı’nın belleğimizi tazelediği için de yeni bir anayasayı oluşturmak istiyor Erdoğan ve arkadaşları. Böyle bir anayasa yapılacaksa bile, bunun mutfağının bir Kurucu Meclis olması gerektiğini TBMM’nin bugünkü başkanı Köksal Toptan da söylüyor. Tek adam ve arkadaşları için, bu tür görüşlerin üstünde düşünmeye bile değmeyeceği de biliniyor. Onlar için, şimdi anayasa taslağını, bir tasarıya dönüştürürken, “laiklik” ilkesinin üstündeki restorasyonun nasıl yazılarak kamuoyuna sindirilebileceği öne çıkıyor. “Türbanlı 45. maddenin son kararını siz verin” gerekçesi ile Erdoğan’a gönderen AKP’nin Anayasa Kadılarının durumu, radyo ve televizyonun olmadığı çocukluğumun, o ramazan gecelerinde sahur zamanına ulaşmak için söylediğimiz tekerlemelerinden birini hatırlatıyor bana: “Şu yoğurdu sarımsaklasak da mı saklasak? Sarımsaklamasak da mı saklasak?” Ben, hemen her konuşmasında laiklik ilkesine bağlılık vurgusu yapan Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı’nın, yoğurdu sarımsaklamadan saklamak isteyeceğini düşünenlerdenim. Sarımsağın kokusunun daha çabuk çıkacağını çok iyi biliyor Sayın Erdoğan çünkü... Başbakan Recep Tayyip Erdoğan Ankara’daki törende AKP propagandası yaptı ama... Gidecek okul bulamadılar Yurt Haberleri Servisi Yeni eğitimöğretim dönemi yurt genelinde dün başladı ancak birçok öğrenci gidecek okul bulamadı. Yalova’da 17 Ağustos depreminde hasar gören birçok okul aradan 8 yıl geçmesine karşın onarılmazken, iki kuruma bir hafta önce yıkım kararı verildi. Birçok kentte ise taşımalı eğitim ihaleleri tamamlanamayınca yüzlerce öğrenci yeni döneme başlayamadı. Yalova’da 17 Ağustos depreminde hasar gören okullarda yürütülen çalışmalar sonucunda 2005 yılında 3 okulun yıkımı, 8’inin ise güçlendirilmesi için ihale açıldı. Ancak Akköy ve Elmalık köylerindeki ilköğretim okullarında güçlendirme çalışması yapıldıktan sonra İTÜ’den bir heyet inceleme yaptı. Heyet, okullara “kullanılamaz” raporu verince okulların açılmasına 10 gün kala yıkım kararı çıktı. Yalova Milli Eğitim Şube Müdürü Mehmet Altınok, ihalesi yapılan binaların temelinin bozuk olduğunu vurgulayarak, “17 Ağustos sonrası bu okulların onarım ve güçlendirme çalışmaları yapılmış olsaydı, bu sorunlar bugün konuşulmaz tartışılmazdı. Fatih Sultan Lisesi’nde onaReşadiye köyündeki 30 öğrencinin de kendi olanaklarıyla okullarına gittikleri bildirildi. Güneydoğu’da okullar açılamadı Güneydoğu’da kent merkezlerinde derslik yetersizliği nedeniyle sınıf mevcutları ortalama 50 ile 70’e ulaşırken, kırsal kesimde öğretmen yetersizliğinden dolayı birçok okul öğretime açılamadı. EğitimSen Diyarbakır Şube Başkanı İhsan Babaoğlu, 37 köy okulunun onarım programı içerisinde yer aldığını belirterek “Eğitim ve öğretim sezonu ile tadilatın nasıl yapılacağı kafaları karıştırıyor” dedi. Sendikanın Batman Şube Başkanı Aziz Aksın da halen onarımda olan birçok okulun 1 Ekim’de açılacağını söyledi. EğitimSen Şanlıurfa Şube Başkanı Abdullah Ergunşah ise kentte 12 bin derslik ile 8 bin öğretmen açığının bulunduğunu vurguladı. Yaptıkları araştırmaya göre Şanlıurfa’da 40 bin öğrencinin tarlalarda çalıştığı için ders başı yapamadığına dikkat çeken Ergunşah, TOKİ Lisesi’nde de sıra ve masa yetersizliklerinden dolayı öğretmenlerin öğrencileri ile ayakta tanıştığını söyledi. emekli Kaban’dan eğitime destek Öğretmenlikten olduktan sonra ticarete atılan ve Cabani markasını yaratarak yurtdışına ayakkabı ihraç eden Adıyamanlı işadamı Mehmet Kaban, 39 yıl önce öğretmenlik yaptığı Adıyaman’ın Besni ilçesine bağlı Burunçayır köyündeki ilköğretim okulunu onardı, ek bina yaptırdı. Açılış törenine Kaban’ın yanı sıra yerel yetkililer ile çok sayıda Besnili katıldı. Kaban, eğitime katkılarının süreceğini söyledi. Kitap ulaşmayan okullar var Öte yandan, yeni ders yılının başlamasıyla okulların büyük çoğunluğuna ücretsiz ders kitapları ulaştırılırken, İLSİS sistemine girererek okulunun ihtiyacını bildirmeyen yöneticiler nedeniyle yurt genelinde henüz ders kitaplarının ulaşmadığı okullar bulunduğu belirtildi. rım çalışmaları devam ediyor. Bu lisede güçlendirilen ek binada ikili eğitim yaparak açığımızı kapatacağız. Sugören, Elmalık, Gökçedere köyleri ve Akköy ilköğretim okullarındaki onarım ve güçlendirme çalışmaları nedeniyle taşımalı sistemle öğrencilerimizi çevre köylerdeki okul lara göndereceğiz” dedi. Afyonkarahisar’ın Dinar ilçe Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından açılan taşımalı eğitim ihalesine hiçbir firma girmeyince 3 ilköğretim okuluna 23 hattan gidecek olan 513 öğrenci okullara ulaşamadı. İhalesi yapılamayan Sandıklı ilçesine bağlı Celiloğlu köyü ile Faks: 0 216 302 82 08 obirgit?ekolay.net Yurtdışı Eğitim Fuarı 67 Ekim’de ? Eğitim Servisi Yurtdışındaki eğitim kurumlarının tanıtılmasını amaçlayan “Yurtdışı Eğitim Fuarı’’, 67 Ekim 2007 tarihlerinde İstanbul Hilton Convention Center’da açılacak. International Education of Fairs in Turkey tarafından bu yıl 12. düzenlenen fuara, 20 ülkeden 100’ün üzerinde üniversite, kolej, dil okulu ve lise katılacak. 9 Ekim’de İzmir Hilton Otel’de ve 10 Ekim’de ise Ankara Sheraton Otel’de düzenlenecek fuarda okulların burs olanakları hakkında bilgi de verilecek. Sanal dünya ile gerçek yaşam arasında ilişki kuramayan gençlerin yabancılaşması, medyanın en baş konularından birisidir. Ancak kimi zaman sanal dünya ile gerçek yaşam arasında daha ilginç bağlantıların kurulduğunu da gözden kaçırmamak gerek. Bu hafta bu konuya ilişkin bir örnek üzerinde durmak istiyoruz. Birleşmiş Milletler’e bağlı Dünya Sağlık Örgütü, geçen hafta bulaşıcı hastalıkların bugüne dek görülmedik ölçüde hızla yayıldığı uyarısında bulundu. Dünya Sağlık Örgütü’nün raporunda, 1967’den bu yana hastalığa sebep olan 32 yeni mikrop ya da virüsün bulunduğu belirtiliyor. HIV/AIDS, Ebola, Marburg, SARS bu ENTERNET / MEHMET SUCU Bulaşıcı Hastalıklarla Sanal Mücadele noktada örnek verilen virüsler arasında. Dünya Sağlık Örgütü’ne göre yılda 2 milyardan fazla kişi uçakla seyahat ettiğinden, “bulaşıcı hastalık sadece bir uçak kadar uzak” olabilir. Yine geçen hafta Afrika’da Ebola virüsünden ölümlerin tehlikeli boyutlara ulaştığı belirtiliyor. Ancak bulaşıcı hastalıkların incelenmesinde bilgisayar oyunlarının kullanıldığını bugüne dek bilmiyorduk. Bakın BBC’nin internet sitesinde yer alan bir haber, bu konuyu nasıl anlatıyor: Lancet Bulaşıcı Hastalıklar Dergisi’nde yayımlanan bilimsel yazıda, World of Warcraft adlı savaş oyununda ortaya çıkan bir virüsün sanal dünyadaki seyrinin, gerçek dünyanın gerçek hastalıklarıyla mücadele konusunda kayda değer dersler verdiği söyleniyor. Dünya çapında altı buçuk milyon insan tarafından oynanan World of Warcraft’ı tasarlayanlar, virüs unsurunu bazı oyunculara ufak tefek bir sorun çıkartmak için oyuna koymuşlardı. Fakat oyunun fantezi dünyasında virüs tamamen kontrollerinden çıktı. Sanal şehirlerden oluşan oyun sahasında, virüsü kapanlar başka şehirlere seyahat ederek beraberlerinde bu hastalığı da taşımış oldular. Kısa sürede virüs ilk başta tasarlandığından çok daha geniş bir sahaya yayıldı. Lancet dergisine yazan Princeton Üniversitesi araştırmacıları, bilgisayar oyununda her karakterin ardında gerçek insanlar bulunduğundan, viral bir hastalığın yayılım şeklini incelemek için normal bilgisayar modellerinden daha iyi bir örnek oluşturabileceğini söylüyorlar. Profesör Nina Fefferman, sosyal iletişim ağlarının virüsün yayılışına etkisini çok bilgilendirici bulduklarını söylüyor. mehmet?cumhuriyet.com.tr Oyunu kurgulayan ekip, karantina bölgeleri ilan ederek virüsün bütün oyuna yayılmasını engellemeye çalışıyor ama başarılı olamıyor. Çünkü bazıları ne yapıp edip karantina kurallarına uymuyor. Profesör Fefferman, oyundaki karakterlerin gerçek anlamda ölümle yüzleşmediklerini hesaba katarak, sanal virüsün yayılışının gerçek hayata tıpa tıp uymadığını hatırlatıyor. Ama buna karşın, insandan insana temasla bulaşan bir virüsün kısa sürede nasıl yayılabileceğine dair çok ilginç ipuçları elde ettiklerini söylüyor. Bu haber belki de bize insanların yarattığı sanal dünyaların pek de gerçeğinden farkı olmadığını anlatıyor. (*) www.bbc.co.uk 15 yaşında intihar etti ? Yurt Haberleri Servisi Antalya’nın Elmalı ilçesinde bir ilköğretim öğrencisi intihar etti. Elmalı Mehmet Subaşı İlköğretim Okulu’nda bu yıl 8. sınıfa başlayacak olan Turgut Ün (15), inşaat halindeki evlerinin üçüncü katında kendini iple astı. İntihar nedeni araştırılırken Elmalı Jandarma Bölük Komutanlığı’na bağlı ekipler soruşturma başlattı. Otopsinin ardından ailesine teslim edilen Ün’ün cenazesi, Kışla köyünde toprağa verildi. CUMHURİYET 07 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle