14 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
15 EYLÜL 2007 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA EKONOMİ ekonomi?cumhuriyet.com.tr Merkez, seçim nedeniyle ertelenen iç talebin artmaması üzerine faiz indirimi yaptığını açıklarken borsa 50 bini aştı 13 İŞÇİNİN EVRENİNDEN ŞÜKRAN SONER Ekonomistler bile şaşırdı Ekonomi Servisi Merkez Bankası’nın sürpriz faiz indirimi kararının, seçimler nedeniyle ertelenen iç talebin artacağı öngörüsünün gerçekleşmemesi nedeniyle alındığını bildirdi. Ekonomistler Platformu, Merkez Bankası’nın aldığı faiz indirimi kararını erken olarak değerlendirdi. Para piyasalarında ise bayram havası esti. Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz’ın geçen haftaki, “Son çeyrek tarihi taahhüt değildir” açıklamasına rağmen önceki gün faiz indirimi kararı alınması siyasi etkiye bağlandı. Merkez Bankası ise seçim nedeniyle ertelenen iç talebin patlayacağı korkusuyla sergilenen temkinli duruşun, aradan geçen 1.5 aydaki gelişmelerin olumlu olması nedeniyle değiştirildiğini bildirdi. Ekonomistler Platformu’ndan yapılan açıklamada şunlar kaydedildi: “Her ne kadar alınan bu karar iç piyasayı canlandırmaya yönelik bir karar olsa da, bu kararın en azından FED kararının ardından alınması gerektiğini düşünüyoruz.’’ MB’den gelen sürpriz faiz indirimi sonrasında Türkiye’de piyasalarda bayram havası esti. Özellikle Avrupa’daki sert düşüşlere karşın, İMKB günü yüzde 1.89 yükselişle 50,620.91 puandan kapattı. Yatırımcılarına portföylerindeki Türk hisselerini artırmalarını öneren Morgan Stanley de, yükselişin hızlanmasını sağladı. Borsada yükseliş yönünde bir hareket izlenirken dolar daha sakin kaldı. Sabah saatlerinde 1,26 YTL seviyesinde işlem gören dolar, bankalar arası piyasada 1,2565 YTL’ye indi. Faizde indirim kararı iş dünyası tarafından da olumlu karşılandı. İstanbul Hazır Giyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği (İHKİB) Başkanı Süleyman Orakçıoğlu ise faiz indiriminin beklentilerini karşılamadığını ancak piyasalara verilen mesaj anlamında olumlu bulduklarını belirtti. Kadın Üzerinden... Kadın üzerinden yapılan siyaset, 1980’ler sonrası, kadın hakları savaşımının yükselişi ile bağlantılı çok etkin gündeme geldi; kadın örgütlülüğünü, dinamiğini kullanma yarışında, kadınlar toplumsal yaşam, siyasal çıkar savaşlarında etkin rol alırlarken aslında kadın kimliğinin toplumsal, siyasal yaşamda etkin rol alması olgusu beklendiği gibi gelişemedi. Erkek egemen kültür, var olan çıkar savaşlarında, emperyalizmden dinler, kültürler savaşına uzanan her alanda, kadın gücünü, dinamiğini, kadını ikincil rollerde hapsetmeyi başararak kullanmayı becerdi. İngiltere’de yeni emperyalizm, liberalizmin rüzgârlarında yenilgiye düşen İşçi Partisi, Thatcher iktidarı karşısında, yeni sol rüzgârları ile Blair’i iktidara taşırken, kadın gücü, siyaset ağırlığındaki patlama belirleyici rol oynamıştı. Kadın üzerinden siyasette devrimden söz edilirken, İngiliz İşçi Partisi’nin sosyal demokrat, sol kimliğini terk etmiş olması dikkat bile çekmedi. Blair iktidarı, ABD’nin sağ kolu, en büyük destekçisi olarak yeni emperyalizm savaşlarının, her tür insan hakkı, evrensel hukukun ayaklar altına alındığı, savaş suçunun işlendiği kanlı Irak işgalinin beyin, askeri gücünün ortağı oldu. AB’nin sol partilerinin rotasının çizildiği Sosyalist Enternasyonal’in ilkeleri, belgelerinde Marksizmden yola çıkılmış sosyal devlet, sosyal demokrasiden vazgeçilip sosyal kapital çizgisine dönüşüm gerçekleştirilirken, insan hakları için vazgeçilen eşitlik sözcüğü bir tek vitrin, görüntü için kadınerkek eşitliği kavramında kullanılır oldu. İran’da şeriat yönetiminde, sözde sandık, seçimler sonucunda daha fanatik bir çizgiye iktidar devredilirken, kadının sokakta, toplumsal, siyasal yaşamda kullanılmasında patlama yaşandı. İran’da şeriat iktidarı yeni yorumlarında kadının saçının telini gösteren giyim biçimlerine ağır cezalar öngörürken, üniversitelere girişte yüzde 65 kadın kotası gibi, biçimsel kadın haklarında devrim sayılacak bir uygulamaya geçildi. Sokak eylemleri, nükleer santral nöbetlerinde neredeyse sadece kadın ağırlığı gündemde iken kadınları yetiştirecek kadınlara daha çok gereksinim duyulmuştu. İran şeriat yorumu kadını eskisinden çok daha ağır ikinci sınıf insan rolünde, iktidar savaşının içinde görmek istiyordu. Hamas’ın kadınları artık İsrail kadınlarından daha da etkin savaşın tarafı; sadece gözleri görünen silahlı militanların savaş tatbikat fotoğraf kareleri çarpıcı, ürkütücü. Yine de İsrailli çocuklara imzalatılan bombaların düştüğü Lübnan topraklarında en çok kadın ve çocuğun ölmesini gösteren fotoğraf kareleri kadar olamazlar; Hamas, Lübnan bombardımanında İsrail’in üstün silahlı gücüne karşın siyaseten yenilgisini kadınlarına borçlu. Uçaksavarların en alt katlarda güvencede, üst katlarda kadın ve çocukların yaşadığı, dolayısıyla bombardımandan pay aldıkları bir kullanımdan söz ediyoruz ne de olsa... ??? Özetle kadın üzerinden siyaset biçimi, siyasal, toplumsal yaşamın aynası olunca, günümüzde kadın üzerinden siyaset yapmak etkin bir araç. Ülkemizde farklı olacak değildi ya... AKP iki seçimdir kadın üzerinden siyaseti en etkin yapabilen, elbette bağlantılı başarı şansını artıran siyasi örgüt konumunda. İkinci seçimde, Erdoğan’ın yaptığı milletvekili listesindeki vitrinde modern, güzel, şık, genç kadınlar, AKP’nin sermayeye, liberalizme, merkez sağa oturacağına verdiği söz, belge niteliğindeydi. Meclis’te şu aşamada türban savaşı açılmayacağının garantisi de sayılabilirdi. Partinin gücüne güç katmış türbanlı kadınlar tam da bu gerekçe ile kendilerine yer verilmemesine itiraz edebilecek konumda değillerdi. Oysa kravatlı, ceketli erkeklerin, milletvekillerinin çok büyük çoğunluğunun karısının türbanlı olması, dayanılan siyasal taban için gerçek kimlik ve güvence idi. Bu özeni, nedenlerini sorgulamayıp AKP’nin seçimlerin hemen ardından merkeze oturmaya ilişkin iktidar icraatlarının gündemde olmamasına şaşıranların şaşkınlığına asıl biz şaşırıyoruz. Cumhurbaşkanlığı seçiminde uzlaşma yerine dayatma ile Gül’ün getirilmesi, türbanın tartışmalı kamu alanına, Cumhurbaşkanlığı Köşkü’ne taşınmasını demokrasinin kaçınılmaz sonucu olarak görmeye, göstermeye çalışanlar çok daha büyük bir şaşkınlığı çok yakında yaşayacaklardır. Anayasa değiştirilerek türbanın üniversitelere sokulmasının ardından tüm kamu alanlarına, Meclis’e taşınması sanıldığından çok daha kolay olacak. Çünkü AKP’nin gizli anayasası aslında etkin, başarılı biçimde, Cumhuriyet, laiklik, Atatürk devrimlerine ilişkin pek çok olmazı birden olur kılarak, ılımlı ile başlayan İslam cumhuriyetine tam geçişin yolunu açabilecek tuzakları içeriyor... Başbakan Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan’ın milletvekili eşleri ve kadın milletvekilleri ile yaptığı toplantı, ramazan ayı boyunca kadınlara sadaka düzeninde biçilen rol, verilen görevler, dağıtım listeleri yeterince çarpıcı değil mi? Süreç nasıl gelişti? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Merkez Bankası’nın enflasyonda artış olduğu bir ayda, 18 Eylül’deki ABD Merkez Bankası’nın faiz kararını beklemeden, siyasi bir kararla faizleri 25 puan (yüzde 0,25) indirmesi, küresel piyasaların hızla krize gittiği bir ortamda yabancı yatırımcıların kaçışını kolaylaştırabilecek. Bu arada indirimden önce süreç şöyle gelişti: Yılmaz, 6 Eylül’de Erzurum’da yaptığı konuşmada, vaktinden önce, şartlar oluşmadan yapılacak bir faiz indiriminin ters tepeceğini söyleyerek “Şartlar oluşmadan faizle ilgili bir karar alınırsa enflasyonla mücadelede tereddütler oluşur, risk artar. TL değer kaybeder, bütçe disiplini bozulur, ekonomide kırılganlık artar ve dış şoklara karşı kısırdöngü başlar, erken faiz indirimi geri teper” demişti. Sanayi ve Ticaret Bakanı Zafer Çağlayan 12 Eylül Çarşamba günü, düşük çıkan büyüme rakamlarının ardından TOBB heyetini kabulünde “Büyümenin düştüğü bir ortamda Merkez Bankası Para Kurulu’nun bundan kendisine bir ders çıkararak faizleri düşürmesi gerekir” diye konuşmuştu. Daha sonra TOBB heyetini kabul eden Başbakan Tayyip Erdoğan da “Faiz indirimini Merkez Bankası’na sorun. Banka bağımsız” demişti. ABD mortgage piyasalarından başlayıp likidite sıkıntısına dönüşen küresel dalgalanmalar karşısında, faiz indiriminin yabancı sermayeyi kaçırabileceği belirtilerek piyasada ve basında faiz indirimine gidilmeyebileceği konuşulmaya başlanmıştı. Haberİş, görüşmelerde anlaşma sağlanamaması üzerine işyerine kararı astı Türk Telekom’da grev İstanbul Haber Servisi Türkİş’e bağlı Türkiye Haberİş Sendikası, Türk Telekom’da yürütülen toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde anlaşma sağlanamaması nedeniyle işyerine grev kararını astı. Haberİş İstanbul 1 No’lu Şube Başkanı Levent Dokuyucu, haklarını alana kadar grev kararında ısrarcı olacaklarını belirtirken, Telekom işçileri de haklarını almadan işyerlerine dönmeyeceklerini söylediler. Gayrettepe’de bulunan Türk Telekom İl Genel Müdürlüğü önünde “İş, ekmek, özgürlük” pankartı açarak toplanan binlerce emekçi, “Yaşasın sınıf dayanışması”, “Direne direne kazanacağız” sloganları atarak Türk Telekom yetkililerini protesto etti. Şube Başkanı Dokuyucu, burada yaptığı açıklamada, işverenin çalışanların onurlarını zedeleyecek, sendikal örgütlülüğü ortadan kaldıracak tekliflerde bulunduğunu belirterek, bunun kabul edilebilir bir durum olmadığını söyledi. TÜRK TELEKOM: MAKUL N O K TA D A A N L A Ş I R I Z Türk Telekom tarafından Ankara’da yapılan açıklamada “Grev kararı alınmasına rağmen karşılıklı sorumluluk anlayışı içerisinde çalışanların refahının sürekliliği ve şirketteki iş barışının devamlılığı gözetilerek, makul bir noktada görüşmelerin sonuçlandırılacağına inancımız tamdır” denildi. Şu anda toplusözleşmeye tabi çalışanların ortalama ücretinin piyasa ortalamalarının yüzde 59 üstünde olduğu görüşü de savunuldu. Türk Telekom işçileri, grev kararının ardından Gayrettepe’de bulunan Türk Telekom İl Genel Müdürlüğü önünde toplanarak işvereni protesto etti. Şube Başkanı Levent Dokuyucu, “Emekçiler kendi güçlerini anlıyorlar. Bizler Telekom’da iş bıraktığımız zaman Türkiye’de hayat durur. Bunu göz önüne alıyorlarsa taleplerimizi kabul etmesinler” dedi. Reklam için Cem Yılmaz’a 5 milyon dolar verildiğini anımsatan Dokuyucu, “Bu paralar ne zaman ki işçiye verilir, o zaman biz de evimize ekmeğimizi gönül rahatlığıyla götürürüz. Emekçiler artık haklarını sonuna kadar koruyacaklar” dedi. (Fotoğraf: BURAK ALİÇAVUŞOĞLU) Ö Z TA Ş K I N : B E K L E N T İ Y E N İ YAT I R I M D I R TÜPRAŞ’ta üretim durdu 250 kişi işsiz kalacak TÜPRAŞ’ta örgütlü Petrolİş Sendikası Genel Başkanı Mustafa Öztaşkın, adı geçen iki ünitenin çok eski teknoloji kullanıldığı için zarar ettiği, zararın iyileştirme yerine ancak yeni bir fabrika ile kâra dönüştürülebileceği bilgisini verdi. Ekonomi Servisi TürBu kararın 250 civarınkiye Petrol Rafinerileri da işçiyi ilgilendireceğini AŞ (TÜPRAŞ) zarar eden Mustafa Öztaşkın de söyleyen Öztaşkın, işkauçuk üretimine yönelik verenle bu konuda uzlaşStiren Butadien Kauçuk (SBR) ve Cis maya varıldığını, öncelikle ayrılmak Polibütadien Kauçuk (CBR) ünitele isteyenler ve emekliliği gelenlerin işrinde üretimi durdurma kararı aldığı ten çıkarılacağını, daha sonra diğer ranı duyurdu. finerilere nakilin gündeme geleceğini TÜPRAŞ’tan borsaya yapılan açık dile getirdi. lamada, şirkete ait Körfez Petrokimya Körfez Rafineri denen yerin eski Yave Rafineri Müdürlüğü bünyesinde yer rımca Pekim olduğunu hatırlatan Özalan, iki ünitenin alınan tüm önlemler taşkın, bölgenin yeni rafineri ya da petve iyileştirmelere karşın zarar etmeye rokimya ürünlerine dönük üretim biridevam etmesi üzerine kapatılma kara mi açmaya elverişli olduğunu belirterı aldığı belirtildi. Söz konusu kararla rek Koç’tan beklentilerinin üretim durbirlikte şirkette işgücü azaltılmasına durulması değil, yeni yatırımlar yapgidileceği de duyuruldu. ması olduğunu da sözlerine ekledi. ? Kauçuk üretimine yönelik zarar eden iki ünitenin kapatılma kararı, tesiste işgücü azaltmasını da gündeme getirecek. [email protected] Maliye hedefleri revize ediyor ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Maliye Bakanlığı’nın, sonradan revize edilmesine karşın 2007 TemmuzAğustos bütçe açıklamasında performansı daha yüksek gösteren önceki açık ve faiz dışı fazla hedeflerini kullandığı ortaya çıktı. Bakanlık revize hedefleri kullanmış olsa, ilk sekiz ayda bütçe açığı hedefinin yüzde 50’si yerine yüzde 99’u dolmuş olacak, faiz dışı fazlada ise hedefin yüzde 79’u yerine sadece 64’üne ulaşılacaktı. Maliye Bakanlığı’nın önceki gün yazılı olarak yaptığı TemmuzAğustos 2007 bütçe uygulama sonuçları açıklamasına göre, merkezi yönetim bütçesi ilk sekiz ayda 8.4 milyar YTL açık verdi. Faiz dışı fazla rakamı ise yine aynı dönemde 28.6 milyar YTL olarak gerçekleşti. Maliye Bakanlığı, sene başında 2007 yılının tamamı için belirlenen 16.8 milyar YTL ’lik bütçe açığı ve 36.1 milyar YTL’lik faiz dışı fazla hedeflerini dikkate alarak bütçenin performansını ölçtü. İlk sekiz ayda bütçe açığı hedefinin sadece yüzde 50’sinde kalındığı, faiz dışı fazla hedefinin ise şimdiden yüzde 79’una ulaşıldığı belirtildi. Maliye Bakanlığı, mali disiplinin bozulduğu eleştirilerine karşın daha sıkı maliye politikası uygulanacağının göstergesi olarak, haziran ayında bütçe hedeflerini revize etmişti. Buna göre, 2007 sonu bütçe açığı hedefi 16.8 milyar YTL’den 8.5 milyar YTL’ye çekilirken faiz dışı fazla ise 36.1 milyar YTL’den 44.4 milyar YTL’ye yükseltildi. A T V ’ Y E T A L İ P D E Ğ İ L Kiler, Migros’u gözlüyor Ekonomi Servisi Kiler Perakende cağız. 2008’de de en az 2006’daki kaYönetim Kurulu Başkanı Ümit Kiler, dar büyüyeceğiz” diyen Kiler, gruMigros’un satışına talip olduklarını ve bun toplam cirosunun 1 milyar doları aştığını dile getirdi. Kiler, perakende sektöründe 2010 ? Kiler Sabah ve atv’nin satış süreyılına kadar ilk üçe girmeyi Perakende ci ile ilgilenmediklerini de hedeflediklerini söyledi. CNBCe’nin sorularını ya Grubu Başkanı belirtti. Öte yandan, Alışveriş nıtlayan Kiler, eylül ayında Ümit Kiler, Merkezleri ve PerakendeciJP Morgan’ın bilgilendirme Migros’un ler Derneği (AMPD) Yönesürecinin ardından bu konusatışına bir tim Kurulu Başkanı Nuşin daki kesin kararlarını vereortakla ya da tek Oral, 140 milyar dolarlık ceklerini belirtti. “Özellikle yurtdışından başlarına talip pazarda organize perakendenin payının yüzde 40 olsektörü iyi bilen, bize Türolduklarını duğunu ve gıda perakendekiye’de perakende sektöaçıkladı. sinde ilk üçün toplamının 10 ründe ivme kazandıracak bir oyuncu ile ortak katılmayı iste milyar dolara ulaşmadığını belirterek riz. Bu ortak Wal Mart değil. Migros’u yabancılardan birinin alma2007’de perakende grubu olarak sı durumunda bir hâkimiyetin söz ko700 milyon YTL ciro hedefimizi aşa nusu olamayacağını kaydetti. CUMHURİYET 13 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle