14 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
C adına İLHAN SELÇUK ? Baştarafı 1. Sayfada İmtiyaz Sahibi: CUMHURİYET VAKFI Genel Yayın Yönetmeni: İbrahim Yıldız ? Yazıişleri Müdürleri: Mehmet Sucu, Güray Öz (Sorumlu) ? Haber Merkezi Müdürü: Hakan Kara İstihbarat: Cengiz Yıldırım ? Ekonomi: Hasan Eriş ? Dış Haberler: Özgür Ulusoy ? Kültür: Egemen Berköz ? Spor: Abdülkadir Yücelman ? Makaleler: Sami Karaören ? Düzeltme: Abdullah Yazıcı ? BilgiBelge: Edibe Buğra ? Yurt Haberleri: Mehmet Faraç Yayın Kurulu: İlhan Selçuk (Başkan), Emre Kongar (Başkan Yardımcısı), Orhan Erinç, Hikmet Çetinkaya, Şükran Soner, İbrahim Yıldız, Orhan Bursalı, Mustafa Balbay, Hakan Kara. Ankara Temsilcisi: Mustafa Balbay Atatürk Bulvarı No: 125, Kat:4, Bakanlıklar Tel: 4195020 (7 hat), Faks: 4195027 ? İzmir Temsilcisi: Serdar Kızık, H. Ziya Blv. 1352 S. 2/3 Tel: 4411220, Faks: 4418745 ? Adana Temsilcisi: Çetin Yiğenoğlu, İnönü Cd. 5 S. Aksoğan İş H. Kat 1 Tel: 363 12 11, Faks: 363 12 15 Antalya Temsilcisi: Ahmet Oruçoğlu Cumhuriyet Meydanı Yıldız Apartmanı B Blok No: 80/5 Tel: 0242 2480057 Faks: 0242 2430509 ? İdare Müdürü: Hüseyin Gürer ? Mali İşler: BülentYener ? Satış: Fazilet Kuza ? Cumhuriyet Reklam: ? Genel Müdür: Özlem Ayden ? Genel Müdür Yardımcısı: Nazende Pal Tel: (0212) 251 98 74 75 /251 98 81 82 Faks: (0212) 251 98 68 Rezervasyon: (212) 343 72 74 Faks: 212 343 72 53 İmsak: 5.08 Güneş: 6.37 Öğle: 13.07 İkindi: 16.36 Akşam: 19.24 Yatsı: 20.45 Yayımlayan ve Yönetim yeri: Yeni Gün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık A.Ş, Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2. 34381 Şişli/İstanbul. Tel: (0/212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0/212) 343 72 64 Yaygın süreli yayın Baskı: Merkez Gazete Dergi BasımYayıncılık San. ve Tic. AŞ Fatih Mah. Hasan Basri Cad. Samandıra Kartal/İstanbul Dağıtım: Merkez Dağıtım Pazarlama San. ve Tic. A.Ş. www.cumhuriyet.com.tr 15 EYLÜL 2007 GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK RTE’nin kör inadı nedeniyle Türkiye aylarca cumhurbaşkanlığı seçimiyle uğraştı. Bunalım erken seçim getirdi. TBMM’de uzlaşı yöntemiyle cumhurbaşkanı seçmeye yanaşmayan, hangi çoğunlukla gelirse gelsin, üstelik önüne 367 engelinin çıkmasıyla tek başına cumhurbaşkanı seçemeyeceğini anlayan RTE; bu kez, Çankaya seçimini halkın yapmasını sağlayacak anayasa değişikliğine gitti, kabul edildi. Yeniden tek başına iktidara gelmesine karşın kendi cumhurbaşkanını seçemeyeceğini anlamış, uzlaşma yolunu açmışken… Çankaya’nın AKP’ye teslim edilmesini önleyecek engelleri MHP bir darbede yıktı ve… ne oldu: Şu oldu: 11. cumhurbaşkanını halkın seçmesini emreden, ekim ayında referandumdan geçmesi beklenen bir anayasa değişikliği ile TBMM’nin seçtiği bir 11’inci cumhurbaşkanı sorunu çıktı. ??? Hukuk şaşırmış durumda. Bir kesime bakarsanız 11’inci seçildi, referandum 12’nci için geçerli. Bir başka hukuk çevresine göre, hayır. TBMM’nin seçtiği cumhurbaşkanı istifa etmeli, 11’inciyi halk seçmeli vs... Oysa AKP tekrar tek başına iktidara gelir gelmez gereken yasal düzenlemeyi yapsaydı, bugünkü tartışmalar başlamayabilirdi. Ya referandum yasasını hukuksal bir yöntemle geri çekebilir veya referanduma girecek anayasa değişikliğindeki 11’inciyi halkın seçmesine ilişkin maddeyi beş yıl sonra 12’nci cumhurbaşkanını halkın seçeceğini ifade eden bir madde ile değiştirebilirdi. RTE, TBMM’nin seçtiği 11’inci ile uzun istişarelerden sonra… yasada gereken değişikliği yapmadan referanduma karar verdi. Fakat referandumdan sonra değişiklik yasasındaki 11’inciyi de halkın seçmesini emreden hüküm karşısında ne yapacağını açıklamadı, hâlâ açıklayamıyor. ??? İktidarın ne yaptığı, nereye varacağı bilinmeyen bir sürece girildi. Geçen dönem TBMM’nin cumhurbaşkanı seçmesini engelleyen Anayasa Mahkemesi’nin 367 kararından sonra RTE ve kadrosu demokrasi üzerinde bağlayıcı konuşmalar, açıklamalar yaptılar. 367’ye ateş püskürürken sarıldıkları temel ilke yargının siyasete ve hele seçilmiş, millet temsilcilerinden oluşan TBMM’ye yön vermeye çalışmasına dayanıyordu. Siyaset yaptığı, siyasete yön verdiği ve bu yönde kararlar aldığı iddiasıyla RTE, Gül, AKP korosu ve yalaka takımınca Anayasa Mahkemesi günlerce suçlandı. ??? Ya şimdi? Ortada bütün çıplaklığıyla sırıtan durum; bu ne perhiz ne lahana turşusu özdeyişine hak verecek bir durum: İktidara egemen olan genel eğilim; anayasa değişikliğinin geçici maddesinde yer alan 11. cumhurbaşkanını halkın seçeceğine ilişkin hüküm referandumdan geçerse: TBMM’nin seçtiği 11’inci cumhurbaşkanının yasal durumu ve daha sonraki uygulamaların nasıl olacağına Yüksek Seçim Kurulu’nun veya Genel Başkan Yardımcısı Mir Mehmet Bey’in açıkladığına göre Anayasa Mahkemesi’nin karar vermesini istiyor. Düne kadar yargının siyasete yön vermesine karşı dik duranlar, bugün yarattıkları sorun karşısında yargıya başları eğik. Dün yargının, üstüne üstlük Anayasa Mahkemesi gibi yargının üst düzeyinde yer alan bir kurumun, 11 üye ile siyasete, seçilmiş Meclis’e yön veremeyeceğini söyleyenler; bugün 7 üyeli Yüksek Seçim Kurulu’nun referandumun nasıl uygulanacağını içeren bir karar vermesini kabul etmiş görünüyorlar. Dön dolaş geldikleri ve Mir Mehmet Bey’in açıkladığı nokta; “Halka gitmek icap ediyorsa gideriz”. Pekâlâ. Böyle düşünüyorsanız, halka gitmeye ve halkın mutlaka yine aynı AKP’liyi seçeceğine inanıyorsanız; hukuku ve siyaseti bu denli tartışmalı bir konuma sürüklemeye ne gerek vardı? 11’inciyi seçtik ama referandumdan 11’inciyi halkın seçmesini emreden yasa geçerse: Seçilen 11. istifa eder, yeniden adayımız olur ve… Müslüman halkımız zaten dindar bir cumhurbaşkanı seçmeye hazır ve hevesli olduğuna göre… bugünkü 11. olarak seçime gider 12’nci olarak Çankaya’ya döner… neden demediniz? Seçim dönemine ilişkin cezalar 1.5 ay sonra uygulamaya konuldu GÜNDEM ? Baştarafı 1. Sayfada MUSTAFA BALBAY RTÜK raporları perdeledi FIRAT KOZOK ANKARA Yüksek Seçim Kurulu’nun (YSK) bazı televizyon kanallarına verdiği program cezasını RTÜK’ün geciktirdiği ortaya çıktı. Seçim döneminde yapılan yayınlardaki ihlalleri 5 gün içerisinde YSK’ye bildirmesi gereken RTÜK’ün, raporları yaklaşık 1.5 ay geciktirerek cezaların seçim döneminde uygulanmasını engellediği öğrenildi. YSK’nin TGRT Haber, Kanal 24 ve Kanaltürk’e verdiği program durdurma cezaları yeni bir tartışmayı da beraberinde getirdi. Televizyon kanallarının seçim döneminde yayın ihlali yaptığının belirlenmesine karşın cezaların 1.5 ay sonra uygulamaya konulması kanalların tepkisini çekti. Ancak yaşanan süreçte RTÜK’ün sorumlu olduğu ortaya çıktı. Buna göre, YSK, seçim döneminde RTÜK’e bir yazı göndererek yayın ilkelerine aykırı yayın yapan kuruluşların yayınlarının belirlenerek yayın tarihini izleyen 5 gün içerisinde kendisine bildirilmesini istedi. RTÜK uzmanları ise 24 Haziran günü, TGRT Haber, Kanal 24 ve Kanaltürk’ün yayın ihlali yaptığı gerekçesiyle rapor tuttu. Ancak, en geç 29 Haziran’da YSK’ye bildirilmesi gereken raporlar geciktirildi. Raporlar, ihlal tespitinden 40 gün sonra, yani 3 Ağustos’ta YSK’ye bildirildi. YSK ise yaptığı değerlendirmenin ardından, TGRT Haber ile Kanal 24’ün ana haber bültenlerine 9’ar, Kanaltürk’ün haber bültenine de 6 program durdurma cezası verdi. YSK, kararını RTÜK’e bildirdikten sonra RTÜK de bu kararları uygulamaya başladı. itibaren açıklanabileceğini bildirdik, sonra bu saati 19.00’a çektik.Ancak buna rağmen bazı yayın kuruluşları bu saatten önce seçim sonuçlarını vermeye başladı” dedi. Cezaların geç verildiği yönündeki eleştirilere karşı çıkan Muammer Aydın, geciken raporlar konusunda ilgililer hakkında suç duyurusunda bulunduklarını anımsattı. ‘Eleştiriler insafsız’ RTÜK’ün CHP kontenjanından seçilen üyesi Şaban Sevinç ise özellikle Kanaltürk’ün haber yayınlarının durdurulmasıyla ilgili kamuoyunda yapılan değerlendirmelerde hata yapıldığını bildirdi. Kanaltürk ve diğer iki kanala yönelik cezaların RTÜK değil, YSK tarafından verildiğinin altını çizen Sevinç, “Verilen bu cezaları ‘RTÜK, iktidara muhalefet eden basını susturuyor’ şeklinde sunmak, hatta bu yüzden RTÜK’ün üye yapısının oluşumundaki katkısı nedeniyle ana muhalefet partisini bile eleştirmek doğru değildir ve insafsızlıktır” dedi. Suç duyurusunda bulunuldu YSK Başkanı Muammer Aydın, seçim dönemindeki yayınlara ilişkin ihlal raporlarını RTÜK’ten aldıklarını anımsattı. Bu dönemde kendilerine çok sayıda ihlal raporu ulaştığını belirten Aydın, ihlallerin 22 Temmuz gecesi doruğa çıktığını söyledi. Aydın, “En fazla ceza nedeni yayın saatleriyle ilgili oldu. Biz önce seçim sonuçlarının saat 21.00’den PETN, MKE’YE AİT ÇIKTI ‘Bomba’ işgüzarlığı İLHAN TAŞCI Karadeniz’de can pazarı Trabzon’dan Rusya’nın Sochi Limanı’na giden Suny Day adlı RoRo gemisi Trabzon’un 30 mil açığında kötü hava şartları ve fırtına nedeniyle battı. İçerisinde çeşitli meyve sebze yüklü TIR’larla birlikte dün sabah saatlerinde Trabzon’dan Rusya’nın Sochi Limanı’na hereket eden Panama bandralı Suny Day adlı 4 bin grostonluk RoRo gemisi yaklaşık 30 mil açıldıktan sonra kötü hava koşulları nedeniyle yan yatarak sonra tamamen battı. Kurtarma sinyali veren gemide bulunan 20 personel ile 12 Türk TIR şoförü geminin batmaya başlaması üzerine filikalarla denize açıldı. Sinyal üzerine bölgeye hareket eden sahil güvenlik ekipleri ile Türk Silahlı Kuvvetleri’ne ait helikopterler gemideki 31 kişiyi kurtararak Trabzon’a getirdi. (Fotoğraf: AA) ANKARA Gümrük yetkililerinin bir istihbarat çalışması sonucu ele geçirildiğini açıkladıkları 500 kilogramlık PETN adlı patlayıcının, Makina Kimya Endüstrisi’ne ait olduğu ortaya çıktı. Gümrük üst düzey yetkilileri geçen yıl da Ambarlı gümrüğünde nükleer başlıklı füze yakaladıklarını duyurmuş, ancak füzelerin resmi alıcısının Mısır olduğu anlaşılmıştı. Gümrükten Sorumlu Devlet Bakanlığı’na Hayati Yazıcı’nın getirilmesinden kısa bir süre sonra “bomba” operasyonunun yapılmış olması, yeni döneme ilişkin gümrükteki “makam savaşları” olarak yorumlandı. Ankara TIR Gümrük Müdürlüğü’nde bir minibüste 500 kilogram PETN adlı patlayıcının “ele geçirildiği” bilgisi heyecan yarattı. Önceki gece geç saatlerde basın toplantısı düzenleyen Ankara Gümrük Başmüdürü Ahmet Arslantaş, patlayıcı madde dolu bir minibüsün daha ele geçirildiğini duyurdu. Arslantaş, yabancı bir minibüsün normal olmayan bir yolla, gümrük izinleri alınmadan içinde patlayıcıyla Ankara’ya kadar geldiğini ve konuyla ilgili kapsamlı araştırma başlatıldığını ifade etti. Arslantaş, “Daha detaylı bilgi Devlet Bakanı (Hayati Yazıcı) tarafından verilecek” dedi. Ancak, dünkü yazışmalar ve araştırmalar, gümrük yetkililerinin “ele geçirdiklerini” duyurdukları patlayıcıların MKE’ye ait olduğunu ortaya koydu. Gelişmeler, gümrük teşkilatının Hayati Yazıcı’ya bağlanmasının ardından teşkilattaki olası yeni yapılanmaya dönük “şov” olarak nitelendirildi. yayın organları da henüz AKP’den “nasıl yaklaşılması gerektiği” konusunda bir talimat gelmemiş olmalı ki, taslak artık bir tuş mesafesinde iken elini sürmüyor! Oysa gündemdeki konu, Türkiye’nin bütün devlet yapısını kökünden etkileyecek bir çalışma. İlk gün dikkat çektiğimiz durum, güncelliğini koruyor: Kapalı kapılar ve kapalı kafalar ardında bir anayasa değişikliği çalışması! Kabile devletleri dahil, dünyanın hangi ülkesinde böyle anayasa hazırlanmıştır, bilmiyoruz. Artık kayıt dışılığı bütün yaşamımıza yerleştirdiğimizden olsa gerek; taslaklar, seçenekler, ek maddeler birbirini kovalıyor... Bilinen tek şey şu: Erdoğan birbirinden habersiz birkaç kişiye ve gruba, “Şöyle her şeyin başbakanda düğümleneceği bir anayasa taslağı hazırlayın” demiş. Mesajı alanlar da iyi almış, gereğini yapmış. ??? Siyasal havanın kirliliğinden midir bilinmez, taslak üzerinde “son değişiklikleri” yapacak olan heyet Ankara’da çalışmamayı yeğledi. Önce Abant dediler. Baktılar ki, gazeteciler rahat bırakmayacak, Kızılcahamam olsun dendi. Gazeteciler orası için de antrenmanlı olduğundan, bu kez Sapanca’yı yeğlediler. Belki de hazırlayıcıların içinden biri çıktı, ötekine seslendi: Şöyle güzel ve tenha bir yere sap, anca tamamlarız. Öteki de sordu: Sap, anca tamamlarız diyorsun ama böyle bir yer var mı? Beriki de tamamladı: Yerin adını sen söyledin. Sap anca dedik, Sapanca’ya gideriz... Anayasa metni yazar gibi bir diyalog oldu ama en azından anayasa taslağının ruhunu anlatmak için fena bir yöntem sayılmaz! Sapanca’dan sonra Kandıra var. Milleti kandıra kandıra, sivil bir anayasayı tamamlarlar artık! Konunun kara mizahı bir yana; içerikten önce biçim ve zemin bu kadar çok tartışılıyorsa; bunun akla gelen ilk nedeni şu olmalı: İnsanlar tartışmanın bu yanından yorulup içeriğine giremesin! ??? Sapanca toplantılarında anayasa taslağının elbet son şekli oluşmayacak. Burada biçimlenecek metin Başbakan’a gidecek. Başbakan, etrafındaki başka bir ekibe başka bir şekil verdirecek. Bu arada toplumdan gelecek seslere de “ne bağırıyorsunuz, siz de hazırlık yapın, ona da bakalım” denecek... Tabii Brüksel’i unutmamak gerek. Zaten oradan kimi uyarılar gelmeye başladı bile. Öyle anlaşılıyor ki, AKP’nin ikinci dönem iktidarıyla birlikte yapılacaklar konusunda Brüksel ayrıca bilgilendiriliyor. Zira, AB katlarından anayasanın hazırlık aşamasıyla ilgili “demokratik öneriler” şimdiden yükselmeye başladı. AKP anayasasının tartışmalı bölümlerinden biri Başbakan’ın bütün öteki kurumlardan ve özellikle de Cumhurbaşkanlığı’ndan alacağı yetkiler olacak. Gül’ün buna itirazının olmayacağı anlaşılıyor. Gazetecilere, “Benim yetkilerim daraltılabilir. Sakıncası yok. Cumhurbaşkanlığı temsil makamıdır” dedi. Bundan şu iki sonucu çıkarmak olası: 1 Erdoğan, Gül’ün önünde olma hakkını kullanıyor. 2 Gül’ün tek başına hedef haline gelmemesi için Başbakan ve hükümet, devletin başı haline getiriliyor. Kapalı kafalar ardında yapılan hazırlıkların ilk yorumları böyle... ankcum?cumhuriyet.com.tr Yeni Çağ gazetesi Yazıcıoğlu’nun ardından MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’yi de hedef aldı Ülkücülerin kavgası büyüyor MEHMET FARAÇ BBP lideri Muhsin Yazıcıoğlu’nun ardından MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli de ülkücü kesimden ağır eleştiriler alıyor. Abdullah Gül’ün MHP oylarıyla Çankaya’ya çıkarılmasıyla başlayan tepkiler, Bahçeli ile Başbakan Erdoğan’ın Söğüt’teki yakın ilişkisi nedeniyle doruğa ulaşıyor. Yeni Çağ gazetesi Bahçeli’yi Ülkü Ocakları’nı kapatma hazırlığı ve partinin televizyonunda ülkücü öldürmüş komünistleri çalıştırmakla suçluyor. BBP lideri Yazıcıoğlu’nu milletvekilliği uğruna mücadele arkadaşlarını terk etmekle suçlayan Yeni Çağ’ın hedefinde artık Devlet Bahçeli bulunuyor. “Milli direnişin kalesi” sloganıyla 6. yayın yılına giren Yeni Çağ, MHP’nin yeni mücadele anlayışına ve AKP ile diyaloğuna sert tepki gösteriyor. Bahçeli’ye ilk tepki Ülkü Ocakları’na yönelik çete operasyonlarının sıklaştırılması yüzünden geliyor. 15 Ağustos’ta, “Ahmet Seyhan” imzasıyla yayımlanan “Ülkü Ocakları’nı kim kapatacak?” başlıklı yazıda, Bahçeli’nin yaşananlara göz yumduğu öne sürülüyor: “Bahçeli ilk fırsatta bunun gereğini yerine getirip Ülkü Ocakları’nı ? Yeni Çağ, MHP’nin yeni mücadele anlayışına ve AKP ile diyaloğuna sert tepki gösteriyor. MHP’nin Devlet Bahçeli ile gerildiği ve küçüldüğü belirtiliyor. kapatacaktır. Bahçeli, yaşanan süreçte Ülkü Ocakları’nda ortaya çıkan olumsuzluklara bilerek müdahil olmayıp yaklaşık 10 yıl boyunca ‘şartların olgunlaşmasını’ beklemiştir. Ülkü Ocakları’nın suç ve çete kavramlarıyla anılmasına özellikle sessiz ve seyirci kalmıştır!” Önkibar eleştirinin dozunu Söğüt şenliklerinden bir gün sonraki yazısında artırarak “Bahçeli, Erdoğan’a biat mı ediyor” diye sorarken MHP liderinin çapını da sorguluyor: “Yahu Bahçeli değil midir; ‘Başbakan bizi DTP ile bir tuttu. Özür dilemeden elini sıkmam’ diyen. 2002’de AKP’nin önünü açan, Abdullah Gül’ü Çankaya’ya gönderen. Söğüt fotoğraflarından sonra birileri ortaya çıksa ve ‘Bu Bahçeli AKP’nin gizli partneri mi’ diye bir soru sorsa ülkücüler hangi karşılığı verecek? Hayır Bahçeli AKP’nin partneri falan değildir. Sadece ufku, vizyonu, liderliği, çapı ve kapasitesi bu kadardır. İtaat kültürünün sürüsü olarak değil, 12 Eylül öncesinde toprağa düşen binlerce gencin hatırası sorumluluğuyla cevap verin, bu Bahçeli ülkücü deryaya baş olabilir mi?” Dünkü Yeni Çağ’ın “Cihan Paçacı bölücü terör örgütüyle aynı tabana hitap eden partiye övgüler yağdırdı” başlığıyla çıkması da bu kesimin MHP’ye yönelik tavrını sertleştireceğini kanıtlıyor. Ata TV’de komünistler Önkibar ise dünkü yazısında MHP’nin televizyonu Ata TV ile ilgili ilginç bilgiler veriyor. Ahmet Çelik’in Yeni Çağ gazetesi ve televizyonunu zarar etmelerine karşın tekstil sektöründeki yatırımlarıyla ayakta tuttuğunu belirten Önkibar, MHP’nin ise Hazine’den aldığı yardımla yayın yaptığını ifade ederek oklarını Bahçeli’ye yönlendiriyor: “Bu TV kanalında çalışanların önemli bir yekunu da eski komünistlerdir. İnsanın inanası gelmiyor ama kanalda 12 Bahçeli ile asimilasyon Eleştiriler daha sonra Bahçeli’nin koltuğunu sarsmaya yöneliyor. Selahattin Önkibar 6 Eylül’de, “MHP Bahçeli ile geleceğe yürüyebilir mi” diye sorarken “Kral çıplak” diye isyan ediyor: “Olmuyor, olamıyor. MHP, Bahçeli ile yürümüyor. Yürüme, ilerleme, gelecek bir yana, MHP Bahçeli ile geriliyor, küçülüyor, lime lime oluyor. Daha da önemlisi Devlet Bahçeli ile ülkücüler asimile ediliyor!” Eylül öncesinde bir ülkücüyü katletmekten yargılanan bir isim bile çalışıyor. İşte tam bu noktada sormak lazım, bir televizyonu bile yönettirmekten aciz bir liderlik anlayışı ile ülkücüler nasıl iktidar olabilir ve Türkiye’yi yönetebilir?” Ahmet Seyhan imzalı yazıda ise “Devlet Bey sorarsa böyle hesap sorar!” şeklinde alaycı bir üslupla Bahçeli’nin seçim meydanlarında söyledikleri ile Söğüt’teki tavrı arasındaki çelişki sert eleştirilerle dile getiriliyor: “Bahçeli’nin, ‘AKP’den hesap soracağım’ ifadesine inanıp oy verenlerin büyük bir kısmı şimdi pişmanlık ve öfke içinde. Pek çoğu da kandırılmışlık psikozu yaşıyor. Nasıl şaşırmasınlar ki? Muhalefet yapar diye ümit bağladıkları MHP, sanki AKP iktidarının gizli ortağı. Bahçeli, ‘hesap soracağım’ dedikleriyle yol arkadaşı ama Ozan Arif ile mahkemelik. Bu tehlikeli yolculuğun ilk adımında Erdoğan’ın sivil anayasası, sonrasında ise federasyon hazırlığı vardır!” Ülkücüler hem Yazıcıoğlu hem de Bahçeli’nin artık kendilerini temsil edemeyeceği inancıyla isyanını yükseltirken Yeni Çağ iki partiyi de sarsmaya devam ediyor. 1. KOŞU: F: Mariquita (4), P: Manal (9), PP: Mezamer (1), S: Devrancan (5). 2. KOŞU: F: Önder (4), P: Big Sea (5), PP: Boran (1), S: Şaziyem (8). 3. KOŞU: F: Dürdane (3), P: Güneşimsin (5), PP: Ceylanım (2), S: Sevdakar (1). 4. KOŞU: F: Clever Boy (1), P: Precious Pearly (6), PP: Eyes Of Falcon (4), S: Marianne (5). 5. KOŞU: F: Trysa (5), P: Çatankız (6), PP: Hill One (1), S: Sky Beauty (2). 6. KOŞU: F: Battal (2), P: Özhaber (8), PP: Günaltay (6), S: Gencer (5). 7. KOŞU: F: Yes Abjar (5), P: Ulisse (4), PP: Uğurlu Kız (9), S: Alinsu (1). 8. KOŞU: F: DilALTILI GANYAN bahar (1), P: Mirkan (2), PP: Fatine 3 1 5 2 5 1 Hanım (17), S: Se 5 6 6 4 2 çilkız (18). 17 Günün İkilisi: 6. 1 4 1 Koşu: 2/8. 45 2 18/11 Çifte Bahis: 4. Çif8 4/12 te: 2/5. 1. KOŞU: F: Capucino (1), P: Muş Rüzgarı (2), PP: Shining Domina (3), S: De Napoli (5). 2.KOŞU:F: Eyvah Dayı (2), P: Galetto Sun (3), PP: Feyza Nur (6), S: Seher Rüzgarı (9). 3. KOŞU: F: Esin Hanım (7), P: Şerif Ağa (5), PP: Sherman (3), S: Katsumoto (2). 4.KOŞU:F: Kartalkay (1), P: Balımsultan (7), PP: Sevo (2), S: Alyaprak (10). 5. KOŞU: F: Bikini (6), P: Urlabeyi (5), PP: Pistascialentiscus (4),S: Kızılçalı (2). 6. KOŞU: F: Touch Of Grey (3), P: Little And Clever (1), PP: Bellegarde (7), S: Green Fields (2). 7. KOŞU: F: Kahya (1), P: Biber (4), PP: Taojan Princess (8), S: Tequilla (10). ALTILI GANYAN 8. KOŞU: F: Piyo (1), P: 3 1 1 Zafer (8), PP: Amcabey 7 1 6 5 7 5 1 8 (3), S: Ecehan (7). 3 2 4 7 Günün İkilisi: 8. Koşu: 2 10 2 1/8. Çifte Bahis: 1. Çifte: 1/2. 4 CUMHURİYET 08 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle